SAĞLIK - 23 Eylül 2016 Cuma 12:22

Yanlış okul çantaları sinir felçlerine yol açabilir

A
A
A
Yanlış okul çantaları sinir felçlerine yol açabilir

İstanbul Cerrahi Hastanesi Ortopedi ve Travmoloji Uzmanı Op. Dr. Halil Buldu, aileleri, çocuklarının kullandığı okul çantası konusunda uyardı. Buldu, “Yanlış okul çantaları sinir felçlerine yol açabilir” dedi.

Yeni eğitim-öğretim yılının başlamasıyla öğrenciler için önemli olan okul çantası, ayakkabı ve yanlış sporun ne gibi sorunlara yol açacağını İstanbul Cerrahi Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Halil Buldu açıkladı. Op. Dr. Halil Buldu, ‘Okul çantalarının kayışlarının geniş olmayıp, dar olması, sert olması, omuz çevresindeki sinirlerde geçici sinir felçlerine yol açarak ortaya çıkacak bir hastalığa sebep olabilir.’ derken ayakkabılar içinse, ‘Okul ayakkabılarında bir kere dar, sert derili, tabanı ortopedik olarak uygun olmayan ayakkabı kullanılmamalı, yumuşak tabanlı olmalı. Ayağın girintilerini destekleyecek tarzda olmalı’ dedi.

“Okul çağındaki çocukları ne gibi tehlikeler bekliyor?”

Okul öncesi ve okul çağındaki çocuklar hızlı büyüme döneminde olduğu için, bu dönemdeki çocuklara yaklaşım ve çevresel faktörlerin iyi düzenlenmesinin gerekli olduğunu belirten Buldu, “Bu yaş grubunda yapılacak bazı hatalı uygulamalar ya da yetersiz, ya da yanlış sportif faaliyetler, kötü beslenlemeler ileri ki çağlarda ciddi sorunlara yol açacak durumlar yaratmaktadır. Mesela çocuğun günlük faaliyetlerde yaptığı; çanta taşıması, sırada oturması, kötü ayakkabılar seçmesi, spor yapmaması ya da uygunsuz kendi fiziğine uygun olmayan sporlar seçmesi gibi yapılacak hatalar kalıcı hasarlara neden olabilir” diye konuştu.

“Okul çantaları seçiminde nelere dikkat edilmeli? Yanlış çanta seçimi nelere yol açar?”

Okul çantasının kullanımının yerden çekçekli veya sırta takılan tipte olabileceğini söyleyen Buldu, “Çekçekli çantalar genel olarak tercih edilmeli ama servise binerken de onunda yukarıya alınması biraz zor olabilir ama çekçekli çantalar ilk tercih olmalı. Sırt çantası kullanılacaksa da mutlaka çapraz çift taraflı ve geniş kayışlı olmalı. Çok ağır olmasın ortalama yaşa göre 3-5 kiloyu geçmemesi gerekir.
Okul çantalarının kayışlarının geniş olmayıp, dar olması, sert olması, omuz çevresindeki sinirlerde geçici sinir felçlerine yol açarak ortaya çıkacak bir hastalığa sebep olabilir. Bunu felç denildiğinde klasik felç olarak düşünmemeli. Omuz çevresindeki kaslarda sinirin basısına bağlı gelişen disfonksiyonla erime görülebilir ve bunu ailenin farkına varması şekil bozukluğundan ortaya çıkar ve tanısının konulması da gerçekten zordur. Okul çantasının ağır olan kısmın mutlaka vücuttaki ağırlık merkezine, belimize gelmeli. Bununla birlikte ideal olan çocukların bu kadar yükle eve git-gel yapmayıp ta okulda tahsis edilen bir bölüme koyarak o ağır kitapları taşımamak gerekir.
Sırta çanta takmalar eğer tek taraflı ya da eğik olarak tek kola asılması durumunda omurgada eğriliklerin çok daha hızlı ilerlemesi yoksa da ortaya çıkmasına sebebiyet vermektedir. Bu tür yanlış yüklenmeler uzun süreli omurga ve omuz ağrılarına yol açabilir” dedi.

“Okul çantalarının farklı riskleri de var mıdır?”

“Beslenme ve okul çantalarını sadece olayın ortopedik ve mekanik boyutlarıyla incelememek gerekir” diyen Buldu, “Bu çantaların yapısındaki bazı maddelerde de kanserojen içerik görülmekte. Matarada, beslenme çantasında, okul çantasında kanserojen maddeler de devamlı çocuğa cildine yakın temas ettiğinden dolayı bu tip kanserojen etkilerde görülmektedir. Okul ayakkabılarında dar, sert derili, tabanı ortopedik olarak uygun olmayan ayakkabı kullanılmamalı, yumuşak tabanlı olmalı. Ayağın girintilerini destekleyecek tarzda olmalı. Tek ayakkabı tipi doğrudur diyemem çünkü tek ayak tipi yok çocuklarda. Bu tür ana başlıkta saydığımız özelliklerdeki tercihe rağmen çocuğun ayağında ağrı oluyorsa mutlaka bir ortopedistin görmesi, çocuğun ayak yapısının değerlendirilmesi ve buna göre alınacak bazı tabanlık ya da özel yapım ayakkabılar, farklı tip ayakkabılara yönlendirme yapılabilir. Çocuklarınızın ayakkabılarının eskimesinden ayaklarıyla ilgili bir problem olduğunu bile kabaca değerlendirmek mümkün. Eski ayakkabının altına baktığınızda homojen, yaygın bir eskime olmayıp ta, bir tarafta belirgin bir erime oluyorsa, alt tarafında bütün plastiği eritmiş öbür taraflar eskimemişse bu bile sizde şüphe uyandırmalıdır. Klasik, hepimizin günlük iş hayatında oturduğu gibi öne doğru fazla eğilerek işe gömülmüş oturuşumuz çocuklarda da oluyor. Bu oturuşla omurgalarına aşırı derecede yük biniyor. Bir insanın omurgasına binen maksimum ağırlık öne doğru oturuş pozisyonundadır. Burada omurgaya binen yük çok abartılı. Uzun vadede masa başında geçirdiğimiz zamanlar dikkate alınırsa omurgamızda çok erken dejenerasyona yol açabilecek bir yüklenmedir. Bir kere sıranın sırtları düz değil de, anatomik olarak sırtınızı kavraması gerekir. Ve sırtınızı okul sırasına vererek okuyup yazmanız gerekir ve öne eğilmeyerek omurganıza aşırı yüklenmeden kaçınmış olursunuz. Aynı zamanda sıraların alt tarafındaki çıkıntılarda yumuşak ve daha kavisli olması lazım, bacaklara olan direkt basılarla sinir ve damar problemlerine yol açabilir” şeklinde konuştu.

“Okula başlayan ilköğretim çağındaki çocuklar hangi sporları tercih etmelidir ?”

Buldu, çocukların spor yapmadan önce, ya da en azından voleybol, basketbol, futbol gibi rekabete dayalı ve birbirlerine temas oranı sporlara başlamadan önce mutlaka jimnastik gibi, kaslarını kuvvetlendirecek, eklem hareket açıklığını sağlayacak belli bir hareket kapasitesine ulaşacak sporları yapmaları gerektiğini belirterek “Vücudun terbiye edilip güçlendirilip, esneklik sağlandıktan sonra diğer sporlara yönlendirilmeli. Çevremizde zaten böyle olmadığı için genelde bu tip sporlara yeterli olmayan vücut yapılarıyla başlayan çocuklarda çok ciddi sakatlıklar görmekteyiz. Bedensel disiplin sağlandıktan sonra bu tür sporlara girilmesini öneririm. Büyümeyle ilgili olarak omurga sağlığı ve düzgün büyümesi açısından basketbol, yüzme ve yine jimnastik önemli sporlar. Darbeye dayalı sporlarda çocuklarda kırıklara çok fazla rastlıyoruz. O yüzden bunların daha az oluşması için belli bir jimnastik alt yapısının gelişmesini tavsiye ederim. Bizler muayenelerimiz esnasında orta ve ileri yaşlarda ki çocuklarda ileri derecede eğrilikler, şekil bozuklukları kollarda bacaklarda omurgalarda görebiliyoruz. İlk sorduğumuz aileye bunu hiç fark etmediniz mi? Oluyor. Aslında aile çok yüksek oranda problemi ortaya çıkarabilirler. Aynı şekilde öğretmenlerde öyle. Çocukların yıkanması ve kıyafet değişimi sırasındaki görüntüleri, özellikle bu omurgasında eğrilik olan birisinin memelerinin hizasının eğri olması, omuz hizası ve kürek kemiklerinin eğri olması. Bunda çok basit yapılacak ve efektif olan tarama vardır. Çocuk dizlerini kırmaz öne doğru maksimum eğilir, ellerini yere değdirmeye çalışır pozisyonda olur. Ve o aşamada çocuğunuzun arkasına geçip arkadan baktığınızda eğer düzgün bir açılanma yok, bir tarafta daha fazla yükseklik ya da kaburgaları bir tarafta daha yoğun olduğu görülüyorsa zaman geçiremeden bir ortopedistin görmesi ve gerekiyorsa bir radyolojik inceleme yapılması gerekir. Yine yürüyüşüyle ilgili olarak ta yürümede bir aksama olması, çocuğun bacağı ya da ayağıyla ilgili bir ağrı söylüyor olması, hemen her söylediğinde sen vurmuşsundur bir yere sporda olmuştur dememek gerekir. Aynı noktadan devam eden ağrı bahsediyorsa mutlaka dikkate almak gerekir” ifadelerini kullandı.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sultangazi’de “Öncelik Yayanın” sloganı ile Trafik Haftası etkinliği düzenlendi Sultangazi’de Trafik Haftası kapsamında sürücülerin yaya geçitlerinde önceliğin yayalara tanımasını gerektiğini hatırlatmak için etkinlik düzenlendi. Sultangazi’de Trafik Haftası kapsamında sürücülerin yaya geçitlerinde önceliğin yayalara tanımasını gerektiğini hatırlatmak için etkinlik düzenlendi. Sultangazi’nin işlek caddelerinden olan Muhsin Yazıcıoğlu Caddesi ve Atatürk Bulvarı kesişim noktasında gerçekleştirilen etkinlik kapsamında, Cebeci Sultançiftliği İlköğretim Okulu öğrencileri ellerinde sürücülerin dikkatini çekmek ve geçiş üstünlüğünün yayalara ait olduğunu hatırlatmak amacıyla "Her yıl trafikte daha iyiye” “Yayalar kırmızı çizgimizdir” ve “Trafik hayattır" yazılı dövizler taşıdı. Etkinliğe Sultangazi Kaymakamı Mahmut Kaşıkçı, İlçe Emniyet Müdürü Alparslan Kırbaş ve Sultangazi Belediye Başkan Yardımcısı Yakup Dalkılıç da eşlik etti. Etkinlik hakkında açıklama yapan Sultangazi Kaymakamı Mahmut Kaşıkçı, "Bu hafta Trafik Haftası. Önceliğimiz, yayaların düzenli ve güvenli geçişi, önceliğimiz trafiğin güvenli akışını sağlamak ve aynı zamanda da yol kenarında, kaldırımda bekleyen yayalarımızın güvenli şekilde geçişini sağlamak. Biz bu bilinçlendirmeyi yapmak istiyoruz. Bütün trafiğe çıkan insanlarımızın yaya gördükleri zaman güvenli şekilde geçişini sağlamak için durmaları ve frene basmalarını istiyoruz. Dolayısıyla bu hafta bütün birimlerimiz, bütün emniyet teşkilatımız hem yayalarımızı bilinçlendirmek hem de araç sürücülerimizi bilgilendirmek amacı ile sahadaydı. Biz de bu sahadaki programlardan bir tanesine hep birlikte eşlik ettik. Sahadaki gözlemlerimizi çocuklarla birlikte bir uygulama yaptık. Bundan sonra yine bu etkinliklerimiz, bu programlarımız, bu farkındalık oluşturma programlarımız devam edecek. Ben bütün sürücülerimizin daha dikkatli, daha güvenli bir sürüş ve aynı zamanda trafik kurallarına azami olmaz şekliyle uymalarını istiyorum ve bekliyorum. Bizim önceliğimiz yaya, bizim önceliğimiz güvenli trafik. Biz bunu sağlamak için sahadayız. 7/24 sahada olmaya devam edeceğiz" dedi. Sultangazi Belediye Başkan Yardımcısı Yakup Dalkılıç ise, "Sultangazi Belediyemizin trafik eğitim parkı var. Bu trafik eğitim parkı bu sene 6. olacak. Belediye Başkanımız Abdurrahman Dursun’un talimatlarıyla ilçe kaymakamımız ve ilçe emniyet müdürümüzün de desteğiyle günde 300 tane çocuğumuzu bu trafik eğitim parkına getiriyoruz. Hem bizzat küçük araçlarla uygulamalı olarak burada eğitim alıyorlar, hem de teorik eğitimlerini alıyorlar. Trafik eğitimiyle ilgili bilinçli yaya, bilinçli sürücü olmakla ilgili tüm bilgileri edinerek evlerine gidiyorlar. Özellikle cetveldir, silgidir hepsinin üzerinde trafik işaretleri var. Çocuklarımıza trafik işaretlerini de uygulamalı öğretmiş oluyoruz burada aynı zamanda" dedi.
Gaziantep GAÜN’de “Türkiye’nin Büyük Dil Modeli” söyleşisi Baykar Akıllı Wep Sistemleri Grup Lideri ve T3 AI Program Yöneticisi Refik Söylemez, Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) tarafından hazırlanan “Türkiye’nin Büyük Dil Modeli” söyleyişi kapsamında öğrencilerle bir araya geldi. GAÜN Mühendislik Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleşen etkinlikte konuşan Refik Söylemez Yapay Zeka ve Türkiye’nin büyük dil modeli olan T3 AI’le ile ilgili gelişmelere değindi. Günümüzde dünyada gündemin yapay zeka olduğunu ve ülke olarak bu yarışta yer almamız gerektiğini belirten Söylemez, bunun için Türkiye’nin büyük dil modelini geliştirdiklerini söyledi. Refik Söylemez konuşmasında, “Şu an dünyada gündem yapay zeka, bizde ülke olarak bizim bu yarışta olmamız gerekiyor. Biz teknolojik inovasyon yaparak bu yarışta olmak istiyoruz. Bunun için ‘Türkçe Büyük Dil Modeli’ geliştirilmesini başlattık. Yakın bir zamanda bunu ekosisteme açmayı planlıyoruz. Paydaşlarımızla beraber birçok alanda sistemler geliştirdik. Bu projeden herhangi bir gelir beklemiyoruz, hiçbir şekilde satış stratejisi gütmüyoruz. Geliştirdiğimiz programla bilgiler daha güvende olacak. Birçok büyük kurumlarımız ihtiyaç halinde şuan ki programları kullanıyorlar bundan dolayı bilgiler yurt dışına akıyor ve bunu ücretli alıyorlar. Bizim geliştirdiğimiz program ücretsiz ve daha güvenilir olacak. Bunları yaparken gençlerimizle birlikte yapmak istiyoruz. Nasıl TEKNOFEST’te Gaziantep Üniversitesi paydaşlığında önemli yerlere geldiysek, yapay zeka alanında da hep beraber T3 ailesi ve topluluk olarak Türkiye’nin en iyi modelini çıkartıp bu alanda dünyanın en iyisi olmak istiyoruz” dedi. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan GAÜN Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Recep Yumrutaş ise Gaziantep Üniversitesinin TEKNOFEST’lerdeki başarılarına değinerek, öğrencilerin her türlü projelerini desteklediklerini söyledi. Prof. Dr. Yumrutaş, “Göreve geldikten soran geliştirdiğimiz programla ulusal ve uluslararası teknolojik yaraşmalara katılmak isteyen öğrencileri destekledik. İmkanlar dahilinde yeni atölye ve ofisler açarak öğrencilere daha rahat çalışabilecek mekanlar kazandırdık. Yine öğrencilerimize yenilikçi teknolojileri öğretmek için atölye ve malzeme desteği sağlıyoruz. Son 3 yılda öğrencilerimiz TEKNOFEST’lerde 27 ödül getirdi. Öğrencilere verdiğimiz destekler karşılıksız kalmadı.” diye konuştu.
Çorum Müftü Şahin Yıldırım Çorum’daki yeni görevine başladı Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Çorum İl Müftüsü olarak atanan Şahin Yıldırım yeni görevine başladı. Cumhurbaşkanlığınca Resmi Gazetede yayımlanan "İl Müftüsü Atama Kararları" ile Malatya İl Müftüsü iken Çorum İl Müftüsü olarak atanan Şahin Yıldırım yeni görevine başladı. Çorum İl Müftü Vekili Adem Aygül ve personel tarafından karşılanan Müftü Şahin Yıldırım, personelin hayırlı olsun tebriklerini kabul etti. Daha sonra Çorum Belediyesi Buhara Kültür Merkezinde din görevlileriyle bir araya gelen Müftümüz Yıldırım için cübbe ve sarık giyme merasimi düzenlendi. Merasime, Amasya İl Müftüsü Durmuş Ayvaz, Tokat İl Müftüsü Esat Yapıcı, DİB Başkanlık Müftüsü Ümit Çimen, Müftü Şahin Yıldırım, il müftü yardımcıları, ilçe müftüleri, Malatya İl Müftülüğü din görevlileri ve Çorum İl Müftülüğü din görevlileri katıldı. Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programın açış konuşmasını yapan Müftü Yardımcısı Adem Aygül, Müftü Yıldırım’a hoş geldiniz derken yeni görevinin hayırlı olması dileklerinde bulundu. Malatya İli Battalgazi İlçesi Söğütlü Cami İmam-Hatibi Mehmet Refik Metin’in hayırlı olsun temennisini içeren konuşmasının ardından kürsüye gelen Müftü Yıldırım, tüm katılımcılara ayrı ayrı teşekkür edip Çorum’un önceki müftüsü Muharrem Biçer’e de yapmış olduğu hizmetlerden dolayı şükranlarını bildirdi. Müftü Yıldırım yaptığı konuşmasında; sorumluluğunun çok ağır olduğunu ve bu yükü birlikte omuzlayacaklarını belirtti. Tokat Müftüsü Yapıcı ise konuşmasında; sarığın ilmi, cübbenin de takvayı sembolize ettiğini ifade ederek hayırlı olsun temennisiyle Müftü Yıldırım’a cübbe ve sarığını giydirdi. Başkanlık Müftüsü Çimen de Çorum iline hoş geldin dileğiyle Müftü Yıldırım’a çiçek takdiminde bulununken Amasya Müftüsü Ayvaz’ın duasıyla program tamamlandı.