YEREL HABERLER - 04 Haziran 2017 Pazar 16:07

Esenler’de Ramazan söyleşileri devam ediyor

A
A
A
Esenler’de Ramazan söyleşileri devam ediyor

Esenler Belediyesi tarafından Ramazan etkinlikleri kapsamında düzenlenen “Anadolu’yu Mayalayanlar” programında Muzaffer Özak’ı anlatan Ömer Tuğrul İnançer, "Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız.

Esenler Belediyesi tarafından Ramazan etkinlikleri kapsamında düzenlenen “Anadolu’yu Mayalayanlar” programında Muzaffer Özak’ı anlatan Ömer Tuğrul İnançer, "Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız. Birbirinizi sevin ve birbirinize dua edin. Her derdin ilacı sevgidir" dedi.


Esenler Belediyesi Ramazan ayı boyunca birbirinden farklı etkinliklerle vatandaşları buluşturuyor. Kültür İşleri Müdürlüğü tarafından hazırlanan “Anadolu’yu Mayalayanlar” programında son olarak Muzaffer Özak anıldı. Dörtyol Meydanı’ndaki etkinlik alanında düzenlenen programa; Sivas Milletvekili Ali Turan, Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, AK Parti Esenler İlçe Başkanı Gökhan Taran, belediye başkan yardımcıları, belediye meclis üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.



“Kurtuluşumuz Hayatımızın Ramazanlaşmasıdır “


Fatih Camii İmam Hatibi Bünyamin Topçuoğlu’nu Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan program, Anadolu topraklarında iz bırakan gönül sultanı Muzaffer Özak’ın hayatının anlatıldığı sinevizyon gösterimiyle devam etti.


Programda konuşan Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu, Ramazan’da Müslümanların birbirleri için de dua etmesinin önemine değindi. Duanın insan hayatında çok önemli bir yere sahip olduğuna vurgu yapan Başkan Göksu, "Zor bir dönemden geçen insanlığın merhamete, şefkate, sevgiye kavuşması için, tüm insanlık için de dua etmeliyiz. İslam aleminin yeniden ayağa kalkması, yeniden dirilişi için ellerimizi açıp Cenabı-ı Allah’a dua etmeliyiz. Ramazan’ın bereket ve paylaşım ayı olduğunu dualarımızla da göstermemiz gerektiğini ve insanlığın buna ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Ramazan’ı bir fırsat bilerek dualarınıza dua katınız. Çok iyi biliyoruz ki; kurtuluşumuz hayatımızın ramazanlaşmasıdır" dedi.



“Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız”


Programda "Sahaflar Şeyhi" olarak da tanınan Muzaffer Özak’ı Ömer Tuğrul İnançer anlattı. Velilerin ömrü yaşadıkları süreyle sınırlı değildir" diyen İnançer, "Muzaffer Özak Efendi, hayatı boyunca pek çok kitap yazmıştır. Ama ’İrşad’ adlı eseri bir başkadır. Tabi okumasını bilene. Bu kitabı diğerlerinden farklı kılan muhabbet ve sevgiyle kaleme alınmış olmasıdır. Peygamber Efendimiz ne buyuruyor; ’İman etmedikçe Cennet’e giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız’. Biz birbirimizi sevmekte çok noksanız. Birbirinizi ve tüm insanları sevin ve birbirinize dua edin. Yarın öbür gün Allah’ın hidayeti ona erişir ve senin din kardeşin olur. Her derdin ilacı sevgidir. Allah tarafından yaratılan her yaratılmış sevgiye layıktır" diye konuştu.



“Aynı duyguyu paylaşan insanlar anlaşır”


Programda Sivas Milletvekili Ali Turan da, bir selamlama konuşması yaparak, "Hz. Mevlana der ki; ’Aynı dili konuşanlar değil aynı duyguyu paylaşan insanlar anlaşırlar’... Esenler’de 81 vilayetten insanımızı aynı duygularla bir araya getiren, barışı, sevgiyi ve kardeşliği tesis eden Belediye Başkanımız Tevfik Göksu’ya şükranlarımı sunuyorum. Rabbim birliğimizi ve beraberliğimizi daim etsin" şeklinde konuştu.


Programın son bölümünde Sami Özer, ilahilerin yanı sıra ve klasik musiki eserlerini de Esenlerliler için söyledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Akdeniz anemisi anne ve babada taşıyıcılık varsa çocukta 4’te 1 ihtimalle oluyor Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hematoloji branşında Uzman Doktor Özlem Beyler, “Talasemi, diğer adıyla Akdeniz anemisi kalıtımsal geçen genetik bir kansızlık hastalığıdır. Anne ve babada eğer taşıyıcılık varsa çocukta 4’te 1 ihtimalle hastalık olur. Ülkemizde yüzde 2 oranında görüyoruz” dedi. Uzman Doktor Özlem Beyler, Akdeniz anemisinin kalıtımsal bir hastalık olduğunu söyledi. Anne ve babada eğer taşıyıcılık varsa çocukta 4’te 1 ihtimalle olduğunu belirten Dr. Beyler, hastalığın Türkiye’de yüzde 2 oranında görüldüğünü ifade etti. “Bu taşıyıcılık neden önemli? Evlilik öncesi genetik danışmanlık gerekebilir” diyen Dr. Beyler, “Hastalar, evlilik öncesi yapılan tarama testleriyle bize yönlendiriliyor. Biz de hemoglobin elektroforeze bakarak bilgilendirme yapıyoruz. Taşıyıcılık bir hastalık değildir, tedavi gerektirmez. Taşıyıcıların evlenmesinde ya da çocuk sahibi olmasında herhangi bir sakınca yoktur. Ancak çocuklarına aktarılabildiği bir hastalık olduğu için çocukta ciddi kansızlık olabilir. Bu nedenle takipte olmaları önemlidir” dedi. Bu hastaların kansızlığı olduğu için gereksiz demir tedavisi verilme durumu olabildiğine dikkat çeken Dr. Beyler, şöyle konuştu: “O açıdan mutlaka bir hematoloji uzmanına muayene olmalarını öneririm. Daha sonrasında bazı ağır talasemi hastalarına aylık kan nakli yapmak gerebiliyor. Buna bağlı olarak demir yükleri olabiliyor. Başka organların etkilenme riski olabiliyor. Yine bu hastaların aylık takipte kalmaları lazım. Beslenme durumuna gelecek olursak özel bir beslenme şekli yok. Herkes gibi yiyip içebilirler, beslenebilirler. Bazen biz folik asit desteği verebiliyoruz. Yine bu kontrollerdeki kan değerlerine bakarak karar verebileceğimiz bir durum. Tam kan sayımı, periferik yayma, hemoglobin elektroforezi ve demir testlerine bakarak tanı koyuyoruz. Bu şekilde diğer kansızlık nedenlerinden ayırt etmemiz gerekiyor bu hastaları. Çünkü gereksiz yere vitamin takviyesi alıp kan seviyelerini yükseltme durumlarına girmelerini engellemek istiyoruz.” "Türkiye, Akdeniz Bölgesin’e komşuluğu açısından bu hastalığı sık gördüğümüz bir bölge" Ailenin eğer bir hastada halsizlik, aşırı yorgunluk, çarpıntı, nefes darlığı gibi kansızlığın oluşturduğu durumlar varsa bir doktora gidip kontrol ettirebileceğini aktaran Dr. Beyler, “Bunun haricinde de evlilik öncesi rutin tarama testi yapılıyor. Bu şekilde ülkemizdeki yüksek taşıyıcılık oranlarından kaynaklanabilecek çocuklara aktarımın önüne geçilmiş oluyor. Bizim bu civar için oran yüzde 6 diyebiliriz. Aslında bunlar hep yüksek oranlar. Türkiye için yüzde 2, bölgemiz için yüzde 6’lara çıkıyor. Ama Antalya, Hatay civarına gittiğimizde yüzde 13’lere çıkıyor. Talasemi, aslında sık gördüğümüz bir kansızlık. Akdeniz Bölgesi derken Güneydoğu Asya’ya kadar uzanan, tüm dünyada sıklıkla görülen bir genetik kansızlık nedeni. Türkiye, Akdeniz Bölgesi’ne komşuluğu açısından bu hastalığı sık gördüğümüz bir bölge” şeklinde konuştu.
Mersin Mersin Şehir Hastanesi yöneticileri, engelli personelle bir araya geldi Mersin Şehir Hastanesi yöneticileri, Engelliler Haftası kapsamında hastanede çalışan engelli personelle bir araya geldi. Hastane yönetimi ve sosyal sorumluluk ekibi tarafından organize edilen etkinlikte, yöneticilerle bir araya gelen engelli personeller hem keyifli vakit geçirdi hem de istek ve önerilerini paylaşma imkanı buldu. Programda engelli personellere hastane yönetimi tarafından hazırlanan teşekkür belgeleri de takdim edildi. Başhekim Doç. Dr. Bahar Aydınlı, engelli çalışanların her zaman yanında olduklarını ifade etti. Bu kapsamda engelli personelin çalışma hayatlarını kolaylaştırmak için gerekli çalışmaları başlatmaya kararlı olduklarını vurgulayan Aydınlı, alınan istek ve öneriler doğrultusunda, engelli personellerin ihtiyaçlarını karşılayacak düzenlemeleri hayata geçireceklerini kaydetti. Engelliler Haftası’nın, engelli bireylerin topluma katılımlarının önemini hatırlatmak ve engelli haklarının farkındalığını artırmak için önemli bir fırsat olduğunu vurgulayan Aydınlı, "Biz de Mersin Şehir Hastanesi olarak bu hafta vesilesiyle engelli personelimizin değerini bir kez daha vurgulamak ve onların başarılarıyla gurur duyduğumuzu ifade etmek isteriz. Engelli personelimiz, azimleri ve başarılarıyla tüm topluma örnek olmaktadır. Hikayeleri, bize her şeye rağmen başarmayı öğretmektedir. Mersin Şehir Hastanesi olarak, engelli personelimizi her zaman desteklemeye ve önlerini açmaya devam edeceğiz" dedi.