KÜLTÜR SANAT - 12 Ağustos 2018 Pazar 11:19

Dünya denizlerini gezen Ekrem İnözü iki kitap yazdı

A
A
A
Dünya denizlerini gezen Ekrem İnözü iki kitap yazdı

Deniz tutkunu olan ve iş hayatına son verdikten sonra aldığı teknesiyle dünya denizlerini dolaşan Ekrem İnözü, deniz seyahatlerini ve maceralarını iki kitabında anlattı.

Deniz tutkunu olan ve iş hayatına son verdikten sonra aldığı teknesiyle dünya denizlerini dolaşan Ekrem İnözü, deniz seyahatlerini ve maceralarını iki kitabında anlattı.



1998 yılında satın aldığı ve dünya turu yapabilmek için özel olarak dizayn ettirdiği Anouk adlı teknesiyle 2004-2007 yılları arasında ilk dünya turunu yaptıktan sonra izlenimlerini anlattığı "Dünya Varmış 1" adlı kitabını yayınlayan Ekrem İnözü, dünya denizlerinde geçen 20 yıl ve 100.000 milin öğrettikleriyle dünyanın ucu olarak adlandırılan güney enlemlerine uzanan seyahatini ve macerasını anlattığı ikinci kitabı "Dünya Varmış 2" adlı ikinci kitabını çıkardı.



Yoğun iş hayatından sonra fabrikasını ve şirketini satıp, karadan denizi değil, denizden karayı seyretmeye karar vererek dünyanın her yerine yelken açabilecek bir tekne satın alan Ekrem İnözü, teknesiyle yaptığı dünya turunu ve dünyanın ucu olarak adlandırılan güney enlemlerine uzanan deniz turunu, İzmir’in Çeşme ilçesinde, deniz ve yelken meraklılarına anlattı. Dünya denizlerini birlikte dolaştığı eşi Cemile Yıldız ile birlikte dün Çeşme’yi ziyaret eden İnözü, Çeşme Marina’da, Marina Genel Müdürü Can Akaltan ile yelken ve deniz meraklılarının katıldığı bir söyleşi gerçekleştirdi.



"Deniz beni bir mıknatıs gibi çekiyor"



Söyleşisinde, yoğun ve yorucu geçen iş hayatından, tutkunu olduğu deniz yaşamına kavuşmasını da anlatan Ekrem İnözü, "Bana bu yoğunluğu unutturacak ve beni dinlendirecek tek şeyin deniz olduğu gerçeği, her zaman bilinç altımda yatıyordu. Yorgun günlerin sonundaki gecelerde gördüğüm rüyalarda, o zaman daha hayalini bile kurmakta zorlandığım teknemi görüyordum. Bana deniz lazımdı. Bir gün Heybeliada’ya gidip deniz suyunu ağzıma aldım, burnuma çektim. Etrafımdaki insanlar bana deli gözüyle bakmışlardır, umursamadım. Bir gün hiç unutmam, -20 derecelerin hüküm sürdüğü Moskova’dan bir iş gezisi sonrası eve uğrayıp üstümü bile değiştirmeden, ayağımda kalın botlar ve üzerimde palto ile Antalya’ya gitmiştim. Gider gitmez sahile koştum, denize yaklaştım. Yanımdaki tek ayakkabı olan botlarım ile dizlerime kadar denize girmiş olduğumu fark etmem geç oldu. Denizi çok özlüyordum, beni bir mıknatıs gibi çekiyordu. İş yaşantımı sonlandırınca, karadan denizi değil denizden karayı seyretmeye karar verdim. Şirketimin satışından elime geçen paranın bir kısmı ile içinde rahatlıkla yaşayabileceğim, dünyanın her yerine yelken açabileceğim teknemi aldım" diye anlattı.



"Dünyayı görüp, kendimi eğitmek için geziyorum"



Anouk adlı teknesiyle 1998 yılından beri dünya denizlerini gezdiğini açıklayan Ekrem İnözü, "Teknem ile uzaklara gidip oraların hayatını yaşamak istememin nedeni; bir şeylerden kaçmak, bir şeyleri ispatlamak ya da topluma arkamı dönüp, medeniyetten uzak bir yaşam sürmek değil. Kendi iç dünyamı keşfetmek, limitlerimi zorlamak, yapılamayanı yapmak gibi amaçlarım yok. Bu gezileri, dünyayı görüp, kendimi eğitmek için yapıyorum. Örnek olmak, kahraman ilan edilmek hiç derdim değil" diyerek dünya denizlerini gezmesindeki amacını ifade etti.



"En önemli sorunun temiz mazot"


Deniz tutkunu Ekrem İnözü, söyleşisinde, dünya denizlerini dolaşırken yaşadıklarını detayları ile anlatırken, söyleşiyi ilgiyle dinleyen yelken ve deniz meraklılarının da sorularını yanıtladı. İnözü, teknedeki donanımların eksiksiz olmasının önemini vurgularken, motor aksamının bakımının da önemini de kendi yaşadıklarını örnek göstererek anlattı. İnözü, dünya denizlerinde dolaşırken yaşadığı en önemli sorunun temiz mazot olduğunu belirterek, 6 ay içinde üç kez mazot deposunu temizlemek zorunda kaldığını söyledi.



Ekrem İnözü, iki saati aşan söyleşisinin ardından "Dünya Varmış 1" ve "Dünya Varmış 2" adlı kitaplarını imzaladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sultangazi Belediyesi “Hoş Geldin Bebek” programında 300 bebek ve anneyi ağırladı Sultangazi Belediyesi düzenlediği “Hoş Geldin Bebek” programında 300 miniği ve annesini ağırladı. Çiçeği burnunda annelerin gününü de kutlayan Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun ile eşi Tuba Dursun, bebeklerle yakından ilgilendi. Başkan Dursun, “Sultangazi’de bebeklerle yapmış olduğumuz programda 11 bin 500’e ulaşmış olduk. Bugün de 300 bebeğimizi anneleriyle beraber Sultangazi’de misafir ediyoruz” dedi. Sultangazi Belediyesi, “Hoş Geldin Bebek” programıyla gönüllere dokunmaya devam ediyor. Anneler Günü öncesinde 300 bebek ve annesi Sultangazi Belediyesi Nikah Sarayı’nda düzenlenen özel programda bir araya geldi. Programa Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun ve eşi Tuba Dursun ile 300 anne bebeğiyle katıldı. Minikler için rengarenk süslenen salonda, 2 yaş üzerindeki çocuklar animatörler ve palyaçolar eşliğinde gönüllerince eğlendi. Birlikte oynayan çocukların keyifli oyunlarına zaman zaman anneler de eşlik etti. “Hoş geldin Bebek” programına katılan annelere içerisinde kışlık bebek kıyafeti, çorap, şampuan, ıslak mendil, tırnak makası, ateş ölçer, çıngırak, biberon ve oyuncağın da bulunduğu bebek çantaları hediye edildi. Öte yandan programa katılan çocuklara ise oyuncak hediye edildi. Anne ve bebeklerle yakından ilgilenen Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun ile eşi Tuba Dursun hatıra fotoğrafı da çektirdi. “Bebeklerle yapmış olduğumuz programda 11 bin 500’e ulaşmış olduk” Program hakkında konuşan Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun, “Sultangazi’de bebeklerle yapmış olduğumuz programda 11 bin 500’e ulaşmış olduk. Bugün de 300 bebeğimizi anneleriyle beraber Sultangazi’de misafir ediyoruz. Bu misafirliği 5 yıldır sürdürüyoruz. Bugün annelerimizin Anneler Günü’nü tebrik edelim dedik. Burada çok güzel bir programı icra ediyoruz. Bebek programımızda çok ciddi bir kitleye ulaştık. Onların mutlu ve acı günlerinde yanlarında olduğumuzu hissettirmek için beraberiz. Bu organizasyonu eşim Tuba hanım sürdürüyor. Ekibiyle beraber çok güçlü çalışmalar yapıyor. Eşlerin bu sürece dahil olmasının önemini her zaman ifade ediyorum. Biz bu süreçleri ailece götürebilirsek bu yükü çok daha güçlü bir şekilde almış oluruz. Tuba hanıma teşekkür ediyorum. Bundan sonra Sultangazi’de bebekler ve aileler çok daha mutlu olarak yaşamaya devam edecekler” dedi. "Tüm annelerimizin Anneler Günü’nü kutluyorum” Programın unutulan bir geleneği yaşatmak için yapıldığını dile getiren Başkan Dursun’un eşi Tuba Dursun, “Türk örf adetinde aile büyüğü yeni doğan bir bebeğe küçük bir hediye ile hayırlı olsuna gider. Biz de bunu yaşatmak istedik. Şimdiye kadar 11 bin bebeğimize ulaştık. Önceleri ev ziyareti yaparak başladık. Sonra kalabalık bir ilçede olduğumuz için toplu programlarda bir araya geldik. Bebeklerine de hayırlı olsun diyoruz. Tüm annelerimizin Anneler Günü’nü kutluyorum” şeklinde konuştu. “Çok eğlendik ve güzel vakit geçirdik” Programa katılan ve güzel vakit geçirdiğini söyleyen anne Hülya Tuncer, “Her zamanki gibi Abdurrahman Başkanımızın güzel icraatlarından biri. Böyle bir programda olduğumuz için çok mutluyuz. Çok eğlendik ve güzel vakit geçirdik. Çocuklarımıza yüz boyama yapıldı. Kuklalarla eğlendiler” ifadelerini kullandı. Etkinliğe annesiyle katılan Muhammed Fatih Tuncer ise “Burada yüz boyama yapıp kuklalarla eğlendik. Başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Buraya annemle beraber geldim. Etkinlik çok güzel. Başkanımızı çok seviyorum” diye konuştu. “Belediyemizden memnunuz” Etkinlikten memnun kaldığını anlatan Gurbet Kaçmaz, “Programdan ve hizmetten çok memnunuz. Burada çocuklar eğlendi ve yiyecek içecek verildi. Güzel ve keyifli bir gün geçirdik. Belediyemizden memnunuz. Yaptığı her şey için teşekkür ediyorum” dedi.