POLİTİKA - 27 Nisan 2024 Cumartesi 20:01

Adalet Bakanı Tunç: "İsrail, adeta bir devlet değil bir örgüt gibi hareket ediyor"

A
A
A
Adalet Bakanı Tunç: "İsrail, adeta bir devlet değil bir örgüt gibi hareket ediyor"

Filistin’de yaşanan insanlık suçlarının ele alındığı 5. Parlamenterler Arası Kudüs Platformu Konferansı’nda konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Uluslararası hukukun ve uluslararası sistemin hiçbir kararını uygulamayan İsrail, adeta bir devlet değil bir örgüt gibi hareket ediyor” dedi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İsrail’in Filistin’de gerçekleştirdiği insanlık suçları ve Filistin’in bağımsızlığı konularının ele alındığı 5. Parlamenterler Arası Kudüs Platformu Konferansı’nın bugün gerçekleştirilen oturumuna katıldı. İstanbul’da bir otelde düzenlenen programda konuşan Bakan Tunç, 80 farklı ülkeden 600 parlamenterin toplantılara iştirak ettiğini vurgulayarak, bu toplantıların Filistin’deki insanlık suçlarının dünyaya duyurulmasındaki önemine değindi. 7 Ekim’den bu yana Filistin’de 15 bini çocuk 34 bin Filistinlinin katledildiğini ifade eden Bakan Tunç, İsrail’in uluslararası hukuku yok sayarak dünyanın gözü önünde insan hakkı ihlallerine ve soykırıma devam ettiğini söyledi.

"Filistin eninde sonunda bağımsızlığına kavuşacak"

Bakan Tunç, “Dünyanın çok farklı ülkelerinden 80 civarı ülkeden 600’e yakın parlamenterin toplantılara iştirak ettiğini görüyoruz. Hepsini ülkemizde saygıyla sevgiyle selamlıyorum. Öncelikle Parlamenterler Arası Kudüs Platformu’na teşekkür ediyorum böyle anlamlı bir zamanda böyle anlamlı bir yere davet ettikleri için. Bu konferansın Filistin davası noktasında bulunduğumuz zaman dilimi içerisinde özellikle Filistin’de devam eden insanlık suçunun dünyaya yansıtılması anlamında çok faydalı sonuçlar çıkacağına yürekten inanıyorum. Filistin davasını bugüne kadar savunan, Kudüs davasını Filistinli kardeşlerimizin hakkını hukukunu insan haklarını savunan Parlamenterler Arası Kudüs Platformu’nu başta başkan ve tüm yöneticiler ve üye olan tüm parlamenterleri kutluyorum. Filistin’in haklı mücadelesini bütün dünyaya duyurmak için kurulan bir platform. Çalışmalarını da canı gönülden desteklediğimi ifade etmek istiyorum. Bu toplantının temasının ‘Filistin İçin Özgürlük ve Bağımsızlık’ olarak belirlenmiş olması çok anlamlı olduğunu belirtmek istiyorum. Bugün Filistin için özgürlüğün, bağımsızlığın ne denli önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Filistin eninde sonunda inşallah bağımsızlığına kavuşacak biz buna inanıyoruz” dedi.

“Dünyanın gözü önünde bir soykırım yaşandı”

Osmanlı Devleti idaresi altında iken 400 yıl boyunca her dilden ve dinden insanın barış içinde yaşadığı Filistin topraklarında bugün İsrail tarafından insanlık suçlarının işlendiğini ifade eden Tunç, “7 Ekim’den bu yana gerçekleşen İsrail saldırılarında 34 binden fazla Filistinli kardeşimiz şehit edildi. Bunun 15 bine yakını çocuklardan oluşuyor. Yüzde 70’i çocuk ve kadınlardan oluşuyor. Dünyanın gözü önünde bir insanlık suçu bir insanlık dramı devam ediyor. 77 binden fazla Filistinli kardeşimiz yaralanmış durumda. Evler yıkıldı, yerle bir edildi ve dünyanın gözü önünde bir soykırım yaşandı. Bir insanlık suçu yaşanmaya devam ediyor. Hastaneler, okullar, mülteci kampları, pazar yerleri, ibadethaneler yerle bir edildi. 2,5 milyon insan açlık ve susuzluğa terk edildi. Filistin’de yaşananların bir insanlık suçu, savaş suçu olduğu elbette ki tartışmasız. İsrail’in Filistinlilere yönelik sistematik insan hakları ihlalleri yeni değil. Bir asırdan bu yana devam eden bir insan hakları ihlalleriyle karşı karşıyayız. 400 yıl boyunca Osmanlı Devleti dönemi boyunca barış ve huzurun hakim olduğu, her dinden insanın barış ve huzur içerisinde yaşadığı Filistin toprakları, Osmanlı’nın elinden çıktıktan sonra maalesef gözyaşı ve kan söz konusu oldu” diye konuştu.

"1947 tarihli 2 devletli çözüm içeren Birleşmiş Milletler kararı da maalesef uygulamaya konulamadı"

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "1897 yılında 1. Siyonizm Kongresi ile bölgede Yahudi devleti kurma fikri ile başlayan süreç sonrasında 1917 Balfour Deklarasyonu İngiliz dışişleri bakanının Yahudilere bir devlet kurması vaadini içeren mektubundan sonra, Balfour Deklarasyonu’ndan sonra bölgede aslında kargaşa ve savaşın fitili ateşlendi. 1922 yılında Milletler Cemiyeti’nin onayı ile bölgede İngiliz mandası kuruldu ve İngiliz Mandası ile beraber bölgenin demografik yapısı değiştirilmeye başlandı. Bölgeye göç ettirilen Yahudi yerleşimciler, maalesef Filistinlileri kendi topraklarından yerlerinden yurtlarından etme girişiminde bulundular. 1947 tarihli 2 devletli çözüm içeren Birleşmiş Milletler kararı da maalesef uygulamaya konulamadı. 1948 yılında İsrail devletinin kurulmasıyla beraber oradaki süreç daha da çözümsüz hale gelmeye devam etti. 1967 yılında 6 gün savaşları dediğimiz savaşlarla İsrail Doğu Kudüs’ü Gazze şeridini, Batı Şeria’yı, Sina Yarımadasını, Golan Tepeleri’ni işgal etti. Bu işgal sonrasında 1967 tarihli Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin İsrail’in işgal ettiği topraklardan çekilmesine dair kararı da maalesef İsrail tarafından uyulmadı. 1968 Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı Kudüs’ün statüsünün değiştirilmesinin geçersiz olduğuna ilişkindi ama maalesef bu kararlar uygulanmadı. 2012 yılına geldiğimizde Amerika Birleşik Devletleri, Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etti. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplandı, 128 üye ülke bunun doğru olmadığına ve diğer ülkelerin Kudüs’te diplomatik temsilciler açmaması gerektiğine çağrı yaptığı halde bazı ülkeler temsilcilik açtılar ve Birleşmiş Milletler kararına uymadılar” şeklinde konuştu.

“İsrail bir devlet değil örgüt gibi hareket ediyor”

İsrail’in sistematik bir şekilde insan hakları ihlalleri yaptığını söyleyen Bakan Tunç, “İsrail’in bu haksız saldırıları, insan hakları ihlalleri konusunda Birleşmiş Milletler’in yaklaşık 60’tan fazla güvenlik konseyi kararı var. Uluslararası kuruluşların kararlarının hiçbirine uymayan bir devlet. Dolayısıyla uluslararası hukuka uymayan, insan haklarını ihlal eden ve bunu sistematik bir şekilde gerçekleştiren ve Birleşmiş Milletler başta olmak üzere, uluslararası hukukun ve uluslararası sistemin hiçbir kararını uygulamayan İsrail, adeta bir devlet değil bir örgüt gibi hareket ediyor” dedi.

“Uluslararası hukukun tüm ilkeleri ayaklar altına alınmış durumda”

Filistin’de yaşanan insanlık suçlarına ilişkin ses çıkarmayan Batı’yı eleştiren Bakan Yılmaz Tunç, “Yaşam hakkını savunanların neden sesleri çıkmıyor? Mescid-i Aksa’daki ibadetlerin engellenmesi, din ve vicdan özgürlüğü ihlali, hiç batıda din ve vicdan özgürlüğü ihlal ediliyor diye ses çıkaran var mı? 12 13 yaşındaki çocukların tutuklandığı bir ortamda özgürlük ve güvenlik hakkı ihlal ediliyor. Filistin’de özgürlük ve güvenlik hakkı ihlal ediliyor diyen bir batılı duydunuz mu? Filistinlilerin bir asırdan bu yana toprakları ellerinden alındı. Kendi evleri, tarlaları işgal edildi, başkalarına verildi. Mülkiyet hakkı ihlal edildi. En temel insan haklarından olan mülkiyet hakkı ihlal edilirken insan hakları savunucularının ‘mülkiyet hakkı Filistin’de ihlal ediliyor’ diye bir görüşünü duydunuz mu? Maalesef uluslararası insancıl hukukun tüm ilkeleri ayaklar altına alınmış durumda. 1949 tarihli Cenevre Sözleşmesi’ndeki insancıl hukukun tüm ilkeleri ve taahhüt edilen tüm maddeler özellikle 7 Ekim’den bu yana gerçekleştirilen saldırılarla ihlal edilmiş durumda” diye konuştu.

Uluslararası Adalet Divanı’nda alınan kararların uygulanmadığını söyleyen Tunç, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, BM Güvenlik konseyi ve uluslararası mahkemelerin verdiği kararların hiç birisi hayata geçemiyor. Son olarak Uluslararası Adalet Divanı’nda Güney Afrika’nın başvurusuyla başlayan bir süreç söz konusu oldu. Türkiye olarak bazı ülkelerle beyanda bulunduğumuz bir dava görülmeye başlandı. Uluslararası Adalet Divanı’nda savunmalar alındı, iddialar dinlendi ve Birleşmiş Milletler soykırımın önlenmesi ve cezalandırılmasına dair sözleşmenin unsurlarının ihlal edildiğine dair ilk tespitler yapıldı ve orada o katliamın, çocuk katliamının insanlık suçunun önlenmesi ile ilgili bir tedbir kararı alındı. Maalesef Birleşmiş Milletlerin temel yargı organı olan Uluslararası Adalet Divanı’nın tedbir kararının uygulanabileceği bir sistem yok. Bu kararın Birleşmiş Milletler Konseyi’ne getirilerek bir an önce icra edilebilmesi ve oradaki katliamların durması noktasında sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

"İnsani yardım önerileri dahi reddediliyor”

Filistin’de yaşanan özellikle gıda ve hijyen konusunda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin, insani yardım önerilerini reddettiğini söyleyen Yılmaz Tunç, "7 Ekim’den bu yana Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin huzuruna getirilen çok sayıda talep ve öneri geldi ve bu önerilerin tamamı reddedildi. Hatta insani yardım önergesine ilişkin önerilerin dahi reddedildiğine hep beraber gördük. En son Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Amerika Birleşik Devletleri’nin çekimser oyu ile bir ateşkes kararı oldu ancak maalesef İsrail Birleşmiş Milletler Konseyi’nin hiçbir kararını tanımadığı için bu kararına da uymadı” dedi.

"Savaş suçu işleyen İsrailli yetkililer ve başta Netanyahu mahkemeye çıkartılmalı”

Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin başsavcısının elindeki dosyayı davaya dönüştürmediğini ifade eden Bakan Tunç, "Uluslararası ceza mahkemesi var. Filistin topraklarında işlenen savaş, soykırım suçları var. Bu suçlarla ilgili olarak uluslararası ceza mahkemesi başsavcısının bir an önce davayı açması gerekiyor. Ama maalesef gerek 2019 yılında başlattığı soruşturma gerekse 7 Ekim’den bu yana dünyanın gözü önünde bütün deliller ortadayken soruşturma tamamlayıp Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin önüne bir dava getirilmiş değil. Bu noktada sivil toplum kuruluşlarının ve ülkelerin Filistin’e sahip çıkması ve uluslararası ceza mahkemesinin başsavcısının elindeki dosyayı artık bir an önce davaya dönüştürmesi ve İsrailli saldırganların, çocukları katleden soykırım suçu işleyen İsrailli yetkililerin, başta Netanyahu olmak üzere mahkemeye çıkarılması gerekiyor” diye konuştu.

"Erdoğan’ın ‘one minute’ çıkışından sonra nasıl saldırılarla karşı karşıya kaldığını hepimiz biliyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Filistin’i savunan bir lider olduğuna vurgu yapan Tunç, "Türkiye olarak Filistin’in haklı davasında daima yanında olduğumuzu hepiniz biliyorsunuz. Sayın Cumhurbaşkanımız her platformda Filistin davasını savunan bir lider. 2009 yılında Davos’ta ‘ one minute’ diyerek yaptığı çıkıştan sonra özellikle nasıl saldırılarla karşı karşıya kaldığını hepimiz biliyoruz. Ona diktatör diyenlerin hangi medya düzeni içerisinde dünyada o medya düzenini elinde tutanlar tarafından nasıl bir saldırıyla karşı karşıya kaldığını hepimiz biliyoruz" dedi.

"Bağımsız bir Filistin devleti kurulmadan bu problem ortadan kalkmayacak”

İsrail Dışişleri Bakanı Katz’ın sosyal medyadan yaptığı paylaşıma tepki gösteren Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "En son buradan söylemeye bile gerek yok, İsrail Dışişleri Bakanı çok ahlaksızca bir paylaşımda bulunarak işlediği insanlık suçunu, çocukları katlettikleri suçlarını gölgelemek isteyen İsrail Dışişleri bakanının paylaşımı oradaki suçları gölgeleyemez. Bugün Amerika Birleşik Devleti’nin üniversitelerinde, Avrupa’nın çeşitli yerlerinde insanlık vicdanı sokaklara taşarak İsrail’in katliamını protesto ediyor ve Filistin’in yanında olduğunu insanlık vicdanı gösteriyor. Eninde sonunda İsrail işlediği suçun hesabını verecek. İsrail’in işgal ettiği topraklardan çekilerek bağımsız bir Filistin devleti kurulmadan bu problemin ortadan kalkmayacağını Türkiye olarak savunmaya devam edeceğiz ve bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını her platformda desteklemeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Ozan Erturan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Başsavcı Kılıç: “Üniversiteler şehirlerin lokomotifidir” "Türk Hukuk Devrimi Zirvesi" konferansında konuşan Samsun Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Sabri Kılıç, “Üniversiteler şehirlerin lokomotifidir. Şehirleri ileriye götüren, geliştiren üniversitelerdir. Üniversitelerin de lokomotifi bana göre hukuk fakülteleridir” dedi. Samsun Adliyesi’nde "Türk Hukuk Devrimi Zirvesi" konferansı düzenlendi. İsa Fidan Konferans Salonu’nda düzenlen program saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. “Üniversiteler şehirlerin lokomotifidir” Akabinde konuşan Samsun Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Sabri Kılıç, "Bu bir 100. yıl etkinliğidir. 100. yıl etkinliği olmasının da büyük bir önemi var. Hukuk fakültesinde yapılan bir yıl önceki hukuk devrimi programın eşlik ettim ve mükemmel bir programdı. Dolu dolu geçti. Kıymetli meslektaşlarımın da, avukat meslektaşlarımın da istifade etmesinden arzu ettiğimden sayın dekanıma teklifte bulundum. Baro başkanıma teklifte bulundum. Her ikisi de uygun gördüler. Hep söylüyorum. Üniversiteler şehirlerin lokomotifidir. Şehirleri ileriye götüren, geliştiren üniversitelerdir. Üniversitelerin de lokomotifi bana göre hukuk fakülteleridir. Bütün üniversitelerde etkinlikleri geliştiren, üniversitelere yön veren, hareket ettiren hukuk fakülteleri hocaları ve öğrencileridir. Dolayısıyla üniversitedeki hocalarımızı, öğrencilerimizi bu tür programları sık sık gerçekleştirmeye davet ediyorum” diye konuştu. Akabinde konuşan Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ali Fuad Başgil Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Tahsin Keçeligil, "2023 yılı Türkiye Cumhuriyet’inin kuruluşunun 100. yılıydı. Çok çeşitli etkinlikler ülke çapında kutlandı. Biz de fakülte olarak çeşitli etkinliklerde bulunmuştuk. Tabii ki bir Hukuk Fakültesi olarak ağırlık vereceğimiz konu bir hukuk devrimi meselesi idi. Bu konuda değerli öğretim üyelerimiz iyi bir program hazırladılar. Cumhuriyet Başsavcımız, bu etkinliği buradaki salonda yapılabileceğimizi söyledi. Burada Hukuk Fakültemizin 8 öğretim üyesi Türk Hukuk Devrimi’ne ilişkin kendi alanlarında gerçekleşen olayları, devrimsel aşamaları, girişimleri anlatacaklar. Dolayısıyla Türk Hukuk Devrimi’ni bir kez daha yaşamız olacağız” şeklinde konuştu. Samsun Barosu Başkanı Av. Pınar Gürsel Yıldıran ise "Baro olarak bu salonda birçok eğitim yapıyoruz. Bunun ayrı bir önemi var. Samsun Cumhuriyet Başsavcılığımız ve Hukuk Fakültesi ortaklaşa bir program oluşturduk. Bizler Samsun Barosu olarak ilimizdeki Hukuk Fakültesi ile iletişim halinde olmaktan ve kıymetli hocalarımızın bilgi, tecrübe ve rehberliklerinde istifade etmek her zaman arzu ettiğimiz, hayata geçirmek istediğimiz bir husustur. Devamı gelecektir. Bu hem bize katkı verecektir hem de Hukuk Fakültesindeki öğrencilerimize de yol gösterici, vizyonlarını geliştirici bir deneyim olacaktır” ifadelerini kullandı. Konuşmalarının ardında Hukuk Fakültesi Öğretim Üyeleri Dr. Betül Kayar, Dr. Büşra Şahin, Dr. Hatice Karacan Çetin, Dr. Taner Şahin tarafından "Türk Hukuk Devrimi Zirvesi" ile ilgili konferans verildi.
Manisa Selendi İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi faaliyete geçti MASKİ Genel Müdürlüğü, Selendi ilçe merkezi için inşa ettiği ileri biyolojik atık su arıtma tesisini faaliyete aldı. Zafer Mahalle Muhtarı Tevfik Uğur da, “Atık su arıtma tesisimiz Selendi için gerçekten çok önemli bir yatırım. Doğaya ve ekosisteme çok büyük faydası olacağına inanıyorum. Herkese çok çok teşekkür ediyorum. Ferdi Başkanımıza da çok çok teşekkür ediyorum. Selendi için yapacağı daha çok yatırımlar var. Ferdi Başkanıma can-ı gönülden inanıyorum” dedi. Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ) Genel Müdürlüğü bünyesinde Selendi ilçe merkezi için inşa edilen atık su arıtma tesisi faaliyete alındı. Selendi merkezin evsel nitelikli atık sularının arıtılacağı tesis, 10 bin eşdeğer nüfusa hitap edecek. Tesiste, yılda 310 bin metreküp atık su arıtılacak. İlçe merkezinde görev yapan mahalle muhtarları da tesisin kendileri için önemine değinerek, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek’e teşekkür ettiler. Zafer Mahalle Muhtarı Tevfik Uğur, “Atık su arıtma tesisimiz Selendi için gerçekten çok önemli bir yatırım. Bu yatırım inanılmaz güzel. Doğaya ve ekosisteme çok büyük faydası olacağına inanıyorum. Herkese çok çok teşekkür ediyorum. Ferdi Başkanımıza da çok çok teşekkür ediyorum. Selendi için yapacağı daha çok yatırımlar var. Çok güzel hizmetler yapacaktır. Ferdi Başkanıma can-ı gönülden inanıyorum” derken, Şerefiye Mahalle Muhtarı Muhsin Yılmaz, “Bu tesiste emeği olan herkese çok teşekkür ediyorum. Devamını Ferdi Başkanımdan bekliyoruz” ifadelerini kullandı. Fatih Mahalle Muhtarı Yakup İşlek de şunları söyledi: “Bu tesis yapılmadan önce Selendi’nin bütün atık su giderleri direkt Selendi Çayı’na akıyordu. Kötü koku, aynı zamanda sinek gibi büyük problemlere yol açıyordu. Doğaya da aşırı derecede zarar vermekteydi. Bu problemler ortadan kalkmış oldu” “Tesisler sadece Manisa için değil, Ege Bölgesi için büyük öneme sahip” Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek de atık su arıtma tesisi yatırımlarının sadece Manisa için değil, Ege Bölgesi için büyük önem taşıdığını ifade ederek, “Manisamız, bereketli topraklarıyla ülkemizde en çok tarımsal faaliyetin yapıldığı iller arasında yer alıyor. Ekolojik dengenin korunması için atık su arıtma tesisleri de büyük bir önem taşıyor. Bu kapsamda, Selendi ilçe merkezinin evsel nitelikli atık sularını arıtmak için inşa edilen tesisi de faaliyete aldık. Manisamıza, Selendimize, hayırlı olsun” açıklamalarında bulundu.
Adıyaman Samsatlı gençler tarih ve kültürünü tanıyor Adıyaman’ın Samsat ilçesinde eğitimlerini sürdüren ortaöğretim son sınıf öğrencileri Adıyaman’daki tarihi yerlerini ziyaret etti. Samsat Kaymakamlığı himayelerinde İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü koordinesinde hayata geçirilen “Öğrencilerimiz huzurun ve kardeşliğin kenti Adıyaman’ı keşfediyor” projesi kapsamında Samsat Çok Programlı Anadolu Lisesi ve Samsat Safvan Bin Muattal Anadolu İmam Hatip Lisesi 12. sınıf öğrencileri ve bu okullarda görev yapan öğretmenler, Kahta ilçesinde bulunan Cendere Köprüsü, Nemrut Dağı Milli Parkı, Karakuş Tümülüsü, Arsemia Antik Kenti, Eski Kâhta Kalesi ve yol güzergahında bulunan diğer tarihi ve turistik yerleri gezdi. Samsatlı öğrenciler, yoğun olarak geçirdikleri ders çalışma ve sınavlara hazırlık çalışmalarında biraz olsun dinlenme, motive olma ve kentini daha iyi tanıma amacıyla gerçekleştirdikleri gezi ile Adıyaman’ın tarihine yolculuk yaptı. Gezi öncesi öğretmen ve öğrenciler ile bir araya gelen Samsat Kaymakamı Süleyman Bakan, “Bugün sizleri tarihi, kültürü ve bünyesinde pek çok güzelliği barındıran, birçok uygarlıktan izler taşıyan ve UNESCO Dünya Miras Listesi’nde olan Nemrut Dağı, Karakuş Tümülüsü, 1800 yıllık Cendere Köprüsü ve Kahta Kalesi gibi Adıyaman’ın tarihi yerlerine yolcu ediyoruz” diyerek öğretmen ve öğrencilere hayırlı yolculuklar diledi.
Ankara Trendyol 1. Lig: Ankara Keçiörengücü: 1 - Altay: 1 Trendyol 1. Lig’in 34. haftasında Ankara Keçiörengücü, sahasında karşılaştığı Altay’la 1-1 berabere kaldı. Maçtan dakikalar 9. dakikada Keçiörengücü’nde Şahverdi’nin savunmanın arkasına attığı derin topta Melih kaleciyle karşı karşıya kaldı. Melih’in vuruşunda kaleci Mustafa Çalışkan gole izin vermedi. 15. dakikada Bahadır’ın sağ kanttan penaltı noktasına doğru açtığı ortaya iyi yükselen Alihan, meşin yuvarlağı ağlarla buluşturdu. 1-0 36. dakikada, Keçiörengücü’nde Traore’nin son çizgiye inerek kale önüne attığı sert pasta Melih’in dokunduğu top az farkla dışarı çıktı. 50. dakikada Keçiörengücü’nde Şahverdi’nin ara pasıyla kaleciyle karşı karşıya kalan Bahadır’ın ceza sahası içerisinde yaptığı vuruş az farkla dışarı çıktı. 62. dakikada Keçiörengücü’nde Bahadır’ın açtığı ortada savunmadan seken top ceza yayı önünde Enginalp’in önünde kaldı. Enginalp’in bekletmeden yaptığı vuruşta meşin yuvarlak auta gitti. 70. dakikada Altay’da topu önüne alan Mehmet Gündüz, ceza sahası içerisinde rakibinden sıyrılmak isterken yerde kaldı. Seken topu önünde bulan Nurettin Küçükdeniz yaptığı vuruşla topu ağlarla buluşturdu. 1-1 Hakemler: Yasin İlker Avcı, Ömer Lütfü Aydın, Kadir Beyaz Ankara Keçiörengücü: Ekrem Kılıçarslan (Batuhan Ataç dk. 64), Bahadır Yıldırım, Orhan Nahırcı, Alihan Kubalas, Arda Şengül, Mikail Okyar (Enginalp Yamaç dk. 46), Camara, Erkam Develi, Şahverdi Çetin (Muharrem Cinan dk. 79), Traore, Melih İnan Yedekler: Metin Uçar, Sedat Peker, Berke Vural, Haktan Yüce Teknik Direktör: Tahsim Tam Altay: Mustafa Çalışkan, Onur Efe, Tugay Gündem, Hikmet Çolak, Salih Oktay, Arda Gezer, Erdem Özcan (Mehmet Kaymaz dk. 46), Ege Parmaksız (Enes Yetkin dk. 46), Murat Berkan Demir (Yusuf Tekin dk. 63), Emre Tangeldi (Mehmet Gündüz dk. 63), Mehmet Onur Yıldız (Nurettin Küçükdeniz dk. 63) Yedekler: Galip Mendeş, Yusuf Tekin, Yunus Sarıkaya Teknik Direktör: Cüneyt Biçer Goller: Alihan Kubalas (dk. 15), (Keçiörengücü), Nurettin Küçükdeniz (dk. 70), (Altay) Sarı kartlar: Ekrem Develi (Keçiörengücü), Tugay Gündem, Arda Gezer (Altay)
Aydın AYTO Başkanı Ülken, Kolombiya’da Türk iş dünyasını temsil etti TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Aydın Ticaret Odası Başkanı Hakan Ülken, Kolombiya’nın başkenti Bogota’da Dünya Odalar Federasyonu (WCF) Amerika Zirvesi’ne katılarak Türk iş dünyasını temsil etti. Ülken, Dünya Odalar Federasyonu (WCF) Başkanlığını yürüten TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nu ve Türk iş dünyasını temsilen Kolombiya’da çeşitli temaslarda bulundu. TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Aydın Ticaret Odası Başkanı Hakan Ülken başkanlığındaki TOBB heyetinde, Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı ve Dünya Odalar Federasyonu Genel Konseyi üyesi İzzet Volkan, TOBB Genel Sekreter Yardımcısı Sarp Kalkan, AB ve Dışilişkiler Daire Başkanı Mustafa Bayburtlu ile Uzman Yardımcısı Simay Tunçkılıç yer aldı. TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, WCF Amerika Zirvesi’ne video mesaj ile katılarak, görüşlerini aktardı. Hisarcıklıoğlu mesajında “Küresel ekonomi önemli bir dönüşümden geçiyor. İklim değişikliği ve dijitalleşme iş yapma biçimlerini değiştiriyor. Dünya odaları ve iş dünyası olarak daha fazla işbirliğine ihtiyacımız var” dedi. TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Aydın Ticaret Odası Başkanı Hakan Ülken, TOBB heyeti ile birlikte, Kolombiya’da birçok temasta bulunarak Türkiye Cumhuriyeti Bogota Büyükelçisi Sayın Beste Pehlivan Sun ile görüştü. Görüşmede Büyükelçi Sun, Türkiye-Kolombiya ilişkileri hakkında bilgi verirken, Ülken ziyaret nedeni ve program hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Ülken’in Bogota Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ovidio Claros Polanco ile yaptığı görüşmede, Türkiye-Bogota ticari ve iktisadi ilişkileri ele alınarak, ilişkilerin geliştirilmesi konusunda TOBB ve Bogota TSO tarafından yapılabilecek ortak çalışmalar ele alındı. Dünya Odalar Federasyonu Amerika Zirvesi için Kolombiya’nın Başkenti Bogota’ya giden TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Aydın Ticaret Odası Başkanı Hakan Ülken, Kolombiya Yetenek ve Toplumsal Beceri Edinme Bakanlığı Bakan Yardımcısı Ana Lucia Caicedo Laurido ile bir araya geldi. Bogoto Ticaret ve Sanayi Odasında gerçekleşen görüşmede, Ülken başkanlığındaki TOBB heyeti tarafından Türkiye ile Kolombiya arasında müzakereleri devam eden serbest ticaret anlaşmasının bir an önce tamamlanması konusundaki beklenti ile onay süreci beklenen Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşmasının onay sürecinin tamamlanması talep edildi. Ayrıca, Kolombiya Hükümeti tarafından Türkiye’den inşaat demiri ithalatına uygulanan korunma önlemi hakkındaki sektörün talebi aktarılarak, süreç hakkında bilgi talep edildi. Kolombiya heyeti ise 2015 yılında Türkiye Cumhuriyeti Yükseköğretim Kurulu ile Kolombiya Cumhuriyeti Eğitim Bakanlığı Arasında Yükseköğretim Alanında İşbirliğine Yönelik Mutabakat Zaptı’na atıf yapılarak, öncelikle bio-teknoloji başta olmak üzere bilim ve teknoloji arasındaki işbirliğine olan talebi vurguladı. TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Aydın Ticaret Odası Başkanı Hakan Ülken, Türk iş dünyasını temsilen WCF İcra Komitesi ve Genel Konsey Toplantılarına katıldı. TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, başkanı olduğu Dünya Odalar Federasyonu’nun İcra Komitesi ve Genel Konsey toplantılarına online olarak iştirak ederek görüşlerini aktardı.