Yerel Haberler
Hatay
15 Mayıs 2024 Çarşamba - 10:09 Mevsimsel olarak deprem psikolojisine kapılan vatandaşlara bilim adamından rahatlatacak açıklama İskenderun Teknik Üniversitesi’nde görevli Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Semir Över, depremlerin tektonik olaylar olduğunu, belirli bir mevsimle veya zaman dilimiyle ilgisi olmadığını söyledi. Ülkemizde son 25 yılda yaşanan depremlerden en büyükleri olan 1999 Gölcük depremi Ağustos ayında, 2023 Kahramanmaraş merkezli depremler ise Şubat’ta meydana gelmişti. Yaz mevsiminde aşırı sıcaklar olduğunda bazı vatandaşlar Marmara depremini hatırlayarak tedirgin olurken, bazı vatandaşlar ise kışın aşırı soğuklarda Kahramanmaraş depremlerini hatırlayarak endişeleniyor. İskenderun Teknik Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Semir Över, depremlerin oluşumuyla ilgili önemli açıklamalarda bulunarak, mevsim veya hava şartlarının depremle ilgisi olmadığını anlattı. Kahramanmaraş merkezli depremlerin kış ayında ve Gölcük depreminin yaz ayında yaşandığına dikkat çeken Över, “Hava koşullarının depremle bağlantısı olmadığını söyleyebilirim ama bunu nedenlerini açıklayarak söylemekte fayda var. Şunu söyleyeyim; ülkemizde son iki büyük depremin biri Ağustos ayında Marmara depremi 1999 yılında yaşandı. Biri de geçen yıl Şubat ayında Pazarcık depremi 2023’te meydana gelmişti. Biri yaz aylarında biri kış aylarında yaşandı, dolayısıyla aşırı sıcaklar olduğunda insanlar Marmara depremini hatırlayarak tedirgin oluyor. Aşırı soğuk ve yağışlı olduğunda, gök gürültülü yağışlar olduğunda insanlar yine tedirgin oluyor ve Pazarcık depremini hatırlıyorlar. O yüzden insanlarda bir endişeye neden oluyor bu durum, ’acaba tekrar deprem olacak mı’ şeklinde. Bu endişeyi sona erdirmek de çok kolay değil, bu biraz daha toplumsal psikolojiyi de içine alan bir geniş kapsamlı bir olay. Ama uzmanlık alanım içerisine giren deprem konusunda şunu söyleyebilirim, atmosferik olayların yani hava olaylarının depremlerle hiçbir ilişkisi yoktur” dedi. “Depremler tektonik olaylardır, hava koşullarıyla veya atmosferik olaylarla hiçbir ilgisi yoktur” Depremin yer altında meydana gelen bir olay olduğuna dikkat çeken bilim adamı Över, “Depremlerin oluşumlarına baktığımızda bir istatistiksel çizelge yaparsak her koşulda her hava koşulunda depremin olduğunu, olabileceğini, yani depremlerin hava koşulunu seçmediğini söyleyebiliriz. Yılda belki 6 ve daha büyük 50’den fazla deprem oluyor. Dünyada bazı yerlerde soğuk havaların etkinliği sürüyor, bazı yerlerde sıcak havalar etkinliğini sürdürüyor. Dolayısıyla depremlerin hava koşulunu seçmediğini söyleyebiliriz. Ayrıca depremler için bir ek bilgi vermek istiyorum; biliyorsunuz dünyamız manto, çekirdek ve yer kabuğundan oluşuyor. Manto içerisindeki konveksiyon akımlarının yer kabuğunu farklı yönlere kaymasına neden olmaktadır. Hem kaymasını hem de zorlamasına neden olmaktadır. Zorlanan ve kırılan yerlerde deprem meydana geliyor ve deprem enerjisini taşıyan dalgalar yeryüzüne yayılarak yeryüzünü sarsması olayına biz deprem diyoruz. Baktığımız zaman deprem yerin içinde meydana gelen bir olaydır. Yerin derinliklerinde bu 5 kilometreden 60-70 km bizim ülkemiz için hatta 600 kilometreye varan derinliklerde de meydana gelen depremler de kaydedilmiştir. Yüzeyde meydana gelen atmosferik olayların, yani hava koşullarının yerin derinliklerinde bu kadar derinliklerinde meydana gelen olayları etkilemesi söz konusu değildir. Dolayısıyla depremler tektonik olaylardır, hava koşullarıyla veya atmosferik olaylarla hiçbir ilgisi yoktur” ifadelerini kullandı.
15 Mayıs 2024 Çarşamba - 09:15 80 yaşındaki depremzede kadın, yapımı tamamlanan yeni yuvasına taşınmanın mutluluğunu yaşıyor Depremin vurduğu Hatay’ın Payas ilçesinde yapımı tamamlanan TOKİ konutlarına taşınan afetzede Zeynep Öztürk, yeni yuvasında yaşamanın mutluluğunu yaşıyor. Asrın felaketinde Hatay’da 25 bine yakın insan vefat etmiş, binlerce konut yerle bir olmuştu. Deprem sonrası bölgenin yeniden ayağa kalkması için çalışmalara kısa sürede başlanmıştı. TOKİ tarafından yapımına geçtiğimiz yıl depremin hemen ardından başlanan afet konutları, hak sahiplerine teslim edilmeye başlanmıştı. Payas ilçesinde çevre düzenlemeleri tamamlanan konutlarda vatandaşlar yaşamaya başladı. Afet konutlarının ilk sakinlerinden olan 80 yaşındaki Zeynep Öztürk, yeni evinin heyecanını yaşıyor. Yeni yuvasına kavuşmanın mutluluğunu dile getiren depremzede Zeynep Öztürk, yeni yuvasında komşularını beklediğini dile getirerek "Gece deprem oldu, onun için kalktım bir fırtına oldu sandım. Fırtına oldu sandım, çekyatın üstüne oturdum. Çekyatın üstüne oturunca, baktım ev birbirine değmeye başladı. Oturdum elimi açtım ve ettim. Çok rezil olduk, bahçelerde kaldık arabaların içinde yattık. Ne deyim gene var şükür Allah’ım Cumhurbaşkanımız var. Bir kuşa laf söylüyorum, bir çiçeklere varıyorum. Başka bir şey yok, kimse yok hiç kimse yok. Bir komşum işte bu var başka yok. İlk reçeli yaptım burada. Ya rabbi şükür yine kiradan iyi ama işte tekim. Onlardan Allah razı olsun, Allah hükümetimize kuvvet versin. Dünya durdukça dursunlar, ne deyim böyle anası babası varsa ahirette, onların Allah mekanını cennet etsin” ifadelerini kullandı.
Mevsimsel olarak deprem psikolojisine kapılan vatandaşlara bilim adamından rahatlatacak açıklama
15 Mayıs 2024 Çarşamba - 10:09 Mevsimsel olarak deprem psikolojisine kapılan vatandaşlara bilim adamından rahatlatacak açıklama İskenderun Teknik Üniversitesi’nde görevli Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Semir Över, depremlerin tektonik olaylar olduğunu, belirli bir mevsimle veya zaman dilimiyle ilgisi olmadığını söyledi. Ülkemizde son 25 yılda yaşanan depremlerden en büyükleri olan 1999 Gölcük depremi Ağustos ayında, 2023 Kahramanmaraş merkezli depremler ise Şubat’ta meydana gelmişti. Yaz mevsiminde aşırı sıcaklar olduğunda bazı vatandaşlar Marmara depremini hatırlayarak tedirgin olurken, bazı vatandaşlar ise kışın aşırı soğuklarda Kahramanmaraş depremlerini hatırlayarak endişeleniyor. İskenderun Teknik Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Semir Över, depremlerin oluşumuyla ilgili önemli açıklamalarda bulunarak, mevsim veya hava şartlarının depremle ilgisi olmadığını anlattı. Kahramanmaraş merkezli depremlerin kış ayında ve Gölcük depreminin yaz ayında yaşandığına dikkat çeken Över, “Hava koşullarının depremle bağlantısı olmadığını söyleyebilirim ama bunu nedenlerini açıklayarak söylemekte fayda var. Şunu söyleyeyim; ülkemizde son iki büyük depremin biri Ağustos ayında Marmara depremi 1999 yılında yaşandı. Biri de geçen yıl Şubat ayında Pazarcık depremi 2023’te meydana gelmişti. Biri yaz aylarında biri kış aylarında yaşandı, dolayısıyla aşırı sıcaklar olduğunda insanlar Marmara depremini hatırlayarak tedirgin oluyor. Aşırı soğuk ve yağışlı olduğunda, gök gürültülü yağışlar olduğunda insanlar yine tedirgin oluyor ve Pazarcık depremini hatırlıyorlar. O yüzden insanlarda bir endişeye neden oluyor bu durum, ’acaba tekrar deprem olacak mı’ şeklinde. Bu endişeyi sona erdirmek de çok kolay değil, bu biraz daha toplumsal psikolojiyi de içine alan bir geniş kapsamlı bir olay. Ama uzmanlık alanım içerisine giren deprem konusunda şunu söyleyebilirim, atmosferik olayların yani hava olaylarının depremlerle hiçbir ilişkisi yoktur” dedi. “Depremler tektonik olaylardır, hava koşullarıyla veya atmosferik olaylarla hiçbir ilgisi yoktur” Depremin yer altında meydana gelen bir olay olduğuna dikkat çeken bilim adamı Över, “Depremlerin oluşumlarına baktığımızda bir istatistiksel çizelge yaparsak her koşulda her hava koşulunda depremin olduğunu, olabileceğini, yani depremlerin hava koşulunu seçmediğini söyleyebiliriz. Yılda belki 6 ve daha büyük 50’den fazla deprem oluyor. Dünyada bazı yerlerde soğuk havaların etkinliği sürüyor, bazı yerlerde sıcak havalar etkinliğini sürdürüyor. Dolayısıyla depremlerin hava koşulunu seçmediğini söyleyebiliriz. Ayrıca depremler için bir ek bilgi vermek istiyorum; biliyorsunuz dünyamız manto, çekirdek ve yer kabuğundan oluşuyor. Manto içerisindeki konveksiyon akımlarının yer kabuğunu farklı yönlere kaymasına neden olmaktadır. Hem kaymasını hem de zorlamasına neden olmaktadır. Zorlanan ve kırılan yerlerde deprem meydana geliyor ve deprem enerjisini taşıyan dalgalar yeryüzüne yayılarak yeryüzünü sarsması olayına biz deprem diyoruz. Baktığımız zaman deprem yerin içinde meydana gelen bir olaydır. Yerin derinliklerinde bu 5 kilometreden 60-70 km bizim ülkemiz için hatta 600 kilometreye varan derinliklerde de meydana gelen depremler de kaydedilmiştir. Yüzeyde meydana gelen atmosferik olayların, yani hava koşullarının yerin derinliklerinde bu kadar derinliklerinde meydana gelen olayları etkilemesi söz konusu değildir. Dolayısıyla depremler tektonik olaylardır, hava koşullarıyla veya atmosferik olaylarla hiçbir ilgisi yoktur” ifadelerini kullandı.
80 yaşındaki depremzede kadın, yapımı tamamlanan yeni yuvasına taşınmanın mutluluğunu yaşıyor
15 Mayıs 2024 Çarşamba - 09:15 80 yaşındaki depremzede kadın, yapımı tamamlanan yeni yuvasına taşınmanın mutluluğunu yaşıyor Depremin vurduğu Hatay’ın Payas ilçesinde yapımı tamamlanan TOKİ konutlarına taşınan afetzede Zeynep Öztürk, yeni yuvasında yaşamanın mutluluğunu yaşıyor. Asrın felaketinde Hatay’da 25 bine yakın insan vefat etmiş, binlerce konut yerle bir olmuştu. Deprem sonrası bölgenin yeniden ayağa kalkması için çalışmalara kısa sürede başlanmıştı. TOKİ tarafından yapımına geçtiğimiz yıl depremin hemen ardından başlanan afet konutları, hak sahiplerine teslim edilmeye başlanmıştı. Payas ilçesinde çevre düzenlemeleri tamamlanan konutlarda vatandaşlar yaşamaya başladı. Afet konutlarının ilk sakinlerinden olan 80 yaşındaki Zeynep Öztürk, yeni evinin heyecanını yaşıyor. Yeni yuvasına kavuşmanın mutluluğunu dile getiren depremzede Zeynep Öztürk, yeni yuvasında komşularını beklediğini dile getirerek "Gece deprem oldu, onun için kalktım bir fırtına oldu sandım. Fırtına oldu sandım, çekyatın üstüne oturdum. Çekyatın üstüne oturunca, baktım ev birbirine değmeye başladı. Oturdum elimi açtım ve ettim. Çok rezil olduk, bahçelerde kaldık arabaların içinde yattık. Ne deyim gene var şükür Allah’ım Cumhurbaşkanımız var. Bir kuşa laf söylüyorum, bir çiçeklere varıyorum. Başka bir şey yok, kimse yok hiç kimse yok. Bir komşum işte bu var başka yok. İlk reçeli yaptım burada. Ya rabbi şükür yine kiradan iyi ama işte tekim. Onlardan Allah razı olsun, Allah hükümetimize kuvvet versin. Dünya durdukça dursunlar, ne deyim böyle anası babası varsa ahirette, onların Allah mekanını cennet etsin” ifadelerini kullandı.