SPOR - 11 Ağustos 2018 Cumartesi 15:20

Fikret Orman: “Yönetim kurulunun enerjiye ihtiyacı var”

A
A
A
Fikret Orman: “Yönetim kurulunun enerjiye ihtiyacı var”

Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, Divan Kurulu Toplantısı’nda kürsüye ikinci kez gelip, konuşmalara cevap verdi.

Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, Divan Kurulu Toplantısı’nda kürsüye ikinci kez gelip, konuşmalara cevap verdi. Yönetim kurulunun enerjiye ihtiyacı olduğunu söyleyen Orman, her gelenin gitmesini bilmesi gerektiğini söyledi. Tüzükte yapılacak olan değişiklikle de amacının kendisinden sonra gelecek olan başkanı rahatlatmak olduğunu söyledi.


Beşiktaş’ta Vodafone Park’ta gerçekleşen Olağan Divan Kurulu Toplantısı’nda Beşiktaş Başkanı Fikret Orman ikinci kez kürsüye geldi. İlk konuşmasında olağanüstü seçimli genel kurul kararı aldığını açıklayarak yönetim kurulunda değişikliğe gitmek istediğini ifade eden Orman, ikinci konuşmasında ise, kendisinden önce kürsüye gelen 11 divan kurulu üyesinin konuşmalarına cevap verdi. Divan Kurulu Toplantısı’nın hesap sorma yeri olmadığını söyleyen Fikret Orman, “Burası istişare makamıdır. Yönetim Kurulu buraya gelip, akil insanlarla görüşür. Bunun için kurulmuş bir yerdir burası. Biz her şekilde Divan Kurulu’nu bilgilendirmeye çalışıyoruz. Süleyman Abi, Serdar Başkan ve Yıldırım Başkan, 28 senelik süreçte, benim kadar Divan Kurulu Toplantısı’na gelmemiştir” dedi.



“Sizin kalbiniz kırılıyor da benim ki kırılmıyor mu?”


Dönem dönem kendisinin de fevri hareketlerde bulunduğunu söyleyen Fikret Orman, “Ben de insanım. Stadı bitirip şampiyonluk maçına çıktığımız dönemde genel kurulda, öyle hakarete varan konuşmalar olmuştu ki, başka genel kurula geldim diye düşündüm. Bizimle ilgili kötü olan ne varsa, Şeref abi bunu algılıyor. Birebir cevap verdiğim zaman, “Kalbimizi kırıyorsun” diyorlar. Benim kalbim yok mu? Benim ve arkadaşlarım hakkında iftira atıp hakaret edecekler, ben üzülmeyecek miyim? 2006 kongresinde ben size telefon açıp “Dışarıdan adam gelecekmiş” demiştim. Siz içeriye adam aldınız demedim, siz içeriye adam alınmasına müsaade ettiniz. Bu yalan değil, kayıtlar ve görüntüler var. Siz Divan Kurulu Başkanı’ydınız ve biz o dönemlerde hayati şeyler yaşadık. O dönemlerde neyi görmüyordunuz da, bu dönemde her şeyi görüyorsunuz. Duymak istediklerinizi duyuyorsunuz ve sizin dediklerinize katılmıyorum. Benim hakkımda kim nerede ne konuşuyor, ben hepsini duyuyorum. Sizin kalbinizin kırıldığı kadar benim de kalbim kırılıyor. 1984’ten bu yana kongrelere gelirim ve kimlerin ne yaptığını bilirim. Benimle alakalı birisi, geçmişle ilgili birisi konuştuğu zaman, ben geçmişi bildiğim için bildiklerimi konuşuyorum. Beşiktaş Kulübü 2012’de kurulmuş bir kulüp değil ki. Bunun öncesi var. Sinan Vardar altyapıyla ilgili konuşuyordu. Altyapıdan sorumluydu kendisi. O dönemde bu futbolcular konteynerde soyunuyordu. Fulya’daki sahanın üzerinde yürünmüyordu. Madem bu kadar dehaydınız, benden önce siz sorumluydunuz, neden yapmadınız. Ben zaten geçmişi biliyorum, yaşayarak geldim. Benden sonraki gelene anlatırsınız bunları. Ben Beşiktaş’ın çeklerinin gezdiği dönemleri biliyorum. Ne zorluklarla bu paraların ödendiğini yaşadım. Benimle ilgili bir şey söyleyecek olan bir insanın, geçmişi bildiğimi bilmesini istiyorum. Finans uzmanları çıkıyor, 2004’ten 2012’ye gelene kadar, borç 16 milyon Dolar’dan 330 milyon Dolar’a gelene kadar neredeydiniz. Ben her divan toplantısında o zaman konuştum, transfer yapmayın dedim. Kayıtlarda var. Ben Beşiktaş’ın her dakikasını yaşayarak buraya geldim, şu anda da yaşıyorum. Kimsenin kalbini kırmak istemiyorum. Benim kimseyle şahsi ne problemim olabilir” diye konuştu.



“Demirören’i eleştirirken 1 kez hakaret etmedim”


Yapılan eleştirileri yanıtlamayı sürdüren Fikret Orman, “Süleyman Seba’nın mallarını sattırmayız, Beşiktaş Beşiktaşlılarındır, buraya Çinliler’i getirmeyiz” diyorlar. Kim davet etmiş Çinlileri. Olmayan şeyler üzerinden konuşuluyor. Aynı konuşmalar genel kurulda yapıldı. Niyet belli. Benim derdim kimseyi karalamak değil. Hasan Bozkurter eskiden beri tanıdığımız bir isim. Çok mu rahatsızsınız Beşiktaş TV’nin kapalı olmasından, seçimde kimi destekliyorsanız, gelsin açsın Beşiktaş TV’yi. Kavga görüntüleri, küfürler havada uçuşuyor. Ben Yıldırım Demirören’i en ağır şekilde eleştirmiş kişiyim, 1 kez hakaret etmedim. Süleyman Abi’nin ayrıldığı dönemde karşısında olanların hepsini biliyoruz” dedi. Ali Koç’u gören Beşiktaş taraftarının heyecanlandığıyla ilgili sözleri yanıtlayan Orman, “Fenerbahçe Başkanı’nı televizyonda görünce, kalbi pıt pıt atan Beşiktaş’lı tanımıyorum ben. Bizim gizli kapaklı bir şeyimiz yok ki. Bizi gökten Allah yollamadı, sütten çıkmadık, hatalar yapıyoruz, tenkit de edileceğiz tabii ki. Bizi ne üslupla eleştirirseniz, aynı üslupla cevap vereceğim” ifadelerini kullandı.



“Her gelen gitmesini bilecek”


Olağanüstü seçime gidilmesi durumunda dahi tüzükte olduğun gibi mayıs ayında seçim yapılacağını sözlerine ekleyen Fikret Orman, “Tüzüğümüze göre 2019 Mayıs ayında seçim olacak. Olağanüstü seçime gidilse dahi bu seçim yine yapılacak, benim de öyle bir niyetim yok. Süleyman Abi gibi de 15 sene başkanlık yapma gibi bir niyetim de yok. Allah Rahmet Eylesin, Süleyman Abi bugün başkan olsa, neler çekerdi. Sosyal medya, telefon Bugün dışarı çıkıp yemek yiyemiyorsun. Çocuklarımla kendi tekneme gidiyorum, başkan tatile gitti diyorlar. Ben kimsenin memuru değilim ki, ben de insanım. Ben Beşiktaş Başkanı olurken, sabah saat 7’de mesaiye gelirim diye taahhütte mi bulundum. Süleyman Abi hariç benden fazla mesai yapan başkan oldu mu? Geçende bir abimin düğünü olmuş, gidemedim, “Tenezzül göstermediniz” diye mesaj atmış. Benim tatil yapma hakkım yok mu? Ben birilerinin emir subayı mıyım? Beşiktaş Başkanı olmak çok güzel ama çok zor bir iş. Mesela bir insanı kötü göstermek için 3 gün yan yana fotoğraf verelim, ondan kötüsü yok. Yani bu iş çok uzun dönem yapılacak bir iş değil. Biz buraya bir misyonla geldik, her gelen de gitmesini bilecek. Alttan insanlar yetiştireceğiz. Projeleriyle gelecekler. Biz hizmet için geldik, yaptık, bitecek ve gideceğiz” dedi. Ali Koç’la ilgili olarak da konuşan Orman, “Büyük Beşiktaşlı Rahmi Bey’in oğlu, Fenerbahçe’nin Başkanı oldu. Türk futboluna yeni bir üslup geldiği için, bir masanın etrafında oturduğumuz için çok mutluyum. Türkiye’de maçı başkanlar oynamıyor. Sahada futbolcular var ve biz gidip izliyoruz. Bazen Beşiktaş taraftarı gelip “Maç niye böyle bitti” diye soruyor. Ben nereden bileyim, taktik mi verecektim. Bizim tek yaptığımız transferler ve bütçe. Ondan sonrası teknik heyetin işi. İslamın şartı 5, 6.’sı haddinizi bileceksiniz. Ben şimdi Şenol Güneş’e gidip ne diyebilirim. Taktik mi verebilirim. Bizim Fenerbahçe ile hiçbir problemimiz yok. Geldiğimiz günden bu yana Fenerbahçe’yle kavga ediyoruz. Geçen sene Galatasaray şampiyon oldu. Biz bu kavgayı yapacak olsak Galatasaray’la yaparız. Ama çıkıp da bir kulübün başkanı, Beşiktaş ile ilgili konuşursa, biz de susacak değiliz. Gidenin arkasından konuşmayalım. Tarih, bizim yaptıklarımız ve insanların üzerinde bıraktıklarımızla anılacaktır” açıklamasında bulundu.



“Yönetim kurulunun enerjisi düştü”


Olağanüstü seçim kararıyla ilgili açıklamada bulunan Orman, “Yönetim Kurulu’yla ilgili aklınızda soru işareti olmasın. 7 senedir beraber yürüyoruz. Yolculuk içinde üzüntüler oluyor, kişisel durumlar oluyor, 7 senede enerji de düşüyor. Bunlar normal şeyler. Türkiye bir süreçten geçiyor ve bizim aktif olarak çalışmamız gerekiyor. Yönetim Kurulu’ndaki çoğu kişi arkadaşım. Yönetim kurulundan çok memnunum ama enerji düştü. Silkelenip devam etmemiz gerekiyor” dedi. Şenol Güneş’in transfere karışmamasıyla ilgili eleştirileri yanıtlayan Beşiktaş Başkanı, “Ben Beşiktaş Genel Kurulu’na, Divan Kurulu’na ve taraftarlara karşı sorumluyum. En kolay söylem, “Hocam istedi diye aldık” demektir. Böyle olunca hocayı insanların önüne atarsınız. Sorumlu olan biziz. Hocalar da futbolcular gibi belirli bir kontrat yapıyorsunuz. Hoca gittiği zaman, istediği futbolcu yine sizin oyuncunuz. Bu nedenle biz karar veriyoruz. Tabii ki hocaya soruyoruz. Ama futbolda karar mekanizması biziz. Beşiktaş’ı Beşiktaş Yönetim Kurulu yönetiyor. Şenol Güneş, Beşiktaş Yönetim Kurulu’nun üzerinde değil. Sorumlulukları bize karşı olan birisi. Bazı şeyleri fazla abartan ya da yeren bir milletiz. Burası Beşiktaş Kulübü. Biz ilk defa Şenol Güneş’le şampiyon olmadı. Çok iyi bir teknik direktör ama mali konular kendisinin işi değil. Mali konuların kararı hocanın kararı değildir. Geçenlerde bir oyuncu gelip bana dedi ki, “Ben çok iyi oynadım, iyi performans sergiledim.” Ben de kendisine “Sen uzaydan mı geldin. Daha önce şu takımda oynadın olmadı, bu takımda oynadın olmadı. Bu kulüp ve bu camia olduğu için böyle oynadın” diye konuştu.



“Yerli oyuncular döviz kurunu, yabancıdan daha iyi biliyor”


Porto kulübünün örnek olarak gösterilmesiyle ilgili konuşan Fikret Orman, “Porto ideal bir kulüp. Şehrin nüfusu 400 bin. Biz 20 milyonluk bir camiayız. Porto’yu yönetmekle bir değil. Biraz önce mesaj atmışlar, Aboubakar’ı al diye. Ben ne anlatıyorum, gelen mesaja bak. Borcumuzu ne zaman ödeyeceğimizin 2, 3 formülü var. Ya malımızı satacağız, ya sermaye koyacaksınız ya da kar üreteceksiniz. Beşiktaş’taki yerli oyuncuları bir tarif etmemiz gerekiyor. Yerli oyuncuların çoğu yabancı menşeili. Bugün geçmişe dönük tenkit yapmak kolay. Bugüne kadar doğru strateji sözleşmeleri Euro üzerinden yapmaktı. Bugün belki, yanlış yaptığımızı düşünebiliriz. Olay bittikten sonra konuşmak çok kolay. Hayatın içinde bunlar hep var. Şu anda herkesin kontratını TL’ye çevirmek mümkün değil. Ayrıca yerli oyuncular döviz korunu yabancılardan daha iyi biliyorlar” dedi. Altyapıdan futbolcu çıkmamasıyla ilgili olarak konuşan Orman, “Her hocanın kendi kariyeri var. Takıma gelince kendi kariyerini düşünür. Şampiyon olunca hoca da şampiyon olur. Taraftara baktığınız zaman Beşiktaş kulübünde başarı şampiyon olmaktan geçiyor. Oğuzhan’ı falan dışarıdan alarak getirdik. 2012’deki kadro kısıtlıydı ve bu nedenle şans buluyordu genç oyuncular. İddia ediyorum, o zaman aldığımız Oğuzhan’ı bu kadroya alsaydık, şans bulamazdı” ifadelerini kullandı.



“Sosyal medyada küfür ettiren şerefsizdir”


Eski futbolcu ve yöneticilere sosyal medyada küfür edilmesiyle ilgili konuşan Beşiktaş Başkanı, “Sosyal medyada eski yönetici ve futbolculara küfür ediyorlar, ne yapacağız bilmiyorum. Benim 2 avukatım var bu konuyla ilgilenen. Bu büyük bir nezaketsizlik ve bunu yaptıran da şerefsizdir. Ama ben nasıl engel olabilirim bilmiyorum. Ben sosyal medyadaki küfürleri bilmiyorum, çünkü okumuyorum. İlgi alanımda değil sosyal medya, moralimi bozmak istemiyorum. Üslup aşağı düştükçe kaliteyi yukarı çıkarmak mümkün değil. Herkes aynı fikirde olmayabilir. Ama sosyal medyadaki küfür ülkenin büyük bir sorunu. Ben ve arkadaşlarım hiçbir şekilde taraftarla sosyal medya işine girmedik. O eski Beşiktaş’ta var. Benim işim iyiyi, düzgünü öne çıkarmak, onu ödüllendirmek, kötüyü de kaale almamak. Beşiktaş’a zarar verip, “Ben büyük Beşiktaşlıyım” diyorlar, yemezler. Beşiktaş’a zarar vermiş, bir yerde bir iş kurmak için Beşiktaş’ı kullanıyor. Yok öyle bir şey. En büyük problem, futbolu bırakmış, gidip ya medyaya yöneliyor, ya da gelip altyapıya girmeye çalışıyor. Alınmadıkları zaman internette sallıyorlar. Herkese bir şey verirsen, en iyi sensin. Benim kişilerle şahsi ne problemim olabilir. Bu kulübe namusumuzu teslim etmeye gelmedik, hizmet etmeye geldik. Ben Beşiktaş Başkanı’yım ve bana kimse hakaret edemez. 2019’da seçim var. Beni beğenmeyenler varsa aday olsunlar” dedi.



“Tüzükte 4 maddeyi değiştirmek istiyoruz”


Tüzükte yapılması planlanan değişikliklerle ilgili de bilgi veren Fikret Orman, “Tüzükte değişiklikler yapacaktık. 4 maddeyi değiştirmeye niyetimiz var. Bir tanesi bu raporların zamanlamaları. Her seferinde 2 gün önce, 3 gün önce geldi deniliyor. Genel af getirelim istiyorum, sicil affı. Yönetim Kurulu sayısının aşağıya çekilmesi. Bana kalırsa sicil kurulunu da iptal edip, denetlemeye bağlamak lazım. Kulüpler artık öyle büyüdü ki, profesyonelleşmeye gitmek gerekiyor. Yöneticilere görev veriyorsunuz, futbol harici görev alanlar mutlu olmuyor. Profesyonelleştiğimiz departmanlarda çok başarılı işler yapıyoruz. Yönetim Kurulu sayısını aşağıya indirmek istiyorum, takdir genel kurulundur. Şu andaki tüzük, bizim çalışmamıza mani bir tüzük değil. Beşiktaş Başkanlığı’nda 2019’da aday olup seçilirsem, çok radikal şeylerle genel kurulun önüne gideceğim. Benim fikrim, başkanın da maaş alması yönünde. 100 milyon Dolar’ın altına imza atıyorsunuz, borç artıyor. Benim amacım benden sonraki başkan, benim uğraştığım işlerle uğraşmasın ve rahat etsin. Bana soruyorlar, bu paralar nereye harcanıyor diye. Burada denetleme kurulu var, genel sekreterimiz var. Gidin sorun. Bu paraları eve götürdük diyorum artık. Sıkıldım cevap vermekten çünkü” diyerek sözlerini tamamladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Giresun Üniversitelilerden, ilkokul ve özel eğitim öğrencilerine tiyatro şöleni Giresun Üniversitesi Tirebolu İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü öğrencileri tarafından özel eğitim ve ilkokul öğrencilerine “Pinokyo” adli müzikal oyun sergilendi. Farkındalık oluşturmak adına “Sanatın Değiştirici Gücü” projesi kapsamında Fakültenin Prof. Dr. Taner Karahasanoğlu Konferans Salonu’nda sergilenen oyuna ilkokul ve özel eğitim öğrencilerinin yer aldığı 700 öğrencinin yanı sıra Tirebolu Gençlik Merkezi Müdürü Ebru Çelik, İlçe Emniyet Müdürü Hakan İbişoğlu, İlçe Jandarma Komutanı Teğmen Tolga Karagöz, fakültenin akademik ve idari personelleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilciler ve öğrenci velileri katıldı. Üniversiteli öğrencilerin farkındalık oluşturan tiyatro oyunuyla ilgili bilgi veren, Proje Danışmanı Dr. Öğr. Üyesi Anıl Uğur Oğuzcan, “Çocuklara ve öğrencilere oynanan tiyatro oyunu ile paylaşmanın, başarmanın ve hayal gücünün önemi vurgulanmak istendi. Hayatta her zaman paylaşmayla, hoşgörüyle, saygı ve sevgi ile birbirimize destek olarak hareket ettiğimizde bir şeyleri başarabiliriz" dedi. Etkinliğin sonunda tiyatro grubu ve organizasyon ekibine teşekkür belgelerini Tirebolu İletişim Fakültesi Dekan Yardımcıları Dr. Öğr. Üyesi İsmail Cem Feridunoğlu ve Dr. Öğr. Üyesi Murat Birol, Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölüm Başkanı Prof. Dr. Serpil Karlıdağ, Tirebolu Gençlik Merkezi Müdürü Ebru Çelik, İlçe Emniyet Müdürü Hakan İbişoğlu ve İlçe Jandarma Komutanı Teğmen Tolga Karagöz tarafından takdim edildi. Projede yer alan öğrencilerden Emine Cezayirli, oyun sonunda kendi ve ekip arkadaşları adına Tirebolu İlçe Kaymakamlığı, Tirebolu Milli Eğitim Müdürlüğü, Tirebolu Gençlik Merkezi ve etkinlik sponsoru olan Akasya Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’ne desteklerinden dolayı teşekkür etti. Gösteri, çocuklara hediyeler verilerek sona erdi.
Gaziantep Gaziantep’te "2. Uluslararası Aile Sempozyumu" başladı Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Gaziantep Aile Akademisi ev sahipliği ve iş birliğinde, bu yıl 2’ncisi düzenlenen Uluslararası Aile Sempozyumu yapılan açılış etkinliğiyle başladı. Aile değerlerini koruma ve geliştirme, aile bireylerini bilgilendirici çalışmalar, sorunlara çözüm odaklı yaklaşılması, sevgi ve huzur dilinin hâkim olduğu aile yapılarının oluşması amacıyla Gaziantep Aile Akademisi ve İstanbul Aile Vakfı iş birliğinde Gaziantep Üniversitesi Mavera Kongre ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen sempozyum 3 gün sürecek. 15 farklı ülkeden gelen 100’e yakın seçkin akademisyenin katılımıyla yapılacak oturumların bu yıl ki teması “Küresel Tehditler Karşısında Aile” olarak belirlendi. Birleşmiş Milletler (BM) “Uluslararası Aile Haftası” etkinlikleri kapsamında, 2024 yılının "Aile Yılı" olarak ilan edildiği Gaziantep’te düzenlenen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran’ın katıldığı sempozyumun açılış töreni ile başlayan, aile kavramının her açıdan ele alınacağı sempozyumda toplam 21 oturum düzenlenecek. “Gaziantep’ten yeni ufuk ve vizyonların aranıyor olması asla tesadüf değildir” Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran açılış programda aile kavramının ele alındığı sempozyumdan duydukları mutluluğu aktararak, “Bugünün dünyasında tartıştığımız meselelerin farklı boyutlarıyla Gaziantep’te ele alınıyor, değişen dünya düzeni üzerindeki yaklaşımlara Gaziantep’ten yeni ufuk ve vizyonların aranıyor olması asla tesadüf değildir. Neden tesadüf olmadığını her şeyden önce Gaziantep’in ev sahipliği olmadığını görüyoruz. Buradaki vizyon gerçekten yeni bir heyecan kattı. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanımızın öncülüğünde şehir sadece yerel kalkınma modelleriyle değil küresel kalkınma modellerini de yerelde uzanan zincirlerin her halkasını güçlendirme konusunda Türkiye’de önemli bir yer teşkil ediyor. Bu şehirde Fatma Şahin vizyonunun bütün Türkiye ve insanlık için ne kadar önemli hizmetlere vesile olduğunu da bizlere göstermiştir. Bu bakımdan ev sahipliği ve sempozyumu Gaziantep’e taşıdığı için bir kez daha teşekkür ediyorum” dedi. “Medeniyetimizin temel direklerinden birisi kuşkusuz aile kurumudur” Konuşmasının devamında akademisyenlere katılımlarından dolayı teşekkür eden Bakan Yardımcısı Kıran, “Hem Türkiye’den hem de yurtdışından birçok saygın akademisyenin burada sunacağı fikirler, düşünceler bizlere önemli ufuklar açacaktır. Başkanımız Fatma Şahin’in bakanlığımıza bıraktığı fikri mirası korumanın en güzel yolu teorik tartışmaları takip eden değil, takip edilen ülke olmaktır. Biz büyük bir medeniyetin mirasçılarıyız. Medeniyetimizin temel direklerinden birisi kuşkusuz aile kurumudur. Anayasamızda devletimiz hukuki çerçeveyi ‘Aile toplumun temeli’ tanımıyla ortaya koymuştur. Aileyi korumak için atılan her adımı yerine getiriyoruz. Aile kurumu çok kapsamlı ve bu kapsam bakımından adımların atılması gereken bir kurum” ifadelerini kullandı. “Aileyi koruyarak geleceğe taşımak istiyorsak önce kendimizden başlamalıyız” Sempozyumun açılış programında konuşan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, küreselleşen dünya ile beraber aile kurumu üzerinde büyük tehditlerin oluştuğuna vurgu yaparak, “Küreselleşme dediğimiz şey, sosyal adalet ve barışın sağlanmadığı, çevresel kalkınmanın hayata geçirilmediği, bir damla petrolün bir damla kandan çok daha değerli olduğu bir dünyaya dur demek için buradayız. Buna dur demenin en önemli kısmı aile. Aile bizim inancımızın, kültürümüzün en mukaddes hazinesi, nimeti, güvenli limanı. Bu yüzden İstanbul Aile Vakfı bu konuda önemli. Aile kurumuna karşı gelen tehditleri engellemede bu vakıf önemli bir duruş. Aileyi koruyarak geleceğe taşımak istiyorsak önce kendimizden başlamalıyız. Kalbimizdeki bütün kötü duyguları yok etmemiz gerekiyor. Onun yerine sevgiyi, vicdanı, rahmeti bu kalbin içine taşımak gerekiyor. Ailede kadın ve erkeğin birbirine iyi davranması, emanetçi olması gerekiyor. Peygamberimizin hayatı bizim için en büyük örnek. Nasıl bir baba, eş olduğuna bakmamız gerekiyor” şeklinde konuştu. “Bu şehri güçlü huzurlu kılmanın yolu aile merkezli çalışmaktır” Konuşmasının devamında aile huzurunun sağlanması için gençlerin değerlerini bilip, sahip çıkarak eğitilmesi gerektiğine vurgu yapan Başkan Şahin, “Şehrin imarı için sadece altyapı yeterli değil. Bugün aileler neden mutsuz denilince bize sevgi, rahmet şebekeleri gerekiyor. Bunları bizim medeniyet kodlarımıza göre kurmazsak bugün yaşadığımız sorunlarla kalıyoruz. Şehri imar ederken nesli ihmal etmemiz için Gaziantep Büyükşehir Belediyesi olarak doğan her çocuğun eğitimde değerler eğitimini güçlü bir şekilde almasını, Aile Akademisi’ni kurduğumuzda ergenliğe bu değerlerle gençlerimizi hazırlamamız gerekiyor. Bunların hepsini yaptığımızda ailenin korunmasını sağlarız. Bu şehri güçlü huzurlu kılmanın yolu aile merkezli çalışmaktır. Biz bu emanete sahip çıkıyoruz” dedi. “Burada atılacak adımların temelinde aile ve nesilleri korumak vardır” İstanbul Aile Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ali Rıza Arslan ise konuşmasında vakfın verdiği hizmetler hakkında bilgi vererek, “Vakıf olarak 2020 yılından itibaren ‘Medeniyetin Temeli Aile’ diyerek insani, milli, manevi değerli korumak amacıyla faaliyet yürütmekteyiz. Aile yapısını korumak ve güçlendirmek amacıyla bu yıl ikincisini düzenlediğimiz sempozyum için Türkiye ve dünyanın dört bir yanından akademisyenler, politika yapıcıların ve STK’ları bir araya getirdik. 3 günlük sempozyumda yapılacak konuşma ve tartışmaların aile kavramını güçlendirmek adına önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum. Dünyadaki gelişmeler toplumumuzdaki ve bütün dünyadaki aile yapılarını temelden tahrip etmektedir. Kadim aile değerlerinin erozyona uğraması toplumun yapısını zayıflatmakta, kimlik bunalımlarına yol açmaktadır. Bu tehditler artık uluslararası platformlarda da daha sık gündeme gelerek tartışılmaktadır. Burada atılacak adımların temelinde aile ve nesilleri korumak vardır” diye konuştu. Gaziantep Üniversitesi Rektörü Arif Özaydın da konuşmasında ailenin önemine vurgu yaparak çalıştaya katılım sağlayan herkese teşekkür etti. Açılış programı sonrası ilk oturum Doç. Dr. Turgay Şirin, Prof. Dr. Ruhi Ersoy, Dr. Sarah Amjad Hussain’ın katılımıyla yapıldı.
Artvin Cami imamı yolda bulduğu 8 bin lirayı sahibine teslim etti Artvin’de camide imamlık yapan Memet Zeytin, yolda bulduğu 8 bin lirayı sahibine ulaştırdı. Artvin merkeze bağlı Sümbüllü Köyü Altınbağ Mahalle Camisi’nde imamlık yapan Memet Zeytin, Artvin-Borçka karayolu kenarında çevreye saçılmış paralar olduğunu fark etti. Yerden paraları toplayan Zeytin, paranın sahibine ulaştırılması için sosyal medya hesaplarında paylaşım yaptı. Paylaşımın ardından Zeytin, muhafaza altına aldığı paraları jandarmaya götürdü. Zeytin’in paylaşımlarını gören paranın sahibi Tuncay Önçeken, paranın kendisine ait olduğunu kanıtlarıyla ifade etti. Cami İmamı Memet Zeytin ile Artvin Belediyesi Zabıta Müdürlüğü’ne gelen Önçeken, tutulan tutanak sonrasında parayı teslim aldı. Parayı bulduktan sonra paylaşımlar sayesinde sahibine ulaştıklarını ifade eden Memet Zeytin, “Sabah eşimi kursa bıraktıktan sonra eve dönerken yol üzerinde saçılmış paraları gördüm. Oradaki arkadaşların da yardımıyla paraları topladım. Sahibini bulmak ümidiyle bütün paralara sahip çıktım. Daha sonrasında sosyal medya mecralarından ve devletimizin yetkili kurullarına haber vererek paranın sahibine ulaşmasını bekledim. Haram lokma balık kılçığı gibidir. Muhakkak o kılçık boğazımıza takılır. O niyetle kulluk görevimi hem de kardeşime karşı insanlık görevimi yerine getirdim” ifadelerini kullandı. Hocanın paylaşımı görüp parayı teslim aldıklarını söyleyen Tuncay Önçeken, “Sabah erken saatlerde motorla giderken cebimden paraları düşürdüm. Geri döndüm ama bulamadım. Hemen zabıta ekiplerini aradım. İş yerine tekrar gittiğimde hocamızın paylaşımına denk geldim. Hemen hocamıza ulaştım. Zabıta ekiplerinin yanında parayı teslim aldık” şeklinde konuştu.