GENEL - 02 Aralık 2016 Cuma 11:12

Toplumun Suriyeli sığınmacılara bakış açısı masaya yatırıldı

A
A
A
Toplumun Suriyeli sığınmacılara bakış açısı masaya yatırıldı

Suriyeli sığınmacılara yönelik toplumun algısını ölçmek amacı ile yapılan "Suriyeli Sığınmacılara Yönelik Algı ve Tutumlar" başlıklı araştırmanın sonuç toplantısı, Ankara Üniversitesi ATAUM Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
İstanbul Kentburgaz Üniversitesi Toplumsal ve Ekonomik Araştırmalar Merkezi (TEAM) tarafından University of Kent işbirliği ile yürütülen ve British Academy Newton Fonu tarafından desteklenen “Suriyeli Sığınmacılara Yönelik Algı ve Tutumlar” konulu araştırmanın ön sonuçları, İstanbul Kentburgaz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haluk Levent, Doç. Dr. Banu Kavaklı Birdal ve Yrd. Doç. Dr. Tuba Demirci Yılmaz tarafından kamuoyuyla paylaşıldı. Türkiye’de yerel nüfusun 5 yıldır yaklaşık birlikte yaşadığı Suriyelilere karşı algı ve tutumlarını saptamak amacıyla yaklaşık bir buçuk yıl boyunca çoklu yöntem kullanılarak yapılan araştırma, “Karşılıklı barışçıl koşullar nasıl sağlanır?”, “Olumsuz koşullar nereden kaynaklanıyor?”, “Geleceğe nasıl bakmalıyız?” gibi sorulara yanıt vermeyi ve konuya ilişkin politika önerileri belirlemeyi amaçlıyor.

“İklim Yıkımı Son Derece Önemli Bir Faktör”
Uzun zamandır hem Türkiye’yi hem de dünyayı etkileyen kapsamlı bir göç dalgası olduğunun altını çizen İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi TEAM Direktörü ve Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haluk Levent, “Bunun iki tane temel nedeni var. Birincisi, aslında küresel ölçekte işgücü piyasalarında meydana gelen gelişmeler, büyüme problemleri, krizin devam etmesi ve devam edecek olması, ikincisi de iklim yıkımı. İklim yıkımı son derece önemli bir faktör” diye konuştu.
Göç sorununun Türkiye açısından da sürgit devam edecek bir problem olduğunu söyleyen Levent, bu problemi karşılamak için ülkelerde başlıca iki tane temel sorun alanı olduğunu ifade ederek, “Bunlardan birincisi, kurumsal kapasite yeterli mi? İkincisi, insanlar bu tür göçlere karşı hazır mı? Bu iki alanda devletlerin etkinlik göstermesi gerekiyor. Bu etkinliklerin ortaya çıkması için de yine bir bilgi zemini oluşturulması gerekir. Bu araştırmalar da bu bilgi zeminini oluşturmak için önemlidir” açıklamasında bulundu.

“Gerçeği Yansıtmayan, Yanlış Bilgiyle de Beslenen Durumlar Söz Konusu”
Toplumda Suriyeli sığınmacılara yönelik birçok yanlış algının olduğuna dikkat çeken İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Doç. Dr. Banu Kavaklı Birdal ise, “Her ne kadar coğrafi ve dini yakınlıktan kaynaklanan bir merhamet hissi olsa da birlikte yaşama yönünde çok kuvvetli bir inisiyatifin oluşmadığını gördük” dedi.
Birdal, bu projede öncelikle öğrenmeye çalıştıkları şeyin Türkiye halkı beş yıldan beri birlikte yaşamakta olduğu Suriyeli sığınmacılara nasıl yaklaşıyor, ne gibi algılar oluşturuyor, nasıl tutumlar belirliyor ve eğer bunlar kin ve önyargılarla ayrımcılığa sebep oluyorlarsa bunun önüne geçmek için neler yapılabilir, politika üreticilere ne gibi önerilerde bulunulabilir gibi sorularla başladıklarını belirterek, çalışmada oldukça faydalı olabilecek sonuçlara ulaştıklarını ifade etti. Birdal, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Suriyeliler’in büyük sayılarla Türkiye’ye giriş yaptığı andan beri toplumda işini kaybetme korkusu var. Çünkü Suriyeliler kayıt dışı çalışıyorlar ve daha ucuz iş gücü olarak işlerinin elinden alınacağını düşünüyor ve bundan dolayı endişe duyuyor. Sokakların artık daha az güvenli olduğunu düşünenler var. Suriyeli çocukların çalışmasından, sokaklarda dilencilik yapmasından rahatsızlık duyanlar var. Bir de aslında yanlış ve eksik bilgiden kaynaklanan kimi kültürel uyuşmazlık ve algıları var. Yani, ‘Suriyeliler temiz değiller’, ‘Temizlik anlayışları bizimle uyuşmuyor’, ‘Kadın erkek ilişkileri bizimki ile uyuşmuyor’, ‘Kültürel uyuşmazlıklarımız var’,’Salgın hastalıklar Suriyeliler geldiğinden beri yayıldı’ gibi aslında gerçeği yansıtmayan, yanlış bilgiyle de beslenen durumlar söz konusu.”

“En Büyük Sorunlardan Birisi Dil Meselesi”
İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Sosyoloji Bölümünden Yrd. Doç. Dr. Tuba Demirci Yılmaz ise, Suriyeli sığınmacıların sıklıkla karşılaştıkları sorunlardan birisinin de Türkçe dil öğrenme meselesi olduğuna işaret ederek şunları söyledi:
“Türkiye aslında göçle kurulmuş bir toplum, bir göç geçmişi var. Ciddi manada mülteci göçüne de yabancı bir toplum değil. Dolayısıyla Suriyeli sığınmacılar aslında yine mülteci göçü özelliği gösteren fakat yüksek sayıda büyük bir nüfusu ifade ediyor. Türkiye göç ile kurulmuş bir ülke ama göçün özellikle sorunlu tarafıyla uğraşacak siyaseti henüz geliştirilmiş değil. Siyasetten kastım politika önerileri elbette. En önemli alan Türkçe dil öğretimi meselesi. Suriyeliler ülkelerindeki kriz yatışmadan elbette ülkelerine geri dönemeyecekler. Geri dönememe halinin de yarattığı bir takım problemler var. Bu problemlerin sıklıkla yaşandığı alan dil meselesi. Özellikle Suriyeli çocuklara, eğitim çağındakilere ve eğitim çağını aşmış çalışan nüfusun ciddi anlamda Türkçe dil öğretimi gibi bir sorunu var. Türkçe öğrenmek istiyorlar fakat Türkçe öğrenebilecek kanalları oldukça kısıtlı.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sultangazi’de “Öncelik Yayanın” sloganı ile Trafik Haftası etkinliği düzenlendi Sultangazi’de Trafik Haftası kapsamında sürücülerin yaya geçitlerinde önceliğin yayalara tanımasını gerektiğini hatırlatmak için etkinlik düzenlendi. Sultangazi’de Trafik Haftası kapsamında sürücülerin yaya geçitlerinde önceliğin yayalara tanımasını gerektiğini hatırlatmak için etkinlik düzenlendi. Sultangazi’nin işlek caddelerinden olan Muhsin Yazıcıoğlu Caddesi ve Atatürk Bulvarı kesişim noktasında gerçekleştirilen etkinlik kapsamında, Cebeci Sultançiftliği İlköğretim Okulu öğrencileri ellerinde sürücülerin dikkatini çekmek ve geçiş üstünlüğünün yayalara ait olduğunu hatırlatmak amacıyla "Her yıl trafikte daha iyiye” “Yayalar kırmızı çizgimizdir” ve “Trafik hayattır" yazılı dövizler taşıdı. Etkinliğe Sultangazi Kaymakamı Mahmut Kaşıkçı, İlçe Emniyet Müdürü Alparslan Kırbaş ve Sultangazi Belediye Başkan Yardımcısı Yakup Dalkılıç da eşlik etti. Etkinlik hakkında açıklama yapan Sultangazi Kaymakamı Mahmut Kaşıkçı, "Bu hafta Trafik Haftası. Önceliğimiz, yayaların düzenli ve güvenli geçişi, önceliğimiz trafiğin güvenli akışını sağlamak ve aynı zamanda da yol kenarında, kaldırımda bekleyen yayalarımızın güvenli şekilde geçişini sağlamak. Biz bu bilinçlendirmeyi yapmak istiyoruz. Bütün trafiğe çıkan insanlarımızın yaya gördükleri zaman güvenli şekilde geçişini sağlamak için durmaları ve frene basmalarını istiyoruz. Dolayısıyla bu hafta bütün birimlerimiz, bütün emniyet teşkilatımız hem yayalarımızı bilinçlendirmek hem de araç sürücülerimizi bilgilendirmek amacı ile sahadaydı. Biz de bu sahadaki programlardan bir tanesine hep birlikte eşlik ettik. Sahadaki gözlemlerimizi çocuklarla birlikte bir uygulama yaptık. Bundan sonra yine bu etkinliklerimiz, bu programlarımız, bu farkındalık oluşturma programlarımız devam edecek. Ben bütün sürücülerimizin daha dikkatli, daha güvenli bir sürüş ve aynı zamanda trafik kurallarına azami olmaz şekliyle uymalarını istiyorum ve bekliyorum. Bizim önceliğimiz yaya, bizim önceliğimiz güvenli trafik. Biz bunu sağlamak için sahadayız. 7/24 sahada olmaya devam edeceğiz" dedi. Sultangazi Belediye Başkan Yardımcısı Yakup Dalkılıç ise, "Sultangazi Belediyemizin trafik eğitim parkı var. Bu trafik eğitim parkı bu sene 6. olacak. Belediye Başkanımız Abdurrahman Dursun’un talimatlarıyla ilçe kaymakamımız ve ilçe emniyet müdürümüzün de desteğiyle günde 300 tane çocuğumuzu bu trafik eğitim parkına getiriyoruz. Hem bizzat küçük araçlarla uygulamalı olarak burada eğitim alıyorlar, hem de teorik eğitimlerini alıyorlar. Trafik eğitimiyle ilgili bilinçli yaya, bilinçli sürücü olmakla ilgili tüm bilgileri edinerek evlerine gidiyorlar. Özellikle cetveldir, silgidir hepsinin üzerinde trafik işaretleri var. Çocuklarımıza trafik işaretlerini de uygulamalı öğretmiş oluyoruz burada aynı zamanda" dedi.
Gaziantep GAÜN’de “Türkiye’nin Büyük Dil Modeli” söyleşisi Baykar Akıllı Wep Sistemleri Grup Lideri ve T3 AI Program Yöneticisi Refik Söylemez, Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) tarafından hazırlanan “Türkiye’nin Büyük Dil Modeli” söyleyişi kapsamında öğrencilerle bir araya geldi. GAÜN Mühendislik Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleşen etkinlikte konuşan Refik Söylemez Yapay Zeka ve Türkiye’nin büyük dil modeli olan T3 AI’le ile ilgili gelişmelere değindi. Günümüzde dünyada gündemin yapay zeka olduğunu ve ülke olarak bu yarışta yer almamız gerektiğini belirten Söylemez, bunun için Türkiye’nin büyük dil modelini geliştirdiklerini söyledi. Refik Söylemez konuşmasında, “Şu an dünyada gündem yapay zeka, bizde ülke olarak bizim bu yarışta olmamız gerekiyor. Biz teknolojik inovasyon yaparak bu yarışta olmak istiyoruz. Bunun için ‘Türkçe Büyük Dil Modeli’ geliştirilmesini başlattık. Yakın bir zamanda bunu ekosisteme açmayı planlıyoruz. Paydaşlarımızla beraber birçok alanda sistemler geliştirdik. Bu projeden herhangi bir gelir beklemiyoruz, hiçbir şekilde satış stratejisi gütmüyoruz. Geliştirdiğimiz programla bilgiler daha güvende olacak. Birçok büyük kurumlarımız ihtiyaç halinde şuan ki programları kullanıyorlar bundan dolayı bilgiler yurt dışına akıyor ve bunu ücretli alıyorlar. Bizim geliştirdiğimiz program ücretsiz ve daha güvenilir olacak. Bunları yaparken gençlerimizle birlikte yapmak istiyoruz. Nasıl TEKNOFEST’te Gaziantep Üniversitesi paydaşlığında önemli yerlere geldiysek, yapay zeka alanında da hep beraber T3 ailesi ve topluluk olarak Türkiye’nin en iyi modelini çıkartıp bu alanda dünyanın en iyisi olmak istiyoruz” dedi. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan GAÜN Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Recep Yumrutaş ise Gaziantep Üniversitesinin TEKNOFEST’lerdeki başarılarına değinerek, öğrencilerin her türlü projelerini desteklediklerini söyledi. Prof. Dr. Yumrutaş, “Göreve geldikten soran geliştirdiğimiz programla ulusal ve uluslararası teknolojik yaraşmalara katılmak isteyen öğrencileri destekledik. İmkanlar dahilinde yeni atölye ve ofisler açarak öğrencilere daha rahat çalışabilecek mekanlar kazandırdık. Yine öğrencilerimize yenilikçi teknolojileri öğretmek için atölye ve malzeme desteği sağlıyoruz. Son 3 yılda öğrencilerimiz TEKNOFEST’lerde 27 ödül getirdi. Öğrencilere verdiğimiz destekler karşılıksız kalmadı.” diye konuştu.
Çorum Müftü Şahin Yıldırım Çorum’daki yeni görevine başladı Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Çorum İl Müftüsü olarak atanan Şahin Yıldırım yeni görevine başladı. Cumhurbaşkanlığınca Resmi Gazetede yayımlanan "İl Müftüsü Atama Kararları" ile Malatya İl Müftüsü iken Çorum İl Müftüsü olarak atanan Şahin Yıldırım yeni görevine başladı. Çorum İl Müftü Vekili Adem Aygül ve personel tarafından karşılanan Müftü Şahin Yıldırım, personelin hayırlı olsun tebriklerini kabul etti. Daha sonra Çorum Belediyesi Buhara Kültür Merkezinde din görevlileriyle bir araya gelen Müftümüz Yıldırım için cübbe ve sarık giyme merasimi düzenlendi. Merasime, Amasya İl Müftüsü Durmuş Ayvaz, Tokat İl Müftüsü Esat Yapıcı, DİB Başkanlık Müftüsü Ümit Çimen, Müftü Şahin Yıldırım, il müftü yardımcıları, ilçe müftüleri, Malatya İl Müftülüğü din görevlileri ve Çorum İl Müftülüğü din görevlileri katıldı. Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programın açış konuşmasını yapan Müftü Yardımcısı Adem Aygül, Müftü Yıldırım’a hoş geldiniz derken yeni görevinin hayırlı olması dileklerinde bulundu. Malatya İli Battalgazi İlçesi Söğütlü Cami İmam-Hatibi Mehmet Refik Metin’in hayırlı olsun temennisini içeren konuşmasının ardından kürsüye gelen Müftü Yıldırım, tüm katılımcılara ayrı ayrı teşekkür edip Çorum’un önceki müftüsü Muharrem Biçer’e de yapmış olduğu hizmetlerden dolayı şükranlarını bildirdi. Müftü Yıldırım yaptığı konuşmasında; sorumluluğunun çok ağır olduğunu ve bu yükü birlikte omuzlayacaklarını belirtti. Tokat Müftüsü Yapıcı ise konuşmasında; sarığın ilmi, cübbenin de takvayı sembolize ettiğini ifade ederek hayırlı olsun temennisiyle Müftü Yıldırım’a cübbe ve sarığını giydirdi. Başkanlık Müftüsü Çimen de Çorum iline hoş geldin dileğiyle Müftü Yıldırım’a çiçek takdiminde bulununken Amasya Müftüsü Ayvaz’ın duasıyla program tamamlandı.