GÜNDEM - 19 Mart 2024 Salı 15:24

Bakan Kacır: “Önümüzdeki 3-4 ay içerisinde TÜRKSAT 6A’yı uzaya göndereceğiz”

A
A
A
Bakan Kacır: “Önümüzdeki 3-4 ay içerisinde TÜRKSAT 6A’yı uzaya göndereceğiz”

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Önümüzdeki 3-4 ay içerisinde TÜRKSAT 6A’yı uzaya gönderecek ve kendi haberleşmesini üretebilen 10 ülkeden biri olacağız” dedi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır bir dizi program için geldiği İzmir’de, Türkiye’nin ilk astronotu olan Alper Gezeravcı ile birlikte, Ege Üniversitesi öğrencileriyle ‘gençlik buluşmasına’ katıldı. Prof. Dr. Yusuf Vardar MÖTBE Kültür Merkezi’nde düzenlenen programda konuşan Bakan Kacır, gelecek dönem Ege Üniversitesi’ne yeni bir kongre merkezinin kazandırılması sözünü verdi.

Bakan Kacır: “Önümüzdeki 3-4 ay içerisinde TÜRKSAT 6A’yı uzaya göndereceğiz”

Türkiye’nin milli teknoloji hamlesi yolunda, gençlerin enerjisiyle yoluna devam edeceğini aktaran Bakan Kacır, sözlerine şunları da ekledi:

“Biz her daim ifade ediyoruz ki, Türkiye’nin bu yoldaki en büyük gücü, en büyük kuvvet çarpanı genç ve dinamik nüfus. Bizim varımız yolumuz gençlik. Milli teknoloji hamlesinin de öznesi ve merkezi, Türkiye’nin gençliği TEKNOFEST kuşağı. Türk gençliği aslında kabiliyetlerini, yetkinliklerini, önleri açıldığında bizler onların yanında durduğumuzda neleri başarabileceklerini bütün dünyaya ispat ettiler. Bu ispatın en görünür olduğu alan şüphesiz Türkiye’nin savunma sanayi olduğu ve havacılık oldu.”

Konuşmasında 60 yıl önce Atatürk Havalimanı’nda TEKNOFEST’ler düzenlendiğinden bahseden Bakan Kacır, 60 yıl önce Atatürk Havalimanı’nda tıpkı bizim TEKNOFEST’lerde yaptığımız işler gibi işler yapılmış. Gök şenlikleri adıyla Nuri Demirağ tarafından festivaller düzenlenmiş. Metal gövdeli yerli uçaklar üreten Nuri Demirağ, kendisiyle birlikte uçaklar geliştirebilecek, üretebilecek mühendisler, teknisyenler yetişsin diye, o uçakları uçuracak pilotlar yetişsin diye, hem İstanbul’da ve kendi memleketi Sivas’ta gök okulları açmış hem de Atatürk Hava Meydanı’nda gök şenlikleri düzenlemiş. 2000’li yıllardan sonra Türkiye, özellikle terörle mücadelede ihtiyaç duyduğu tüm teknolojiyi kendi imkanlarıyla geliştirme, üretme iddiasıyla yeni bir yolculuğa çıkmış. Biz İHA’ya ‘Heron’ diyorduk. ‘Heron’ İsrail’in insansız hava aracı markası. İsrail’den alınan bir takım uçaklar vardı, robot uçaklar. Fakat uçması gerektiğinde maalesef çoğu zaman uçmuyordu. İhtiyaç duyduğumuzda onlardan etkin şekilde maalesef yararlanamıyorduk. Türkler Bayraktar’la, Ankay’la, Akıncı’yla, Aksungur’la, Hürkuş’la, Hürşet’le, Atak’la, Gökbey’le, Kızıl Elma’yla, Kaan’la gökyüzüne imza attı” ifadelerini kullandı.

Başarı hikayesinin uzay alanına da taşınmasını ümit ettiklerinin altını çizen Bakan Kacır, şöyle konuştu:

“Uzay da en az savunma sanayi kadar stratejik bir alan. Önce 2018 yılının sonunda Türkiye Uzay Ajansı’nı kurduk ve 2021 yılının başında da 2030 için 10 büyük hedef ve Milli Uzay Programımızı dünyaya ilan ettik. Biz 20 yılda uzay teknolojilerinde önemli bir kabiliyet kazandık. 20 yıl önce görüntüleme uydularında ortak üretimle yola çıktık. Bilsat uydusunda üretim faaliyetlerine dahil olduk. Daha sonra Rasat görüntüleme uydusunu yerli olarak ürettik. Daha sonra Göktürk görüntüleme uydusunu yerli olarak ürettik ve nihayetinde görüntüleme uydularının bütün alt sistemlerini yerli ve milli olarak geliştirme kabiliyeti edindik.”

Haberleşme uygularını da yerli ve milli olarak geliştirmek gerektiğine inandıklarını vurgulayan Bakan Kacır, “TÜRKSAT 6A’yı üretmeye yönelik projeyi başlattık. İnşallah önümüzdeki 3-4 ay içerisinde TÜRKSAT 6A’yı uzaya gönderecek ve kendi haberleşme uydularını üretebilen 10 ülkeden biri olacağız. Uzaya erişimde de iddia sahibiyiz” diye konuştu.

Türkiye’nin aya erişim programının bulunduğunu anlatan Bakan Kacır, “Uzay ekonomisi 600 milyar dolarlık bir ekonomi. Dünyada yılda uzay ekonomisi 600 milyar dolara gelmiş. Yüzde bir alsak altı milyar dolar olacak. Yüzde 10 alsak altmış milyar dolar yapar. Bir yandan da bu büyüyecek. Bütün savunma sanayi sistemlerimiz ve hatta bütün kritik sivil teknoloji uygulamalarımız aslında uzay teknolojileri tabanla çalışıyor. Her birimiz eve giderken, yol bulurken navigasyon kullanıyoruz. Bunlar GPS uyduları sayesinde çalışan teknolojiler” cümlelerini aktardı.

Teknoloji ve inovasyon merkezi projesi

Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hamza Dağ da İzmir’i bilişimin ve teknolojinin merkezi yapacaklarını belirtti. İzmir’in ekonomisini gelecek dönemde ayağa kaldıracak alanların başında bilişim sektörünün geldiğini söyleyen Dağ, şu ifadeleri aktardı:

"Alsancak Limanı’nın arka alanını, teknoloji ve inovasyon merkezi haline getireceğiz. Yüksek Teknoloji Enstitüsü’ndeki Teknopark ile birlikte bunu entegre ederek bilişimin İzmir’de önünü sonuna kadar açacağız. Tarihi elektrik fabrikasını, yazılım sektörü ve teknoloji girişimcilere sunarak, geçmişle geleceği buluşturacağız. Teknoloji ve inovasyon merkezimiz de bilişim, otonom araç teknolojileri ve yapay zeka uygulamalarına kadar birçok ekosistem kurulması için altyapı hazırlayacağız. Robotik ve kodlama atölyeleri, oyun ve animasyon teknolojileri, yazılım geliştirme ve girişimcilik merkezleriyle 5 yıl sonra yazılım dünyasında İzmirli gençlerimizin dünyada ses getirdiğine hep birlikte şahit olacağız."

Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’yı üniversitede ağırlamaktan mutluluk duyduklarını ve Ege Üniversitesi olarak bilim ve teknoloji öncelikli ekosistemi güçlendirerek, Türkiye yüzyılını Türk bilim yüzyılı yapmak için çalışacaklarını belirtti.

Uzay yolculuğuna çıkmadan önce astronot olmak için başından geçen aşamaları öğrencilerle paylaşan Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, “Çocukluğundan itibaren havacılıkla ilgili bir hevesi, bir hayali zihninde taşıyabilmiş, bu hayalin peşinde koşabilmiş, hasbelkader havacılığın çeşitli alanlarında uçma şansı bulabilmiş bir kardeşiniz olduğum halde, iş uzaya geldiğinde bir adım durup boynumu bükmek zorunda kalıyorum. Çünkü o güne kadar belgesellerde, sinemalarda, internette, kitaplarda uzayla ilgili bir şey geçtiğinde, belki bulunduğum yaşın olmaması gerektiği şekilde çok daha üstüne bir olgunlukla kendime şunu terk ediyordum, ‘bu hayal başka milletlerin çocuklarının hayali. Elinde olan mutlulukla geçinmeyi bil.’ Dolayısıyla iş uzay konusuna geldiğinde ısrarla kendimi bu alanda hayal kurmaktan uzak tutuyordum. O günün şartlarında ülkemizin imkanlarıyla bunu gerçekleştirmenin mümkün olmadığının idrakı içerisinde kesinlikle bu hayalden uzak duruyordum” diye konuştu.

“TÜBİTAK Uzay’ın sitesinden ilgili kriterleri incelemeye başladım. Yaklaşık 3 buçuk 4 sayfalık bir gereklilik listesi ortaya koyulmuştu. Sona geldiğinde bütün kriterler tutuyordu” diyen Gezeravcı, şunları kaydetti:

“Bu andan itibaren 3 haftalık düşünce sürecinin içerisine girmek zorunda kaldım. Çünkü o güne kadar hayal dahi ekmekten uzak durduğum bir konuda ülkemiz 100’üncü yılımızda, geleceğimizin teminatı olan kardeşlerimize özgüven kaynağı olabilecek bir hedef koymuş ve o güne kadar hayal kurmaktan dahi uzak duran bir insan pozisyondaydım. 3 hafta boyunca açık kaynaklardan erişebildiğim, hali hazırda yazılmış kitaplarda, bu işi yapmış olan, görevde olan ve emekli olan astronotların, süreci yöneten ajansların, konuyla ilgili paylaşmış oldukları bütün resmi, gayri resmi kaynakları okumaya çalıştım. Yazılmış bir kaç tane bütün hissiyatlarını aktaracak şekilde astronotların kitaplarını okumaya çalıştım.”

Yürüttükleri bilimsel çalışmalardan da bahseden Gezeravcı, “Asıl yürüttüğümüz bilim operasyonları vardı. Deneyimlerimizi, bilim insanlarımızın kendi laboratuvarlarında, kendi çalışma ortamlarında şehir şehir gezerek, Türkiye’ye gelip burada çalışma imkanı bulduk. Bir diğer gelişimizde hocalarımızı Ankara’ya toplayarak, Ankara’da TÜBİTAK yerleşkesinin içerisinde tüm deneyleri tekrar çalıştık. Üçüncü sırada hocalarımızı deney düzenlikleriyle birlikte ABD’ye getirdik. ABD’nin de Uluslararası Uzay İstasyonunda modülleri NASA’nın testlerinde. Kontrol merkezi var, orası da bilimsel deneylerin kontrol süreçlerini yürütüyor. Deneylerimizi bir kez de orada tekrardan çalışma imkanı bulduk” dedi.

“İnsanoğlu günün birinde Mars’a erişecek ve bu süre çok uzak değil”

Deneylerinin rastgele seçilmiş deneyler olmadığını söyleyen Gezeravcı, “1 tane görevi tamamladık. 9 tane görev alanında, Türkiye’nin koymuş olduğu hedeflerle ilgili çalışmalar devam ediyor. Deneyler de tıpkı bizim astronot seçim süreci gibi yine Türkiye Uzay Ajansı’nın kontrolünde bir deney seçim sürecinin sonunda belirlerdi. Burada amaç Türkiye Cumhuriyeti’nin bundan sonraki uzay alanında yapmaya çalıştığı ve koyduğu hedeflere erişme yolunda, ileride daha da büyüyen uzay ekosisteminden pay almaya imkan tanıyacak, uzayda kurulacak farklı ekosistemlerde bir alt birleşen oluşturabilecek deney alanlarındaki çalışmalardı. İnsanoğlu günün birinde Mars’a erişecek ve bu süre çok uzak değil.” İfadelerine yer verdi.

Gezeravcı, Haziran-Temmuz aylarında da yapılan 13 deneye ilişkin bulguları kamuoyunun öğrenmiş olacağının altını çizdi.

Konuşmalar ve plaket töreninin ardından Rektör Budak, Bakan Kacır ve Alper Gezeravcı, sahneye çıkarak özçekim yaptı. Konuşmaların ardından Alper Gezeravcı’ya Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak tarafından plaket takdim edildi.

Mehmet Pamuk - Sinan Yeniçeri

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da işletmelere yönelik vergi denetimi yapıldı İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı, işletmelere yönelik KDV denetimi yaptı. Denetimde, işletmelerin pos cihazları, yazar kasaları ve ödeme aldıkları cihazlar kontrol edildi. İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı, Beşiktaş, Şişli, Fatih, Beyoğlu ve Kadıköy’de restoran, pastane, fırın, kafe ve eczane gibi işletmelerde KDV denetimi gerçekleştirdi. Denetimler 45 araç ve 200 personelle gerçekleşti. Denetimlerde; KDV oranlarına ilişkin tespitler, ödeme kaydedici cihazlar ve pos cihazı kontrolünün yanı sıra, iş yerinin kira olup olmadığı, iş yeri kiralarının bankalar vasıtasıyla ödenip ödenmediği, kayıt dışı işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı kontrol edildi. Denetimlere İstanbul Vergi Dairesi Başkanı Rıza Bilgiç de katıldı. Denetime ilişkin açıklamalarda bulunan Bilgiç, "Yaklaşık 45 araç ve 200 gelir uzmanı arkadaşımızın katılımı ile, Katma Değer Vergisi oranlarına ilişkin tespitler, ödeme kaydedici cihazlar ve pos cihazı kontrolünün yanı sıra, işyerinin kira olup olmadığı, işyeri kiralarının bankalar vasıtasıyla ödenip ödenmediği, kayıtdışı istihdam bulunup bulunmadığı gibi çeşitli konularda vergi denetim faaliyetleri yapıldı" dedi. "Vergi denetimlerinde en önemli amacımız kayıt dışılığı önlemektir" Bilgiç, "Vergi denetimlerimizde KDV oranları, ödeme kaydedici cihaz ve POS cihazları denetimi, iş yerleri kiralıksa kira ödemeleri bankadan mı elden mi bankadansa dekont tespiti, POS cihazları işletmeye ait mi değil mi, işletmeye ait olmayan POS cihazları kullanılıyorsa bunların tespiti, kayıt dışı istihdam bulunması durumunda bunun tespiti ve IBAN numarasına ödeme alan işletmeler varsa bu numaraların tespiti, hesap numarasının işletmeye ait olup olmadığı konularının tespiti ile alakalı vergi denetimi gerçekleştireceğiz. Vergi dairesi Başkanlığı olarak vergi denetimlerinde en önemli amacımız kayıt dışılığı önlemektir" ifadelerini kullandı. Özellikle KDV oranlarını yanlış uygulamak suretiyle yüksek oranda ürün teslim ettiği halde düşük KDV oranıyla fiş kesen belge düzenleyen işletmelerle alakalı denetimlerin artarak devam edeceğini söyleyen Bilgiç, "Yaptığımız denetimlerde hem mükelleflerimize hem de vatandaşlarımıza vergi konusunda rehberlik etmeye hem de uyumlu olmayan mükelleflerimize cezai işlem uygulamak suretiyle kayıt dışılığını önlemek gayreti içerisindeyiz" diye konuştu. Bilgiç, sözlerini şöyle tamamladı: "Biz vatandaşlarımızdan yapmış oldukları alışverişlerde aldıkları ürün ve hizmetin belgeye intikal edip etmediğini tespit etmelerini ve bunu kontrol etmelerini istiyoruz. Aksi bir durumla karşılaşmaları halinde de gerek CİMER gerek VİMER vasıtasıyla bunları bizlere intikal ettirmeleri durumunda gerekli incelemeler ivedilikle yapılacaktır."
Denizli Honaz Belediyesi Yerel Tohum Takas Şenliğinde yerini aldı Tarım alanında hayata geçirdiği projeler ile adından söz ettiren Honaz Belediyesi, Çanakkale düzenlenen Yerel Tohum Takas Şenliği katıldı. Yerel tohumların gelecek kuşaklara aktarılması ve tarımsal üretimin yerel tohumlar ile yapılmasını teşvik etmenin yanı sıra bu konuda farkındalık oluşturmak, üreticiler ve vatandaşlar arasındaki yerel tohum alışverişinin gerçekleşmesine aracı olmak amacıyla Çanakkale Belediyesi’nin düzenlediği Geleneksel Yerel Tohum Takas Şenliği’nde Honaz Belediyesi de yerini aldı. Çanakkale Belediyesi 5. Tohum Takas Şenliği’nde Honaz Belediyesi Yerel Tohum Merkezi’de stant açarak bölgeye has özellikleri olan yüzlerce ata tohumunu ve fidelerini sergiledi. Yerel Tohum Merkezi yetkilisi Ziraat Mühendisi Tuğba Çınar şenlik süresince Honaz ve çevresine has özellikleri barındıran birçok tohum çeşidini ziyaretçiler ile buluşturduklarını söyledi. Tuğba Çınar; “Çanakkale Belediyesi’nce bu yıl 5.’si düzenlenen Tohum Takas Şenliği’nde Honaz’ımız ve bölgesinde yıllardır yetiştirilen ata tohumları tanıtma ve takas imkânı bulduk. İlçemizin farklı mahallelerinde yaşayan annelerimiz, teyzelerimiz sandıklarda, tülbentlerde sakladıkları tohumları bizlere ulaştırdılar. 2020 yılında faaliyete geçirdiğimiz Yerel Tohum Merkezi’mizde bu toplanan tohumları özenle sakladık ve seralarımızda fideye dönüştürmeyi sürdürdük. Elde ettiğimiz Honaz’a özgü Balkan Domatesi, Karakılınç Biberi, Karaçay Fasulyesi gibi yerel lezzetlerimizin yanında farklı türdeki salatalık, kabak, kavun, karpuz tohumlarını ve fidelerini de yine bu gibi etkinliklerde, festivallerde tekrar vatandaşlarımıza ulaştırdık. Amacımız genetiği oynanmamış ürünleri tekrar tarıma, üretime kazandırmaktır” şeklinde konuştu. “ Yerel tohumlarımız Balkan Domatesi Ve Karakılınç Biberi büyük ilgi gördü” Tarımsal alanda gerçekleştirilen projelerle her zaman üreticilerin yanında olduklarını belirten Honaz Belediye Başkanı Yüksel Kepenek, “Tarım alanında önemli çalışmalara imza attık. Her zaman üreticilerimizin yanında olduk. 2020 yılında faaliyete geçirdiğimiz Yerel Tohum Merkezi’mizde 1000’i aşkın ata tohumunun saklanmasını ve üretimini sağladık. Belediyemize ait iki farklı arazide yöremize has özellikleri bulunan domatesleri üreterek vatandaşlarımız ile ücretsiz paylaştık. Tüm bu çalışmalarımızın yanı sıra tarım alanında gerçekleştirilen etkinliklere de katılıyoruz. Bu anlamda Çanakkale Belediyesi tarafından düzenlenen Yerel Tohum Takas Şenliği’ne katılarak, yerel tohumlarımızı ve fidelerimizi Çanakkale’de üreticilerimize dağıttık ve ilçemizi tarım alanındaki bu önemli platformda tanıtma fırsatı bulduk. İlçemizde üretimi yapılan Balkan Domatesi ve Karakılınç Biberi tohum ve fideleri festivalde büyük ilgi gördü’’ diye konuştu.