YEREL HABERLER - 25 Mayıs 2017 Perşembe 16:13

SP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa İriş’ten termik santral açıklaması

A
A
A
SP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa İriş’ten termik santral açıklaması

Saadet Partisi (SP) Genel Başkan Yardımcısı Mustafa İriş, termik santrallerin hammaddesi olan kömür rezervinin Trakya’da bol olduğunu, kurulacak termik santrallerin ülke ve bölgeye ciddi kar sağlayacağını söyledi.

Saadet Partisi (SP) Genel Başkan Yardımcısı Mustafa İriş, termik santrallerin hammaddesi olan kömür rezervinin Trakya’da bol olduğunu, kurulacak termik santrallerin ülke ve bölgeye ciddi kar sağlayacağını söyledi.


İriş, Edirne İl Teşkilatında düzenlediği basın toplantısında, ülkedeki ve Trakya’daki enerji kaynaklarını konu aldı. Trakya bölgesinde üretilen elektriğin yüzde 96 ‘sını doğalgaza bağlı olduğunu belirten İriş, “Her türlü çevresel düzenlemelere uyularak insan sağlığı için tüm tedbirler alınarak en son teknoloji kullanılarak yer altında atıl duran kömür kaynaklarımızın ekonomimize kazandırılması bölgenin ve ülkenin kalkınmasına katkı sağlamış olacaktır” dedi.


Türkiye ve dünyada enerji üretimi konusunda kömürün kullanımına değinen İriş, “Dünyada elektrik üretiminde kömürün payına baktığımızda; Almanya’ da yüzde 45, ABD de yüzde 40, Çin ve Hindistan’da yüzde 75’ler civarındadır. Ülkemizde ise elektrik üretiminde yerli kömürün payı ancak yüzde 12 kadardır” ifadelerini kulandı.



“Doğalgaz ithalatımızın yüzde 50’si Rusya’dan yapılıyor”


Doğalgaz ve Rusya ilişkilerini açıklayan İriş, “Bilindiği gibi en önemli ithalat kalemlerimiz; petrol, doğalgaz ve ithal kömür gibi enerji maddeleridir. Bu durum, ekonomik açıdan dışarıya aktarılan paranın yanı sıra ülkemizi enerjide dışa bağımlı hale getiriyor. Bu da dünyadaki her olaydan etkilenme anlamı taşımaktadır. Ülkemizin enerji güvenliği, dış politikada her değişimden etkilenmektedir. Mesela doğalgaza olan bağımlılığımız, ki (Doğalgaz ithalatımızın yüzde 50’si Rusya’dan yapılıyor) Rusya ile olan ilişkilerimizde hep aleyhimize olmuştur. Sonuç olarak güçlü bir ülke olabilmek için enerjide dışa bağımlılığı hızla azaltmalıyız. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının yerli kaynakların azami olarak kullanılması için çalışmalar başlattığını biliyoruz. Bu konuda yeni yöntemler geliştirilmektedir. Bu yöntemlerin en önemlisi yerli kömür kaynaklarının elektrik üretiminde kullanılmasını sağlamaktır” dedi.



“Trakya’da 4 bin civarında insanımıza iş imkânı”


Yerli kömürlerin çıktığı yerlerde elektrik üretiminde kullanılmasının çok ekonomik olduğunu belirten İriş, “Ülkemizde 15 milyar tonluk kömür rezervi olduğu tespit edilmiştir. Bu rezervler yoğunluklu olarak Kahramanmaraş, Eskişehir, Afyon ve Trakya bölgelerindedir. Bu bölgelerde termik santral fizibilite çalışmaları yapılmaktadır. Bu çalışmalar sıkı bir disiplinle takip edilip, hayata geçirildiğinde yılda 3,5 milyar dolar ülkemizin kazancı olacaktır. Yani, doğalgaza o kadar az para ödeyeceğiz. Kurulacak santrallerin ekonomik ömrünün 35 yıl olduğu düşünüldüğünde bu süre içerisinde ithalata 122 milyar dolar daha az ödeyeceğiz, demektir. Yani bu kadarlık servet yurt içinde kalmış olacaktır. Ayrıca sadece Trakya’da 4 bin civarında insanımıza iş imkânı sağlanmış olacaktır” dedi.



“Trakya’da elektriğin yüzde 96 ‘sı doğalgaza bağlı”


Trakya’da elektriğin yüzde 96 ‘sının doğalgaza bağlı olduğunu kaydeden İriş, “Ülke genelinde gerek üretim ve ticaret bakımından gerekse enerji tüketimi bakımında İstanbul’un ve Trakya’nın önemli bir payı vardır. Bu bölgenin ekonomik ticari hayatı için elektrik tedariki büyük önem taşımaktadır. Bu bölgede elektrik üretebilecek kaynaklar mevcut değildir. Trakya bölgesinde üretilen elektriğin yüzde 96 ‘sı doğalgaza bağlıdır. Söz konusu bağımlılık, doğalgaz santrallerinin yüksek maliyetle çalışmasına sebep olmaktadır. Bölgemizde elektrik üretiminin sadece doğalgaza bağımlı olması ülkemizde enerji güvenliği açısından da yüksek bir risk oluşturmaktadır. Sonuç olarak Trakya bölgesi elektriğin yoğun tüketildiği, talebin hızla arttığı bir bölgedir. Ancak güvenilir enerji kaynağının aynı ölçüde sağlanamadığı da bir gerçektir” şeklinde konuştu.



"Çevrenin, suların, havanın temizliği hayati önem taşır"


İriş son olarak sözlerini şöyle devam ettirdi; “Ülkemizde özellikle ve ivedilikle Trakya bölgemizde enerji bağımlılığını hızla azaltmak için adımlar atılmalıdır. Bu adımların başında kömür rezervlerinin enerji üretimine açılması gelmektedir. Böylesine önemli bir ülke meselesinde bazı kuruluşların aleyhte kampanyalar yapmaya çalıştıkları görülmektedir. Bir de perde arkasında ne gibi engelleyici lobi faaliyetleri var, o da ayrı bir konu. Pek tabii ki çevrenin, suların, havanın temizliği hayati önem taşır. Kirletici, dengeyi bozucu faaliyetler hepimizi rahatsız eder. Ve de karşısında dururuz. Ancak bugün linyit kömürü kullanacak santrallerde Avrupa Birliğinin ‘Entegre kirlik önleme ve kontrol yönetmeliği’ için 2006 da yayınlanan referans dokümanda kömürden elektrik üretimi için önerilen sistemler en iyi teknikler arasında olduğu uzmanlar tarafından ifade ediliyor. Netice olarak hem ülkemizin hem de Trakya bölgemizin elektrik arz güvenliğinin sağlanması için yerel kaynakların işletilip, ekonomimize kazandırılması çok önemlidir. Bu projelerin gerçekleştirilmesi en az 5 yıllık bir yatırım süresi gerektirdiği düşünüldüğünde ne kadar aciliyet kesp ettiği ortadadır”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Bodrum katta yangın: Dumanlar tüm binayı sardı Denizli’de 6 katlı apartmanın bodrum katında başlayan yangın nedeniyle tüm apartmanı duman sardı. Apartmandan güçlükle tahliye edilen vatandaşlardan 4’ü dumandan etkilenirken, korktuğu için binayı terk etmeyen genci itfaiye tahliye etti. Yangın Pamukkale ilçesi Topraklık Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre 6 katlı binanın bodrum katında yangın meydana geldi. Apartman sakinleri tarafından fark edilemeyen yangının dumanı tüm binayı sardı. Dumanı fark eden apartman sakinleri ise kendi imkanlarıyla binayı terk etmeye başladı. Duman ve alevleri fark eden vatandaşların ihbarı üzerine bölgeye çok sayıda itfaiye, sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Yangını kısa sürede kontrol altına alınırken, binadan çıkamayan vatandaşlar ise itfaiye ekiplerinin yardımıyla çıkartıldı. Yangından kaynaklı dumandan etkilenen 4 kişi sağlık ekipleri tarafından tedavi altına alındı. Dumandan etkilenen vatandaşlara oksijen maskesi takıldığı görüldü. Korkudan binayı terk edemedi Apartmanda yaşayan vatandaşlardan biri ise yoğun dumana rağmen korkusundan binayı terk edememesi dikkatlerden kaçmadı. Ara ara balkona çıkan genç, polis ekiplerinin ‘İn’ çağrısına rağmen aşağıya inmedi. Apartmanda bulunan itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle genç binadan çıkartıldı. Yangın ölen ya da yaralanan olmazken dumandan etkilenen 4 vatandaştan 2’si ambulansla hastaneye sevk edildi. Kontrol altına alınan yangının çıkış nedeni ise yapılacak incelemelerin ardından kesinlik kazanacağı öğrenildi. Yangınla ilgili soruşturma başlatıldı.
Erzincan EBYÜ’de “Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü ev sahipliğinde “Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3-Multidisiplinler Bakış Açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi. Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen sempozyuma Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, Türkiye Diyestisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay, Rektör Yardımcıları A. Ercan Ekinci, Prof. Dr. Adem Başıbüyük, Prof. Dr. Çağrı Çırak, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ufuk Kuyrukluyıldız, sağlık çalışanları, akademik ve idari personel, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından başlayan sempozyum programı, açılış konuşmaları ile devam etti. İlk olarak konuşma yapan EBYÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3- Multidisiplinler bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’na ev sahipliği yapmanın mutluluğunu ifade etti. Beslenmenin bir yaşam aktivitesi olduğunu ve hastalık durumunda bu aktivitenin sürdürülmesinin multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğini belirten Prof. Dr. Özer, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği’nin bu konuda en güzel örneklerden biri olduğunu söyledi. Programa Erzurum, Sivas, Bayburt, Gümüşhane, Malatya, Van, Bingöl, Trabzon, Tokat ve Samsun gibi illerden gelen öğrenci, mezun hekim, hemşire, diyetisyen ve eczacılardan oluşan 750 katılımcıyı ağırlamaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Prof. Dr. Özer, sempozyumun hayata geçirilmesinde katkıda bulunan herkese teşekkürlerini sundu. Daha sonra konuşmalarını yapmak için kürsüye gelen Prof. Dr. Mutlu Doğanay, organizasyon için teşekkürlerini ileterek bu sempozyumun bilgileri güncellemek adına önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ ise sempozyumun gerçekleşmesindeki çabalar için üniversite ve diyetetik bölümüne teşekkürlerini iletti. Son olarak nütrisyon tedavisinin önemine vurgu yapan Dağ, sempozyumun başarılı geçmesi temennisinde bulundu. Erzincan İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, beslenme ve diyetetiğin önemine vurgu yaparak bu tür bilimsel sempozyumların sağlık alanlarına önemli katkılar sağlayacağını belirtti. Sağlık alanında yapılan bilimsel etkinliklerin, sağlık hizmetlerinin gelişimine ve toplumun bilinçlenmesine büyük faydalar sağladığına değinen Dr. Tekin, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun bu anlamda önemli bir platform olduğunu ekledi. Rektör Prof. Dr. Akın Levent ise konuşmasında nütrisyonun, malnütrisyonun tedavisi yani yetersiz beslenme tedavisi olduğuna değinerek kötü beslenmenin hayatı olumsuz etkilediğini ve bilinçlenme adına bu tür programların düzenlendiğini söyledi. Günümüzde beslenmenin sağlık üzerindeki etkileri giderek daha fazla önem kazandığına değinen Rektör Levent, son zamanlarda özellikle hanımların beslenmeye özen göstermelerine dikkat çekti. Son olarak Rektör Levent, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun katılımcılara çok yönlü bir perspektif sunarak değerli bilgiler aktaracağını belirtti. Protokol konuşmalarının ardından Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay’ a katkılarından dolayı Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye özer tarafından plaket takdimi yapıldı. Sempozyum programında Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Taner Uluçay önderliğinde öğrenciler tarafından Erzincan yöresine ait türkülerden oluşan müzik dinletisi gerçekleştirildi. Program dört oturum şeklinde devam etti ve panelistlere program sonunda teşekkür belgeleri takdim edildi.
Erzincan Jandarmadan üniversitede fidan dikimi etkinliği Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185’inci yıl dönümü kutlamaları kapsamında Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinde fidan dikimi etkinliği gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi’nde düzenlenen etkinliğe Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Erzincan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı ile başlayan programa ilişkin günün anlam ve önemini belirten konuşma Jandarma Üsteğmen Buğra Kocaş tarafından yapıldı. Kocaş, ağaçlandırmanın ve fidan dikmenin önemine değindiği konuşmasında, “İklim değişikliği ve erozyonu önlemek gibi fidan dikmenin birçok önemi var. Burada yetişecek her bir fidan bizlere en büyük miras olacaktır. Yeşil görmeyen gözler zevkten mahrumdur. Erzincan Jandarma İl Komutanlığı olarak şehrimizin yeşiline katkı sunmaktan gurur duyuyoruz” dedi. Konuşmanın ardından Erzincan İl Jandarma Komutanlığına bağlı eğitim köpekleri ile bomba arama gösterisi ve itaat eğitimi gösterileri yapıldı. Jandarma Asayiş Komando Bölük Komutanlığı tarafından hazırlanan tüfekli hareketler gösterisi katılımcılardan büyük beğeni topladı. Gösterinin ardından konuşmasını icra eden Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, “Kültürümüz, tüm bitkiler ve hayvanlar dâhil canlıların tamamına karşı sevgi ve şefkatle yaklaşmamızı öğütler. Atalarımızdan, babalarımızdan devraldığımız ağaç, çevre, yeşil sevgisini yeni nesillere aktarmak en başta gelen görevlerimizden biridir. Orman varlığımızın arttırılması hususunda dün olduğu gibi bugün de, yarın da Jandarma Teşkilatı olarak daima yerimizi alacağız” dedi. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yılı münasebetiyle üniversitemizde düzenlenen törende konuşan Rektör Prof. Dr. Akın Levent, “Bu etkinliğin Jandarma tarafından okulumuzda düzenlenmesinden mutluluk duyduk. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yıl dönümünü kutluyorum. Bu vesile ile başta Cumhuriyetimizin Banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere şehitlerimize rahmet, gazilerimizi de hayırlı uzun ömür diliyorum” ifadelerini kullandı. Fidan dikimi etkinliğinde konuşan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, “Jandarma Genel Komutanlığının 185. yıl dönümü kutlamaları kapsamında düzenlenen fidan dikimi etkinliği, kurumumuzun köklü tarihine ve doğaya olan saygısını simgelemektedir. Bugün dikilecek fidanlarla hem geçmişimizi onurlandıracak hem de geleceğe sağlam bir miras bırakmış olacağız” dedi. Etkinliklerin icra edilmesinin ardından fidan dikim faaliyeti gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi, Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından mavi ladin, Avrupa ladin, dişbudak; akağaç, akasya, yapraklı ve ibreli türlerinden fidanlarla ağaçlandırıldı. Rektör Prof. Dr. Akın Levent, ağaç dikim alanında öğrencilerle sohbet edip fotoğraf çektirdi. Ağaç dikim alanından sonra Rektör Levent Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından düzenlenen sergiyi Jandarma Alay Komutanı Veysel Yanık ve öğrenciler eşliğinde gezdi.