POLİTİKA - 05 Mayıs 2015 Salı 21:39

Davutoğlu: 'Buraya gelince ders verecek misiniz?'

A
A
A
Davutoğlu: 'Buraya gelince ders verecek misiniz?'

Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Tekbirlerle bu semaları inletin de Kabe’yle Taksim’i karşılaştıran Demirtaş duysun. Demirtaş buraya gelince ders verecek misiniz? Mescidi Aksa İslam toprağıdır, ebediyete kadar İslam yurdu kalacaktır. Buraya gelince öyle bir ders verin ki kimse buralarda İsrail ağzıyla konuşmasın” dedi.

Kars mitinginin ardından havayoluyla Iğdır Havaalanı’na gelen Başbakan Davutoğlu, beraberindeki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve partililerle birlikte seçim otobüsüyle Zübeyde Hanım Bulvarı’na geldi. Partisinin düzenlediği mitingde coşkulu kalabalığa hitap eden Davutoğlu, bugün güzel bir gün yaşadıklarını belirterek, “Saatlerdir bizi bekliyorsunuz. Coşkunuz hiç azalmamış. Iğdır güneşin doğduğu, ezanın ilk okunduğu yerdir. Iğdır bereket diyarıdır. Bugün burayı bereketlendirdiniz. Iğdır’dan iki milletvekili istiyorum. Bir dahi yetmez. İki milletvekili adayımızı da Ankara’da görmek istiyorum. Iğdır’ın benden özel bir yeri var, Dışişleri Bakanı’yken Iğdır’a geldim, bütün ilçelerini gezdim. Bu kadar güzel bir ova, bu kadar yüce bir dağın eteğinde bu kadar yüce gönüllü insanlar sizler ne kadar mübarek insanlarsınız, Allah sizi her zaman mübarek kılsın” dedi.

“HİÇBİR ETNİK AYRIM BİZİM ARAMIZA FİTNE SOKAMAZ”

Davutoğlu, Iğdır’ın üç ülkeye birden komşu olduğunu hatırlatarak, “Siz bizi temsil ediyorsunuz. Can Azerbaycan’a komşu Iğdır, İran’la, Ermenistan’la komşu Iğdır, siz küçük bir Türkiye’siniz burada ve bizi temsil ediyorsunuz. Size her türlü hizmet layıktır. Toprağın bereketli, insanının yiğit olduğu Iğdır, biz sizlerle gurur duyuyoruz. Şimdi bu üç ülkeye komşu olmak özel bir mesuliyet getirir. Sizler bizi bu topraklarda gururla temsil ettiniz. Her zaman başımız dik oldu. Her zaman her yerde inancınızla kültürünüzle irfanımızla gurur duydunuz. Dünyanın neresinden olursa olsun ister Müslüman ister Hıristiyan, ister Sünni ister Şii, ister Türk, Kürt, Arap, nerede olursa olsun mazlumlara sahip çıkalım mı? İşte yolumuz budur. Biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bütün vatandaşlarını insan onuru içinde taçlandırdığı kimlikleriyle seviyoruz. Onları yaratandan ötürü seviyoruz. Hiçbir mezhep ayrımı, hiçbir etnik ayrım bizim aramıza fitne sokamaz” diye konuştu.

“DÜNYAYA BARIŞ GÖTÜRMEYE VAR MISINIZ?”

Iğdırlılara seslenerek dostluk mesajı veren Davutoğlu, Azerice yazılan pankartı okudu. Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Sarıkamış’ta, Çanakkale’de dedelerimizi anarken birileri de yurtdışında Türkiye aleyhine ve bütün milletimiz aleyhine büyük bir kampanya başlattılar. Bizden hesap sormaya baktılar, Yüz yılın hesabını. Eğer hesap sormaya başlarsak, teker teker sormamız gerekir. Çerkezlere ne oldu dememiz gerekir, Azerilere, Hocalı’da ne oldu dememiz gerekir. Gürcüleri trene bindirip Sibirya’ya gönderirken yolda ölen yiğit Ahıskalılara ne oldu dememiz gerekir. Kırım Tatarlarına ne oldu dememiz gerekir. Biz bu acıyı yüreğimizde hep taşıdık. Ama dünya alem bilsin ki biz millet olarak mertçe savaşırız mertçe barışırız yaparız. Şimdi, Türkiye’nin en doğusundan bütün Kafkas milletlerine sesleniyorum, gelin yepyeni bir Kafkasya yapalım. Barış içinde huzur içinde yaşanacak refah bölgesi, enerji bölgesi, adalet bölgesi olacak bir Kafkasya kuralım. Tarihi düşmanlıkları bırakalım, geleceğe adım adım açılalım. İşte biz böyle bir çağrıyı hem Kafkasya milletlerine hem Balkan milletlerine hem Ortadoğu milletlerine sunduk. Bizim dinimiz barış dinidir. Bizde hiçbir şekilde şiddet ve nefret dili yoktur. Dünyaya barış götürmeye var mısınız? Kafkasya’ya barış getirmeye var mısınız? İşte bizim gençlere geleceğimize mesajımız bu, barış istiyoruz. Ama herkes bilsin ki bir yerde zulüm varsa o zulmün karşısında da Ağrı Dağı kadar dimdik dururuz.”

“CHP ZİHNİYETİ 146 İNSANIMIZI BOŞNAK’A TESLİM ETTİ”

Meydanı dolduranlara seslenerek Kemal Kılıçdaroğlu’nun dün burada olduğunu hatırlatan Davutoğlu, yuhalanmasını istemedi. Davutoğlu, “Tekrar Suriyelilerden şikayet etti. ‘Onları geri göndereceğiz’ diyor. Ne zaman hatırlasam yüreğime hançer saplanmış gibi olan bir olaydır. Günlerdir bunu söylüyorum ne Kılıçdaroğlu’dan, ne Bahçeli’den ne de Demirtaş’tan ses yok. Tarih 1944, Ahıska Türkleri sürülürken, onlardan 146’sı Türkiye’ye özgürlük için yürüdüler. Zannettiler ki sınırın bu tarafında onları bekleyen kardeşleri vardı. Doğru bütün Anadolu onları bekliyordu. Ama yönetimdeki sınırı kapattı. Anadolu onları beklerken, o yiğit insanlar düşmana esir edildiler. CHP zihniyeti 146 insanımızı Boşnak’a teslim etti. Bu 146 yiğit insan Türk askerinin gözü önünde şehit edildi” ifadelerini kullandı.

Azeri bir şairden dörtlük okuyan Davutoğlu, “İşte bu meydanda Kılıçdaroğlu’na sesleniyorum, bütün Azeriler, bütün Suriyeliler, Türkler, Kürtler, Araplar adına Allah şahittir ki bu topraklarda bir daha böyle bir zihniyet yaşanmayacak, yaşatmayacağız. Bu topraklara giren garipler ister Kafkaslardan ister Balkanlardan sığınacak bir yer ararlarsa evlerimiz evledir, canımız canlarıdır. Şimdi Kılıçdaroğlu diyor ki ‘Türkmenleri de geri göndereceğim, Esed’e teslim edeceğim’ diyor. Bu acıyı yaşamış Iğdırlıların torunu, biz mazlumu zalime geri verir miyiz? Günlerdir soruyorum Bahçeli’den ses çıkmıyor. Demiyor ki ‘biz Türkmenleri geri vermiyoruz’ diyor mu? Demiyor. Kılıçdaroğlu’na kalsa gelen Kürt kardeşlerimizi de IŞİD’e teslim ederdi. Bunun zihniyeti bu” dedi.

“BÜTÜN KAFKASYA’YA BARIŞ GELSİN, BÜTÜN ORTADOĞU’YA BARIŞ GELSİN”

‘Kahrolsun faşizm’ sloganlarıyla konuşması kesilen Davutoğlu, ‘Evet bu faşizmdir. Bu meydandan bir kes daha sesleniyorum. Bütün Kafkasya’ya barış gelsin, bütün Ortadoğu’ya barış gelsin” diye konuştu.
Tekbir sesleriyle konuşması kesilen Davutoğlu, daha sonra şöyle konuştu:

“Tekbirlerle bu semaları inletin de Kabe’ye Taksim’i karşılaştıran Demirtaş duysun. Demirtaş buraya gelince ders verecek misiniz? Mescidi Aksa İslam toprağıdır, ebediyete kadar İslam yurdu kalacaktır. Buraya gelince öyle bir ders verin ki kimse buralarda İsrail ağzıyla konuşmasın. Bu semalarda sadece ve sadece tevhidin sembolü olan tekbir ve milli sembolümüz olan al bayrak dalgalanır. Bunlar aynı tastan içiyorlar. CHP Genel Başkanı da ‘neden İsrail’le dost olmuyoruz’ diyor. Bunu bilmiyorsan Mavi Marmara şehitlerine sor, Gazze’deki şehit çocuklarının anne ve babalarına sor, Mescidi Aksa’daki postallara karşı direnen yiğit Filistinliler sor. Bizim kimseyle davamız yok, ama bizim kutsallarımıza kim dokunursa nerede dokunursa, eğer Ağrı Dağı gibi dik durmazsak tarih bizi affetmez millette affetmez, Allah da affetmez. Bütün bu zulümlere karşı dimdik ayakta duracak mıyız? İsrail ağzıyla konuşanlara ders verecek miyiz? Türkiye’nin imajını bozmak için yurt dışında paralel yapıyla birlikte hareket ediyorlar, en önemli durak 7 Haziran seçimleridir. Bunlara ve işbirlikçilerine ders verecek misiniz?”

“ONLAR KONUŞUR BİZ YAPARIZ”

2002’den bu yana olağanüstü reformlar yapıldığını hatırlatan Davutoğlu, “Onlar konuşur biz yaparız. Bugün baskı yapanlar, dağda bölge halkına baskı yapmakla meşguller. Memlekete özgürlüğü kim getirdi? Biz adım adım bütün toplum kesimlerine özgürlüğü tekrar kazandırmaya çalışırken onlar tuzak peşindeler. Kim ne yaparsa yapsın biz çıktığımız yoldan geri dönmeyiz. Bu yol kardeşlik yoludur. Çözüm süreci her ne olursa olsun başarıya ulaşacaktır. Mayıs 2013’te silahlı unsurlar Türkiye’yi terk edecekken etmediler. Çünkü Gezi provokasyonuyla Türkiye’nin altını üstüne getirmeye çalıştılar. Bizi durdurabildiler mi? 6-7 Ekim olayları. Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldı. Türkiye’de görev değişimi yapıldı, 6-7 Ekim olayları çıkardılar. Kim çıkardı, HDP. Bugün barış türküsü çığıran Demirtaş, açıkça ‘sokaklara inin’ diye çağrılar yaptı. Bu Vandallara bu güzelim şehri bırakır mısınız? Şiddeti, bütün şehirlere yaymak isteyenlere izin verir misiniz? Bütün HDP’ye diyorum ya demokrasiyi ya silahı seçeceksiniz. İkisi birden olmaz. Buna bu millet izin vermez. Siz baskılara boyun eğer misiniz? Bunlara dersini verecek misiniz? Bu diyaneti kaldıracağız diyenlere dersini verecek misiniz? HDP tek dönemin CHP’si gibi. Biri Türkleri dininden diğeri de Kürtleri dininden soğutmaya çalışıyor. Ağrı Dağı gibi imanı sağlam Anadolu insanı buna izin verir misiniz? Bu milleti inancından koparabilirler mi?” şeklinde konuştu.

Iğdır’a yapılan yatırımları anlatarak Kılıçdaroğlu’nu eleştiren Davutoğlu, kent için çeşitli müjdeler verirken ezanın okunmasıyla konuşmasına ara verdi. Ezanın ardından konuşmasını sonlandıran Davutoğlu, daha sonra valiliğe geçti.

Mitinge katılan Kadir Topbaş ise, önümüzdeki gelen seçimlerin önemine değinerek, “Türkiye’nin kaderinin masaya yatırıldığı bir seçimdir. İnanıyorum ki siz oylarınızı geleceğinize vereceksiniz, Bu topraklar hepimizin, bu vatan bizim. Bu milletin geleceğinin, adeta kaderinin masaya yatırıldığı bu seçimlerin milletimize hayırlı olmasını diliyorum” dedi. 

BÜLENT MAVZER - MEHMET SALİH AKKUŞ - NECMİ İDİZ

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Giresun Giresunspor - Ümraniyespor maçının ardından Trendyol 1. Lig’in 34. haftasında oynanan Giresunspor-Ümraniyespor karşılaşmasının ardından teknik direktörler açıklamalarda bulundu. Trendyol 1. Lig’in son haftasında Giresunspor, sahasında Ümraniyespor’a 2-1 mağlup oldu. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Giresunspor Teknik Direktörü Serhat Güller, “Genç arkadaşlarımıza bu maçta görev verdik. Birçoğundan da oynadıkları oyundan memnunum. Yani zaten işin başına dönersek burayla anlaştığımız zaman transferin açılıp, oyuncuların kadroya katılacağı konusunda hem fikir olarak gelmiştik ama maalesef işler istediğimiz gibi olmadı. Hem yönetimsel anlamda hem bizim anlamımızda mevcut kadroyla da o zamanki şartlar dahilinde zaten bu ligi götüremeyeceğimizi ama en azından onurlu bir şekilde mücadele etmemiz gerektiğini ve ayrıca yönetim tarafından da gelecek yıl takımının oluşturulması anlamında da böyle bir talep oldu. Belki 5-6 hafta bırakabilirdik ama gerçekten burada yetenekli çocuklar var. Yani maddi olarak bir kazancımız da yok. Orada çok net bir şekilde söyleyeyim ama dediğim gibi genç arkadaşlar var buraya en azından anlaştıysak hizmet etmemiz gerektiğinin farkındayız ve giderken de Giresunspor’un geleceği adına bir şeyler yapmak için burada kalmaya devam ettik ve sonuç itibarıyla da oldukça genç bir kadromuz olmasına rağmen bu ligde oynayabilecek, gelecek yıllarda Giersunspor’un temel taşları olacak oyuncuları doğru oyun doğru insan olma, takım birliği olma, beraber oynama anlamında da çok mesafe kat ettik. Bu anlamda da son derece rahatım. Tabii ki sportif başarıların olmadığında farkındayım. Bu anlamda üzgünüz ama bu sadece bir teknik ekibin olayı değil. Burada daha büyük bir kaosun içinde ortaya çıkan bir sonuç. Bu takım iyi bir takım. Bu camia iyi bir camia. Daha üst liglerde olmayı hak eden bir camia. Dolayısıyla burada olmaktan son derece mutluyum, huzurluyum. Böyle bir takımla çalıştığım için de mutluyum. Onlara bir şeyler kattığını düşündüğümüz için de mutluyum. Ama işin sonuna özetine geldiğimizde de acısıyla tatlısıyla içeride bir sürü olaylarla hiçbir şekilde dışarıya yansıtmadan bir sezonu geride bıraktık. İnşallah herkes adına bizim adımıza spor adına da hayırlı olur” diye konuştu. Hüsamettin Balcı: "Burada övgüyü hak eden Giresunspor’un genç oyuncuları" Ümraniyespor Teknik Direktörü Hüsamettin Balcı, ise Giresunspor’un genç oyuncularını tebrik ederek, “Bugünkü maçla ilgili aslında konuşulacak tek şey var. Burada övgüyü hak eden Giresunspor’un genç oyuncuları, bütün bir şehrin sorumluluğunu aldılar. Serhat Hoca, sahada futbol oynamaya çalışan, mücadele eden, ellerinden gelen tüm gayreti gösteren ve koca bir şehri sırtında taşıyan çocuklar bunlar. Hiç maçla ilgili konuşacak bir şey yok. Bence buradaki en değerli şey çocuklar çocuklara sahip çıkmak. İnşallah ilerleyen yıllarda Giresunspor’un başarılarının içinde bu çocuklarda mutlaka içinden bir iki tanesi olacaktır. Benim söyleyeceğim çok fazla bir şey yok. Zaten matematiksel olarak garantilemiştik. Bugün onların göstermiş olduğu iş ahlakına da teşekkür ediyorum. Kendi oyuncularımın rakibe gösterdikleri saygıya da teşekkür ediyorum. Ama yine söylüyorum. Burada en büyük övgüyü hak edecek bu çocuklar sahada ellerinden geldiğince her türlü gayreti gösteren çocuklar. Onlara ilerleyen futbol yaşantılarında da özellikle başarılar diliyorum” şeklinde konuştu.
İstanbul Sultangazi Belediyesi “Hoş Geldin Bebek” programında 300 bebek ve anneyi ağırladı Sultangazi Belediyesi düzenlediği “Hoş Geldin Bebek” programında 300 miniği ve annesini ağırladı. Çiçeği burnunda annelerin gününü de kutlayan Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun ile eşi Tuba Dursun, bebeklerle yakından ilgilendi. Başkan Dursun, “Sultangazi’de bebeklerle yapmış olduğumuz programda 11 bin 500’e ulaşmış olduk. Bugün de 300 bebeğimizi anneleriyle beraber Sultangazi’de misafir ediyoruz” dedi. Sultangazi Belediyesi, “Hoş Geldin Bebek” programıyla gönüllere dokunmaya devam ediyor. Anneler Günü öncesinde 300 bebek ve annesi Sultangazi Belediyesi Nikah Sarayı’nda düzenlenen özel programda bir araya geldi. Programa Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun ve eşi Tuba Dursun ile 300 anne bebeğiyle katıldı. Minikler için rengarenk süslenen salonda, 2 yaş üzerindeki çocuklar animatörler ve palyaçolar eşliğinde gönüllerince eğlendi. Birlikte oynayan çocukların keyifli oyunlarına zaman zaman anneler de eşlik etti. “Hoş geldin Bebek” programına katılan annelere içerisinde kışlık bebek kıyafeti, çorap, şampuan, ıslak mendil, tırnak makası, ateş ölçer, çıngırak, biberon ve oyuncağın da bulunduğu bebek çantaları hediye edildi. Öte yandan programa katılan çocuklara ise oyuncak hediye edildi. Anne ve bebeklerle yakından ilgilenen Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun ile eşi Tuba Dursun hatıra fotoğrafı da çektirdi. “Bebeklerle yapmış olduğumuz programda 11 bin 500’e ulaşmış olduk” Program hakkında konuşan Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun, “Sultangazi’de bebeklerle yapmış olduğumuz programda 11 bin 500’e ulaşmış olduk. Bugün de 300 bebeğimizi anneleriyle beraber Sultangazi’de misafir ediyoruz. Bu misafirliği 5 yıldır sürdürüyoruz. Bugün annelerimizin Anneler Günü’nü tebrik edelim dedik. Burada çok güzel bir programı icra ediyoruz. Bebek programımızda çok ciddi bir kitleye ulaştık. Onların mutlu ve acı günlerinde yanlarında olduğumuzu hissettirmek için beraberiz. Bu organizasyonu eşim Tuba hanım sürdürüyor. Ekibiyle beraber çok güçlü çalışmalar yapıyor. Eşlerin bu sürece dahil olmasının önemini her zaman ifade ediyorum. Biz bu süreçleri ailece götürebilirsek bu yükü çok daha güçlü bir şekilde almış oluruz. Tuba hanıma teşekkür ediyorum. Bundan sonra Sultangazi’de bebekler ve aileler çok daha mutlu olarak yaşamaya devam edecekler” dedi. "Tüm annelerimizin Anneler Günü’nü kutluyorum” Programın unutulan bir geleneği yaşatmak için yapıldığını dile getiren Başkan Dursun’un eşi Tuba Dursun, “Türk örf adetinde aile büyüğü yeni doğan bir bebeğe küçük bir hediye ile hayırlı olsuna gider. Biz de bunu yaşatmak istedik. Şimdiye kadar 11 bin bebeğimize ulaştık. Önceleri ev ziyareti yaparak başladık. Sonra kalabalık bir ilçede olduğumuz için toplu programlarda bir araya geldik. Bebeklerine de hayırlı olsun diyoruz. Tüm annelerimizin Anneler Günü’nü kutluyorum” şeklinde konuştu. “Çok eğlendik ve güzel vakit geçirdik” Programa katılan ve güzel vakit geçirdiğini söyleyen anne Hülya Tuncer, “Her zamanki gibi Abdurrahman Başkanımızın güzel icraatlarından biri. Böyle bir programda olduğumuz için çok mutluyuz. Çok eğlendik ve güzel vakit geçirdik. Çocuklarımıza yüz boyama yapıldı. Kuklalarla eğlendiler” ifadelerini kullandı. Etkinliğe annesiyle katılan Muhammed Fatih Tuncer ise “Burada yüz boyama yapıp kuklalarla eğlendik. Başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Buraya annemle beraber geldim. Etkinlik çok güzel. Başkanımızı çok seviyorum” diye konuştu. “Belediyemizden memnunuz” Etkinlikten memnun kaldığını anlatan Gurbet Kaçmaz, “Programdan ve hizmetten çok memnunuz. Burada çocuklar eğlendi ve yiyecek içecek verildi. Güzel ve keyifli bir gün geçirdik. Belediyemizden memnunuz. Yaptığı her şey için teşekkür ediyorum” dedi.