DÜNYA - 10 Eylül 2016 Cumartesi 15:16

Hacı adaylarının Arafat yolculuğu başlıyor

A
A
A
Hacı adaylarının Arafat yolculuğu başlıyor

Mina’da geçen yıl binlerce kişinin hayatını kaybettiği izdihamdan sonra bu yıl Suudi Arabistan Hac Bakanlığı tedbirleri erkenden almaya başladı.

Özellikle Şafii mezhebindeki hacılarının terviye günü çıkıp, bayram günlerinde en az gecenin 3’de biri kadar kalmalarının sünnet olduğu Mina’daki çadırlar bölgesinde yolların bakımı, klimaların kontrolü büyük bir titizlikle sürdürülüyor. Hacı adayları yavaş yavaş Arafat yoluna düştüler. Özellikle 22 kilometrelik yolu yürüyerek Arafat’a çıkmayı planlayanlar ihramlarını giyip yola çıktı. Bu arada Türk hacılarda otellerin de ihrama girmek için son hazırlıklarını yapıyor. Çünkü Cumartesi akşamı hava karardıktan sonra Türk hacılarının da intikalleri başlayacak. 330 otobüs ile 3’er sefer halinde hacılar Arife günün sabahına kadar Arafat’a taşınmış olacaklar.

Müzdelife vakfesindeki hacıların şeytan taşlamaya geçerken kullandıkları yaya tünellerindeki bakımların da yoğun bir çalışma ile son hafta tamamlandı. Cemarat’ın 4 kata çıkartılmasına rağmen bu yıl ülkelere şeytan taşlama sürelerinde küçük kısıtlamalar getirildi. Türk hacılarının bayramın ilk günü şeytan taşlamayı saat 05.00’e kadar bitirmeleri istendi. Daha önce 07.00’ye kadar olan süre 2 saat kısaltıldı. Bayramın 2. ve 3. gününde yapılacak taşlamalar için de ikişer saatlik kısıtlama tavsiyesi yapıldığı öğrenildi.
Mina’da asfalt yolların bakımı, tretuvarların düzenlenmesi, raylı sistem kontrolleri ve Cemerat’a giden tünellerdeki yürüyen aksamların kontrolü de büyük bir titizlikle yapıldı. Bu yıl herhangi bir sıkıntı yaşanmaması için Suudi yetkililerin daha dikkatli hareket ettikleri ve hacı sayısını binde 1 kotasının altında tuttukları gözleniyor. 100 bin İranlı hacının protesto için bu yıl gelmemesi sebebiyle de Mekke’de birçok otelin boş olması ve tavafın rahat olması dikkat çekiyor.

Arafat’ta bu sene Türk hacılar için önemli bir konfor olması düşünülen yüksek çadırların kurulumu tamamlandı. Daha önceki 2 metrelik çadırların yerine 3.5 metrelik çadırlar, Arafat’ta göze değişik geliyor. Bu çadırlar önümüzdeki yıllarda hac zamanının yaz mevsimine gelmesi sebebiyle tamamının klimalı hale getirilmesi ile çok daha önemli bir fonksiyon ifa edecek. Diyanet İşleri Başkanlığı 60 derece sıcaktaki Arafat vakfesinin yaşlı hacılarımız tarafından rahat geçmesi için klima sistemini yaygınlaştıracak. Diğer taraftan Suudilerin Arafat’ta da yatırımları sürüyor. Cebel-i Rahme’ye (rahmet tepesi) çıkan dar yolların aksine, ana arterlerde 7 metrelik geniş merdivenler inşa ediliyor. Böylece Cebel-i Rahme tepesine çıkışlar hızlıca ve rahat olabilecek. Tırmanırken, kayalarda ayağını burkan hacı adaylarının sıkıntıları da azalacak. Her yıl 2 ila 3 milyon arasında hacının Arife günü buluştuğu Arafat Ovası bir taraftan da yeşilliğini arttırmaya devam ediyor.

Çadırların sayısında da artış gözleniyor. Bazı çadır kurulmayan bölgelerde yeni çadırlar inşa edilerek yolların genişletilmeye çalışıldığı görülüyor. Hacıların kullanacakları ortak hizmet alanları da genişletildi. Bu sene tedbirlerle birlikte Müzdelife Vakfesinden şeytan taşlamaya geçişlerde sıkıntı yaşanmaması hedefleniyor.

Haccın farzları
Haccın farzı üçtür. İhrama girmek, Arafat'ta vakfeye durmak ve ziyaret tavafı. Hacı adayları da Arefe günü (Zilhiccenin 9'u) Arafat meydanında olmak zorundadırlar. Peygamber efendimizin "Hac Arafat'tır" sözü ile önemine işaret ettiği, haccın üç farzından en önemlisi olan Arafat Vakfesi için yeniden ihrama giren hacı adayları terviye günü (arefeden bir gün önce) öğleden itibaren Arafat'a çıkar. Adeta Arasat'ın provası olan Arafat'ta günahlardan arınıp anasından doğduğu ilk günkü gibi olmak için sabaha kadar çadırlarda namaz kılan ve dua eden müminler vakitlerini bir an olsun boş geçirmiyor. Hacı adayları, bugün öğle ile ikindi namazlarını kıldıktan sonra Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in yapacağı duayla vakfeye duracaklar. Ardından güneşin batışıyla Müzdelife'ye hareket edecek olan milyonlarca hacı adayı, hac farizasını taş, baş, traş tertibine göre ifa edecek. Müzdelife'den 70 adet taş toplayacak olan hacı adayları, gecenin bir kısmını burada geçirip Müzdelife Vakfesine duracak. Gece yarısından itibaren de Mina'da Cemerat denilen şeytan taşlama noktasına ulaşacak. İlk gün sadece büyük şeytana 7 adet taş atacak olan hacı adayları kurbanlarının kesilmesiyle birlikte ziyaret tavafı ve Sa’y yaptıktan sonra hacı olmanın mutluluğunu yaşayacak. Şafii mezhebindeki müminler ise Mina'da 3 gün durmaları vacip olduğundan, kendileri için Mina'da kurulan çadırlarda konaklayacak.

İrfan Altıkardeş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Burdur Türk müziğinin ineklerin süt verimini artırdığı akademik olarak ispatlandı Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Çiftliğinde Devlet Konservatuarı ile ortak düzenlenen Türk Müziğinin süt ineklerinin hormon ve süt veriminin incelenmesi projesi çerçevesinde ineklere Türk müziği dinletilerek süt veriminin arttığı gözlemlendi. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuvarı, Veteriner Fakültesi, Gıda Tarım ve Hayvancılık MYO, MAKÜ Çiftliğinin de işbirliği yaptığı “Müziğin süt ineklerinin hormon ve süt verimi üzerindeki etkisinin incelenmesi ”projesi meyvelerini veriyor. Çiftlikte yetiştirilen ineklere dinletilen Türk Müziği’nin ardından ineklerin daha sakin ve huzurlu bir ortamda beslendikleri için süt veriminde de artış sağlandığı gözlemlendi. Proje sorumlusu MAKÜ Müzik Kültürü Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Prof. Dr. Zeki Nacakcı projesi hakkında MAKÜ çiftliğindeki ineklere uyguladıkları projelerinde müziğin her bir tarzına ineklerin farklı tepkiler verdiklerini, müzikli ortamda durmalarının onlardaki mutluluk hormonlarında değişim gösterdiğini ve bu sayede de süt verimlerinin de arttığını aktardı. Daha önce birçok farklı yerde uygulanan bu yöntemin MAKÜ’de uygulanan bu sistemin farkının ise Türk Halk Müziği ve yöresel müzikler dinletmeleri olduğunu belirtti. Ayrıca Proje hakkında bilgi veren Prof. Dr. Zeki Nacakcı; “Müziğin canlılar üzerindeki etkisine yönelik bir çok çalışma vardır. Bizim de bu projede çıkış noktamızdan bir tanesi de ineklerin süt verimini arttırabilir miyiz düşüncesiyle hareket ederek MAKÜ çiftliğinde müzik denemeleriyle ineklerimizin süt verimini arttırmaya yönelik bir proje başlattık. Bizim dünyada yapılan diğer projelerden farkımız onlar klasik müzik temelli araştırmalar yaparken biz bunu Türk Halk Müziği ile, yöre müzikleri ile, meditasyon müzikleri ile şekillendirme çalışması başlattık. Bunun öncelikli etapta dünyadan çok daha farklı olarak fareler üzerinde, atlar üzerinde, onlarında stres hormonlarını ve süt verimini arttırıcı hormonları üzerinde çalışmalarını yaptık. Bu çalışmalarda belli başlı müzikleri belirledik ve hangi desibelde vereceğimizi, hangi sürelerde vereceğimizi, ne kadar vereceğimiz gibi konuları önce atlar üzerinde yapılan araştırmalar ile belirledikten sonra çiftlikte ineklere günün belirli saatlerinde müzik dinletiyoruz. Bir de biliyoruz ki inekler en çok süt sağarken strese giriyorlar. Onlara o noktada farklı müzikler dinletip Pavlov’un şartlı deneysel olarak yapmış olduğu araştırma gibi bizde farklı denemeler yapıyoruz. Tabi bunların sonuçlarını daha almadık ama görünen o ki şu anda olumlu yönde gidiyoruz. Çünkü yaptığımız ön araştırmalara göre ineklerin müziğe çok güzel tepki verdiğini görüyoruz. Hatta ben ilk projeye başladığımda çok da şaşırmıştım, bu kadar aşırı bir tepki beklemiyordum. Direk bütün sese odaklanarak hareket ediyorlar. İlk etap araştırmalarımızda Türk Halk Müziğine, caz müziğine, meditasyon müziklerine diğer müziklere oranla daha çok tepki verdikleri görülüyor. Proje sonuçlandıktan sonra bunun bilimsel verileri makaleler ve bilimsel ortamlarda açıklanacak. O zaman çok daha net veriler elimize ulaşmış olacaktır.” dedi. -İneklerin stresleri az olunca süt verimi de artıyor İneklerin süt veriminin dış etkenlere bağlı olduğunu ve mutlu olduklarında süt veriminde artış yaşandığının altını çizen Prof. Dr. Nacakcı; “Benim diğer uzman arkadaşlardan aldığım davranışları ile ilgili bilgilere göre inekler stresleri ne kadar az olursa o kadar süt verimleri artıyor. Dolayısıyla normal yemeklerini yedikten sonra dinlenme modlarındaki müziklerin aslında meditasyon ve onları çok hareket ettirmeyecek bir tarzda müzik olduğu zaman onların çok daha rahat yattıkları ya da dinlendiklerini görüyoruz. Bu da onların günlük süt üretimlerini artırdığı gibi hareketli müziklerde de çok daha canlı hissediyorlar. İnsanlar nasıl farklı müziklere farklı tepkiler gösteriyorlar aynı hayvanlar da farklı müziklere farklı tepkiler gösteriyorlar ve bunun sonuçlarını da alıyoruz. Proje başlayalı bir yıl oldu. Bir yıl süresi içerisinde değerli veriler elde ettik. Bunu gerek kan alma örneklerinde, gerekse davranışlarını gözlemleyerek de görüyoruz. Projenin sonlarına doğru geldik. Yaklaşık 3 ay içinde de projemiz sonuçlanacak. 3 ay sonra da basın mensupları ile bu verileri paylaşacağız.” şeklinde konuştu. Projede farklı fakültelerden 15 kişi yer alıyor Projenin büyük katılımlı bir proje olduğundan bahseden Prof. Dr. Nacakçı; “Proje ekibimiz büyük. Veteriner Fakültesinde branşları çok farklı olan hekim arkadaşlarımızdan da destek alıyoruz. Laborantından hayvan davranışlarını gözlemleyen veterinerlere kadar. Yine biz de konservatuvar bölümünden farklı müzik türleriyle uğraşan arkadaşlarımızdan çok farklı destekler alıyoruz. Projemize yaklaşık 15 kişi destek veriyor. Bu da projenin büyüklüğünü ve başarıya ulaşmasında katkı veriyor.” sözlerini sarf etti. Merkezimizde hayvanlar üzerinde 40’ın üzerinde çalışma yapılıyor MAKÜ çiftliğinde yer alan hayvanlar üzerinde farklı çalışmalar yapıldığını dile getiren Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi ve Tarım Hayvancılık ve Gıda Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Dr. Öğr. Üyesi İlktan Baştan ise proje ile ilgili olarak; “Merkezimiz bünyesinde 40’ın üzerinde çalışma yapılmakta. Lisans ve lisansüstü öğrencilerimizin yanı sıra birçok bilimsel araştırma da uygulanmaktadır. Bunlardan bir de müziğin süt verimi üzerindeki artmasının araştırılması. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Bölgesel Kalkınma Odaklı üniversite ve hayvancılık alanında özel desteklenen bir üniversite. Burada da bu üniversitenin farklı birimlerinde farklı disiplinlerinde hayvancılığın veriminin nasıl artırılabilir, nasıl daha iyiye götürülebilir, onun bir çalışma örneğini görüyoruz. Burada Güzel Sanatlar Fakültesi, Konservatuvar, Fen Edebiyat Fakültesi, Mimarlık Mühendislik Fakültesinden bir çok hocamızın aynı zamanda eşgüdümlü araştırmaları yürütülmektedir. Amacımız bölgemizdeki hayvancılığa bir örnek, bir rol model olabilmektir” dedi.
Malatya Battalgazi Belediyesi’nden bilgilendirici Trafik Haftası etkinliği Battalgazi Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından Karayolu Trafik Haftası kapsamında Battalgazi Belediyesi Çocuk Trafik Eğitim Parkı’nda öğrencilere yönelik bilgilendirici etkinlikler düzenlendi. Battalgazi Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü koordinesinde çocuklarda trafik bilincinin oluşturulması amacıyla Battalgazi Belediyesi Çocuk Trafik Eğitim Parkı’nda etkinlikler düzenlendi. Battalgazi İlçe Emniyet Müdürlüğü ve Battalgazi İlçe Jandarma Komutanlığı’na bağlı Trafik Şube ekiplerinin katılımıyla gerçekleşen programda Gazi ve Fırat İlköğretim Okulu öğrencileri, trafik kurallarını simgeleyen figürlerle etkinlikler gerçekleştirdi. Dans, şiir, koro ve resim sergisinin büyük beğeni topladığı programda öğrenciler akülü araçların direksiyonlarına geçerek renkli görüntüler ortaya çıkardı. Trafik parkında düzenlenen etkinlikler ile unutulmaz bir gün geçiren öğrenciler eğlenerek trafik kurallarına uymanın önemini öğrendi. Düzenledikleri gösterilerin ardından konuşan öğrencilerden Gazi İlköğretim Okulu Öğrencisi Muhammed İshak Bülbüloğlu, “Sürücülerin kırmızı ışıklarda durmalarını ve yayaların dikkatli bir şekilde geçmeleri gerekiyor. Yaptığımız etkinlik çok güzeldi. Bunu düzenleyen belediye başkanımıza, yardımcı olan bütün arkadaşlarıma, bütün büyüklerime teşekkür ediyorum” dedi. İbrahim Çağrı Gürbüz, “Gazi İlkokulu olarak Trafik Haftası ile ilgili etkinlikler düzenledik. Çok mutluyuz, eğlendik. Bütün araba kullananların trafik kurallarına uymalarını diliyorum” şeklinde konuştu. İlker Sefa Mostur ise, “Bugün birlikte çok eğlendik. Arabalara bindik. Gösteri hazırlamıştık. Bize hediyeler verdiler” ifadelerini kullandı. Asrın Efe Karadoğan ise, “Resimlerimiz sergilendi. Arkadaşlarımla beraber gösteri yaptık. Bunu gerçekleştirenlere çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.