SPOR - 07 Haziran 2023 Çarşamba 14:15

İbrahim Hatipoğlu: 'Cumhuriyetin 100. yılında şampiyon olmak Galatasaray’a çok yakıştı'

A
A
A
İbrahim Hatipoğlu: 'Cumhuriyetin 100. yılında şampiyon olmak Galatasaray’a çok yakıştı'

1905 GSYİAD Başkanı İbrahim Hatipoğlu, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılında şampiyon olmanın Galatasaray'a çok yakıştığını söyledi.

1905 GSYİAD Başkanı İbrahim Hatipoğlu, D-Smart'ta yayınlanan Haftanın Konuğu programına konuk oldu. Serhan Türk’ün sorularını yanıtlayan Hatipoğlu, özetle şunları söyledi: "En çok aslan payını, teknik direktörümüz Okan Buruk’a, oyuncularımıza ve taraftarlarımıza vermek lazım. Bu kıvılcımı başkanımız Dursun Özbek’in, sevgi, birlik ve beraberlik üzerine kurduğu başkanlık yolu başarıyı getirdi. Bu ateş 12 haziran tarihindeki seçimlerde Dursun Özbek tarafından yakıldı ve 4 haziran tarihinde de mutlu sona ulaşıldı.

Derneğimiz, kulübe destek olmak amacıyla Galatasaraylı iş adamlarını bir araya getirmek amacıyla kurulmuş bir topluluk. Galatasaray’a destek olmak sadece maddi olarak katkı sağlamakla olmuyor. İş hayatında bulunan insanların kendi bulundukları ortamlarla kulübe destek olmaları da çok anlam taşıyor. GSYİAD içerisinde biz bunları da bir araya getirmek için uğraşıyoruz.

Camia içerisinde bir dağınıklık söz konusuydu. Seçim sürecinde uzun süren iptaller, ertelemelerin yaşandığı bir dönemden çıktık. Seçimin yapılıp yapılmayacağı da belli değildi. Böyle bir dönemden sonra kulübü tekrardan bir araya getirmek şarttı. Başkanımız Dursun Özbek de bunu çok iyi gördü. Camiayı bir araya getirdikten sonra sportif başarı kendiliğinden geliyordu. Doğru hamlelerle, çok da iyi başlanmayan bir sezonu şampiyon olarak tamamladık.

Erden Timur olağanüstü bir transfer dönemi geçirdi. Gece gündüz demeden, önemli oyuncuları makul ücretlerle kulübümüze kazandırdı. Lig başladığı gün bile biz transfer yapmaya devam ediyorduk. Bu sebeple sezonun başlangıcı kötü geçti ancak sezon içersinde verilen milli aralar, Dünya Kupası arası Galatasaray’a yaradı diyebiliriz.

Deplasmanda oynadığımız Fenerbahçe maçı sezonun kırılma noktasıydı. Almış olduğumuz haklı ve net galibiyetten sonra kamuoyunun taktirini kazandık. O maçın ardından herkes şampiyon olacağımıza inanmaya başladı. Hayatımda ilk defa stadyumdan ayrılırken Fenerbahçe taraftarının tebrikleriyle uğurlandık.

Galatasaray şampiyon olmasına rağmen hakemler tarafından aleyhine en çok karar çıkan takım konumunda. Herkes bundan şikayetçiyse sistemsel olarak bir problem var demektir. Türk futbolunun hakemlik olarak ciddi anlamda bir yenilenmeye ihtiyacı var.

GSYİAD’ın önemli etkinliklerinden birisi de, yılın sporcusu ödül töreni. Her yıl üyelerimizin oylarıyla bir oyuncumuzu ödüllendiriyoruz. Bu yıl açık ara farkla Mauro Icardi kazandı. Icardi transferi, sihirbazlık derecesinde zor bir transferdi. Ciddi mali yükümlülükleri olan bir oyuncu. Bu transferi yapabilir miyiz diye düşünmek bile Türk futbol kamuoyunda hayalden ileriye gitmeyecek bir konuydu. Çok gizli yürütülen bir transfer olmakla beraber, Erden Timur’un gayretleriyle Mauro Icardi’yi Galatasaray’a kazandırdık. Harcadıkları ve kazandırdıkları olarak bakacak olursak, sezonun en verimli transferiydi diyebilirim.

Golcüler biraz egoist olur. Ancak Icardi’nin yardımlaşmayı seven bir yapısı var. Takımdaki herkes ile çok iyi anlaştı. Transferler, iki kişinin bildiği sır değildir mantığıyla çok konuşulmaz. Bazen biz yöneticiler de sizler gibi transfer bittikten sonra öğreniyoruz. Birçok üst düzey kulübün ilgisinin Icardi’de olacağı kesin. Kontratının da son senesi olduğu için ancak bonservisiyle alınabilir. Burada belirleyici faktör Icardi’nin tutumu olacaktır. Çok kolay bir transfer olduğunu düşünmüyorum. Şahsen Mauro Icardi’nin transfer edilmesi gerektiğini düşünüyorum."
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya İskeleye tekne bağlama kavgasında tekmeler ve yumruklar konuştu Antalya’nın Alanya ilçesinde ağabeyi ile tekne çalışanları arasındaki kavgayı ayırmak isteyen adam darp edildi. Darp raporu alan adam kendisine saldıranlardan şikayetçi oldu. Olay, saat 15.30 sıralarında Alanya Balıkçı Barınağı’nda meydana geldi. İddiaya göre, Mustafa D., teknesini iskeleye bağlamak istedi. Buna karşı çıkan diğer teknelerin çalışanları iskeleye bağlanmak istenen teknenin halatlarını kesince, Mustafa D. ile aralarında tartışma çıktı. Tartışma kısa sürede büyüyerek kavgaya dönüştü .O esnada çevreden geçen Mustafa D.’nin kardeşi Ahmet D. (47) kavgayı ayırmak istedi. Kavgada Ahmet D. yumrukların hedefi olarak darp edildi. İhbar üzerine bölgeye polis ekipleri sevk edildi. Polis ekiplerinin gelmesiyle kavga sona ererken, Ahmet D, hastaneye giderek darp raporu aldı ardından da polis merkezine giderek kendisini darp edenlerden şikayetçi oldu. Kavga anı ise çevredeki bir vatandaşın cep telefonu kamerasıyla anbean kaydedildi. Görüntülerde tekne çalışanlarının Ahmet D.’yi darp ettiği anlar yer aldı. Ahmet D.’nin kavgadan kurtulma anları da görüntülere yansıdı. “Ayırmaya çalışırken de abimi darp eden kişiler bana da saldırdı” Kavga anında yaşadıklarını anlatan Ahmet Demirtunç, “Aslında konunun benimle alakası yok. Arabayla geçerken kavga sesi duydum. O esnada benim abimi darp ettiklerini duydum Ben de kardeş olarak kendisini ayırmaya çalıştım. Ayırmaya çalışırken de abimi darp eden kişiler bana da saldırdı. Onlar bana 10 kişi birden saldırdılar. Beni darp ettiler. Sonuçta iş karakolluk oldu. İfademi verdim, olay bu” dedi.
Kayseri Rota yeniden Talas Talas Belediyesi’nin ilçenin tarihi ve kültürel tanıtımı için oluşturduğu ‘Rota Talas’ turları havaların ısınmasıyla birlikte yeniden başladı. Bu çerçevede geçen yıl düzenlenen turlarla 8 bin 255 kişi tarihi Talas’ı gezerken yılın ilk üç ayında ise bu sayı 1500 kişi oldu. Talas Belediyesi, tarihi doku zengini ilçenin güzelliklerini bir yandan ortaya çıkarmaya bir yandan da bunları turizme kazandırma çalışmalarını sürdürüyor. Yapılan çalışmalarla Türk, Ermeni ve Rum olmak üzere üç medeniyete ev sahipliği yapan Talas’ın tarihi ve kültürel dokusu turizm değerleri arasına katılıyor. Gerek mimarisi gerekse işçiliğiyle dikkat çeken yapıların bulunduğu tarihi alanlar için oluşturulan ‘Rota Talas’ turları yoğun ilgi görüyor. Bu çerçevede derneklerden vakıflara, il dışından gelen heyetlerden öğrencilere kadar pek çok gruba, üstü açık gezi otobüsüyle Osmanlı Sokağı olarak bilinen tarihi Ali Saip Paşa Caddesi, Yaman Dede Kültür ve Sanat Evi, Tıpkıbasım Mushaflar Kur’an-ı Kerim Sergisi, tarihi Talas Sanat Galerisi ve Feyzioğlu Konağı gibi tarihi alanlar gezdiriliyor. Rota Talas turları kapsamında düzenlenen programlarda yılın üç ayında şimdiden 1500 kişi ilçenin doğal ve tarihi güzelliklerini yerinde görme imkanı buldu. Geziye katılanlar, gördükleri güzellikler karşısında hayranlıklarını ifade ederken, bunların turizme kazandırılması adına yapılan çalışmalardan dolayı Talas Belediyesine teşekkür etti.
Adana Tarihçi Yazar Yurtsever: “Toplu göç ve soykırım haritası bulundu” Adanalı Tarihçi Yazar Cezmi Yurtsever, Osmanlı arşivinden Türklerin toplu göç ve Ermeniler tarafından soykırıma uğradığını gösteren haritaların ortaya çıktığını söyledi Yurtsever her yıl 24 Nisan geldiğinde Ermenilerin, Türklerin kendilerine “sözde soykırım” yaptığı iddialarını duyduklarını ancak bunların gerçeği yansıtmadığını söyleyerek, “Osmanlı Arşivinde bulunan yaklaşık 200 milyon belgenin tasnif, tanımlama, özetleme ve internet ortamında bilim adamlarına açılmasından sonra HRT.H. 404 kod numarasında kayıtlı bulunan ‘Mültecilerin göç ve yerleşim yerleri’ konulu harita üzerinde yaptığım araştırmalar sonucu, 1916 ve 1916 yıllarında Rus işgali altında bulunan Doğu Anadolu’dan, Ankara, Konya, Adana, Urfa ve Diyarbakır’a doğru kitle göçlerinin ok işaretleri ile gösterildiğinin farkına vardım. Rus ordusu ve işbirliği yapan Ermeni komitacıların Sivas yakınlarına kadar gelmeleri üzerine topraklarını terk ederek göç etmek durumunda kalan yüzbinlerce Türk insanının acil yerleşim, barınma ve sağlık istasyonları kurulması da harita üzerinde işaretlerle gösteriliyordu. Bahsi geçen harita 1915 yılı ve sonrasında Kafkasya’da ve Anadolu’da Türk halkının toplu göç ve yerleşimi, aynı zamanda işgal ortamında da katliamların yaşandığının belgesi idi. Özetle bu harita 1915 yılında Türklere soykırım yapıldığının belgesidir” dedi. Yurtsever, şöyle devam etti: “Bahsi geçen haritadaki Türklerin göç ve yerleşimi ile ilgili Osmanlı Arşivindeki dosyalar üzerinde de yaptığım araştırmalarda, Rus işgal bölgesinden ayrılarak Anadolu içlerine gelenlerin sayısı 1916 yılı sonlarında 700 bine ulaşmıştı. Anadolu 4 iskan bölgesine ayrılmış ve bu bölgelerde kurulan barınma merkezlerinde insanların acil ihtiyaçlarının karşılanmasına çalışılmıştı. Yakın zamana kadar Ermeni diaspora ve işbirliği yapan çevrelerin 1915 Olaylarını Ermenilere yapılan soykırım olarak tanıtmaları tarihin tek yanlı olarak yorumlanması ve çarpıtılmasıdır. Osmanlı arşivinde bulduğum Türklerin toplu göç ve yerleşim haritasını bütün dünya tarihçilerinin bilgisine sunuyorum.” Osmanlı arşivinde bulunan on binlerce belge 1915-1918 yılları arasında Ermeni komitacıların sivil Türk yurttaşlarına karşı yaptığı kitlesel katliamları ve “soykırım” hakkında ayrıntılı bilgiler verdiğini anlatan Yurtsever, “Yaşanan olayların tarihi süreci göz önüne alındığında. -1915 yılı Nisan ve Mayıs aylarında sayıları 30 bini bulan Osmanlı yurttaşı Ermeni silahlı gruplar sınırı geçerek Rus ordusunda görev aldı. 1915 yılı yaz aylarında Rus işgal sahası ve Van vilayeti genelinde Türk sivillerin toplu göç olayları, işgal sahasında katliam olayları yaşandı. Rus ordusunun Brest-Litovsk Anlaşması gereği Doğu Anadolu’dan çekilmeleri esnasında Erzincan, Erzurum, Van ve Kars yöresinde binlerce şehir, köy ve mezrada geniş kapsamlı kitlesel katliamlar gerçekleşti. Olay yerine gelen Osmanlı memurları soykırım raporlarına hayatlarını kaybedenlerin listelerini eklediler. Hayatlarını kaybedenlerin sayısı 500 bine ulaşıyordu. Sonuç olarak şunu söylemek isterim: Osmanlı Arşivi’nde bulunan Türklerin toplu göç, yerleşim haritasının hikayesini bilmeden 1915 ve sonrası yaşanan soykırım olaylarını açıklamak mümkün olamaz” diye konuştu.