YEREL HABERLER - 14 Nisan 2017 Cuma 09:48

Milletvekili Gizligider, “ Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi istikrarı getirecek”

A
A
A
Milletvekili Gizligider, “ Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi istikrarı getirecek”

AK Parti Nevşehir milletvekili Ebubekir Gizligider 16 Nisan Pazar günü yapılacak olan referandum öncesinde yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin Türkiye’ye istikrarı getireceğini söyledi.

AK Parti Nevşehir milletvekili Ebubekir Gizligider 16 Nisan Pazar günü yapılacak olan referandum öncesinde yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin Türkiye’ye istikrarı getireceğini söyledi.


AK Parti Nevşehir milletvekili Ebubekir Gizligider, "16 Nisan Pazar günü yapılacak olan referandumda Nevşehir’de tarihi bir oy alacağız" dedi. Gizligider, “Hamd olsun bu süreci biz mecliste neticelendirip millete teslim ettiğimi günlerdeyiz. Hızla gelişen bir trend var. Bunu da inşallah Pazar günü yani ayın 16’sında göreceğiz diye düşünüyorum. Allah nasip erse yine Nevşehir’de tarihi bir oy alacağız. Milletimizden gördüğümüz, sanayimizde gördüğümüz, çiftçimizde gördüğümüz ve ev toplantılarında gördüğümüz bu. Allah nasip ederse inşallah bu süreç memleketimizin selameti ile neticelenecek diye düşünüyorum” diye konuştu.


“16 Nisan’da Milletimiz İnşallah Olur Verecek”


AK Parti Nevşehir Milletvekili Ebubekir Gizligider, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Biz bu referandum sürecinde hep içeriğini anlatmaya çalıştık ama birileri de sürekli çamur at izi kalsın mantığıyla farklı şeyler söyledi. Çok önemli devlet yönetiminin hükümet kurma sisteminin bundan sonra ne şekilde gelişeceği yani bundan sonra ki seçimlerinde ne şekilde yapılacağı seçimler neticesinde kurulacak hükümetlerin ne şekilde olacağını düzenleneceği bu anayasa değişikliğinin sulandırılmaya çalışıldığı bir şekilde yanlış bilgiler yalan bilgilerle farklı yerlere çekilmeye çalışıldığı bir dönem oldu. Bizler Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, milletvekillerimiz, teşkilatımız, belediye başkanlarımız bunları anlattı. AK Parti yeni bir parti değil. Recep Tayyip Erdoğan siyaset sahnesine yeni çıkmış bir isim değil. Geçmişte yaptıklarımız hali hazırda yönetim şeklimiz, yakın tarihte yaşadıklarımız, 15 Temmuz ve ondan öncesinde yaşadıklarımız hepsi bir araya getirildiğinde bu memleketin istikrara kavuşması, yeniden koalisyon günlerinin oluşmaması ve seçimlerin yapılacağı tarihlerin belli olması, hükümetin millet tarafından kurulması tüm gerekçeleri anlattık. Milletimizin inşallah buna olur vereceğini düşünüyoruz. Tabi milletin çok hassas bir terazisi var adeta kuyumcu terazisi. Burada ölçecek, biçecek kararını verecek. Vereceği karada başımızla beraber diyeceğiz”


“ Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi İstikrarı Sağlayacak”


”Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye’ye istikrara sağlayacak. Yaklaşık 2 yıl önce 7 Haziran seçimlerinin ardından yaşadığımız 5,5 aylık sürece dikkat edelim. Hali hazırda ki parlamenter hükümet sistemi ki biz o seçimlerde yüzde 41 gibi oy aldık. Ona rağmen hükümet kurulamadı. Bu bizi hem ekonomik maliyeti hem terör noktasında istemediğimiz bir gündemi yaşadık. Haddini aşan açıklamalar, özerklik iddialarında bulunanlar ama hemen ardından güçlü bir hükümet kuruldu ve hem güvenlik noktasında keza ekonomi noktasında da hızlı bir ilerleme yaşadık. Dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin en büyük getireceği şey istikrar olacaktır”.


“Halkımız Kararını Çoktan Verdi”


“Ben kararsız seçmene çok az rastladım. Binlerce esnaf kardeşimiz ile bir araya geldik, ziyaretler yaptık, ev toplantıları yaptık. Mümkün mertebe farklı farklı meslek grupları farklı farklı yerleşim birimleri merkez, mahalle, köy bir araya gelmeye gayret ettiğimizde çok önemli bir şekilde kararın verildiğini gördük. Avrupa Birliği ülkelerinin neredeyse tamamı ayağa kalktı. İsviçre’ye ne oluyor, Almanya’ya ne oluyor, Hollanda’da yaşananlar bunlardan yapılan açıklamalar hepsini birlikte değerlendirdiğimizde niye Türkiye’nin yıllardır sıkıntı yaşadığı özellikle güçlendikten sonra Türkiye’ye yönelik tuzakların arkasında ki güçler hayıra geçti. Neden Almanya’da, İsviçre’de Türkçe gazete basılıyor. Neden Cumhurbaşkanımızın şakağına silah dayalı fotoğraflar servis ediliyor. Yahut Avrupa’nın en önemli dergilerine, gazetelerine basınına ne oluyor. Bizim milletimiz bunun hepsini bir araya getiriyor zaten ve 16 Nisan Pazar günü yapılacak referandumda da buna göre kararını çoktan vermiş."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Medicana İzmir’de ‘Gastrointestinal Sistem Kanserlerinde Tedavi’ sempozyumu düzenlendi Medicana Onkoloji Grubu Toplantıları kapsamında Medicana İzmir Hastanesi’nde “Gastrointestinal Sistem Kanserlerinde Tedavi” sempozyumu gerçekleştirildi. Sempozyumda konuşan Medicana Sağlık Grubu Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Lütfiye Demir, dünyada sık görülen kanser türlerinden biri olan sindirim sistemi kanserlerinin tedavisinde yeni gelişmeler olduğunu, bu güncel gelişmeleri paylaşmak için Türkiye’nin dört bir yanından, bu alandaki farklı branşlardan önemli isimlerin bu sempozyumda bir araya geldiğini söyledi. Sindirim sistemi anlamına gelen ‘gastrointestinal sistem kanserleri’ alanında çalışan Türkiye’nin farklı şehirlerinden gelen onkoloji ve cerrahi uzmanı hekimler, Medicana International İzmir Hastanesi’nde düzenlenen ‘Gastrointestinal Sistem Kanserleri Sempozyumu’nda biraraya geldi. Toplantının açılışında konuşan Genel Müdür Dr. Ulvi Ünal, onkoloji alanında güçlü bir ekiple önemli bir merkez durumunda olduklarını belirterek, bu alanda yapılacak bilimsel toplantılara ev sahibi yaptıklarını ve bu toplantıların devamının geleceğini söyledi. “Her 6 ölümden biri kansere bağlı” Prof. Dr. Mustafa Oktay Tarhan ve Prof. Dr. Deniz Yalman moderatörlüğünde gerçekleştirilen, ‘özofagus ve mide kanserlerinde tedavi’ oturumunda ilk olarak Uzm. Dr. Murat Keser söz aldı. Özofagus ve mide kanserlerinde etyoloji, risk faktörler, ve prevansiyon alanına yönelik bilgilendirmelerde bulunan Keser, her 6 ölümden biri ve bulaşıcı olmayan hastalıklara bağlı ölümlerden birinin kansere bağlı olduğunu vurguladı. 2050 yılında tahmini olarak en az 35 milyon yeni tanının olacağını söyleyen Keser, erkeklerde prostat kanseri, kadınlarda ise meme kanserinin ön planda olduğunu, özofagus kanserinin de en sık görülen 11’inci kanser olarak yer aldığını söyledi. SCC etnoloji ve risk faktörlerinin neler olduğunu anlatan Keser, alkol ve tütün kullanımının majör risk faktörleri arasında görüldüğünü, onun dışında herediter faktörler, yüksek sıcaklıkta gıda, kötü ahız hijyeni, özofagus hastalıkları, gastrektomi hastalıklarının risk faktöründe bulunduğunu ifade etti. Mide kanseri hakkında da bilgilendirme yapan Uzm. Dr. Murat Keser, her yıl bir milyona yakın vakanın çıktığını ve 600 binin üzerinde ölüme sebebiyet verdiğini kaydetti. Keser ayrıca düzenli egzersizin birçoğunun kanser tipinde koruyucu olduğunu da belirtti. Özofagus ve mide kanseri konuşuldu Oturumun ikinci konuşmacısı olan Prof. Dr. Sinan Ersin de ‘özofagus ile mide kanserlerinde cerrahi prensipler’ konusu üzerine bilgilendirmelerde bulundu. D0 rezeksiyonun kanser rezeksiyonuna uygun olmadığını söyleyen Prof. Dr. Ersin, “Erken mide kanserinde özellikle mukozaya sınırlı tümör olduğunda, günümüzde endoskopik yöntemler de kullanılabiliyor. Örneğin evre 1’de iri diferansiye ve bir buçuk santimden küçükse, buna T1, D ise rezeksiyon yapılması gerekiyor. T2 ve T4 arası tümör söz konusuysa, D2 diseksiyon yapmamız öneriliyor” ifadelerine yer verdi. “En çok kullanılan ‘siewert’ sınıflandırması” Mide kanseri tedavisine yönelik de bilgiler aktaran Ersin, ameliyat modelinin bir sınıflandırmaya göre yapıldığını, bu alanda en çok kullanılan sınıflandırmanın ‘siewert sınıflandırması’ olduğunu anlattı. Sempozyumun yarın gerçekleştirilecek ikinci oturumunda ise, ‘kolorektal kanserler’, ‘metastatik hastalıkta tedavi’ ve ‘peritoneal karsinomatozda sitoredüktif cerrahi-hipec ve moleküler bazlı tedaviler’ konuları ele alınacak.