DÜNYA - 06 Eylül 2018 Perşembe 14:23

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Kasımi, zirve öncesi İHA’ya konuştu

A
A
A
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Kasımi, zirve öncesi İHA’ya konuştu

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi, yarın başkent Tahran’da gerçekleştirilecek zirve öncesinde İHA’ya özel açıklamalarda bulundu. Zirvenin ana konusunun Suriye olacağını ifade eden İranlı sözcü, “Birtakım güçler Türkiye ve İran’ın kendi ayakları üstünde durmasını engelliyor” dedi.

İran’ın başkenti Tahran, yarın Rusya, Türkiye ve İran’ın bir araya geleceği Üçlü Zirve’ye ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi, tüm dünyanın takip ettiği zirve öncesinde İHA’nın sorularını yanıtladı.

Behram Kasımi, “İran, uzun ortak sınırlara sahip olan Türkiye’ye büyük bir komşusu olarak çok özel bakıyor. Geçtiğimiz yıllar içerisinde her zaman çok iyi ortak bir işbirliğimiz oldu. Günümüzde ise işbirliği için en iyi koşullara sahibiz ve iki komşu ülke olarak ortak noktalarımızı artırmak, bu noktaları güçlendirmek bizim görevimiz. İşbirliğimizi daha da artırmamız gerekiyor. Zira iki komşu ülke olarak kaderlerimiz, milletlerimizin geleceği bir birinden ayrı olamaz” ifadelerini kullandı.

“Birtakım güçler Türkiye ve İran’ın kendi ayakları üstünde durmasını engelliyor”

Behram Kasımi uluslararası koşullara değinerek, “İçinde bulunduğumuz karmaşık dünyada, bir takım güçlerin Türkiye ve İran gibi ülkelerin kendi ayakları üstünde durmasını, bağımsız olmasını, ekonomik, sosyal ve demokratik sahalarda ilerlemesini istemediği ve sürekli gelişmelerimize engel olmaya çalıştığı bir durumda, bizim muhakkak ortak bir şekilde çalışmamız gerekiyor. İçinde bulunduğumuz dönemdeki süreç Tahran ve Ankara arasında iyi temasların olduğunu göstermekte. Farklı oturumlarda birbirimizle iletişim halindeyiz, görüşlerimizi paylaşıyoruz. Geçtiğimiz günlerde İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif Türkiye’ye bir ziyaret gerçekleştirerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile bir araya geldi. Türkiye ve İran arasında devamlı bir fikir alışverişi ve bir karşılıklı danışma söz konusu. Bu doğrultuda devam etmemiz gerekiyor. İlişkilerimizi daha da derinleştirmek ve bir birimizi daha iyi bir şekilde anlamak için ve aynı zaman da ortak işbirliğimize ilaveten Orta Doğu istikrarı ve güvenliği için çaba göstermemiz gerekiyor” açıklamasını yaptı.

“Bazıları bölgenin barış ve istikrar içerisinde olmasını istemiyor”

İranlı diplomat açıklamalarının devamında Üçlü Zirve’ye değinerek, “Zirve görüşmelerinde temel konu Suriye olacaktır. Ancak üç liderin Tahran’da bir araya gelmesi Suriye meselesi dışında diğer bölgesel konular, gelişmeler, gelişmelerin gidişatı ve üç ülkenin Orta Doğu bölgesinin durumunun daha iyi olması için neler yapabileceği hakkında da görüşmelerin yapılması için çok iyi bir fırsat. Temel konu olan Suriye meselesi dışında İran, Türkiye ve Rusya, zirve görüşmelerinin yanı sıra ikili görüşmeler de yaparak farklı konular hakkında da görüşme gerçekleştirebilir. Biz bunun için gerekli planlamaları yaptık. Özellikle de Sayın Zarif’in Türkiye ziyareti de bu doğrultuda değerlendirilebilir. Biz iki büyük komşu ülkenin ilişkilerinin iyi olmaması ve bölgenin durumu da iyi bir durum olmaması için çabalayan güçlerin var olduğu bir dünyada, nasıl ikili işbirliğimizi artırabileceğimiz hakkında görüşmeler yapılabiliriz. Bazı güçler bölgenin durumunun iyi olmasını istemiyor. Zira bölgenin durumu ne kadar istikrarsız olursa bir takım silah üreticileri daha rahat bir şekilde dolarlara sahip olan ülkelere askeri teçhizat satabilecek. Dolayısıyla bazıları bölgenin barış ve istikrar içerisinde olmasını istemiyor” ifadelerine yer verdi.

“Yabancı güçler karşısında ortak bir savunma cephesi kurmak istiyoruz”

Behram Kasımi ülkelerin Üçlü Zirve sırasında ikili görüşmelerinin önemine vurgu yaparak, “Ben bu ikili görüşmelere umutluyum. İran ve Türkiye, Türkiye ve Rusya, İran ve Rusya görüşmeleri zirve görüşmeleri kapsamında gerçekleştirilecek. İnşallah bazı ülkelerin bize karşı dayattığı baskılardan geçebilmek için iyi çözüm yolları bulacağız. Bizim barış sever ülkeler olduğumuz açık. Biz bölgede kriz olmasını istemiyoruz. İster İran olsun, ister İran halkı, ister Türkiye, ister büyük Türkiye halkı olsun hiçbirimiz bölgede krizlerin olmasını istemiyoruz. Biz sahip olduğumuz yapıcı ortak işbirliği, terörizme karşı mücadelelerimiz ve kendi ekonomilerimizi, bölgenin ekonomisini geliştirerek, bölge ülkelerinin gelişmesini istemeyen yabancı güçler karşısında ortak bir savunma cephesi kurmak istiyoruz. Sanırım yabancı güçlerin sinirli olması da aslında bizim ortak işbirliğimizden kaynaklanıyor” diye konuştu.

“İran ve Türkiye ilişkilerinde yeni bir dönem başlamıştır”

İHA mikrofonuna konuşan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi, İran ve Türkiye ilişkilerinin iyi bir seviyede olduğunu vurgulayarak, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

“İran ve Türkiye ilişkilerinde yeni bir dönem başlamıştır. Biz bu yeni dönemde elde ettiğimiz tecrübe sayesinde daha iyi bir şekilde kendimize inanmamız gerektiğini, ortak noktalarımızı güçlendirerek, birlikte hareket ederek bağımsızlığımızdan taviz vermeksizin bölgenin huzuru, güvenliği, istikrarı ve ekonomik kalkınma doğrultusunda önemli başarılar elde edebileceğimizi gördük. Biz iki komşu ülke olarak, tarih, coğrafya, kültür ve ortaklıklarımızın getirdiği olumlu bir gereklilikten dolayı birlikte çalışmalıyız. Altını çiziyorum, birlikte çalışmak zorundayız ve bu çok önemli bir konu. Türkiye ve İran hükumetini tanıdığım için geleceğe yönelik iyimser olmamız gerektiğini düşünüyorum. Zira bu büyük iki ülkeye karşı olanları püskürteceğimizi ve psikolojik savaşlar ile yanlış haberler ile aramıza mesafe koymalarına izin vermeyeceğimizi düşünüyorum. Biz Türkiye gibi başarılı bir ülkenin komşumuz olmasından mutluyuz. Türkiye’nin bu doğrultuda hızlı bir şekilde hareket etmesi, gelişmesi bizi mutlu ediyor” ifadelerini kullandı.

Kasımi, ABD tarafından Türkiye’ye dayatılan baskılarla ilgili olarak, “Türkiye üzerine baskı uygulamaya çalışmaları veya yaptırım uygulamaları, hiçbir zaman sonuca varmayacak yersiz bir çabadır. Artık eski dünyada yaşamıyoruz. İçinde bulunduğumuz çağda ülkeler, kendi kararlarını kendileri verir. Ülkeler kendi halklarına hesap verir ve kendi halklarının çıkarlarını temin eder. Bir ülkenin gelip de kendi istekleri, kendi arzularını, kendi siyasetlerini diğer ülkelere dayatmaya çalışması, onlardan kendi istediği gibi davranmalarını istemesi, içinde bulunduğumuz dünyada bir yer bulamaz. Biz böyle bir dünyada yaşamıyoruz. Böyle bir şeyi de kabul etmiyoruz. Ben eminim büyük ve değerli Türkiye halkı, vatansever Türkiye halkı bu tür yaptırımlardan ve propagandalardan hiç korkmuyor ve taviz vermeksizin bu durumun üstesinden gelecektir. Dediğim gibi bu dünya, eski dünya değil. ABD de eski ABD değil. ABD tamamen tüm açılardan inzivada olan bir ABD’dir” ifadelerini kullandı.  

Celalettin Erduş
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Türk Eğitim-Sen üyesi eğitim çalışanları, kendilerine yönelik şiddete karşı protesto gerçekleştirdi Türkiye Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmetleri Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Türk Eğitim-Sen) üyesi eğitim çalışanları, kendilerine yönelik şiddet olaylarına karşı protesto gerçekleştirerek, şiddetin önlenmesi için yasal düzenlemenin yer almadığı bir Öğretmenlik Meslek Kanunu hiçbir surette kabul etmeyeceklerini ifade etti. Türkiye Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmetleri Kolu Kamu Çalışanları Sendikası üyesi eğitim çalışanları, İstanbul’da özel bir lisenin müdürü İbrahim Oktugan’ın, okuldan atılmasından sorumlu tuttuğu yabancı uyruklu bir öğrencinin silahlı saldırısıyla öldürülmesini protesto etmek için Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir araya geldi. Türk Eğitim-Sen Genel Sekreteri Haydar Urfalı, yaptığı açıklamada Oktugan’a Allah’tan rahmet, ailesine ve eğitim çalışanlarına başsağlığı dileyerek, "Okullarımızda öğretmene şiddet, mobbing, taciz, itibarsızlaştırma vakaları, ciddi önlemlerin, yasal düzenlemelerin ve esaslı politikaların hayata geçirilmemesi nedeniyle maalesef hat safhaya ulaşmıştır" dedi. "Okullarımızın tamamında kamera bulundurulması hayati bir zorunluluktur" "Çoğu okulumuzda güvenlik görevlisinin bulunmaması, güvenliğin sadece nöbetçi öğretmenler eliyle sağlanmaya çalışılması, kamera sisteminin olmaması, şiddet olaylarına zemin hazırlamaktadır" diye konuşan Urfalı, şunları aktardı: "Oysa her okulumuza güvenlik görevlisi alımı yapılması ve okullarımızın tamamında kamera bulundurulması hayati bir zorunluluktur. Millî Eğitim Bakanlığının bu konuda okullara bütçe tahsis etmesi, fedakarlıktan kaçınmaması çok önemlidir. Öte yandan Türk Eğitim-Sen olarak eğitimde şiddetin önlenmesi, etkili ve yaydırıcı tedbirler geliştirilmesi, eğitim çalışanlarının güvenli bir ortamda çalışmasını yasal koruma altına alınması amacıyla hem 2019 hem de 2023 yıllarında 2 kez kanun teklifi hazırlayarak milletvekilleri aracılığıyla Türkiye Büyük Millet Meclisine ilettik. Kanun tekliflerimizde özellikle eğitim çalışanlarına yönelik şiddete asla hoşgörü gösterilmeyeceği, aksine şiddet suçlarının mutlaka cezalandırılacağı düşüncesinin yerleştirilmesi ve kamu sağlığını bozduğu için de ayrıca cezalandırılacağı düşüncesinin oluşturulmasının hükme bağlanmasını istedik." "Teklifimizin yasalaşması en büyük beklentimizdir" Özel eğitim kurumlarında çalışan eğitim çalışanlarının da görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayılması gerektiğine işaret eden Urfalı, "Cezaların artırılması ve şikâyete bağlı kalmaksızın fail hattında kamu davası açılmasını talep ettik. Bu noktada tüm siyasi partilerimizin birlik içinde bu teklife destek vermesi ve teklifimizin yasalaşması en büyük beklentimizdir" dedi. Öğretmenlik Meslek Kanununda eğitim çalışanlarına yönelik şiddet ile ilgili bir yasal düzenlemenin yer alması için de büyük mücadele verdiklerini belirten Türk Eğitim-Sen Genel Sekreteri Urfalı, eğitimde şiddetin önlenmesi için yasal düzenlemenin yer almadığı bir Öğretmenlik Meslek Kanunu hiçbir surette kabul etmeyeceklerini ifade etti. Basın açıklamasının ardından Türk Eğitim-Sen üyesi eğitim çalışanları, slogan atarak alandan ayrıldı.
Balıkesir Tayfun Canlı Altıeylül Belediyesi Başkan Yardımcısı oldu Edremit Belediyesi’nin başarılı Başkan Yardımcısı Tayfun Canlı Balıkesir’in en büyük ilçesi Altıeylül Belediyesine Koordinatör Başkan Yardımcısı oldu. Edremit’in tanıtımında ve devlet - siyaset - iktidar üçgeninde etkili diyaloglar kurarak ilçeye önemli katkılar sunan Başkan Yardımcısı Tayfun Canlı, sürpriz bir tercihle Altıeylül Belediyesi Başkanı Hakan Şehirli’nin yardımcısı oldu. Edremit’le gönül bağım kopmayacak Tayfun Canlı yaptığı açıklamada; ‘’Bir yanım Edremit’te kaldı. Edremit gibi büyük bir şehirde çok önemli deneyimler kazandım.’ diyerek, şöyle devam etti: ‘’Şimdi memleketim Balıkesir’de yeni bir sayfa açıyorum. Edremit’ten sonra Altıeylül’de hizmet etme imkanı bulmuş olacağım. Bizler yerel yöneticiler olarak bilgi ve tecrübemize nerede ihtiyaç varsa orada olmak durumundayız. Kuva-yi Milliye’nin temellerinin atıldığı Cumhuriyet kentimiz Edremit’te güzel hatıralar ve sağlam dostluklar biriktirdim. Bir yanım daima Edremit için çalışacak ve gönül bağımı asla koparmayacağım ” Başkanlara teşekkür etti Tayfun Canlı, birlikte çalıştığı Başkanlara da tek tek teşekkür etti! “Edremit’te birlikte çalıştığım Belediye Başkanlarım Kamil Saka’ya, Selman Hasan Arslan’a ve Edremit’te yeni dönemde kendisiyle birlikte çalışmam için ısrarcı olarak şahsımı onurlandıran Edremit Belediye Başkanımız Mehmet Ertaş’a teşekkür ederim. Yeni dönemde Altıeylül’de birlikte çalışacağımız, uzun yıllardır tanıdığım ve birlikte mücadele vermekten onur duyduğum değerli dostum ve ağabeyim Belediye Başkanım Hakan Şehirli ile mesai arkadaşlığı da beni mutlu edecek. Hakan Başkanımı kıramazdım. Balıkesir’in tamamına hizmete ve desteğe geldim.”
İzmir İzmir’de Skal Uluslararası Dünya Kongresi’nin tanıtım toplantısı yapıldı Turizm profesyonellerinin katılımıyla 16-21 Ekim’de İzmir’in ev sahipliğinde düzenlenecek Skal Uluslararası Dünya Kongresi’nin tanıtım toplantısı İZTO’da gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan İzmir Valisi Süleyman Elban, “Bizimle turizme başlamış ya da bizden sonra başlamış birçok şehir bizden daha fazla yol almış ama maalesef biz bu geldiğimiz istasyonda beklemeye devam ediyoruz, kabuğumuzu bir türlü kıramadık” dedi. “Turizmde bir noktaya gelip, o noktada bekliyoruz” 16-21 Ekim’de, turizm profesyonellerinin katılımıyla İzmir’in ev sahipliğinde düzenlenecek Skal Uluslararası Dünya Kongresi’nin tanıtım toplantısı, İzmir Ticaret Odası’nda (İZTO) gerçekleştirildi. Toplantıda, İzmir’in turizm potansiyelini anlatmaya gerek olmadığının altını çizere konuşmasına başlayan İzmir Valisi Süleyman Elban, “Biz şehir olarak turizmde bir noktaya gelip, o noktada bekliyoruz. Bizimle turizme başlamış ya da bizden sonra başlamış birçok şehir bizden daha fazla yol almış ama maalesef biz bu geldiğimiz istasyonda beklemeye devam ediyoruz, kabuğumuzu bir türlü kıramadık. Ancak şimdi bununla ilgili şehrimizde turizmle ilgili ciddi bir sıçrama yapmayla ilgili belli şartlar var. Bir kere şehrin bütün bileşenleri bu konuda hemfikir ve tüm sektöre de destek verme konusunda niyetini, fikrini ve tavrını net bir şekilde ortaya koydu. Bu önemli bir durum, tespit. İkincisi de son günlerin güncel tabiriyle ben bu kongreyi play-off maçına benzetiyorum. Eğer biz bu play-off’ta kazanırsak, başarı sağlarsak üst lige çıkacağız” dedi. Kentin turizm potansiyelinin yüzde 30 artması halinde İzmir’in bir üst lige çıkacağına vurgu yapan Elban, "Nasıl 2 hafta önce Göztepe’mizin çıkması konusunda hepimiz şehir olarak el birliği, yürek birliği yaptıysak ekim ayındaki kongrede de aynı şekilde o final maçında el birliği, gönül birliği yapmamız gerektiğini düşünüyorum" ifadelerini kullandı. Toplantıya katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay da düzenlenecek kongrenin İzmir için öneminin farkında olduklarını ve İzmir’in hak ettiği yerde olmasını istediklerini kaydetti. Tugay, kentin tarım ve ticaretin yanında turizm konusunda da sıçrama yaşaması gerektiğinin vurgusunu yaptı. İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ise toplantıdaki konuşmasında şu sözlere yer verdi: "Uluslararası bir turizm organizasyonunun dünya kongresini kentimizde düzenlemek büyük bir sorumluluğu da beraberinde getiriyor. Kongre kapsamında kentimize gelecek ziyaretçileri İzmir’den çok güzel hâtıralarla ve memnun ayrılmasının hepimizin çok önemli bir görevi olduğunu düşünüyorum.” Törene; İzmir İl Kültür Turizm Müdür Vekili Fahrettin Kerem Çevik, İzmir Ticaret Odası Meclis Başkanı Selami Özpoyraz, İzmir Skal Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Güner Güney ve turizm temsilcileri katıldı.