DÜNYA - 10 Aralık 2023 Pazar 18:46 | Son Güncelleme : 10 Aralık 2023 Pazar 18:48

DSÖ Genel Direktörü Ghebreyesus: “Gazze'de hiçbir yer ve hiç kimse güvende değil”

A
A
A
DSÖ Genel Direktörü Ghebreyesus: “Gazze'de hiçbir yer ve hiç kimse güvende değil”

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, “Gazze'de hiçbir yer ve hiç kimse güvende değil” ifadelerini kullanarak, “Güvenlik Konseyi'nin geçtiğimiz cuma günü ateşkes kararını kabul etmemiş olmasından derin üzüntü duyuyorum” dedi.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, işgal altındaki Filistin topraklarındaki sağlık durumuna ilişkin Yürütme Kurulu Özel Oturumunda konuştu. Ghebreyesus, “Sanırım hepimiz bu toplantının yapılmamasını tercih edeceğimiz bir toplantı olduğu konusunda hemfikiriz” ifadelerini kullanarak, Gazze Şeridi’nde 24 Kasım-1 Aralık tarihleri arasındaki insani ara kapsamında 114 esirin serbest bırakılmasından memnun olduğunu ve kalan esirlerin de serbest bırakılması çağrısını yineledi.
Ghebreyesus, 16 yıldır abluka altında olan, şimdi de aileleri ve evleri yok edilen Gazze halkının öfkesini, kederini ve korkusunu anladığını belirterek, “Gazze'de 7 bini çocuk olmak üzere 17 binden fazla insanın öldüğü bildirildi ve kaçının evlerinin enkazı altında kaldığını bilmiyoruz” dedi

“Gazze'de hiçbir yer ve hiç kimse güvende değil”

Saldırılar nedeniyle 46 binden fazla kişinin yaralandığını hatırlatan Ghebreyesus, “1.9 milyon insan yerinden edildi. Neredeyse Gazze şeridinin tüm nüfusu, bulabildikleri her yerde barınak arıyorlar. Ancak Gazze'de hiçbir yer ve hiç kimse güvende değil” dedi.

Giderek daha fazla insanın daha küçük bir alana göç ettiğini belirten Ghebreyesus, “Yeterli gıda, su, barınak ve sanitasyon eksikliği ile birlikte aşırı kalabalık, hastalıkların yayılması için ideal koşulları oluşturuyor. Ortalama olarak her 700 kişiye bir duş ünitesi ve her 150 kişiye bir tuvalet düşmektedir. Kanlı ishal ve sarılık gibi salgın hastalıklara dair endişe verici sinyaller var” dedi.

“Gazze'nin sağlık sistemi diz çökmüş durumda”

Yaklaşan kış nedeniyle salgın hastalık riskinin daha da kötüleşmesinin beklendiğini belirten Ghebreyesus, “Gazze'nin sağlık sistemi diz çökmüş durumda. 36 hastaneden sadece 14'ü kısmen işlevsel, bunlardan 2'si Gazze'nin kuzeyinde, 12'si ise güneyde. 3 bin 500 yataktan sadece bin 400'ü mevcutken, birinci basamak sağlık merkezlerinin yaklaşık üçte ikisi işlevsel değil” dedi.

“Diyabet, kalp ve hipertansiyon hastası 350 bin kişi var”

Gazze'nin güneyindeki iki büyük hastanenin normalin üç katı yatak kapasitesiyle çalıştığını aktaran Ghebreyesus, “Malzemeleri tükeniyor ve binlerce yerinden edilmiş insanı barındırıyorlar. Bu arada Gazze'de her gün 180'den fazla kadın doğum yapıyor. Kanser tedavisi gören 2 bin hasta, diyabet, kalp ve hipertansiyon hastası 350 bin kişi var” dedi.
DSÖ’nün 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi ve Batı Şeria'da sağlık hizmetlerine yönelik 449'dan fazla saldırı olduğunu doğruladığını aktaran Ghebreyesus, “Sağlık hizmetleri asla bir hedef olmamalıdır. Aralarında altı aylık oğlu, kocası ve iki erkek kardeşiyle birlikte öldürülen Dima Alhaj'ın da bulunduğu 100'den fazla BM çalışanının Gazze'de hayatını kaybetmesinin üzüntüsünü yaşıyorum” dedi.

Gazze Şeridi’ndeki sağlık sisteminin kapasitesi eskiye kıyasla üçte bire düştüğünü ifade eden Ghebreyesus, “Sağlık tesislerine ikmali son derece zorlaştı, sahadaki güvenlik durumu ve Gazze dışından gelen yetersiz ikmal nedeniyle sağlık tesisleri büyük bir tehlike altında. İnsani yardım kuruluşları bu durumla başa çıkmakta zorlanıyor” dedi.

“Güvenlik Konseyi'nin geçtiğimiz cuma günü ateşkes kararını kabul etmemiş olmasından derin üzüntü duyuyorum”

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in geçen hafta BM Şartı'nın 99. maddesini devreye sokarak, Gazze Şeridi’nde insani ateşkes çağrısında bulunduğunu hatırlatan Ghebreyesus, “İki hafta önce Güvenlik Konseyi'ne sunduğum rapor da dahil olmak üzere, benim de defalarca yaptığım bir çağrı olan Genel Sekreter'in çağrısını yineliyorum. Ateşkes, Gazze halkının sağlığını gerçekten korumanın ve iyileştirmenin tek yoludur. Güvenlik Konseyi'nin geçtiğimiz cuma günü böyle bir ateşkes kararını kabul etmemiş olmasından derin üzüntü duyuyorum” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Mesir için Manisa’ya gelen yabancı misafirler yemekte ağırlandı Manisa’nın köklü festivali Uluslararası Manisa Mesir Macunu kapsamında şehre gelen yabancı konuklar ve kardeş belediyelerin temsilcileri Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek’in ev sahipliğinde ağırlandı. Konuk delegasyonla hediye değişim töreni de gerçekleştirilen programda konuşan Başkan Zeyrek, “Ümit ediyorum ki, gelecek yıllarda daha büyük coşkuyla yine bir arada oluruz” dedi. Bu yıl 484’üncü kez düzenlenen ve UNESCO’nun İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Listesi’nde yer alan Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali kapsamında şehre gelen yabancı konuklar ve kardeş belediyelerin temsilcileri Büyükşehir Belediyesi’nde ağırlandı. Konuk delegasyonla hediye değişim töreni de gerçekleştirilen programa Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek ve eşi Nurcan Zeyrek, Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay, Manisa’yı Mesir’i Tanıtma ve Turizm Derneği Başkanı Ufuk Tanık katıldı. Programda ilk olarak Manisa’yı Mesir’i Tanıtma ve Turizm Derneği Başkanı Ufuk Tanık söz aldı. Dernek Başkanı Ufuk Tanık, “Manisa’mıza kattığınız değerler ve emeklerinizden dolayı teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. “Manisa’nın kültürel ve tarihi değerlerinin en büyük örneklerinden” Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay ise, “Mesir, Manisa’nın kültürel ve tarihi değerlerinin en büyük örneklerinden biridir. Aynı zamanda 17 ilçemizin kültürel birlikteliğini sağlayarak Manisa’nın tüm dünyaya tanıtılmasına anahtar olacak ve Manisa halkının refah topluma dönüşmesini sağlayacak hazinemizdir” diye konuştu. “Festivalimize katılımlarınız bizleri mutlu etti” Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek de, festival için Manisa’ya gelen tüm konuklara hoş geldiniz diyerek konuşmasına başladı. Başkan Ferdi Zeyrek, “Şehrimizde 484 yıldır süregelen bu güzel festivalimize katılımlarınızla bizleri mutlu ettiniz. Salı günü coşkuyla başlattığımız festivalimizin 5’inci günündeyiz. Yarın, Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in de katılımlarıyla düzenlenecek kortej ve ardından Sultan Camii minarelerinden yaklaşık 7 ton şifalı mesir macununun halka saçılmasıyla festivalimiz noktalanmış olacak. Siz saygıdeğer konuklarımızın hem festivalimizden hem de şehrimizden memnun kalacağınıza; buradan memnuniyetle ayrılacağınıza yürekten inanıyorum. Baharı yaşadığımız bu günlerde Manisa’mızın sıcağını ve Manisalıların sıcaklığını yakından görmüş oldunuz. Ümit ediyorum ki, gelecek yıllarda da daha büyük coşkuyla yine bir arada oluruz” dedi. “Manisa Türkiye’nin önde gelen şehirlerinden bir tanesi” Yaklaşık 1,5 milyona sahip Manisa’nın, gelişmiş sanayisi, tarımsal zenginliği, doğal güzellikleri ve köklü tarihiyle Türkiye’nin önde gelen şehirlerinden bir tanesi olduğunu vurgulayan Başkan Ferdi Zeyrek, “Belediye Başkanı olarak hizmet etmekten gurur duyduğum şehrimizde, 484 yıllık tarihi olan Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali gibi önemli bir kültür mirasını sürdürüyor olmaktan da ayrıca onur duyuyorum. Bu güzel festivalle oluşturduğumuz sevgi ve dostluk köprüsünün daha uzun soluklu ve daha sağlam olması en büyük temennimdir. Ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yurtta barış, dünyada barış’ sözünün ışığında, hepimizin ortak paydasının Dünya barışı olması gerektiğine inanıyorum. Bizler, her şeye rağmen iyiliği, güzelliği, barışı ve sevgiyi çoğaltmak için çok çalışmalıyız” ifadelerini kullandı. Konuk delegasyona hediyelere takdim edildi Konuşmaların ardından Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay ile Manisa’yı Mesir’i Tanıtma ve Turizm Derneği Başkanı Ufuk Tanık, Manisa’nın simgelerinden oluşan hediyeleri konuklara takdim etti. Festival için Manisa’ya gelen yabancı konuklar ve kardeş belediyelerin temsilcileri de ülkeleri ve şehirlerini temsil eden hediyeleri takdim etti. Programın ardından konuk delegasyon akşam yemeğinde ağırlandı.
Antalya Genç itfaiyecilere gerçeği aratmayan deprem eğitim Kahramanmaraş depreminde enkaz altından 79 can kurtaran Antalya Büyükşehir İtfaiyesi, kadrosuna kattığı yeni itfaiyecilere, oluşturulan deprem simülasyon enkazında eğitim veriyor. Gerçeği aratmayan, enkaz karanlığını yaşatmak için gece düzenlenen eğitim ve tatbikatlarda, tecrübeli itfaiyeciler genç itfaiyecilere deneyimlerini aktarıyor. Genç itfaiyeciler deprem başta olmak üzere afetlere yönelik arama kurtarma becerileri kazanırken, zorlu görevlere hazır hale geliyor. 275 yeni itfaiyeciye zorlu eğitim İtfaiye kadrolarına katılan toplam 275 yeni itfaiye eri bu eğitimleri başarıyla tamamlayarak, halkın can ve mal güvenliği için çalışmalarını sürdürüyor. İtfaiye kadrolarında yeni göreve başlayan itfaiye erleri deprem, yangın ve diğer afet durumlarında karşılaşabilecekleri vakalar konusunda özel olarak eğitiliyor. Son olarak Döşemealtı ilçesinde yer alan deprem simülasyon alanında gerçekleştirilen gece eğitiminde itfaiye erleri, deneyimli eğitmenler eşliğinde gerçeğini aratmayan bir arama kurtarma operasyonu gerçekleştirdi. Deprem sonrası enkaza dönen moloz yığınlarının altında kalan vatandaşların nasıl kurtarılacağı konusunda gerçekleştirilen eğitimde kazazedelerin tespiti, teknik arama ve enkaz kurtarma gibi konular detaylı bir şekilde işlendi. Kurtarmalarda kullanılan ekipmanlar hakkında bilgi verilirken, bu ekipmanların nasıl kullanılması gerektiği de uygulamalı olarak anlatıldı. İtfaiyeciler her an hazır Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi Ekip Amiri Fatih Çiftsürenoğlu, aralarına yeni katılan personelin olaylara anında müdahale edebilmesi ve tecrübe kazanabilmesi için eğitimlerin önemini vurguladı. Eğitimlerin hayli zorlu olduğunu belirten Çiftsürenoğlu, “Bugün deprem simülasyon alanında muhtemel bir deprem ve göçük olayları sonrası enkaz altında bulunanların yerlerinin tespit edilmesi ve bulundukları alandan çıkarılabilmesi için eğitim yaptık. Ekipman kullanma, kazazede tespiti için fiziki ve teknik arama, enkaz kırma, yaralının yanına inme ve yaralı tahliyesinde uyguladığımız domuz damı tekniklerini öğrendiler. Sadece yeni katılan arkadaşlarımız değil tüm personelimiz belli aralıklarla bu eğitimleri alıyor. Antalya Büyükşehir İtfaiyesi olarak tüm personelimizle yangın, kaza, afet durumlarına her an hazır şekilde eğitimlerini sürdürerek, vatandaşların güvenliği için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.