POLİTİKA
Başkan Başdeğirmen: “Birlik beraberlik içinde hizmete devam edeceğiz” 04 Mayıs 2024 Cumartesi - 18:06:11 AK Parti Yalvaç İlçe Başkanı, İl Genel Meclisi Üyeleri ve Yalvaç mahalle ve köy muhtarları ile bir araya gelen Başkan Başdeğirmen “Önceki 5 yılda olduğu gibi birlik beraberlik içerisinde hizmet etmeye devam edeceğiz” dedi. Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, AK Parti Yalvaç İlçe Başkanı Gencer Kondal, İl Genel Meclisi Üyeleri Ali Ak, Huzeyfe Şahin ile Yalvaç mahalle ve köy muhtarlarını makamında ağırladı. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen “Önceki 5 yılda olduğu gibi birlik beraberlik içerisinde hizmet etmeye devam edeceğiz. İl genel meclis üyemiz ‘Büyükşehir Belediyesi gibi çalışıyorsunuz’ derken bizler Isparta’nın tamamına hizmet edebilmek düşüncesiyle görevlere geldik. Bizler ‘devletimizin imkanlarını, devletimizin milletine hizmet etmek için kullanıyoruz’ dedik. İl özel idaremizin yetişemediği veya yaptıktan sonra kalan kısımlarında biz varız. Özel idaremizin yetkisine giremeyiz. Biliyorsunuz ki bugüne kadar il özel idaremizin yetkisi dışında kalıpta yetişemediği yerlere biz yetişmeye çalıştık. İlk göreve geldiğimizde şunu söyledik. ‘Isparta’mızın 44 tane mahallesi var. Bu 44 mahallesinden sonra merkez köylerimiz 45 Kayı, 46 Deregümü, 47 Aliköy’ derken, 248’in hepsini Isparta’nın mahallesi gibi gördüğümüzü söyleyerek göreve başladık. Rabbim nasip etti ve bu günlere geldik. Yetişebildiğimiz her yere yardımcı olmaya çalıştık. Bundan sonra da aynı şekilde sizlerle beraber bu hizmetlerle devam edeceğiz. Rabbim yardımcımız olsun. Buraya böyle birlik beraberlik içerisinde gelmeniz de çok değerli. Tek yumruk halinde gelinmesi bu hizmetin çok daha yükseklere çıkacağını gösteriyor. Onun için her şeyde her yerde, doğumdan ölüme kadar biz yanınızdayız. İl özel idare hizmetlerini il genel meclisi üyelerimiz sizlere ulaştıracaklar ancak yetişilemeyen yerde biz varız. Bu arkadaşlarımızın yardımcısıyız. Onların yardımcısı olarak hizmet edeceğiz ve gerekli hizmetleri de ulaştıracağız” açıklamalarında bulundu.
04 Mayıs 2024 Cumartesi - 17:57 MHP lideri Bahçeli’ye anlamlı ziyaret Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) heyeti ve Ahmed Cavad ailesinin fertlerinden Nicat Emiroğlu Güliyev, Anar Ahundzade, Mehin Banu Guliyeva ve Yılmaz Ahundzade ziyaret etti. Azerbeycan Milli Marşının ve Çırpınırdın Karadeniz’in söz yazarı Ahmed Cevad’ın Doğumunun 132.yılına ithafen TÜRKSOY heyeti ve Ahmed cavad ailesinin fertlerinden Nicat Emiroğlu Güliyev, Anar Ahundzade, MehinBanu Guliyeva ve Yılmaz Ahundzade MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi ziyaret etti. Ziyarette, Türksoy Genel Sekreteri Sultan Rayev, İstiklal şairi ve Azerbaycan Millî Marşının söz yazarı Ahmed Cavad’ın Türk dünyasının mümtaz şahsiyeti ve bir cesaret timsali olduğunu belirtti. Rayev, Cavad’ın hayatının ve ortaya koyduğu eserler ile dönemin en parlak, en güçlü temsilcilerinden biri ve milli duruşlu bir fikir adamı, hümanist ve hayırsever bir entelektüel olarak ismini sadece Azerbaycan’ın ve Türkiye’nin değil tüm Türk dünyasının edebiyat ve düşünce tarihine altın harflerle yazdırmayı başardığını söyledi. Cavad’ isminin bugün bile Türk dünyasının bağımsızlığı ve özgürlüğü ile anıldığını belirten Rayev, TÜRKSOY’un Ahmed Cavad ailesinin isteğini de dikkate alarak Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye Türk dünyasına vermiş ve vermekte olduğu hizmetlerinden, Türk Millî Ülküsü’ne katkılarından dolayı ‘Ahmed Cavad Onur Madalyası’nı takdim etti. Bunun yanı sıra Rayev, Ankara’daki TÜRKSOY merkezi için arsanın tahsis edilmesi ve binanın inşa edilmesinde Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 57. Hükümet Başbakan yardımcılığı görevinde iken inisiyatifleri ve olurları ile gerçekleştiğini hatırlattı. Rayev, bu vesileyle Bahçeli’ye TÜRKSOY ailesi adına şükranlarını sundu.
04 Mayıs 2024 Cumartesi - 16:36 Bakan Özhaseki, depremzede Özgür ailesine misafir oldu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, 6 Şubat depremlerinde evini kaybeden Malatyalı depremzede Özgür ailesinin TOKİ tarafından bir yılda yapılarak teslim edilen yeni yuvalarına konuk oldu. Anne Fatma Sema Özgür, TOKİ tarafından yapılan yeni evlerini çok beğendiklerini dile getirerek Bakan Özhaseki’ye, “Allah sizden ve Cumhurbaşkanımızdan razı olsun. Sayenizde çok iyiyiz. İşleriniz rast gelsin” diyerek teşekkür etti. Bakan Mehmet Özhaseki, Malatya temasları sırasında, Yeşilyurt ilçesinde bulunan 39 yıllık binadaki evlerinde depreme yakalanan Anne Fatma Sema Özgür ve oğlu Mehmet Bozkurt Özgür’ü, Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından İkizce’de yapılan yeni yuvalarında ziyaret etti. Depremin üzerinden geçen bir yıl içerisinde yeni yuvalarına kavuşan Fatma Sema Özgür, Bakan Mehmet Özhaseki’yi yeni yuvalarında ağırlamaktan memnuniyet duyduklarını söyledi. Aile ile birlikte çay içip sohbet eden Bakan Özhaseki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da selamlarını da iletti. Bakan Mehmet Özhaseki, "Size Cumhurbaşkanımızın selamını getirdim. Eviniz çok güzel olmuş. Güle güle ağız tadıyla oturun" dedi. "Allah sizden ve Cumhurbaşkanımızdan razı olsun" Anne Fatma Sema Özgür, TOKİ tarafından yapılan yeni evlerini çok beğendiklerini dile getirerek, “Allah sizden ve Cumhurbaşkanımızdan razı olsun. Sayenizde çok iyiyiz. Canla başla çalışıyorlar. İşleriniz rast gelsin” diyerek teşekkür etti. Bakan Özhaseki çocuklarla da sohbet etti Bakan Mehmet Özhaseki, ziyarette Mehmet Bozkurt Özgür’ün iki çocuğundan üniversite sınavına hazırlanan Beren ve 8’inci sınıf öğrencisi Osman Efe ile de sohbet etti. Bakan Özhaseki, Osman Efe’den, “Tablete takılıp, dersleri aksatmak yok” diyerek söz aldı. Bakan Mehmet Özhaseki, hemşirelik bölümünü okumak istediğini söyleyen Beren’e ise “Çok çalışmalısın. Hiçbir başarı tesadüfen gelmez. İnşallah istediğin bölümü tutturursun” diye konuştu.
Başkan Başdeğirmen: "Verdiğimiz bir sözü daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz"
02 Mayıs 2024 Perşembe - 01:15 Başkan Başdeğirmen: "Verdiğimiz bir sözü daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz" Isparta Çünür Mahallesi’nde dün hizmete giren yeni otogar için açılış töreni düzenlendi. Açılış töreninde konuşan Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, “Verdiğimiz bir sözü daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Eski otogarın bulunduğu alana da yeraltı otopark, üzeri meydan ve kütüphane yapıyoruz” dedi. Isparta Bahçelievler Mahallesi’ndeki Isparta Şehirlerarası Otogarı’ndan dün son sefer yapıldı. Çünür Mahallesi’ndeki yeni otogar da dün hizmete açıldı ve ilk otobüs seferleri gerçekleştirildi. İlk seferlerin gerçekleştiği yeni otogarın bugün de resmi açılış töreni yapıldı. Mehteran gösterisi ile başlayan törene Vali Aydın Baruş, AK Parti Isparta Milletvekili Mehmet Uğur Gökgöz, Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen ve eşi Şadiye Başdeğirmen, AK Parti İl Başkanı Furkan Cem Er, MHP İl Başkanı Önder Topçu, İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Ali Ertuğrul, ITSO Başkanı Metin Çelik, Ticaret Borsası Başkanı Hüdai Şahin, ilçe ve belde belediye başkanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, esnaf ve vatandaşlar katıldı. Verdikleri bir sözü daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirten Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, eski otogarın şehrin ortasında kaldığını ifade etti. Hiçbir yatırımın yarım kalmayacağı yönünde verdikleri söz olduğunu ve bugün de yeni otogarın faaliyete sunulduğunu aktaran Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, “Yarım kalan yatırımları tamamlayarak buraya kadar geldik ve yeni otogarı açmaktan son derece memnun olduk. Mevcut eski otogarımız şehrin içinde kaldı, trafikte zorlanılıyordu. Öncelikle yeni otogar alanımızı faaliyete geçirdik, buranın faaliyete geçirilmesine katkı sunan belediye meclisi üyelerime, personelime emek veren herkese teşekkür ediyorum” görüşlerinde bulundu. Yeni otogarın hazırlanmadan önce hem otobüs işletmecileriyle hem de esnafla bir araya geldiklerini ve projenin kendilerinin istedikleri şekilde değiştirilerek hayata geçirildiğinden bahseden Başkan Başdeğirmen, “Esnafımızın istediği şekilde burayı düzenledik. Sonucunda da esnafımız memnun oldu. Herkes çok mutlu. Yaptığımız işin kabul görmesi çok önemli” dedi. “Eski otogar alanında 86 bin metrekarelik meydan düzenlemesi ve yaşam merkezi yapacağız” Boşaltılan otogarın yeriyle ilgili de hayata geçirecekleri projeye ilişkin bilgiler veren Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, boşalan otogar alanının bulunduğu bölgede yeraltı 3 katlı otopark ve üzerinde de 2 bin öğrencinin ders çalışabileceği bir kütüphane ile etkileşim merkezi yapılacağını açıkladı. Başdeğirmen, “Böcüzade Parkı ile birleştirerek toplam 86 bin metrekarelik alanda meydan düzenlemesi ve yaşam merkezi yapacağız. Vatandaşımızın rahat nefes alabileceği meydanlar oluşturmaya çalışıyoruz. Bu dönemimizde Isparta’da 3-4 tane büyük meydan oluşacaktır. Otogar alanımızdaki otopark kısmı 30 bin metrekare, bu alanda da her türlü etkinliği yapma imkânımız olacaktır. Isparta’mıza hayırlı ve uğurlu olsun” şeklinde konuştu. Açılış töreninde konuşan Isparta Valisi Aydın Baruş, ise yeni yapılan otogarla Isparta hem misafirlerini güzel bir şekilde ağırlayacak hem de vatandaşlarına yaşam merkezi sunmanın gururunu yaşayacak dedi. Vali Baruş, “Isparta her yıl dışarıdan misafir ağırlayan bir il. Modern bir otogara çok ihtiyacımız vardı. Şehir içinde kalmış otogar bu ihtiyaca cevap veremez hale gelmişti, oradaki esnafımız da bu durumdan muzdaripti. Yeni yapılan yatırımla Isparta hem misafirlerini güzel bir şekilde ağırlayacak hem de vatandaşlarına bir yaşam merkezi sunmanın gururunu yaşayacak. Bir otogarı, bir sanayi sitesini şehir dışına taşımak çok önemli problemler doğurur. Önemli olan bu problemi hemşehrisiyle vatandaşıyla birlikte anlaşarak uzlaşarak aşmak. İşte belediye başkanımız bunu başarmış. Bu nedenle belediye başkanımızı tebrik ediyoruz. Esnafımızı mağdur etmeden vatandaşlarımıza olumsuzluğa neden olmadan bu problemi çözmüşler. Eski otogarın bulunduğu alanın hem otopark hem kütüphane hem de bir meydan olarak kullanılacak olması Isparta için çok güzel bir tasarım. Bu tesiste esnafımıza bol kazançlar diliyorum, hayırlı olsun” dedi. Konuşmaların ardından dua edildi, yeni otogarın açılış kurdelesi kesildi. Yapılan açılış töreninin ardından protokol üyeleri yazıhane ve işletmeleri ziyaret ederek, yeni otogarın hayırlı olması temennisinde bulundular.
İletişim Başkanı Altun: "TRT, Batılı medya organlarının görmezden geldiği her konuda, uluslararası topluma doğru bilgileri, yerinde ve zamanında ulaştırıyor"
01 Mayıs 2024 Çarşamba - 22:56 İletişim Başkanı Altun: "TRT, Batılı medya organlarının görmezden geldiği her konuda, uluslararası topluma doğru bilgileri, yerinde ve zamanında ulaştırıyor" İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "TRT, Batılı medya organlarının üzerini örttüğü veya görmezden geldiği hemen her konuda uluslararası topluma doğru bilgileri, yerinde ve zamanında ulaştırıyor” dedi. İletişim Başkanı Fahrettin Altun, ATO Congresium’da düzenlenen TRT 60. Yıl Gala Programında konuştu. Altun, Türkiye’nin en güçlü, en etkili yayın organın TRT’nin kuruluş dolasıyla aranızda olmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu belirtti. Türkiye’nin modernleşme tarihi ile medya tarihi iç içe geçtiğini ifade eden Altun, “Kitle iletişim araçlarının gelişimi ile devletin, toplumun, siyasetin serencamı arasında çok ciddi geçişlilikler vardır. Tanzimat’tan bugüne iletişim tarihimiz içerisinde 4 önemli dönemden bahsedebiliriz. Gazete yayıncılığı, radyo yayıncılığı, televizyon yayıncılığı, ve dijital yayıncılık. Bu tarihi seyir içinde Türkiye Radyo ve Televizyon kurumu asli bir rol oynamıştır” ifadelerini kullandı. TRT’nin 60 yıl önce, 1 Mayıs 1964 yılında kurulduğunu ve 1990’lı yılların başına kadar televizyon ve radyo yayıncılığı yükünü tek başına sırtlandığını hatırlatan Altun, “TRT, bu süreçte alternatifi olmayan bir okul işlevi görmüştür. Özel radyo ve televizyonlar ilk kuruldukları yıllarda, ihtiyaç duyduğu insan kaynağını ve meslek kültürünü TRT’den karşılamıştır. Yayıncılık faaliyetlerine ek olarak, eğitim ve araştırma alanında TRT’nin önemli katkıları olmuştur. 2000 sonrasında ise, TRT hem kanal sayısını artırmış hem de yayın faaliyetlerini çeşitlendirmiştir. TRT’nin yarım asrı aşan yayınları, aslında Türkiye’nin son 60 yıllık siyasal, toplumsal ve kültürel serencamını da gözler önüne sermektedir. Bu kapsamda, TRT Türkiye’nin sevinçlerine olduğu kadar, darbelere, sıkıyönetim dönemlerine, ulusal ve uluslararası krizlere de şahitlik etmiştir. Şahitlik etmekle kalmamış, çalkantılı süreçlerden etkilenmiştir” şeklinde konuştu. TRT’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde büyük bir atılım içerisine giren ülkemizin yeni konumuna uygun olarak milletin, gönül coğrafyanın ve insanlığın yararına önemli adımlar attığına dikkat çeken Altun, “TRT, büyük ve güçlü Türkiye’nin bir kurumu olarak habercilik, belgeselcilik, dizi ve film sektörlerinde güçlü içerikler ve markalar üretmiştir. TRT bunu yaparken, sadece ulusal alanda ve konvansiyonel medyanın sınırları içinde kalmamış, aynı zamanda yetkin bir uluslararasılaşma ve dijitalleşme sürecini de hayata geçirmiş ve yönetmiştir. Uluslararasılaşma ve dijitalleşme. Bana göre bu iki kavram TRT’nin son dönemine damgasını vuran iki önemli kavramdır. Bugün TRT, TRT World başta olmak üzere, geçen hafta açılışını yaptığımız TRT İspanyolca Dijital Haber Platformu, TRT Arapça, TRT Rusça, TRT Afrika, TRT Balkan, TRT Fransızca’nın da aralarında olduğu 41 dil ve lehçede yaptığı yayınlarla küresel bir içerik üreticisidir” diye konuştu. “Uluslararası haber ağlarını yönetmek, dünya kamuoyunun algısını yönetmek için önemli bir imkandır” Küresel alanda medya emperyalizmini destekleyen başlıca unsursa uluslararası haber ağları ve onların anlatı mekanizmaları olduğunu belirten Altun, “Uluslararası haber ağlarını yönetmek, dünya kamuoyunun algısını yönetmek için önemli bir imkandır. Fakat dünya kamuoyunun algısını yönetmek noktasında belki de en sinsi güç, medyanın söylem ve anlatı oluşturma gücüdür. Batı dünyası bugün bu güçten kendi emperyal amaçlarını kamufle etmek için faydalanmaktadır” açıklamalarında bulundu. "Uluslararası barış, adalet ve hakkaniyet ortamının oluşumuna katkı sunacak sıhhatli bir iletişim akışına katkı sunmaktır” 19. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan haber ajanslarının basınla birlikte sömürgeciliğin keşif kolunu oluşturduğunu bildiren Altun, "İletişim ve medya alanında Batı tahakkümünün tartışma konusu olması ancak 1970’lerle birlikte mümkün olmuştur. 1970’lerde çok sesli ve çok kültürlü enformasyon akışı talepleri yükselmeye başlamıştır. Türkiye, o dönemde bu taleplere cevap vermeye çalışmış, ne var ki bu gücü ancak 2010’lardan sonra kendisinde bulabilmiş ve TRT World başta olmak üzere uluslararası medya markalarını bünyesinden çıkarabilmiştir. Buradaki en temel amaç, uluslararası barış, adalet ve hakkaniyet ortamının oluşumuna katkı sunacak sıhhatli bir iletişim akışına katkı sunmaktır” ifadelerini kullandı. "Şartlar ne olursa olsun, biz hakikat nöbetimizi sadece ulusal düzlemde değil, küresel düzlemde de tüm kurum ve kuruluşlarımızla sürdürmekte kararlıyız" TRT’nin Batılı medya organlarının üzerini örttüğü veya görmezden geldiği hemen her konuda uluslararası topluma doğru bilgileri yerinde ve zamanında ulaştırma mücadelesi verdiğine dikkat çeken Altun, “Örneğin bugün Amerikan üniversitelerinde yaşanan İsrail protestoları Batılı medya tekelleri tarafından görmezden gelinmektedir. TRT bu olayları en başından itibaren yerinde izlemekte ve böylelikle uluslararası alanda bir hakikat mücadelesi vermektedir. TRT gibi kurumlarımız, üniversite öğrencilerinin, akademisyenlerin İsrail’in soykırımına karşı uluslararası ayaklanmasını bütün dünyaya aktarmaya çalışmaktadır. Bu çok önemli bir çabadır. Şartlar ne olursa olsun, biz hakikat nöbetimizi sadece ulusal düzlemde değil, küresel düzlemde de tüm kurum ve kuruluşlarımızla sürdürmekte kararlıyız” diye konuştu. “Dijitalleşmeyle birlikte dezenformasyon, yalan ve kurgusal içeriklerin hızla yaygınlaşabildiği bir medya eko-sistemi inşa edildi” Günümüzdeki iletişim ekosisteminin bir ayağı uluslararasılaşma ise diğer bir ayağı da dijitalleşme olduğunu belirten Altun sözlerini şu şekilde konuştu: “Dijitalleşme öncesi medya ekosisteminde tek yönlü iletişim sözkonusuydu. Gazeteler, televizyonlar, dergiler yayınlarıyla özne durumundaydı; hedef kitlenin ise bunları okumak veya izlemek dışında bir seçeneği yoktu. Günün sonunda dijitalleşme olgusunun hayatımıza girmesiyle birlikte medya kuruluşları, kitleyi pasif bir tüketici değil, aynı zamanda bir özne olarak kabul etmek zorunda kaldı. Bununla birlikte dijitalleşme kuşkusuz yeni meydan okumaları beraberinde getirdi. Dijitalleşmeyle birlikte dezenformasyon, yalan ve kurgusal içeriklerin hızla yaygınlaşabildiği bir medya eko-sistemi inşa edildi. Bu yönüyle dijitalleşme medya sektöründe hem yeni imkanları beraberinde getirdi, hem de ciddi risklerin gün yüzüne çıkmasına yol açtı. TRT bu süreçte, dijitalleşmenin hem imkanlarından yararlanmayı hem de risklerini yönetmeyi tercih etti. TRT gerek habercilik alanında gerekse de dizi ve film yayıncılığı alanında birçok yeni dijital marka üretti. Bu itibarla, TRT, tabii başta olmak üzere dijital platformları, çok yönlü ve çeşitli iletişim kanallarıyla dijital medya konusunda öncü bir kuruluş olmuştur.” “TRT, iletişim ve medya sektörünün mevcut ve muhtemel eğilimlerini belirlemeye devam edecektir” TRT’nin bugün Türkiye İletişim Modeli’nin en önemli taşıyıcı unsurlarından biri olduğuna dikkat çeken Altun, “Bu vasfıyla TRT, öyle inanıyorum ki hak ve adalet eksenli iletişim ve medya kültürümüzü en doğru şekilde Türkiye Yüzyılı’nda taşımayı sürdürecektir. Son yıllarda hayata geçirdiği çalışmalarla ve yaptığı atılımlarla TRT, bu kapasiteye, bu birikim ve tecrübeye ziyadesiyle sahiptir. İnanıyorum ki TRT, iletişim ve medya sektörünün mevcut ve muhtemel eğilimlerini belirlemeye devam edecektir” şeklinde konuştu. “Haktan, hakikatten, adaletten ve kaliteden taviz vermeden alanında öncü ve yenilikçi çalışmalar ortaya koymalıyız” Dünyada itibarlı şekilde sözünü söyleyecek, değişime duyarlı ve fakat ona yön veren bir yayıncılık anlayışını temsil etmenin gerekliliğine ifade eden Altun, “Televizyon dizisi ve sinema yapımlarını daha da nitelikli hale getirmeli, bunları kültürel diplomasinin ve Türkiye’nin yumuşak gücünün etkili birer enstrümanı dönüştürmeliyiz. Haktan, hakikatten, adaletten ve kaliteden taviz vermeden alanında öncü ve yenilikçi çalışmalar ortaya koymalıyız. Küresel medya dilini, imtiyazlı elitlerin dayattığı ezber tanımlardan, kavramlardan ve hakikat nazarında karşılığı olmayan söylemlerden arındırmalıyız. Hakikat kriziyle ve bunun en önemli ayaklarından birisi olan dezenformasyonla mücadele etmeyi sürdürmeliyiz; bu mücadelede, hızlı ve etkin çözümler sunacak araçlar geliştirmeliyiz” dedi. Altun, kamuoyunu ‘tüketim toplumu’, yayıncılığı ise ‘tüketim metası’ olarak kayıtlayan çarpık anlayışa karşı, medya içeriklerini toplumun kültürel ve entelektüel derinliğini artıracak şekilde üretmeye devam etmesi gerektiğine dikkat çekti. Altun konuşmasının sonunda 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı tebrik etti. Altun, Nisan ayında Beşiktaş’ta bir gece kulübünün inşaatı esnasında çıkan yangında can veren 29 işçi kardeşi de bu vesileyle rahmetle andı. Altun, 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı vesile kılarak taşkınlık oluşturmak isteyen, provokasyon peşindeki kimi marjinal çevrelerin bu işçi kardeşlerimizin hatırlamamasına elbette şaşırmadıklarını ve bu ikiyüzlü duruşu kabul etmediklerinin altını çizdi. Altun, ideolojik saplantılar, siyasi aidiyetler hakikatle olan ilişkimizi asla perdelememesini sahici olmalı, hakikat için mücadele edilmesini belirtti.
Keçiören Belediye Başkanı Özarslan: "Eğer mahallemizde uyuşturucu tacirlerine göz yumuyorsanız hepimizin evine ateş düşsün"
01 Mayıs 2024 Çarşamba - 21:44 Keçiören Belediye Başkanı Özarslan: "Eğer mahallemizde uyuşturucu tacirlerine göz yumuyorsanız hepimizin evine ateş düşsün" Keçiören Belediye Başkanı Mesut Özarslan, muhtarlarla bir araya geldiği toplantıda, “Eğer mahallemizde uyuşturucu tacirlerini görüp de polisimize ve bizlere haber vermiyorsanız o mahallemizin caddesinde, sokağında, pazarında bunlara göz yumuyorsak sizin de bizim de hepimizin evine ateş düşsün” dedi. Keçiören Belediye Başkanı Mesut Özarslan, ’Afet Sonrası Muhtarlarla Toplantı’ buluşmasında ilçedeki muhtarlarla Estergon Kalesi’nde bir araya geldi. Etkinliğin açılışında konuşan Keçiören Muhtarlık Dernek Başkanı Muhammet Kılıç, Özarslan’dan böcek ilaçlaması konusunda ve muhtarlara ödenen ödeneğin artırılmasına yönelik taleplerini iletti. Ardından konuşan Keçiören Belediye Başkanı Özarslan, seçim süreci kapsamında tüm muhtarları dinlediklerini dile getirerek Keçiören’de altyapıda, ulaşımda ve kültürel bölgelerde eksikliklerin bulunduğunu fark ettiklerini söyledi. "Şehrimizin en önemli problemi uyuşturucu" Muhtarların ödeneklerinin yükseltilmesini istemesine ilişkin de konuşan Özarslan, “750 lira gibi komik bir rakamla size yardım edeceğiz dediler. Ben sizin üşüdüğünüzü gördüm. Gelen halkınıza da mahcup olduğunuzu gördüm. Hatta beraber eleştirdik. Bu noktada benim sizlere sözüm var. En nihayetinde beraber karar vereceğiz. Ne şatafat içerisinde ve lüks, ne de sizin konumlarınızı aşağıya çekecek bir noktada olsun istiyoruz” ifadelerini kullandı. Özarslan, konuşmasını şöyle bitirdi: “Burada sizlere söz veriyorum. Açık ve net söyleyeyim, biz çaldırmayacağız o paraları tasarrufa alacağız. O paraların birçoğuyla ne yapacaktık? Fakirin, fukaranın, yaşlının, emeklinin, kimsesizin, engellinin yanında duracağız dedik. Benim size söyleyeceğim ve karşılıklı vebal bırakacağım üç noktamız var. Birincisi. Eğer bir mahallede bir kişi yatağa aç giriyorsa, üşüyorsa, baktığı yaşlının altına bez alamıyorsa, engellilerin ihtiyaçlarını karşılayamıyorsak, o ailenin evladı servis ücretini ödeyemediği için okula gidemiyorsa, eğer siz bana bildirirseniz de ben yardım etmezsem yüce Mevlam benden sorsun. Eğer siz tespit edemiyorsanız da sizden sorsun. İki, şehrimizin en önemli problemi uyuşturucu. Eğer bir mahallemizde uyuşturucu tacirlerini görüp de polisimize ve bizlere haber vermiyorsanız o mahallemizin caddesinde, sokağında, pazarında bunlara göz yumuyor isek siz de biz de hepimizin evine ateş düşsün. Üç, muhtarlarımız o mahallenin ihtiyacı olan insanları bize getirip de buna iş lazım, buna burs lazım, önceliğini kendi ailesine vermesini istemiyorum. Bu noktada da samimiyim."
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan TRT’nin 60. kuruluş yılı dolayısıyla kutlama mesajı
01 Mayıs 2024 Çarşamba - 20:28 Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan TRT’nin 60. kuruluş yılı dolayısıyla kutlama mesajı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bilgi ve birikimini, sorumlu, tarafsız, ilkeli habercilik anlayışıyla 60 yıldır vatandaşlarımıza sunan Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’nun kuruluş yıl dönümünü kutluyorum" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajında şu ifadelere yer verdi: "Bilgi ve birikimini, sorumlu, tarafsız, ilkeli habercilik anlayışıyla 60 yıldır vatandaşlarımıza sunan Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’nun kuruluş yıl dönümünü kutluyorum. Çağdaş sayısal yayıncılığın gerektirdiği tüm yeni olanakları yetkin bir biçimde kullanan güçlü ve etkili bir kurumsal yapıya sahip TRT, yayıncılık alanında ulaştığı seviye ile bizleri gururlandırmaktadır. Kamu hizmeti yayıncılığının verdiği sorumluluğu da gözeten TRT, dinamik yapısı ve öncü yayıncılık deneyimiyle ülkemizin değerlerini, tarihini, kültürünü, gücünü ve sesini tüm dünyaya yansıtmaya devam etmektedir. Haberden spora, müzikten belgesele, çocuktan kültüre kadar bütün kanallarıyla örnek olmayı sürdüren TRT; ülkemizde sektör için bir okul niteliği taşımakta, bu alanda kıymetli televizyon ve radyocuların yetişmesinde önemli rol oynamaktadır. Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’nun tüm bu başarılı çalışmalarını bundan sonra da sürdüreceğine inanıyorum. Kuruluş yıl dönümü vesilesiyle Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’nun tüm çalışanlarını tebrik ediyor, en kalbi duygularımla selamlıyorum."
Bakan Fidan: “Türkiye olarak Güney Afrika’nın İsrail’e karşı UAD’da açtığı davaya müdahil olmaya karar verdik”
01 Mayıs 2024 Çarşamba - 17:16 Bakan Fidan: “Türkiye olarak Güney Afrika’nın İsrail’e karşı UAD’da açtığı davaya müdahil olmaya karar verdik” Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Bugün yaptığımız değerlendirmelerin neticesini Cumhurbaşkanımıza arz ettik ve alınan siyasi karar gereği buradan ilk kez duyurmak istiyorum, Türkiye olarak Güney Afrika’nın İsrail’e karşı UAD’da açtığı davaya müdahil olmaya karar verdik. Bu adımlar UAD önündeki sürecin doğru yönde ilerlemesini temenni ediyoruz” dedi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Endonezya Dışişleri Bakanı Retno Marsudi ile Dışişleri Bakanlığı’nda görüşme gerçekleştirdi. Görüşmenin ardından ikili düzenlenen toplantıda gündeme ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Görüşmede Türkiye Endonezya Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyinin ilk toplantısının hazırlıklarını ele aldıklarını aktaran Baka Fidan, “Bu mekanizma Cumhurbaşkanımızın 2022 tarihinde Bali’yi ziyaretleri sırasında tesis edilmişti. Bu çerçevede ikili ilişkilerimizin tüm taraflarını görüşme şansımız oldu. Endonezya’nın seçilmiş Cumhurbaşkanı Prabowo’nun ülkemizi ziyareti dahil önümüzdeki dönemde üst düzey ziyaretlerin devamı hususunda da mutabık kaldık. Görüşmelerimizde ekonomik ve ticari ilişkilerimizi yenilenebilir enerji ve helal gıda dahil çeşitli alanlarda geliştirme hususunda mutabık kaldık. Ticaret hacmimizin liderlerimiz tarafından belirlenen 10 milyar dolar hedefine ulaşması için atabileceğimiz adımları istişare ettik” ifadelerini kullandı. Kapsamlı Ticaret ve Ekonomik İşbirliği Anlaşmasının müzakerelerinin devam ettiğini belirten Bakan Fidan, Endonezya’nın yeni başkenti Nusantara’nın inşa sürecinde Türk müteahhitlik firmalarında rol almasını istediklerini kaydetti. “Savunma ve dışişleri bakanlarının yer alacağı ‘2+2’ formatında bir mekanizma kurulması konusunda mutabık kaldık” Türkiye ve Endonezya arasında savunma sanayi işbirliğinin artarak devam etmesini ve firmaların Endonezya ordusunun modernizasyonunda daha fazla rol almasını arzu ettiğini dile getiren Bakan Fidan, “Terörle mücadele dahil önümüzdeki dönemde imzalanabilecek belgeleri gözden geçirdik. FETÖ başta olmak üzere terör örgütleriyle mücadele konusunda çalışmaya devam edeceğiz. Ayrıca bugün ilişkilerimizin daha da derinleşmesini sağlayacak önemli bir karar daha aldık. İki ülke arasında savunma bakanlarıyla dışişleri bakanlarının yer alacağı ‘2+2’ formatında bir mekanizma kurulması konusunda mutabık kaldık” dedi. “Bazı Avrupa ülkelerinin Filistin’i tanımaya yakın olduklarını söylemeleri de ayrıca umut vericiydi” Endonezyalı mevkidaşı ile görüşmesinde Filistin’deki gelişmelerin yer aldığını aktaran Bakan Fidan, Endonezya’nın Filistin konusundaki tutum ve hassasiyetin ortak olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı: “Endonezya’nın da yer aldığı İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği Temas Grubu olarak Gazze’ye yönelik saldırılara ilişkin uluslararası farkındalığı artırmak için önemli çalışmalarda beraber görev aldık. Biliyorsunuz Gazze Temas Grubu Toplantısına katılmak üzere Riyad’daydım. Burada öncelikle Temas Grubu olarak kendi aramızda bilahare batılı ülkelerin de temsilcilerinin katılımıyla toplantılar yaptık. Filistin Devleti’nin tanınması ve iki devletli çözüme odaklanan mesajlarımızı bir kez daha kuvvetle vurguladık. Bazı batılı ülkelerin artık iki devletli çözümün bir şart olduğunu kabul ettiklerini, İsrail kadar Filistin de güvenliğinin sağlanmasının eşit derecede önem taşıdığını teslim ettiklerini görmekten memnuniyet duyduk. Tüm çabalarımızla artık dünyanın en azından söylem bazında da olsa aynı noktaya geldiğini görmekteyiz. Bazı Avrupa ülkelerinin Filistin’i tanımaya yakın olduklarını söylemeleri de ayrıca umut vericiydi.” “Zaman, bu söylem birliğinin uygulamaya geçme zamanıdır” Filistin’i 136 ülkenin tanıdığını hatırlatan Bakan Fidan, ağırlıklı olarak Avrupa ülkeleri ve ABD’nin tanımaması nedeniyle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde Filistin’in statüsünün tescil edilmediğini aktararak, “Şu anda geldiğimiz aşamada bu yaygın tanımanın daha büyük uluslararası meşruiyete dönüşmesi, başta ABD olmak üzere Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne daha büyük bir baskı uygulanması. Bu noktada sistemli ve yoğun çalışmalarımızı dostlarımızla beraber devam ediyoruz. Uluslararası kamuoyunun bu tepkisine karşı İsrail büyük bir pervasızlık ve cüretle Filistinli sivillere karşı işlediği suçları sürdürmektedir. Artık zaman, bu söylem birliğinin uygulamaya geçme zamanıdır. Bu insanlık dışı durma hep beraber uluslararası toplum olarak sistemli bir şekilde aktif bir şekilde ‘dur’ dememiz gerekiyor. 21. Yüzyılda Gazze’de açlıktan ölümler yaşanırken, İsrail ordusunun çekildiği yerlerde toplu mezarlar ortaya çıkarken, kadın, çocuk, hasta, yaşlı demeden siviller hedef alınırken, uluslararası toplum daha neyi beklemekte? Artık zorlayıcı tedbirlerin gündeme gelmesi gerektiği ortadadır. İsrail’in Filistin halkını boyunduruk altına alma ve topraklarından sürme çabasını, ne Filistinliler ne Türkiye ne de adalet ve hukuk arayışında olan diğer ülkeler ne de uluslararası toplum vicdanı kabul etmeyecektir. Bir tercih ile karşı karşıyayız. Ya hukuktan ve insanlıktan yana olacağız ya da zulmün yol açtığı sorunların bedelini hep birlikte ödeyeceğiz. Bu hususu özellikle İsrail’in suçlarına kefil olan ancak tüm uluslararası sistemi ve güvenliği tehlikeye atan ülkelere ikaz olarak bir kez daha vurgulamak istiyorum. Krizin başından beri Gazze’de yaşanan bu insanlık trajedisinin dünyanın dört bir yanında toplumsal olayları tetikleyebileceğinin önceden söyledik. Bugün görüyorsunuz, İsrail’e şartsız destek olan ülkelerde halk sokaklara dökülmüş durumda. Daha da vahim bir noktaya gelmemek için bu ülkelerin bir an evvel uyanması gerekiyor. Gazze de akan kan, yalnızca Filistinlilerin kanı değil, Gazze’de insanlık bir sınav vermektedir” diye konuştu. “Güney Afrika’nın İsrail’e karşı UAD’da açtığı davaya müdahil olmaya karar verdik” İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği suçlara yönelik Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanı’na (UAD) yaptığı başvuruyu ilk günden itibaren iki yönlü şekilde değerlendirdiklerini belirten Bakan Fidan, şöyle devam etti: “Riyad’da yaptığım gibi özellikle İslam İşbirliği Teşkilatı, Arap Birliği Ülkeleri başta olmak üzere Filistin’i devlet olarak tanıyan diğer ülkelerle yaptığımız görüşmelerde de şunu gördük, bazı ülkelerde bu konuda tavır almaya hazır hale gelmiş durumdalar. Şu ana kadar biliyorsunuz sadece iki ülke, Nikaragua ve Kolombiya bu konuda somut bir tutum aldı, başvuruda bulundu. Biz de bugün yaptığımız değerlendirmelerin neticesini Cumhurbaşkanımıza arz ettik ve alınan siyasi karar gereği buradan ilk kez duyurmak istiyorum, Türkiye olarak Güney Afrika’nın İsrail’e karşı UAD’da açtığı davaya müdahil olmaya karar verdik. Bu adımlar UAD önündeki sürecin doğru yönde ilerlemesini temenni ediyoruz. Başvurumuza yönelik çalışmalarımız çok uzun süredir devam etmekteydi. Biz bundan sonra bu siyasi karar Cumhurbaşkanımız tarafından alındıktan sonra ve şu anda bütün dünyaya duyurulduktan sonra hukuki çalışmalarımızı tamamlayacağız. Bu esnada bütün aha sonra müttefik ülkelerle bu konuda daha fazla ne yapılabilir, hangi ülkeler başvuruda bulunabilir onun çalışması içerisinde olmaya devam edeceğiz. Çalışmamızın hukuki metni tamamlandığı zaman da alınmış olan bu siyasi kararı fiiliyata geçirmek için resmi müracaatımızı UAD’a yapacağız. Türkiye olarak her her durumda Filistin halkın yanında olmaya devam edeceğiz.” Endonezyalı mevkidaşı Marsudi ile Filistin konusu başta olmak üzere her zaman temasta kalacaklarını belirten Bakan Fidan, Endonezya’yla birlikte Gazze Temas Grubu bünyesinde ve farklı platformlarda Filistin halkının meşru davasını savunmaya devam edeceklerini kaydetti. Endonezya Dışişleri Bakanı Marsudi, Endonezya ve Türkiye’nin bulunduğu bölgelerde stratejik etkiye sahip olduğunu belirterek, iki ülkenin de Filistin konusunda ortak kararlılığı ve konumu paylaştıklarını söyledi. Filistin için insanlığı ve adaleti her zaman savunacaklarını vurgulayan Bakan Marsudi, Endonezya’nın kalıcı ateşkesin oluşturulması, insani yardımın Gazzelilere ulaştırılması ve iki devletli bir çözümle ilgili olarak sürecin başlatılmasını hedeflediklerini kaydetti.
İYİ Parti lideri Dervişoğlu’ndan Anıtkabir’e ziyaret
01 Mayıs 2024 Çarşamba - 16:25 İYİ Parti lideri Dervişoğlu’ndan Anıtkabir’e ziyaret İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, beraberindeki heyetle Anıtkabir’i ziyaret etti. İYİ Parti’nin 5’inci Olağanüstü Kurultayı’nda genel başkanlığa seçilen Müsavat Dervişoğlu, görevi teslim almasının ardından Anıtkabir’i ziyaret etti. Dervişoğlu ve beraberindeki heyet, Aslanlı Yol’dan yürüyerek Mustafa Kemal Atatürk’ün mozolesine geldi. Atatürk’ün mozolesine çelenk bırakan Dervişoğlu, daha sonra Misak-ı Milli Kulesi’ne geçerek, Anıtkabir Özel Defteri’ni imzaladı. Dervişoğlu, deftere şunları yazdı: “Aziz Atatürk; Türkiye Cumhuriyeti Devleti için zat-ı devletlerinizin ortaya koyduğu büyük vizyonun ve misyonun izinde, Türk milletinin birliğini amaçladığımız kutlu bir davanın adanmış neferleri olarak gururla huzurunuzdayız. 100. yılına erişen Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesinin, ilkelerinin ve değerlerinin omuzlarımıza yüklediği büyük sorumluluğun bilincindeyiz. Aziz milletimizin mutluluğu, refahı ve huzuru için üzerimize düşen kıymetli vazifenin farkındayız. ‘İstiklal, istikbal, hürriyet; her şey adaletle kaimdir’ sözünüzden aldığımız ilhamla İYİ Parti olarak devlet ile millet arasında adalet harcıyla ördüğünüz o sağlam köprüyü 100 yıl sonra yeniden inşa etme hedefine doğru yürüyoruz. Bizlere emanetiniz olan Cumhuriyetimizin yönetimde, fırsatta, imkanda hayatın her alanında milletimize sunduğu adalet duygusu, bugün her ne kadar yıpratılmış olsa da; biz, sırtına adaleti kuşanan demokrasi sevdalıları olarak durmaksızın mücadele etmeye kararlıyız. Haksızlık karşısında adaletin olduğunu göstermek, hukukun üstünlüğünü tesis etmek, milletimizin yüzünü güldürmek ve bahtını döndürmek için İYİ Parti çatısı altında 6 buçuk yıldır verdiğimiz büyük ve anlamlı mücadeleyi bugünden sonra da bir an olsun yorulmadan sürdüreceğiz. Çünkü Türk milleti için verdiğiniz şanlı mücadelenizden biliyoruz ki ‘Hiç dinlenmemek üzere yola çıkanlar, asla yorulmazlar.’ ‘Yurdunu, milletini özünden çok sevenler, asla yorulmazlar.’ ‘Memleket yolunda hürriyet için ant içerek büyüyenler asla yorulmazlar.’ Aziz hatıranız önünde minnet ve saygıyla eğiliyoruz. Ruhunuz şad olsun. Varlığımız, Türk varlığına armağan olsun. Ne mutlu Türk’üm diyene.”