SAĞLIK - 28 Şubat 2018 Çarşamba 15:27

Karatay’a İstanbul Aydın Üniversitesi’nden itiraz

A
A
A
Karatay’a İstanbul Aydın Üniversitesi’nden itiraz

Ezber bozan açıklamalarına bir yenisini ekleyen Prof. Dr. Canan Karatay’ın hedefinde bu defa antidepresan ilaçlar ve hipertansiyon hastalarına yapılan “Tuzdan uzak durun” uyarısı vardı. Canan Karatay “Antidepresan kullanmayın” diyor.

Biri kendisi gibi Tıp Fakültesi okuyan kardeşi olmak üzere ailesinden iki kişinin antidepresan kullandığı için intihar ettiğini söyleyen Canan Karatay “Antidepresan kullanmayın” diyor.

Psikiyatri uzmanları Karatay’ın söylediği gibi antidepresan ilaçlarının, intihar eğilimini artırdığını doğruluyor. Hatta bu uyarı birçok antidepresanın prospektüsünde de yer alıyor ancak depresyon hastalarının bu uyarıdan yola çıkarak ilaçlarını bırakması daha büyük tehlikelere yol açabilir.

İstanbul Aydın Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Türkiz Verimer, antidepresan kullanan depresyon hastalarında intihar eğiliminin, kullanmayan depresyon hastalarına oranla 2 kat daha yüksek olduğunu söylüyor. Verimer’e göre çözüm ilaç kullanmamak değil, doktor kontrolünde kullanmak.

Doç. Dr. Türkiz “40 yıllık hekimim antidepresan nedeniyle intihar edene rastlamadım”

“Antidepresanlar depresyon hastalığında çok etkili, hastaların çoğunda hastalığı iyileştiren ilaçlar. Ancak yapılan çalışmalarda görülmüş ki 24 yaşın altında kullanıyorsak intihar fikri ve girişiminde artma riski var. İntihar eğilimi riski, bu ilaçlar yerine başka ilaçlarla tedavi edilen depresyon hastalarına göre 2 kat daha fazla. Bu nedenle hastalar yakından izlenmelidir. 40 yıldır hekimim antidepresan kullandığı için intihar eden bir vakaya henüz rastlamadım. Sadece riskten bahsediyoruz. Zaten depresyon hastalığının kendisi intihar riskinin taşıyan en büyük hastalıktır. Hastalığın naturasında bu var. Yapılan kısa süreli çalışmalarda riskin iki kat arttığı görülmüştür.

“Antidepresana ulaşım zorlaştırılmalı”

“Bu ilaçlar, depresyonu uzman tarafından tespit edilmiş hasta tarafından kullanılmalıdır. Her hekim tarafından bu ilaçların yazılması engellenmelidir. Maalesef bu ilaçlar tüm eczanelerden reçetesiz olarak alınabiliyor. Kişiler kendi teşhislerini koyup ilaçlarını alabiliyor. Bu son derece yanlış bir durum, buna devletin müdahale etmesi lazım. Sağlık Bakanlığı bu ilaçların mutlaka ama mutlaka reçete ile alınmasını sağlamalıdır.”

“Yüksek tansiyon hastaları tuzdan uzak durmalı”

Canan Karatay’ın bir diğer açıklaması da kaya tuzuna ilişkin. Karatay’a göre hipertansiyon hastalarının kaya tuzu kullanmasında sakınca yok. Hatta kaya tuzu tansiyonun düşmesine yardımcı olur. Ancak birçok uzman bu konuda Karatay’a katılmıyor. Yüzyıllardır bildiğimiz gerçeğin altını çizen uzmanlar hipertansiyon hastalarının tuzdan kesinlikle uzak durması gerektiğinin altını çizdi.

İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emin Erhan Babalık, fazla tuz tüketiminin hipertansiyon hastalarına önerilemeyeceğini, kaya tuzu ayrımının ise sadece bir çelişki oluşturabileceğine vurgu yaptı.
“Tuz ne kadar artarsa öğünde, kana o kadar çok geçer, su da onu takip eder. Damar içine ne kadar çok sıvı geçerse tuz ile birlikte tansiyonu yükseltir. Tuz tüketimi işin temeline aykırı. Yani yüksek tansiyonu ortaya çıkaran, vücutta işleyen anormal mekanizmaların bir tanesinde tuz rol oynar. O yüzden biz tansiyon hastalarımıza tuzu azaltmayı öneririz. Tuzu azaltmak yoluyla, kan hacmini azaltarak damar içindeki basıncın düşmesine yardımcı oluruz. Bu yüzden tuz yiyerek tansiyonu düşürmek iddiası ciddi çelişkiler içeriyor. Yüzde 10 gibi tuzdan bağımsız bir hasta grubu vardır. 10 kişiden birine tuzla ilgili önerilerimiz gereksiz gelebilir ama genel olarak tuzdan uzak durma önerisi doğrudur.”

Prof. Dr. Emin Erhan Babalık “Tansiyon ilaçları mevsimlere göre değiştirilmeli”

“Hipertansiyon için muhakkak yapılması gereken tansiyon değerlerine uygun bir ilaç kullanmaktır, sürekli ve kesintisiz, saatlerine göre. En ideali, mevsimlere göre özel ilaç çizelgesi yapmaktır. Yaz için ayrı, bahar için ayrı, kış için ayrı. Tüm ilaçları, her mevsimde kullanırsanız, yan etkileriyle karşılaşırsınız ya da yetersiz etkiyle karşı karşıya kalırsınız. Bunun için önerimiz birincisi, her mevsim başlangıçlarında kontrolden geçerek, tansiyon ilaçlarını düzenlemek. İlaçları kesintisiz ve düzenli kullanmak. İkincisi ise diyete, kiloya dikkat etmek. Tansiyon ve kilo arasında paralel bir ilişki vardır. Kiloyu boya göre idealinde tutmak için az kalorili, az karbonhidratlı diyetlere yönelmek, tuzu azaltmak gerekir. Soğuk hava damarları büzerek tansiyonu yukarı çeker. 10 derecenin altındaki sıcaklıklarda kalın giyinmenin ötesinde ağız burun ve ellerin soğuğa maruz kalmasını engellemek gerekir.

“Düşük tansiyon hastalık değildir”

“Düşük tansiyon bir hastalık değildir. Daha çok genç kadınlarda gördüğümüz damar esnekliğinin fazla olmasıyla ilgili bir durum. Düşük tansiyonda insanın başına bir şey gelmez, özel durumlar hariç.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Bodrum katta yangın: Dumanlar tüm binayı sardı Denizli’de 6 katlı apartmanın bodrum katında başlayan yangın nedeniyle tüm apartmanı duman sardı. Apartmandan güçlükle tahliye edilen vatandaşlardan 4’ü dumandan etkilenirken, korktuğu için binayı terk etmeyen genci itfaiye tahliye etti. Yangın Pamukkale ilçesi Topraklık Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre 6 katlı binanın bodrum katında yangın meydana geldi. Apartman sakinleri tarafından fark edilemeyen yangının dumanı tüm binayı sardı. Dumanı fark eden apartman sakinleri ise kendi imkanlarıyla binayı terk etmeye başladı. Duman ve alevleri fark eden vatandaşların ihbarı üzerine bölgeye çok sayıda itfaiye, sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Yangını kısa sürede kontrol altına alınırken, binadan çıkamayan vatandaşlar ise itfaiye ekiplerinin yardımıyla çıkartıldı. Yangından kaynaklı dumandan etkilenen 4 kişi sağlık ekipleri tarafından tedavi altına alındı. Dumandan etkilenen vatandaşlara oksijen maskesi takıldığı görüldü. Korkudan binayı terk edemedi Apartmanda yaşayan vatandaşlardan biri ise yoğun dumana rağmen korkusundan binayı terk edememesi dikkatlerden kaçmadı. Ara ara balkona çıkan genç, polis ekiplerinin ‘İn’ çağrısına rağmen aşağıya inmedi. Apartmanda bulunan itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle genç binadan çıkartıldı. Yangın ölen ya da yaralanan olmazken dumandan etkilenen 4 vatandaştan 2’si ambulansla hastaneye sevk edildi. Kontrol altına alınan yangının çıkış nedeni ise yapılacak incelemelerin ardından kesinlik kazanacağı öğrenildi. Yangınla ilgili soruşturma başlatıldı.
Erzincan EBYÜ’de “Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü ev sahipliğinde “Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3-Multidisiplinler Bakış Açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi. Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen sempozyuma Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, Türkiye Diyestisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay, Rektör Yardımcıları A. Ercan Ekinci, Prof. Dr. Adem Başıbüyük, Prof. Dr. Çağrı Çırak, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ufuk Kuyrukluyıldız, sağlık çalışanları, akademik ve idari personel, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından başlayan sempozyum programı, açılış konuşmaları ile devam etti. İlk olarak konuşma yapan EBYÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3- Multidisiplinler bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’na ev sahipliği yapmanın mutluluğunu ifade etti. Beslenmenin bir yaşam aktivitesi olduğunu ve hastalık durumunda bu aktivitenin sürdürülmesinin multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğini belirten Prof. Dr. Özer, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği’nin bu konuda en güzel örneklerden biri olduğunu söyledi. Programa Erzurum, Sivas, Bayburt, Gümüşhane, Malatya, Van, Bingöl, Trabzon, Tokat ve Samsun gibi illerden gelen öğrenci, mezun hekim, hemşire, diyetisyen ve eczacılardan oluşan 750 katılımcıyı ağırlamaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Prof. Dr. Özer, sempozyumun hayata geçirilmesinde katkıda bulunan herkese teşekkürlerini sundu. Daha sonra konuşmalarını yapmak için kürsüye gelen Prof. Dr. Mutlu Doğanay, organizasyon için teşekkürlerini ileterek bu sempozyumun bilgileri güncellemek adına önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ ise sempozyumun gerçekleşmesindeki çabalar için üniversite ve diyetetik bölümüne teşekkürlerini iletti. Son olarak nütrisyon tedavisinin önemine vurgu yapan Dağ, sempozyumun başarılı geçmesi temennisinde bulundu. Erzincan İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, beslenme ve diyetetiğin önemine vurgu yaparak bu tür bilimsel sempozyumların sağlık alanlarına önemli katkılar sağlayacağını belirtti. Sağlık alanında yapılan bilimsel etkinliklerin, sağlık hizmetlerinin gelişimine ve toplumun bilinçlenmesine büyük faydalar sağladığına değinen Dr. Tekin, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun bu anlamda önemli bir platform olduğunu ekledi. Rektör Prof. Dr. Akın Levent ise konuşmasında nütrisyonun, malnütrisyonun tedavisi yani yetersiz beslenme tedavisi olduğuna değinerek kötü beslenmenin hayatı olumsuz etkilediğini ve bilinçlenme adına bu tür programların düzenlendiğini söyledi. Günümüzde beslenmenin sağlık üzerindeki etkileri giderek daha fazla önem kazandığına değinen Rektör Levent, son zamanlarda özellikle hanımların beslenmeye özen göstermelerine dikkat çekti. Son olarak Rektör Levent, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun katılımcılara çok yönlü bir perspektif sunarak değerli bilgiler aktaracağını belirtti. Protokol konuşmalarının ardından Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay’ a katkılarından dolayı Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye özer tarafından plaket takdimi yapıldı. Sempozyum programında Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Taner Uluçay önderliğinde öğrenciler tarafından Erzincan yöresine ait türkülerden oluşan müzik dinletisi gerçekleştirildi. Program dört oturum şeklinde devam etti ve panelistlere program sonunda teşekkür belgeleri takdim edildi.
Erzincan Jandarmadan üniversitede fidan dikimi etkinliği Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185’inci yıl dönümü kutlamaları kapsamında Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinde fidan dikimi etkinliği gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi’nde düzenlenen etkinliğe Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Erzincan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı ile başlayan programa ilişkin günün anlam ve önemini belirten konuşma Jandarma Üsteğmen Buğra Kocaş tarafından yapıldı. Kocaş, ağaçlandırmanın ve fidan dikmenin önemine değindiği konuşmasında, “İklim değişikliği ve erozyonu önlemek gibi fidan dikmenin birçok önemi var. Burada yetişecek her bir fidan bizlere en büyük miras olacaktır. Yeşil görmeyen gözler zevkten mahrumdur. Erzincan Jandarma İl Komutanlığı olarak şehrimizin yeşiline katkı sunmaktan gurur duyuyoruz” dedi. Konuşmanın ardından Erzincan İl Jandarma Komutanlığına bağlı eğitim köpekleri ile bomba arama gösterisi ve itaat eğitimi gösterileri yapıldı. Jandarma Asayiş Komando Bölük Komutanlığı tarafından hazırlanan tüfekli hareketler gösterisi katılımcılardan büyük beğeni topladı. Gösterinin ardından konuşmasını icra eden Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, “Kültürümüz, tüm bitkiler ve hayvanlar dâhil canlıların tamamına karşı sevgi ve şefkatle yaklaşmamızı öğütler. Atalarımızdan, babalarımızdan devraldığımız ağaç, çevre, yeşil sevgisini yeni nesillere aktarmak en başta gelen görevlerimizden biridir. Orman varlığımızın arttırılması hususunda dün olduğu gibi bugün de, yarın da Jandarma Teşkilatı olarak daima yerimizi alacağız” dedi. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yılı münasebetiyle üniversitemizde düzenlenen törende konuşan Rektör Prof. Dr. Akın Levent, “Bu etkinliğin Jandarma tarafından okulumuzda düzenlenmesinden mutluluk duyduk. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yıl dönümünü kutluyorum. Bu vesile ile başta Cumhuriyetimizin Banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere şehitlerimize rahmet, gazilerimizi de hayırlı uzun ömür diliyorum” ifadelerini kullandı. Fidan dikimi etkinliğinde konuşan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, “Jandarma Genel Komutanlığının 185. yıl dönümü kutlamaları kapsamında düzenlenen fidan dikimi etkinliği, kurumumuzun köklü tarihine ve doğaya olan saygısını simgelemektedir. Bugün dikilecek fidanlarla hem geçmişimizi onurlandıracak hem de geleceğe sağlam bir miras bırakmış olacağız” dedi. Etkinliklerin icra edilmesinin ardından fidan dikim faaliyeti gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi, Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından mavi ladin, Avrupa ladin, dişbudak; akağaç, akasya, yapraklı ve ibreli türlerinden fidanlarla ağaçlandırıldı. Rektör Prof. Dr. Akın Levent, ağaç dikim alanında öğrencilerle sohbet edip fotoğraf çektirdi. Ağaç dikim alanından sonra Rektör Levent Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından düzenlenen sergiyi Jandarma Alay Komutanı Veysel Yanık ve öğrenciler eşliğinde gezdi.