POLİTİKA - 28 Mart 2024 Perşembe 14:19 | Son Güncelleme : 28 Mart 2024 Perşembe 16:29

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Temmuz' ayında emekli maaşlarını masaya yatıracağız"

A
A
A

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaşadığı ekonomik sıkıntıdan dolayı sitem eden her vatandaşın sonuna kadar haklı olduğunu belirterek, " "Emeklilerimizi hak ettiği refah seviyesine biraz daha yaklaştıracağız. Milletimize asla bugüne kadar yalan söylemedik. İnsanımızı kandırmaya çalışmadık. Temmuz ayında yılın 6 ayındaki enflasyona göre emekli maaşlarını tekrar masaya yatıracağız. Memurlarımıza yaptığımız ek gösterge ilave edilmesi uygulamasını genişletecek düzenlemenin hazırlıkları tamamlandı. Küçük esnafın prim gün sayısındaki adaletsizliği giderecek adımı atacağız” ifadelerine yer verdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Bursa Gökdere Meydanı’nda vatandaşlara seslendi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Mayıs seçimlerinde yüzde 55 oranındaki destek için Bursalılara teşekkür ederek, “Nice alimi ve evliyasıyla Bursa yüzyıllardır gönüllerimizi imar ediyor. Gönül semamızı billur bir avize gibi aydınlatan bu şehir ecdadımızın medeniyet anlayışının yaşayan örneğidir. Kuruluşun ve yükselişin şehri Bursa bu vasfını tarihinin hiç bir döneminde yitirmedi. Bugün de koruyor. Biz de Bursa’dan aldığımız feyizle bir ayağımız ülkemize sabitleyip diğeriyle tüm dünyaya sesimizi, sözümüzü dostluğumuzu taşıyoruz. Bursa nasıl balkanlardan Kafkaslara başı dara düşen her kardeşimize kucak açmışsa biz de bu coğrafyalarla bağlarımızı daima güçlendiriyoruz.

Bursa’nın sanayi ve tarım üretiminin gücüyle dünyaya nam saldığını dile getiren Erdoğan, “Biz de ekonomide ve diplomaside aynı kucaklayıcılığı sergiliyoruz. Bu vesileyle 14-28 Mayıs seçimlerinde Cumhur İttifakında milletvekilliğinde yüzde 52, Cumhurbaşkanlığında yüzde 55 desteğiniz için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Ne diyor o güzel Bursa türküsünde, Ak buğdayım buğdayım, sereyim gurudayım, senin güzel dilini, ben nasıl unutayım. Biz de Bursa’nın bunca bizden esirgemediği ahde vefasını kadirşinaslığını muhabbetini asla unutmayacağız. Her gelişimizde kalbimizin bir köşesini Bursa’da bırakıyoruz. Sordum. Bugün Bursa’da katılım ne durumda diye. Rakamı aldım, 90 bin kişiyiz. Pazara 2 gün kaldı. Pazar günü inşallah sandıkları gümbür gümbür patlatıyoruz. Şimdi buradan Bursa’yla birlikte Türkiye yüzyılına hazırlanıyoruz” diye konuştu.

Türkiye yüzyılında şehirlerin inşasında Bursa ile yol arkadaşlığın yapmak istediklerini söyleyen Erdoğan, “Bursa’nın boş lafla palavrayla yalanla dolanla işi olmaz. Çünkü Bursa emeğin, alın terinin, üretimin şehridir. Bursa yatırıma, esere bakar. Hizmete bakar, projeye bakar, velhasıl Bursa icraata bakar. Dolayısıyla Türkiye yüzyılı yolculuğumuzda bizi en iyi anlayacak olan Bursa’dır. Bursa ilk yerli markamız Togg fabrikası başta olmak üzere ülkemizin prestij eserlerine ev sahipliği yapıyor. Medeniyetlerin mirası eşsiz birikimi ile vakur insanı ile de Bursa’ya da böylesi yakışır. Bursa 31 Mart’taki tercihi ile büyükşehirde ve ilçelerde belediye yönetimlerine de yansıtacaktır. Bursa’ya güveniyorum. Biz de belediye başkanlarımızla el ele verip Bursa’nın önünde yeni bir dönem açmayı planlıyoruz.

Öyleyse şimdi buradan öyle bir ses verin ki Marmara’nın karşı kıyılarından bile duyulsun. Bursa; Emirsultan Hazretleri’nin Üftade Hazretleri’nin şehri Bursa, Eşrefoğlu’nun Süleyman Çelebi’nin şehri Bursa, Uludağ gibi yüze bereketli ovaları gibi dingin. Sanayinin, ticaretin, tarımın, turizmin iftiharı Bursa 31 Mart’ta Türkiye yüzyılı şehirleri için hazır mıyız? 31 Mart’ta Türkiye yüzyılı şehirleri için kararlı mıyız? 31 Mart’ta gerçek belediyeciliği tercih ediyor muyuz? Bunun için seçim gününe kadar ana kademe kapı kapı dolaşmaya var mıyız?" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bizleri Ramazan-ı Şerif’e eriştiren Rabbimizden sağlıkla huzurla esenlikle bayrama da ulaştırmasını niyaz ediyorum. Kadir Gecenizi ve bayramınızı şimdiden tebrik ediyorum. Kardeşlerim, Bursa sadece sahip olduğu maddi imkanların değil, özgürlüğün kıymetini de çok iyi bilir. Çanakkale’de 7 düvele karşı verdiğimiz tarihi istiklal mücadelesinde en büyük desteği veren yerlerden birisi bu şehirdir. 1 asır önce 2 yılı aşkın süre işgal altında kalan Bursa için milletimiz karalar bağlamıştır. Osmanlı döneminde de Bursalı yiğitler gönül coğrafyamızın dört yanında destanlar yazmıştır. Hatta bu mücadele sırasında yaşanan acılar üzerine yakılmış ağıtlar vardır” dedi.

Gazze’de yaşananlara da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cezayir’e sefere çıkanların ardından yakılan ağıt bize önemli mesajlar veriyor. Gazze’de yaşananların bundan bir farkı yok. Gazze’de oluk oluk akan Müslüman kanı karşısında kör sağır kesilenler yarın bizim başımıza benzer felaket gelse emin olun aynısını yapacaklar. Aslında biz bunu yaşadık. Rusya ile aramızın açıldığı terör örgütlerinin sınırlarımıza dayandığı bir dönemde batılı ülkeler güney şehirlerimizdeki hava savunma sistemlerini alıp götürmüşlerdi. Hamdolsun o dönemdeki sıkıntıların üstesinden gelmeyi kendi gücümüzle, imkanımızla mücadelemizle başardık. Suriye’de, Libya’da Akdeniz’de, Karadeniz’de, Karabağ’da büyük bir küresel ittifak bulduk. Güven ve istikrar iklimimizi bozmak için yıllardır ülkemizde etki edebildikleri her kesimi kışkırtmaya hareketlendirmeye çalıştılar. Her seçim döneminde aynı senaryoyu devreye soktular” diye konuştu.

"CHP DEM’le neyin karşılığı karanlık ittifaklar kurdu?

“Milletimizle bir olup tüm bu oyunları birer birer bozduk. Kimi tuzakları geçtiğimizi mayısta olduğu gibi hüsrana uğrattık. Kimi zaman 15 Temmuz’da sokakta bertaraf ettik. Kimi zaman askeri operasyonlarda sınır ötesinde durdurduk. Bu uzun soluklu mücadeledir. Her dönemde yeni araçlar argümanlar, taktikler devreye giriyor” diyen Erdoğan sözlerine şöyle devam etti; “Hiç şüpheniz olmasın. Önümüzde bizi zorlu bir süreç bekliyor. Bu toprakları vatan yapmak için verdiğimiz uğraşı, vatanımızı elde tutmak için de sürdürmek mecburiyetindeyiz. Aksi taktirde bir asır öncesi gibi bizi bu topraklardan jiletle kazıyıp atmaktan tereddüt etmeyecekleri açıktır. Muhalefetin anlamadığı, anlıyorsa bile önemsemediği hakikat işte budur. İhtirasları öylesine gözleri bürümüş durumda ki ülkenin ve milletin uzun vadeli çıkarlarının altına dinamit döşemekten çekinmiyorlar. PKK’ya göz kırpıyorlar.

Bu uğurda FETÖ’ye göz kırpıyorlar, emperyalist heveslere göz kırpıyorlar. Bu uğurda her türlü arsızlık hırsızlığa yol veriyorlar. Siyasi program sıfır. Proje mevcut değil. İcraat desen zaten yok. Buna karşılık muhalefet cenahında her türlü istismar, kirli pazarlık her türlü entrika kol geziyor. CHP çeşitli şehirlerde DEM’le neyin karşılığı hangi paylaşımların ürünü belli olmayan karanlık ittifaklar kuruyor. Bundan öylesine utanıyorlar ki saklamak için 40 takla atıyorlar. CHP’nin ihtirasları, DEM’in de içini hallaç pamuğuna çevirdi. Kimi diyor ki kendimize oy verelim, kimi diyor ki CHP’nin kuyruğuna takılalım. Yani her kafadan ses çıkıyor. Üye sayısı 500’ü bulmayan partililer sağa sola talimat veriyor” dedi.

"Muhalefetin içine düştüğü tutarsızlık, savrulma, kirlenmişlik hali utanç verici"

Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü; “CHP’li faşist yöneticiler kapıdan giremezsiniz diyerek her gün bunları tokatlıyor. Ortada savunduklarını iddia ettikleri hak, hukuk, değer, prensip namına bir şey kalmadı. Bize karşı ortalığı ayağa kaldıranlar CHP’nin küstahlıkları karşısında uslu bir kediye döndü. Bir de terazinin diğer tarafı var. Ülkemizin en büyük muhalefet partisinin içine düştüğü tutarsızlık, savrulma, kirlenmişlik hali utanç verici. Valizler, çantalar dolusu dolarlar, avrolar bunları saymaya bile yetişemiyorlar. Sayma görüntülerini kimse izah edemiyor. Bir CHP’li çıkıp da paradan yapılan kulelerin kime ait olduğunun cevabını veremiyor. Daha darbe güzellemelerini, millete yaptıkları hakaretleri saymıyorum. Bu seçimlerde sadece başkanları seçmekle kalmayacaksınız, ülkemizin geleceğinde hangi siyaset tarzının önünün açılacağını da belirleyeceksiniz. Sizlerden 31 Mart’a bu gözle bakmanızı istiyorum. Bursa’nın en doğru kararı vereceğine inanıyorum.”

"Temmuz ayında emekli maaşlarını tekrar masaya yatıracağız"

Dünyadaki ekonomileri zorlayan en büyük şeyin enflasyon olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu an dünyadaki tüm ekonomileri zorlayan en büyük sorun 50-60 yılın zirvesindeki enflasyondur. Avrupa’dan Amerika’ya herkesin kontrol altına almaya çalıştığı enflasyonla biz de mücadele ediyoruz. Hayat pahalılığından etkilenen en fazla çalışan kesimlerimiz ve emeklilerimizdir. Yılbaşında yüzde 50 oranında artışlar yaptık. Emeklilerimizin bayram ikramiyelerini aynı oranda arttırdık. Ayrıca bir defaya mahsus 5 bin lira ödemede bulunduk. Öncesinde 16 milyon emeklimizin tamamına tek sefere mahsus 5’er bin lira ödemede bulunduk. Şimdi de banka promosyonlarını 12 bin liraya yükselterek yeni bir imkân sağladık. Temmuz ayında yılın 6 ayındaki enflasyona göre emekli maaşlarını tekrar masaya yatıracağız. Memurlarımıza yaptığımız ek gösterge ilave edilmesi uygulamasını genişletecek düzenlemenin hazırlıkları tamamlandı. Küçük esnafın prim gün sayısındaki adaletsizliği giderecek adımı atacağız” ifadelerine yer verdi.

"Emeklilerimizi hak ettiği

Ev hanımlarımızın isteğe bağlı sigorta prim teşviklerini hayata geçirdiklerini kaydeden Erdoğan, “Gençlerimize çeşitli başlıklarda vereceğimiz ilave destekleri deprem bölgesinden başlayarak uyguluyoruz. Milletimizin farklı kesimlerine verdiğimiz sözlerin takibini yapıp tek tek yerine getiriyoruz. Elbette yüksek enflasyonun çalışanlar ve emeklilerde yol açtığı refah kaybı gerçeğini ortadan kaldırmıyor. Ekonomi programımızı öncelikle kararlıca sürdürerek fiyat istikrarını sağlamamız gerekiyor. Yüksek enflasyon ortamında kime ne verirseniz verin istediğiniz neticeyi alamıyorsunuz. Yılın ikinci yarısında enflasyonun inişe geçtiğini göreceğiz.

Emeklilerimizi hak ettiği refah seviyesine biraz daha yaklaştıracağız. Milletimize asla bugüne kadar yalan söylemedik. İnsanımızı kandırmaya çalışmadık. ‘Dün verdiğimiz sözleri bugün hatırlamıyoruz’ diyerek kulak arkası yapmadık. Milletimizin tüm kesimleriyle irtibat halinde olduğumuz için talepleri en kısa sürede karşılayacak adımları attık. Yapamayacağımız işleri asla söylemedik. Emeklilikteki yaş uygulaması gibi aslında içimize sinmeyen bir takım hususları bile milletimizden gelen yoğun talepler karşısında hayata geçirmekten kaçınmadık. Bu uygulamanın kamu maliyesine getirdiği yükün ve sosyal güvenlik sisteminin dengesine getireceği tamir epeyce zaman alacak” diye konuştu.

'Yaşadığı sıkıntılardan dolayı sitem eden her vatandaşım elbette sonuna kadar haklıdır"

“Emekli maaşlarında kaçınılmaz olarak asgari ücrette ara artış istekleri ile karşılaşıyoruz. Sadece emekli maaşlarında 10 bin liralık artışın mali yükün hesabını milletimizle paylaşmıştık” diyen Erdoğan, “Yatırım bütçemizin tamamını ve eğitim sağlığa ayırdığımız kaynağın tümünü bu artışa tahsis etsek bile yetmeye mümkün olmadığını göreceksiniz. Devlet yönetiminde böyle bir durum olmaz olamaz. Yaşadığı sıkıntılardan dolayı sitemlerini dile getiren her vatandaşım elbette sonuna kadar haklıdır. Çalışanların ve emeklilerin kayıplarını nasıl telafi edeceğiz. Her zaman yaptığımız gibi daha çok çalışarak üreterek, devletimizin kaynaklarını çoğaltarak yapacağız. Sizin karşınıza gelip atıp tutanların hiç biri bırakın kaynak arttırmayı mevcuda bile sahip çıkamayacağı için derdinize derman olamayacak” dedi.

"Muhalefet belediyeleri iflas etti. Yalanları ile sizleri kandırmanın peşindeler"

Muhalefet belediyelerini eleştiren Erdoğan, “Belediyelerde yaptıklarını görüyorsunuz. 5 yıldır iflas etmedikleri yer kalmadı. Sorunsuz ilerleyen sistemi bile devam ettiremediler. Yalanları ile sizleri kandırmanın peşindeler. Tüm samimiyet ve içtenlikle tüm hak ve hakkaniyetle size gerçeği söylüyor çözüm yolumuzu paylaşıyoruz. 21 yılda nasıl 3 kat Türkiye’yi büyüttüysek önümüzdeki dönemde 2 kat daha büyütüp sözlerimizi fazlasıyla tutacağız. Yeter ki birliğimize beraberliğimize sahip çıkarak ülkemizin bütünlüğünde devletimizin bekasında gözü olanları sevindirmeyelim. Gerisi sadece gayret vakit ve planlama meselesidir” ifadelerini kullandı.

Bursa'ya 21 yılda 327 milyar liralık yatırım

21 yılda Bursa’ya 327 milyar lira kamu yatırımı yaptıklarını işaret eden Erdoğan, “Eğitimde 10 bin 632 yeni derslik inşa ettik. İkinci devlet üniversitesi olarak Bursa Teknik Üniversitesi’ni kurduk. Gençlik ve sporda 102 bin 78 kişi kapasiteli yüksek öğrenim yurt binaları açtık. 81 adet spor tesisi inşa ettik. Bu tesisler arasında 43 bin seyirci kapasiteli Timsah Arena Stadyumu, Atıcalar Spor Kompleksi ve Naim Süleymanoğlu Spor Kompleksi de var. Bursalı ihtiyaç sahibi kardeşlerimize 11 milyar kaynak ayırdık. Bin 300 yataklı Bursa Şehir Hastanesi başta 88 sağlık tesisi yaptık. Şehir Hastanesi standardında bin 315 yataklı Çekirge Ali Osman Sönmez Devlet Hastanesi inşaatını tamamladık. Test ve devreye alma işlemleri bittikten sonra 3 ay içinde hasta kabulüne başlıyoruz. Uludağ Üniversitemiz bünyesinde 250 yataklı kadın doğum ve çocuk hastanesi inşaatı sürüyor. Bursa’ya bin yataklı bir hastane daha yapmayı planlıyoruz.

Bursa’da TOKİ eliyle 23 bin 547 konutu tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettik. 2 bin 943 konutun yapımına devam ediyoruz. 54 bin 292 konut ve ticari alanı dönüştürdük. 20 bin 416 adet bağımsız bölümün dönüşüm süreci devam ediyor. Hanlar bölgesi, 14 han bir bedesten 13 açık çarşı, 7 üstü örtülü, 11 kapalı çarşı 4 pazar alanı 21 cami 177 sivil mimarlık örneği yapı 1 okul ve 3 türbesi ile adeta bir açık hava müzesidir. Bursa’daki Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesini eski ihtişamına kavuşturacak bir projeyi hayata geçiriyoruz. Ulucami ile Hanlar bölgesi arasındaki bağlantı ile 3 yeni meydan, 12 bin 500 metrekarelik yeraltı otoparkı kazandırıyoruz. Yeri kaybolan Sıngır Mescidi’nin duvarlarını bularak yeniden ihya edip ibadete açtık. Bursa’daki 11 millet bahçesi projesinden 7’sinin yapımını tamamladık” dedi.

Erdoğan, mitingin finalinde Bursa Büyükşehir Belediye Başkan adayı Alinur Aktaş, Ak Parti İl Başkanı Davut Gürkan, MHP İl Başkanı Muhammet Tekin, milletvekilleri ve belediye başkan adayları ile bir araya gelip hatıra fotoğrafı çektirdi.

İlkay Altay - Semih Türker - Samet Doğru - Abdullah Çibir - Ahmet Berke Erdal

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Humanis’ten Ankara’da dev Atatürk sergisi Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında, Humanis’in organizasyonuyla hazırlanan ve çalışmaları tam 7 yıl süren Atatürk sergisi, bugün Ankara Cermodern’de ziyarete açıldı. İlaç ve sağlık şirketi Humanis’in organizasyonuyla, Nazım Hikmet’in Kuvâyi Milliye Destanı’nın unutulmayan dizesinden ilham alarak oluşturulan sergi, “Karanlıkta Akan Bir Yıldız: Mustafa Kemal Atatürk” adını taşıyor. Proje Direktörlüğünü Fahri Özdemir’in yaptığı serginin hazırlanışı tam yedi yıl sürdü. “Karanlıkta Akan Bir Yıldız: Mustafa Kemal Atatürk” adlı sergide, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye’de ilk kez kamuoyu ile paylaşılan 250 adet yayımlanmamış fotoğrafıyla birlikte, Atatürk’ün kullandığı özel eşyaları, kendisinin ve o dönemin önemli kişilerinin yazışmaları, telgraflar, gazeteler, dergiler, dönemsel belgelerle birlikte o döneme ait birçok obje de yer alıyor. Bu objeler arasında Atatürk’ün özel eşyaları, Atatürk’ün bazı kişilere imzaladığı fotoğraflarla birlikte yerli ve yabancı fotoğrafçıların çektiği fotoğraflar, serginin dikkat çekici bölümünü oluşturuyor. Serginin bir başka dikkat çelen evrakı ise Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın yazdığı mektup. Bu mektup izleyicileri yoğun bir duygu seliyle o dönemlere götürüyor. Sergi, 1909’dan başlayıp, Çanakkale Savaşları ve sonrasında Avrupa’nın “hasta adamı” diye nitelendirilen Osmanlı Cihan Devleti’nin çöküşü ile birlikte, çok zor şartlarda sürdürülen Kurtuluş Savaşı ve ardından Cumhuriyetimizin kuruluşu ve sonrasını görsel bir bütünlükle sanatseverlere sunuyor. Humanis CEO Yunus Sancak, hazırlık süreci tam 7 yıl süren bu çok kıymetli serginin Humanis’in sosyal sorumluluk projesi kapsamında Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılına bir saygı duruşunda bulunma ve Mustafa Kemal Atatürk’e minnetlerini gösterme amacı taşıdığını vurguladı. CEO Yunus Sancak sözlerine şöyle devam etti: “Son yıllarda yapılan yüzlerce bilimsel çalışma, sanatın iyileştirici bir gücü olduğunu gösterdi. Dünya Sağlık Örgütü de bu çalışmaları düzenledi ve Avrupa ülkelerini sanata teşvik etmeleri için tavsiyelerde bulundu. Humanis olarak sanatın sağlığa pozitif etkisine inanıyor ve bu yüzden bu sergiyi gerçekleştiriyoruz. Atatürk’ün liderlik dönemindeki vizyonu ve kararlılığını gösteren eserleri sizlerle paylaşmak, bizim için büyük bir onur kaynağıdır.” “Cumhuriyetin kurulma süreci üzerinden izleyiciye sunuyoruz” Serginin Sanat Direktörü Fahri Özdemir ise yaptığı açıklamada, şunları kaydetti: “Yedi yıl önce hazırlıklarına başlanan çok kapsamlı bir sergi. Sergide 457 tane eser var. Ben eser diyorum. Çünkü Atatürk’ün özel eşyaları, yazışmalar, mektuplar. Bunların hepsi benim için bir eser değerinde olduğu için, 457 tane eserden oluşuyor. Yaklaşık 250 civarında da fotoğraf var. Bu fotoğrafların da yüzde 80’i ilk defa görücüye çıkan fotoğraflar. Çünkü kronolojik süreç dediğimiz için az bilinen fotoğrafları da sergiye koymak zorunda kaldık. Ama bununla beraber bin dokuz yüz yediden başlayıp, Atatürk’ün ölümü 1938’e kadar ki bütün Atatürk üzerinden ve cumhuriyetin kurulma süreci üzerinden izleyiciye sunuyoruz.” “Bir tarih yolculuğuna çıkıyor insanlar” Sergide Atatürk’ün fotoğraflar ile beraber birçok da özel eşyasının olduğunu dile getiren Özdemir, “Bastonu, kravatı, kol düğmeleri, yazdığı kitapların hepsi ve yaklaşık yüzün üzerinde de dönemsel belgeler, mektuplar, yazışmalar, telgraflar ve bazı sanat eserleri. O sanat eserleriyle beraber bir bütün aslında. Bir tarih yolculuğuna çıkıyor insanlar” ifadesini kullandı. “Her süreci belgelerle beraber görmüş olacaklar” Sergiyi gezen vatandaşların Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş aşamalarını belgeleri ile görebileceğini söyleyen Özdemir, “İnsanların nasıl bedeller ödeyerek bir ülkeyi kurduğunu, nasıl acılar çekildiğini, 1907’den itibaren ki her süreci kendileri belgelerle beraber görmüş olacaklar” dedi. “Amacım insanlara doğruları ilk kaynaktan göstermek” Sergideki fotoğraflara da dikkati çeken Özdemir, şöyle konuştu: “Fotoğraflarla beraber o dönemin gazeteleri, dergileri sizi o tarihin içine alacaktır. Bireysel olarak da kendimizin yüzleşme sergisidir bu sergi. Nereden nereye geldik? Değerlerimiz neydi? Hangi değerleri kaybettik? Hangi değerleri koruyamadık? Bu yüzleşmenin de bir sergisi. Benim amacım bu sergide insanlara gerçekleri ve doğruları ilk kaynaktan göstermek, hurafelerden uzaklaştırmak, gerçekle yüzleştirmek amacını taşıyordu. Sanırım başardığımı düşünüyorum.” Sergi 18 Ağustos’a kadar vatandaşların ziyaretine açık olacak.
Gaziantep Uzak Doğululardan Gaziantep’e yoğun ilgi Güney Kore’den Gaziantep’e gelen yabancı turistler, kentin tarihi ve kültürel mirasına yoğun bir ilgi gösterdi. Tarihiyle ve kültürüyle yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olan Gaziantep’e bu kez Uzak Doğulu turistler akın etti. Havaların ısınmasıyla kente akın eden yabancı turistler, Gaziantep’in tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetmek amacıyla geldiklerini söyledi. Yöresel lezzetleri tatma fırsatı da bulan turistler, Antep mutfağının eşsiz lezzetlerini deneyimledi. Kore’den gelen turistlerin Gaziantep’i tercih etmeleri, şehrin kültürel çeşitliliğine olan ilgiyi bir kez daha gösterdi. “Gaziantep çok sıra dışı bir şehir” Yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olan Gaziantep’in sıra dışı bir şehir olduğunu söyleyen profesyonel turist rehberi Yılmaz Yıldız, “Misafirlerimiz Kore’den Türkiye’ye geldiler. Önce İstanbul’da misafirlerimizi karşıladık. Daha sonra Ağrı’ya gidip Doğubeyazıt’ı ve Doğu Anadolu’da bulunan illeri gezdik. Şimdi de Gaziantep’i geziyoruz. Gaziantep çok sıra dışı bir şehir. Enerjisi yüksek bir şehir. Tarihiyle, kültürüyle çok zengin bir şehir. Turistlerde çok beğenmişlerdi. Onlarla birebir konuşmalarımızda memnuniyetlerini dile getiriyorlar. Gezdiğimiz şehirler içerisinde Gaziantep mutfağının en önde gelen mutfaklar arasında olduğunu söyleyebilirim. Gaziantep’te kale ve tarihi yerleri gezdirdik. Gezinin bugün son günü ve Gaziantep ile kapanış yapalım dedik” diye konuştu.
Gaziantep Çocuk Kütüphanesi sayesinde 4 yılda 400 kitap okudu Gaziantep’te yaşayan 12 yaşındaki Berat Koca, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Hasan Celal Güzel Çocuk Kütüphanesi’nin kapısını 8 yaşında aralayarak geride kalan 4 yılda 400 kitap okudu. Okuduğu kitaplar sayesinde okuma becerilerini geliştiren Koca, yüzlerce sayfalık kitapları birkaç günde bitirebiliyor. Gaziantep’te ilk kez 2016 yılında açılan ve şu anda sayısı 6’ya ulaşan Uygulamalı Çocuk Kütüphaneleri, fırsat eşitliği tanımak için dezavantajlı bölgelere öncelik tanıyor. Açıldığı günden beri Hasan Celal Güzel Çocuk Kütüphanesi’nin on binlerce üyesinden biri olan 12 yaşındaki Berat Koca, şu anda 539 sayfalık kitabı 2 günde bitirebiliyor. Koca, ilgisi ve merakının yanı sıra kelime dağarcığının gün geçtikçe artması sebebiyle de artık yetişkin kitaplarını rahatlıkla okuyabiliyor. Koca’nın en çok etkilendiği yazar ise Jack London. Çocuk Kütüphanesi’nin fırsat eşitsizliğinin önüne geçtiğini ve artık haritasının kitaplar olduğunu vurgulayan Koca, “Kitaplar yön gösteriyor. Rehberi bulduktan sonra ilerlemek kolaydır. Çocuk kütüphaneleri fırsat eşitsizliğinin önüne geçiyor. Çocukların kitaba erişiminde hayati bir şey ve benim de rehberim oldu” dedi. “Çocuklar için kesinlikle kitaplar haritadır” Çocuk Kütüphanelerine gelmeye başlamasının ardından kitap kurduna dönüşen ve ilgisinin bilgilerle farkındalığa dönüştüğünü ifade eden Berat Koca, “Korsanlar hazinelerini bulmaya çalışırken hazine haritalarına bakarlar. Doğru haritayı kullanırsa hazineyi bulur. Dediğim hazine kişinin başarısıdır. Korsan biziz, başarıyı arayan denizci diyebiliriz. Çocuklar için kesinlikle kitaplar haritadır. Çünkü onlara yön gösteriyor. Kitaplar çocuklar için rehberdir. Rehberi bulduktan sonra ilerlemek kolaydır. Çocuk kütüphaneleri benim rehberim oldu. Bilim, kurgu ve fantastik sanatları okuyorum. Açıkçası heyecanlı olduğu için okumayı seviyorum. Bilime merakım var. Merakım gün geçtikçe ilgiye dönüştü ve tam ilgimin doruklarındayken bu kütüphane açıldı. Bu kütüphaneye gelmeye başladığımda ilgim bilgilerle farkındalığa dönüştü ve bilim insanı olmak istediğime karar verdim” diye konuştu. “Çocuk kütüphaneleri fırsat eşitliği sağlıyor” Kitaba erişimde Çocuk Kütüphanelerinin çok önemli olduğunu ifade eden Koca, “Fırsat eşitliği, bu çocuk kütüphaneleri bunu sağlıyor. Maalesef günümüzde her ailenin kitap alacak kadar maddi gücü yok. Bu kütüphaneler fırsat eşitliğini koruyor. Çocuk kütüphaneleri genel olarak bu imkanı sağlıyor. Çocukları kitaplarla beslemeyen bir devletin sonu hazindir. Çocuk sayısına göre kütüphane açılması gerekiyor” dedi. Berat’ın annesi Hatice Koca ise insanların kitaba ulaşmada zorluk yaşadığını belirterek, “Buna gerek bütçe gerek bulunduğun yer fırsat vermiyor. Ama kütüphane olduğu zaman her bilgiyi her araştırdığın konuya kolaylıkla ulaşabileceğin bir alan benim gözümde” diye konuştu. Çocuk kütüphaneleri birçok fayda sağlıyor Kütüphaneler 0-12 yaş aralığına hitap ediyor. On binlerce üyesi olan ve sayısı 6’ya ulaşan Çocuk Kütüphanesi’nde çocuklar sadece kitapla buluşmuyor. Mozaik, müzik, resim kursları, drama çalışmaları ve meslek tanıtımları da yapılıyor. Çocuklar hem eğleniyor hem öğreniyor. Kütüphanenin bir diğer öğrencisi Belinay Kaya, kütüphanede kitap okumanın yanı sıra çeşitli kurslar olduğunu ifade ederek, “Burada mozaik, müzik, resim kursu yani daha çok değer vereceğimiz şeyler var. Kitaptan ibaret değil. Hem kitap okuyoruz hem kurslara gidiyoruz. Kitapları çok güzel. Birçok etkinlik oluyor. Masal saatleri oluyor” şeklinde konuştu. Kitap okumanın farklı faydalarına değinen Mir Nafi Ünlü ise “Ben kitap okumadan önce pek hayal kuramazdım. Kitap okuduktan sonra gözümde canlandırmam daha güzel oldu. Kitap okumam konuşmamı da etkiledi. Önceden kekeliyordum ona fayda sağladı. Güzel bir şey tavsiye ederim” ifadesini kullandı.