SAĞLIK - 06 Mayıs 2023 Cumartesi 09:12

Uzmanından 'polen' uyarısı: 'Maruziyetin azaltılması çok çok önemli'

A
A
A
Uzmanından 'polen' uyarısı: 'Maruziyetin azaltılması çok çok önemli'

Polenler ve çeşitli alerjenlere karşı uyaran İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Müge Bilge, “Polenler ve birden fazla alerjenin özellikle yatkınlığı olan bireyler başta olmak üzere kişileri etkilemesi, astım, alerji gibi öyküsü olan insanlarda daha yoğun olmak üzere çok çeşitli klinik tablolara yol açabiliyor. Her geçen gün alerjiyle karşılaşan hasta sayısı, katlanarak karşımıza gelmekte, maruziyetin azaltılması çok çok önemli” dedi.

Soğuk hava koşullarının ardından hava sıcaklıklarının yükselmesi sonrası insanların doğayla teması artarken, havaya yayılan polenler vatandaşlarda çeşitli semptomları meydana getirdi. Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü İdari Sorumlusu Doç. Dr. Müge Bilge ise burun akıntısı, hapşırma, göz kızarması, öksürük, nefes tıkanması ve cilt kaşınmasından yakınan vatandaşlara yönelik uyarılarda bulundu.

"Astım, alerji gibi öyküsü olan bireylerde çok çeşitli klinik tablolara yol açan bir durum"

Özellikle ilkbahar ve sonbahar gibi dönemlerde alerjenlere dikkat edilmesi gerektiğini ifade ederek, yapılması gerekenler noktasında bilgi veren Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü İdari Sorumlusu Doç. Dr. Müge Bilge, "Çiçeklerin açması, havaların ısınmasıyla, özellikle açık havaya salınan polenler ve birden fazla alerjenin özellikle yatkınlığı olan bireyler başta olmak üzere kişileri etkilemesi ve bağışıklık sistemindeki aşırı bir yanıtın neden olduğu birtakım yakınmalarla kendini gösteren bir tablo. Polenler daha çok üst solunum yolu mukozasıyla bireylere ulaştığı için ilk karşılama bölgesi olan burun, ağız, gözlerde olmak üzere öncelikle yakınmalar baş gösteriyor. Gözlerimiz sulanabiliyor, hapşırabiliyoruz, boğazımızda, damağımızda, kulaklarımızda kaşıntı, gözaltlarımızda şişlik, yoğun öksürük olabilir. Astım, alerji gibi öyküsü olan bireylerde daha yoğun olmak üzere çok çeşitli klinik tablolara yol açan bir durum. Halk arasında saman nezlesi olarak da biliniyor. Polenlerin çok yoğun olduğu rüzgarlı havalarda pencerelerimizi çok açık bırakmamak, açık alanlarda spor, yürüyüş yapmamak, daha izole olmak gerekiyor. Astım gibi kronik akciğer sorunları olan, alerjiye yatkın olan bireylerin özellikle korunması gerekiyor. Bu mevsim geçişlerinde, polenlerin uçuştuğu dönemde çamaşırlarımızı dışarıda kurutmaktan bile imtina ederek biraz daha kapalı ortamlara, ev içine yönelmemiz gerekiyor" diye konuştu.

"Maruziyetin azaltılması çok çok önemli"

Son günlerde kendilerine başvuran hastalardaki şikayetler üzerine konuşan Doç. Dr. Bilge, sözlerini şöyle sürdürdü: “Genellikle poliklinik ortamına hastalar alerjik rinit semptomlarıyla, konjonktivit dediğimiz gözlerinde yaşarma, burun akıntısı, hapşırma ve bunun yaşam kalitesini düşürmesiyle başvuruyorlar, ataklar halinde hapşırmaları olduğundan bahsediyorlar. Sıklıkla başvurular bu yönce ve tam da mevsimi. Eğer korunarak bu önerilerle, şikayetler, yakınmalar kontrol altına alınamıyorsa hekime başvurmalarını ve gerekli tedavilerini almalarını öneriyoruz. Tedavi noktasında birinci basamak yaklaşımımız; korunma önerileri şeklinde, basit anti alerjik ilaçlarla, burun içine uygulanan birtakım spreylerle gayet güzel yanıtlar alıyoruz. Kişide semptomatik rahatlama sağlıyoruz. Maruziyetin azaltılması çok çok önemli. Her geçen gün hava kirliliğinin artması, diğer buna benzer faktörlerin de bir araya gelmesiyle birlikte kimyasallar, kozmetik ajanlar ne kadar çok temas, bireylerde o kadar çok alerjiyi tetikleyen faktörler olarak karşımıza çıkmakta. Her geçen gün alerjiyle karşılaşan hasta sayısı, katlanarak karşımıza gelmekte.”

Hasibe Karadağ - Muhammed Fırat Aksoy

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünden Gölcük Tabiat Parkı açıklaması Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Gölcük Tabiat Parkı’nın işletme hakkının Bolu Belediyesinden feshedilmesi ile ilgili çıkan haberlerle ilgili açıklama yaptı. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, "Bolu’da bulunan ve işletme hakkı Bolu Belediyesine verilen Gölcük Tabiat Parkı’na sözleşmenin Genel Müdürlüğümüzce hiçbir gerekçe gösterilmeden feshedildiğine dair çıkan haberler üzerine aşağıdaki açıklamanın yapılmasına gerek görülmüştür. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile Bolu Belediyesi arasında 2012 yılından itibaren çeşitli tarihlerde yapılan 3 ayrı sözleşmeyle Gölcük Tabiat Parkı’nın işletme hakkı Bolu Belediyesine verilmiştir. Bolu Belediyesi ise alt işletmecilik hakkını her üç sözleşme kapsamında yapı ve tesislerin alt işletmeciliğini Boluspor’a devretmiştir. Sözleşmelerde alt işletmeci Boluspor ise kendisine verilen alt işletmecilik hakkı kapsamındaki yapı ve tesisleri bir başka alt işletmeciye verme hakkı bulunmamasına rağmen bahse konu sözleşmelerdeki yapı ve tesisleri sözleşme hükümlerine aykırı olarak 4 farklı kişiyle ikinci kez alt sözleşme imzalayarak alt işletmeciliğe verdiği tespit edilmiştir. Bu aykırılığın düzeltilmesi için defaten yapılan yazışmalara rağmen Bolu Belediyesi tarafından sözleşmeye aykırılık bulunan bu durumun düzeltilmesine yönelik her hangi bir işlem tesis edilmediği 18 Aralık 2023 tarihinde anlaşılmıştır. Yine Genel Müdürlüğümüzce bahse konu alanlarda defaten yapılan denetimlerde temizlik, bakım onarım, ücretlendirme, trafik sorunu, yanlış araç park ettirilmesi, geçici izinsiz yapı, seyyar satıcılık gibi hususlarda sözleşmeye aykırılıklara yönelik 25 adet tutanak düzenlenmiştir. Aykırılıkların giderilmesi için Bolu Belediyesine defaten uyarılar yazılmasına rağmen işlem yapılmamıştır. Gelinen bu süreçte 2024/1 sayılı yönerge hükümleri kapsamında her üç sözleşme Bakanlığımızca feshedilerek Bolu Belediyesi’ne yazılı olarak tebligat yapılmıştır. DKMP 9. Bölge Müdürlüğü Bolu İl Şube Müdürlüğünün 09.05.2024 tarihli yazısı ve eklerinde fesih gerekçeleri detaylı olarak açıklanmıştır. Buna rağmen, yapılan açıklamalarda ’sözleşmenin hiçbir gerekçe gösterilmeden siyasi gerekçelerle habersiz şekilde feshedildiği’ iddiası gerçeği yansıtmamaktadır. Ayrıca Gölcük Tabiat Parkımızın ’halka kapatıldığı’ iddiası gerçek dışıdır. Parkımızın halka kapatılması gibi bir durum söz konusu değildir. Bolu ilimizdeki Abant Gölü ve Yedigöller milli parklarında olduğu gibi vatandaşlarımıza en iyi şekilde hizmet verilmeye devam edilecektir" denildi.
Burdur MAKÜ öğrencileri, Mehmet Akif Ersoy’un yapay zeka modelini oluşturdu Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi öğrencileri, milli şair Mehmet Akif Ersoy’u modern teknolojiyle buluşturarak dikkat çekici bir projeye imza attı. Yapay zeka alanında yaptıkları çalışmalarla dikkat çeken Sanat ve Tasarım Fakültesi öğrencilerinden oluşan ekip, Mehmet Akif Ersoy’un şiirlerini derin öğrenme teknikleriyle analiz ederek, onun tarzını ve dil kullanımını yapay zeka ile modellemeyi başardı. Proje, metahuman teknolojisinin yapay zeka entegrasyonu ile oluşturuldu. MAKÜ Rektörlük binasının giriş katında oluşturulan Mehmet Akif Ersoy’un hayatının ve eserlerinin anlatıldığı bölümde bulunan ekranda yapay zeka teknolojisi ile oluşturulan Mehmet Akif Ersoy karakteri ziyaretçiler tarafından kendisine sorulan soruları analiz edip doğaçlama bir şekilde cevap verir halde hazırlandı. Proje üreticilerinden MAKÜ Sanat ve Tasarım Fakültesi Görsel İletişim Tasarım Bölümü 4. Sınıf öğrencisi Furkan Köroğlu proje ile ilgili olarak, "Projemizin ilk aşaması olarak Mehmet Akif Ersoy’un gerçekçi yüz hatlarını elde etmek adına üniversitemizde bulunan balmumu heykelinden faydalandık. Bu heykeli fotogrametri tekniği ile üç boyutlu ortama aktardık. Bu sayede kendisinin gerçeğe en yakın olan yüz hatlarını elde ettik. Projeyi yaparken Mehmet Akif Ersoy üzerine bir proje yaptığımız için gerçekten çok mutluydum. Daha öncede bu şekilde bir projede çalışmamıştım. Benim için de bir deneyim oldu. Zaten projemizde kurumlar arasında eşi benzeri olmayan bir proje. Açıkçası biz de bunun için uğraştık. Gayet memnunum yapabileceğimizin en iyisini yaptığımızı düşünüyorum" dedi. Projede Mehmet Akif Ersoy’un görsel kimliğini oluşturan MAKÜ Sanat ve Tasarım Fakültesi Görsel İletişim Tasarım Bölümü 4. Sınıf öğrencisi Yusuf Akkuş ise, "Gerekli 3D yazılımları kullanarak Mehmet Akif Ersoy’un saç, sakal, bıyık ve kıyafetlerini oluşturdum. Ben yapabileceğimizin en iyisini yaptığımızı düşünüyorum. Buna benzer birkaç projede daha çalışmıştım. Rektörümüz Hüseyin Dalgar’ın da 3D karakterini yapmıştık. Bu da ondan sonra yaptığımız en güzel iş diyebilirim. Mehmet Akif Ersoy işin içerisindeydi çünkü. Olabildiğince ona benzetmeye çalıştık. Gerçekten bu projeyi yaptığımız için mutluyum. Üniversitemize böyle bir katkıda bulunduğum için de mutluyum" şeklinde konuştu. Projenin yapay zeka entegrasyonu bölümünde yer alan MAKÜ Sanat ve Tasarım Fakültesi Görsel İletişim Tasarım Bölümü 4. Sınıf öğrencisi Muhammet Salih Kara, “Üniversitemizde bulunan Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Mehmet Akif’i Araştırma Kurumu içerisinde bulunan verileri kullandık, başlıca araştırmaları. Devamında internetteki belli başlı verileri alarak yapay zeka modelimizi eğittik. Ettiğimiz model Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı şiirler, yaşantıları, geçmişleri ve bir çok bilgiyi barındırıyor. Bununla birlikte de kendisine yapay zeka entegrasyonu sağladık. Sesli bir şekilde etkileşime geçilebilir vaziyete getirdik ve ziyaretçiler Mehmet Akif Ersoy Müzesi’ne geldiklerinde kendisiyle etkileşime geçip kendisiyle alakalı sorular sorabilecekler" dedi. Sanat ve Tasarım Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Kara ise, “Proje, rektörlüğün inisiyatifinde, daha doğrusu onların kararıyla Mehmet Akif’e ait bir alan oluşturulması amacıyla ortaya atılmış bir fikirdi. Üniversitemizin içerisinde zaten bir araştırma merkezi çerçevesinde Akif’e ait verilerin sergilendiği bir alanımız vardı. Fakat rektörlük binasında da böyle bir alan oluşturma fikriyle Akif’in hem milli hem manevi şahsiyetini insanlara, ziyaretçilere aktarabilecek, küçük de olsa bir alan hazırladık ve burada ona ait bir takım belge ve bilgilerin, fotoğrafların yer aldığı alan oluşturduk. Ben de bu alanın tasarım geliştirme sürecinde rol aldım. Oluşturulan alanın bir kısımda Akif’in hayat hikayesini, bir kısımda ailesini sergiledik. Ailesiyle olan ilişkilerini, hatta bir torununa yazdığı şiirlere de yer vermiş olduk. İstiklal Marşı’na ait bir alan var aynı zamanda. Safahat eserine ait bir alan var. Bunlar zaten halihazırda bilinen ve başka yerlerde de var olan belgeler, bilgiler ama biz burayı farklılaştırmak amacıyla yapay zeka destekli bir proje içerisine yerleştirelim fikri ile daha yenilikçi, insanların dikkatini çekebilecek bir yere nasıl dönüştürebiliriz sorusuyla, öğrencilerimizin de katkılarını alarak yapay zeka destekli bir sanal karakter oluşturduk ve bu karakterin insanlarla yani burayı ziyaret eden ziyaretçilerle birlikte karşılıklı soru-cevap şeklinde konuşabildiği, hatta öğrenerek sürekli kendini güncelleyen bir karakterle insanların merak ettiklerini direkt olarak Mehmet Akif’in ağzından duymalarını istedik. Takdir edersiniz ki Akif’in sesinin bilinmediği gerçeği var. Yani herhangi bir kayda sahip değiliz. Fakat burada biz hem modellerken hem sesini tasarlarken açıkçası biraz hayal gücümüzü biraz gerçekte var olan fotoğrafları ve tahminen sesli tasarımı ortaya koyduk. Neticede ortaya güzel bir proje çıktı öğrencilerimizin de çok büyük emekleriyle. Karakter televizyon ekranında aktif olarak sürekli bekliyor. Altında bir klavye içerisinde tuşa basarak kendisiyle etkileşim kurabiliyorsunuz. Sizi dinliyor öncelikle, daha sonra sizin sorduğunuz soruları birkaç saniye bekleyerek kafasında kurguluyor. Tabi bu tamamen doğaçlama ve her seferinde farklı bir cevap veren bir yazılım sayesinde gerçekleşiyor. Konulara dair fikirlerini, geçmişte yaşanan tarihi olaylara dair fikirlerini, Safahat’i, İstiklal Marşı’nı ve diğer eserlerini yazarken hissettiği duyguları çok açık sözlülükle ifade ediyor" açıklamasında bulundu.