GENEL - 23 Mart 2017 Perşembe 10:41

Hollanda ihmalinin bedelini Türklere kesti

A
A
A
Hollanda ihmalinin bedelini Türklere kesti

Diyarbakırlı avukat Muzaffer Ava, amcasını kaybettiği Hollanda’nın Schiphol Havaalanında 2005 yılında çıkan yangınla ilgili soruşturma safhasında ve sonrasında faşizan uygulamalara maruz bırakıldıklarını iddia etti.

Diyarbakırlı avukat Muzaffer Ava, amcasını kaybettiği Hollanda’nın Schiphol Havaalanında 2005 yılında çıkan yangınla ilgili soruşturma safhasında ve sonrasında faşizan uygulamalara maruz bırakıldıklarını iddia etti. Ava, yangınla ilgili bilirkişi raporunda kapıların açılmasını sağlayan sistemin devre dışı olduğu yönünde tespit olmasına rağmen kendilerinin sorumlu tutulduğunu ileri sürdü.


Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da bulunan Schiphol Havaalanında sınır dışı edileceklerin tutulduğu gözaltı merkezinde 2005 yılında yangın çıkmış ve aralarında Diyarbakırlı Mehmet Ava’nın da bulunduğu 2’si Türk vatandaşı 11 kişi hayatını kaybetmişti. Mehmet Ava’nın yeğeni avukat Muzaffer Ava, yangınla ilgili 315 sayfalık bilirkişi raporuna rağmen faturanın kendilerine kesildiğini öne sürdü. İhlas Haber Ajansı’na (İHA) açıklamalarda bulunan Ava, Hollanda’nın son süreçte uyguladığı faşizan uygulamaların eskiden beri devam ettiğini anlatarak, “O yangında değişik ülkelere mensup olan 11 kişi yaşamını yitirmişti. Yangında yaşamını yitirenlerden ikisi Türk vatandaşıydı. Biri de amcam Mehmet Ava’ydı. Yangın sonrası soruşturma başlatılmıştı. Soruşturmadan sonra bilirkişi raporu tanzim edilmişti. Raporda, yangının çıkış nedeniyle ilgili bazı tespitler bulunuyordu. En önemlisi de yangında kapıların açılmasını sağlayan sistemin devre dışı olduğu yönünde bir tespit mevcut. Daha önce yapım aşamasında iken aynı gözaltı merkezinde bir yangının çıktığı yönünde bir tespit de mevcut. Zaten cenazeler DNA tespitinden ötürü 12 gün sonra bize teslim edilmişti. Bu olaydan sonra gerek soruşturma safhasında gerekse de ondan sonraki tazminat ödemesi aşamasında Hollanda’nın tavrı utanç vericiydi. Soruşturma safhasında bazı sivil toplum örgütlerini biz harekete geçirdik ve o gösterilerden sonra Hollanda Adalet ve Bayındırlık Bakanı ile Haarlem Belediye Başkanı istifa ettiler. Ancak sadece bu istifayla yetindiler” dedi.



“İstifaların intikamı bizden alındı”


İstifalardan ve bilirkişi raporundan sonra, kendilerinden intikam alındığını ileri süren Ava, “Sanki istifaların müsebbibi bizmişiz gibi orada yaşamış olan babamın hüküm giydiği ve cezasını çektiği dosyaları tekrar açtılar ve 5 yıl hapis cezası daha verdiler. Yapılan kepazelikler bununla da sınırlı değil. Ondan sonra bu tür vakalarda ödenecek olan tazminatın üst bandını 100 bin avro ile sınırladılar ve bu kanun süratle Hollanda meclisinden geçti. Bu yangınla, batı uygarlığı denilen, sözüm ona ‘İnsan hakları ve hukukun önünde eşitlik’ gibi prensiplerin doğu toplumları söz konusu olduğunda daha değişik bir veçheden baktığını idrak ettim. O yangında ölenlerin çoğunluğu farklı dinlere ve etnik kökene sahiplerdi. Bu olay batı uygarlığı dediğimiz Avrupa medeniyetinin doğu üzerindeki oryantalist bakışı sorgulamama neden oldu. Oryantalizm sadece din üzerinde zemin bulmuyor aynı zamanda bir kültür üzerinde zemin bulabiliyor. Olaydan sonra istifa etmek zorunda kalanların hıncını babamdan alınması ve ondan sonra yasal mevzuat değişikliğine gitmeleri batı kültürünün ne kadar ideolojik bir şekilde hareket ettiğini apaçık ortaya koymaktadır. Uluslararası Af Örgütü aralarında Mehmet Ava ve Kemal Şahin’in de olduğu 11 sığınmacının öldüğü olay nedeniyle sürekli Hollanda’nın dikkatini çekmektedir ancak Hollanda bunu ne kadar uyguluyor en son gelinen süreçte takınılan tavır ve ortadaki faşizan devlet uygulamaları ile cevap vermektedir” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünden Gölcük Tabiat Parkı açıklaması Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Gölcük Tabiat Parkı’nın işletme hakkının Bolu Belediyesinden feshedilmesi ile ilgili çıkan haberlerle ilgili açıklama yaptı. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, "Bolu’da bulunan ve işletme hakkı Bolu Belediyesine verilen Gölcük Tabiat Parkı’na sözleşmenin Genel Müdürlüğümüzce hiçbir gerekçe gösterilmeden feshedildiğine dair çıkan haberler üzerine aşağıdaki açıklamanın yapılmasına gerek görülmüştür. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile Bolu Belediyesi arasında 2012 yılından itibaren çeşitli tarihlerde yapılan 3 ayrı sözleşmeyle Gölcük Tabiat Parkı’nın işletme hakkı Bolu Belediyesine verilmiştir. Bolu Belediyesi ise alt işletmecilik hakkını her üç sözleşme kapsamında yapı ve tesislerin alt işletmeciliğini Boluspor’a devretmiştir. Sözleşmelerde alt işletmeci Boluspor ise kendisine verilen alt işletmecilik hakkı kapsamındaki yapı ve tesisleri bir başka alt işletmeciye verme hakkı bulunmamasına rağmen bahse konu sözleşmelerdeki yapı ve tesisleri sözleşme hükümlerine aykırı olarak 4 farklı kişiyle ikinci kez alt sözleşme imzalayarak alt işletmeciliğe verdiği tespit edilmiştir. Bu aykırılığın düzeltilmesi için defaten yapılan yazışmalara rağmen Bolu Belediyesi tarafından sözleşmeye aykırılık bulunan bu durumun düzeltilmesine yönelik her hangi bir işlem tesis edilmediği 18 Aralık 2023 tarihinde anlaşılmıştır. Yine Genel Müdürlüğümüzce bahse konu alanlarda defaten yapılan denetimlerde temizlik, bakım onarım, ücretlendirme, trafik sorunu, yanlış araç park ettirilmesi, geçici izinsiz yapı, seyyar satıcılık gibi hususlarda sözleşmeye aykırılıklara yönelik 25 adet tutanak düzenlenmiştir. Aykırılıkların giderilmesi için Bolu Belediyesine defaten uyarılar yazılmasına rağmen işlem yapılmamıştır. Gelinen bu süreçte 2024/1 sayılı yönerge hükümleri kapsamında her üç sözleşme Bakanlığımızca feshedilerek Bolu Belediyesi’ne yazılı olarak tebligat yapılmıştır. DKMP 9. Bölge Müdürlüğü Bolu İl Şube Müdürlüğünün 09.05.2024 tarihli yazısı ve eklerinde fesih gerekçeleri detaylı olarak açıklanmıştır. Buna rağmen, yapılan açıklamalarda ’sözleşmenin hiçbir gerekçe gösterilmeden siyasi gerekçelerle habersiz şekilde feshedildiği’ iddiası gerçeği yansıtmamaktadır. Ayrıca Gölcük Tabiat Parkımızın ’halka kapatıldığı’ iddiası gerçek dışıdır. Parkımızın halka kapatılması gibi bir durum söz konusu değildir. Bolu ilimizdeki Abant Gölü ve Yedigöller milli parklarında olduğu gibi vatandaşlarımıza en iyi şekilde hizmet verilmeye devam edilecektir" denildi.