SAĞLIK - 25 Nisan 2015 Cumartesi 09:47

Hollanda'da umudu tükendi, çareyi ana vatanında buldu

A
A
A
Hollanda'da umudu tükendi, çareyi ana vatanında buldu

Hollanda'da yaşayan ve safra kesesinde kötü huylu kitle olduğu düşüncesiyle 'ameliyat edilemez' denilen 50 yaşındaki Namiye Er, Holllandalı doktorların "Türkiye'ye gitmene gerek yok. O zamanını evde çocuklarınla geçir, az bir ömrün kaldı" sözlerini dinlemeyip tam 3 bin 581 kilometre yol kat ederek İzmir'e geldi. İzmir Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde gerçekleştirilen operasyonla safra yolları yeniden yapılan Er, taburcu edilerek Hollanda'ya döndü.

Hollanda'da yaşayan 50 yaşındaki Namiye Er, safra yollarında tıkanıklık tespit edilince pek çok doktora başvurdu. Ancak doktorlar safra yollarındaki tıkanıklığın açılamayacağını, ilaç tedavisi verilebileceğini, ilaç tedavisi verildiğinde de ömrünün sınırlı olduğunu belirtti. Yapılan tetkiklerde safra yollarında tümör olduğu söylenerek ameliyata karar verilse de tümörün çok ileri olması sebebiyle ameliyattan vazgeçildi. Çaresizce kendi imkanlarıyla araştırma yapmaya başlayan Er, Türkiye'de safra yolu kanserinin İzmir Üniversitesi Tıp Fakültesi Medicalpark Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ünal Aydın tarafından tedavi edilebildiğini öğrendi. Er, Türkiye'de tedavi şansının olduğunu doktorlarına açıkladığında ise, "Türkiye'ye gitmene gerek yok. O zamanını evde çocuklarınla geçir, az bir ömrün kaldı" cevabını aldı. Doktorlarını dinlemeyip Türkiye'ye gelen ve Doç. Dr. Ünal Aydın'a başvuran Naime Er, yapılan ön tetkiklerden sonra ameliyat şansı verilebileceğini öğrendi. Başarılı bir ameliyatla safra yollarındaki tümör ve tıkanık bölge çıkarılarak ince bağırsaktan yeniden safra yolları yapılan Er, taburcu edilerek Hollanda'ya döndü.

"MASADA KALIR DEDİLER"
Yaşadıkları süreci anlatan Namiye Er'in oğlu Harun Yıldırım, "Hollanda'da annemi ameliyat etmek için aldıklarında karın içerisindeki tümörün yayıldığını, organların birbirine yapışık olduğunu söylediler. Bu nedenle ameliyatın çok riskli olduğunu, ameliyata devam ederlerse masada kalma ihtimalinin çok yüksek olduğunu belirttiler. Ünal Hocayı internetten araştırdık, kendisine güvenip Hollanda'dan geldik. Sağ olsun güvenimizi boşa çıkarmadı. Annem bir hafta gibi kısa bir süre içerisinde eski günlerine geri döndü. Artık gülümsüyor, en önemlisi hayata umutla bakıyor. Ünal Aydın ve ekibine verdiği hizmet için teşekkür ediyoruz" dedi.

"ARTIK AVRUPA'DAN TEDAVİ İÇİN GELİYORLAR"
İzmir Üniversitesi Tıp Fakültesi Medicalpark Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ünal Aydın safra yolu kanserinin (klatskin tümör) tehlikeli bir tür olduğunu, ameliyat şansı verebilmenin bu tür hastalar için çok büyük avantaj sağladığını kaydetti. Aydın, tedavi sürecini şöyle anlattı:
"Hastamız geldiğinde safra yollarının tamamen tıkanmış olduğunu gördük. Başarılı bir ameliyatla safra yollarını tamamen temizleyerek yeniden ince bağırsaktan safra yolu yaptık. Bundan sonraki süreçte de çok hızlı bir şekilde toparlanacak ve hızlı bir şekilde de ilaç tedavisi başlamış olacak. Türkiye tıp alanında, özellikle cerrahi alanda çok gelişmiş bir ülke. Gördüğünüz gibi eskiden vatandaşlarımız Avrupa'da tedavi olmaya giderken şimdi Avrupa'daki vatandaşlarımız ülkemize tekrar tedavi olmak için geri geliyorlar. Bu durum Türkiye'deki tıbbın ne kadar gelişmiş olduğunu göstermesi bakımından çok önemli ki; özellikle safra yollarıyla ilgili problemlerde bizim merkezimiz çok dikkat çekiyor. Yurt dışından birçok hasta gelip tedavilerini oluyorlar. Vatandaşlarımızın sağlığına yeniden Türkiye'de kavuşabilmesi ve ana vatanına olan güveninin artması bakımından önemli diye düşünüyorum." 

CEREN ATMACA - HALİL KARAHAN 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Giresun Giresunspor - Sakaryaspor maçının ardından Trendyol 1. Lig’in 32. haftasında Giresunspor, konuk ettiği Sakaryaspor’a 3-2’lik skorla mağlup oldu. Karşılaşmanın ardından teknik direktörler açıklamalarda bulundu. Mücadele sonrası düzenlenen basın toplantısında konuşan Giresunspor Teknik Direktörü Serhat Güller, son dakikalarda yedikleri gollerle mağlup olmalarının üzücü olduğunu belirtti. Güller, maça kazanabilecekleri bir karşılaşma olarak hazırlandıklarını ifade ederek şunları dile getirdi: “Öncelikle son dakikalarda yediğimiz gollerle mağlup olduğumuz için tabii ki üzgünüz. Bu maç kendi adımıza kazanabileceğimiz bir karşılaşmaydı. Çok alan bulacağımızı tahmin ederek oynadığımız, hazırlandığımız bir karşılaşmaydı. İlk yarıda attığımız iki gol ile devreyi 2-1 önde kapattık. Fakat daha sonra özellikle ilk yarıda yanlış tercihlerden dolayı gol olması gereken iki tane daha pozisyonumuz vardı. Bunları değerlendiremedik. Genç takım olduğumuz zaman bunları tabii ki doğru tercihler yapmakta biraz sıkıntı yaşıyoruz. İkinci yarıda genel anlamda oyunu tutmaya çalıştık. Daha çok Sakaryaspor’un stoperlerini boş bırakarak onların oyuna girmesini ve oluşacak alanlarda da hızlı hücumlar yapmayı planlamıştık. İşin aslına bakarsanız onların oyun şablondaki tüm oyuncuları iyi bir şekilde marka ettik. Taa ki son dakikalara kadar. Uzatmalarda yediğimiz gol var. Kendi kalemize attığımız gol var. Daha önce de söylemiştim. Özellikle bizim gibi tecrübesiz takımlarda kişisel hatalar çok oluyor. Kişisel hataların da yine ağır bir bedelini ödedik. Sakaryaspor’a başarılar diliyorum. Yani biz her türlü olumsuzluğa rağmen, kulübümüzün içinde bulunduğu duruma rağmen ligi bırakmadan en iyi şekilde oynamaya Giresunspor’u en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyoruz. Güzel bir karşılaşma oldu. Kaldı iki maçımız. Bu iki maçımızı da en iyi şekilde ciddi bir şekilde havlu atmadan oynamaya çalışacağız. İnşallah o maçı da kazanma şansımız olur. Sonuçta elden bir şey gelmiyor. Bazen saha içerisindeki hataları önlemek adına elden bir şey gelmiyor. Yapacak bir şey yok.” Turgay Karslı: "Kötü oynarsınız ama 3 puan alırsınız. Bu onlardan bir tanesiydi" Sakaryaspor Teknik Direktörü Turgay Karslı ise kötü bir oyun sergilediklerini söyledi. Karslı, kazanmanın önemli olduğunu ancak bazen kötü oyunlar sonucunda da galip gelmenin mümkün olduğunu belirterek, “Arkadaşlar bazı maçlar vardır. İzahı anlatılır. Taktik olarak teknik performans olarak değerlendirilebilir. Ama bazı müsabakalar vardır. Bugün oynadığımız gibi değerlendirmesi çok güçtür. Tamam biz bazı şeyleri ve bazı gerçekleri görüyoruz. Takım içindeki dengeleri eşit nitelikte tutmaya çalışıyoruz ama kağıtta yaptığınız iş bazen sahada birbirini tutmuyor. İnsan faktörü çok önemli. Bunları bir araya getirdiğinizde böyle bir sorun, böyle bir problem, böyle bir sonuç çıkıyor. Gerçekçi olalım. İlk yarıda çok üstün bir oyun oynamadık. Ama inanın Giresunspor’un ligdeki durumuyla alakalı hiçbir olumsuz bir düşünceyle sahaya çıkmadık. Onların ne kadar ciddiye aldığını bu olayı bizim de bu kadar hedefe yaklaşmışken kazanmak zorunda olduğumuzu bütün oyuncularımız biliyordu. Kötü oynadık, belki de oynadığımız sınırlı sayılı kötü oyunlarından bir tanesiydi. Rakibimizin tabii ki genç olması çok koşan oyunculara sahip olması bu skorla onları çok daha iştahlandırdı. Haklı buluyoruz. Küçücük bir özeleştiri yapalım. Mağlup olduğumuz bir oyunda galip geldikten sonra çok da fazla saha dışı münakaşalara girmemizin doğru olmadığını düşünüyorum. O konuda biraz kendimize ders vermemiz gerekiyor. Sonuçta biz burada bir camiayı temsil ediyoruz, Sakaryaspor’u temsil ediyoruz. Söylediğim gibi münferit davranmanın bir anlamı yok. Üç puan aldık. Çok güzel bir oyun muydu, hayır değildi. Kötü oynarsınız ama 3 puan alırsınız. Bu onlardan bir tanesiydi” diye konuştu.
Kayseri İYİ Parti’de liyakatsizlik istifası İYİ Parti Kayseri ilçe yöneticilerinden Hasan Mert Çakmak partisinden istifa ettiğini açıkladı. Çakmak istifa açıklamasında; "İYİ Parti’nin ilkelerinden ve çizgisinden ayrıldığını, liyakatsizlik sorunları ile karşı karşıya kaldığını gözlemledim. Bu sebeplerden dolayı, milletimizin umudu olma özelliğini yitiren İYİ Parti’den istifa etme kararı aldım" dedi. Partiden istifa ettiğini yaptığı yazılı açıklama ile duyuran Hasan Mert Çakmak, partinin ilkelerinden ve çizgisinden ayrıldığını ifade ederek; "2018 yılının başlarında, Türkiye siyaset sahnesinde yeni bir umut olarak doğan İYİ Parti, pek çok vatandaşın ve siyasi figürün ilgisini çekmişti. Ben de Hasan Mert Çakmak olarak, bu umut verici başlangıcın bir parçası olma niyetiyle, partimize katıldım ve o günden bu yana çeşitli görevler bulundum. Ancak bugün, üzülerek belirtmeliyim ki, İYİ Parti’nin ilkelerinden ve çizgisinden ayrıldığını, liyakatsizlik sorunları ile karşı karşıya kaldığını gözlemledim. Bu sebeplerden dolayı, milletimizin umudu olma özelliğini yitiren İYİ Parti’den istifa etme kararı aldım. İYİ Parti, kurulduğu ilk günlerde, liyakate dayalı bir yönetim anlayışı ve kutuplaşmayı aşma hedefi ile yola çıkmıştı. Ancak zamanla, bu hedeflerin geride kaldığını, partinin yönetim kademesinde liyakatten ziyade farklı önceliklerin belirleyici olduğunu üzülerek gözlemledim. Türkiye’nin içinde bulunduğu zorlu süreçte, halkımızın umudunu canlı tutacak, adaletli ve kapsayıcı bir siyaset anlayışına her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Bu düşünceyle, İYİ Parti’nin maalesef bu beklentilere cevap vermekten giderek uzaklaştığı kanaatindeyim. Görev yaptığım süre zarfında, partimizin ve ülkemizin geleceği için samimi çabalar sarf ettim. Ancak, parti içinde yaşanan bir takım gelişmeler ve karşılaştığımız liyakatsizlik problemleri, düşüncelerimde ciddi bir revizyon yapmamı gerektirdi. İYİ Parti’nin ilk kuruluş felsefesinden ve amaçlarından sapma eğiliminde olduğunu görmek, benim için derin bir hayal kırıklığı oldu. Sonuç olarak, bu kararı almamın temelinde yatan ana sebep, İYİ Parti’nin özünden ve milletimiz için taşıdığı umuttan uzaklaşmasıdır. Bir siyasetçi olarak, halkımıza hizmet etme misyonumun, şahsımın ve partimizin çıkarlarından önce gelmesi gerektiğine olan inancımı sürdürüyorum. Bu nedenle, bu ayrılık kararı, hem kişisel ilkelerime hem de ülkem için taşıdığım umuda olan bağlılığımın bir yansımasıdır. Bundan sonraki süreçte, Türkiye’nin ve Türk Milleti’nin menfaatleri doğrultusunda, liyakat ve adaleti ön planda tutan, kapsayıcı ve birleştirici bir siyaset anlayışını savunmaya devam edeceğim" ifadelerinde bulundu.,