POLİTİKA - 18 Ağustos 2018 Cumartesi 12:10

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Bugüne kadar bizi çökertemediler, bundan sonra da çökertemeyecekler"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Bugüne kadar bizi çökertemediler, bundan sonra da çökertemeyecekler"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yok şuymuş, yok buymuş, yok dolarmış, yok böyle bir şey.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yok şuymuş, yok buymuş, yok dolarmış, yok böyle bir şey. Onların dolarları varsa bizim Allah’ımız var. Yolumuza emin adımlarla yürüyoruz, yürüyeceğiz hiç endişeniz olmasın. Bugüne kadar bizi çökertemediler, bundan sonra da çökertemeyecekler, yeter ki siz dimdik ayakta durun" dedi. Erdoğan, Hakkari’ye müjde de vererek, "Yıl sonuna kadar doğalgazı ulaştıracağız" dedi.


AK Parti’de yönetimin belirleneceği 6. Olağan Kongre, Ankara’da Spor Salonunda başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ilk olarak salonun dışında bulunan ve Türkiye’nin birçok kentinden gelen partililere hitap etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin 17 yaşında, genç, dinamik ve geleceğe çok daha iyi hazırlanan bir parti olarak bugün Türkiye’ye ve dünyaya en büyük mesajları verdiklerini ifade etti. Erdoğan, "Bizler tek milletiz, tek bayrağız, tek vatanız, tek devletiz. Bizi bölmek parçalamak isteyenlere en güzel cevabı hem sandıklarda veriyoruz hem meydanlarda veriyoruz. Bugün yenilenerek, yeni sistemle ilk defa kongremizi yaparak inşallah dünyaya farklı bir mesaj vereceğiz. Şu anda karşımda on binleri görüyorum" diye seslendi.



"Kongremizde mesajlar vereceğiz"


Türkiye’nin bugüne kadar hiçbir yerde eğilmediğini, sadece Allah’ın huzurunda, rükuda ve secdede eğildiğini dile getiren Erdoğan, ABD’ye yönelik verdiği mesajda, "Yok şuymuş, yok buymuş, yok dolarmış, yok böyle bir şey. Onların dolarları varsa bizim Allah’ımız var. Yolumuza emin adımlarla yürüyoruz, yürüyeceğiz hiç endişeniz olmasın. Bugüne kadar bizi çökertemediler, bundan sonra da çökertemeyecekler, yeter ki siz dimdik ayakta durun" çağrısında bulundu.


Kongrede önemli mesajlar verileceğini kaydeden Erdoğan, bu mesajlarla birlikte geleceğe emin adımlarla yürüyeceklerinin altını çizdi. Yapılacak çok şey olduğunu, atılacak çok adım olduğunu belirten Erdoğan, "Şu anda Ağustos ayını geride bırakıyoruz, 26 Ağustos’ta Malazgirt’teyiz. Malazgirt’ten Sultan Alparslan gibi yeniden yola çıkacağız. Arkadan 30 Ağustos geliyor, 30 Ağustos’ta da yine Kocatepe’deki gibi dimdik ayakta duruşumuzun işaretini vereceğiz. Bitti mi, bitmedi ve kararlılıkla Eylül, Ekim, Kasım, Aralık, Ocak, Şubat ardından Mart yerel seçimler. Yerel seçimlere hazır mıyız? Yerel seçimlerden yine en güçlü bir şekilde çıkmaya hazır mıyız? İnşallah şu büyükşehirlerin tamamını milletimizden emanet almaya hazır mıyız? Zira istiyoruz ki bütün büyükşehirlerimiz, 81 vilayetimiz modern bir belediyecilik anlayışını görsün. Bunun için de bu yeni sistemde AK Parti’nin iktidarıyla inşallah 81 vilayet, inşallah ülkemizde 81 milyon insanca yaşamanın erdemine ulaşsın. İşte bakın şu anda elhamdülillah 80 vilayetimize doğalgazımızı ulaştırdık sadece Hakkari kaldı, onu da yıl sonuna kadar halledeceğiz. Bunlar insanca yaşamanın erdemidir, eğitimde sağlıkta adalette emniyette ulaşımda en güzelini yapmaya hazırız" diye konuştu.


Salı günü Kurban Bayramı olması vesilesiyle şimdiden tüm vatandaşların Kurban Bayramını tebrik eden Erdoğan, bayramın, milletin birliğini ve beraberliğini daim kılması, terörle mücadeledeki başarının devamını sağlamasını temenni etti. Erdoğan şu anda hacda ibadetlerini ifa edenlerin de gerek Mekke’de gerek Medine ve Arafat’ta yaptıkları duaların kabul olmasını niyaz etti. "Durmak yok yola devam" diyen Erdoğan, Rabia işaretini partililerin eşiliğinde tekrar etti ve "Beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda. Şimdi dinlediğim tüm şarkılarda bana her şey sizi hatırlatıyor, bana her şey Türkiye’yi hatırlatıyor. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız ve beraber Türkiye olacağız" mesajını verdi.


Erdoğan konuşmasının ardından partilileri selamlayarak kongre salonuna giriş yapmak üzere alandan ayrıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Aşı her yıl 2,5 milyon çocuk ölümünü önlüyor DÜZCE(İHA) – Dr. Dilek Yekenkurul, dünya genelinde uygulanan bağışıklama programları ile her yıl 2,5 milyon çocuk ölümünün önlendiğini söyledi. Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Dilek Yekenkurul, aşının toplum ve insan sağlığı için önemini anlattı. Aşıyı; “İnsan vücuduna verildiğinde bağışıklık oluşturarak o mikroorganizmayı tanımasını ve ona karşı koruyucu yanıt oluşturmasını, sonrasında da o hastalığa karşı korunmasını sağlayan bir çeşit ilaçtır. Aşılar gücü azaltılmış ya da öldürülmüş mikroorganizmaların kendisinden veya sadece bir bölümünden hazırlanan bir maddedir” şeklinde tanımlayan Dr. Dilek Yekenkurul, aşının onlarca bulaşıcı hastalığı önlemeye katkı sağladığını vurguladı. Güvenli ve etkili Aşının, 20’den fazla bulaşıcı hastalığı önlemek için çevre sağlığı hizmetlerinden sonra, en güvenli ve etkili koruyucu sağlık hizmeti olduğunu vurgulayan Öğretim Üyesi Yekenkurul, “Çiçek hastalığı gibi bazı hastalıklar etkin ve yüksek oranda aşılama ile yok edilmiştir. Ülkemizde de 1930’da çiçek aşısı, 1937’de difteri ve boğmaca aşısı, 1952’de verem aşısı, 1963’te çocuk felci aşısı, 1968’de tetanoz aşısı ve 1970’te kızamık aşısı yapılmaya başlanmıştır. İlk yıllarda yüksek oranda yapılmamasına rağmen birçok insanın hayatı kurtulmuş, bazı salgınlar aşılar sayesinde durdurulmuştur. Ülkemizde şuan çocuklarımıza verem, difteri, boğmaca, tetanoz, çocuk felci, hepatit B, hepatit A, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, suçiçeği, pnömokok ve hemophilus influenza tip B gibi menenjit ve zatürre aşıları olmak üzere toplam 13 hastalığa karşı aşı yapılmaktadır. Bunların dışında kuduz, zona, HPV, meningokok, influenza (grip), COVID-19, tifo, sarıhumma, japon ensefaliti (beyin enfeksiyonu) ve kolera gibi aşılar bazı risk gruplarına önerdiğimiz diğer aşılardır” dedi. Her yıl 2,5 milyon çocuk ölümünü önlüyor Dünya genelinde uygulanan bağışıklama programları ile her yıl 2,5 milyon çocuk ölümünün önlendiğinin bildirildiğini ifade eden Yekenkurul, “Aşıların genel özelliği koruyuculuğunun yüksek olmasıdır. Ancak şunu unutmamak gerekir; her aşının koruyuculuğu yüzde yüz değildir. Bu yüzden tüm toplumu aşılamak daha önemli hale gelir. Ayrıca koruyuculuğu yüzde yüze yakın birçok aşı vardır. Aşıların bir özelliği de hastalık seyrinde hafifletici etki yapmasıdır. Örneğin aşı hastalık bulaşmasına engel olmasa dahi, aşılı bir insan da söz konusu olan hastalık daha hafif, aşısız insanda daha ağır hatta bazen ölümcül seyredebilir. Bunu yaşadığımız bazı salgınlarda bizzat kendimiz gördük. Dünya genelinde de bu konuyla ilgili yapılmış birçok çalışma mevcut” ifadelerini kullandı. Aşı yaptıran kişi toplum sağlığını da korumuş olur Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte aşı çalışmalarının daha güvenilir şekilde yürütüldüğünü söyleyen Dilek Yekenkurul, “Tabi ki her ilaç gibi aşının da yan etkileri veya alerji riski vardır, ama nasıl ki bir ilacı mecbur olduğumuz için bu riskleri göze alıp kullanıyorsak aşıyı da böyle düşünmeliyiz. Hatta aşının daha geniş bir etkisi vardır. Örneğin bir insan aşı yaptırdığı zaman sadece kendisini korumaz. Aşılar bulaşıcı hastalıklara yönelik yapılır ve aşı yaptıran kişi o hastalığı geçirmeyeceği için bulaştırıcı kaynak da olmayacaktır; böylelikle etrafındaki insanları yani toplumu da korumuş olur. Hatta aşılar bazen bir salgının bile önüne geçebilir. Dünya Sağlık Örgütü’nün 1974’te küresel olarak başlatmış olduğu Genişletilmiş Bağışıklama Programı çerçevesinde, aşılanma oranı yüksek olan ülkelerde aşı ile önlenebilir hastalıkların görülme oranında ve ölüm oranlarında düşme görülmesi aşının en büyük kanıtıdır” diyerek sözlerini sonlandırdı.
İzmir Londra Enerji Kulübü Başkanı Mehmet Öğütçü: “Önemli olan sürdürülebilir, kesintisiz enerjiyi sağlamak” Temiz enerjinin başkenti İzmir, WENERGY-Temiz Enerji Teknolojileri Fuarı’na, ikinci kez ev sahipliği yapıyor. WENERGY Expo’da, eş zamanlı olarak gerçekleşen kongrenin açılış konuşmasını Londra Enerji Kulübü Başkanı Mehmet Öğütçü gerçekleştirdi. Öğütçü, İzmir’in elektrik üretiminde Türkiye’deki kurulu güçte İstanbul, Ankara, Kocaeli’yi geçtiğini ve enerjide en büyük üretici olduğunu belirterek, “Dünya tarihinde hiçbir zaman enerjisiz kalmadık, bundan sonra da kalmayacağız, ama önemli olan gezegenimizin ekolojik dengesini bozmayan, maliyeti ehven, sürdürülebilir kesintisiz enerjiyi sağlamak” dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, İZFAŞ, BİFAŞ ve EFOR Fuarcılık iş birliği ile düzenlenen WENERGY - 2. Temiz Enerji Teknolojileri Fuarı, fuarizmir’de kapılarını açtı. 300’ü aşkın sektör paydaşını, uluslararası alıcı ve yatırımcılar ile buluşturan fuarda, sektörün kamu, yatırımcı, sanayici ve tedarikçileri bir araya geliyor. Fuarla birlikte düzenlenen 22 oturumun gerçekleştirileceği kongrede de sektörün önde gelen isimlerinden akademisyenler, iş insanı ve enerji dünyası temsilcilerinin konuşmacı olarak yer alıyor. Kongrenin açılış konuşması, Londra Enerji Kulübü Başkanı Mehmet Öğütçü tarafından gerçekleştirildi. Hükümet, diplomasi, uluslararası kuruluşlar, bankacılık, enerji ve finansman sektöründe 35 yıllık deneyim sahibi olan Mehmet Öğütçü, “Dünya Enerjisindeki Yeni Dinamikler ve Türk İş Dünyasına Yansımaları” konulu konuşmasında ülkesel, bölgesel ve dünya genelindeki enerji politikalarıyla ilgili görüşlerini paylaştı. “ Enerjide şu an en büyük üretici İzmir” “İzmir gerçekten temiz enerjinin başkentidir” diyen Öğütçü, “İzmir, Türkiye’deki kurulu güce baktığımızda elektrik üretiminde İstanbul, Ankara ve Kocaeli’yi geçmiş bir kent. Enerjide şu an en büyük üretici İzmir ve üretiminin tüketimini karşılama oranı da yüzde 66. Dolayısıyla İzmir’in bu avantajı kullanabilmek açısından bu tür platformların çok büyük önemi var. Çünkü bu ülkenin ve bölgenin yatırıma ihtiyacı var. Türkiye’nin en fazla ihtiyaç duyduğu şey hem yenilenebilir enerji hem enerji verimliliği hem de fosil yakıtlarda yatırım, finansman, teknoloji ve ortaklar. Hem ülke içinde hem de uluslararası ortamda, bu tür toplantılar, fırsatların, risklerin ortaya konması, tartışılması, insanların bir araya geldikleri zaman iş anlaşmaları yapılmasına zemin hazırlar. Ben bu fuarın ve kongrenin bu açıdan çok önemli olduğunu düşünüyorum. Dünyanın dört bir yanında değişik ortamlarda bu konularda sürekli konuşmalar yapan biriyim, böylesine yerel yönetimin, devletin, iş dünyasının, üniversitelerin bir araya gelip ortak bir çalışma yürüttüğünü görmedim. Bana göre İzmir, sadece temiz enerjinin başkenti değil, Ege’nin, Akdeniz’in, Ortadoğu’nun, Kafkasların, Orta Asya’nın Avrasya’nın genel anlamıyla bölgesel enerji ve iklim değişikliği merkezi olabilir. Belki bu fuar ve kongreler oraya doğru gidişin de habercisi olur” diye konuştu. “Küresel ekonomide, enerjinin dinamikleri değişiyor” Dünya tarihinde hiçbir zaman enerjisiz kalmadığımızı diye getiren Mehmet Öğütçü, “Bundan sonra da kalmayacağız, ama önemli olan gezegenimizin ekolojik dengesini bozmayan, maliyeti ehven, sürdürülebilir ve kesintisiz enerjiyi sağlamak. Şu anda her şey hızla gelişiyor oyunun adı sürat, eskiden onlarca yılda gerçekleşecek olan gelişmeler, bugün birkaç yılda, birkaç ayda gelişebiliyor. Teknoloji o hale geldi ki bir yandan bir nimet ama öte yandan büyük bir felaket habercisi de olabiliyor. Bugün en fazla konuşulan konu enerjideki geçiş süreci, yani fosil yakıttan daha yeşil enerjiye geçiş süreci, sancısız, zorluk oluşturmadan nasıl gerçekleşebilir? Diğer bir husus ise iklim güvenliği, çünkü dünyamız tahmin edilenin ötesinde karbon emisyonları yüzünden hızla ısınıyor. Kuraklık ve çölleşme, dünyamızı tehdit etmeye başladı. Artık dünyada küresel ekonomide enerjinin dinamikleri değişiyor, bir yandan dünyanın güçlü ülkeleri hızlı bir şekilde yeşil enerjiye doğru akıyor. Ancak Türkiye gibi dışarıdan gelen enerjiye bağımlı ülkelerde cari açık oranı çok yüksek oluyor. Bu nedenle uluslararası ortaklar olmadan bizim gibi ülkelerde bu tür yatırımların tek başına yapılması mümkün değil. Dış kaynaklı yatırımların bizim gibi ülkelere gelebilmesi için devletin dış politikası ve enerji politikasının eş zamanlı ilerlemesi, kuralların olması ve en önemlisi ekonomide, hukuk alanında güven olması gerekiyor” ifadelerine yer verdi.