Kalkınma Atölyesi Kooperatifi’nin tüketici örgütleri ile “Mevsimlik Gezici Tarım İşlerinde Çalışan Çocuklar Hakkında Tüketici Dernekleri İçin Bilgilendirme Toplantısı” gerçekleştirdiğini aktaran Mutlu, Kalkınma Atölyesi Yönetim Kurulu Başkanı Ertan Karabıyık’ın yönettiği toplantıda, çocukların gezici tarım işçisi olarak çalıştığından yoksulluk sınırının altında yaşadığının, zorunlu eğitimine devam edemediğinin ve geleceğe dair umutlarını kaybettiğinin konuşulduğunu aktardı. Mutlu, 2013-2014 eğitim öğretim yılının bitmesine 2 aya yakın bir süre kalmasına rağmen, mevsimlik gezici tarım göçünde çalışan çocuklar ve onların ailelerinin, hala sürekli yaşadıkları yerlerden uzakta ve hala bitkisel üretim sürecinde çalıştıkları aktarılan toplantıda, çocukların yaşıtlarının okul heyecanını hala yaşayamadığı, yaşadıkları sıkıntıların okula gitmemekle de sınırlı kalmadığının belirtildiğini anlattı.
RAKAMLARLA ANLATILDI
Mevsimlik gezici tarım işçiliği ve çocuklar konusunda hak temelli çalışmalar yapan bir sivil toplum kuruluşu olan Kalkınma Atölyesi'nin 2012 yılında yaptığı araştırmanın sonuçlarına yer verilen toplantıda, araştırmanın ayrıntıları şöyle aktarıldı:
“Mevsimlik tarım göçündeki çocukların yaptıkları işlerin başında tarlarda ve bahçelerde çalışma geliyor. Çocuklar günde ortalama 10 saat ve bir yılda ortalama 76 gün çalışıyorlar. 76 gün; yaklaşık 2,5 aya denk. Birçok çocuk için tatil anlamına gelen yaz tatili bu çocuklar için işbaşı demek. Maalesef bu çocuklar okulun kapanmasını ve karneleri bile göremeden tarlalara doğru yola çıkmış oluyorlar. Mevsimlik gezici tarım işçisi olarak çalışan çocuklar 180 günlük eğitim yılının 60 gününü tarlalarda çalıştıkları için kaçırıyorlar. Mevsimlik gezici tarım işçisi olarak çalışan çocukların yüzde 30.8’i naylon ya da kamış çadırlarda, yüzde 47.2’si ise bez ya da branda çadırlarda barındığını ve bir oda içinde ortalama 8 kişi yaşıyor. Bu en önemli yoksulluk göstergelerinden biri olarak kabul ediliyor. Çocukların barındıkları yerlerde çoğunlukla atık su sistemi bulunmuyor. Bu durum, birçok hijyen ve sağlık sorununu da birlikte getiriyor. Çocukların yüzde 52.2’si sık sık nezleden, yüzde 59.9’u baş ağrısından, yüzde 44.5’i baş dönmesinden, yüzde 48.7’si bel ağrısından, yüzde 19.7’si sıtmadan, yüzde 18.5’i ise dizanteri gibi sağlık sorunlarından şikayetçi.”
TÜKETİCİLERİN VE TÜKETİCİ DERNEKLERİNİN ROLÜ KONUŞULDU
Kalkınma Atölyesi, Mevsimlik Tarım Göçüne Katılan Çocuklar İçin Yerel Düzeyde Mücadele Projesi ile Eskişehir’de yaşayan mevsimlik tarım işçilerine yönelik çalışmalar da yürüteceklerinin bilgisini veren Libabiye Mutlu, bu kapsamda yapılacakları anlattı. Tüketici örgütlerinin duyarlılığını arttırarak çocuk emeğinin bulunduğu tarımsal ürünler konusunda bilgi ve savunu kapasitelerinin güçlendirilmesini hedeflediklerini ifade eden Mutlu, şunları söyledi: