YEREL HABERLER - 21 Kasım 2013 Perşembe 14:46

"tcsg Güven" Teslim Töreni

A
A
A
"tcsg Güven" Teslim Töreni

RMK Marine'nin, Sahil Güvenlik Komutanlığı için inşa ettiği 4 sahil güvenlik arama kurtarma gemisinden "TCSG Güven" törenle teslim edildi. Törende konuşma yapan İçişleri Bakanı Muammer Güler, “Geçmişte olduğu gibi bugün de yasadışı tüm faaliyetlere karşı koymak, engellemek ve daha da önemlisi bunların nedenlerini ortadan kaldıracak önlemler için çalışmalarını sürdüren Sahil Güvenlik Komutanlığımız, son yıllarda uygulamaya koyduğu projeleriyle mevcut kuvvet yapısını, imkan ve kabiliyetlerini geliştirmeye devam ediyor” dedi.
Koç Topluluğu'nun Savunma Grubu Şirketi RMK Marine'in Sahil Güvenlik Komutanlığı için inşa ettiği 4 sahil güvenlik arama kurtarma gemisinden "TCSG Güven" düzenlenen törenle teslim edildi. RMK Marine'nin Tuzla'daki tersanesinde gerçekleştirilen tören, saygı duruşunda bulunulması, İstiklal Marşı'nın söylenmesi ve gemilerin yapım süreci ile teknik özelliklerinin anlatıldığı sinevizyon gösterimiyle başladı.
Törende konuşan İçişleri Bakanı Muammer Güler, günün moral dolu olduğunu ve gururlandıklarını belirterek, vali olarak bu tersanede gemi indirme törenlerine şahit olduğunu ancak "TCSG Güven'in artık kendi gemileri olduğunu söyledi.
"TCSG Güven, bundan sonra bize denizlerde büyük br güven verecek ve Sahil Güvenlik Komutanlığı'nın görev alanlarına giren her konuda bizi büyük oranda güçlendirecek" diyen Güler, Bakanlığın görevlerinin başında "vatandaşların her yerde huzur ve güven içerisinde yaşamlarını sürdürmelerini sağlamak" geldiğini ifade etti.
Güler, Sahil Güvenlik Komutanlığı'nın kuruluşundan itibaren bütün aşamalarını yakından izlediğini kaydederek, komutanlığın, 31 yıllık süre zarfında en iyiye ulaşmanın, vatana ve millete en iyi hizmeti götürmenin kararlılığı içerisinde olduğunu dile getirdi.
Bakan Güler, komutanlığın, profesyonel bir kuvvet yapısı, yüksek nitelikli personeli ve sahip olduğu güçlü ve modern platformlarıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin deniz yetki alanlarında mesai mefhumu gözetmeksizin görevini ifa ettiğini dile getirdi.
AB ülkelerindeki Sahil Güvenlik Komutanlıkları arasında örnek seviyesinde teşkilat ve platform standardına ulaşan komutanlığın Türkiye'nin çevresindeki denizlerde güvenliği sağlamak göreviyle birlikte en incelikli insani görevi olan "arama ve kurtarma" faaliyetlerini de yürüteceğini vurgulayan Güler, her yıl 2 bin insanın hayatının kurtulmasının çok önemi bir anlamı ifade ettiğini aktardı.
Bakan Güler, “Yasadışı göç ve kaçakçılıkla mücadele, doğal afetlerde yardım, yasadışı su avcılığı ve deniz kirliliğiyle mücadele, stratejik öneme ait tesislerin denizden güvenliği gibi bir çok alanda icra ettiği görevleriyle halkımızla iç içe yaşayan bir kolluk kuvveti. Geçmişte olduğu gibi bugün de yasadışı tüm faaliyetlere karşı koymak, engellemek ve daha da önemlisi bunların nedenlerini ortadan kaldıracak önlemler için çalışmalarını sürdüren Sahil Güvenlik Komutanlığımız son yıllarda uygulamaya koyduğu modernizasyon projeleriyle mevcut kuvvet yapısını, imkan ve kabiliyetlerini geliştirmeye devam ediyor" dedi.
Güler, RMK Marine'i kutlayarak bu işbirliğinin devam etmesini diledi. Emniyet Genel Müdürlüğü'nün ve Jandarma Genel Komutanlığı'nın da imkan ve kabiliyetlerinin her daim geliştirildiğini ifade eden Güler, yalnızca iç güvenlikte değil ülkenin bütün kara sınırlarında da sınır fiziki güvenlik sisteminin geliştirilmesi anlamında da ilerleyen dönemde yeni çalışma yapacakları bilgisini verdi.
Başta komutanları olmak üzere geminin bütün mürettebatını kutlayan Güler, "Yolları, bahtları açık olsun" dedi.
Konuşmaların ardından Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral , törenle, geminin komutasının kendilerinde olduğuna dair gemi flandrasını ve Türk bayrağını gemi komutanına teslim etti. Komutan, gemiyi teslim aldıktan sonra Türk bayrağını öperek yemin etti. Daha sonra ''TCSG Güven" gemi komutanı ve mürettebatı gemiye binerek, Türk bayrağını göndere çekti.
Bakan Güler, gemi tesliminden sonra beraberindekilerle "TCSG Güven'i gezdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Kütahya’da AK Partili kadınlar Gazzeli anneler için toplandı AK Parti Kütahya İl Kadın Kolları Başkanlığı üyeleri, Zafer Meydanı’nda toplanarak bu yılki Anneler Günü’nü Gazze’deki annelere ithaf etti. AK Parti Kütahya İl Kadın Kolları Başkanı Esra Özbek Balcı, Anneler Günü dolayısıyla yaptığı basın açıklamasında, Gazzeli annelerin dramına değindi. Balcı, "Pazar günü anneler günü. Günlerdir her yerde tatlı bir telaş yaşanıyor. Anneler günü öksüzlerin ve evladını kaybeden annelerin de ağır imtihanı fakat bir yandan da dünyanın orta yerinde, yanı başımızda Filistin’de, Gazze’de, Refah’ta yaşanan soykırım nedeniyle anne olmak hiç bu kadar zor olmamıştı Biz bugün okuldan gelecek çocuklarımızı, Gazzeli anneler ise çocuklarına verecek bir lokma ekmeği bekliyor. Bizler karışmasın diye çocuklarımızın defterlerine, kitaplarına isim yazarken, Gazzeli anneler ise cesetleri teşhis edilebilsin diye çocuklarının kollarına isim yazıyor. Bir kadın, bir anne olarak çok net ifade ediyorum. Her can tek, her can biricik ve ’bir cana kıyan tüm insanlığa kıymış gibidir’ Filistin Sağlık Bakanlığının 5 Mayıs’ta yaptığı açıklamaya göre; İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda 34 bin 683 kişi öldü, 78 bin 18 kişi yaralandı. Birleşmiş Milletler Kadın Birimi’nin raporuna göre Gazze’de 9 bin kadın öldü. Günde ortalama 63 kadın hala ölüyor ve bunların 37’si ise anne. Kayıp ve akıbeti bilinmeyen kadınların sayısı 2 bin 100. Peki ya sağ kalan ve yaşam savaşını sürdürmeye, çocukları için hayata tutunmaya çalışan kadınlar, anneler! Filistin’de sağlık sisteminin çökmesi nedeniyle yaklaşık 60 bin hamile kadın risk altında. Her gün 180 anne ölümle burun buruna doğum yapıyor. Gazze’deki her 5 kadından 4’ü, aile bireylerinden en az birinin üst üste iki öğün yiyemediğini ifade ediyor. Çocuklar, annelerinin gözü önünde eriyor. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler ve pek çok uluslararası platformda haykırdığı gibi ’Savaşın da bir ahlakı, hukuku vardır. Sivillerin hedef alındığı saldırıyı haklı gösterecek tek bir neden dahi olamaz’ Biz anneler olarak yine de İsrail’e bir kez daha çağrıda bulunuyoruz; ateşkes için bir adım bekliyoruz. Bizler bugün AK Parti İl Kadın Kolları Başkanlığı, teşkilatlarımız, kadın milletvekilleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri olarak buradayız. Şu anda 81 ilde AK Partili kadınlar olarak Gazzeli anneler için dimdik ayaktayız. Yaşanan tüm zulme, acıya rağmen eşini, evladını, ailesini kaybetmesine rağmen çocukları için, ülkesi için dimdik ayakta duran Filistinli anneler, er ya da geç kazanacak. Anneler bitmeden bu direniş bitmez" dedi. Basın açıklamasına AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay da katıldı.
Diyarbakır Diyarbakır’da eğitimciler kendilerine yönelik şiddete dikkat çekti Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir araya gelen eğitim sendikaları, eğitimcilere yönelik şiddete dikkat çekti. Merkez Kayapınar ilçesinde İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir araya gelen Türk Eğitim Sen ve Eğitim-Bir-Sen üyeleri, slogan atarak basın açıklamasında bulundu. Basın açıklamasını okuyan Türk Eğitim Sen Diyarbakır Şube Başkanı Ahmet Bürhan, İstanbul’un Eyüpsultan ilçesinde okul müdürü olarak görev yapan İbrahim Oktugan’ın bir öğrenci tarafından menfur bir saldırıyla silahla vurularak canice katledildiğini belirterek meslektaşlarına Allah’tan rahmet; ailesine, yakınlarına ve eğitim camiasına başsağlığı dileğinde bulundu. “Okullarda öğretmene şiddet, mobbing, taciz, itibarsızlaştırma vakaları ciddi önlemlerin, yasal düzenlemelerin ve esaslı politikaların hayata geçirilememesi nedeniyle maalesef had safhaya ulaşmıştır” diyen Bürhan, “Okullarda rehberlik birimleri daha etkin hale gelmeli, rehber öğretmen sayıları artırılmalıdır” dedi. Rabia Sevilay Durukan, Mehmet Aktaş, Ayhan Kökmen, Ceren Damar Şenel, Necmettin Kuyucu, İbrahim Oktugan gibi hayatlarının en verimli döneminde sevdiklerinden, öğrencilerinden koparılan tüm eğitimcileri saygı, rahmet ve özlemle andıklarını ifade eden Bürhan, “Değerli meslektaşlarımız; eğitim çalışanlarımıza yönelik şiddet aslında geleceğimize sıkılan kurşundur. Bu nedenle geleceğimizin karartılmasına müsaade etmeyeceğiz, şiddete müsamaha göstermeyeceğiz. Türk eğitimcileri olarak şiddetle sonuna kadar mücadele edeceğiz” ifadelerini kullandı. Eğitimciler, basın açıklamasının ardından dağıldı.
Şırnak Şırnak’ta öğretmenler siyah elbiseler ile eğitimde şiddet olaylarını kınadı Şırnak’ta eğitimciler, İstanbul Eyüpsultan’da bir öğrenci tarafından silahla vurularak öldürülen okul müdürü İbrahim Oktugan’ı anarak siyah elbiseli basın açıklaması yaptı. İstanbul Eyüpsultan’da özel bir lisede okul müdürü olan İbrahim Oktugan, bir öğrencinin silahlı saldırısı sonucu hayatını kaybetti. Şırnak’ta görev yapan öğretmenler hayatını kaybeden meslektaşları için protesto kararı aldı. Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan eğitimciler, siyah elbise giyerek şiddet yasasının çıkması için Milli Eğitim Bakanlığına gönderilmek üzere dilekçe imzaladı. Öğretmenler adına basın açıklamasını Abdullah Çatı okudu. Eğitimcilere yönelik artan şiddet olaylarını protesto etmek ve eğitimde şiddet yasasının çıkması için protesto kararı aldıklarını ifade eden Çatı, “Eğitim çalışanlarına yönelik giderek artan şiddet olaylarını protesto etmek amacı ve şiddeti önleyecek, failleri cezalandıracak, mağdurlara hukuki koruma sağlayacak bir yasal düzenlemenin yapılması talebiyle bir araya gelmiş bulunmaktayız. Son olarak İstanbul Eyüp Sultan’da bir öğrenci okul müdürü İbrahim Oktugan’a silahlı saldırıda bulunmuş, ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan okul müdürümüz maalesef kurtarılamayarak vefat etmiştir. Meslektaşımıza Allah’tan rahmet ailesine ve bütün eğitim camiasına baş sağlığı diliyoruz. Kanayan bir yara haline gelen şiddet olaylarına dikkat çekiyor, tedbir alınması için yetkililere çağrıda bulunuyoruz. Bu çağrımızı yıllardır yapıyoruz. Sesimize kulak verilseydi, gereken önlemler zamanında alınmış olsaydı belki de bugün başka şeyler konuşurduk. Ancak ne yazık ki birçok konuda olduğu gibi bu konuda da geç kalınmıştır” dedi. Ölümle sonuçlanmaya başlayan saldırıların son bulması için gereken adımların ivedilikle atılması, eğitimcilere yönelik şiddeti önleme yasasının artık çıkarılması gerektiğini ifade eden Çatı, “Eğitimcilere yönelik şiddeti önleme yasası artık çıkarılmalıdır. Öğretmen, memur, hizmetli, şef, şube müdürü demeden tüm eğitim çalışanlarına, kamu görevlilerine yönelen şiddeti bir defa daha Şırnak’tan lanetliyoruz. Bütün çalışanlara yönelik artan şiddet olaylarını önleyecek caydırıcı olacak, failleri cezalandıracak ve mağdur eğitim çalışanlarına koruma sağlayacak bir yasal düzenlenmenin yapılmasını sağlanası için bu gün iş bırakma eylemi gerçekleştiriyor, ülke genelinde basın açıklamaları yapıyoruz. İş bırakma eylemi ile eş zamanlı bir hafta sürecek dilekçe kampanyamızı da başlatmış bulunuyoruz” ifadelerini kullandı. Yapılan basın açıklamasının ardından eğitimciler Milli Eğitim Bakanlığına gönderilmek üzere, eğitimde şiddet yasasını önleyecek yasal düzenlemenin yapılması için dilekçeleri imzalayarak sessiz bir şekilde dağıldı.