GENEL - 14 Eylül 2017 Perşembe 12:30

Bitlis 9 ayda 35 bin kişiye yardım

A
A
A
Bitlis 9 ayda 35 bin kişiye yardım

Bitlis Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı (SYDV), 2017 yılının ilk 9 ayında 35 bin kişiye 13 milyon 690 bin 723 TL’lik yardımda bulundu.

Bitlis Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı (SYDV), 2017 yılının ilk 9 ayında 35 bin kişiye 13 milyon 690 bin 723 TL’lik yardımda bulundu.


SYDV, ev onarımından kira yardıma, yaşlı yardımından asker yardımına kadar birçok alanda nakdi yardımlar yaparak muhtaç ailelere her türlü desteği veriyor. SYDV Müdürü Yeter Pürmüs, vakfın yardımlarından bahsederek, sadece nakdi yardımlar değil kadın ve erkek refakatçi evi ve bayanlara kurslar açarak desteklerde de bulunduklarını belirtti. SYDV’nin 9 aylık faaliyetlerinden söz eden Pürmüs, Bitlis Valisi ve Belediye Başkan Vekili İsmail Ustaoğlu başkanlığında yürütülen çalışmalar kapsamında kayıtlı 10 bin 19 dosyaları bulunduğunu ve imkanlar ölçüsünde müracaat eden herkese yardımlarda bulunduklarını söyledi. SYDV Müdürü Yeter Pürmüs, “Sayın Valimiz İsmail Ustaoğlu başkanlığında vakfımızda çok güzel çalışmalar içerisindeyiz. 2017 yılının birinci ayından şimdiye kadar toplamda 35 bin kişiye eğitim, sağlık, gebelik, gıda, aile, muhtaç asker, tıbbi malzeme, tıbbi cihaz, yurt içi tedavi, barınma, eşi vefat etmiş kadınlara yönelik, engelli yakını, engelli aylığı, yaşlı aylığı, tek seferlik, özel amaçlı, muhtaç asker çocuğu, öksüz ve yetim, yabancı, diğer sağlık ve kira gibi alanlarda bugüne kadar 13 milyon 690 bin 723 TL yardımlarda bulunduk. Bunların yanı sıra muhtaç vatandaşlarımız yine vakfımız bünyesinde bulunan ‘Hayır Çarşımızdan’ gerek kışlık gerekse yazlık giyim yardımlarından da faydalanıyorlar” diye konuştu.



“5 bin 350 aileye kömür yardımında bulunacağız”


Pürmüs, bu yıl eylül ayının sonlarına doğru merkez ve merkeze bağlı 5 bin 350 aileye 8 bin ton kömür dağıtımı yapacaklarını ifade ederek, sözlerine şöyle devam etti:


“Merkeze bağlı köylerimizdeki vatandaşlarımıza 1 ton, merkezde oturan vatandaşlarımıza ise 1,5 ton olmak üzere toplamda 5 bin 350 aileye kömür yardımında bulunacağız. Ayrıca Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğünden ev yapımı ve onarımı için kaynak taleplerinde bulunduk. Genel müdürlük toplamda 111 ev yapımı ve onarımı için 2 milyon 119 bin TL yardımda bulundu. Buna göre 94 vatandaşımızın evi yapıldı veya onarıldı. 17 vatandaşımızın ise evlerinin onarım veya yapma işleri devam etmektedir.”



“307 kişi bu evimizden yatma, yemek, banyo gibi ihtiyaçlarını karşıladı”


Bitlis Devlet Hastanesinde hastası olan kadın ve erkekler içinde refakatçi evi oluşturduklarını dile getiren Pürmüs, “Bitlis SYDV olarak kadın ve erkek refakatçi evi için Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğüne proje sunduk. Genel müdürlük ise projemizi kabul ederek, 102 bin TL’lik bir ödenek tahsis etti. Bizde vakıf olarak bu paranın 20 bin TL’sini 2 katlı refakatçi evini oluşturmakta kullandık. Toplamda 307 kişi bu evimizden yatma, yemek, banyo gibi ihtiyaçlarını karşıladılar. Yine Genel Müdürlük Aile Destek Merkezinde (ADEM) çeşitli dallarda kurs gören bayanlarımız için 250 TL ödenek tahsis etmiştir. Şu anda Kur’an-ı Kerim, sabun, çeyiz, tezhip, takı, plates, kurdele, trikotaj ve makine kurslarımız faaliyette. Ancak kış döneminde bunlara ek olarak örgü, Arapça, bilgisayar, aşçılık, pastacılık, flografi, hasta ve yaşlı bakımı gibi kurslarımızı tekrardan açacağız” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray ASÜ’de “Türkiye Üzerine Oynanan Oyunlar” konferansı Güvenlik ve Terör Uzmanı Coşkun Başbuğ, Aksaray Belediyesi ile Aksaray Üniversitesi (ASÜ) iş birliğinde düzenlenen “Türkiye Üzerine Oynanan Oyunlar” isimli konferans için Aksaray’a geldi. ASÜ Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğin açılışında kısa bir selamlama konuşması yapan Belediye Başkanı Evren Dinçer, gençler başta olmak üzere toplumdaki her kesimin Türkiye’ye yöneltilebilecek tehditleri bilmesi, anlaması, kavraması ve buna göre bir hareket planı içerisinde olması gerektiğini belirtti. Dinçer, sözlerini, etkinliğin düzenlenmesine emek verenlere teşekkür ederek tamamladı. Selamlama konuşmasının ardından kürsüye gelen Güvenlik ve Terör Uzmanı Coşkun Başbuğ, Cumhuriyet tarihiyle birlikte Türkiye üzerinde çok fazla oyun denendiğini belirtti. Bu oyunların 15 Temmuz’a kadar devam ettiğini ve 15 Temmuz’un bir milat olduğunu ifade eden Başbuğ, “O günden sonra Anadolu’da her şey bambaşka olmaya başladı. Bir anda özellikle iç politikada her yerde önemli işlere imza atan bir Türkiye tablosu ortaya çıktı” dedi. Atatürk döneminde ülkenin uçak yaptığını, denizaltı yaptığını, ancak Atatürk’ün ölümünden sonra bazı güçlerin bu süreci engellediğini dile getiren Coşun Başbuğ, “ASELSAN cinayetlerini, FETÖ döneminde ve öncesinde gerçekleşen sabotajları ve 15 Temmuz sonrasını hatırlayın” dedi ve bir anda bambaşka bir Türkiye’nin ortaya çıktığını kaydetti. Bunu, FETÖ ihanet şebekesinin temizlenmesine bağlayan Başbuğ, “FETÖ’nün temizlenmesinin ardından başta savunma sanayi olmak üzere çok önemli hamleler yapmaya başladık. Şu an dünyada çok ciddi bir noktaya geldik. Kendi silahlarımızı yapıyoruz. Bu silahlar Avrupa’da büyük ilgi görüyor. Dışarıya giden dövizi kestik. Oradan gelecek yedek parça, mermi ve mühimmata da artık para kaçırmıyoruz. Bunun bize içeride de bir karı var. Önümüzdeki yakın yıllarda bu ülkeye çok büyük kazançların girdiğini göreceğiz” dedi. Konferansı ASÜ Rektörü Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Köse, bazı kamu kurumlarının temsilcileri ve öğrenciler takip etti.
Kastamonu Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu, öğrencilere matematik felsefesini anlattı Kastamonu Üniversitesi’nde düzenlenen konferansta konuşan Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu, İslam, felsefe ile bilim tarihinde matematik felsefesinin ilişkisi ile ilgili önemli bilgiler verdi. Kastamonu Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Felsefe ve Bilim Tarihi Topluluğu tarafından düzenlenen “Nesne ile Yargı Arasında: İslam Felsefe - Bilim Tarihinde ’Matematik Felsefesi’” konferansına Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu konuşmacı olarak katıldı. Merkez Kütüphane Sezai Karakoç Salonu’nda gerçekleşen konferansa, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Atalan ve Prof. Dr. Ömer Küçük, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Konferansta konuşan Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu, matematik felsefesini ele alarak, matematiğin ürettiği bilgiyi ve dayandığı yöntemi tanımladı. Bilimlerin, gerçekliğin insana kendini sunuşu ile yetinmediğini söyleyen Prof.Dr. Fazlıoğlu, o gerçekliğin kendini neden öyle sunduğunu araştırdığını söyledi. İnsanın gerçeklik kürelerinin matematiksel, dini, ahlaki, fiziksel fark etmeden kendisine sunulanla yetinmediğini belirten Prof.Dr. Fazlıoğlu, daha fazlasını araştırarak pek çok bilim dalının böyle ortaya çıktığını ifade etti. Bunu bir benzetme ile açıklayan Prof. Dr. Fazlıoğlu, gerçeklik küresinin bilgisayar ekranıyla sunulmadığını, bilim felsefesinin ekrana verilen görüntü ile birlikte yazılımını da merak ettiğini kaydetti. Klasik geleneklerden güçlü mantık bilgisine sahip olan kültürlerin hakim olduğunu söyleyen Prof. Dr. Fazlıoğlu, Antik Roma’da Bizans’ta ve Osmanlı’da mantık bilgisinin egemen olduğunun altını çizdi. Bir bilimsel teoriyi ve gerçekliği anlamlı kılmak için matematik nesnenin ihtiyaç duyulması onların ontolojik statüsünü belirlediğini söyleyen Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu, matematik felsefesinin yaşam ile arasındaki bağlantıyı açıklayarak, "Üçgenleri nerede inşa ediyoruz, zihnimiz mi inşa ediyor? Bunları şimdi zihnimiz inşa ediyorsa fiziksel gerçekliği nasıl onlarla yakalıyoruz? Hadi yakaladık diyelim, bunun ne anlamı var? O zaman gerçeklik demek bizim zihnimizden biraz bağımlı değil mi matematik" dedi. Matematik felsefesi ve yaşam arasındaki bağlantıyı daha da derinlemesine ele alan Prof. Dr. Fazlıoğlu, matematiğin insan zihninin ürünü olduğunu ve bu anlamda insanın gerçeklikle kurduğu ilişkiyi de şekillendirdiğini dile getirdi. Matematiğin evrensel bir dil olduğunu ve insanların bu dil aracılığıyla gerçekliği anlama çabasında bulunduğunu vurguladı. Konuşmasının devamında Prof. Dr. Fazlıoğlu, İslam düşünce geleneğinde matematik felsefesinin önemine ve gelişimine değindi. İslam, dünyasında matematik ve felsefe geleneğinin nasıl birbirini etkilediğini ve bu etkileşimin bilim tarihinde nasıl bir yol açtığını açıkladı. İslam düşünce geleneğinde matematik felsefesinin, bilimsel ve felsefi düşünceyi derinlemesine etkileyen önemli bir bileşen olduğunu vurguladı. Etkinlik, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Serhat Yılmaz’ın günün anısına Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu’na hediye takdimi ve Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Fatma Zehra Pattabanoğlu’nun plaket takdiminin ardından hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.
Sinop Sinop İl Özel İdaresine sıfır atık belgesi Sinop İl Özel İdaresi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca hayata geçirilen geri dönüşüm projesi kapsamında sıfır atık belgesi almaya hak kazandı. Sinop Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdür Yardımcısı Cem Levent Yücel, “Projemiz hem dünyada hem de ülkemizde çok önem arz eden bir proje, atıklarımızın ayrıştırılarak geri dönüşüme kazandırılması büyük önem arz ediyor. Hem ekonomi açısından hem de çevre kirliliğini önlenmesi açısından İl Özel İdaremizin almış olduğu bu belgenin önemli bir niteliği var. Kendilerini tebrik ediyoruz” diyerek belgeyi Sinop İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Yahya Çınkıl’a takdim etti. “Şehirdeki hizmetin aynısını kırsalda da gerçekleştireceğiz” Genel Sekreter Yahya Çınkıl, köylere her türlü hizmeti götürmek için yoğun çaba harcadıklarını ifade ederek, “Şehirdeki hizmetin aynısını kırsalda da hayata geçirmek için katı atık toplamayı da vazife ediniyoruz. İl Özel İdaremiz; kırsal kesimde temizlik hizmetlerini genişleterek çevre bilincinin arttırılması ve doğal yaşamı korumayı ön planda tutuyor. Yeni konteynırların dağıtımıyla birlikte, köy sakinlerine daha temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşama imkânı sunarak vatandaşlarımızın refahını arttırmayı ve Sinop için değer üretmeyi sürdürüyoruz” dedi. “Dünyaya örnek bir proje” Sinop İl Özel İdaresini tebrik ederek açıklama yapan Sinop Valisi Dr. Mustafa Özarslan ise “İl Özel İdaresinin köylerde çok çeşitli görevleri var. Bu görevlerden bir tanesi de kırsaldaki köylerimizin evlerinden çıkan atıkları geri dönüşüm noktasına ulaştırmak. Sıfır Atık Projesinin arkasındaki temel amaç israf etmemek, ihtiyacımızın üzerinde tüketmemek, tüketiliyorsa da bunu tekrar kullanmak amaçlı geri dönüşüme kazandırmak. Sayın Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Erdoğan Hanımefendilerin himayelerinde, dünyaya örnek bir proje olan Sıfır Atık Projesi; bütün illerimizde, bütün kamu kurum ve kuruluşlarında, bütün yönetim birimlerinde uygulanmakta. İl Özel İdaremizin bütün hizmet binalarında bu Sıfır Atık Projesinin uygulanmasından dolayı bu belgenin verilmesi takdire şayan. Bütün kamu kurum ve kuruluşlarına örnek olması açısından da bu belge bizim açımızdan önemli. Genel Sekreterimizi ve Özel İdaremizin bütün çalışanlarını tebrik ediyorum” ifadelerine yer verdi.