YEREL HABERLER - 31 Aralık 2011 Cumartesi 15:18

“EĞİTİMCİLER EN AZ MAAŞI HAK ETMİYOR”

A
A
A
“EĞİTİMCİLER EN AZ MAAŞI HAK ETMİYOR”

Eğitim-Bir-Sen Kayseri Şube Başkanı Aydın Kalkan, öğretmenlerin en az maaş almayı hak eden devlet memuru olmadığını söyledi.
AK Parti binası önünde basın açıklaması yapan Eğitim-Bir-Sen Kayseri Şube Başkanı Aydın Kalkan, eşit işe eşit ücret, toplumdaki dengesizliğin kaldırılması için desteklediklerini, ancak düzenleme yapılırken öğretmenlerin maaşlarında değişiklik yapılmamasını eleştirdi. Kalkan “Bu durumda eğitimcilerimiz en az maaş alan devlet memuru durumuna düşmüştür. Biz bu durumu hak etmiyoruz, kabul de etmiyoruz. 666 sayılı mali haklarla ilgili KHK ile yapılan düzenlemeye “eşit işe eşit ücret” yerine üst düzey yönetici ve uzmanlar için getirilmiş olan “eşit unvana eşit ücret” olarak adlandırmak gerekir. Ek ödeme oranlarında yapılan artışla genel müdür, daire başkanı gibi üst düzey yöneticilerin maaşlarındaki artış öğretmenin toplam maaşının % 74’ü kadardır. 9’ncu derecedeki öğretmenin maaşı bin 577 TL., üst düzey yöneticinin sadece ek ödemesi bin 132 TL’dir. Hani öğretmenler çok saygındı, hani Cumhurbaşkanlarını dahi öğretmenler yetiştiriyordu, hani ülkenin kalkınması ve geleceği eğitimden geçiyordu. Bizim boş laflara, süslü cümlelere karnımız doydu. Biz lütuf istemiyoruz. Hak ettiğimiz itibarı ve ücreti istiyoruz”. dedi.
Kalkan toplu sözleşme ve milletvekili maaşlarını da eleştirdi. Çalışan beş öğretmen maaşının bir emekli vekil maaşı etmediğini ifade eden Kalkan, her öğretmenin milletvekilliği yapabileceğini ama vekillerin öğretmenlik yapamayacağını belirtti. Kalkan “Ülkemizde kriz olabilirmiş, bütçe uygun değilmiş gibi bahaneler bize inandırıcı gelmiyor. Vekil ve emeklilerine, danışmanlarına, sekreterlerine, şoförlerine zam yaparken para varda öğretmen ve öğretim elamanlarına mı yok?” diye konuştu.
Kalkan, vekil maaşlarını veto eden Cumhurbaşkanı’na teşekkür etti ve Başbakan Erdoğan’a şu şekilde seslendi: “Sayın Bakan çıkıp diyor ki öğretmenler üç ay tatil yapıyor. Bakanlığın kendi hazırladığı çalışma takviminde 40 gün yaz tatili 10 günde yarıyıl tatili olmak üzere yılda 50 gün tatil yapmaktadır. Bu en az maaş alan memur olmamızı gerektirmez. Ayrıca özür durumuna göre yapılacak atamaların iller arasında sağlık ve eğitim durumu ile il içi atamalarını kapsamasını da istiyoruz. Bu konuda gerekli yasal yollar kullanılmaktadır. Eğitimcilerimize şaşı bakmaya kimsenin hakkı yoktur. Anne-babalarından sonra en fazla emeği geçen öğretmenlerine sahip çıkamayanlar, ülkesine ve halkına nasıl sahip çıkacaklar merak ediyoruz.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep "AI’NTEP Yapay Zeka Festivali" Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde gerçekleştirildi “AI’NTEP-Yapay Zeka Festivali” yoğun bir katılımla HKÜ Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ), OSB Teknokent ve Türkiye İş Bankası - Yapay Zeka Fabrikası işbirliğinde; “Türkiye’nin En Üretken Festivali” mottosuyla düzenlenen ve ilgili sektör liderlerini, uzmanları, akademisyenleri, öğrencileri, yazılım geliştiricileri, uygulayıcıları, yapay zekaya ilgi duyan veya kullanan herkesi buluşturma hedefi ile yola çıkan; ilham verici konferanslar, yapay zeka tabanlı yenilikçi proje geliştirme hedefli 24 saat süren fikir & yazılım maratonu ve start-up’lar ile yenilikçi yapay zeka projelerinin yatırımcılarla buluştuğu “AI’NTEP - Yapay Zeka Festivali”, yoğun bir katılımla HKÜ Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Akademisyenler, iş insanları, yöneticiler, uzmanlar ve yapay zeka meraklılarının ortak adresi AI’NTEP Festivali oldu İçerdiği etkinlikler ve kapsamı ile katılımcılara hem bilgi edinme hem de ağ oluşturma fırsatı sunan AI’NTEP Festivali’nde “İş Dünyasında Yapay Zekanın Rolü: Mevcut Durum ve Gelecek Perspektifleri”, “Yapay Zeka ve Endüstri Uygulamaları, Yapay Zeka Hakkında Teknolojik Yenilikler ve Araştırmalar”, “Giyilebilir Sağlık Teknolojilerinde Yapay Zeka Kullanımları”, “Kamuda Yapay Zeka Politika ve Uygulamaları”, “Yapay Zeka Teknolojileri, Büyük Dil Modelleri ve Bulut Bilişim” konuları akademisyenler, iş insanları, yöneticiler ve uzmanlar tarafından tartışıldı ve tanıtıldı. HKÜ Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli, Türkiye’nin ilk üretken yapay zeka tabanlı akıllı eğitim asistanını tanıttı AI’NTEP festivalinde, Türkiye’de bir ilk olarak, Hasan Kalyoncu Üniversitesi tarafından “Üretken Yapay Zeka Tabanlı Akıllı Eğitim Asistanı” geliştirildiği ve devreye alındığının müjdesi de verildi. Üniversitenin öğrenci bilgi/yönetim sistemi ile entegre bir şekilde çalışan yenilikçi eğitim aracını tanıtan HKÜ Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli, “Üniversitemizde devreye almakta olduğumuz ve üniversitemizin ‘öğrenci bilgi/yönetim sistemi’ ile entegre edilmiş bu ‘üretken yapay zeka’ uygulaması sayesinde öğrencilerimiz, akademik ders materyallerine daha kolay erişebilecek, ders bazlı ve akıllı sorgulamalar ve etkileşim yapabilecek, öğrenme hızını ve kalitesini artırabilecek. HKÜ olarak, tüm eğitim-öğretim ve araştırma süreçlerinde yapay zekanın gücünü etkin bir biçimde ve sonuna kadar kullanma konusunda kararlıyız” dedi. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi (DDO) tam kadro AI’NTEP Yapay Zeka Festivali’nde Festival kapsamında HKÜ Mütevelli Heyet Üyesi Prof. Dr. Necip Fazıl Yılmaz’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Kamuda Yapay Zeka Politika ve Uygulamaları” adlı panelde Cumhurbaşkanlığı DDO Birim Müdürü Dr. Atilla Aydın ‘Ulusal Yapay Zeka Stratejisi’, Cumhurbaşkanlığı DDO Proje Yöneticisi Dr. Ramazan Terzi ‘Dijital Genç Yapay Zeka Ekosistemi ve Kamuda Yapay Zeka Projeleri’, Cumhurbaşkanlığı DDO Risk Yöneticisi Dr. Zümrüt Müftüoğlu ‘Yapay Zeka Risk Yönetimi ve Veri Odaklı Çalışmalar’ ve Cumhurbaşkanlığı DDO Yapay Zeka Politika Analisti Av. İlayda Süer ‘Yapay Zeka Sistemlerinin Regülasyonu’ konularındaki tecrübelerini katılımcılara aktardı. Yapay zekada yerli ve milli teknojiler ve rakipler de konuşuldu Festival kapsamında Rotatelab Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahman Koçak’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen son panelde ise Baykar Akıllı Web Sistemleri Grup Lideri, T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi, T3 AI Program Yöneticisi Refik Söylemez, Demirören Medya Bilgi Sistemleri Direktörü Barış Öztürk, Huawei Kıdemli Bulut Mühendisi Taylan Lakerta, Sabah Gazetesi Köşe Yazarı Timur Sırt, HAVELSAN MAİN Ürün Yöneticisi Osman Kavaf ve HAVELSAN Yapay Zeka Uygulamaları Mühendisi Muhammed Cihat Ünal, Yapay Zeka Teknolojileri, Büyük Dil Modelleri ve Bulut Bilişim konuları üzerinde durarak Türkiye’nin yapay zeka alanında yenilikçi çözüm ve platformlar üretme yeteneğini ve kapasitesi halkında kapsamlı bilgiler sundu.
İstanbul Esenyurt’ta 2 kişinin hayatını kaybettiği tekel bayii cinayeti davasına devam edildi Esenyurt’ta 2 kişinin hayatını kaybettiği tekel bayii cinayetine ilişkin görülen davaya devam edildi. Davada tutuksuz sanıkların adli kontrol şartları kaldırılırken, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmedildi. “Oğlum ‘baba’ diye bağırınca şahsın alkollü olduğunu düşünüp oğlumu vurdu sandım” Esenyurt’ta geçtiğimiz temmuz ayında Yunus Emre Erzen ve Batuhan Bayındır’ın hayatını kaybettiği tekel bayii cinayetine ilişkin 3’ü tutuklu 10 sanığın yargılanmasına devam edildi. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, tutuksuz sanıklar Adem Kılıç, Ercan Topçu ve Hüsamettin Ahmetoğlu ve müşteki Cantürk Erzen hazır bulunurken, tutuklu sanıklar Tarık Özer, Murat, Azat ve Servet Özer ise SEGBİS sistemi ile hazır edildi. Duruşmaya taraf avukatları ile müştekiler de katıldı. “Şikayetim devam ediyor” Duruşmada olay gerçekleşmeden yaklaşık 15 dakika önce oğlu ile görüştüğünü belirten müşteki Cantürk Erzen, “Oğlumla görüşmemin tek sebebi banka kartı borcunu ödemesini söylediğim halde ödememiş olmasıydı. Bu konuyu konuşmak için onu aradığımda parasının olmadığını söyledi. Ben de ona kasadaki parayı biriktir ben gelip halledeceğim dedim. Biz birbirimizi tanıyan insanlardık. İş yerine gittiklerinde kamera görüntülerim görünüyor. Görüntüleri izleyenler olayın nasıl olduğunu görmüşlerdir. Şikayetim devam ediyor” ifadelerini kullandı. “Benim amca çocuklarım benim için neden adam vursun” Savunma yapan tutuklu sanık Servet Özer savunmasında HTS kayıtlarının incelenmesini istediğini belirterek, “Bu olaydan 10 - 15 gün önce sanık olan amca çocuklarımla hiçbir görüşmem olmadı. Benim Cantürk Erzen ve ailesi ile hiçbir husumetim yoktur. Benim amca çocuklarım benim için neden adam vursun? Cantürk bile geçen celse böyle bir olay olacağını tahmin etmediğini söyledi. Ben nasıl tahmin edeyim. Ben suçsuzum. Ben de herhangi bir silah yoktu. 10 aydır tutukluyum. Tahliyemi talep ediyorum” şeklinde konuştu. “Oğlum ‘baba’ diye bağırınca şahsın alkollü olduğunu düşünüp oğlumu vurdu sandım” Savunma yapan diğer bir tutuklu sanık Tarık Özer de istemeyerek olaya dahil olduğunu ve pişman olduğunu söyleyerek, “Yunus Emre bana amca diye hitap ediyordu. Ben kendisini çok seviyordum. Yunus Emre’nin öldüğünü duyunca çok üzüldüm. Amacım Yunus Emre’yi öldürmek değildi. Oğlum ölmüş gibi hissettim. Yunus Emre silah çıkardı. Yanında oğlum ve kardeşim vardı. Kardeşime sıkmaya başladı. Oğlum ‘baba’ diye bağırınca şahsın alkollü olduğunu düşünüp oğlumu vurdu sandım. Sadece kendisini engellemek için bacaklarına doğru ateş ettim. Böyle bir olay olduğu için üzgün ve pişmanım” dedi. Duruşmada beyanda bulunan müşteki avukatı Kerim Bahadır Şeker ise, “Olayda herhangi bir meşru müdafaa söz konusu değildir. Meşru müdafaanın koşulları arasında saldırı olmalı savunma olmalı, orantılılık olmalı ve araçların eşitliği olmalı. Bu olayda bunların hiçbiri yoktur. Haksız tahrik de söz konusu değildir. Sanıkların pasaportu aracın içerisinde çıkmıştır. Bu kaçacaklarını göstermektedir. Meydana gelen olayda sanıklar lehine takdiri indirim nedenlerinin de uygulanmaması suretiyle en ağır şekilde cezalandırılmalarını istiyoruz” diye konuştu. Tutukluluk hallerinin devamına hükmetti Duruşmada ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, haklarında adli kontrol tedbiri bulunan tutuksuz sanıkların imza şeklindeki adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına, yurt dışı çıkış yasağı tedbirinin devam etmesine karar verdi. Ayrıca heyet, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmederek duruşmayı erteledi. İddianameden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 28 Temmuz günü gece saat 23.20 sıralarında Esenyurt Güzelyurt Mahallesi Mehmet Akif Ersoy Caddesi Baray Tekel-Gold Park Şarküteri isimli iş yerinde meydana gelen olay anlatıldı. İddianamede, taraflar arasında meydana gelen tartışma ve silahla ateş edilmesi sonucu Yunus Emre Erzen’in 8 adet kurşunla yaralanarak hayatını kaybettiği, Batuhan Bayındır’ın ise 2 el ateş edilmesi sonucu yaralanarak öldüğü anlatıldı. İddianamede müşteki Yusuf Erzen ve şüpheli Murat Özer’in de çeşitli yerlerinden yaralandıkları belirtildi. İddianamede, şüpheliler Tarık, Murat, Azat, ve Servet Özer’in ‘tasarlayarak kan gütme saikiyle kasten öldürme’, ‘kasten öldürme’, ‘tasarlayarak kan gütme saikiyle kasten öldürmeye teşebbüs’ ve 6136 Sayılı Kanuna Muhalefet suçlarından 1 kez ağırlaştırılmış müebbet, 1 kez müebbet, ve 16 yıl 6 aydan 31 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. 5 diğer şüphelinin ise değişen oranlarda hapisle cezalandırılması istendi.
Samsun Başkan Kurnaz: “Muhtarlarımız belediye ile mahalleler arasında köprü vazifesi görüyor” İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, 31 Mart yerel seçimleri sonrası ilk muhtarlar toplantısını gerçekleştirdi. Başkan Kurnaz, mahalle muhtarlarının belediye hizmetlerinin halka ulaştırılması anlamında oldukça önemli bir misyon üstlendiğini belirterek, “Muhtarlarımız belediye ile mahalleler arasında köprü vazifesi görüyor” dedi. İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, İlkadım’ın 61 mahallesinde hizmet veren muhtarlarla gerçekleştirilen toplantıda, muhtarların talep, öneri ve şikâyetlerini dinledi. Belediye Hizmet Binası Çok Amaçlı Salon’da gerçekleşen toplantıya Belediye Başkan Yardımcıları, ilgili birim müdürleri ve teknik personeller katıldı. Başkan İhsan Kurnaz toplantıda şunları kaydetti: “Öncelikle belediye imkânlarıyla halka en nitelikli hizmetleri sunma çabası içerisinde olduğumuzu bilmenizi istiyorum. Muhtarlarımızla istişare toplantısının benim için diğer toplantılardan farklı bir yeri, farklı bir anlamı var. Muhtarlar toplumun aslında bizatihi kendisi, toplumun kalbi, beyni, ilk temas kurulan noktası. Bu noktada tabi muhtarlarımızdan gelen önerileri, talepleri biz aslında mahallenin talep ve önerileri olarak değerlendiriyoruz. Bu yüzden mahalle muhtarlarımızı belediye çalışmalarının ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Hemşehrilerimizin yaşadığı mahallelerde ortaya çıkan sorunları muhtarlardan bizzat öğrenmek, işimizi oldukça kolaylaştırıyor. Belediye-muhtar işbirliğinin şehrimizde oldukça önemsendiğini de gözlemliyorum. Bizlerin mahallelerdeki birer temsilcisi konumundaki tüm muhtar arkadaşlarımıza katılımlarından dolayı teşekkür ediyorum.” Toplantının devamında İlkadım ilçesinin daha yaşanabilir bir kent olması için yapılması planlanan çalışmalar istişare edildi. Muhtarların görüş ve önerileri dinlendi. Mahallelere ilişkin talepler, ilgili birimlere iletilmek üzere not alındı.
Karabük KBÜ’de “İkinci Dili Geliştirme” etkinliği ile yabancı dilde pratik imkanı sunuluyor Karabük Üniversitesi TÖMER (Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi) Kafe’de “İkinci Dili Geliştirme” etkinliği düzenleniyor. Uluslararası öğrencilerin Türkçe konuşma becerilerini geliştirmek, Türk öğrencilerin, akademik ve idari personelin farklı bir dilde ilerlemesine katkı sunmak amacıyla “İkinci Dili Geliştirme” etkinliği TÖMER Kafe’de gelişerek devam edecek. Karabük Üniversitesi’ndeki tüm öğrenciler, akademik ve idari personele açık olan “İkinci Dili Geliştirme Etkinliği”, katılımcılara farklı dillerde pratik yapma fırsatı ve farklı kültürden öğrencilerle kaynaşma fırsatı sunuyor. Öğrenci Dina Hashem Gaafar Abdullah Al-Sakkaf etkinlikle ilgili olarak Türkçesinin geliştiğini belirterek “Bence bu etkinlik çok güzel. Çünkü benim Türkçem çok gelişiyor, çok iyi geliyor ve yeni insanlarla tanışıyor, sohbet ediyoruz. Başka kültürleri bilmek için çok iyi geliyor” ifadelerini kullandı. Öğrenci Zehra Aykıra karşılıklı bir öğrenme sürecinden bahsederek, “TÖMER Kafe bence uluslararası öğrenciler için hem de Türk öğrenciler için çok yararlı. Burada yabancı öğrencilere Türkçe öğretiyoruz. Türkçe konuşma etkinlikleri oluyor. Aynı zamanda onlar bize kendi bildiği dilleri öğretiyorlar. Rusça, Fransızca, Arapça böyle dilleri öğreniyoruz” dedi. TÖMER Müdürü Doç. Dr. Sema Noyan etkinlikte yaptığı konuşmasında etkinliğin Karabük Üniversitesi’ndeki tüm öğrenciler, akademik ve idari personele açık olduğunu belirterek, “Rektör hocamızın talimatıyla kurduğumuz TÖMER kafede uluslararası öğrencilerimizin Türkçe konuşma yeteneklerini, becerilerini geliştirme amacı güdüyorduk. Daha sonra TÖMER Kafe’de etkinliklerimizin sayısını giderek artırmaya başladık. Bu etkinliklerden biri de İkinci Dili Geliştirme etkinliği. Bu etkinlik üniversitemizin akademik ve idari personeli dahil olmak üzere tüm öğrencilerimize açıktır” şeklinde konuştu. Etkinlik çerçevesinde bir yazılım geliştireceklerini ve bir web sitesi üzerinden oluşturacaklarını söyleyen Noyan, “Randevu sisteminden hem üniversitemizin akademik idari personeli hem tüm öğrencilerimiz başvuru yaparak randevularını belirtilen gün tarih ve saatlerde oluşturabilecek, istedikleri ikinci dili seçebilecekler. Oluşturdukları tarih ve saatte TÖMER Kafe’ye gelerek uluslararası öğrencimizle öncelikle onların Türkçe yeteneklerini geliştirmek amacıyla yarım saat Türkçe diyalog kuracaklar, ikinci yarım saatte ise geliştirmek istedikleri ikinci dil, bu İngilizce, Fransızca, Arapça, Farsça olabilir. Şu an en yaygın diller bu diller ve ayrıca Rusça var. Bu dillerde kendilerini geliştirmek için ikinci yarım saatte bu dili iyi bilen öğrencimizle diyalog kuracaklar. Böylece bir saatin sonunda 2 taraf da ikinci dilini geliştirmiş olacak” diye konuştu. Etkinliğe katılanlara katılım belgesi verilecek Noyan, bir saatin sonunda etkinliğe katılan öğrencilere, akademik ve idari personele bir katılım belgesi vereceklerini dile getirerek, “Bildiğiniz üzere dili geliştirme önce diyaloga bağlıdır. Sadece gramer ile yetinmemek gerekiyor. Bu doğrultuda etkinliğin bütün öğrencilerimize, katılmak isteyen herkese çok faydalı olacağına inanıyoruz. Katılım herkese açıktır. Otomasyon sistemimiz oluşana kadar birimimize bilgilerini vererek başvuru yapabilirler ve hemen ikinci dili geliştirme etkinliğine dahil olabilirler” dedi.