GÜNDEM - 28 Mart 2024 Perşembe 09:21

Düzce Üniversitesi’nde free mover programı başladı

A
A
A
Düzce Üniversitesi’nde free mover programı başladı

Öğrencilerin bir yarıyıl veya bir akademik yıl için yurt dışındaki bir üniversitede Free Mover öğrencisi (misafir öğrenci) statüsünde öğrenim gördükleri Free Mover programı Düzce Üniversitesi’nde uygulanmaya başladı.


Düzce Üniversitesi’nde ilk defa başlayan program hakkında görüşlerini dile getiren Uluslarararası Ofis Koordinatörü Doç. Dr. Sibel Bayram, “Erasmus yoluyla öğrenci değişimi programları yürütmekteyiz. Ancak bütçeden dolayı bu programlardan sınırlı sayıda öğrenciler faydalanmaktadır. Erasmus ülkesi olmayan diğer ülkelerdeki üniversitelerle de iş birliğimizi geliştirmek, öğrenci değişimini daha fazla sağlamak için bu dönem bu programa başladık. Şu anda iş birliği anlaşmamızın olduğu üniversitelerle karşılıklı olarak herhangi bir ücret talep etmeden bu programı yürütmekteyiz. Program kapsamında ilk defa Gürcistan Üniversitesi’nden Üniversitemiz Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde misafir öğrenci olarak Ketevan Cinikaşviliyim ve Tamriko Kakhadze öğrenim görüyor. Önümüzdeki dönem daha fazla üniversiteyle iş birliği yaparak Free Mover programı öğrenci değişimini arttırmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.


Free Mover programı öğrencisi Ketevan Cinikaşviliyim konuyla ilgili olarak “Hayatta insanın hedefleri önemlidir. Gürcistan Üniversitesi’nde, Doğu Bilimleri Fakültesi’nde eğitim gören bir öğrenci olarak hedeflerime giden yolculuğum Düzce’de devam ediyor. Düzce Üniversitesi’nde, Tür Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde bu dönem öğrenim görmekteyim. Her şey çok aniden oldu ama burada yaşamak çok güzel. Her şey Sibel hocanın Gürcistan’a gelişiyle değişti. Ben en az bir dönem Türkiye’deki üniversitelerin birinde öğrenim görmek istiyordum. Sibel Bayram, Gürcistan’daki farklı okulları ve bizim üniversitemizi de ziyaret etti. Düzce Üniversitesi hakkında bilgi edindim ve bana çok ilginç geldi. Bana buraya gelmeyi teklif etti. Tabii ben de bu fırsatı kaçırmadım ve çok da memnunum. Buradaki insanlara, akademisyenlere, öğrencilere, herkese çok alıştık. Farklı kulüplere katıldık ve öğrencilik hayatımız daha ilginç geçiyor. Burada olmak benim ve geleceğim için çok faydalı. Bunun için tabii Düzce Üniversitesi’ne ve bu konuda çalışan herkese çok teşekkür ederim” dedi.


Programdan faydalanan Tamriko Kakhadze ise “Düzce Üniversitesi hakkında bilgiyi Doç. Dr. Sibel Bayram’dan öğrendim ve bu fırsatı kaçırmamam gerektiğini düşündüm. Düzce Üniversitesi bana bir sömestre boyunca Türkiye’de eğitim görme fırsatı verdi ve ben de hemen kabul ettim. Hocalarımın yardımıyla kısa sürede Düzce’ye geldim ve buradaki maceram başladı. Düzce’ye gelmeden önce yeni bir ülkeye nasıl uyum sağlayacağım konusunda endişelerim vardı ama geldikten sonra beklentilerimin ötesine geçti. Kısa sürede hem şehre, hem de üniversiteye alıştım. Türkiye’de kaliteli bir eğitim almayı, farklı kültür ve geleneklere sahip insanlarla tanışmayı umuyordum ve Düzde Üniversitesi tüm bunları gerçekleştirmemi sağladı. Üniversitenin sunduğu eğitimin kalitesini, nitelikli akademik kadrosunu ve çeşitli bölümlerdeki akademik programları gerçekten çok beğeniyorum. Bu kısa zamanda çok şey öğrendim ve umarım daha birçok şey öğreneceğim” şeklinde konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Humanis’ten Ankara’da dev Atatürk sergisi Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında, Humanis’in organizasyonuyla hazırlanan ve çalışmaları tam 7 yıl süren Atatürk sergisi, bugün Ankara Cermodern’de ziyarete açıldı. İlaç ve sağlık şirketi Humanis’in organizasyonuyla, Nazım Hikmet’in Kuvâyi Milliye Destanı’nın unutulmayan dizesinden ilham alarak oluşturulan sergi, “Karanlıkta Akan Bir Yıldız: Mustafa Kemal Atatürk” adını taşıyor. Proje Direktörlüğünü Fahri Özdemir’in yaptığı serginin hazırlanışı tam yedi yıl sürdü. “Karanlıkta Akan Bir Yıldız: Mustafa Kemal Atatürk” adlı sergide, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye’de ilk kez kamuoyu ile paylaşılan 250 adet yayımlanmamış fotoğrafıyla birlikte, Atatürk’ün kullandığı özel eşyaları, kendisinin ve o dönemin önemli kişilerinin yazışmaları, telgraflar, gazeteler, dergiler, dönemsel belgelerle birlikte o döneme ait birçok obje de yer alıyor. Bu objeler arasında Atatürk’ün özel eşyaları, Atatürk’ün bazı kişilere imzaladığı fotoğraflarla birlikte yerli ve yabancı fotoğrafçıların çektiği fotoğraflar, serginin dikkat çekici bölümünü oluşturuyor. Serginin bir başka dikkat çelen evrakı ise Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın yazdığı mektup. Bu mektup izleyicileri yoğun bir duygu seliyle o dönemlere götürüyor. Sergi, 1909’dan başlayıp, Çanakkale Savaşları ve sonrasında Avrupa’nın “hasta adamı” diye nitelendirilen Osmanlı Cihan Devleti’nin çöküşü ile birlikte, çok zor şartlarda sürdürülen Kurtuluş Savaşı ve ardından Cumhuriyetimizin kuruluşu ve sonrasını görsel bir bütünlükle sanatseverlere sunuyor. Humanis CEO Yunus Sancak, hazırlık süreci tam 7 yıl süren bu çok kıymetli serginin Humanis’in sosyal sorumluluk projesi kapsamında Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılına bir saygı duruşunda bulunma ve Mustafa Kemal Atatürk’e minnetlerini gösterme amacı taşıdığını vurguladı. CEO Yunus Sancak sözlerine şöyle devam etti: “Son yıllarda yapılan yüzlerce bilimsel çalışma, sanatın iyileştirici bir gücü olduğunu gösterdi. Dünya Sağlık Örgütü de bu çalışmaları düzenledi ve Avrupa ülkelerini sanata teşvik etmeleri için tavsiyelerde bulundu. Humanis olarak sanatın sağlığa pozitif etkisine inanıyor ve bu yüzden bu sergiyi gerçekleştiriyoruz. Atatürk’ün liderlik dönemindeki vizyonu ve kararlılığını gösteren eserleri sizlerle paylaşmak, bizim için büyük bir onur kaynağıdır.” “Cumhuriyetin kurulma süreci üzerinden izleyiciye sunuyoruz” Serginin Sanat Direktörü Fahri Özdemir ise yaptığı açıklamada, şunları kaydetti: “Yedi yıl önce hazırlıklarına başlanan çok kapsamlı bir sergi. Sergide 457 tane eser var. Ben eser diyorum. Çünkü Atatürk’ün özel eşyaları, yazışmalar, mektuplar. Bunların hepsi benim için bir eser değerinde olduğu için, 457 tane eserden oluşuyor. Yaklaşık 250 civarında da fotoğraf var. Bu fotoğrafların da yüzde 80’i ilk defa görücüye çıkan fotoğraflar. Çünkü kronolojik süreç dediğimiz için az bilinen fotoğrafları da sergiye koymak zorunda kaldık. Ama bununla beraber bin dokuz yüz yediden başlayıp, Atatürk’ün ölümü 1938’e kadar ki bütün Atatürk üzerinden ve cumhuriyetin kurulma süreci üzerinden izleyiciye sunuyoruz.” “Bir tarih yolculuğuna çıkıyor insanlar” Sergide Atatürk’ün fotoğraflar ile beraber birçok da özel eşyasının olduğunu dile getiren Özdemir, “Bastonu, kravatı, kol düğmeleri, yazdığı kitapların hepsi ve yaklaşık yüzün üzerinde de dönemsel belgeler, mektuplar, yazışmalar, telgraflar ve bazı sanat eserleri. O sanat eserleriyle beraber bir bütün aslında. Bir tarih yolculuğuna çıkıyor insanlar” ifadesini kullandı. “Her süreci belgelerle beraber görmüş olacaklar” Sergiyi gezen vatandaşların Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş aşamalarını belgeleri ile görebileceğini söyleyen Özdemir, “İnsanların nasıl bedeller ödeyerek bir ülkeyi kurduğunu, nasıl acılar çekildiğini, 1907’den itibaren ki her süreci kendileri belgelerle beraber görmüş olacaklar” dedi. “Amacım insanlara doğruları ilk kaynaktan göstermek” Sergideki fotoğraflara da dikkati çeken Özdemir, şöyle konuştu: “Fotoğraflarla beraber o dönemin gazeteleri, dergileri sizi o tarihin içine alacaktır. Bireysel olarak da kendimizin yüzleşme sergisidir bu sergi. Nereden nereye geldik? Değerlerimiz neydi? Hangi değerleri kaybettik? Hangi değerleri koruyamadık? Bu yüzleşmenin de bir sergisi. Benim amacım bu sergide insanlara gerçekleri ve doğruları ilk kaynaktan göstermek, hurafelerden uzaklaştırmak, gerçekle yüzleştirmek amacını taşıyordu. Sanırım başardığımı düşünüyorum.” Sergi 18 Ağustos’a kadar vatandaşların ziyaretine açık olacak.
Gaziantep Uzak Doğululardan Gaziantep’e yoğun ilgi Güney Kore’den Gaziantep’e gelen yabancı turistler, kentin tarihi ve kültürel mirasına yoğun bir ilgi gösterdi. Tarihiyle ve kültürüyle yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olan Gaziantep’e bu kez Uzak Doğulu turistler akın etti. Havaların ısınmasıyla kente akın eden yabancı turistler, Gaziantep’in tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetmek amacıyla geldiklerini söyledi. Yöresel lezzetleri tatma fırsatı da bulan turistler, Antep mutfağının eşsiz lezzetlerini deneyimledi. Kore’den gelen turistlerin Gaziantep’i tercih etmeleri, şehrin kültürel çeşitliliğine olan ilgiyi bir kez daha gösterdi. “Gaziantep çok sıra dışı bir şehir” Yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olan Gaziantep’in sıra dışı bir şehir olduğunu söyleyen profesyonel turist rehberi Yılmaz Yıldız, “Misafirlerimiz Kore’den Türkiye’ye geldiler. Önce İstanbul’da misafirlerimizi karşıladık. Daha sonra Ağrı’ya gidip Doğubeyazıt’ı ve Doğu Anadolu’da bulunan illeri gezdik. Şimdi de Gaziantep’i geziyoruz. Gaziantep çok sıra dışı bir şehir. Enerjisi yüksek bir şehir. Tarihiyle, kültürüyle çok zengin bir şehir. Turistlerde çok beğenmişlerdi. Onlarla birebir konuşmalarımızda memnuniyetlerini dile getiriyorlar. Gezdiğimiz şehirler içerisinde Gaziantep mutfağının en önde gelen mutfaklar arasında olduğunu söyleyebilirim. Gaziantep’te kale ve tarihi yerleri gezdirdik. Gezinin bugün son günü ve Gaziantep ile kapanış yapalım dedik” diye konuştu.