DİĞER SPORLAR - 24 Eylül 2018 Pazartesi 10:58

Dünya şampiyonu Azeri sporcu, Türk Milli Takımı’nı istiyor

A
A
A
Dünya şampiyonu Azeri sporcu, Türk Milli Takımı’nı istiyor

Wushu Kung-Fu sporunda Azerbaycan’ı sayısız madalyalarla gururlandıran ve Çin’de iki kez dünya şampiyonluğu elde eden 18 yaşındaki Ruzi Valiyev, eğitim için geldiği Türkiye’de yeni hedeflerini açıkladı. Valiyev, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a çağrıda bulunarak Türk A Milli Takımı’nda Türkiye’ye temsil etmek istediğini açıkladı.

Azerbaycan’da Valiyev Ailesi’nin iki çocuğundan büyüğü olan 18 yaşındaki Ruzi Valiyev, 3 yaşından bu yana Wushu Kung-Fu sporunda aldığı madalyalarla adını altın harflerle yazdırdı. Azerbaycan adına katıldığı uluslararası yarışmalarda 8 kez şampiyon olan Valiyev, 2013-2016 yılları arasında Çin’in Pekin şehrinde 4 altın madalya kazanarak iki kez dünya şampiyonluğu elde etti.

Babası aynı zamanda hocası 

Başantrenör olan 48 yaşındaki babası Zahid Valiyev’in eğitiminde yeni dünya şampiyonlukları hedefleyen 18 yaşındaki Ruzi Valiyev, eğitim için geldiği Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nde Beden Eğitimi Spor Yüksekokulu’nda öğrenim gördüğünü aktardı. 

27 yıllık antrenörlük hayatı boyunca oğlunun hiç yanından ayrılmadığını, hem ailesini hem de ülkesini gururlandırdığını anlatan baba Zahid Valiyev ise yeni dünya şampiyonlukları için oğlu Ruzi Valiyev ile çalışmalarını sürdürüyor.

Zahid Valiyev: “Türkiye’ye hizmet etmeye her zaman varız” 

Oğlunun sayısız madalyaları olduğunu aktaran baba Zahid Valiyev, ‘Bir millet iki devletiz’ diyerek şu ifadelere yer verdi: 

“Ben Azerbaycan’da 27 yıl antrenörlük yaptım. Oğlum burada Bülent Ecevit Üniversitesi’ni kazandı. Onun için buradayız. Onun babasıyım hem de hocasıyım. Oğlum 3 yaşından beri benimle beraber. Biz sporcu bir aileyiz. Oğlum çocukluktan bu yana spora önem verdi. Biz de bu istikamette onu yöneltme mecburiyetindeyiz. Biz Türk Milli Takımı’nı temsil etmesini istiyoruz. Azerbaycan’da çok başarılara imza attı. Çin’de iki defa dünya şampiyonu oldu. Uluslararası yarışmalara katıldı, çok sayıda madalyon ve diplomaları var. Biz istiyoruz ki bir genç olarak ona yardımcı olalım. Herkes ona yardımcı olmak için hazır olmalı. Bir sporcu gibi istiyoruz ki Türkiye’yi temsil etsin. Biz de Azerbaycanlı Türk’üz. Biz çok istiyoruz Türkiye adına yarışmalara katılmasını. Biz de bir söz vardır, ‘Bir millet iki devlet’. Ulu önderimiz bu sözlere çok büyük önem verir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sonsuz saygılarımız var. Benim çocuğum Ruzi, onu çok seviyor. Onun siyasetine çok büyük saygı duyuyoruz. Türkiye’ye hizmet etmeye her zaman varız. Şu anda benim de evraklarım hazırlanıyor. Ben de burada çocuklara, gençlere yardımcı olmak, faydalı olmak istiyorum. Benim vatanımda da çok büyük hizmetlerim oldu. Spor önemlidir. Spor hayatını ben herkesin yaşamasını istiyorum.”

Ruzi Aliyev: “Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasetini çok seviyoruz” 

Ruzi Valiyev ise Türkiye adına yarışlara katılmak istediğini vurgulayarak, “3 yaşında Wushu Kung-Fu sporuyla ilgileniyorum. İki kez dünya şampiyonu oldum. 8 kez Azerbaycan adına birinci oldum. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi BESYO’yu kazandım. Türkiye’de Türk Halkı’na hizmet etmek istiyorum. Biz de Türk’üz. Bir millet iki devletiz. Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasetini çok seviyoruz. Çok iyi bir insan. İyi bir Cumhurbaşkanı. İyi bir lider. Türk Milli Takımı’nda olmak, Türkiye adına yarışlara katılmak istiyorum. Türkiye Bayrağı’nı dünyada yüceltmek istiyorum” şeklinde konuştu.  

Onur Altındağ - Barış Doğan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Öğretmenler kınama değil, yasa bekliyor Eğitim-Bir-Sen Manisa Şubesi geniş bir katılımla eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin son bulması için yasal düzenleme yapılmasını isteyerek imza topladı. Manisa’nın Şehzadeler ilçesinde 15 Temmuz Demokrasi Meydanında bir araya gelen Eğitim-Bir-Sen Manisa Şubesi geniş katılımlı bir basın açıklaması düzenledi. "Eğitim çalışanlarına yönelik giderek artan şiddet olaylarını protesto etmek amacı ve şiddeti önleyecek, failleri cezalandıracak, mağdurlara hukuki koruma sağlayacak bir yasal düzenlemenin yapılması talebiyle bir araya gelmiş bulunmaktayız." diyerek açıklamasına başlayan Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı Halil Kallat, "Son olarak İstanbul/Eyüpsultan’da eski bir öğrenci okul müdürü İbrahim Oktugan’a silahla saldırıda bulunmuş, ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan okul müdürümüz maalesef kurtarılamayarak vefat etmiştir. Meslektaşımıza Allah’tan rahmet, ailesine ve bütün eğitim camiasına başsağlığı diliyoruz. Kanayan bir yara hâline gelen şiddet olaylarına dikkat çekiyor, tedbir alınması için yetkililere çağrıda bulunuyoruz. Bu çağrımızı yıllardır yapıyoruz. Sesimize kulak verilseydi, gereken önlemler zamanında alınmış olsaydı belki de bugün başka şeyler konuşurduk. Ancak ne yazık ki birçok konuda olduğu gibi bu konuda da geç kalınmıştır. Dün Ankara’da TBMM önünde yaptığımız çağrıyı bugün burada bizler de yapıyoruz: Ölümle sonuçlanmaya başlayan saldırıların son bulması için gereken adımlar ivedilikle atılmalı; eğitimcilere yönelik şiddeti önleme yasası artık çıkarılmalıdır. Öğretmen, memur, hizmetli, şef, şube müdürü demeden tüm eğitim çalışanlarına, kamu görevlilerine yönelen şiddeti bir defa daha lanetliyoruz." dedi. Dilekçe kampanyası başlatıldı Bugüne kadar kamu görevlilerine yönelik gerçekleştirilen tüm şiddet olaylarında tepkilerini en sert şekilde ortaya koyduklarını kaydeden Kallat açıklamasında şunları söyledi: "Sendika olarak, geçen yıl hayata geçirilen Öğretmenlik Meslek Kanunu tartışmalarında şiddete yönelik düzenlemeyi talep edip son ana kadar sergilediğimiz ısrarın gereği yapılmadı. O gün gereği yapılsaydı belki bugün daha farklı konuşmak mümkün olacaktı. Genel Başkanımız Ali Yalçın ile görüşmesinde Sayın Bakanın meslek kanununa ilişkin yeni düzenleme konusunda kullandığı ‘şiddete karşı yasal düzenleme’ ifadelerini son derece kıymetli buluyoruz. Bunun bir an evvel hayata geçmesinin takipçisi olacağız. Eğitim çalışanlarına yönelik artan şiddet olaylarını önleyecek, caydırıcı olacak, failleri cezalandıracak ve mağdur eğitim çalışanlarına hukuki koruma sağlayacak bir yasal düzenlemenin yapılmasının sağlanması için bugün iş bırakma eylemi gerçekleştiriyor, ülke genelinde basın açıklamaları yapıyoruz. İş bırakma eylemiyle eş zamanlı olarak, 1 hafta sürecek (10-17 Mayıs tarihleri arasında) dilekçe kampanyamızı da başlatmış bulunuyoruz. Son birkaç yılda yaşanan hadiselere bakıldığında görülecektir ki, şiddet olayları münferit eylemler olmaktan çıkmış, ne yazık ki yaygın bir toplumsal sorun hâline gelmiş; eğitim ve öğretim hizmetlerinin yürütülmesini sekteye uğratacak boyuta ulaşmıştır. Bugün yaşadığımız acılar, dünün ihmal ve umursamazlığının neticesidir. Yarın yaşanmasını istemediğimiz acılar da bugünkü ilgisizliğin sonucu olmamalıdır. Şiddetin, eğitimi tehdit eder boyuta ulaşması, geleceğimizi tehlikeye sokacak boyuta varması, acil ve köklü çözüm bulmayı zaruri hâle getirmektedir. Devlet, kasıtlı şekilde ölüme, yaralanmaya ve zarara sebebiyet verilmesini önlemekle mükelleftir. Devletin bu yükümlülük çerçevesinde, suç işlemekten caydırıcı yasal zemini ve idari şartları tesis ederek yaşam hakkını koruma ve ayrıca buna ilişkin ihlalleri önleyici, bastırıcı ve cezalandırıcı bir infaz mekanizması geliştirme ödevinin hukuk devleti olmanın gereği olduğunu bugün burada bir kere daha hatırlatmak istiyoruz. Bu doğrultuda, eğitim çalışanlarına karşı eğitim ve öğretim hizmetinin sunumundan kaynaklı şiddet eylemlerine yönelik cezai ve hukuki tedbirlerin alınması elzemdir. Eğitim çalışanları olarak, şiddete karşı caydırıcı nitelikte münhasıran bir cezai müeyyide getirilmesini, şiddete uğrayana, çalışana da hukuki koruma sağlayacak türden yasal düzenlemelerin acilen yapılmasını istiyor ve bekliyoruz." Açıklama boyunca öğretmenler, ’Canımız yanıyor, kanımız akıyor’, ’Susma, haykır şiddete hayır’, ’Kınamayı bırakın yasamızı çıkarın’, ’Öğretmen ölüyor meclis uyuma’ sloganları attı. Yasanın çıkması için açılan imza kampanyası için ilk imza Başkan Halil Kallat tarafından atılırken, kampanyanın bir hafta süreceği bildirildi.
Gaziantep Yılmaz, geleceğin şoförleriyle buluştu Şehitkamil Belediye Başkanı Avukat Umut Yılmaz, Trafik Haftası etkinlikleri kapsamında geleceğin sürücüleriyle bir araya geldi. Yılmaz, “Babasını, trafik kazasında kaybetmiş biri olarak lütfen; sizlerden ricam, trafik kurallarına uyun” dedi. Trafik Haftası dolayısıyla Şehitkamil Trafik Eğitim Parkı’nda eğitim gören öğrencileri ziyaret eden Belediye Başkanı Umut Yılmaz, çocukların yoğun ilgisiyle karşılaştı. Öğrencilerle birlikte teorik derse katılan Başkan Yılmaz, daha sonra çocukların araç kullanarak uygulamalı eğitim aldıkları derse katılım sağladı. Trafikte güvenliği sağlamanın önemine işaret eden Başkan Avukat Umut Yılmaz, özellikle genç neslin trafik bilincinin yükseltilmesinin toplumun geleceği için hayati bir öneme sahip olduğunu dile getirdi. Bireylerin, trafikte daha bilinçli ve güvenli bir şekilde hareket etmelerini teşvik etmeyi amaçladıklarını kaydeden Şehitkamil Belediye Başkanı Avukat Umut Yılmaz, trafik bilincinin toplumun her kesiminde yaygınlaştırılması ve trafik kazalarının önlenmesi için yürütülen eğitim faaliyetlerinin aralıksız devam edeceğini söyledi. Yılmaz, eğitimlerini başarıyla tamamlayan öğrencilere katılım belgesi ve çeşitli hediyeler verdi. “Trafik kurallarının ne kadar önemli olduğunu anlattık” Ziyareti sonrası açıklamada bulunan Şehitkamil Belediye Başkanı Avukat Umut Yılmaz, “Bu hafta, Trafik Haftası. Babasını, trafik kazasında kaybetmiş biri olarak lütfen; sizlerden ricam, trafik kurallarına uyun, uymayanları ağır bir biçimde uyarın. Trafik kurallarının ihlali, asla affedilmemesi gerekir. Lütfen sizlerden ricam, çoluk çocuğunuz, bizler, başkaları için kurallara uyun. Bugün de burada miniklerimize, çocuklarımıza trafik kurallarının ne kadar önemli olduğunu anlattık. Onlar bizden daha bilinçli, sürücülerden daha bilinçli. Eğitim, küçükken olur. Lütfen, çocuklarımızı dinleyin. Onların sağlığı, onların geleceği için kurallara uyun” dedi.
Tekirdağ Müzeler haftanın 7 günü hizmete açık olacak Süleymanpaşa Belediyesi tarafından 2014-2019 yılları arasında şehrin kültür envanterine kazandırılan ancak daha sonra atıl durumda kalan üç müze, yeniden aktif şekilde hizmet vermeye başlıyor. Tekirdağ tarihinin önemli anlarını yansıtan Eski Tekirdağ Fotoğrafları Müzesi, Şairi Nazım Hikmet’in yol arkadaşı İbrahim Balaban’ın eşsiz eserlerine ev sahipliği yapan İbrahim Balaban Resim Müzesi ile Müzik Teknolojileri ve Geleneksel Türk Çalgıları Müzesi, artık haftanın yedi günü ziyaretçilerini ağırlayacak. Eski Tekirdağ fotoğrafları müzesi 150 yıllık tarihe ışık tutuyor Lozan Mübadelesi sırasında Tekirdağ’ı terk etmek zorunda kalan Rum ailelerden "Mavridisler"in günümüzdeki temsilcisi Araştırmacı, Koleksiyoner ve Yazar Dimitrios Mavridis’in bağışladığı binlerce eski Tekirdağ fotoğrafının yanı sıra yaklaşık 150 yıllık kent tarihine ışık tutan görsellerin sergilendiği Eski Tekirdağ Fotoğrafları Müzesi, Mavridis Ailesi’nin o dönemde yaşadığı ev Süleymanpaşa Belediyesi tarafından aslına uygun şekilde restore edilerek 2017 yılında hizmete açılmıştı. Müze, Türk-Yunan dostluğunun bir işareti olarak 7 yılda binlerce yeri ve yabancı ziyaretçinin uğrak noktalarından biri olmuştu. Müzik teknolojileri müzesi Türkiye’de ilk olma özelliğine sahip Süleymanpaşa Belediye Konservatuvarı Çalgı Yapım Bölümünde öğrenim gören öğrencilerin ürettiği enstrümanların yanı sıra geleneksel Türk çalgılarının ve dünya müziğine ait çalgıların sergilendiği Müzik Teknolojileri ve Geleneksel Türk Çalgıları Müzesi, Türkiye’de alanında bir ilk olma özelliği taşıyor. Müzede geleneksel bir enstrümanımız olan klasik kemençenin (İstanbul kemençesi) yapım aşamalarının sergilendiği özel bölüm, çalgıların sergilendiği bir salon ve folklorumuzun bir parçası olan yöre kıyafetlerinden örneklerin görülebildiği bir alan bulunuyor. İbrahim Balaban resim müzesi sanatseverleri bekliyor Şair Nazım Hikmet’in hapis yıllarında tanıştığı, resim yeteneğini keşfederek destek olduğu, sonrasında da uzun yıllar yoldaşlık ettiği Ressam İbrahim Balaban, 2019 yılında 97 yaşında hayata gözlerini yummadan önce, tüm eserlerini Süleymanpaşa Belediyesine bağışlayarak Ressam İbrahim Balaban Müzesinin kurulmasını sağlamıştı. Balaban’ın pastoral tarzda, köy hayatını kendine has üslubuyla ortaya çıkardığı tabloları, Süleymanpaşa Belediyesi bünyesinde açılan müzede sergileniyor. Her üç müze de aynı sokakta bulunan ve aslına uygun şekilde Süleymanpaşa Belediyesi tarafından restore edilen tarihi Tekirdağ evlerinde sanatseverleri ve turistleri bekliyor. Üniversiteli gençlerden müzelere ziyaret Öte yandan, Süleymanpaşa Belediyesi bünyesinde hizmet veren müzelere ilgi yeniden artış göstermeye başladı. Namık Kemal Üniversitesi “Saray Gezi Gurubu” üyesi yirmi kişilik bir öğrenci topluluğu, Müzik Teknolojileri ve Geleneksel Türk Çalgıları Müzesini ziyaret etti. Ziyarette; genç sanatseverlere rehberlik eden Süleymanpaşa Belediye Konservatuvarı Çalgı Yapım Eğitmeni Necmi Özgül, müze hakkında bilgi verdi, sergilenen eserler ve Çalgı Yapım Bölümünde verilen eğitimlerle ilgili sunum yaptı.