GÜNDEM - 14 Ocak 2015 Çarşamba 12:42

Bakan Elvan, gemi yangınına anında müdahale etti

A
A
A
Bakan Elvan, gemi yangınına anında müdahale etti

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan’ın gemi ve uçak kazalarına ilişkin koordinasyonun sağlandığı Ana Arama Kurtarma Koordinasyon Merkezi'ni (AAKKM) ziyareti sırasında İskenderun Limanı'ndaki bir gemide yangın çıktığı bilgisi üzerine hemen harekete geçildi.

Bakan Elvan, Togo bayraklı Retaj isimli gemide yangın çıktığını belirterek, “Şu anda mürettebatın tamamı kurtarılmış. Saman yüklü gemide çıkan yangını söndürme çalışmaları devam ediyor" dedi. 

Bakan Elvan, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Ana Arama Kurtarma Koordinasyon Merkezi'ni (AAKKM) ziyaret etti. Bakan Elvan'ın Türkiye hava ve karasularında seyreden gemi ve uçakların anlık olarak izlendiği merkezde gazetecilere açıklama yaptığı sırada İskenderun Limanı'nda bir gemide yangın çıktığı bilgisi merkeze ulaştı. Elvan, hemen İskenderun Liman Başkanlığı yetkililerini telefonla aradı. Konuyla ilgili detaylı bilgi alan Elvan, Togo bayraklı "Retaj" isimli gemide yangın çıktığını açıkladı. Elvan, saman yüklü gemide bulunan mürettebatın tamamının tahliye edildiğini ve çıkan yangına 4 römorkörle müdahale edildiğini bildirdi. Soğutma çalışmalarının sürdüğünü belirten Elvan, geçtiğimiz günlerde Norman Atlantic isimli gemide çıkan yangının da bu merkezden koordine edildiğini vurguladı.

AAKKM'NİN KAPILARI İLK KEZ BASINA AÇILDI 

Bakan Elvan, denizde ve havada herhangi bir kaza vuku bulması halinde bununla ilgili koordinasyon işlemlerinin öncelikle bakanlık tarafından yürütüldüğünü söyledi. AAKM'nin işleyişini anlatan Elvan, "Birincisi dünyanın herhangi bir yerinde herhangi bir Türk bayraklı geminin veya Türk uçağını bir kazayla karşı karşıya kalması halinde ilk bilgiler otomatik olarak bizim bu merkezimize gelmektedir. Daha sonra bu merkezimizden eğer başka bir ülkedeyse o ülkelerin ilgili acil arama ve koordinasyon merkezleri harekete geçirilmektedir" dedi.

AAKKM'nin sorumluluğunda sadece Türkiye'nin olmadığına dikkat çeken Elvan, "Türkiye dışında İran, Irak, Afganistan, Gürcistan ve 2015 yılı ikinci yarısından itibaren Ukrayna bu sisteme dahil olacaktır. Herhangi bir şekilde bu ülkelerde havada ya da denizde bir kaza vuku bulması halinde bununla ilgili hangi bayraklı olursa olsun, hangi ülkeye ait olursa olsun ilk bilgiler uydu vasıtasıyla Türkiye'deki AAKKM'ye gelecek" açıklamasında bulundu.

"BREZİLYA'DAKİ GEMİMİZ BÖYLE KURTARILDI"

Herhangi bir gemi veya uçak kazası olması halinde ilk bilgilerin uydu vasıtasıyla AAKKM'ye ulaştığını anlatan Elvan, şöyle devam etti:

"Bizim bu merkezimiz diyelim ki bu Karadeniz, Ege veya Akdeniz'de olmuşsa derhal Sahil Güvenlik Komutanlığı'nı harekete geçiriyoruz. Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğümüz de onlara destek veriyor. Eğer bu hadise İran veya Afganistan'da meydana gelmişse yine bu bilgiler Ankara'daki AAKKM'ye geliyor. Bilgiler gelir gelmez derhal merkezimiz İran ve Afganistanlı otoritelerle irtibata geçiyor ve kurtarma işlemi başlatılıyor. Ama bunun dışında herhangi bir Türk bayraklı gemi veya bize ait havayolu şirketi uçağının bir kazaya uğraması halinde ise dünyanın neresinde olursa olsun ilk bilgiler bu merkezimize geliyor ve diğer ülkeleri bu merkezimizden uyarıyoruz. Örneğin Brezilya'da meydana gelen bir kazada Türk bayraklı geminin yaşadığı bir kazada ilk bilgiler derhal bizim AAKKM'ye geldi. Biz merkezimizde derhal Brezilya Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nı harekete geçirdik ve oradaki vatandaşlarımız yapılan çalışmalar neticesinde kurtarıldı."

Uydu dışında bilgi alınan bir başka sistemin ise "Otomatik Tanımlama Sistemi" olduğunu açıklayan Elvan, "Akdeniz, Karadeniz ve Ege'de herhangi bir şekilde yine bir gemimizin başına bir iş gelmesi halinde gemideki bir vatandaşımızın hastalanması halinde bilgiler yine merkezimize aktarılıyor. Otomatik Tanımla Sistemi vasıtasıyla geminin nereden nereye gittiği, yükünün ne olduğu, yolcu mu yoksa yük mü taşıdığı, nereden nereye yük taşıdığı, koordinatlarının ne olduğu. Bununla ilgili tüm detay bilgiler Otomatik Tanımlama Sistemi ile elde ediliyor. Bu bilgilerden sonra gerekli tüm birimlerimiz harekete geçiriliyor. Örneğin herhangi bir şekilde bir haydutlar tarafından bir geminin kaçırılması halinde ne yapılması gerekiyor. Bununla ilgili gemilerde acil durumlarda çağrı gönderen butonlar var. Bunlara basıldığı anda sinyal doğrudan Ana Arama Kurtarma ve Koordinasyon Merkezi'ne geliyor. Bunun ardından merkezimiz ne yapılması gerektiği hususunda ilgili birimleri harekete geçiriyor" ifadelerini kullandı.

"AAKKM'NİN DENİZ KİRLİLİĞİ YÜKÜMLÜLÜĞÜ DE VAR"

AAKKM'nin deniz kirliliğine ilişkin yükümlülüğünün de bulunduğuna işaret eden Elvan, "Herhangi bir gemimiz tarafından bir uyarı mesajı gönderilmesi halinde ulusal düzeyde bir kirlilik söz konusu ise yine bakanlığımız koordinasyonunda kirlilikle mücadele çalışmaları başlatılıyor. Ancak bölgesel düzeyde kirlilik söz konusu ise yine merkezimiz aldığı bilgileri valiliklere aktarıyor" dedi.

"AMSTERDAM'DAKİ UÇAK KAZASIYLA İLGİLİ BİLGİLER BURADAN DÜNYA İLE PAYLAŞILDI"

Hava ulaşımında herhangi bir olağandışı durumda ise yine aynı şekilde ilk bilgilerin AAKKM'ye uydu aracılığıyla ulaştırıldığını anlatan Elvan, "Hatırlarsanız Amsterdam'da bir kaza oluşmuştu. Bu kazayla ilgili çok değişik bilgiler aktarıldı ama o kazayla ilgili ilk bilgiler yine Ankara'daki merkezimize geldi. Gelen bilgiler buradan tüm dünya ile paylaşıldı. Bir Türk uçağı olması nedeniyle kaza Amsterdam'da olmasına rağmen bilgiler bize aktarıldı" diye konuştu.

"NORMAN ATLANTIC GEMİSİNE İLİŞKİN KOORDİNASYON BU MERKEZİMİZDEN YÜRÜTÜLDÜ"

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Bakan Elvan, "Kaçak gemilerle ilgili prosedür nasıl işliyor? Norman Atlantic gemisine ilişkin koordinasyon buradan mı sağlandı?" sorusu üzerine, "Örneğin bir gemi kaçırıldığı anda gemide bulunan acil butonuna basıp buraya sinyal gönderilmesi halinde bir Türk gemisi ise bilgi doğrudan doğruya AAKKM'ye akıyor. Bu bilgi doğrultusunda merkezimiz o geminin koordinatlarını tespit ediyor. Bu çerçevede alınması gereken önlemleri o bölgedeki ülkelerdeki ilgili birimler harekete geçiriliyor. Norman Atlantic gemisine ilişkin tüm koordinasyon yine bu merkezimizden yürütüldü. İlk bilgiler merkezimize aktarıldı, daha sonra bu bilgiler Dışişleri Bakanlığımız ve kamuoyuyla paylaşıldı. Norman Atlantic gemisinde 2 Türk vatandaşı hayatını kaybetmişti ve 4 vatandaşımız ise halen bulunamadı. Hakan Akkaya, Samira Şerif, Abdel Şerif, Farhan Muhammed isimli vatandaşlarımıza halen ulaşılamadı. Bununla ilgili arama çalışmaları devam ediyor" karşılığını verdi.

BAKAN ELVAN'DAN GEMİ YANGININA ANINDA MÜDAHALE 

Bakan Elvan açıklama yaptığı sırada İskenderun Limanı'nda bir gemide yangın çıktığı bilgisi AAKKM'ye ulaştı. Konuyla ilgili anında İskenderun Liman Başkanlığı yetkililerine telefonla ulaşan Bakan Elvan, "Alınan bir bilgi neticesinde İskenderun Limanı'nda Togo bayraklı bir gemide şu anda bir yangın çıkma hadisesi buraya hemen aktarıldı. Buradaki merkezimiz de sahil güvenlikle ilgili birimlere bilgileri aktardı. 4 römorkör o bölgeye sevk edilmiş. Retaj isimli gemi. Şu anda mürettebatın tamamı kurtarılmış, herhangi bir mürettebat gemide kalmamış. Saman yüklü gemide çıkan yangını 4 römorkörümüz söndürme çalışmalarına devam ediyor. Doğrudan buraya gelen bilgi doğrultusunda arkadaşlarımız sürekli irtibat halinde oluyor. Norman Atlantic gemisinde de benzer bir durum yaşandı" açıklamasında bulundu.
Bakan Elvan, daha sonra Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürlüğü'nde incelemelerde bulunarak, gemi adamı pasaportlarının basımının yapıldığı bölümde yetkililerden bilgi aldı.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Önce ağabeyi bıçaklayarak darp ettiler, sonra da kardeşi döverek öldürdüler Hatay’da taşlı, sopalı kavgada darp edilerek hayatını kaybeden Ayhan Kutlu’nun ağabeyi de yaklaşık bir buçuk ay önce aynı aile tarafından bıçaklı saldırıya uğradı. Kutlu ailesi, olaya karıştıklarını iddia ettikleri 3 şahsın da mahkemece tutuklanmasını istiyor. Geçtiğimiz günlerde Antakya ilçesi Kuzeytepe Mahallesi’nde meydana gelen taşlı, sopalı kavgada yaralanan 37 yaşındaki Ayhan Kutlu, kaldırıldığı hastanede kurtarılamayarak hayatını kaybetmişti. Olay üzerine polis ekipleri tarafından gözaltına alınan 5 şahıstan; O.A. ve R.A. mahkemece tutuklandı. Vefat eden Kutlu da ailesi tarafından Kuzeytepe Mahallesi mezarlığına defnedildi. Vefat eden Ayhan Kutlu’nun ağabeyi Celal Kutlu’nun da yaklaşık bir buçuk ay önce aynı aile tarafından darp edilerek bıçaklı saldırıya uğradığı ortaya çıktı. Kardeşleri darp edilerek vefat eden aile, mahkemece serbest kalan 3 şahsın da tutuklanmasını istiyor. "Beni 1 buçuk ay önce başımdan ve karnımdan bıçakladılar" Kardeşini öldürenlerin yaklaşık bir buçuk ay önce kendisini bıçaklayarak darp ettiğini ifade eden Celal Kutlu, "1 buçuk ay önce aynı kişiler bana da saldırdı. Yine aynı kişiler kardeşim Ayhan Kutlu’ya pusu kurup taşla ve sopayla döverek öldürdüler. Beni 1 buçuk ay önce başımdan ve karnımdan bıçakladılar. Ben aynı kişiler tarafından 3 defa bıçaklandım. Bizim can güvenliğimiz yok. Önceden de şikayette bulundum. Her zaman tehdit ediyorlar, acımız çok taze. Bize saldıran ailede serbest kalan 3 kişi var. Beni bıçakladıkları zaman o ailenin büyük oğlu burada değildi. Onu Arabistan’dan çağırıp kardeşime pusu kurdular. Bu olayların olmamasını istiyoruz. Bu adamların dışarıda olmamalarını istiyoruz. Adalete güveniyoruz ve sığınıyoruz" dedi. "Onlar kardeşime gaddarca ve vahşice pusu kurup öldürdüler" Mahkemece serbest kalan 3 kişinin de tutuklanmasını istediklerini söyleyen Kutlu ise, "Kardeşimi öldüren aileyle husumetimiz yok. Mahallede olan ufak tartışmalar oldu. Kardeşimi öldüren komşumuzdu. Komşularımız kendilerini üstün görüyorlar. Onlar kardeşime gaddarca ve vahşice pusu kurup öldürdüler. Bu şekilde ölmesini hazmediyorum. Ailecek içimiz parçalandı. Ne yapacağımızı ve ne düşüneceğimizi bilmiyoruz. Önce Allah’ın adaletine sonra da devletimizin adaletine güveniyoruz. Bu tür insanların dışarıda gezmeleri mahallemiz ve insanlar için tehlikelidir. Bu olay kardeşimin başına gelmeseydi, başka kişilerin başına gelecekti. Çünkü bunlar inşan değil ve bunlar cani. Bu aileyle aramızda hiçbir şey yok. Değecek hiçbir şey olmadı, olsaydı üzülmezdik. O aileden 2 kişi tutuklandı ama diğerleri serbest kaldı. Onların tutuklanmalarını istiyorum. Onlar hala dışarda geziyorlar. İnsanların deyimine göre kendilerini haklı göstererek insanlara anlatıyorlar. Onların tutuklanmalarını istiyoruz. Ben adalete güveniyorum. Ben Allah’ın adaletine güveniyorum. Adalet tecelli edecek. Bunların dışarıda gezmeleri, insanlar ve çocuklar için tehdit oluyor" ifadelerini kullandı.
İstanbul "Sürdürülebilirlik yarının şirketlerinin gündeminde" BSH Ev Aletleri Yönetim Kurulu Başkanı ve Gelişen Pazarlar Bölgesi CEO’su Gökhan Sığın, Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde yaptığı konuşmada “Asıl hedefimiz insanların yaşam kalitesini artırmak, bunu bazen ürünlerimizle, hizmetlerimizle bazen de koyduğumuz hedeflerle hayata geçiriyoruz” dedi. BSH Ev Aletleri’nin oturum sponsoru olduğu Uludağ Ekonomi Zirvesi, bu yıl, “Sorumlu ve Duyarlı Liderlik: Teknoloji ve Yapay Zekâ Çağında Gezegen ve İnsanlıkla Uyumlu Bir Sisteme Öncülük Etmek” temasıyla 25-28 Nisan 2024 tarihleri arasında Sapanca’da gerçekleştirildi. Zirve boyunca iş dünyasının gündemindeki büyüme, sürdürülebilirlik, teknolojik dönüşüm, yeni nesillerin eğitimine ve geleceğine yatırım gibi konuların gelecekte nasıl şekilleneceği ele alınıyor. Zirvenin “Liderlerin Gelecek Vizyonu: Yarının Şirketi İçin Yenilikçi Yaklaşımlar, Yatırımlar ve Hedefler” konulu panelinde yerini alan BSH Ev Aletleri Yönetim Kurulu Başkanı ve Gelişen Pazarlar Bölgesi CEO’su Gökhan Sığın, bugün olduğu gibi geleceğin şirketlerinin odağında da “insan” olduğuna dikkat çekti. BSH olarak insanların yaşam kalitesini artırmak üzere çalışırken her alanda sürdürülebilirlik prensiplerine sadık kaldıklarını aktaran Sığın, “2020’den beri karbon nötr olarak faaliyet gösteriyoruz. 2030’a kadar bunu daha da iyileştirmeyi hedefliyoruz. Asli amacımız ise insanların yaşam kalitesini artırmak. Bunu bazen ürünlerimizle, hizmetlerimizle bazen de koyduğumuz hedeflerle hayata geçiriyoruz” dedi. Sığın konuşmasında, Türkiye’den yaklaşık 130 ülkede 4,6 milyar insanı kapsayan bir coğrafyayı yönettiklerini belirtirken “BSH Türkiye toplumsal, çevresel ve yönetişim başarılarıyla bu büyük coğrafyaya öncülük ederken bölgenin geleceğinin şekillenmesinde önemli bir rol üstleniyor” diye konuştu. Yarının odağında “insan” var BSH’nin odağında her zaman “insan” olduğunu vurgulayan Sığın, çocuklar ve gençleri geleceğe hazırlamak üzere 2015’ten bu yana Geleceği Kodlayanlar programı kapsamında 5500’den fazla kişiye kodlama, elektronik, robotik, 3D tasarım, mobil uygulama geliştirme ve algoritmik düşünce alanlarında atölyeler sunduklarını hatırlattı. İstihdamı artırmaya ve toplumsal refahı yükseltmeye yönelik adımlar attıklarını belirten Sığın, “Geleceğe en büyük yatırımımız yarının bilim insanlarını yetiştirmek. Geleceği Kodlayanlar atölyelerimizden faydalanan çocukların ileride bir buluş yapma ihtimali bile bizi çok heyecanlandırıyor” dedi.