İstanbul’a gelen serbest koşunun zirvesindeki Red Bull sporcuları Jason Paul ve Dimitris Kyrsanidis, hayal güçlerini kullandı ve serbest koşu performanslarıyla yarattıkları parkurda İstanbul Boğazı’na karşı akıl almaz bir gösteriye imza attı. Haydarpaşa Limanı bu kez bu iki sporcunun sıra dışı kovalamacasına sahne oldu.
İstanbul Boğazı ve Haydarpaşa Limanı, geçtiğimiz günlerde dünyaca ünlü sporcular Alman Jason Paul ve Yunan Dimitris Kyrsanidis’in sınır tanımayan kovalamacasına sahne oldu. İstanbul Boğazı’nın büyüsüne kapılıp Haydarpaşa Limanı’na girerek düşlerindeki parkuru düzenleyen Jason Paul ve Dimitris Kyrsanidis, konteynırlar arasında birbirinden zorlu hareketler sergiledi.
İstanbul Boğazı’nın dokusu ve Haydarpaşa Limanı’nın sonsuz seçenekleri serbest koşu (parkur) sporcularının hayallerindeki parkur için mükemmel bir sahne oldu. Her iki sporcu da düşlerindeki alanda birbirinden imkansız hareketleri sergiledi. Hareketli konteynırlar arasından atlayan, havada süzülen sporcular oldukça zor hareketleri başarı ile tamamladı.
“Haydarpaşa çok heyecan verici”
İstanbul’a üçüncü kez gelen Red Bull sporcusu Jason Paul, “Haydarpaşa Limanı çok heyecan verici, çok özel bir yer. Dünyanın her tarafından gelen konteynırlar vardı. Çok farklı ülkelere ait gemilerin bu boğazdan geçtiğini gördüm. Gerçekten tarihi güzelliklerle dolu bir yer. Bu projede en zor olan şey dengeyi sağlamaktı. Zaten sürekli farklı şehirlerde bu işi yapıyoruz ama güvenliğimiz için önce o dengeyi sağlamak gerek. Bu parkur benim hayalimdi ve bunu tasarlamak için çok zaman harcadım. Buradaki insanlar da bana yardımcı oldu. O yüzden başarmak zorundaydım. Çünkü herkes benden bunu bekliyordu” dedi.
“Yükseklik çok fazlaydı”
Dimitris Kyrsanidis ise, “Haydarpaşa Limanı’nda yapmak istediğim her şey tek parkurda toplanmıştı. Bu nedenle çok heyecan verici bir deneyimdi. Daha önce hiç böyle her şeye sahip bir parkurda çalışmamıştım, benim için de ilk oldu. Bu projenin en zor kısmı konteynırların yerleşme şekliydi. Üç tane üst üste olan konteynır vardı, yükseklik çok fazlaydı. Altlarına tahtadan platformlar yapıldı. Bu kısmı gerçekten zordu. Futbol, basketbol ya da diğer sporlar gibi sabit yerlerimiz yok, o yüzden sürekli yeni yerler araştırmak zorundayız. Burası da bizim için mükemmel bir yer oldu” şeklinde konuştu.
