EĞİTİM - 05 Mart 2018 Pazartesi 11:07

Üniversite öğrencileri engelsiz yaşam için işaret dili öğreniyor

A
A
A
Üniversite öğrencileri engelsiz yaşam için işaret dili öğreniyor

İşitme engelli vatandaşların toplum içindeki yaşantılarını kolaylaştırmak düşüncesiyle öğrencilerine işaret dili eğitimi vermeyi amaçlayan, Nişantaşı Üniversitesi, Şişli Kaymakamlığı’yla ortaklaşa hazırlamış oldukları ‘Engelsiz Hizmet’ projesini hayata geçirdi.

Eğitimdeki engelleri kaldırmak amacıyla ‘Engelsiz Hizmet’ projesini başlattıklarını ifade eden Nişantaşı Üniversitesi Proje Ofisi Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Zeynep Birsu Çinçin, öğrencilerin yanı sıra okul çalışanlarının ve akademisyenlerin de içinde bulunduğu 50 kişiye işaret dili eğitimi verildiğini kaydetti. İşitme engelli vatandaşların hayatını kolaylaştırmayı amaçlayan projede 120 saatlik eğitimin ardından başarılı olan kursiyerlere ‘işaret dili sertifikası’ verileceği de belirtildi.

“Eğitimdeki engelleri kaldırmayı amaçlıyoruz”

Böylesi bir projeyi okullarında uygulama fırsatı buldukları için Şişli Kaymakamlığı’na teşekkür eden Yrd. Doç. Dr. Zeynep Birsu Çinçin, “Üniversitemizin sosyal hizmet temalarından biri de engelsiz hizmettir” diyerek, “Eğitimdeki engelleri kardırmak adına böyle bir çalışma yapmayı uygun bulduk. Bizimle ortaklaşa çalıştıkları için Şişli Kaymakamlığı’na teşekkür ediyoruz. Ortaklaşa ‘Engelsiz Hizmet’ adı verdiğimiz proje kapsamında işitme engelli vatandaşlarımıza yönelik hizmet verebilmek adına işaret dili öğretmekteyiz. Haftada iki gün kısa eğitimler ve iki günde uzun eğitimlerimiz var. Hafta içi ve hafta sonu olmak üzere toplamda iki grubumuz var. Akademisyen ve öğrencilerimizin içinde bulunduğu yaklaşık 50 kişiye işaret dili öğretmeye çalışıyoruz. Amacımız eğitimdeki engelleri ortadan kaldırmak ve toplumdaki işitme engelli vatandaşları hem daha iyi anlayabilmek hem de onların daha rahat yaşayabilmesini sağlamaktır” şeklinde konuştu.

 

Üniversite öğrencileri engelsiz yaşam için işaret dili öğreniyor

 

“Programa yoğun bir ilgi var”

Programa yoğun bir ilgi olduğunu da kaydeden Yrd. Doç. Dr. Zeynep Birsu Çinçin, kendi okullarında da 13 işitme engelli öğrencileri olduğunu belirterek, “Üniversite genelinde bunu yaygınlaştırmak için bu sertifika programına başvurduk. 120 saatlik bir eğitim süresi olan programımıza yoğun bir ilgi var. Eğitimin sonunda sertifika verilerek işaret dili öğrenen öğrenci ve akademisyenlerimizin okul dışındaki işitme engelli vatandaşlara ulaşmalarını istiyoruz. Öğrencilerimiz kendi ders saatlerine göre, akademisyenlerimiz ve personellerimiz ise kendilerine uygun saatlerde bu eğitimi alıyor” dedi.

“Türkiye genelinde işaret dili ağı kurmayı hedefliyoruz”

Engelsiz hizmet projesinin koordinatörlüğünü yapan Şişli Kaymakamlığı AB ve Proje Geliştirme Genel Koordinatörü Fatih Okumuş, Türkiye genelinde işaret dili ağı kurmayı hedeflediklerini belirterek, “Projemiz başlayalı yaklaşık iki sene oldu. Geçen seneki projemizi daha çok kamu ve belediye çalışanlarına yönelik yapmıştık. Toplamda 32 kamu ve belediye çalışanlarına işaret dilini öğrettik. Kamu ve belediye dışında özel sektöre de yayılma gereğini hissettik. Bu bağlamda bu yıl Nişantaşı Üniversitesi’yle ortalık yaptık. Diğer kurumlar ile birlikte şu an dört ayrı gruba eğitim veriyoruz. Bu dört ayrı grupta toplamda 170 kişiye bu eğitimi veriyoruz. Amacımız işaret dili bilen personellerin nerelerde çalıştıklarını gösteren bir ağ kurmaktır. Yani cep telefonu uygulamasından bile takip edilebilecek ve her hangi bir ile gidildiğinde işaret dili bilen çalışanların nerelerde çalıştığını gösteren bir ağ kurmayı hedefliyoruz. Projemiz çok yeni olduğu için şuan işin uygulama kısmına daha geçmedik. Öncelikle kurs eğitimlerinin tamamlanmasını bekliyoruz. Türkiye’de 3 buçuk milyon işitme engelli yaşıyor. Bizler bu 3 buçuk milyon işitme engelliye yardımcı olmak için çaba gösteriyoruz. Şuan için projemiz çalışmalarımızı İstanbul içinde yürütüyoruz. Ancak Ordu ve Mersin illerinde bu alandaki görüşmelerimiz devam ediyor. Oralarda da eğitim vermeyi amaçlıyoruz” dedi.

Projenin gönüllük esasına dayalı ve ücretsiz olduğunu ifade eden Fatih Okumuş, ” Projemiz küçük bütçelerle yürütülen bir projedir, Çok kısıtlı imkânlarla ilerleyebildiğimiz bir proje. Dolayısıyla projemizi gönüllük esasına dayalı ve tamamen ücretsiz olarak yürütüyoruz. Gönüllülerle yaptığımız eğitimlerde özel sektör içerisinde mağazalarla da çalışmalar yürütüyoruz. Eğitim verdiğimiz mağazaların kapısına ‘Bu iş yerinde işaret dili bilen personel çalışıyor’ diye etiket yapıştırıyoruz. Bunun yanı sıra verilen eğitimlerde çok güzel dönüşler alıyoruz. Mesela bir kamu dairesinde çalışan bir personelin bir işitme engelli vatandaşa yardımcı olduğunu bizzat gördük. Eğitim verdiğimiz kurumlara özel ziyaretler de yapıyoruz. Ara sıra bulunduğumuz bu ziyaretlerde eğitim almış personellerin hala o kurumda çalışıp çalışmadığı ve hala işaret dilini biliyor mu diye takibinde bulunuyoruz. Ayrıca eğitimlerin kalıcı olmasın için eğitim alan kursiyerlerimize sonrasında eğitim talep ettikleri sürece her türlü desteği de veriyoruz” diyerek sözlerini sonlandırdı.


  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Rektör Ünal: “Hamas neyse Kuva-yı Milliye ve Misak-ı Milli oydu” ı Milli oydu, Kuva-yı Milliye oydu. Hamas neyse Filistin’deki mücadele neyse Kurtuluş Savaşı da oydu” dedi. OMÜ Öğrenci Toplulukları tarafından Filistin halkına destek için ‘İnsanlık İçin Yürüyoruz’ etkinliği düzenlendi. Cuma namazının ardından OMÜ Kampüs Camisi’nde toplanan öğrenciler ve öğretmenler buradan tekbirler eşliğinde Filistin direniş çadırlarının bulunduğu OMÜ Yaşam Merkezi’ne kadar yürüdüler. “Gazze’de yaşananlar sadece Gazzelilerin değil, bizim imtihanımız” Filistin’de yaşanan zulme sessiz kalınmaması gerektiğini ifade eden Rektör Yavuz Ünal, “Gazze’de yaşananlar sadece Gazzelilerin değil, bizim imtihanımız. Aciziz, aciz kaldık. Ancak ulaşmakta, onlara yardım götürmekte aciz kaldık. Ancak buradan vereceğimiz sesin onlar için ruh olacağını, onları güçlendireceğini, dünyanın geleceğinde hala Müslümanların bir ümit olduğunu ortaya koyan bir hakikat, bir ses, bir duruş. Bu nedenle bu direnişi, bu duruşunuzu kaybetmeyin. Bu duruşunuzu protestolarla, bu duruşunuzu özellikle de ürünlere karşı yapılacak olan boykotlara, onlara menfaat sağlayan, onların çıkarını, onların dünyadaki üstünlüğünü ifade eden her şeye karşı karşıt olarak bu duruşun sürdürülmesi gerekiyor. Aksi takdirde önce kaybeden Müslümanlar olacak, arkasından da bütün insanlık kaybedecek. İnsanlık kıyamete kendisini zorluyor artık, kıyameti hazırlıyor” diye konuştu. “Hamas neyse Kuva-yı Milliye ve Misak-ı Milli oydu” Hamas’ın verdiği mücadeleyi Kurtuluş Savaşı’na benzeten Rektör Ünal, “Bu senaryo aslında bugün yaşanmıyor. Bizim milletimizin Kurtuluş Savaşı’nda yaşandı. Hamas’ın bugün terör örgütü olarak ilan edilmesi için bütün dünyada çaba harcanıyor. Hamas neyse Misak-ı Milli oydu, Kuva-yı Milliye oydu. Hamas neyse Filistin’deki mücadele neyse Kurtuluş Savaşı da oydu. Bugün Kurtuluş Savaşı’nı yaşayan bir millet eğer Hamas’ın mücadelesini anlamayacaksa, Hamas’a destek veremeyecekse çok konuşacak bir şey kalmıyor demektir. Onları en iyi anlayacak, onlara en güçlü sesi verecek, en güçlü desteği verecek ve veren liderimizden en alttaki vatandaşımıza kadar herkesin gönlünün Gazze’de olduğunu, gönlünün Filistin’de olduğunu, gönlünün özgür, bağımsız ve dünyaya insanlık dersi veren bir Filistin devletiyle sonuçlanana kadar bu mücadelenin süreceğini ima etmek, ikaz etmek, ilan etmek gerekiyor. Bu nedenle Ondokuz Mayıs Üniversitesi olarak biz baştan itibaren durduğumuz yerde durduk, hala aynı yerdeyiz” şeklinde konuştu. “Tepki sadece Siyonist İsrail’e değil, biri silahı veren diğeri de tetiği çeken” Tepkilerin İsrail ile sınırlı olmadığına da değinen Ünal, “Bu hareketin Batıda özellikle intifada olarak tanımlanması kampüslerde harekete geçmesi açıkçası bizim ümidimizi artırdı. İsrail’i, soykırımcı, lanetlenen bir milletin temsilcisi olarak İsrail’in çocuk, kadın, yaşlı, mağdur, hiçbir şeye bakmaksızın katlettiği, katlederken soykırım gerçekleştirdiği ve bunun yanında en güçlü bir şekilde destek verdiğini ilan eden Amerika’nın bu süreç içerisinde yer alan Batı’nın bütün ülkelerinin aynı safta görünmesi gerekiyor. Hiç birisinin birbirinden farkı yok. Birisi tetiği çeken, öbürü silahı veren. Dolayısıyla buradaki tepkinin sadece Siyonist İsrail olarak algılanması gerekiyor. Buradaki Siyonist İsrail’in havuzuna su taşıyan, onun gücüne güç katan, onun itibarını güçlendiren ne varsa varlık olarak, güç olarak, imkan olarak ne varsa tamamının kısıtlanması, tamamının üzerine gidilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı. Etkinlik, katılımcıların bir süre slogan atmasının ardından sona erdi.
Sinop Sinop’ta Engelliler Haftası etkinliği Sinop’ta Engelliler Haftası coşkuyla kutlandı. Sinop Hükümet Meydanı’nda düzenlenen etkinliğe Sinop Valisi Dr. Mustafa Özarslan, İl Jandarma Komutanı J. Kd. Alb. Ferhat Kuran, İl Emniyet Müdürü Tarıkhan Çetiner, protokol üyeleri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Çelenk töreni sonrası günün anlam ve önemine ilişkin açıklamalarda bulunan Sinop Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Zeki Yıldırım, “Ülkemizde ve Birleşmiş Milletler’e üye ülkelerde her yıl 10-16 Mayıs arası Engelliler Haftası olarak kutlanmaktadır. Hafta boyunca engellilerin sorunları tartışılır, topluma kazandırılmaları konularında çalışmalar yapılır. Toplumda farkındalık oluşturmak, onlara gerekli desteği vermek, onların da hakları olduğunu bilerek yaşamak hepimizin sorumlulukları arasındadır. İnsanlar birbirlerinden farklı olsa da eşit haklara sahiptir. Engelli ve özel bireylerimizin ihtiyaç ve sorunlarını sevgi ve anlayışla ele alıp soyutlamadan, ötekileştirmeden, bütünüyle aramızda olduklarını her daim hissettirmemiz gerekmektedir. Kurumlarımızın verilerine göre ülkemizde çeşitli engellere sahip beş milyonu aşkın vatandaşımız bulunmaktadır. Bu sayının yaklaşık bir milyon beş yüz binini çocuklar oluşturmaktadır. Aileleriyle birlikte ele aldığınızda engellilik konusu 85 milyonluk nüfusumuzun yaklaşık 35 milyonunu çok yakından ilgilendiriyor. Toplumda farkındalık oluşturmak, onlara gerekli desteği vermek, onların da hakları olduğunu bilerek yaşamak hepimizin sorumlulukları arasındadır” dedi.
Niğde Niğde’de Filistin’e destek yürüyüşü düzenlendi Niğde’de Ömer Halisdemir Üniversitesi kulüpleri tarafından düzenlenen ‘Filistin İçin Tek Yürek’ yürüyüşünde İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları protesto edildi. Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Merkez Yerleşke’de düzenlenen yürüyüşe Rektör Prof. Dr. Hasan Uslu, akademisyenler, idari personel ile öğrenciler katıldı. İsrail aleyhine slogan atarak saldırıların kınandığı yürüyüşün ardından öğrenciler adına konuşma yapan İbrahim Gök, İsrail’in Filistin’e karşı dünyanın gözü önünde soykırım gerçekleştirdiğini söyledi. Gök, "7 Ekim’den bu güne 6 ayı aşkın bir süredir terör şebekesi İsrail tarafından yapılan sistemli soykırım insanlık tarihinin en kanlı vahşetleri ile devam etmektedir. 15 binden fazla çocuğun, 10 binden fazla kadının öldürüldüğü, hastanelerin hedef alındığı, yeni doğmuş bebeklerin vahşice katledildiği insanlık tarihinin en kanlı soykırımına karşı yeryüzündeki her bir bireyin insanlık onurunun sesi olarak tepki vermesi insan olmanın temelidir. İsrail’in kanlı terör eylemlerinin başladığı ilk günden beri tüm dünyada insanlar Siyonistlerin bu soykırımına kaşı büyük tepkiler ortaya koymaktadır. Son olarak ABD’de bulunan seçkin üniversitelerde öğrenci ve akademisyenler Gazze’de 200 günü aşkın süredir devam eden İsrail soykırımına karşı onurlu bir direniş başlatmıştır. ABD de bulunan üniversitelerde başlayan ve ’Kampüs İntifadası’ olarak ifade edilen eylemler, dünyanın farklı ülkelerinde bulunan seçkin üniversitelere yayılarak küresel bir tepki haline dönüşmüştür. Bizler de buradan bu onurlu tepkiye desteğimizi ilan ediyoruz. İsrail tarafından Gazze’de yapılan sistemli soykırıma karşı durmak adına insanlığın sesi olarak demokratik tepkilerini ortaya koyan öğrenci ve akademisyenleri selamlıyor ve öğrenci ve akademisyenler olarak kendileri ile dayanışma içerisinde olduğumuzu ilan ediyoruz" dedi. Rektör Hasan Uslu ise; "Filistin’de yapılan bir zulüm var. Bunun karşısında durmak için biz bağımsız, özgür ve hür iradeye sahip öğrenciler ve akademisyenler olarak üniversitemizde bir haykırış yaptık. Biz inanıyoruz ki en kısa sürede bu soykırım bitecek. Bu soykırımın karşısında olduğumuzu belirtmek istiyorum" dedi.