ASAYİŞ - 12 Aralık 2017 Salı 11:57

Aladağ'daki yurt yangını davası ertelendi

A
A
A
Aladağ'daki yurt yangını davası ertelendi

Adana’nın Aladağ ilçesinde öğrenci yurdunda meydana gelen yangınla ilgili dava, 26 Şubat 2018 tarihine ertelendi.

Adana’nın Aladağ ilçesinde öğrenci yurdunda meydana gelen yangınla ilgili 8’i tutuksuz, 6’sı tutuklu olmak üzere toplam 14 sanıklı davaya mahkeme heyetinin verdiği aranın ardından devam edildi. Mahkeme heyetinin sorularını yanıtlayan dönemin Aladağ İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Ramazan Arı, “Yurt müdürü plan hazırladı. Eksikliklerin giderilmesinden sonra yurt müdürlüğü tarafından bize eksiklerini sundular. Teknik bilirkişi olsaydı dosya açıldıktan sonra gerçek sorumlu ortaya çıkardı. Şayet yangından önce bu denetimler olsaydı yurt kapatılabilirdi. Yangından sonra yapılan bu denetimler neticesinde dört tane yurt kapatıldı. Yangın Yönetmeliği'ne göre yangına öğrenciler de müdahale edebilirdi. Ben yangına müdahale listesini daha önce görmüştüm. 15 gün içinde Adana İl Milli Eğitim Müdürlüğüne yurtta gördüğüm eksiklikleri bildirdim. Üzerime düşen görevi yaptım” dedi.

Tutuksuz sanık Mehmet İpek, “Aladağ'da ben erkek öğrenci yurdunun müdürüydüm. Benim kız yurduyla ilgim ve alakam yok. O gün yangın söndürme tüplerini Ceyhan ilçesinden çalıştığımız firma yetkilisi geldi. Benim yurdumdan 4, yangının olduğu kız yurdundan ise 5 adet olmak üzere toplam 9 adet yangın tüpünü doldurmak üzere teslim aldı. Ancak bu tüpleri teslim ederken ben yerine dolu tüplerin konulması gerektiğini bilmiyordum ve bu konuda beni de gerek firma yetkilisi, gerekse kimse uyarmamıştı. Ben tüpleri tutanak karşılığında teslim ettim. Yurt müdürlüğü görevini Mart ayı 2017 yılında bıraktım” diye konuştu.

Yangından kurtulan yurt öğrencisi Neslihan Aydoğdu, “Daha önce verdiğim ifademin aynısını tekrar ediyorum. Bu yurtta bir yıl kaldım. Kardeşim Tuğba ile birlikte kalıyordum. Yurtta her gün farklı öğrenciler nöbet tutuyorduk ve yurdun temizlik ve bulaşık işleri ile ilgileniyorduk. Sanıkların hepsinden şikayetçiyim” şeklinde konuştu.

Yangından yaralı kurtulan Fadime Yetim adlı öğrenci de, “Daha önceki ifademin aynısını tekrar ediyorum. O zaman beşinci sınıftaydım. Yurtta yangın tatbikatı yapıldığını hatırlamıyorum. Koridorlarda yangın anında acil butonları ve basılacak herhangi bir düğme yoktu. Sanıklardan şikayetçiyim” dedi.
Sanık avukatları, olayda en önemli kusurun itfaiyede olduğunu, olay günü yangın mahaline 50 yaşının üzerinde iki itfaiye personelinin geldiğini, itfaiyenin ve personellerinin tamamen donanımsız olduğunu, yanmaz elbise, gaz maskesi ve üçüncü kata çıkabilecek sepetli merdivenin olmadığını ve çocukların itfaiyenin yetersiz kalması yüzünden hayatlarını kaybettiklerini, kurtulan çocukların ise çevredeki battaniye açan komşuların sayesinde atlayarak kurtulduklarını savundular.

Olaydan mağdur olan veli Mustafa Avcı, “Günümüzde kız öğrencilerin okutulmaması yönünde çok fazla mevzuat var. Bu anlamda yurt yetkilileri ve dernek yönetiminden kız öğrencileri okutmak için mücadele vermelerinden dolayı şikayetçi değilim ancak diğer kurum yetkililerinden şikayetçiyim” dedi.
Olayda kendi evladını da kaybeden tutuklu sanık yurt müdürü Cumaali Genç, “Yurdun ne gibi faaliyetler yapacağı yönetmelikte bellidir. Yangın merdivenimiz var, tüplerimiz var, ancak biz mağdur durumdayız. Kapıların ahşap olduğu, içeride lambirlerin olduğu iddiası tamamen yalandır. En başından beri mağdur avukatları ve baro avukatlarının bu olayda kasıt olduğunu iddia etmesi ve bu şekilde ifade vermeleri kin ve nefret uyandırıyor. Bu iddialar dayanıksızdır ve suç unsuru olarak iddianamenin tamamen mahkemenin seyrini etkileyip, benim tutukluluk halimin devamına yöneliktir. Sizin eviniz yansa siz mi yangını söndürürsünüz yoksa itfaiye mi? Bu olayda itfaiyenin ne iş yaptığını anlayamadım. 3. kata merdiven yetişmemiştir. Mağdurların avukatları bu hususu neden araştırmıyorlar. Ben tahliyemi talep ediyorum. Aleyhime olan hiçbir ifade ve konuşmayı kabul etmiyorum” diye konuştu.

Tutuklu sanık Mahir Kılıç, “30 yıldır Aladağ ilçemizde esnafım. Eğitime destek olmak amacıyla bu derneğin yönetimine girdim. Benden istenilen her şeyi yerine getirdim. 1 yıldır tutukluyum. Ailem ve ben zarar gördük. Yangının olduğu anda söndürmek ve müdahale etmek için bende yurda geldim. Ancak orada itfaiyeyi göremedim. İki araç olmasına rağmen sivil kıyafetli personeller vardı. Yangından kurtulan çocukların hiçbirisini itfaiye kurtarmadı. Tamamen komşuların getirdikleri battaniyelere atlayarak çocuklar kurtuldular. Neden bu davada itfaiye ve diğer sorumlu kurumlar araştırılmıyor da bizler tutuklu bulunuyoruz. Benim itfaiye ile, yangın tüpleri ile, yurt binasını denetleyen denetçiler ile ilgim ve alakam yok. Ben yurdun fiziki ihtiyaçlarını karşılıyordum” dedi.

Tutuksuz Sanık Ramazan Keleş, “Ben Aladağ'da kuyumcu esnafıyım. Dernek yönetimine çocuklara yardım amacıyla girdim. Eğitime destek vermek istedim. Bu acı yaşadığımız olaydan dolayı bir yıldır tutukluyum. Benim bu dernekte ne bir sorumluluğum ne de imza yetkim bulunmamaktadır. Ortada bir delil kalmadı, tüm deliller dava dosyasında yer alıyor. Daha önce serbesttim ama kendim gittim teslim oldum. Bu ülkenin başına bir iş geldiğinde kaçanları çok iyi biliyoruz, biz asla ülkemizi ve memleketimizi terk etmeyiz. Bu olayda hayatını kaybeden çocuklarımızın hepsi bizim yavrularımızdı. Baro avukatları bugün var yarın yoklar ama biz her zaman ailelerimizin yanında olacağız. Hani ilk mahkemeye gelen baro avukatlarının çoğu nerede, neden gelmediler” şeklinde konuştu.

Tutuklu Sanık Mustafa Öztaş, “Ben yurdun dernekte yönetim kurulu üyesiyim. 30 yıldır Aladağ ilçesinde esnafım. Ben destek amacıyla bu derneğin yönetimine girdim. Tüm resmi işlemlerle müdürümüz ilgileniyordu. Benim bu dernekte imza yetkim yoktu. İlk yangın anında oradaydım. Sadece bir tane itfaiye aracı vardı ve üç tane çocuğun komşuların açmış olduğu battaniyeye atlayarak kurtulduğunu gözlerimle gördüm. Eğer itfaiyenin sepetli merdiveni olsaydı o çocukların hepsi kurtulurdu. Bir yıldır tutukluyum. İşim ve ailem mağdur. Ben kesinlikle mağdur ailelere baskı yapmadım ve yapmam da. Kaçma ihtimalim de yok, tahliyemi talep ediyorum” diye konuştu.

Tutuklu Sanık İsmail Uğur, “1978 yılından bu yana bu derneğin üyesiyim. Zaman zaman derneğin çeşitli kademelerinde görev aldım, zaman zaman ise dernek başkanlığı görevinde bulundum. Bu başımıza gelen acı olaydan dolayı çok üzgünüz. Ben 74 yaşındayım, sağlığım yerinde değil MR gidiyorum tedavi görüyorum ancak cezaevinde olmam nedeniyle tedavimi eksik oluyorum. Dünyanın en güzel yerini gösterseler yine kaçmam. Beynime yakın bir yerde kist bulunuyor, doktorlar bu kistin tehlikeli olduğunu söylüyorlar. Ben de tahliyemi talep ediyorum” dedi.

Tutuklu sanık Mahmut Deniz, “Önceki ifademi aynen tekrar ediyorum. Ben 69 yaşındayım. Sadece öğrencileri okula götürüp getiriyordum. Orada görevli olarak çalışıyordum” diye konuştu.
İfadelerin tamamlanmasının ardından mahkeme heyeti tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 26 Şubat 2018 tarihine erteledi.  

Emre Bozdemir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Isparta Başkan Başdeğirmen: "Hep birlikte en güzel hizmeti Isparta’ya ulaştıracağız" Isparta İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Ali Ertuğrul ve 25. Dönem İl Genel Meclisi üyeleri, Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’i ziyaret etti. Başkan Başdeğirmen, "Hiç kimsenin yakasında seçildiği partinin rozeti yok. Herkes tek fikir, tek düşünce amaç sadece Isparta. Bu düşünceyle güzel hizmeti hep beraber Isparta’mıza ulaştıracağız” dedi. Isparta İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Ali Ertuğrul ve 25. Dönem İl Genel Meclisi Üyeleri, Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’i ziyaret etti. İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Ali Ertuğrul yeniden göreve seçilen Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen ve ekibini tebrik etti. Ertuğrul, 2024-2029 döneminin Isparta için çok güzel hizmetlerin gerçekleştiği bir dönem olması temennisinde bulunarak, "Hep beraber bizlerde il genel meclisi olarak memleketimize hizmet etme noktasında sizlerle birlikte iş birliği içerisinde çalışmak için hazırız. Bizler de güzel bir uyum içerisinde komisyon seçimlerimizi oy birliğiyle tamamladık. İyi bir çalışma dönemi geçireceğimize inanıyorum. Önümüzdeki sürecin hepimize hayırlı olmasını temenni ediyorum, sizleri tebrik ediyor ve başarılar diliyorum” dedi. Ziyaretten duyduğu memnuniyetini ifade eden ve karşılıklı iş birliği mesajı veren Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, “Allah bizlere hep beraber güzel hizmetler etmeyi nasip etsin” dedi. Başkan Başdeğirmen konuşmasını şöyle sürdürdü: “Isparta’mızın geneline hizmet etmek için el birliği, güç birliği içerisinde bu hizmeti hep beraber yapacağız. Vatandaşımızın bize vermiş olduğu oyların ne kadar değerli olduğunun bilincindeyiz. Görüyorum ki hiç kimsenin yakasında seçildiği partinin rozeti yok. Herkes tek fikir, tek düşünce amaç sadece Isparta. Bu düşünceyle güzel hizmeti hep beraber Isparta’mıza ulaştıracağız. Devletin imkanlarını devletin insanına doğrudan verirken tereddüt etmeden, doğru ve dürüst bir şekilde hizmet edebilmemiz lazım. Hiçbir köyümüzde belde ve ilçelerimizde bizden talep edilen hizmetleri kulak arkası yapmadık. Gücümüzün yettiği kadar sizlerin il özel idaresiyle verdiği hizmetlerden kalan kısımları destek olmaya çalıştık. Hiçbir zaman sizin yetkinizi aşmadan yetki karmaşası oluşturmadan acil bir durum varsa, okulunda, camisinde, tuvaletinde, meydanında, mezarlığında veya vatandaşın yanan bir evinde, engelli vatandaşın bir ihtiyacında biz de oralarda olduk. Bundan sonra da sizlerle beraber olmaya devam edeceğiz. Hiçbir zaman kendimizi sizden fazla sizden büyük görerek değil, sizin yardımcınız olarak hizmet ettik ve bu dönemde de sizlerle beraber hiçbir parti, hiçbir şahsiyet, kimlik farkı şeyler ayrıştırmadan hizmetimize devam edeceğiz. Bize ihtiyacı olan kim varsa biz orada olacağız. Kimseyi çaresiz bırakmayacağız. Hiçbir siyasi görüş düşünmeden tüm insanlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Isparta Belediyesiyle olan iş birliğinizden dolayı sizlere teşekkür ediyorum. Rabbim yardımcımız olsun, güzel hizmetler yapmayı nasip etsin. 5 yıl boyunca birlik, beraberlik içerisinde sonuca ulaşmayı ve hayır duaları alarak hizmet edebilmeyi nasip etsin.” Buluşmanın ardından İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Ali Ertuğrul tarafından Başkan Başdeğirmen’e ‘Besmele’ tablosu hediye edildi.
İzmir Başkan Sengel: “Doğru yerdesiniz” Dünyanın en büyük sivil toplum ağlarından biri olan JCI (Junior Chamber International ) tarafından düzenlenen ‘Liderlik Zirvesi’ Selçuk’ta başladı. 26-27-28 Nisan tarihleri arasında gerçekleşen zirvenin açılış oturumuna katılan Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, “İlham veren kentte, sizlerin ilham aldıkları birçok işlerle birlikte liderlik anlamında çok doğru bir yerdesiniz” dedi. Zirvenin açılış konuşmalarını JCI İzmir Başkanı Hakan Aktay, JCI Türkiye Başkanı Şahin İpek, JCI Başkan Yardımcısı Fatih Şengül tarafından yapıldı. Zirvesinin açılış oturumunda konuşan Başkan Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, “Bir belediye başkanı olarak nasıl bir yerde olduğunu anlatmak isterim. Neden ilham veren kent diyoruz? Çünkü Selçuk, 8 bin 600 yıllık tarihi olan bir kent. Kybele’den Amazonlara, Artemis’ten Meryem Ana’ya. 21’inci yüzyılda da ilk defa bir kadının belediye başkanı olduğu bir kadın kenttir. Felsefenin konuşulduğu, ’Her şey akar’ diyen ilk filozofumuz Heraklitos’un, ilk şairimiz Kallinos’un memleketindesiniz. Umarım burada bulunduğunuz süre boyunca bu kent size ilham olur” dedi. “Türkiye’den çok lider çıkar” Belediyecilik anlayışını yansıtan mottolarından birinin de “Geçmişi Hisset, Geleceği Keşfet” olduğunun altını çizen Başkan Sengel, “Bizim bir diğer mottomuz ve belediyecilik anlayışımız da geçmişi hiç unutmadan geleceğe köprü atarak, daha ileriye nasıl gideriz diyerek yol almaktır. Bizler, Köy Enstitüleri’nden ilham alarak Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti için neler yapmak istiyorsa fikirlerini kendimize örnek alarak ilerleriz. Türkiye’den çok lider çıkar önemli olan o vicdanı koruyabilmektir” ifadelerini kullandı.
Kütahya Kütahya Diriliş Spor Kulübü okçularından Türkiye üçüncülüğü Kütahya Diriliş Spor Kulübü’nün okçuları, Samsun’da düzenlenen Türkiye Şampiyonası’nda 12-13 yaş grubu minik erkekler kategorisinde üçüncülük elde etti. Samsun’da düzenlenen 41 ilden 94 kulüp ve 960 sporcunun katıldığı şampiyonada, 12-13 yaş grubu minik erkekler kategorisinde Eren Eşsiz, Emir İmren ve Mehmet Akif Ataş’tan oluşan Kütahya Diriliş Spor Kulübü ekibi, üçüncülük elde ederek büyük bir başarıya imza attı. Daha önce de hem salon hem açık hava şampiyonalarında takım ikinciliği elde eden minik erkekler takımı Türkiye geneli yapılan yarışmalarda iddiasını sürdürüyor. Kütahya Diriliş Gençlik ve Spor Kulübü, Türk Kültürünün bir parçası olan Geleneksel Türk Okçuluğunu tanıtarak yaygınlaşmasına ön ayak oluyor. Başarılı olan sporcular ile özel yarışma grupları oluşturularak Okul Sporlarına, Resmi Federasyon Yarışmalarına ve özel yarışmalara katılım sağlanıyor. Tüm kategorilerde 26 adet lisanslı sporcusu bulunan kulüp, 2022 yılından günümüze yarışmalarda Kütahya’yı temsil ediyor. Kulüp sporcuları bu sezon il çapında düzenlenen okul sporlarında 12 madalya, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın düzenlediği turnuvada ise 5 madalya ile adından söz ettiriyor. Kulüp antrenörlerinden Ramazan Mandıracı, alınan ödül sonrası yaptığı paylaşımda, “Gerçekten çok heyecanlı bir yarışma idi. Bizlere bu mutluluğu yaşatarak şehrimizi en iyi şekilde temsil eden sporcularımız başta olmak üzere ilk günden itibaren desteklerini ve güvenlerini hiç esirgemeyen velilerimize ve sporun destekçisi tüm bürokratlarımıza çok teşekkür ederim” İfadelerini kullandı.