TEKNOLOJİ
06 Mayıs 2024 Pazartesi - 14:47 OMÜ’de "I. Uluslararası Teknoloji Transferi Sempozyumu" Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) ev sahipliğinde; 39 ulusal, 6 uluslararası kurum desteği ile gerçekleştirilen ‘I. Uluslararası Teknoloji Transferi Sempozyumu’nda konuşan OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, "Teknoloji transferi, farkındalık gerektiren ve gelişmekte olan ifadesiyle tanımlanan ülkeler olarak bizim açımızdan zorunlu bir eylemdir. Zira bu transfer, dayanışma ve tatlı rekabet halinde olan millet ve medeniyetlerde yarışı sürdürmenin, dolayısıyla var oluşun ve etkinliği sağlamanın aracıdır" dedi. Temel bilimlerden mühendisliğe, sağlık bilimlerinden sosyal bilimlere kadar tüm alanlardaki teknolojik yeniliklerin dünya çapında sunulmasını, hatta ticarileşme süreçlerinin kolaylaştırılmasının hedeflendiği 45 paydaş üniversitenin destekleriyle düzenlenen ‘I. Uluslararası Teknoloji Transferi Sempozyumu’nun açılışı OMÜ Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapıldı. Törende ilk olarak konuşan OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, "Medeniyetler, mekân, zaman ve etkinlik açısından ya birbirlerini besleyen ve güçlendiren ya da çatışan dolayısıyla imha eden bir ilişki ağına sahiptir. İhya ya da imha eyleminde etkinlik, bilgi, teknik ve üretilen teknoloji ile mümkün olabilmektedir. Bu sahnede ya dayanışma, ya da savaş görülebilmektedir. Bu ağda, bilgi esastır ve evrenseldir; ancak teknik ve teknoloji bilgi ile özelleştirilen; dolayısıyla ait olduğu zaman ve mekânda medeniyeti farklılaştıran güçlü araçlardır" diye konuştu. "Teknoloji, devletler arasındaki casusluk faaliyetlerinde öncelikli alan olarak değerlendirilmektedir" Teknoloji transferinin, gelişmekte olan ülkeler için zorunlu bir eylem olduğunu dile getiren Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal, “Bugün sempozyumun konusu olan teknoloji transferi, farkındalık gerektiren ve gelişmekte olan ifadesiyle tanımlanan ülkeler olarak bizim açımızdan zorunlu bir eylemdir. Zira bu transfer, dayanışma ve tatlı rekabet halinde olan millet ve medeniyetlerde yarışı sürdürmenin, dolayısıyla var oluşun ve etkinliği sağlamanın aracıdır. Çatışma halinde olan medeniyetlerde ise, zaman ve mekânda güvenin teminatı, etkin olabilmenin de vaz geçilmez şartıdır. Zira satın alabiliyor hatta almış olmak, kısıtlı bir gücü ifade etmektedir. Teknoloji beraberine getirdiği değer, dil ve kavramlarla, her geçen gün kültür içinde, eklemlenen ama kendi üretmediği için başkalaşan alanı büyütmektedir. Bu nedenle teknoloji, devletler arasındaki casusluk faaliyetlerinde öncelikli alan olarak değerlendirilmektedir" şeklinde konuştu. "Birlikte isen güçlüsün, güçlü isen hak ve hukukun var" Gazze’de yaşanan savaştan, insan haklarından ve uluslararası hukuktan bahseden Prof. Dr. Yavuz Ünal şunları söyledi: "Bugün Gazze’de yaşananları, bu gözle yeniden okumak gerekmektedir. İnsan hakları, uluslararası hukuk, mahkeme, yargı, değer ve daha ne ürettiyse batı medeniyeti, hepsini yok etme pahasına, İsrail terör devletince sürdürülen soykırım ve ahlaksız savaşın içinde ve arkasında yerini aldı, hakikati artık gözümüzün içine sokuyorlar. Birlikte isen güçlüsün, güçlü isen hak ve hukukun var; aksi takdirde varlığının hiçbir anlamı yok. Irak, Libya, Suriye, Bosna, Arakan, Doğu Türkistan ve sıradakiler Türk milleti açısında Kuvâ-i Milliye ne ise, Filistin halkı açısından aynı değer ve misyona sahip şanlı direnişi, imanın sağladığı güçle bütün imkânsızlıklara rağmen kardeşlerimiz tarafından sürdürülen savaşı, zaferle taçlandırması için Rabbime dua ediyorum" “Üniversiteler arası iş birliğinin önemine inanıyoruz” Rektör Ünal konuşmasını şöyle sürdürdü: “Coğrafyalarımız farklı olsa bile, aynı medeniyetin çocukları olarak, milletlerimizin istiklal, kültür ve medeniyetimizin de güven ve beka sorunu yaşadığı bir dünyada, öncelikle birbirimize, birbirimizin imkân ve istidadına muhtacız. Mevcut bilginin transferi, teknik ve teknolojide becerinin paylaşımı; daha da önemlisi bilgi üretim süreçlerinin sağlıklı işleyebilmesi açısından imkânlarımızın paylaşılması, insan kaynaklarımızın verimli kullanılması, dolayısıyla bilgi üretiminin sağlanması ve maliyetinin düşürülmesi hayati önem taşımaktadır. Bu nedenle biz, üniversitelerimiz arasında ortak çalışma zeminini güçlendirme arayışı içindeyiz. Bu arayışın bir sonucu olarak ortaya çıkan, Üniversite-TTO ortaklığında ürettiğimiz ve marketlerde yerini alan ’JopSocial’ adlı mobil uygulamada, yapay zekâ yardımıyla, alanda uzmanlara erişimi kolaylaştıran ve hızlandıran; projelerde ortaklık, staj, iş ve çalışan bulma açısından da uygunluğu ölçümleyebilmekteyiz. Zira Teknolojik gelişme ve ürünler, onu geliştirebilecek beyinlerin, uygun yerlerde ve zamanlarda istihdamıyla mümkün olduğu her birimizin malumudur. Beyin göçü, bu nedenle risklidir.” "Bilgiyi değer zincirinde etkiye dönüştürmek için birlikte çalışmaya daha fazla ihtiyaç var" TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ise, "Türkiye artık araştırma yapmayı gerçekten öğrendi. Özellikle özel sektör çok kuvvetli ilerliyor. Özel sektör bu programda, Avrupa’nın desteklerinde üniversitelere göre çok daha hızlı ilerliyor. Yeni bir program açacağız. TÜBİTAK ile akademisyen hocalarımızın tamamladığı birçok proje var. Diğer tarafta da sanayinin projeleri var. Teknoloji transfer patentleme desteği var. Patent öncesinde birçok bilgi esasında sanayi ile çalışarak geliştirilebilecek durumdadır. Ama o tamamlanmış akademisyen projelerinin çoğunluğu rafta kalıyor. Sanayi de kendine yenilikçi konular bulmaya çalışıyor. O yüzden bu destek programı TÜBİTAK’ın AR -GE desteklerine, tamamlanmış olan projelere sanayi ile birlikte devam edilmek isteniyorsa özel bir destek programıdır. Baktığımızda patent lisanslamada çok başarılı değiliz. Sebeplerinden de bahsettim. Kültür, ihtiyaç analizi diyelim. Konunun kritikliğini konuşuyoruz. İnşallah gelecek yıllarda bunun 2’ncisi veya devamı geldiğinde bugünkü konuşmalarımızın üzerine sadece teknoloji üretmek değil, bunu patentleme değil, onu ticarileştirme noktasında etkisi oluşturma noktasında olur. Çünkü kendimize, insanlığı fayda ve rektör hocamızın dediği gibi Gazze’deki zulmü sonlandırmak için çok daha kuvvetli olmak zorundayız. Daha güçlü olmak zorundayız. Bizim de en iyi yaptığımız iş bilgi üretmek. Bu bilgiyi değer zincirinde etkiye dönüştürmek için birlikte çalışmaya daha fazla ihtiyaç var. Bugünkü toplantımızda teknolojiden değer üretmeye ve etki oluşturmaya odaklanmış durumdayız. Uzun bir süredir üzerinde tartıştığımız teknoloji transferi süreci, hepimizin yeni öğrendiği bir konu oldu ve bu toplantıda daha fazla sonuç üretmek için kararlıyız. Çünkü başarı için ilk adım, sonuç üretimine odaklanmaktır. Teknolojiden değer üretme konusundaki bilgilerimiz, teknolojiden etki oluşturmaya doğru olan bir dönüşümün temelini oluşturuyor. Ancak, bu dönüşümü gerçekleştirmek için ne yapmak istediğimizden çok, nasıl yapmak istediğimiz daha da önemli hale geliyor. İş birliği üzerine konuşuyor olabiliriz, ancak asıl ihtiyacımız olan birlikte iş yapma ve iş birliğiyle daha fazla sonuç üretme kültürünü benimsemektir. Teknoloji üretmek için iş birliği yeterli olabilir, ancak etki oluşturmak için birlikte hareket etme ve iş birliği yapmak oldukça önemlidir, daha önce birçok kez üzerinde konuştuğumuz gibi. Bu nedenle, bugün burada daha fazla sonuç üretmek için çabalıyoruz. Hepimizin katkılarıyla, teknolojiyi etki oluşturmaya dönüştürme yolunda adımlar atmaya hazırız" ifadelerini kullandı. "Teknoparkta’ki yatırım yapan firmaların yüzde 90’ı sanayi üretimi üzerine çalışmalarını yürütmektedir" Organize Sanayi Bölgeleri yerine, ‘Organize Teknoloji Bölgeleri’ denilmesi gerektiğini söyleyen Samsun Valisi Orhan Tavlı, “Teknoloji transferi noktasındaki çalışmalarda özellikle OMÜ, Samsun Üniversitesi (SAMÜ), Samsun Teknopark, Samsun Ticaret Odası oldukça iyi ilerlemeler kaydetti. Bu gelişmelerle birlikte Samsun’da faaliyet gösteren organize sanayi bölgelerinin sayısı da 14’e çıktı. Şehrimizin bütün dinamiklerini bir araya getirmeye çalışıyoruz. Şehirde bir üniversite kurulacaksa, bunun temeli topluma dayanmalı. Toplum her zaman işin içerisinde olmalı. Samsun, insan kaynağı açısından çok güçlü bir şehir. Bereketli topraklara sahip olan Samsun; Kızılırmak Deltası, Yeşilırmak, Vezirköprü ile birlikte tarım alanında oldukça verimli bir şehirdir. Tarımla birlikte ticaret ve sanayi de bu güce eşlik ediyor. Geldiğimiz noktada artık Organize Sanayi Bölgeleri yerine ‘Organize Teknoloji Bölgeleri’ demek gerekiyor. Ayrıca teknoloji üretim gündeminde Teknopark’taki yatırım yapan firmaların yüzde 90’ı sanayi üretimi üzerine çalışmalarını yürütmektedir. Organize sanayi bölgelerini, Samsun Teknopark ve OMÜ ile bir araya getirmeye çalışıyoruz. Şehrin bütün dinamikleri ile iş birliği yaparak Samsun’u geliştirmek istiyoruz. Aynı zamanda büyük şehirlerde işinin uzmanı olan Organize Sanayi Bölge müdürlerini buraya transfer ettik. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile birlikte yürüttüğümüz çalışmalarda kalkınma ajanslarımız ve kurumlarımız sahada etkinlik gösteriyorlar. Samsun’da düzenlenen teknoloji sempozyumunun Samsun’a, ülkemize ve özellikle de tüm insanlara hayırlı olmasını temenni ediyorum" açıklamasında bulundu. 2 gün sürecek olan sempozyumda Malezya Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Datuk Ts. Dr. Ahmad Fauzi Ismail, Endonezya IPB Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Satrıa ve Özbekistan Alfraganus Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Makhmudov Muhammadismoil Mukhıtdınovıch davetli konuşmacı olarak katıldı. Samsun Valiliği, Samsun Büyükşehir Belediyesi, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı , Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu , Türk Patent ve Marka Kurumu, Ulusal Ajans, Üniversite Sanayi İşbirliği Merkezleri Platformu, Tıbbi Tanıtım ve Pazarlama katılımıyla hibrit olarak gerçekleştirilecek olan programda; 6 farklı ülkeden 23’ü yabancı bilim insanı olmak üzere toplamda 500 bilim insanı katılacak. Düzenlenen programa ayrıca Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Selim Eren, Prof. Dr. Sevim Alışır, Prof. Dr. Murat Terzi, Genel Sekreter Prof. Dr. İdris Varıcı, çok sayıda üniversite rektörü, kamu kurum ve kuruluşları yöneticileri, akademisyenler, sektör temsilcileri ve çok sayıda öğrenci katıldı.
06 Mayıs 2024 Pazartesi - 14:41 OMÜ’de "I. Uluslararası Teknoloji Transferi Sempozyumu" Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) ev sahipliğinde; 39 ulusal, 6 uluslararası kurum desteği ile gerçekleştirilen ‘I. Uluslararası Teknoloji Transferi Sempozyumu’nda konuşan OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, "Teknoloji transferi, farkındalık gerektiren ve gelişmekte olan ifadesiyle tanımlanan ülkeler olarak bizim açımızdan zorunlu bir eylemdir. Zira bu transfer, dayanışma ve tatlı rekabet halinde olan millet ve medeniyetlerde yarışı sürdürmenin, dolayısıyla var oluşun ve etkinliği sağlamanın aracıdır" dedi. Temel bilimlerden mühendisliğe, sağlık bilimlerinden sosyal bilimlere kadar tüm alanlardaki teknolojik yeniliklerin dünya çapında sunulmasını, hatta ticarileşme süreçlerinin kolaylaştırılmasının hedeflendiği 45 paydaş üniversitenin destekleriyle düzenlenen ‘I. Uluslararası Teknoloji Transferi Sempozyumu’nun açılışı OMÜ Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapıldı. Törende ilk olarak konuşan OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, "Medeniyetler, mekân, zaman ve etkinlik açısından ya birbirlerini besleyen ve güçlendiren ya da çatışan dolayısıyla imha eden bir ilişki ağına sahiptir. İhya ya da imha eyleminde etkinlik, bilgi, teknik ve üretilen teknoloji ile mümkün olabilmektedir. Bu sahnede ya dayanışma, ya da savaş görülebilmektedir. Bu ağda, bilgi esastır ve evrenseldir; ancak teknik ve teknoloji bilgi ile özelleştirilen; dolayısıyla ait olduğu zaman ve mekânda medeniyeti farklılaştıran güçlü araçlardır" diye konuştu. "Teknoloji, devletler arasındaki casusluk faaliyetlerinde öncelikli alan olarak değerlendirilmektedir" Teknoloji transferinin, gelişmekte olan ülkeler için zorunlu bir eylem olduğunu dile getiren Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal, “Bugün sempozyumun konusu olan teknoloji transferi, farkındalık gerektiren ve gelişmekte olan ifadesiyle tanımlanan ülkeler olarak bizim açımızdan zorunlu bir eylemdir. Zira bu transfer, dayanışma ve tatlı rekabet halinde olan millet ve medeniyetlerde yarışı sürdürmenin, dolayısıyla var oluşun ve etkinliği sağlamanın aracıdır. Çatışma halinde olan medeniyetlerde ise, zaman ve mekânda güvenin teminatı, etkin olabilmenin de vaz geçilmez şartıdır. Zira satın alabiliyor hatta almış olmak, kısıtlı bir gücü ifade etmektedir. Teknoloji beraberine getirdiği değer, dil ve kavramlarla, her geçen gün kültür içinde, eklemlenen ama kendi üretmediği için başkalaşan alanı büyütmektedir. Bu nedenle teknoloji, devletler arasındaki casusluk faaliyetlerinde öncelikli alan olarak değerlendirilmektedir" şeklinde konuştu. "Birlikte isen güçlüsün, güçlü isen hak ve hukukun var" Gazze’de yaşanan savaştan, insan haklarından ve uluslararası hukuktan bahseden Prof. Dr. Yavuz Ünal şunları söyledi: "Bugün Gazze’de yaşananları, bu gözle yeniden okumak gerekmektedir. İnsan hakları, uluslararası hukuk, mahkeme, yargı, değer ve daha ne ürettiyse batı medeniyeti, hepsini yok etme pahasına, İsrail terör devletince sürdürülen soykırım ve ahlaksız savaşın içinde ve arkasında yerini aldı, hakikati artık gözümüzün içine sokuyorlar. Birlikte isen güçlüsün, güçlü isen hak ve hukukun var; aksi takdirde varlığının hiçbir anlamı yok. Irak, Libya, Suriye, Bosna, Arakan, Doğu Türkistan ve sıradakiler Türk milleti açısında Kuvâ-i Milliye ne ise, Filistin halkı açısından aynı değer ve misyona sahip şanlı direnişi, imanın sağladığı güçle bütün imkânsızlıklara rağmen kardeşlerimiz tarafından sürdürülen savaşı, zaferle taçlandırması için Rabbime dua ediyorum" “Üniversiteler arası iş birliğinin önemine inanıyoruz” Rektör Ünal konuşmasını şöyle sürdürdü: “Coğrafyalarımız farklı olsa bile, aynı medeniyetin çocukları olarak, milletlerimizin istiklal, kültür ve medeniyetimizin de güven ve beka sorunu yaşadığı bir dünyada, öncelikle birbirimize, birbirimizin imkân ve istidadına muhtacız. Mevcut bilginin transferi, teknik ve teknolojide becerinin paylaşımı; daha da önemlisi bilgi üretim süreçlerinin sağlıklı işleyebilmesi açısından imkânlarımızın paylaşılması, insan kaynaklarımızın verimli kullanılması, dolayısıyla bilgi üretiminin sağlanması ve maliyetinin düşürülmesi hayati önem taşımaktadır. Bu nedenle biz, üniversitelerimiz arasında ortak çalışma zeminini güçlendirme arayışı içindeyiz. Bu arayışın bir sonucu olarak ortaya çıkan, Üniversite-TTO ortaklığında ürettiğimiz ve marketlerde yerini alan ’JopSocial’ adlı mobil uygulamada, yapay zekâ yardımıyla, alanda uzmanlara erişimi kolaylaştıran ve hızlandıran; projelerde ortaklık, staj, iş ve çalışan bulma açısından da uygunluğu ölçümleyebilmekteyiz. Zira Teknolojik gelişme ve ürünler, onu geliştirebilecek beyinlerin, uygun yerlerde ve zamanlarda istihdamıyla mümkün olduğu her birimizin malumudur. Beyin göçü, bu nedenle risklidir.” "Bilgiyi değer zincirinde etkiye dönüştürmek için birlikte çalışmaya daha fazla ihtiyaç var" TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ise, "Türkiye artık araştırma yapmayı gerçekten öğrendi. Özellikle özel sektör çok kuvvetli ilerliyor. Özel sektör bu programda, Avrupa’nın desteklerinde üniversitelere göre çok daha hızlı ilerliyor. Yeni bir program açacağız. TÜBİTAK ile akademisyen hocalarımızın tamamladığı birçok proje var. Diğer tarafta da sanayinin projeleri var. Teknoloji transfer patentleme desteği var. Patent öncesinde birçok bilgi esasında sanayi ile çalışarak geliştirilebilecek durumdadır. Ama o tamamlanmış akademisyen projelerinin çoğunluğu rafta kalıyor. Sanayi de kendine yenilikçi konular bulmaya çalışıyor. O yüzden bu destek programı TÜBİTAK’ın AR -GE desteklerine, tamamlanmış olan projelere sanayi ile birlikte devam edilmek isteniyorsa özel bir destek programıdır. Baktığımızda patent lisanslamada çok başarılı değiliz. Sebeplerinden de bahsettim. Kültür, ihtiyaç analizi diyelim. Konunun kritikliğini konuşuyoruz. İnşallah gelecek yıllarda bunun 2’ncisi veya devamı geldiğinde bugünkü konuşmalarımızın üzerine sadece teknoloji üretmek değil, bunu patentleme değil, onu ticarileştirme noktasında etkisi oluşturma noktasında olur. Çünkü kendimize, insanlığı fayda ve rektör hocamızın dediği gibi Gazze’deki zulmü sonlandırmak için çok daha kuvvetli olmak zorundayız. Daha güçlü olmak zorundayız. Bizim de en iyi yaptığımız iş bilgi üretmek. Bu bilgiyi değer zincirinde etkiye dönüştürmek için birlikte çalışmaya daha fazla ihtiyaç var. Bugünkü toplantımızda teknolojiden değer üretmeye ve etki oluşturmaya odaklanmış durumdayız. Uzun bir süredir üzerinde tartıştığımız teknoloji transferi süreci, hepimizin yeni öğrendiği bir konu oldu ve bu toplantıda daha fazla sonuç üretmek için kararlıyız. Çünkü başarı için ilk adım, sonuç üretimine odaklanmaktır. Teknolojiden değer üretme konusundaki bilgilerimiz, teknolojiden etki oluşturmaya doğru olan bir dönüşümün temelini oluşturuyor. Ancak, bu dönüşümü gerçekleştirmek için ne yapmak istediğimizden çok, nasıl yapmak istediğimiz daha da önemli hale geliyor. İş birliği üzerine konuşuyor olabiliriz, ancak asıl ihtiyacımız olan birlikte iş yapma ve iş birliğiyle daha fazla sonuç üretme kültürünü benimsemektir. Teknoloji üretmek için iş birliği yeterli olabilir, ancak etki oluşturmak için birlikte hareket etme ve iş birliği yapmak oldukça önemlidir, daha önce birçok kez üzerinde konuştuğumuz gibi. Bu nedenle, bugün burada daha fazla sonuç üretmek için çabalıyoruz. Hepimizin katkılarıyla, teknolojiyi etki oluşturmaya dönüştürme yolunda adımlar atmaya hazırız" ifadelerini kullandı. "Teknoparkta’ki yatırım yapan firmaların yüzde 90’ı sanayi üretimi üzerine çalışmalarını yürütmektedir" Organize Sanayi Bölgeleri yerine, ‘Organize Teknoloji Bölgeleri’ denilmesi gerektiğini söyleyen Samsun Valisi Orhan Tavlı, “Teknoloji transferi noktasındaki çalışmalarda özellikle OMÜ, Samsun Üniversitesi (SAMÜ), Samsun Teknopark, Samsun Ticaret Odası oldukça iyi ilerlemeler kaydetti. Bu gelişmelerle birlikte Samsun’da faaliyet gösteren organize sanayi bölgelerinin sayısı da 14’e çıktı. Şehrimizin bütün dinamiklerini bir araya getirmeye çalışıyoruz. Şehirde bir üniversite kurulacaksa, bunun temeli topluma dayanmalı. Toplum her zaman işin içerisinde olmalı. Samsun, insan kaynağı açısından çok güçlü bir şehir. Bereketli topraklara sahip olan Samsun; Kızılırmak Deltası, Yeşilırmak, Vezirköprü ile birlikte tarım alanında oldukça verimli bir şehirdir. Tarımla birlikte ticaret ve sanayi de bu güce eşlik ediyor. Geldiğimiz noktada artık Organize Sanayi Bölgeleri yerine ‘Organize Teknoloji Bölgeleri’ demek gerekiyor. Ayrıca teknoloji üretim gündeminde Teknopark’taki yatırım yapan firmaların yüzde 90’ı sanayi üretimi üzerine çalışmalarını yürütmektedir. Organize sanayi bölgelerini, Samsun Teknopark ve OMÜ ile bir araya getirmeye çalışıyoruz. Şehrin bütün dinamikleri ile iş birliği yaparak Samsun’u geliştirmek istiyoruz. Aynı zamanda büyük şehirlerde işinin uzmanı olan Organize Sanayi Bölge müdürlerini buraya transfer ettik. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile birlikte yürüttüğümüz çalışmalarda kalkınma ajanslarımız ve kurumlarımız sahada etkinlik gösteriyorlar. Samsun’da düzenlenen teknoloji sempozyumunun Samsun’a, ülkemize ve özellikle de tüm insanlara hayırlı olmasını temenni ediyorum" açıklamasında bulundu. 2 gün sürecek olan sempozyumda Malezya Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Datuk Ts. Dr. Ahmad Fauzi Ismail, Endonezya IPB Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Satrıa ve Özbekistan Alfraganus Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Makhmudov Muhammadismoil Mukhıtdınovıch davetli konuşmacı olarak katıldı. Samsun Valiliği, Samsun Büyükşehir Belediyesi, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı , Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu , Türk Patent ve Marka Kurumu, Ulusal Ajans, Üniversite Sanayi İşbirliği Merkezleri Platformu, Tıbbi Tanıtım ve Pazarlama katılımıyla hibrit olarak gerçekleştirilecek olan programda; 6 farklı ülkeden 23’ü yabancı bilim insanı olmak üzere toplamda 500 bilim insanı katılacak. Düzenlenen programa ayrıca Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Selim Eren, Prof. Dr. Sevim Alışır, Prof. Dr. Murat Terzi, Genel Sekreter Prof. Dr. İdris Varıcı, çok sayıda üniversite rektörü, kamu kurum ve kuruluşları yöneticileri, akademisyenler, sektör temsilcileri ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Muğla BİLSEM ülke genelinde en çok proje hazırlayan 2. okul oldu
25 Nisan 2024 Perşembe - 09:40 Muğla BİLSEM ülke genelinde en çok proje hazırlayan 2. okul oldu Muğla Bilim ve Sanat Merkezi (BİLSEM), bilimsel çalışmalar kapsamında Türkiye genelinde en çok proje hazırlayan ikinci okul oldu. Bu yıl 18.’si düzenlenen Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri yarışması Ege Bölge finali Denizli’de başladı. Ege bölgesinden yapılan 887 projeden 100 tanesi jüriler tarafından sergilenmeye değer görülerek bölge finaline davet edildi. Bölge finalinde başarılı olan projeler ise Türkiye finalinde yarışmaya hak kazanacak. Yarışmaya damga vuran Muğla Bilim ve Sanat Merkezi ise hazırladığı yetmiş proje ile Türkiye geneli en çok proje hazırlayan ikinci okul oldu. Davet edilen on üç proje ile de Türkiye geneli en başarılı dördüncü okul oldu. Ege bölgesi özelinde ise bölgeye davet edilen yüz projeden on üçüne sahip olarak Ege Bölgesinin zirvesine yerleşti. Ege Bölge finalinin yapıldığı Denizli EGS Kongre ve Kültür Merkezi’nde görüştüğümüz Muğla Bilim ve Sanat Merkezi Müdürü Bekir Cevizci, ”Öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz bilimsel üretkenliklerini en üst seviyeye çıkararak bu yıl Türkiye’ye damgasını vurdu. Muğla’dan bir devlet okulunun bütün istatistikleri alt üst ederek bilimsel başarılarıyla Türkiye gündemine oturması bizleri çok mutlu etti. Bu başarının mimarı sevgili öğrencilerimizi ve fedakâr öğretmenlerimizi tebrik ederim. Burada 13 ekibimizde toplam 36 kişilik dev bir kadro bulunmaktayız. Buradan güzel başarılar alarak Muğla’ya dönmeyi planlıyoruz. Ayrıca tek faaliyetimiz bilimsel projeler değil, bilimsel yayınlar ve bilimsel öğrenci bildirilerinde de Türkiye gündemine oturmaya hazırız. Haziran ayına kadar bu hedeflerimizi gerçekleştirdiğimizi gözlemleyeceksiniz” dedi.
Muğla BİLSEM’in 13 araştırma projesi Denizli’de görücüye çıktı
24 Nisan 2024 Çarşamba - 11:26 Muğla BİLSEM’in 13 araştırma projesi Denizli’de görücüye çıktı Ortaokul Öğrencileri Arası Proje Yarışması Bölge Finali ilk kez İzmir dışında bir kentin ev sahipliğinde Denizli EGS Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşiyor. Ege Bölgesi kentlerinden İzmir, Aydın, Muğla, Manisa, Uşak ve Denizli’den yarışmaya katılan okullardan toplam 100 proje yarı finale katıldı. Bu yıl 18.’si Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu tarafından düzenlenen Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri yarışmasında Ege Bölgesindeki okullarda hazırlanan 887 projeden 100’ü jüriler tarafından sergilenmeye değer görülerek, bölge finaline davet edildi. Bölge finalinde başarılı olan projeler ise Türkiye finalinde yarışmaya hak kazanacak. Muğla’dan başvurdukları 90 proje arasından 13’ü ile yarışmaya katılan Muğla Bilim ve Sanat Merkezi Müdürü Bekir Cevizci, “Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu Ortaokul Öğrencileri Arası Proje yarışması bölge finali heyecanını yaşıyoruz. Öğrenciler yıl boyunca hazırladıkları projelerini sundular ve bunlar bir ön elemeden geçti. Davet edilen projeler ise burada 3 gün boyunca sergilenecek. Perşembe günü gerçekleşecek ödül töreninde dereceye giren öğrenciler Türkiye Finallerine gidecek. Biz bugün 13 proje ile buradayız. Şu an burada 100 proje var. Bunun 13’ü bize ait. Ege Bölgesi’ndeki projelerin yüzde 13’ü Muğla Bilim ve Sanat Merkezi’ne ait. Bilim ve teknoloji kuruluna bu yıl 90 proje ile başvuruda bulunduk. Türkiye bazında en çok proje başvurusu yapan ikinci okuluz. Ege Bölgesi’nde birinci sıradayız. Ege bölgesinde böyle bir başarı yok. Okullardan öğrenciler buraya gelerek geziyorlar. Buradaki projeler günlük hayat problemlerinde çıkardığımız tahlillerdir. Patent ve inovasyon değerine sahip projeler yaptılar” dedi.
Casper, akıllı telefon almak isteyen kullanıcılara VIA ailesinin gözde telefonlarını sunuyor
24 Nisan 2024 Çarşamba - 09:55 Casper, akıllı telefon almak isteyen kullanıcılara VIA ailesinin gözde telefonlarını sunuyor Türkiye’nin teknoloji markası Casper, VIA markasına ait geniş ürün gamıyla her yaştan her kitleye hitap etmeye devam ediyor. Casper, yaz ayları yaklaşırken akıllı telefon alışverişi yapmak isteyen kullanıcılar için VIA ailesinin en gözde akıllı telefonlarını sıralıyor. Global teknolojik trendleri yakından takip eden Türkiye’nin teknoloji markası Casper, VIA markasına ait geniş ürün gamıyla kullanıcıların ihtiyaç duyduğu tüm özellikleri barındıran akıllı telefonları kullanıcıların beğenisine sunuyor. Teknoloji markası, kullanıcıların günlük yaşamını daha kolay ve daha eğlenceli hale getirmeyi amaçladığı üstün teknolojik donanıma sahip VIA ürünlerini kullanıcılarıyla buluşturmaya devam ediyor. Yaz ayları yaklaşırken akıllı telefon alışverişi yapmayı düşünen kullanıcılar için ise VIA ailesinin en gözde ürünlerini paylaşıyor. Casper VIA X40 VIA ailesinin en yeni üyesi olarak geçen aylarda tanıtılan Casper VIA X40, üstün özellikleri ve modern tasarımıyla kullanıcıların beklentilerini karşılıyor. VIA ailesinin X serisi ekstra performans ve ekstra güç anlamına geliyor. Casper’a özel 3D glass tasarımı sayesinde Casper VIA X40, pürüzsüz görünümü tamamlayan ince metalik çerçeveleriyle premium bir görüntü sunuyor. 6.67’’ FHD+ AMOLED ekranıyla dizi/film, video izlerken ve oyun oynarken daha canlı ve daha parlak görüntüler sunarak alınan keyfi artırıyor. Arcsoft yapay zeka yazılımı ile güçlendirilmiş 24MP ön kamera canlı, parlak ve net özçekimler çekilmesini sağlarken, 50MP+5MP+2MP arka kamerası ile de yüksek çözünürlükte canlı ve kaliteli fotoğraflar çekilebiliyor. Tüketici deneyimlerinden yola çıkılarak oluşturulan Gece Siyahı, Gece Mavisi ve Casper VIA Beyazı olmak üzere 3 farklı renk seçeneği sunuyor. Casper VIA A40 Tek elle ultra geniş bir ekran deneyimini mümkün kılan şık ve yenilikçi tasarımı, 256GB geniş depolama alanı, yapay zeka destekli 64MP arka kamerası ve 13MP ön kamerası ile kullanıcıların beğenisine sunulan Casper VIA A40, beklentileri sınırların ötesine taşıyor. Casper VIA A40, 8GB RAM özelliğine artı olarak sahip olduğu 8GB VRAM teknolojisi ve en güncel Android 13 işletim sistemi sayesinde yüksek performans gerektiren uygulamaları kolay ve akıcı bir şekilde kullanma avantajı sağlıyor. Tasarımı ve şıklığıyla kendini belli eden Casper VIA A40’ın renk seçimleri, trendler ve kullanıcıların beklentileri üzerine yoğun araştırmalar sonucunda belirlendi. Her rengin, tasarımdaki bütünlüğü koruyarak kullanıcıların dikkatini çekmesi amaçlandı. Gece mavisi renginden gümüş griye ve göz alıcı VIA mavisi tonuna kadar uzanan renkler, kullanıcı elinde farklı tonlarda parlayarak benzersiz bir ışıltı sunmayı hedefliyor. Kamera etrafındaki gümüş halka ise tasarımın gücünü ve kamera performansını vurguluyor. Casper VIA X30 Plus İnce, köşeli ve sadece 8.1 mm gövde inceliğine sahip Casper VIA X30 Plus, arka kapak tasarımında kullanılan özel dikey parlama efekti ile göz alıcı ve premium bir görünüm sunuyor. Yeni VIA X30 Plus, yapay zeka teknolojisine sahip 50MP’lik ana kamerasıyla yüksek çözünürlüklü fotoğraflar çekebilirken ana kamerayı destekleyen 8MP, 118 derecelik geniş açı kamerasıyla tek bir kareye çok daha fazla perspektif sığdırıyor. VIA X30 Plus’ın 2MP’lik bokeh kamera özelliği ise fotoğraflara derinlik katıyor ve 13MP yüksek çözünürlüklü ön kamerayla kullanıcılar en mutlu anlarını ölümsüzleştirebiliyor.
Excalıbur gaming laptoplarda Nisan ayına özel indirim fırsatı
23 Nisan 2024 Salı - 09:31 Excalıbur gaming laptoplarda Nisan ayına özel indirim fırsatı Oyuncuların ve profesyonellerin, hayallerindekitasarım ve üstün performansa ulaşmalarını sağlayanExcalibur, Nisan ayına özel yepyeni bir bahar indirimiduyurdu. Oyun tutkunlarına özel fırsatlar sunanExcalibur, Nisan ayının sonuna kadar, casper.com.tr’de geçerli olmak üzere tüm Excaliburdizüstü bilgisayarlarında %10 indirim kampanyasıduyurdu. Güç ve performans, hem oyuncular hem de profesyonelleriçin olmazsa olmazı oluşturuyor. Rekabet unsurlarının enüst düzeyde olduğu oyun dünyasında, rakiplerini alt etmek isteyen birçok oyunseverin ya da üstün ve kaliteliçıktılar elde etmek isteyen profesyonellerin ihtiyaçlarınauygun bilgisayarları kullanmaları önem taşıyor. Güç veperformansa, trend tasarımlarla ulaşma hayali kuranbirçok kullanıcının tercihi olan Excalibur, bahara özelyepyeni bir kampanya duyurdu. Nisan ayının sonunakadar sürecek kampanya, Casper web sitesinde geçerli olmak üzere tüm Excalibur dizüstü bilgisayarlarda %10 indirimavantajı sunuyor. Oyuncuların hayali son teknolojiye sahip Excalibur dizüstü bilgisayarlar şimdi kampanyada Oyun dünyası gün geçtikçe rekabetin arttığı bir arenayadönmüş durumda. Güç ve performanstan vazgeçemeyenoyun tutkunlarının imdadına ise oyun deneyiminiartıracak oyuncu bilgisayarları sunan Excalibur yetişiyor. Excalibur, rekabet unsurlarının heyecanla ve aksiyonlaharmanlandığı oyunlarda mücadeleleri kazanmak isteyenoyunseverlerin ihtiyaçlarını gaming laptoplarıylakarşılıyor. Özellikle kazanmak için oynayanlara, Intel’in14. Nesil işlemcisi dahil bir çok işlemcisi ve en yeni RTX 40 serisi NVIDIA ekran kartları ile kişiselleştirilebilenExcalibur laptoplar sahip oldukları üstün performans ilekullanıcılarını bir üst seviyeye taşıyor. Kullanıcıların tüm ihtiyaçlarına binlerce konfigürasyonseçeneğiyle cevap veren Excalibur, Nisan sonuna kadar web sitesi üzerinden yapılan alışverişlerde %10 indirim fırsatı sağlıyor. Excalibur G911, G870 ve G770gaming laptop modellerinde geçerli olan %10 indirimavantajından yararlanmak için web sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Ordu’da yetenekli robotlar kıyasıya yarıştı
22 Nisan 2024 Pazartesi - 20:20 Ordu’da yetenekli robotlar kıyasıya yarıştı Ordu’nun Ünye ilçesinde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri çerçevesinde ROBÜNYE robot yarışması düzenlendi. Ünye İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile Ünye Adnan Menderes Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi işbirliğinde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri çerçevesinde “Türkiye Yüzyılında Teknolojinin Işığında Yunus Emre Diyarında” sloganıyla ROBÜNYE robot yarışması gerçekleştirildi. Geleceğin teknolojilerine yatırım yapmak, öğrencilerin robotik kodlama ile bilişim teknolojilerine olan ilgi ve alakalarını artırmak amacıyla Ordu genelindeki 58 takım, jüri karşısında kıyasıya mücadele etti. “Bu yarışmalarla gençlerimizin bilişim teknolojilerine, robotik programlamaya olan ilgilerini arttırmayı amaçlıyoruz” Programın açılışında konuşan Ünye İlçe Milli Eğitim Müdürü Özgür Tokgöz, “Türkiye Yüzyılı’nda Teknolojinin Işığında Yunus Emre Diyarında’ 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri amacıyla gerçekleştirdiğimiz robot yarışmasında amacımız heyecan ve eğlenceli bir öğrenme süreci içerisinde geleceğin mesleklerinden birçoğunun tabanını oluşturan bilişim teknolojilerine robotik programlamaya olan ilgilerini arttırmak amacıyla gençlerin bu alanda kendilerini geliştirmesini teşvik ederek yaygınlaştırmasını sağlamaktır. Yarışmamız ilimizdeki tüm ortaokul ve liselerimizi kapsamaktadır. Bu anlamda yarışmamıza ilimiz genelinde 58 takımımız katılım sağlamıştır” dedi. Yapılan konuşmalar sonrası ROBÜNYE robot yarışmasına destek verenlere yönelik Ünye Kaymakamı Ayhan Işık tarafından plaket verildi. 58 takımın yer aldığı yarışmada öğrenciler birbirinden farklı hazırladıkları robotlarının jüri karşısında yeteneklerini gösterdi. Düzenlenen yarışmalarda dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi.
Ordu’da yetenekli robotlar kıyasıya yarıştı
22 Nisan 2024 Pazartesi - 20:09 Ordu’da yetenekli robotlar kıyasıya yarıştı Ordu’nun Ünye ilçesinde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri amacıyla ROBÜNYE robot yarışması düzenlendi. Ünye İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile Ünye Adnan Menderes Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi işbirliği çerçevesinde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri amacıyla “Türkiye Yüzyılında Teknolojinin Işığında Yunus Emre Diyarında” sloganıyla ROBÜNYE robot yarışması gerçekleştirildi. Geleceğin teknolojilerine yatırım yapmak, öğrencilerin robotik kodlama ile bilişim teknolojilerine olan ilgi ve alakalarını sağlamak amacıyla Ordu genelindeki 58 takım öğrenci gurubu jüri karşısında kıyasıya mücadele etti. “Bu yarışmalarla gençlerimizin bilişim teknolojilerine robotik programlamaya olan ilgilerini arttırmayı amaçlıyoruz” Programın açılışında konuşan Ünye İlçe Milli Eğitim Müdürü Özgür Tokgöz, “Türkiye Yüzyılı’nda Teknolojinin Işığında Yunus Emre Diyarında” 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri amacıyla gerçekleştirdiğimiz robot yarışmasında amacımız heyecan ve eğlenceli bir öğrenme süreci içerisinde geleceğin mesleklerinden birçoğunun tabanını oluşturan bilişim teknolojilerine robotik programlamaya olan ilgilerini arttırmak amacıyla gençlerin bu alanda kendilerini geliştirmesini teşvik ederek yaygınlaştırmasını sağlamaktır. Yarışmamız ilimizdeki tüm ortaokul ve liselerimizi kapsamaktadır. Bu anlamda yarışmamıza ilimiz genelinde 58 takımımız katılım sağlamıştır” dedi. Yapılan konuşmalar sonrası ROBÜNYE robot yarışmasına destek verenlere yönelik Ünye İlçe Kaymakamı Ayhan Işık tarafından plaket verildi. 58 takımın yer aldığı yarışmada öğrenciler birbirinden farklı hazırladıkları robotlarının jüri karşısında yeteneklerini gösterdi. Düzenlenen yarışmalar sonucunda dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi.
Ortaokul öğrencileri projelerini yarıştırdı
22 Nisan 2024 Pazartesi - 14:02 Ortaokul öğrencileri projelerini yarıştırdı 8 . TÜBİTAK Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması Erzurum Bölge Sergisi 22-25 Nisan 2024 tarihleri arasında Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) ev sahipliğinde başladı. ETÜ Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Fuaye alanında birbirinden ilginç projelerin yarışırken, öğrencilerin heyecanı gözlerden kaçmadı. TÜBİTAK Proje Yarışmaları Erzurum Bölge Koordinatörü Prof. Dr. İrfan Kaymaz, öğrencilerin merak ve keşfetme isteklerinin birer sonucu olan projelerin daha yaşanabilir bir geleceğin inşasında kıymetli birer fikir olduğunu vurgulayarak, “Türkiye genelinde 12 bölgede yarışlar yapılıyor. Erzurum’u da içine alan 10 ilimiz yarışıyor. En başında 2800 proje müracaat etti. Ön inceleme sonrası proje sayısı 800 proje elendi. Sonrasında 102 proje buradaki aşamaya geldi” dedi. 8 . TÜBİTAK Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması Erzurum Bölge Sergisi’nde akran zorbalığından bayat ekmeğin değerlendirilmesine, dağlarda yetişen doğal bitkilerin ilaç olarak kullanılmasından hayatı kolaylaştıran bir çok projenin görücüye çıktığı sergide, yapılacak değerlendirme sonrası 25 Nisan’da ödül alacak projeler belli olacak. Biyoloji, coğrafya, değerler eğitimi, fizik, kimya, matematik, tarih, teknolojik tasarım, Türkçe ve yazılım dallarında başarılı olan projeler Türkiye geneli yarışmalarda temsil edilecek.
Yerli üretim yeni silah tanıtıldı
22 Nisan 2024 Pazartesi - 10:51 Yerli üretim yeni silah tanıtıldı DÜZCE(İHA) – Yerli tasarım ve mühendislikle üretilen tabanca serisi SAR9 ailesinin en yeni ve ileri teknolojiye sahip jenerasyonu olan Gen3’ü tanıtıldı. Türkiye’nin ilk polimer tabancasına ve ilk özgün yerli görev tabancası SAR9’a imza atan Sarsılmaz, zamanın ötesinde bir mühendislikle ürettiği SAR9 ailesinin yeni üyesi SAR9 Gen3’ü tanıttı. Ülkemizin ve Avrupa’nın en büyük silah üreticilerinden Sarsılmaz, Türkiye’de ve yurt dışında çeşitli ödüller kazanan tamamen yerli tasarım ve mühendislikle üretilen tabanca serisi SAR9 ailesinin en yeni ve ileri teknolojiye sahip jenerasyonu olan Gen3’ü piyasaya sundu. Bir ordunun ihtiyaç duyduğu silah ve mühimmat üretme kapasitesine sahip olan Sarsılmaz, SAR9 Gen3 polimer gövde, paslanmaz kaset, yüksek alaşımlı çelik namlu ve kapak uzmanlığını en ileri düzeyde bir araya getiriyor. Tetik emniyeti, yarı kurulu sistem ve gövde emniyetini bir araya getiren geniş güvenlik özelliklerini SAR9 Gen3’te daha da ileri seviyeye taşıyor. Üst düzey kontrol sağlayan 18 derecelik kavrama açısı ve kurmayı destekleyen üst kapak Gen3’ün zorlu şartlarda bile en rahat şekilde kullanımını sağlayan özellikleri arasında yer alıyor. SAR9 Gen3, ayrıca gelişmiş fonksiyonlara sahip reddot opsiyonunu uyumlu mekanik nişan hattı ile zenginleştirmiş bulunuyor. Yıllık 440 bin tabanca, 120 bin piyade ve makineli tüfek üretim kapasitesi bulunan firma, sahip olduğu bu kapasiteyle Avrupa’nın en büyükleri arasında yer alıyor. Tamamen yerli tasarım ve mühendislikle üretilen Sarsılmaz silah sistemleri, 80’den fazla ülkeye ihraç ediliyor.
Konya Bilim Merkezi, 23 Nisan Çocuk Şenliği’nde çocukları bilimle buluşturdu
21 Nisan 2024 Pazar - 14:18 Konya Bilim Merkezi, 23 Nisan Çocuk Şenliği’nde çocukları bilimle buluşturdu Konya Büyükşehir Belediyesi Konya Bilim Merkezi, 23 Nisan Çocuk Şenliği’ne ev sahipliği yaparak hafta sonunu çocuklar için renkli bir atmosfere dönüştürdü. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Büyükşehir Belediyesi tarafından şehre kazandırılan Türkiye’nin TÜBİTAK destekli ilk ve en büyük bilim merkezinin açıldığı günden itibaren her yaştan insana bilimi sevdirme misyonunu başarıyla sürdürdüğünü ifade etti. 23 Nisan’ın çocukların bayramı olarak kutlandığını ve her sene büyük heyecana sahne olduğunu dile getiren Başkan Altay, “Konya Bilim Merkezimizde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında yavrularımıza unutulmaz bir deneyim sunmak için özel bir program hazırladık. Bu hafta sonunu çocuklarımız hazırladığımız birbirinden eğlenceli bilimsel etkinliklerle geçirerek eğlenirken bir yandan da bilimle iç içe oldu. Amacımız bu tür etkinliklerle çocuklarımızın bilimsel meraklarını ve keşif duygularını canlandırırken eğlenmelerini de sağlamak. Etkinliklerimize katılan çocuklarımıza ve ailelerine teşekkür ediyor, tüm çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı tebrik ediyorum” diye konuştu. Bilimsel etkinliklerle dolu dolu bir hafta sonu geçiren çocuklar ise çok mutlu olduklarını ifade ederek, Konya Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti. Konya Bilim Merkezi’nde her yaştan ziyaretçinin katılabildiği 23 Nisan Çocuk Şenliği programında; atölye çalışmaları, etkinlikler, yarışmalar, eğlenceli bilim gösterileri ve sürpriz balon gösterisi düzenlenirken etkinliklere katılan ziyaretçilerin hafta sonu boyunca eğitici vakit geçirmeleri sağlandı.