SAĞLIK - 23 Eylül 2016 Cuma 10:49

Oyun terapisi çocukları depresyondan kurtarıyor

A
A
A
Oyun terapisi çocukları depresyondan kurtarıyor

Oyun oynamanın çocukların ihtiyacı ve hakkı olduğunu belirten Psikolog Merve Demir, oyun terapisinin çocukları depresyondan kurtardığını söyledi.
Nişantaşı Psikiyatri Merkezinden Çocuk-Ergen Psikoterapisti Uzman Klinik Psikolog Merve Demir, “Oyun, çocuk için doğal bir ihtiyaçtır. Oyunun, tarihin başlangıcından beri tüm kültürlerde olduğu bilinmektedir. Çocuğun hayatında neredeyse yemek ve uyku kadar önemli bir yere sahiptir. Oyun, çocuğun enerjisini boşaltmasına, duygularının farkına varmasına ve rahatlamasına yardımcı olur” dedi.
Oyunun, çocuğun kendini ifade etmek için kullandığı bir araç olduğunu kaydeden Demir, “Çocuklar duygularını ve sorunlarını ifade etmek için çoğunlukla kelimeleri kullanmazlar. Bunun yerine oyunu kullanırlar. Oyun çocuğun dilidir, oyuncaklar ise kelimeleridir. Çocuklar düşüncelerini ve duygularını; oyun yoluyla, sözcüklerle anlattıklarından daha iyi ifade ederler” diye konuştu.
Uzman Psikolog Merve Demir, “Oyun terapisi oldukça eski bir tarihe sahiptir. Günümüzde çocukların psikolojik sorunlarının çözümünde, oyun terapisi vazgeçilmez bir noktadadır. Ancak çoğu anne baba; çocuğunu oyun terapisine getirdiğinde, oyun terapisinin ne olduğunu ve terapiden ne beklemesi gerektiğini bilmemektedir. Oyun terapisi; çocuğun endişeleri ve sorunları hakkında bilgi edinmek, duygularını fark etmesi ve problemlerinin üstesinden gelme yolları bulmasında çocuğa yardımcı olmak için geliştirilmiş bir yöntemdir. Çocuklardaki pek çok psikolojik sorunun tedavisinde kullanılır. Oyun Terapisi, bu konuda tecrübeli ve eğitimli oyun terapistleri tarafından uygulanmalıdır. Bu terapide, çocuk ve terapist arasında özel bir ilişki oluşturulur. Çocuk, terapistiyle güvenli bir ilişki kurduktan sonra kendini açmaya başlar. Sorunlarını doğrudan konuşmak, çocuklar için zordur. Çünkü bu, çocukta kaygı yaratır. Terapistle oynadığı özel oyunlar, çocuktaki bu kaygının azalmasını sağlar. Böylece çocuk, sorununu ifade etmiş olur. Terapist çocuğu anlar ve kabul edici bir şekilde anladıklarını çocuğa yansıtır. Oyun Terapisinde, çocuğun oynadığı oyunda tekrar tekrar ortaya çıkan konular önemlidir. Çünkü çocuğun sorunu hakkında bilgi sağlar. Yani sözle ifade edemediği durumlar oyun yoluyla anlaşılır. Bunlar; korkular, saldırganlık, rekabet, kıskançlık, sarsıcı olaylar, ölüm, okul problemleri gibi konulardır. Oyunun konusu çocuğun karşılanmamış ihtiyaçları, istekleri ve üstesinden gelmeye çalıştığı sorunlarla ilgilidir. Oyun terapisi ile çocuk kendi duygu ve davranışlarını daha iyi anlar. Özgüveni ve problemlerle baş etme becerileri artar. Sosyal kuralları ve sınırları deneyerek öğrenir. Sosyal becerileri artar, arkadaşları ve ailesi ile olan ilişkileri düzelir. Duygularını ifade etmeyi öğrenir. Olayları başka insanların bakış açısından görebilmeyi öğrenir. Yaratıcı düşünme becerileri gelişir. Güvensizlik, kaygı ve depresyon gibi olumsuz duygularla başa çıkmaları kolaylaşır” ifadelerini kullandı.
Oyun terapisinin 2 yaştan itibaren 12 yaşa kadar uygulanabildiğini ifade eden Demir, “Ergen ve yetişkinlerle geliştirilen oyun terapisi uygulamaları da bulunmaktadır. Oyun terapisinin ne sıklıkta ve kaç seans süreceği, çocuğun problemine, terapiye uyumuna göre değişir” dedi.
Nişantaşı Psikiyatri Merkezinden Çocuk-Ergen Psikoterapisti Uzman Klinik Psikolog Merve Demir, oyun terapisinin etkili olduğu durumları şöyle sıraladı:
“Kaygılar, Korkular, Öfke Kontrolü, Özgüven sorunları, çekingenlik, Davranış bozuklukları, Boşanma sürecindeki problemler, aile içi sorunlar, Okul Fobisi, Kardeş Kıskançlığı, Sınır problemleri, dürtüsellik, Yakın kaybı, yas süreci, Sarsıcı yaşam olayları, Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu, Uyum sorunları, Takıntılar, Depresyon, Diyabet gibi kronik hastalıklar yaşayan çocuklar”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Isparta Başkan Başdeğirmen: "İl Genel Meclisi ile birlikte Isparta’ya hizmet etmek boynumuzun borcu" Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, belediye meclisi üyeleriyle birlikte 31 Mart yerel seçimleri sonrası yeniden oluşan İl Genel Meclisini ziyaret etti. İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Ali Ertuğrul ve meclis üyeleri ile bir araya gelen Başkan Başdeğirmen, "İl Genel Meclisimizle, hep beraber ortak kararlar alabiliyoruz, bu Isparta için büyük bir şans. Sizinle birlikte ilçelerimize, kasabalarımız ile köylerimize hizmet götürmeye hazırız" dedi. Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen ve belediye meclisi üyeleri, Isparta İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Ali Ertuğrul ve İl Genel Meclisi Üyelerini mayıs ayının son oturumu öncesinde ziyaret ederek hayırlı olsun dileklerini iletti. Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, İl Genel Meclisine çalışmalarında başarı dileklerini ileterek, "Hepimiz rozetlerimizi, Türk bayrağına değiştirerek geldik. Burada amacımız Isparta’mızın tüm ücra köşesine kadar en güzel hizmetleri götürerek vatandaşlarımızın memnuniyetini, yaşam şartlarını daha yükseğe çıkarabilmek. Biz şunu görüyoruz, bizler il genel meclisiyle beraber şehrimize her türlü hizmet etmeye mecburuz. Bu bizim boynumuzun borcu. Tabii ki il genelinde yapmış olduğu çalışmalardan kalan sizlerle istişareli olarak geri kalan kısmını tamamlama anlamında destek maiyetinde bizler de sizlerin yanında oluyoruz. Yani sizlerin yardımcısı konumunda 204 köyümüz, 9 beldemiz ve 12 ilçemize hizmet götürmeye bizler de hazırız. Sizler her türlü hizmeti yapıyorsunuz, tabii ki yaşam devam ediyor, ihtiyaçlar bitmiyor. Geçen 5 yıl hiçbir hizmetimizi aksatmadık. Deprem oldu, sel felaketi oldu, yangın oldu, salgın hastalık oldu diyerek hiçbir hizmetten geri kalmamışız. Sizlerle beraber tüm hizmeti her yere ulaştırmışız. Bundan sonra da aynı düşüncelerle bu hizmete devam edeceğiz" şeklinde konuştu. Başkan Başdeğirmen günün anısına İl Genel Meclisi Başkanı Ertuğrul’a gül motifli bir tablo hediye etti.
Samsun Eğitimcilerden ‘şiddete karşı yasal düzenleme’ talebi Samsun’da eğitim sendikaları ayrı ayrı yaptıkları basın açıklamalarında ’şiddete karşı yasal düzenleme’ talebinde bulundular. Eğitim Bir-Sen: “Şiddete karşı yasal düzenleme istiyoruz” Eğitim Bir-Sen Samsun 1 Nolu Şube Başkanlığı önünde “eğitimde şiddete hayır” konulu bir basın açıklaması yapıldı. İl Başkanı Hamdi Yıldız yaptığı konuşmada, “Son olarak İstanbul/Eyüpsultan’da eski bir öğrenci okul müdürü İbrahim Oktugan’a silahla saldırıda bulunmuş, ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan okul müdürümüz maalesef kurtarılamayarak vefat etmiştir. Yıllardır, kanayan bir yara hâline gelen şiddet olaylarına dikkat çekiyor, tedbir alınması için yetkililere çağrıda bulunuyoruz. Bu çağrımızı yıllardır yapıyoruz. Sesimize kulak verilseydi, gereken önlemler zamanında alınmış olsaydı belki de bugün başka şeyler konuşurduk. Ancak ne yazık ki birçok konuda olduğu gibi bu konuda da geç kalınmıştır. Şiddetin her türlüsüne ve kime yapılırsa yapılsın karşı olduğumuzu ve mağdurun yanında saf tutarak destek olduğumuzu her platformda ifade ediyoruz. Ancak ne hazindir ki bu ülkede bir futbol hakeminin uğradığı şiddet oluşturduğu gündem kadar geleceğimizi imar edecek nesilleri yetiştiren kutsal mesleği icra eden öğretmene, eğitim çalışanına yapılan şiddet gündem oluşturmuyor bu içimizi acıtıyor. Şiddete karşı yasal düzenleme istiyoruz” dedi. Türk Eğitim-Sen: “Eğitimde Şiddet Yasası bir an önce çıkarılmalı” Türk Eğitim-Sen Samsun 1 Nolu Şubesi de Atatürk Anıtı önünde basın açıklaması yaptı. Eğitimciler adına okunan basın açıklamasında, eğitimde şiddetin önlenmesi, etkili ve caydırıcı tedbirler geliştirilmesi, eğitim çalışanlarının güvenli bir ortamda çalışmasının yasal koruma altına alınması amacıyla Türk Eğitim-Sen’in hem 2019 hem de 2023 yıllarında iki kez kanun teklifi hazırlayarak, milletvekilleri aracılığıyla TBMM’ye ilettiği hatırlatılırken, Eğitimde Şiddet Yasası’nın bir an önce çıkarılması istendi. Bunun yanı sıra Meclis Araştırma Komisyonu kurulması, Türk Ceza Kanunu’nda eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin ayrı bir suç tipi olarak düzenlenmesinin de Türk Eğitim-Sen’in öncelikli taleplerinden olduğu ifade edildi. Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda eğitim çalışanlarına yönelik şiddet ile ilgili yasal düzenlemenin yer alması gerektiği belirtilirken, “Eğitimde şiddetin önlenmesi için yasal düzenlemenin yer almadığı bir Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu hiçbir surette kabul etmiyoruz. Üstelik bu da yetmez diyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı mutlaka kamu/özel ayrımı yapmadan eğitimde şiddete yönelik özel bir politika geliştirmesini istiyoruz” denildi.