SAĞLIK - 17 Haziran 2020 Çarşamba 12:55

Aylin Çetinkaya’dan maske kullanırken cilt bakımı ve makyaj önerileri

A
A
A
Aylin Çetinkaya’dan maske kullanırken cilt bakımı ve makyaj önerileri

Güzellik Koçu ve özel bir kanalda sağlık programı sunuculuğu yapan Aylin Çetinkaya salgınla mücadele için bu yaz maske kullanımının yaygın olacağını ve maske kullanan kişilerin cilt bakımı ve makyaj rutinlerinde bazı konulara özellikle dikkat etmesi gerektiği belirtti.

Ünlülerin Güzellik Koçu Aylin Çetinkaya, maske kullanımının yaygın olduğu ve toplum sağlığı için de bu şekilde olması gerektiği şu günlerde cilt sağlığı için dikkat edilmesi gerekenler hakkında uyarılarda bulundu. Maske kullanımının makyaj alışkanlıklarını nasıl değiştireceğini de anlatan Çetinkaya, şu önemli uyarı ve tavsiyelerde bulundu:

“Maske kullanırken güneşten korunmayı unutmayın”

“Güneş koruyucu ürünlerin önemi bu yaz daha da artıyor” diyen Çetinkaya, “Yüzünüzde maske ile doğrudan güneş ışınlarına maruz kalırsanız ve güneş koruyucu ürün kullanmayı unutursanız kısa sürede yüzünüz iki farklı renkte olabilir. Yüzünüzün üst kısmı bronz, maske altında kalan bölümün daha açık renk olmasını istemiyorsanız en az 30 SPF güneş koruyucunuzu yanınızdan ayırmayın” dedi.

“Makyajı azaltın veya alternatif yöntemleri tercih edin”

Maske kullanırken makyaj yapılmasını önermediğini belirten Çetinkaya, ”Maskenin altına makyaj yaptığınızda, soluduğunuz karbondioksit, ısı ve nem sebebiyle bu makyaj gözeneklerinizin içerisine girerek tıkanmasına sebep olur. Ayrıca makyajın maske altında kalan bölümü maskeye bulaşacağı ve kısa sürede bozulacağı için hijyenik olmayan ortam oluşturacaktır. Bu sebeple makyaj kullanımını en aza indirgemeli, zorunlu olmadıkça makyaj yapmamalısınız. Bu süreçte dudaklarınız için kalıcı dudak renklendirme ve diğer kalıcı makyaj uygulamalarını kurtarıcınız olabilir” diye konuştu.

“Yüzünüzü ılık suyla yıkayın ve yağsız nemlendiriciler kullanın”
Bu dönemde cildin nemlendirilmesinin önemli olduğunu vurgulayan Çetinkaya, “Maskeler yüzünüze sürterek zamanla cilt bariyerinin bozulmasına, tahrişe ve iltihaplanmaya yol açabilir. Ayrıca maskeler ciltte yağ, kir ve ter tutup akne, egzama ve gül hastalığı (rosacea) gibi durumların alevlenmesine yol açabilir. Eğer akneye yatkın bir cildiniz varsa, bu yaz sivilceler ile daha fazla uğraşabilirsiniz. Bu dönemde cildinizi korumak için sabah ve akşam cilt bakım rutinlerine devam edilmesi ve maske takmadan önce ve sonra yüzün ılık su ile yıkanması gerekiyor. Yüzünüzü yıkarken ılık su kullanın, sıcak veya soğuk su kızarıklığa neden olabilir. Ayrıca cildin nem bariyerini daha hassas hale getiren benzoil peroksit ve hidrokinon gibi sert bileşenlerden uzak durun ve şu dönemde yağsız nemlendiriciler kullanmaya özen gösterin” önerilerinde bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Humanis’ten Ankara’da dev Atatürk sergisi Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında, Humanis’in organizasyonuyla hazırlanan ve çalışmaları tam 7 yıl süren Atatürk sergisi, bugün Ankara Cermodern’de ziyarete açıldı. İlaç ve sağlık şirketi Humanis’in organizasyonuyla, Nazım Hikmet’in Kuvâyi Milliye Destanı’nın unutulmayan dizesinden ilham alarak oluşturulan sergi, “Karanlıkta Akan Bir Yıldız: Mustafa Kemal Atatürk” adını taşıyor. Proje Direktörlüğünü Fahri Özdemir’in yaptığı serginin hazırlanışı tam yedi yıl sürdü. “Karanlıkta Akan Bir Yıldız: Mustafa Kemal Atatürk” adlı sergide, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye’de ilk kez kamuoyu ile paylaşılan 250 adet yayımlanmamış fotoğrafıyla birlikte, Atatürk’ün kullandığı özel eşyaları, kendisinin ve o dönemin önemli kişilerinin yazışmaları, telgraflar, gazeteler, dergiler, dönemsel belgelerle birlikte o döneme ait birçok obje de yer alıyor. Bu objeler arasında Atatürk’ün özel eşyaları, Atatürk’ün bazı kişilere imzaladığı fotoğraflarla birlikte yerli ve yabancı fotoğrafçıların çektiği fotoğraflar, serginin dikkat çekici bölümünü oluşturuyor. Serginin bir başka dikkat çelen evrakı ise Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın yazdığı mektup. Bu mektup izleyicileri yoğun bir duygu seliyle o dönemlere götürüyor. Sergi, 1909’dan başlayıp, Çanakkale Savaşları ve sonrasında Avrupa’nın “hasta adamı” diye nitelendirilen Osmanlı Cihan Devleti’nin çöküşü ile birlikte, çok zor şartlarda sürdürülen Kurtuluş Savaşı ve ardından Cumhuriyetimizin kuruluşu ve sonrasını görsel bir bütünlükle sanatseverlere sunuyor. Humanis CEO Yunus Sancak, hazırlık süreci tam 7 yıl süren bu çok kıymetli serginin Humanis’in sosyal sorumluluk projesi kapsamında Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılına bir saygı duruşunda bulunma ve Mustafa Kemal Atatürk’e minnetlerini gösterme amacı taşıdığını vurguladı. CEO Yunus Sancak sözlerine şöyle devam etti: “Son yıllarda yapılan yüzlerce bilimsel çalışma, sanatın iyileştirici bir gücü olduğunu gösterdi. Dünya Sağlık Örgütü de bu çalışmaları düzenledi ve Avrupa ülkelerini sanata teşvik etmeleri için tavsiyelerde bulundu. Humanis olarak sanatın sağlığa pozitif etkisine inanıyor ve bu yüzden bu sergiyi gerçekleştiriyoruz. Atatürk’ün liderlik dönemindeki vizyonu ve kararlılığını gösteren eserleri sizlerle paylaşmak, bizim için büyük bir onur kaynağıdır.” “Cumhuriyetin kurulma süreci üzerinden izleyiciye sunuyoruz” Serginin Sanat Direktörü Fahri Özdemir ise yaptığı açıklamada, şunları kaydetti: “Yedi yıl önce hazırlıklarına başlanan çok kapsamlı bir sergi. Sergide 457 tane eser var. Ben eser diyorum. Çünkü Atatürk’ün özel eşyaları, yazışmalar, mektuplar. Bunların hepsi benim için bir eser değerinde olduğu için, 457 tane eserden oluşuyor. Yaklaşık 250 civarında da fotoğraf var. Bu fotoğrafların da yüzde 80’i ilk defa görücüye çıkan fotoğraflar. Çünkü kronolojik süreç dediğimiz için az bilinen fotoğrafları da sergiye koymak zorunda kaldık. Ama bununla beraber bin dokuz yüz yediden başlayıp, Atatürk’ün ölümü 1938’e kadar ki bütün Atatürk üzerinden ve cumhuriyetin kurulma süreci üzerinden izleyiciye sunuyoruz.” “Bir tarih yolculuğuna çıkıyor insanlar” Sergide Atatürk’ün fotoğraflar ile beraber birçok da özel eşyasının olduğunu dile getiren Özdemir, “Bastonu, kravatı, kol düğmeleri, yazdığı kitapların hepsi ve yaklaşık yüzün üzerinde de dönemsel belgeler, mektuplar, yazışmalar, telgraflar ve bazı sanat eserleri. O sanat eserleriyle beraber bir bütün aslında. Bir tarih yolculuğuna çıkıyor insanlar” ifadesini kullandı. “Her süreci belgelerle beraber görmüş olacaklar” Sergiyi gezen vatandaşların Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş aşamalarını belgeleri ile görebileceğini söyleyen Özdemir, “İnsanların nasıl bedeller ödeyerek bir ülkeyi kurduğunu, nasıl acılar çekildiğini, 1907’den itibaren ki her süreci kendileri belgelerle beraber görmüş olacaklar” dedi. “Amacım insanlara doğruları ilk kaynaktan göstermek” Sergideki fotoğraflara da dikkati çeken Özdemir, şöyle konuştu: “Fotoğraflarla beraber o dönemin gazeteleri, dergileri sizi o tarihin içine alacaktır. Bireysel olarak da kendimizin yüzleşme sergisidir bu sergi. Nereden nereye geldik? Değerlerimiz neydi? Hangi değerleri kaybettik? Hangi değerleri koruyamadık? Bu yüzleşmenin de bir sergisi. Benim amacım bu sergide insanlara gerçekleri ve doğruları ilk kaynaktan göstermek, hurafelerden uzaklaştırmak, gerçekle yüzleştirmek amacını taşıyordu. Sanırım başardığımı düşünüyorum.” Sergi 18 Ağustos’a kadar vatandaşların ziyaretine açık olacak.
Gaziantep Uzak Doğululardan Gaziantep’e yoğun ilgi Güney Kore’den Gaziantep’e gelen yabancı turistler, kentin tarihi ve kültürel mirasına yoğun bir ilgi gösterdi. Tarihiyle ve kültürüyle yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olan Gaziantep’e bu kez Uzak Doğulu turistler akın etti. Havaların ısınmasıyla kente akın eden yabancı turistler, Gaziantep’in tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetmek amacıyla geldiklerini söyledi. Yöresel lezzetleri tatma fırsatı da bulan turistler, Antep mutfağının eşsiz lezzetlerini deneyimledi. Kore’den gelen turistlerin Gaziantep’i tercih etmeleri, şehrin kültürel çeşitliliğine olan ilgiyi bir kez daha gösterdi. “Gaziantep çok sıra dışı bir şehir” Yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olan Gaziantep’in sıra dışı bir şehir olduğunu söyleyen profesyonel turist rehberi Yılmaz Yıldız, “Misafirlerimiz Kore’den Türkiye’ye geldiler. Önce İstanbul’da misafirlerimizi karşıladık. Daha sonra Ağrı’ya gidip Doğubeyazıt’ı ve Doğu Anadolu’da bulunan illeri gezdik. Şimdi de Gaziantep’i geziyoruz. Gaziantep çok sıra dışı bir şehir. Enerjisi yüksek bir şehir. Tarihiyle, kültürüyle çok zengin bir şehir. Turistlerde çok beğenmişlerdi. Onlarla birebir konuşmalarımızda memnuniyetlerini dile getiriyorlar. Gezdiğimiz şehirler içerisinde Gaziantep mutfağının en önde gelen mutfaklar arasında olduğunu söyleyebilirim. Gaziantep’te kale ve tarihi yerleri gezdirdik. Gezinin bugün son günü ve Gaziantep ile kapanış yapalım dedik” diye konuştu.