GÜNDEM - 28 Temmuz 2016 Perşembe 17:20

CHP'li Bingöl'den darbeye karşı İzmir toplantısı

A
A
A
CHP'li Bingöl'den darbeye karşı İzmir toplantısı

Darbe girişimi sonrası CHP'nin Türkiye'deki programını görüşmek üzere İzmir'deki ilçe başkanları ve il yönetimi ile bir araya gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekim Bingöl, “Darbeden siyaseten nemalanmak adına ‘CHP darbeden medet umar’ diyenler büyük mahcubiyet içinde gözlerimizin içine dahi bakamadılar” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekim Bingöl ve CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Emre Yılmaz, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından CHP İzmir İl Başkanlığında, ilçe başkanları ve il yönetim kurulu üyeleri ile bir araya geldi. Parti örgütlerinin darbe girişimi sonrası süreci nasıl geçireceğinin ve CHP'nin Türkiye'deki planlamalarının konuşulacağı toplantı öncesi, Bingöl ve CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel gündemi değerlendirdi. Bingöl, “Darbeden siyaseten nemalanmak adına ‘CHP darbeden medet umar’ diyenler büyük mahcubiyet içinde gözlerimizin içine dahi bakamadılar. Önemli olan dik duruş sergilemek. Aynı kararlılıkla devam ediyoruz” diye konuştu.

“Darbelerden en çok sıkıntı çeken partiyiz”
Türkiye’de olağanüstü günler yaşandığını belirten Bingöl, sözlerini şöyle sürdürdü: “15 Temmuz akşamı ordudaki cuntanın darbe girişimi söz konusu oldu. CHP olarak ilk andan itibaren çok açık bir tavırla darbeye karşı tutumumuzu ortaya koyduk. Geçmişte darbelerden en çok sıkıntı çeken, mağdur olan bir partiyiz. Bunun da ötesinde sosyal demokrat bir parti olmamız nedeniyle darbelere, diktaya her dönem karşı çıkmışızdır. Henüz taşlar yerine oturmadan, Sayın Genel Başkanımız uçakta bu darbeye karşı açık bir dille darbeye karşı olduğumuzu ifade etmişti. Darbeye kim ya da kimler kalkışırsa kalkışsın darbe başarıya ulaşsa dahi ‘bu darbeye karşıyız’ diye açık tavır koyan bir siyasi partinin mensuplarıyız.”

“Sabaha kadar demokrasi nöbetini tuttuk”
15 Temmuz gecesi Ankara’daki milletvekilleri ile CHP Genel Merkezi’ni süratle açıp parlamentoya geçtiklerini hatırlatan Bingöl, 15 Temmuz’un parlamenter demokratik sistemin önemini çok net bir şekilde ortaya koyduğunu ifade etti. Bingöl, şöyle devam etti: “Parlamentoyu açtık, sabaha kadar asıl demokrasi nöbetini tuttuk milletvekilleri ile. Direndik, bombalar patlarken bile bir an olsun geri adım atmamak üzere orada bulunduk. Bunun önemli bir etkisi oldu. Yayınlar parlamentonun çalıştığını gösterdi, darbeye karşı duruş sergileyen parlamento, vatandaşlarımızı cesaretlendi. Her partiden vatandaşlarımız koşarak alanlara geldiler. Yarın kim ya da kimler tarafından kalkışılırsa kalkışılsın aynı kararlı duruşu göstereceğiz. Sadece Genel Merkezimiz ya da milletvekillerimiz bu tavrı koymadı. O gece Türkiye’nin bütün bölgelerinde CHP’liler aynı kararlı tavrı gösterdi.”

“Örgütlerimiz arayış içerisinde”
Parti örgütlerinin büyük bir soğukkanlılıkla kaotik ortamın bertaraf edilmesi adına neler yapılacağı konusunda arayış içerisinde olduklarını belirten Bingöl, “Genel Başkanımız o devlet anlayışını, o birikimini, ülke sıkıntıya düştüğü an her türlü fedakarlık yapabildiğimizi bir kez daha ortaya koydu. Ülkemize ve 78 milyon vatandaşımıza karşı temel sorumluluğumuz var. Bu anlayışla ortaya koyduğumuz tavır, sorumluluğumuzun gereğidir” ifadelerini kullandı.

“Siyaseten mutlu değiliz”
15 Temmuz süreci içerisinde bir takım etkinlikler planladıklarını söyleyen Bingöl, sözlerini şöyle sürdürdü: “Taksim’de büyük bir buluşma gerçekleştirdik. Ona ‘miting’ dersem oraya katılan milyonlarca vatandaşa haksızlık etmiş olurum. Orada büyük buluşma gerçekleştirildi. Siyaseten mutlu değiliz ama ülkemiz adına, o bütünleştirici ruhu ayağa kaldıran etkinlik olması adına çok mutluyuz. Siyaseten nemalanmak adına bu girişimlerde asla bulunmuyoruz. Tek sevdamız 78 milyon vatandaşımızın bir arada kardeşlik duygusuyla yaşamasıdır.”

"Olağanüstü günlerden geçiyoruz"
Toplantıda konuşan CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel de, olağanüstü günlerden geçildiğini dile getirerek, şöyle konuştu: “15 Temmuz’da Türkiye uçurumun kenarından döndü. Darbe tehlikesini tam olarak atlattık mı atlatmadık mı, bu da bir tartışma konusu. Bu süreçte örgütlerimizin süreci nasıl geçireceği ile ilgili yakından ilişki içerisindeyiz. Önümüzdeki günlerle ilgili İzmir’de nasıl çalışmalar planlayacağımızı değerlendireceğiz.”
Bingöl, yarın yapacağı bir basın toplantısı ile planladıkları İzmir programını açıklayacak. 

Ceren Atmaca - Sinan Yeniçeri

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Nevşehir Kapadokya için ilk turizm master planı hazır Kapadokya’da turizmin çeşitlendirilmesi ve bölgenin uluslararası alanda tanıtımının artırılması amacıyla “Nevşehir İli Turizm Master Planı” hazırlandı. Kapadokya’da turizmin çeşitlendirilmesi ve bölgenin uluslararası alanda tanıtımının artırılması amacıyla Kapadokya Alan Başkanlığı öncülüğünde Kapadokya Üniversitesi ve Nevşehir Valiliği iş birliğiyle “Nevşehir İli Turizm Master Planı” hazırlandı. Nevşehir Valisi Ali Fidan ve Kapadokya Alan Başkanı Birol İnceciköz’ün katıldığı törenle imzalanan protokolle “Nevşehir İli Turizm Master Planı” için ilk adım atıldı. Nevşehir’in turizm potansiyelinin en iyi şekilde değerlendirilmesinin hedeflendiği plan ile Kapadokya’nın turistik değerlerini koruyup geliştirerek sürdürülebilir turizm faaliyetleri teşvik edilecek. 2013 yılında yaklaşık 5 milyon turist ağırlayan Kapadokya bölgesinin hedef pazarlarının çeşitlendirilmesi yönünde yapılacak çalışmaları da içeren planla sportif faaliyet rotalarının oluşturulması, doğa, bisiklet yolları ve kamp tesislerinin geliştirilmesi, eko ve agro turizm gibi köylerin kalkınmasını sağlayacak faaliyetlere odaklanılacak. Somut olmayan kültürel mirasa yönelik turizmin arttırılması için de çalışmaların öngörüldüğü planla aynı zamanda Kapadokya’nın tarihi dokusunun korunmasına yönelik farkındalık çalışmaları da hız kesmeden yürütülecek. Nevşehir Vilayetler Evi’nde düzenlenen imza töreninde konuşan Nevşehir Valisi Ali Fidan, “Bugün ilimiz için güzel bir çalışma için önemli sonuçlar alınacak bir çalışma için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Öncelikle Kültür ve Turizm Bakanlığımız öncülüğünde Valiliğimiz ve Alan Başkanlığımız iş birliğinde Kapadokya Üniversitemiz tarafından hazırlanacak ilimiz master planının ilimiz, ülkemiz ve vatandaşlarımız için turizm sektörümüz için hayırlı olmasını, hayırlı sonuçlar getirmesini diliyorum” dedi. Kapadokya Alan Başkanı Birol İnceciköz de, Nevşehir tarihinde ilk kez bir master plan hazırlandığını vurgulayarak şunları söyledi: “Nevşehir Valiliğimiz ve Kapadokya Alan Başkanlığımız ortaklığıyla tarihinde ilk kez bu güzide coğrafyanın ’Turizm Master Planı’ çalışmaları için ortak bir protokole imza atacağız. Biliyorsunuz bölgemiz turizm şehri, ana sektörlerinden bir tanesi turizm. Bu tür turizm faaliyetlerinin çeşitliliğini artırmak üzere planlı ve sistemli bir biçimde bugüne kadar keşfedilmemiş birçok noktasını tekrar keşfedilebilir hale getirmek üzere bir plan çalışması yapıyoruz. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere sayın bakanımızın himayelerinde birçok ilde turizmi Anadolu coğrafyasına yaymak, 2028 turizm hedeflerine ulaşabilmek için oldukça önemli çalışmalar yapıyoruz. Şimdi bugün Kapadokya’da bu çalışmaların en önemlilerinden bir tanesindeyiz.” Kapadokya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Ali Karasar ise master planın kamu ve özel sektör arasında bir eşgüdüm olduğunu ifade ederek, makro bir master plan hazırlanacağını belirtti. Karasar, master plan sürecinin 3-6 ay arasında değişeceğini ve yaklaşık 24 kişilik bir ekibin çalışacağını sözlerine ekledi.
Trabzon Trabzon’da öğretmenler şiddete karşı "hayır" dedi İstanbul’un Eyüpsultan ilçesinde bulunan özel bir okulda görev yapan İbrahim Oktugan’ın bir öğrencisi tarafından gerçekleştirilen silahlı saldırı sonrasında hayatını kaybetmesi dolayısıyla Trabzon’da öğretmenler bir günlük iş bıraktı eylemi gerçekleştirdi. İstanbul’un Eyüpsultan ilçesinde 7 Mayıs tarihinde özel bir okulda görev yapan İbrahim Oktugan’ın bir öğrencisi tarafından gerçekleştirilen silahlı saldırı sonrasında hayatını kaybetmesi dolayısıyla tüm yurtta olduğu gibi Trabzon’da da öğretmenler bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. Trabzon İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde toplanan öğretmenler sloganlar eşliğinde 15 Temmuz Şehitler ve Hürriyet Parkı’na yürüdü. Burada silahlı saldırıda hayatına kaybeden öğretmen Oktugan için saygı duruşunda bulunan öğretmenler adına basın açıklamasını Türk Eğitim-Sen Trabzon Şube Başkanı Coşkun Dilber yaptı. Güvenlik önlemlerindeki yetersizlik nedeniyle şiddet olaylarına zemin hazırlandığını belirten Dilber, "Eyüpsultan ilçesinde okul müdürü olarak görev yapan İbrahim Oktugan, bir öğrenci tarafından menfur bir saldırıyla silahla vurularak canice öldürüldü. Öncelikle kıymetli meslektaşımıza Allah’tan rahmet ailesine, yakınlarına ve eğitim camiamıza başsağlığı diliyoruz. Okullarımızda öğretmene şiddet, mobbing, taciz, itibarsızlaştırma vakaları ciddi önlemlerin, yasal düzenlemelerin ve esaslı politikaların hayata geçirilememesi nedeniyle maalesef had safhaya ulaşmıştır. Disiplin yönetmeliklerinin yetersizliği, eğitimcilerin itibarını zedeleyen ve sadece adı değişen öğretmeni şikâyet hatları, öğretmenlik mesleğinin mülakat, rotasyon, performans, şeffaf olmayan ödül ve ceza gibi uygulamalarla rencide edilmesi, hem ekonomik ve sosyal hem de özlük haklarının gasp edilmesi, eğitimcilerimizi tahkir eden yayın, tutum ve açıklamalar, ’eti senin kemiği benim’ şeklindeki güven ve teslimiyet anlayışının çok gerilerde kalması tüm bu şiddet olaylarına zemin hazırlamaktadır. Çoğu okulumuzda güvenlik görevlisinin bulunmaması, güvenliğin sadece nöbetçi öğretmenler eliyle sağlanmaya çalışılması, kamera sisteminin olmaması şiddet olaylarına zemin hazırlamaktadır. Oysa her okulumuza güvenlik görevlisi alımı yapılması ve okullarımızın tamamında kamera bulundurulması hayati bir zorunluluktur. Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu konuda okullara bütçe tahsis etmesi, fedakârlıktan kaçınmaması çok önemlidir" dedi. "Geleceğimizin karartılmasına müsaade etmeyeceğiz, şiddete müsamaha göstermeyeceğiz" diyen Dilber, "Türk eğitimcileri olarak şiddetle sonuna kadar mücadele edeceğiz. Vandallara teslim olamayacak, bu vahşet olaylarının önüne geçilmesi için gerekli tedbirler alınana kadar konuyu gündemde tutmayı ve farkındalık oluşturmayı sürdüreceğiz. Eğitimcilerimizin can güvenliğinin sağlandığı çalışma ortamlarına kavuşması en büyük temennimizdir. Şuurlu nesiller yetiştirmek biz eğitimcilerin olduğu kadar ailelerin de en önemli görevidir. Buradan bir kez daha ailelerimize ve tüm topluma çağrıda bulunuyoruz. Öğretmenlere verdiğimiz değer çocuklarımızın geleceğine yönelik verdiğimiz kıymettir. Bu bilinçle hareket etmek milli bir ödevdir" diye konuştu.