KÜLTÜR SANAT - 02 Haziran 2017 Cuma 14:10

Kumdan dev heykeller büyülüyor

A
A
A
Kumdan dev heykeller büyülüyor

Mersin’de bu yıl ilk kez düzenlenen "Kum Festivali"nde ortaya çıkan eserler görenleri büyülüyor. Kentin simgeleri ve Ramazan’a özgü figürler kumdan dev heykellere dönüşürken, görenler şaşkınlarını gizleyemiyor.

Forum Mersin Alışveriş Merkezi’nde gerçekleştirilen "Kum Festivali" kapsamında sanatın en doğal ve eğlenceli halini yansıtan, Mersin’in simgelerini ve Ramazan’a özel figürleri kumdan heykellere dönüştüren bir görsel şölen sunuluyor. Ramazan’a özel hazırlanan festival kapsamında 4 heykeltıraş, kumdan heykeller yapıyor. ’Kleopatra’, ’Adam Kayalar’, ’Ramazan Davulcusu’, ’Hacivat-Karagöz’, ’Hasrettin Hoca’, ’Kızkalesi’ ve ’Şahmeran’ gibi Mersin’e özgü ve Ramazan’a özel yapılan dev eserler, görenleri büyülüyor. 24 Mayıs’ta başlayan festival, bugün sona erecekken, ortaya çıkan eserler 31 Ağustos’a kadar sergilenecek.

Festivalle ilgili açıklama yapan Forum Mersin Alışveriş Merkezi Pazarlama Müdürü Laden Çelikcan, açıldıkları günden beri sanata her zaman önem verdiklerini belirterek, "Ramazan ayında çok farklı bir sergi yapmak istedik. Yaptığımız çalışmalar sonucunda kum heykellerini buruda yapabiliriz dedik. Türkiye’de çeşitli yerlerde ve AVM’lerde yapılıyor ama ülkemizde bir AVM’de ilk kez bu kadar büyük dev heykeller yapıldı. Burada Mersin’in ören yerlerini işledik ve Ramazan konseptinde mitolojik kahramanların heykellerini burada canlandırdık. Bugün heykellerin hepsinin yapımı bitecek ve yarından itibaren sergimiz açılacak. 31 Ağustos’a kadar devam edecek sergimize bütün Mersinlileri bekliyoruz" dedi.

"HEYKELLERİ SADECE KUM VE SU İLE YAPIYORUZ"

10 yıldır bu işle uğraşan heykeltıraş Süleyman Can da Mersin’de kum heykelinin ilk defa yapıldığını söyledi. Kum heykeli için bir hazırlık süreci olduğunu kaydeden Can, "Kum heykeli için öncelikle kumu alana getirmek gerekiyor. Kumu buraya getirip, hazırlıyoruz daha sonra heykeltıraşlar olarak buraya gelip, şekillendiriyoruz. Tabi en çok sorulan soru içinde bunun ne var. Bunun içinde sadece kum ve su var, başka hiçbir şey yok. Şekillendirmemizi sadece kum ve su ile yapıyoruz. Tabi her kumdan aslında heykel yapılabilir ama daha detaylı işler çıkarmak istiyorsanız nehir kumu ile yapılmalıdır" diye konuştu.

Türkiye genelinde sanata büyük bir ilginin olduğunun altını çizen Can, "Mersin’de gerçekten düşündüğümün çok üstünde kum heykele insanların ilgisi oldu. İnsanlarımız gerçekten çok meraklılar. Burada sürekli insanlara sürekli bilgiler veriyoruz. Tabi kum heykelini herkes yapabilir. Zaten çocukluğumuzda hepimiz kumda oynamışızdır. Biz bunu biraz daha ilerlettik, çocukluğumuzu devam ettiriyoruz. Bu sanatı yapmaya herkese önerebiliriz. Kumdan her figürü çıkarmak mümkün. Aslında kum sizi yönlendirir. Bazı işleri kumla yapmak mümkün değildir. Mesela elini kaldırmış bir işi yapamayız. Bir heykeli 2 gün ile bir hafta arasında yapıyoruz. Bu heykeller eğer iyi korunursa 1 aydan fazla sürede kalabilir. Burada yaptığımız heykellerin tamamı eğer insan faktörü olmasa ve aşırı şiddetli yağmur olmasa yaklaşık 6-7 ay rahat kalabilir" ifadelerini kullandı.

"BU BÜYÜKLÜKTE KUMDAN HEYKELİ GÖREN İNSANLAR ÇOK ŞAŞIRIYOR"

11 yıldır kum sanatıyla ilgilenen heykeltıraş Aslı İrhan ise Türkiye’de birçok AVM’de kum heykelinin yapıldığını ancak bu büyüklükte ve festival kapsamında ilk kez yaptıklarını söyledi. İlk günden beri güzel çalışmalar yaptıklarını dile getiren İrhan, "Burada ben de ’Şahmeran’ı çalıştım. Kum heykel çok keyifli, geçici bir çalışmadır. Biz bu heykelleri hızlıca uygularız, bir süre insanların seyrine sunarız ve daha sonra yıkarız. Bu birçok insan için üzücü ama bizim için aslında keyifli. Kum heykeli yapmak çok zor değil. Kadın ve erkeğin farklı olduğuna inanmıyorum. Vücudunu doğru kullanmayı başarabiliyorsan her türlü işi yapabilirsin. Tabi bu sanat çok bilinen ve uygulanan bir sanat değil. Fakat insanlar bu heykellerden çok etkileniyor. Çünkü çok enteresan bir iş. Çünkü hepimiz sahillerde kumlardan bir şey yapmaya çalışmışızdır. Ancak bu büyüklükte kumdan heykeli görmek insanlar çok şaşırtıyor. İnsanlar ’bu mümkün mü, içinde başka bir şey var, bu nasıl yıkılmadan durur’ gibi birçok soru soruyorlar. Biz bu yüzden bu sanatın gelişmesini daha fazla istiyoruz. Bu sanatın ülkemizin her yerinde yapılmasını istiyoruz. Bu konuda Mersinlilerin şanslı olduğunu düşünüyorum. Çünkü İstanbul ve Antalya’dan sonra 3. olarak Mersin’de kum heykeli sanatı ile karşılaşıyorum. Birçok kentin bu sanattan haberi yok, insanlar böyle bir sanatla hiç karşılaşmadılar. Bu yüzden yayılmasını çok istiyoruz" dedi.

"TÜM TÜRKİYE’YE BU SANATI YAYMAK İSTİYORUZ"

Organizatör Emrah Tok da Mersin’de kum sanatı organizasyonunu ilk kez yaptıklarını ifade etti. Bu sanatın Türkiye’nin çeşitli alışveriş merkezlerinde yapıldığını dile getiren Tok, "Ancak Türkiye’deki en büyük kum festivali burada yapıldı. Bu sanat sadece Antalya ve İstanbul’da bazı alışveriş merkezlerinde yapılıyordu. Antalya’da sahilde yapılıyor. Mersin’de biz şehrin ortasında bunu yaptık. Biz de sahillerde olmak istiyoruz ama bu zamanla oluşabilecek bir şey. Şu an biz Mersin’e kum sanatı tanıtıyoruz. İnsanların ilgisi büyük, meraklılar. Bu Mersin’de baya ilgi geçecek ve ilerleyecek bir iş gibi görünüyor. Tabi bu sanat her yerde yapılabilir. Kumun olduğu her yerde bu heykelleri yapabiliriz. Zaten bu sanatı Türkiye’ye yaymayı düşünüyoruz. Burada 4 heykeltıraşımız 2 asistanımız çalıştı. Burada 10 tane eser yaptık. 3 mimari, 4 figürümüz, 3 de rölyefimiz var" diye konuştu.

Koray Ünlü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Bahçetepe kadın çalışanların Anneler Günü’nü kutladı Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe, Anneler Günü dolayısıyla düzenlenen programda belediyenin kadın çalışanlarını ağırladı. Başkan Bahçetepe, kadınların iş hayatında ve aile içinde üstlendiği rollerle topluma ve dünyaya ilham verdiğini ifade etti. Gaziosmanpaşa Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü tarafından düzenlenen programa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe, eşi Gözde Bahçetepe, annesi Nilgün Bahçetepe ve kayınvalidesi Kerime Lal ile birlikte katıldı. Samimi bir atmosferde geçen programda aynı kahvaltı sofrasını paylaşan anne ve anne adayları sohbet edip bu özel günün tadını çıkardı. Programda davetlilere hitap eden Başkan Bahçetepe, belediye personeli nezdinde tüm kadınların Anneler Günü’nü kutladı. Kadınların toplum içinde önemli roller üstlendiğini söyleyen Başkan Bahçetepe, “Siz sadece ailelerimizin değil, toplumumuzun da temel direklerisiniz. İş hayatında ve aile içinde üstlendiğiniz rollerle sadece çevrenize değil, topluma, yaşadığınız kente, ilçemize ve dünyaya ilham veriyorsunuz. Sizlerin emeği, sabrı ve güçlü duruşu, toplumsal ilerlemenin ve kapsayıcılığın can damarını oluşturuyor” diye konuştu. Belediyenin kadın personeline özverili çalışmalarından dolayı teşekkür eden Bahçetepe, “Sosyal projelerimizden kültürel çalışmalarımıza kadar her alanda gösterdiğiniz üstün çaba ve kararlılıkla toplumumuzu aydınlatmaya devam ediyorsunuz. Hem profesyonel hayatta hem iş hayatınızda hem aile hayatınızda karşılaştığınız tüm sorunlara sevgi dolu, adaletle ve şefkatle yaklaşıyorsunuz. Belediyemizde göstermiş olduğunuz üstün gayret ve özveri için ayrı ayrı hepinize teşekkür ederim. İyi ki varsınız. Bu vesileyle tüm annelerimizin Dünya Anneler Günü’nü kutluyorum. Sağlık, mutluluk ve başarılar diliyorum” dedi.
Antalya Vefat eden babasından 4 mirasçıya kalan motosiklet, denetimlere damga vurdu Antalya’da polisin dron destekli trafik denetiminde, vefat eden babasından 4 mirasçıya kalan motosikletin geçmiş dönem sahiplerinin çalıntı kaydını düşmemesi, trafik denetimine takılan genci zor durumda bıraktı. Genç adam motosikletin sahibi olduğunu veraset ilamıyla ispatlarken, otoparka çektirilen motosikletin plakasını kayıtlardan düşürmek için emniyetin yolunu tuttu. Karayolu Trafik Haftası kapsamında Antalya Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekipleri kentin çeşitli noktalarında denetimler yaptı. İl genelinde yapılan uygulamalarda eksikleri bulunan ve kırmızı ışık ihlali yapan araçlara cezai işlem uygulandı. Namık Kemal Bulvarı Dokuma Park önünde dron destekli yapılan denetimlerde bazı sürücülere de emniyet kemeri takmamaktan dolayı ceza kesildi. Uzun süre dil döktü Denetimlere takılan bir motosiklet sürücü ile polis arasında ise ilginç diyaloglar yaşandı. Vefat eden babasından 4 mirasçıya kalan motosikletin geçmiş dönem sahiplerinin çalıntı kaydını düşmemesi nedeniyle, trafik denetimine takılan genç zor durumda kaldı. Trafik ekipleri tarafından aynası bulunmadığı için durdurulan 33 LT 203 plakalı motosikletin detaylı sorgusunda 2016 yılından çalıntı kaydı bulunduğu belirlendi. Oğuzhan Karaduman (27), motosikletin sahibi olduğunu veraset ilamı ile ispatlarken, polis ise motosikleti yine de bağlamak zorunda olduğunu ve plakanın değişmesi gerektiğini aktardı. Trafik ekipleri motosiklet sürücüsü motosikletin üzerinde çalıntı kaydı bulunduğunu ve sistemde birden fazla sahibi bulunduğunu belirtmesine rağmen Karaduman aracını bağlatmamak için ekiplere uzun süre dil döktü. Tüm çabaları yetersiz kalan Karaduman’ın motosikleti eksikleri giderilinceye kadar trafikten men edilerek otoparka çektirildi. Genç adam da motosikletin plakasını kayıtlardan düşürmek için emniyetin yolunu tuttu. Trafik ekiplerinin denetimleri sırasında uygulamaya giren Begüm Arslan Çetin isimli araç sürücüsü ise kendisinin de bir polis çocuğu olduğunu belirterek, "Her geçen gün biraz daha iyiye gittiğimizi düşünüyorum. Eskiden emniyet kemeri takmazdık, artık hepimiz bu alışkanlığı edindik bu tür kontroller sayesinde" dedi.
İstanbul Gülnahar: ’’Türk doktorları artık Avrupa ekranlarında olacak’’ Yapımcı Birnaz Yılmaz Gülnahar, Avrupa’da yaşayan kişilerin Türk doktorların tedavi sistemlerine ve başarılarına ulaşmak istediğini belirterek, Türk doktorlarını Avrupa ekranlarında ve ülkenin kendi dilinde yayın yapmaları konusunda gerekli altyapı çalışmalarına başladıklarını söyledi. Yapımcı Gülnahar, son yıllarda Avrupa’da yaşayan insanların Türk doktorlarının tedavi sistemlerine ve başarılarına merak saldığını kaydetti. Doktorların yayınladıkları programların kayıtlarını dijital mecralarla dünyanın birçok ülkesine ulaştırarak sağlık turizmine ve ülke ekonomisine ciddi katkıda bulunduğunu vurgulayan Gülnahar, “Dünyanın birçok ülkesini seyahat etme fırsatı bulduğumda hem o ülkenin medya sektörü hem de toplum ile kurduğum iletişim de özellikle Avrupa ülkeleri Türk doktorlarını ne kadar takdir ettiklerini ifade ettiler. Fakat bununla beraber dijital mecra kullanmayan Avrupalılar kendi dillerinde ve kendi TV kanallarında Türk doktorlarının tedavi sistemlerine ve başarılarına ulaşmak istediklerini ifade ettiklerini gözlemledim. Geçtiğimiz günlerde Hollanda oradan İtalya’ya seyahat ederek Türk doktorlarını Avrupa ekranlarında ve ülkenin kendi dilinde yayın yapılması talebini gördüm. Bu konuda gerekli altyapı çalışmalarını tamamlamak üzereyim. Bu projeler sağlık turizmine ve ülke ekonomisine ciddi katkıda bulunacaktır’’ dedi. Yapımcı Birnaz Yılmaz Gülnahar liderliğinde, Egopro Medyanın çeşitli platformlarda yayınlanan ve geniş kitlelere hitap eden programları büyük beğeni topluyor.