KÜLTÜR SANAT - 15 Eylül 2017 Cuma 10:27

Cengiz Özek: “Karagöz güncel olanı yakalamaya çalışıyor”

A
A
A
Cengiz Özek: “Karagöz güncel olanı yakalamaya çalışıyor”

Ünlü Karagöz sanatçısı Cengiz Özek, “Bir kahveye gittiğimiz zaman Türk halkı ne konuşuyorsa Karagöz bunu konuşuyor” dedi.

Ünlü Karagöz sanatçısı Cengiz Özek, “Bir kahveye gittiğimiz zaman Türk halkı ne konuşuyorsa Karagöz bunu konuşuyor” dedi.


Geleneksel Türk tiyatrosu Karagöz üzerine yaptığı çalışmaları ile tanınan İstanbul Karagöz Kukla Vakfı Başkanı Cengiz Özek, Türk gölge tiyatrosunun tarihsel kökeninden gelişimine, temas ettiği konulardan günümüzdeki tarzına kadar birçok konuya değindi.


Türk gölge tiyatrosunun, Memlük gölge oyunundan etkilenerek geliştiğini belirten Karagöz sanatçısı Cengiz Özek, “Yavuz Sultan Selim’in Mısır tarihi adlı kitapta ki İbni İlyas yazmıştır bu kitabı. 16’ıncı yüzyılda yazılmış bir kitap. Bu kitapta diyor ki ‘Yavuz Sultan Selim Mısır’a geldi ve Memlük Sultanı Tomanbay’ı yendi. Ve onu astı. Fakat asarken ip koptu iki defa asmak zorunda kaldı ve bunu Memlük gölge oyunu sanatçıları Yavuz Sultan Selim’e bir gölge oyunu şeklinde sundular. Çok hoşuna giden Sultan bütün bu sanatçıların hepsini İstanbul’a götüreyim oğlum da seyretsin dedi’ der. İşte buna dayanarak Türk gölge tiyatrosunun 16’ıncı yüzyılda Memlük gölge oyunundan etkilenerek geliştiği kuramı ön plana çıkmaktadır” dedi.



“Karagöz günlük sosyal olaylardan besleniyor”


Geleneksel Türk tiyatrosunda Karagöz’ün günlük olaylardan yola çıkarak konularına yön verdiğini vurgulayan Özek, “Bugün Topkapı Sarayı Müzesi koleksiyonunu incelediğimiz zaman şunu görüyoruz; Karagöz’deki evler aşama aşama gidiyor. Yani ahşap ev sonra kâgir evleri görüyoruz göstermeliklerde. Demek ki Karagöz güncel olanı yakalamaya çalışıyor. Öte yandan kostümlere bakıyoruz; bir yandan aziziye fesi kullanılırken diğer tarafta Mecid’in uzun boylu ceketini kullanıyor. Demek ki modayı takip ediyor figürlerde. Aynı zamanda yine Topkapı Sarayı Müzesi koleksiyonlarında uçan balona da rastlıyoruz. Karagöz’de şimendifere rastlıyoruz. Birçok faytona rastlıyoruz. Bunların hepsi son döneme işaret edebilecek figürler. Ve konularına da baktığımız zaman konuları günlük sosyal olaylardan besleniyor. Yani bir kahveye gittiğimiz zaman Türk halkı ne konuşuyorsa Karagöz bunu konuşuyor. Burada ekstra bir politikacı gibi, bir bakan gibi bir söylem içinde olmuyor. Çünkü Karagöz oynatan sanatçıların bir başka meslekleri de var. Kimisi camcı ki Camcı irfan diye çok önemli sanatçılarımızdan var. Diğer mesleklerde olan Karagözcüler var. Bunlar kendi mesleklerini icra ettikten sonra geceleri de işte kafelerde, köy meydanlarında toplanmış halka hitap ederek sanatlarını icra ediyorlardı ama gündüz de diğer işlerini sürdürüyorlardı” ifadelerini kullandı.



“Günümüz insanın temposunu yakalamamız gerekiyor”


Günümüzde Karagöz oyununa olan ilginin az olmasının en büyük sebeplerinden bir tanesinin çağa uyum sağlayamamak olduğunu ifade eden Cengiz Özek, “Sıkıntımız burada; tabiî ki benim dışımda birçok Karagözcü daha var. Her Karagözcünün değişik yaklaşımı var. Ama inatla 19’uncu yüzyıldan kalmış oyunları o dille seyirciye büyükler için yazılmış oyunları hala çocuklara oynamaya direnen karagöz sanatçıları var. Sıkıntı sanıyorum buradan kaynaklanıyor. Bir dilde anlaşmazlık çıkıyor, espri de anlaşmazlık çıkıyor ve konuda bir sıkıntı çıkıyor. Ama biz de Karagözle ilgilenen kişiler olarak kendimizi eğitebilirsek, oyunlarımızı güncel konulardan seyirciyi ilgilendiren konulardan seçersek ve günümüz genç insanının ritmini yakalayabilirsek ki çok hızlı düşünüyor artık günümüz genç insanları. Biz kendimizi de sınayalım burada. Bundan 20 yıl önce seyrettiğimiz Uzay Yolu hepimizi etkiliyordu şimdi seyrettiğimizde bakıyoruz ki ne kadar eski bir şey bu. Zaman geçmiyor. Çünkü artık mantık sıçraması diye bir şey var bilerek doğuyor insanlar bazı şeyleri ki bu artık akıllı telefonların çıktığı dönemde yani uçarak bilgilere ulaşıyor yeni nesil. Onun için onların hızını, temposunu yakalayıp ama naif bir biçimde oyunumuzu aktarmamız gerekiyor. Bu estetiği naif olmalı ama hızı temposu tiyatral niteliği açısından günümüz insanın temposunu yakalamamız gerekiyor. Bunu becerdiğimiz zaman seyirci hiçbir sıkıntı çıkarmıyor. Geliyor üstelik teşekkür ediyor” diye konuştu.


Bu sene 20’incisi düzenlenecek olan İstanbul Uluslararası Kukla Festivali’ne de değinen Karagöz sanatçısı Özek, “Festival yalnız oyunlardan oluşmuyor aynı zamanda bir Karagöz sergisi de olacak 500’üncü yılını kutlamak babında. Bu da Topkapı Sarayı Müzesi işbirliği ile Uluslar arası İstanbul Kukla Festivali ve İstanbul Karagöz Kukla Vakfı’nın işbirliğiyle oluşabilecek bir sergi. Bu sergi Topkapı Sarayı’nın girişindeki Karakol binası gibi adlandırılan bekçilerin eskiden beklediği odalarca sergi salonu ve konferans salonu olarak düzenlenmişti. Onlarda gerçekleşecek” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Bodrum katta yangın: Dumanlar tüm binayı sardı Denizli’de 6 katlı apartmanın bodrum katında başlayan yangın nedeniyle tüm apartmanı duman sardı. Apartmandan güçlükle tahliye edilen vatandaşlardan 4’ü dumandan etkilenirken, korktuğu için binayı terk etmeyen genci itfaiye tahliye etti. Yangın Pamukkale ilçesi Topraklık Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre 6 katlı binanın bodrum katında yangın meydana geldi. Apartman sakinleri tarafından fark edilemeyen yangının dumanı tüm binayı sardı. Dumanı fark eden apartman sakinleri ise kendi imkanlarıyla binayı terk etmeye başladı. Duman ve alevleri fark eden vatandaşların ihbarı üzerine bölgeye çok sayıda itfaiye, sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Yangını kısa sürede kontrol altına alınırken, binadan çıkamayan vatandaşlar ise itfaiye ekiplerinin yardımıyla çıkartıldı. Yangından kaynaklı dumandan etkilenen 4 kişi sağlık ekipleri tarafından tedavi altına alındı. Dumandan etkilenen vatandaşlara oksijen maskesi takıldığı görüldü. Korkudan binayı terk edemedi Apartmanda yaşayan vatandaşlardan biri ise yoğun dumana rağmen korkusundan binayı terk edememesi dikkatlerden kaçmadı. Ara ara balkona çıkan genç, polis ekiplerinin ‘İn’ çağrısına rağmen aşağıya inmedi. Apartmanda bulunan itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle genç binadan çıkartıldı. Yangın ölen ya da yaralanan olmazken dumandan etkilenen 4 vatandaştan 2’si ambulansla hastaneye sevk edildi. Kontrol altına alınan yangının çıkış nedeni ise yapılacak incelemelerin ardından kesinlik kazanacağı öğrenildi. Yangınla ilgili soruşturma başlatıldı.
Erzincan EBYÜ’de “Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü ev sahipliğinde “Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3-Multidisiplinler Bakış Açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi. Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen sempozyuma Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, Türkiye Diyestisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay, Rektör Yardımcıları A. Ercan Ekinci, Prof. Dr. Adem Başıbüyük, Prof. Dr. Çağrı Çırak, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ufuk Kuyrukluyıldız, sağlık çalışanları, akademik ve idari personel, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından başlayan sempozyum programı, açılış konuşmaları ile devam etti. İlk olarak konuşma yapan EBYÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3- Multidisiplinler bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’na ev sahipliği yapmanın mutluluğunu ifade etti. Beslenmenin bir yaşam aktivitesi olduğunu ve hastalık durumunda bu aktivitenin sürdürülmesinin multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğini belirten Prof. Dr. Özer, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği’nin bu konuda en güzel örneklerden biri olduğunu söyledi. Programa Erzurum, Sivas, Bayburt, Gümüşhane, Malatya, Van, Bingöl, Trabzon, Tokat ve Samsun gibi illerden gelen öğrenci, mezun hekim, hemşire, diyetisyen ve eczacılardan oluşan 750 katılımcıyı ağırlamaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Prof. Dr. Özer, sempozyumun hayata geçirilmesinde katkıda bulunan herkese teşekkürlerini sundu. Daha sonra konuşmalarını yapmak için kürsüye gelen Prof. Dr. Mutlu Doğanay, organizasyon için teşekkürlerini ileterek bu sempozyumun bilgileri güncellemek adına önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ ise sempozyumun gerçekleşmesindeki çabalar için üniversite ve diyetetik bölümüne teşekkürlerini iletti. Son olarak nütrisyon tedavisinin önemine vurgu yapan Dağ, sempozyumun başarılı geçmesi temennisinde bulundu. Erzincan İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, beslenme ve diyetetiğin önemine vurgu yaparak bu tür bilimsel sempozyumların sağlık alanlarına önemli katkılar sağlayacağını belirtti. Sağlık alanında yapılan bilimsel etkinliklerin, sağlık hizmetlerinin gelişimine ve toplumun bilinçlenmesine büyük faydalar sağladığına değinen Dr. Tekin, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun bu anlamda önemli bir platform olduğunu ekledi. Rektör Prof. Dr. Akın Levent ise konuşmasında nütrisyonun, malnütrisyonun tedavisi yani yetersiz beslenme tedavisi olduğuna değinerek kötü beslenmenin hayatı olumsuz etkilediğini ve bilinçlenme adına bu tür programların düzenlendiğini söyledi. Günümüzde beslenmenin sağlık üzerindeki etkileri giderek daha fazla önem kazandığına değinen Rektör Levent, son zamanlarda özellikle hanımların beslenmeye özen göstermelerine dikkat çekti. Son olarak Rektör Levent, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun katılımcılara çok yönlü bir perspektif sunarak değerli bilgiler aktaracağını belirtti. Protokol konuşmalarının ardından Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay’ a katkılarından dolayı Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye özer tarafından plaket takdimi yapıldı. Sempozyum programında Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Taner Uluçay önderliğinde öğrenciler tarafından Erzincan yöresine ait türkülerden oluşan müzik dinletisi gerçekleştirildi. Program dört oturum şeklinde devam etti ve panelistlere program sonunda teşekkür belgeleri takdim edildi.
Erzincan Jandarmadan üniversitede fidan dikimi etkinliği Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185’inci yıl dönümü kutlamaları kapsamında Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinde fidan dikimi etkinliği gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi’nde düzenlenen etkinliğe Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Erzincan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı ile başlayan programa ilişkin günün anlam ve önemini belirten konuşma Jandarma Üsteğmen Buğra Kocaş tarafından yapıldı. Kocaş, ağaçlandırmanın ve fidan dikmenin önemine değindiği konuşmasında, “İklim değişikliği ve erozyonu önlemek gibi fidan dikmenin birçok önemi var. Burada yetişecek her bir fidan bizlere en büyük miras olacaktır. Yeşil görmeyen gözler zevkten mahrumdur. Erzincan Jandarma İl Komutanlığı olarak şehrimizin yeşiline katkı sunmaktan gurur duyuyoruz” dedi. Konuşmanın ardından Erzincan İl Jandarma Komutanlığına bağlı eğitim köpekleri ile bomba arama gösterisi ve itaat eğitimi gösterileri yapıldı. Jandarma Asayiş Komando Bölük Komutanlığı tarafından hazırlanan tüfekli hareketler gösterisi katılımcılardan büyük beğeni topladı. Gösterinin ardından konuşmasını icra eden Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, “Kültürümüz, tüm bitkiler ve hayvanlar dâhil canlıların tamamına karşı sevgi ve şefkatle yaklaşmamızı öğütler. Atalarımızdan, babalarımızdan devraldığımız ağaç, çevre, yeşil sevgisini yeni nesillere aktarmak en başta gelen görevlerimizden biridir. Orman varlığımızın arttırılması hususunda dün olduğu gibi bugün de, yarın da Jandarma Teşkilatı olarak daima yerimizi alacağız” dedi. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yılı münasebetiyle üniversitemizde düzenlenen törende konuşan Rektör Prof. Dr. Akın Levent, “Bu etkinliğin Jandarma tarafından okulumuzda düzenlenmesinden mutluluk duyduk. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yıl dönümünü kutluyorum. Bu vesile ile başta Cumhuriyetimizin Banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere şehitlerimize rahmet, gazilerimizi de hayırlı uzun ömür diliyorum” ifadelerini kullandı. Fidan dikimi etkinliğinde konuşan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, “Jandarma Genel Komutanlığının 185. yıl dönümü kutlamaları kapsamında düzenlenen fidan dikimi etkinliği, kurumumuzun köklü tarihine ve doğaya olan saygısını simgelemektedir. Bugün dikilecek fidanlarla hem geçmişimizi onurlandıracak hem de geleceğe sağlam bir miras bırakmış olacağız” dedi. Etkinliklerin icra edilmesinin ardından fidan dikim faaliyeti gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi, Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından mavi ladin, Avrupa ladin, dişbudak; akağaç, akasya, yapraklı ve ibreli türlerinden fidanlarla ağaçlandırıldı. Rektör Prof. Dr. Akın Levent, ağaç dikim alanında öğrencilerle sohbet edip fotoğraf çektirdi. Ağaç dikim alanından sonra Rektör Levent Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından düzenlenen sergiyi Jandarma Alay Komutanı Veysel Yanık ve öğrenciler eşliğinde gezdi.