POLİTİKA - 28 Mart 2024 Perşembe 13:46

Bakan Işıkhan: "SGK’ya en çok borçlu 5 belediyenin 5’i de CHP belediyesi"

A
A
A
Bakan Işıkhan: "SGK’ya en çok borçlu 5 belediyenin 5’i de CHP belediyesi"

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Tokat’ta yaptığı açıklamada 2023 yılında Türkiye ekonomisin yüzde 4,5 büyüme ile AB ülkeleri arasında en çok büyüyen ülke olduğunu söyledi.


Bir dizi ziyaretlerde bulunmak üzere Tokat’a gelen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan, Belediye Nikah Salonu Kültür Sarayı’nda düzenlenen “Türkiye Yüzyılında Çalışma Hayatı Buluşmaları” toplantısına katıldı.



“Son 5 yılda yaşadığımız afete rağmen vatandaşımızın yanındayız”


Burada konuşan Bakan Işıkhan, “Biliyorsunuz bu hafta 2023 yılı işgücü verileri açıklandı. 2023 yılında işsizlik oranı 1 puanlık azalışla yüzde 9,4 seviyesine geriledi. Toplam işsizlik oranı ve genç işsizlik oranı son 10 yılın en düşük seviyesine geldi. İşsiz sayısı 2023 yılında, bir önceki yıla göre 318 bin kişi azaldı. Hem kadın hem genç hem de toplam istihdam oranı ve iş gücüne katılım oranı son 21 yılın en yüksek düzeyine yükseldi. Ayrıca; 2023 yılında Türkiye ekonomisi yüzde 4,5 büyüme ile AB ülkeleri arasında en çok büyüyen ülke oldu. Dolar bazında milli gelir, Türkiye tarihinde ilk kez 1 trilyon doları aştı. Kişi başına milli gelir de, 13 bin 110 dolarla, tarihin en yüksek düzeyini gördü. Bu veriler gösteriyor ki; pandemiye rağmen, bölgemizdeki savaşlara rağmen, geçtiğimiz yıl yaşadığımız asrın felaketine rağmen, doğru yoldayız. Son 5 yılda yaşadığımız bunca afete ve felakete rağmen, vatandaşlarımızı asla mağdur etmeden hizmetlerimize kesintisiz devam edebiliyoruz. Artık bu güçte bir devletiz. Dolayısıyla; Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın işaret ettiği Türkiye Yüzyılı vizyonunu inşallah sizlerin desteğiyle başaracağız. Bu yüzyılı; emeğin, üretimin, çalışmanın yüzyılı yapacağız. Şurası çok önemli; ülkemizin gücü büyük ölçüde yerel yönetimlerimizin gücünden geliyor. Kalkınma yerelden başlar hakikatine istinaden yerelde ne kadar güçlü olursak genel icra atlarımızın de o derece güçlü olacağına inanıyoruz. Çünkü şunu hepimiz çok iyi biliyoruz ki; gelişim, ilerleme ve kalkınma yerelden başlar” dedi.



"SGK’ya en çok borçlu 5 belediyenin 5’i de CHP belediyesi"


SGK’ya en fazla borcu olan 5 belediyenin 5’inin de CHP Belediyesi olduğunu hatırlatan Bakan Işıkhan, “Her geçen gün CHP’li belediyelerin borçları giderek artıyor. Hatta Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin borç durumu o kadar vahim hale geldi ki, toplam borcu son 5 yılda 20 katına çıkmış. Ankara büyükşehir iflasa sürükleniyor. Biz bu gerçeği ortaya koyunca, 30 büyükşehir belediyesinin borcunu açıklamamız yönünde bir talep geldi. Ben de şimdi, büyükşehir borçları ile ilgili bilgileri vermek istiyorum. Aziz milletimiz, görsün, takdir etsin. Ankara, İzmir, İstanbul, Adana Büyükşehir Belediyelerinin borcu tüm büyükşehirleri aşmış. Türkiye’de 30 Büyükşehir Belediyesi var. Bu 30 belediyenin toplam borcu 20 milyar lira. 30 Büyükşehir’den 11’i CHP’li ve bu 11 CHP’li belediyenin toplam borcu 15 Milyar lira. Yani; 30 Büyükşehir’den yalnızca 11’i CHP’li olmasına rağmen, 30 Büyükşehir Belediyesinin toplam borcunun yüzde 75’i tek başına CHP’ye ait. Ankara için durum daha da vahim. 30 Büyükşehir’in toplam borcunun yüzde 25’i tek başına Ankara Büyükşehir Belediyesine ait. Sadece Ankara Büyükşehir Belediyesinin borcu 4,5 milyar lira ve CHP’li olmayan 19 büyükşehir belediyesinin tamamının borcu toplamına eşit düzeyde. Ankara’da, İstanbul’da, İzmir’de yaşayan vatandaşlarımızın dikkatini çekmek istiyorum. Ortada borcunu 20 kata kadar artıran bu belediyelerin yaptıkları elle tutulur bir hizmet de yok, yatırım da yok. Peki bu kadar parayı nereye harcıyorlar? Bu çok haklı ve yerinde bir soru. Bu kritik sorunun cevabını da ben aziz milletimizin takdirine bırakıyorum” diye konuştu.



Bakan Işıkhan: "SGK’ya en çok borçlu 5 belediyenin 5’i de CHP belediyesi"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Sıfır araç alacaklar ‘proforma’ faturaya dikkat Sıfır araç alacaklara anlaşılan ve teslim alınan tarihlerdeki fiyat farkları konusunda uyarılarda bulunan Avukat Mücahit Küçük, bayilerde teslimattan önce kesilen proforma faturaların bir teklif niteliğinde olduğunu söyleyerek, “Vatandaşlar proforma fatura değil, alım yapıldıktan sonra gerçek faturalarını almalı” dedi. Proforma faturaların gerçek fatura yerine geçmediğini ve teklif niteliği taşıdığını söyleyen Avukat Mücahit Küçük, “Son zamanlarda sıfır araç satın alan vatandaşlardan bayilerin aracın satın alınması esnasında kararlaştırılan bedelden daha fazla bedel istenildiği yönünde şikâyetler artmaktadır. Sıfır araç satan bayiler, satışı yapılan aracın teslimine kadar geçen sürede satılan aracın fiyatının arttığı gerekçesiyle vatandaşlardan anlaşılan bedelden farklı olarak meydana gelen fiyat artışını da talep etmektedir. Hatta bazı bayiler istenilen fiyat farkının ödemesi yapılmadığı takdirde aracın tesliminden kaçınmaktadırlar. Uygulamada sıfır araç satan bayiler, vatandaşların satın almayı kararlaştırdığı araçların niteliğini ve satış bedelini gösteren proforma fatura düzenleyerek aracın teslimini daha sonra gerçekleştirileceğini söyleyerek araç satım işlemini gerçekleştiriyorlar. Ancak bu durum vatandaşların aleyhine sonuç doğurabilecek niteliktedir. Çünkü ticari hayatta proforma fatura, henüz gerçek bir ticari işlem gerçekleşmeden önce müşteriye sunulan ve gelecekteki bir satışın veya işlemin koşullarını ve ayrıntılarını özetleyen bir fatura türüdür. Satıcı tarafından hazırlanan proforma fatura, müşteriye sunulan bir teklif olarak kabul edilir ve herhangi bir ödeme yapılmadan önce, müşteri tarafından onaylanması ve kabul edilmesi gereken tüm koşulların açıkça belirtilmesini sağlar. Proforma fatura, gerçek bir faturaya benzer, ancak bir işlem gerçekleşmediği için resmi bir belge olarak kabul edilmez. Bunun yerine, bir proforma fatura, bir işlem yapılacağı zaman gerçek bir fatura olarak kullanılmak üzere hazırlanmış bir öncü belgedir. Genellikle, satılan malın tesliminin uzun süreceği ithalat- ihracat işlemleri gibi uluslararası işlemlerde veya satılan malın henüz satıcının himayesinde olmadığı durumlarda kullanılır ve mal veya hizmetlerin gönderilmesi için gerekli olan tüm detayları içeren belgedir” dedi. Küçük, vatandaşların alım yapıldıktan sonra gerçek faturalarını kestirmeleri gerektiğini söyleyerek, “Hukuken de proforma fatura, bir işlem gerçekleşmeden önce müşteriye sunulan bir teklif niteliğinde olduğundan resmi bir belge olarak kabul edilmemektedir. Bu nedenle, proforma faturanın hukuki niteliği satıcılar tarafından kesilen gerçek fatura kadar yüksek değildir. Yani proforma faturanın adı her ne kadar fatura olarak geçse de yürürlükte olan kanunlarımız kapsamında bir fatura niteliğine sahip değildir. Dolayısıyla meydana gelebilecek uyuşmazlıklarda ellerinde sadece proforma fatura olan vatandaşlar proforma faturaya dayanarak satın alınan aracım teslimi için bayileri zorlayamayacaktır. Yargıtay da tüketici uyuşmazlıklarına ilişkin bir kararında proforma faturayı “gerçek anlamda fatura olmayan satış teklifi mahiyetindeki” belge olarak tanımlamıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da ticari nitelikteki bir uyuşmazlıkta proforma faturayı “Proforma fatura gerek (sözleşmenin akdedildiği tarihte yürürlükte bulunan 6762 s.) Türk Ticaret Kanunu (m.23) ve gerek Vergi Usul Kanunu (m.229 vd) anlamında bir fatura olmayıp, satıcının, satım konusu malın niteliklerini ve özellikle satış tutarını gösterdiği bir metindir” olarak tanımlamıştır. Bu sebeplerle vatandaşların sıfır araç alırken bayiler tarafından düzenlenen proforma faturayı değil gerekli ödemeler yapıldıktan sonra gerçek faturanın kestirilerek faturayı almaları ileride aracın tesliminde yaşanabilecek sıkıntıların doğmasını engelleyecektir. Çünkü faturanın kesilmesinden sonra meydana gelecek fiyat artışları artık vatandaşları ilgilendirmeyecek bayilerin faturaya göre teslim yapması gerekecektir” ifadelerini kullandı.