GENEL - 13 Aralık 2017 Çarşamba 12:19

Diyarbakır’da çocuklar için ‘Oyuncak Kütüphanesi’ kuruldu

A
A
A
Diyarbakır’da çocuklar için ‘Oyuncak Kütüphanesi’ kuruldu

Diyarbakır İl Halk Kütüphanesi, 0-6 yaş arası çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandırmak amacıyla “Oyuncak Kütüphanesi” kurdu.

Diyarbakır İl Halk Kütüphanesi, 0-6 yaş arası çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandırmak amacıyla “Oyuncak Kütüphanesi” kurdu.


Diyarbakır İl Halk Kütüphanesi bünyesinde 0-6 yaş arası çocuklara kütüphane kullanma ve kitap okuma alışkanlığı kazandırmak amacıyla “Oyuncak Kütüphanesi” kuruldu. İçerisinde yüzlerce oyuncak çeşidi, 3 boyutlu ve konuşan kitap bulunduran kütüphane, her gün onlarca çocuk tarafından ziyaret ediliyor. Sıcak ve temiz bir ortamda oyun oynama şansı bulan çocuklar, aynı zamanda yeni arkadaşlıklar ediniyor.


Çocuklarda alışkanlık sürecinin 3 yaş döneminde başladığını vurgulayan Kütüphane Müdürü Ahmet Özbek, bu servis sayesinde hem çocuğu hem de çocukla birlikte gelen ebeveyni kazandıklarını belirtti. Çocukların mümkün olduğu kadar güzel kütüphane anıları olması için çaba sarf ettiklerini vurgulayan Özbek, çocuklar için özel etkinlikler ve İngilizce kursu gibi kurslar açtıklarını ifade etti. Kütüphanenin tamamen çocukların kütüphane kullanım alışkanlığına ilişkin oluşturulduğunu kaydeden Özbek, “0-6 yaş çocukların kütüphane kullanma alışkanlığı kazanması, çocuklarla birlikte gelecek annelerin, velilerin, babaların, ağabeyler, ablalar olabilir aynı zamanda kütüphane kullanıcısı olmasına da katkı sağlayacak bir çalışma bu. Çocukların alışkanlıklarının olması 3 yaş döneminde başlıyor. Biz de bu yaş döneminde çocuklarımıza erişebilmek, çocuklarımızın kütüphanede biriktireceği olumlu anılarla oluşturacakları olumlu bir kütüphane imajını çocuklarımıza kazandırmak için böyle bir bölüm oluşturduk. Burada çeşitli oyunlar oynanıyor. Çocuklarımız ailelerinden bağımsız olarak da gelebiliyorlar ya da kreşlerle işbirliği halinde çeşitli etkinlikler yapıyor çocuklar. Masal günleri yapıyoruz. Bu dönem 3-6 yaş çocuklarımıza İngilizce kursu başlatacağız. Buna benzer etkinlikler düzenliyoruz. Tamamen çocukların kütüphane kullanma alışkanlığına ilişkin oluşturulmuş bir servis” dedi.



“Ev ortamından daha fazlası var”


Çocuklara kendi evlerindeki gibi rahat olabilecekleri bir ortam sağladıklarını belirten Özbek, şunları kaydetti:


“Burada aslında ev ortamından daha fazlası var. Oyuncak çeşitliliğimiz oldukça çok. 3 boyutlu kitaplar, konuşan kitaplar var çocukların ilgisini çekebilecek. Legolar var. Çocukları bunlarla hem eğitici oyunlar oynayabiliyor hem de kütüphanede anı biriktiriyor. Yani belli bir yaşa geldiklerinde ‘Benim kütüphanede şu anılarım var’ diyecekleri anılar biriktiriyorlar. Mümkün olduğu kadar bunlar güzel anılar olsun diye uğraşıyoruz. Tabi burası kreş değil buraya çocuklar oyun oynamak üzere geliyor. Mutlaka ya anne, baba ya da büyük bir ebeveynle geliyor. Çocukla birlikte gelen ebeveyn kendisi de kitap okumaya başlıyor. Çocuk burada oyun oynarken dergilerden yararlanabiliyor, ödünç kitabını alabiliyor. Doğal olarak çocuğun bize anneyi kazandırma yönü de var.”



“Her mahallede olmasını istiyoruz”


Hemen hemen her hafta çocuğuyla birlikte kütüphaneye geldiğini ifade eden Züleyha Kırhan, kütüphanenin içinde böyle bir ortamın olmasının çok güzel olduğunu ve böyle ortamların arttırılmasını istediklerini söyledi. Kırhan, “Genelde her hafta gelmeye çalışıyoruz. Buraya gelip kitap alıyoruz, onları evde okuyup tekrar getiriyoruz, değiştiriyoruz. Bizim için çok güzel, evimize de yakın. Aynı zamanda burada çeşitli oyuncaklar da var. Buraya gelip çocuklarla oynuyor kızım. Aynı zamanda burada bazı planlar da düşünüyoruz annelerle beraber bir kitap kulübü kurmayı düşünüyoruz. Çocuklarla birlikte bazı aktiviteler yapmayı düşünüyoruz. İnşallah güzel olur. Burası bizim faydalandığımız bir yer. İyi ki var. Sayılarının çoğalmasını istiyoruz. Her mahallede olmasını istiyoruz. Çünkü kış aylarında özellikle şehir ortamında dışarıya çıkmak sıkıntılı oluyor. Dışarıya çıktığımızda çocuklara uygun çok fazla ortam olmuyor ama buraya geldiğimizde hem sıcak bir ortam hem çocuklar birbirleriyle arkadaşlık ortamı kurabiliyorlar. En önemlisi kütüphanenin içerisinde böyle bir yerin olması çok güzel. Kütüphane içerisinde çocuklar kitapları görüyorlar, kitap alıp tekrar getirme, bir kitabın sorumluluğunu alabilme bunu öğreniyorlar. Bu yüzden şanslı hissediyoruz kendimizi” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Durak Tekstil işçileri 83 gündür grevde Öz İplik İş Sendikası’na üye olan Durak Tekstil işçileri, işveren tarafından baskı görmelerinin ardından 6 kişi de işten çıkarıldı. 83 gündür fabrika önünde grev yapan işçilere Öz İplik İş Sendikası destek verdi. Bursa’da Durak Tekstil işçileri yaklaşık 8 ay önce Öz İplik İş Sendikası’na üye olmaya başladı. İşveren tarafından sendikaya üye olmamaları konusunda baskı gören işçiler daha sonra da işten çıkarıldı. İşten çıkarılan 6 işçi ve sendika üyeleri, fabrika kapısı önünde greve başladı. Yaklaşık 83 gündür grevde olan işçilere Öz İplik İş Sendikası fabrika önünde basın açıklaması yaparak desteğini dile getirdi. “Çalışanların, sendikaya üye olma özgürlüğüne saygı gösterilmeli” Durak Tekstil önünde basın açıklaması gerçekleştiren Öz İplik İş Sendikası Genel Başkanı Rafi Ay, “Durak Tekstil işçileri, yaklaşık 8 ay önce sendikamız Öz İplik İş’e üye olmaya başladı. İşçilerin sendikamıza üye olmasından haberdar olan işveren ve işveren vekilleri tarafından işçilere baskı yapıldı. İşçilerin anayasal, sendikal hak ve özgürlükleri engellendi. Ardından 6 işçi arkadaşımız işten çıkarıldı. Hem de ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sebebiyle işten çıkarıldı. Buradan Durak işverenine sesleniyoruz, biz bu akıl dışı, vicdan dışı baskıları durduracağız. İşçinin hakkını alacağız. Çalışma hayatının reel dinamikleri ve yasalar dışında araya koymaya çalıştığınız yollarla, hak mücadelesinin önüne geçemeyeceksiniz. Durak Tekstil işçileri yalnız değil. 60 milyon üyeyi temsil eden IndustriAll Küresel Sendika Federasyonu, 7 milyon işçiyi temsil eden IndustriAll Avrupa federasyonu, 850 bin üyesiyle HAK-İŞ, 43 bini aşkın üyesiyle Öz İplik İş Sendikası buradaki emekçilerin yanında. Burada işçiler sendikal özgürlüğünü kullanacak. Firmanın Uluslararası satış ağı dört kıtaya yayılsın. Ürünlerdeki kaliteden övünerek bahsedilsin. Fakat emekçilere baskı yapılsın, yok öyle bir dünya. Kalite devamlılığını emekçiler sağlar. Büyüme, markalaşma emekçilerin katkısıyla olur. Emekçileri yok sayarak, müşteri odaklı bir çözüm, üretemezsiniz. Haksız ve karalayarak çıkardığınız işçilerin ahı, sizi tökezletmeden bu işçiler bir an önce işlerine dönmeli. Çalışanların, sendikaya üye olma özgürlüğüne saygı gösterilmeli. Bugün Öz İplik İş Başkanlar Kurulu olarak, tüm teşkilatımızla buradaki emekçilere destek olmak için buradayız. Hep yanlarındaydık, her zamanda yanlarında olacağız. Biz hukuki olarak her türlü girişimi yaptık. İşveren haksızlıkların hesabını hukuk önünde verecek. Bizim buradan ayrılacağımızı düşünenler, yanılıyor. Bu işçiler, işbaşı yapana kadar buradayız. Buraya, sendika girene kadar buradayız. Buradan Durak Tekstil işçilerine de sesleniyoruz, birleşerek kazanacağız. Birleşerek sesimizi daha gür çıkaracağız. Birleşerek hakkımızı alacağız. Sendikal haklarımızı ancak toplu sözleşme ile alabiliriz. Onun için sendika üyeliklerimizi bir an önce tamamlayalım. Bekleyişteki işçilere destek olan herkese gönülden teşekkür ediyoruz. İnanıyoruz bir gün emek kazanacak” şeklinde konuştu.
Giresun Üniversitelilerden, ilkokul ve özel eğitim öğrencilerine tiyatro şöleni Giresun Üniversitesi Tirebolu İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü öğrencileri tarafından özel eğitim ve ilkokul öğrencilerine “Pinokyo” adli müzikal oyun sergilendi. Farkındalık oluşturmak adına “Sanatın Değiştirici Gücü” projesi kapsamında Fakültenin Prof. Dr. Taner Karahasanoğlu Konferans Salonu’nda sergilenen oyuna ilkokul ve özel eğitim öğrencilerinin yer aldığı 700 öğrencinin yanı sıra Tirebolu Gençlik Merkezi Müdürü Ebru Çelik, İlçe Emniyet Müdürü Hakan İbişoğlu, İlçe Jandarma Komutanı Teğmen Tolga Karagöz, fakültenin akademik ve idari personelleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilciler ve öğrenci velileri katıldı. Üniversiteli öğrencilerin farkındalık oluşturan tiyatro oyunuyla ilgili bilgi veren, Proje Danışmanı Dr. Öğr. Üyesi Anıl Uğur Oğuzcan, “Çocuklara ve öğrencilere oynanan tiyatro oyunu ile paylaşmanın, başarmanın ve hayal gücünün önemi vurgulanmak istendi. Hayatta her zaman paylaşmayla, hoşgörüyle, saygı ve sevgi ile birbirimize destek olarak hareket ettiğimizde bir şeyleri başarabiliriz" dedi. Etkinliğin sonunda tiyatro grubu ve organizasyon ekibine teşekkür belgelerini Tirebolu İletişim Fakültesi Dekan Yardımcıları Dr. Öğr. Üyesi İsmail Cem Feridunoğlu ve Dr. Öğr. Üyesi Murat Birol, Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölüm Başkanı Prof. Dr. Serpil Karlıdağ, Tirebolu Gençlik Merkezi Müdürü Ebru Çelik, İlçe Emniyet Müdürü Hakan İbişoğlu ve İlçe Jandarma Komutanı Teğmen Tolga Karagöz tarafından takdim edildi. Projede yer alan öğrencilerden Emine Cezayirli, oyun sonunda kendi ve ekip arkadaşları adına Tirebolu İlçe Kaymakamlığı, Tirebolu Milli Eğitim Müdürlüğü, Tirebolu Gençlik Merkezi ve etkinlik sponsoru olan Akasya Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’ne desteklerinden dolayı teşekkür etti. Gösteri, çocuklara hediyeler verilerek sona erdi.
Gaziantep Gaziantep’te "2. Uluslararası Aile Sempozyumu" başladı Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Gaziantep Aile Akademisi ev sahipliği ve iş birliğinde, bu yıl 2’ncisi düzenlenen Uluslararası Aile Sempozyumu yapılan açılış etkinliğiyle başladı. Aile değerlerini koruma ve geliştirme, aile bireylerini bilgilendirici çalışmalar, sorunlara çözüm odaklı yaklaşılması, sevgi ve huzur dilinin hâkim olduğu aile yapılarının oluşması amacıyla Gaziantep Aile Akademisi ve İstanbul Aile Vakfı iş birliğinde Gaziantep Üniversitesi Mavera Kongre ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen sempozyum 3 gün sürecek. 15 farklı ülkeden gelen 100’e yakın seçkin akademisyenin katılımıyla yapılacak oturumların bu yıl ki teması “Küresel Tehditler Karşısında Aile” olarak belirlendi. Birleşmiş Milletler (BM) “Uluslararası Aile Haftası” etkinlikleri kapsamında, 2024 yılının "Aile Yılı" olarak ilan edildiği Gaziantep’te düzenlenen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran’ın katıldığı sempozyumun açılış töreni ile başlayan, aile kavramının her açıdan ele alınacağı sempozyumda toplam 21 oturum düzenlenecek. “Gaziantep’ten yeni ufuk ve vizyonların aranıyor olması asla tesadüf değildir” Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran açılış programda aile kavramının ele alındığı sempozyumdan duydukları mutluluğu aktararak, “Bugünün dünyasında tartıştığımız meselelerin farklı boyutlarıyla Gaziantep’te ele alınıyor, değişen dünya düzeni üzerindeki yaklaşımlara Gaziantep’ten yeni ufuk ve vizyonların aranıyor olması asla tesadüf değildir. Neden tesadüf olmadığını her şeyden önce Gaziantep’in ev sahipliği olmadığını görüyoruz. Buradaki vizyon gerçekten yeni bir heyecan kattı. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanımızın öncülüğünde şehir sadece yerel kalkınma modelleriyle değil küresel kalkınma modellerini de yerelde uzanan zincirlerin her halkasını güçlendirme konusunda Türkiye’de önemli bir yer teşkil ediyor. Bu şehirde Fatma Şahin vizyonunun bütün Türkiye ve insanlık için ne kadar önemli hizmetlere vesile olduğunu da bizlere göstermiştir. Bu bakımdan ev sahipliği ve sempozyumu Gaziantep’e taşıdığı için bir kez daha teşekkür ediyorum” dedi. “Medeniyetimizin temel direklerinden birisi kuşkusuz aile kurumudur” Konuşmasının devamında akademisyenlere katılımlarından dolayı teşekkür eden Bakan Yardımcısı Kıran, “Hem Türkiye’den hem de yurtdışından birçok saygın akademisyenin burada sunacağı fikirler, düşünceler bizlere önemli ufuklar açacaktır. Başkanımız Fatma Şahin’in bakanlığımıza bıraktığı fikri mirası korumanın en güzel yolu teorik tartışmaları takip eden değil, takip edilen ülke olmaktır. Biz büyük bir medeniyetin mirasçılarıyız. Medeniyetimizin temel direklerinden birisi kuşkusuz aile kurumudur. Anayasamızda devletimiz hukuki çerçeveyi ‘Aile toplumun temeli’ tanımıyla ortaya koymuştur. Aileyi korumak için atılan her adımı yerine getiriyoruz. Aile kurumu çok kapsamlı ve bu kapsam bakımından adımların atılması gereken bir kurum” ifadelerini kullandı. “Aileyi koruyarak geleceğe taşımak istiyorsak önce kendimizden başlamalıyız” Sempozyumun açılış programında konuşan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, küreselleşen dünya ile beraber aile kurumu üzerinde büyük tehditlerin oluştuğuna vurgu yaparak, “Küreselleşme dediğimiz şey, sosyal adalet ve barışın sağlanmadığı, çevresel kalkınmanın hayata geçirilmediği, bir damla petrolün bir damla kandan çok daha değerli olduğu bir dünyaya dur demek için buradayız. Buna dur demenin en önemli kısmı aile. Aile bizim inancımızın, kültürümüzün en mukaddes hazinesi, nimeti, güvenli limanı. Bu yüzden İstanbul Aile Vakfı bu konuda önemli. Aile kurumuna karşı gelen tehditleri engellemede bu vakıf önemli bir duruş. Aileyi koruyarak geleceğe taşımak istiyorsak önce kendimizden başlamalıyız. Kalbimizdeki bütün kötü duyguları yok etmemiz gerekiyor. Onun yerine sevgiyi, vicdanı, rahmeti bu kalbin içine taşımak gerekiyor. Ailede kadın ve erkeğin birbirine iyi davranması, emanetçi olması gerekiyor. Peygamberimizin hayatı bizim için en büyük örnek. Nasıl bir baba, eş olduğuna bakmamız gerekiyor” şeklinde konuştu. “Bu şehri güçlü huzurlu kılmanın yolu aile merkezli çalışmaktır” Konuşmasının devamında aile huzurunun sağlanması için gençlerin değerlerini bilip, sahip çıkarak eğitilmesi gerektiğine vurgu yapan Başkan Şahin, “Şehrin imarı için sadece altyapı yeterli değil. Bugün aileler neden mutsuz denilince bize sevgi, rahmet şebekeleri gerekiyor. Bunları bizim medeniyet kodlarımıza göre kurmazsak bugün yaşadığımız sorunlarla kalıyoruz. Şehri imar ederken nesli ihmal etmemiz için Gaziantep Büyükşehir Belediyesi olarak doğan her çocuğun eğitimde değerler eğitimini güçlü bir şekilde almasını, Aile Akademisi’ni kurduğumuzda ergenliğe bu değerlerle gençlerimizi hazırlamamız gerekiyor. Bunların hepsini yaptığımızda ailenin korunmasını sağlarız. Bu şehri güçlü huzurlu kılmanın yolu aile merkezli çalışmaktır. Biz bu emanete sahip çıkıyoruz” dedi. “Burada atılacak adımların temelinde aile ve nesilleri korumak vardır” İstanbul Aile Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ali Rıza Arslan ise konuşmasında vakfın verdiği hizmetler hakkında bilgi vererek, “Vakıf olarak 2020 yılından itibaren ‘Medeniyetin Temeli Aile’ diyerek insani, milli, manevi değerli korumak amacıyla faaliyet yürütmekteyiz. Aile yapısını korumak ve güçlendirmek amacıyla bu yıl ikincisini düzenlediğimiz sempozyum için Türkiye ve dünyanın dört bir yanından akademisyenler, politika yapıcıların ve STK’ları bir araya getirdik. 3 günlük sempozyumda yapılacak konuşma ve tartışmaların aile kavramını güçlendirmek adına önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum. Dünyadaki gelişmeler toplumumuzdaki ve bütün dünyadaki aile yapılarını temelden tahrip etmektedir. Kadim aile değerlerinin erozyona uğraması toplumun yapısını zayıflatmakta, kimlik bunalımlarına yol açmaktadır. Bu tehditler artık uluslararası platformlarda da daha sık gündeme gelerek tartışılmaktadır. Burada atılacak adımların temelinde aile ve nesilleri korumak vardır” diye konuştu. Gaziantep Üniversitesi Rektörü Arif Özaydın da konuşmasında ailenin önemine vurgu yaparak çalıştaya katılım sağlayan herkese teşekkür etti. Açılış programı sonrası ilk oturum Doç. Dr. Turgay Şirin, Prof. Dr. Ruhi Ersoy, Dr. Sarah Amjad Hussain’ın katılımıyla yapıldı.