EKONOMİ - 19 Kasım 2018 Pazartesi 13:11

Antalya’da sektör temsilcileri komisyonculuğu kaldıracak olan yeni Hal Yasası’nı ele aldı

A
A
A
Antalya’da sektör temsilcileri komisyonculuğu kaldıracak olan yeni Hal Yasası’nı ele aldı

Antalya Ticaret Borsasının (ATB) düzenlediği “Yaş Meyve-Sebze Sektörü Sezona Başlarken” başlıklı sektörel analiz toplantısında komisyonculuğun kaldırılmasını öngören yeni Hal Yasası tartışıldı.

Antalya Ticaret Borsasının (ATB) düzenlediği “Yaş Meyve-Sebze Sektörü Sezona Başlarken” başlıklı sektörel analiz toplantısında komisyonculuğun kaldırılmasını öngören yeni Hal Yasası tartışıldı.


ATB’de yaş meyve sebze sektöründe yer alan aktörlerin katılımıyla sektörel sorunların, beklentilerin, taleplerin ve çözüm önerilerinin görüşüldüğü toplantı, ATB Başkanı Ali Çandır, Türkiye Halciler Federasyonu Başkanı Yüksel Tavşan, Dünya Gazetesi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım ve Bereket TV programcısı ve Tarım Yazarı Galip Umut Özdil’in katılımıyla gerçekleşti. Toplantıya Antalya Yaş Sebze ve Meyve Komisyoncular Derneği Başkanı Nevzat Akcan, Antalya Sebze Meyve Tüccarları Derneği Başkanı Adem Özaydın, Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, ATB 3. Meslek Komitesi Üyeleri, ATSO, ALTSO, Kumluca Ticaret Borsası, Kumluca TSO ve MATSO temsilcileri, Antalya Toptancı Haller Müdürlüğü, Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği, Antalya Semt Pazarcılar Odası, Antalya Tarım ve Orman Müdürlüğü, Antalya Zirai Karantina Müdürlüğü, Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, yerel, ulusal ve uluslararası market tedarikçileri, marketlerin satın alma temsilcileri ile üreticiler de katıldı.


Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, enflasyon denince akla yaş meyve sebzenin geldiğini belirterek, fiyatı yüksek olan ürünlerde her dönem bir günah keçisinin arandığını söyledi. Çandır, bu dönem yükselen fiyatlardan komisyoncunun sorumlu tutulduğunu anımsattı. Çandır, konunun taraflarını biraraya getirerek sorunu doğru ortaya koyma ve çözüm önerileri sunma çabasında olduklarını belirterek, toplantının başarılı geçmesini diledi.



“Komisyonculuk kalkıyor”


Türkiye Halciler Federasyonu Başkanı Yüksel Tavşan, toplantıyı organize eden Ali Çandır ve ekibine teşekkür etti. Ticaret Bakanlığının hazırladığı ve Cumhurbaşkanlığına sunulan “Hal Yasası” taslağıyla ilgili kendilerine sunum yapıldığını belirten Tavşan, tasarının ayrıntılarıyla ilgili katılımcılara bilgi verdi. Eskiden hazırlanan taslağın önce sektörün görüşüne sunulduğunu anımsatan Tavşan, yeni sistemle taslak hazırlanınca Cumhurbaşkanlığına gönderildiğini, oradan da Meclise sunulduğunu kaydetti. Tavşan, taslağa göre ülke genelinde 175 olan sebze hal sayısının 30’a indirileceğini, ihtiyaca göre de ürün toplama merkezileri oluşturulacağını bildirdi. Hal komisyonculuğunun kaldırılmasını öngören taslakta isteyen komisyonun işine tüccar olarak devam edeceğini söyleyen Tavşan, ürünün üretim bölgesinden tasniflenecek ve ambalajlanacak hale getirilmesinin öngörüldüğünü kaydetti. Tavşan, ürün fiyatının üretici ve üretici birliklerince belirlemesinin öngörüldüğünü bildirdi. Tavşan’ın aktardığı bilgiye göre, yap-işlet-devret modeliyle düzenlenecek haller, bakanlık, yerel yönetimler ve esnafın da hissedar olacağı TOBB’un koordinasyonunda bir konsorsiyuma verilecek. Konsorsiyumda kamunun payı yüzde 51 olursa ihale yapılmayacak, yüzde 51’in altında olursa ihaleye çıkılacak.



“İsmi değişebilir ama komisyoncu kalmalı”


“Çoğumuz aileden hal komisyoncusuyuz. Komisyonculuk tüccarlığa döndüğü zaman ne olacağız konusunda boşluk var” diyen Yüksel Tavşan, tasarının bazı noktalarını desteklediklerini ancak soru işaretine neden olan düzenlemeler olduğunu kaydetti. Sebze ve meyvenin maliyet analizi ile fiyatlandırılan bir ürün olmadığını vurgulayan Tavşan, “Haller üreticinin ürününün doğru fiyatlandırıldığı yerler. Komisyoncu, üretici adına hareket eden, üreticinin malını paraya çeviren adamdır. Komisyoncunun aldığı komisyon oranı yüzde 8’in üzerine çıkamaz. Bunun yerine bir şey koymadan bu sistemi değiştirmek çok kolay değil. Adı değişebilir, biz de komisyoncu isminden memnun değiliz. Üretici temsilcisi olabilir. Ama tamamen ortadan kaldırmak sistemi üreticinin aleyhine bozar” diye konuştu.



“Daha iyi bir sistem kurulmadan kaldırılmamalı”


Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp ise, girdi maliyetlerinin yüksekliğinden şikayet ederek, üreticinin ürettiği ürünü kaç liradan satacağını bilmediğini belirtti. Tasarıdan haberdar edilmemelerinden yakınan Alp, komisyonculuğun kaldırılmasına karşı çıktı. Alp, üretimin başından sonuna kadar üreticinin komisyoncunun yardımıyla üretimi gerçekleştirdiğini belirterek, daha iyi bir sistem kurulmadan komisyonculuğun kaldırılmasının sistemi tamamen tıkayacağını ileri sürdü. Alp, “Şartlar bu kadar ağırken siz çiftçiyi küstürürseniz çiftçi bir daha tarlaya dönmez. Bize sahip çıkın ki üretime devam edelim. Çiftçiyi küstürmeyin. Daha iyi bir sistem kurmadan mevcudu kaldırmak olmaz” diye konuştu.



Sebze Meyve İthali


Komisyoncu temsilcileri, çiftçinin hale getirdiği ürünü en iyi pazara en iyi ücretle sunmaya çalıştıklarını belirterek, “Biz çiftçinin, üreticinin dostuyuz. Eğer bizi kaldırırsanız sistem çöker. Çiftçi üretimden vazgeçer” uyarısında bulundu. Hallerin komisyoncunun değil üreticinin olduğunu söyleyen komisyoncular, “Halleri yaşatamazsanız küçük üreticiyi bitirirsiniz, yaş meyve sebzeyi bile ithal etmeye başlarsınız” dedi.


Marketlerin satın alma temsilcileri ise, genel ciro içerisinde meyve sebze cirosunun yüzde 5-8 civarında olduğunu ifade ederek, “Marketler sanıldığı kadar kazanmıyor” dedi.


Toplantıya katılanlar, komisyonculuğun kaldırılıp üretici birliklerinin devreye girmesiyle yüzde 8 olan komisyon oranının yüzde 15’ten aşağı olmayacağı endişesini dile getirdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gümüşhane Gümüşhane Valisi Tanrısever, Nisan ayının güvenlik istatistiklerini paylaştı Gümüşhane Valisi Alper Tanrısever Nisan ayının güvenlik istatistiklerini paylaştı. Gümüşhane Valiliği Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıya Gümüşhane Valisi Alper Tanrısever, Gümüşhane İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Serhat Demiral ve Gümüşhane İl Emniyet Müdür Yardımcısı Metin Aygün katıldı. Toplantıda Gümüşhane’nin nisan ayı istatistiklerini paylaşan Vali Tanrısever ilk olarak YSK tarafından alınan kararla 2 Haziran tarihinde Kelkit’in Söğütlü Beldesi Merkez mahallesinde ve Kelkit Karacaören köylerinde muhtarlık seçimleri yenileneceğini söyledi. Terörle mücadelede PKK bölücü terör örgütü ve FETÖ/PDY başta olmak üzere 18 operasyon gerçekleştirildiğini belirten Vali Tanrısever, terörle mücadeleye kararlılıkla devam edileceğini sözlerine ekledi. Düzensiz göçmenlere yönelik gerçekleştirilen 10 operasyonda 1 organizatörün tutuklandığını ifade eden Vali Tanrısever, 17 düzensiz göçmenin de Geri Gönderme Merkezleri’ne sevk edildiğini dile getirdi. “Uyuşturucu operasyonu sayısı yüzde 166 arttı” Uyuşturucuyla mücadelede, operasyon sayılarının büyük oranda arttığını söyleyen Gümüşhane Valisi Tanrısever, “Operasyon sayısı bir önceki döneme göre yüzde 166 artmış, gerçekleştirilen toplam 16 operasyonda 8 şahıs tutuklanarak cezaevine teslim edilmiştir. Operasyonlarda yakalanan metamfetamin miktarındaki artış dikkat çekicidir. Metamfetamin; diğer uyuşturucu maddelere kıyasla gerek öldürücü, gerekse vücutta bıraktığı tahribat nedeniyle en tehlikeli maddeler arasında yer almaktadır” dedi. Organize suç örgütlerine yönelik düzenlenen 1 operasyonda 2 şahsın gözaltına alındığını açıklayan Vali Tanrısever, ayrıca kaçakçılık faaliyetlerine yönelik de 8 operasyon gerçekleştirildiğini ifade etti. Nisan ayı içerisinde gerçekleştirilen diğer operasyonlardan da bahseden Vali Tanrısever, “Bütün vatandaşlarımızın kendisini huzur ve güvende hissetmesi tek amacımızdır. Bu kapsamda kişilere ve mal varlığına karşı işlenen suçların azaltılmasına ve aydınlatılmasına yönelik ciddi gayret sarf ediyoruz. Nisan ayı içerisinde, kişilere karşı işlenen suçların aydınlatma oranı yüzde 92, mal varlığına karşı işlenen suçların aydınlatma oranı ise yüzde 76’dır. Ayrıca ülke çapında gerçekleştirilen ’Huzur, Güven, Mercek ve Çember’ gibi operasyonlar ile uzun süredir aranan şahısların yakalanmasına yönelik gayretlerimizi artırdık. Dönem içerisinde çeşitli suçlardan haklarında arama kararı olan 37 şahıs yakalandı. Tüm kurumlarımız iş birliği ve koordinasyon içerisinde en ücra köşedeki vatandaşlarımıza ulaşmak suretiyle çalışmalarını sürdürmektedir. Bu çalışmalar sonrasında telefonlarına KADES uygulamasını indiren vatandaş sayımız 7 bin 429’a ulaşmıştır. Dönem içerisinde her ne kadar olay sayımız yüzde 29 artsa da ihbarların, müessif bir olay vukuu bulmadan alınması ve hayatını kaybeden vatandaşımızın bulunmaması memnuniyet vericidir. Ülke çapında gerçekleştirilen SİBERGÖZ ve münferit operasyonlar sonucunda terör örgütleri ile siber alanda da güçlü mücadelemiz devam etmektedir. Bu kapsamda siber alanda terör örgütlerinin propagandasını yapan 224 hesap kapatılmış ve 6 şahıs hakkında adli işlem başlatılmıştır. Ayrıca yasa dışı bahis suçuna yönelik 1 operasyon gerçekleştirilmiş, bu operasyonda 2 şahıs gözaltına alınmıştır.” diye konuştu. Nisan ayı içerisinde Gümüşhane’de 2023 yılına göre kazalarda yüzde 75’lik bir artış olduğunu dile getiren Vali Tanrısever, 35 ölümü ve yaralanmalı kaza meydana geldiğini belirterek, bu kazalarda 2 kişinin hayatını kaybettiğini 63 vatandaşın da yaralandığını açıkladı.
İstanbul Zabit katibinin yargılandığı davada ara karar açıklandı: Tutukluluk halinin devamına hükmedildi Bakırköy Adliyesi’nde zabıt katibi olarak çalışırken, yüksek kar getirisi vaadiyle vatandaşları milyonlarca lira dolandıran zabıt katibi Süleyman Demirel’in yargılandığı davada sanığın tutukluluk halinin devamına hükmedildi. Zabit katibi duruşmada, “Herkes benden para aldı, ödeme yaptığım insanlar beni kullandı. Şimdi tek suçlu ve sorumlu ben oldum” dedi. Bakırköy Adliyesi Ağır Ceza Mahkemesi’nde zabıt katibi olarak görev yaparken yüksek kar getirisi vaadiyle 8 vatandaşı milyonlarca lira dolandıran zabıt katibi Süleyman Demirel’in yargılanmasına devam edildi. Bakırköy 27. Asliye Ceza Mahkemesi’nce Bakırköy Adliyesi Konferans Salonu’ndan görülen duruşmada tutuklu zabıt katibi sanık Süleyman Demirel ve Abbas Kırmızı, bir kısım tutuksuz sanıklar ve tarafların avukatları hazır bulundu. “Bu dosyada tefecilikle suçlanıyorum ama Emel bana kanser olduğunu söyleyip birçok kez para aldı” Görülen davada tutuklu sanık Demirel, duruşma salonunda tutuksuz sanık olarak hazır bulunan eski eşi Emel D.’nin olayların en başından beri her şeyden haberdar olduğunu belirttiği savunmasında “Ben bahis oynuyordum. Bunu Emel dahil herkes biliyor. Ben bu dosyada tefecilikle suçlanıyorum ama Emel bana kanser olduğunu söyleyip benden birçok kez para aldı. Benden aldığı parayı bir yıl sonra geri ödedi” ifadelerini kullandı. “Beni Sarallar çetesine gidip şikayet etti” Savunmalarına devam eden sanık Demirel “Burada bulunan herkes beni kullandı. Benden paraları aldılar daha sonra olayın tek suçlusu benmişim gibi yansıttılar. Herkes benden para aldı, ödeme yaptığım insanlar beni kullandı. Şimdi tek suçlu ve sorumlu ben oldum. Bu olaylar yaşanırken Levent Sırataş beni Sarallar çetesine gidip şikayet etti. “Bir lira bile alamadığım olay için 10 milyon liralık evim şu an satışta” Duruşmada savunma yapan ve Levent Sırataş’ın eski eşi olduğunu söyleyen tutuksuz sanık Emel Danış “Ben hiçbir suça ve örgüte dahil olmadım yardım etmedim. Ayrıca Levent Sırttaş’ın eski eşiyim Levent Süleyman’a özenip bu işlere girmiştir. Eski eşim Levent, bu işlere bulaştığını öğrenip ona tepki gösterdiğimde, beni oğlumun en yakın arkadaşının annesi olan kişiyle aldatmıştır. Süleyman’ı günde beş altı kere arıyordum. Bir lira bile alamadığım olay için 10 milyon liralık evim şuan satışta çok mağdurum. Görülen davada savunma yapan sanık avukatları sanıkların beraatlarını aksi kararda ise adli kontrol şartıyla tahliyelerin talep ettiler. Sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep etti Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı sanıkların üzerlerine atılı suçları işlediklerine dair delillerin ortada olduğunu belirterek tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti. Tutukluluk halinin devamına hükmedildi Görülen davada mahkeme ara kararını açıkladı. Tutuksuz sanıkların haklarında bulunan yurt dışı çıkış yasağı tedbirinin devamına karar veren mahkeme, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devam etmesine hükmederek duruşmayı erteledi.
Burdur Türk müziğinin ineklerin süt verimini artırdığı akademik olarak ispatlandı Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Çiftliğinde Devlet Konservatuarı ile ortak düzenlenen Türk Müziğinin süt ineklerinin hormon ve süt veriminin incelenmesi projesi çerçevesinde ineklere Türk müziği dinletilerek süt veriminin arttığı gözlemlendi. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuvarı, Veteriner Fakültesi, Gıda Tarım ve Hayvancılık MYO, MAKÜ Çiftliğinin de işbirliği yaptığı “Müziğin süt ineklerinin hormon ve süt verimi üzerindeki etkisinin incelenmesi ”projesi meyvelerini veriyor. Çiftlikte yetiştirilen ineklere dinletilen Türk Müziği’nin ardından ineklerin daha sakin ve huzurlu bir ortamda beslendikleri için süt veriminde de artış sağlandığı gözlemlendi. Proje sorumlusu MAKÜ Müzik Kültürü Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Prof. Dr. Zeki Nacakcı projesi hakkında MAKÜ çiftliğindeki ineklere uyguladıkları projelerinde müziğin her bir tarzına ineklerin farklı tepkiler verdiklerini, müzikli ortamda durmalarının onlardaki mutluluk hormonlarında değişim gösterdiğini ve bu sayede de süt verimlerinin de arttığını aktardı. Daha önce birçok farklı yerde uygulanan bu yöntemin MAKÜ’de uygulanan bu sistemin farkının ise Türk Halk Müziği ve yöresel müzikler dinletmeleri olduğunu belirtti. Ayrıca Proje hakkında bilgi veren Prof. Dr. Zeki Nacakcı; “Müziğin canlılar üzerindeki etkisine yönelik bir çok çalışma vardır. Bizim de bu projede çıkış noktamızdan bir tanesi de ineklerin süt verimini arttırabilir miyiz düşüncesiyle hareket ederek MAKÜ çiftliğinde müzik denemeleriyle ineklerimizin süt verimini arttırmaya yönelik bir proje başlattık. Bizim dünyada yapılan diğer projelerden farkımız onlar klasik müzik temelli araştırmalar yaparken biz bunu Türk Halk Müziği ile, yöre müzikleri ile, meditasyon müzikleri ile şekillendirme çalışması başlattık. Bunun öncelikli etapta dünyadan çok daha farklı olarak fareler üzerinde, atlar üzerinde, onlarında stres hormonlarını ve süt verimini arttırıcı hormonları üzerinde çalışmalarını yaptık. Bu çalışmalarda belli başlı müzikleri belirledik ve hangi desibelde vereceğimizi, hangi sürelerde vereceğimizi, ne kadar vereceğimiz gibi konuları önce atlar üzerinde yapılan araştırmalar ile belirledikten sonra çiftlikte ineklere günün belirli saatlerinde müzik dinletiyoruz. Bir de biliyoruz ki inekler en çok süt sağarken strese giriyorlar. Onlara o noktada farklı müzikler dinletip Pavlov’un şartlı deneysel olarak yapmış olduğu araştırma gibi bizde farklı denemeler yapıyoruz. Tabi bunların sonuçlarını daha almadık ama görünen o ki şu anda olumlu yönde gidiyoruz. Çünkü yaptığımız ön araştırmalara göre ineklerin müziğe çok güzel tepki verdiğini görüyoruz. Hatta ben ilk projeye başladığımda çok da şaşırmıştım, bu kadar aşırı bir tepki beklemiyordum. Direk bütün sese odaklanarak hareket ediyorlar. İlk etap araştırmalarımızda Türk Halk Müziğine, caz müziğine, meditasyon müziklerine diğer müziklere oranla daha çok tepki verdikleri görülüyor. Proje sonuçlandıktan sonra bunun bilimsel verileri makaleler ve bilimsel ortamlarda açıklanacak. O zaman çok daha net veriler elimize ulaşmış olacaktır.” dedi. -İneklerin stresleri az olunca süt verimi de artıyor İneklerin süt veriminin dış etkenlere bağlı olduğunu ve mutlu olduklarında süt veriminde artış yaşandığının altını çizen Prof. Dr. Nacakcı; “Benim diğer uzman arkadaşlardan aldığım davranışları ile ilgili bilgilere göre inekler stresleri ne kadar az olursa o kadar süt verimleri artıyor. Dolayısıyla normal yemeklerini yedikten sonra dinlenme modlarındaki müziklerin aslında meditasyon ve onları çok hareket ettirmeyecek bir tarzda müzik olduğu zaman onların çok daha rahat yattıkları ya da dinlendiklerini görüyoruz. Bu da onların günlük süt üretimlerini artırdığı gibi hareketli müziklerde de çok daha canlı hissediyorlar. İnsanlar nasıl farklı müziklere farklı tepkiler gösteriyorlar aynı hayvanlar da farklı müziklere farklı tepkiler gösteriyorlar ve bunun sonuçlarını da alıyoruz. Proje başlayalı bir yıl oldu. Bir yıl süresi içerisinde değerli veriler elde ettik. Bunu gerek kan alma örneklerinde, gerekse davranışlarını gözlemleyerek de görüyoruz. Projenin sonlarına doğru geldik. Yaklaşık 3 ay içinde de projemiz sonuçlanacak. 3 ay sonra da basın mensupları ile bu verileri paylaşacağız.” şeklinde konuştu. Projede farklı fakültelerden 15 kişi yer alıyor Projenin büyük katılımlı bir proje olduğundan bahseden Prof. Dr. Nacakçı; “Proje ekibimiz büyük. Veteriner Fakültesinde branşları çok farklı olan hekim arkadaşlarımızdan da destek alıyoruz. Laborantından hayvan davranışlarını gözlemleyen veterinerlere kadar. Yine biz de konservatuvar bölümünden farklı müzik türleriyle uğraşan arkadaşlarımızdan çok farklı destekler alıyoruz. Projemize yaklaşık 15 kişi destek veriyor. Bu da projenin büyüklüğünü ve başarıya ulaşmasında katkı veriyor.” sözlerini sarf etti. Merkezimizde hayvanlar üzerinde 40’ın üzerinde çalışma yapılıyor MAKÜ çiftliğinde yer alan hayvanlar üzerinde farklı çalışmalar yapıldığını dile getiren Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi ve Tarım Hayvancılık ve Gıda Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Dr. Öğr. Üyesi İlktan Baştan ise proje ile ilgili olarak; “Merkezimiz bünyesinde 40’ın üzerinde çalışma yapılmakta. Lisans ve lisansüstü öğrencilerimizin yanı sıra birçok bilimsel araştırma da uygulanmaktadır. Bunlardan bir de müziğin süt verimi üzerindeki artmasının araştırılması. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Bölgesel Kalkınma Odaklı üniversite ve hayvancılık alanında özel desteklenen bir üniversite. Burada da bu üniversitenin farklı birimlerinde farklı disiplinlerinde hayvancılığın veriminin nasıl artırılabilir, nasıl daha iyiye götürülebilir, onun bir çalışma örneğini görüyoruz. Burada Güzel Sanatlar Fakültesi, Konservatuvar, Fen Edebiyat Fakültesi, Mimarlık Mühendislik Fakültesinden bir çok hocamızın aynı zamanda eşgüdümlü araştırmaları yürütülmektedir. Amacımız bölgemizdeki hayvancılığa bir örnek, bir rol model olabilmektir” dedi.