SPOR - 10 Kasım 2017 Cuma 16:30

Şenol Güneş: "Fenerbahçe maçında hakeme söylediklerimden dolayı üzgünüm"

A
A
A
Şenol Güneş: "Fenerbahçe maçında hakeme söylediklerimden dolayı üzgünüm"

Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, Süper Lig’in 6.

Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, Süper Lig’in 6. haftasında deplasmanda oynadıkları Fenerbahçe derbisinde hakeme söylediği sözlerden dolayı üzgün olduğunu belirtti.


Beşiktaş Teknik Direktörü şenol Güneş, Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde düzenlenen Marka ve Spor Zirvesi’ne katıldı. Oturuma, ’Avrupa’nın yeni tarih yazanı Şenol Güneş’ sloganıyla çağrılan tecrübeli teknik adam, Fenerbahçe derbisinde hakeme gösterdiği tepkisini anlatarak, şunları kaydetti:


"Ne iş yaparsanız yapın sürekli gündemde kalmak kolay bir iş değil. Bazen emeklilik lafını kullanıyorum ama şu an öyle bir düşüncem yok. Zaman zaman hatalarım var, doğrudur. Bazen görüntülerim de gergin gözüküyor. Fenerbahçe maçında olan şeyi net olarak söylerim ama münasip dile getirmek lazım. Basit bir faulde hakemin niyetini okuyup yanlış yapıp sinirlendim. Artistlik yapılan bir hareket üzerine ne söylediğimi fark etmedim. Dediğim şeyi hatırlamıyorum. Sonra izleyince üzüldüm. Çok etkisi oldu bende. Kendime ceza veriyorum. Doğru bir şey yapmadım. Kötü bir sözdü. Çok da ceza almamı isteyenler oldu. 3-4 maç ceza almamı ve takımın kaybetmesini istediler. Bir maç ceza aldım ama takım kaybetti zaten üst üste. Ben de bu hareketimden rahatsız oldum. O duruma düştüğüm için üzgünüm."



Beşiktaş’ın Çin açılımı


Şenol Güneş, Beşiktaş’ın sezon başında Çin’de oynadığı hazırlık maçından memnun olmadığı iddialarına da açıklık getirdi. Kararları her zaman yönetim kurullarının ve başkanın verdiğini vurgulayan Güneş, "Beşiktaş, Trabzonspor bir marka. Beşiktaş benden önce büyük başarılı işler yaptı. Yokluktan varlığa gitmek için planlar yaptı, buralara geldi. Takımını oluşturdu, ekonomisini geçmişe göre düzeltti ancak hala borçlar var. Transferi yönetimler yapar. Bir iş yerinde kararı yönetim kurulu verir. Bizim görevimiz fikirlerimizi söylemek. Yönetim fikirlerimi söyleyecek. Karşılıklı fikir alış verişi yapılır ama sonunda yönetim karar verir. Sonuçta benim beğendiğim oyuncunun parasını başkan verecek. Beğenmezsem de tartışacağım. Bu hoca-başkan tartışması mı olur? Kampı tabii ben yapacağım ama parasını başkan veriyor. Kamp olarak sıkıntıları elbette söyleyeceğim. Sonuçta bir karar alınacak ve bu kararı sahipleneceğiz. Herkesin düşündüğü olamaz. Önemli olan ortak noktada buluşmak. Orada bir kavgamız yok sadece 10 günlük bir kampın Türk takımları için orada olmayacağını söyledim" ifadelerini kullandı.



"İyi ki Beşiktaş’a gelmişim"


Tecrübeli teknik adam, son iki sezon şampiyonluğa taşıdığı Beşiktaş’a geldiği için mutlu olduğunu aktardı. Siyah-beyazlı taraftarın kendisini sahiplendiğini vurgulayan Güneş, "Beşiktaş’ın mütevazi yapısından, bazıları kızsa da ’efendi’ yapısından, halkın takımı olmasından dolayı buraya geldim. Şampiyon olmazsan başarısızsın algısı vardı, Allah’a şükürler olsun bunu yaptık. Camianın daha önce de düşünceleri vardı ama o zaman olmamıştı. Taraftarla yapı olarak da benzerlik gösteriyoruz. Her şey iyi gidiyor. Biz taraftarın içindeyiz. Kimseyi arkanıza almanıza gerek yok, kendisi olan yeter. Beşiktaş’a iyi ki gelmişim" açıklamasını yaptı.


Diğer takım taraftarlarından da oyunculuk dönemi dahil şahsına karşı bir olumsuzluk görmediğini anlatan Şenol Güneş, sözlerine şöyle devam etti:


"Milli takımda da rahatlıkla çalıştım. Bunu yapabilmek önemli. En büyük başarı bu. Futbol, renklerin farklılıklarından bütün oluşturmaktır. Turgay Şeren, Can Bartu, Lefter Küçükandonyadis gibi isimler sayabilirsiniz. Değerli ve saygı gören insanlar olmak gerekiyor. Trabzon’da üzülüp bana kızanlar var, Trabzonspor ile onal rekabet dolayı Fenerbahçe’de de bana kızanlar var. Kadıköy’de oturuyorum çok da rahat dolaşıyorum dışarıda. Sporun ortak dilini kullanmak lazım."


Çocukken sokakta oynadıkları futboldan büyük keyif aldığını belirten Güneş, "Messi, Neymar, Ronaldı bugün aynı şeyi yapıyor. Büyük futbolcular bunu yaptığı için keyif alıyor. Oyuncunun yeteneğiyle karakteriyle gelip gitmesi lazım. Onların ne kazandığını neden insanlar bilmek ister? Türk Milli Takımı kazanıyorsa prim alsın. Önemli olan iyi oynaması, oynanan oyunla seyirciye keyif vermesi. Bizim taraftarı memnun etmemiz lazım" değerlendirmesinde bulundu.



"En kötü bir yılım en iyi yılıma bedeldi"


Şenol Güneş, futbolculuğa ilk başladığı dönemle ilgili anıları ise şöyle paylaştı:


"Ben 17 yaşında Trabzonspor’da 3. kaleciydim. Oynayan kalecinin omzu çıktı, ben yine kadroda yoktum. Anormal çalışıyordum hatta bu yüzden hastalandım. Kadroya yine giremedim. Ondan sonraki yıllar devamlı oynadım. Hatta yedeğim bile olmadı. O bir yıl hayatım boyunca en iyi yılıma bedeldi. Oyunculara hep bunu anlatıyorum. Herkes acı çekerek büyümüştür. Kolay gelenler yok olup gitmiştir. Şimdiki dönem biraz farklı. Ben bir kaleci kazağını kendi paramla alıp bir yıl giyiyordum. Şimdi sponsorlar oyunculara forma giymesi için para veriyor. Hepimizde ego vardır, önemli olan onu yönetmek. Oyuncuların oyundan çıkarken gösterdiği tepkileri kendilerine isyandır. Zamanla bunları hallediyoruz. Burada zamana ihtiyaç var. Paradan, şöhretten herkesin etkilendiğini görüyorum."


A Milli Futbol Takımı’nın başındayken 2002 FIFA Dünya Kupası’nda 3. olmalarıyla ilgili de bir anısını anlatan Güneş, sözlerini şöyle tamamladı:


"Japonya maçına çıkarken, sonuç ne olursa olsun oyuncularıma sahada yıkılmayın dedim. Maçı kazandık sonra Senegal’i de geçtik. Brezilya’ya yenildik bir baktık takım yerde. Hemen toparladık onları. Güney Kore maçında, Korelileri aldı oyuncularımız ve beraber tribünlere gittik. O fotoğraf UEFA’da ders olarak gösterildi. Dünya Kupası’nda 3., fair-play’de dünya birincisi olmuştuk."


Şenol Güneş, oturumun ardından Beşiktaş’ın efsaneleri Metin Tekin, Ali Gültiken ve Feyyaz Uçar ile hatıra fotoğrafı çektirdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir OEDAŞ ‘Can Dostlar’ projesinin kapsamını genişletti Osmangazi Elektrik Dağıtım A.Ş. (OEDAŞ), sokak hayvanlarının hayati ihtiyaçlarını karşılamak üzere sürdürdüğü Can Dostlar sosyal sorumluluk projesinin kapsamını göçmen kuşları dahil ederek genişletti. Afyonkarahisar, Bilecik, Eskişehir, Kütahya ve Uşak’ta elektrik dağıtım hizmeti sağlayan OEDAŞ, ana faaliyet alanındaki çalışmaların yanı sıra biyoçeşitliliğin korunması ve artırılması amacıyla çeşitli adımlar atıyor. Kuşların göç rotasında yer alan bir bölgede hizmet veren ve bu çerçevede kuşların korunmasına yönelik çeşitli çalışmalar yürüten şirket, bu alandaki çalışmalarını artık sosyal sorumluluk projesi Can Dostlar çatısı altında yürütecek. “Elektrik hat güzergahlarımızı habitata göre belirliyoruz” Göçmen kuşlara yönelik çalışmaları hakkında bilgi veren OEDAŞ Direktörü Muzaffer Yalçın, “Bölgede faaliyet gösterdiğimiz 2017 yılı itibarıyla 5 ildeki biyolojik çeşitliliğin ortaya konulması ve bu doğrultuda elektrik dağıtım hatlarının ekosistem üzerine etkilerinin ve potansiyel risklerin detaylandırılmasına yönelik çalışmalara başladık. İlk etapta uzmanlar tarafından ekolojik ve ornitolojik (kuş bilimi ile ilgili) araştırma ve değerlendirme raporları hazırlandı ve bu kapsamda çeşitli aksiyonları hayata geçirdik. 2020 yılında yayımladığımız ‘Osmangazi Dağıtım Hatları Kuş İzleme Raporu’ ile bölgemizdeki kuş gözlem sahaları ile enerji üretimi ve dağıtımının gerçekleştiği sulak alanlarda yaşayan canlı türlerini gözlemleyerek kayıt altına aldık. Yürütülen çalışmalar çerçevesinde, 4 bin 592 hektarlık korunan alan ve yüzey alanı değişen birçok gölet ve sulak alanı detaylı bir şekilde inceleyerek tehdit altındaki türleri tespit ettik. Ayrıca kritik habitatların listesini oluşturarak elektrik hat güzergahlarımızı buna göre belirlemeye başladık. Kuşların çarpılmasını önlemek için yaptığımız nakil hatlarında izolatör, flexiglass kaplama gibi çalışmalarla da kuşların zarar görmesinin büyük ölçüde önüne geçtik” dedi. “Göçmen kuşların korunması ekosistem açısından kritik bir konu” Yalçın, göçmen kuşlara yönelik çalışmalarının Can Dostlar sosyal sorumluluk projesine dahil olmasıyla ilgili olarak ise, “Can Dostlar sosyal sorumluluk projemizi, pandemi dönemindeki kısıtlamalarda sokak hayvanlarının temel ihtiyaçlarının karşılanmadığını gözlemleyen saha çalışanlarımızın önerisiyle 2021 yılında hayata geçirdik. O tarihten bu yana STK ve yerel yönetimlerin de desteğiyle sokak hayvanlarının beslenme, barınma, kısırlaştırma, bakım ve tedavi ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Uluslararası ödüllü bu projemizi şimdi de yine çalışanlarımızın önerisiyle başta göçmen kuşlar olmak üzere bölgemizdeki tüm kuşları kapsayacak şekilde genişletiyoruz. Böylece hem sokak hayvanlarına hem de göçmen kuşlara yönelik çalışmalarımızı birbirini destekleyecek şekilde, daha bütüncül bir yaklaşımla ele alacağız. Ayrıca Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda ekosistemi korumaya ve iyileştirmeye devam edeceğiz. Projemizin yeni fazına geçiş için 11 Mayıs Dünya Göçmen Kuşlar Günü’nü seçtik, bu da bizim için çok anlamlı oldu. Çünkü göçmen kuşların korunması tüm dünyanın ortak konularından biri, ekosistem açısından son derece kritik. Biz de kendi bölgemizde yaptığımız çalışmalarla bu konuya katkı sağladığımız için mutluyuz” ifadelerini kullandı. “Hurda malzemelerimizden kuş yuvaları yapacağız” Projenin yeni fazında ilk olarak göçmen kuşlar için hurda malzemelerden yuva yapacaklarını açıklayan Muzaffer Yalçın, konuşmasına şöyle devam etti: “Can Dostlar projesi çerçevesinde bu zamana kadar sokak hayvanlarının yaşam şartlarını iyileştirmek için depolarımızdaki hurda malzemelerden barınaklar yapmıştık. Şimdi yine bu malzemelerle göçmen kuşlar için de yuvalar yaparak güzergahlarındaki uygun yerlere yerleştireceğiz. Hurda malzemeleri dönüştürerek hem hayvanlara katkı sağlıyor hem de çevresel etkilerimizi azaltıyoruz. Bu çalışma, 2030 yılına kadar atıklarımızı yüzde 50 azaltma, 2050’ye kadar ise sıfırlama vizyonumuzu da destekliyor.” “20 kilometrelik hatta izolasyon çalışması yaptık” Göçmen kuşların konduğu ve bazen yuva da yaptığı hatlarda izolasyon çalışmalarının sürdüğünü de ifade eden Direktör Yalçın, “Bölgemizdeki tüm arıza kayıtlarımızın yüzde 3’ü kuş kaynaklı. Biz de özellikle kuşların güzergahında olan ve sık kondukları hatlarda izolasyon çalışmaları yapıyoruz. Şu ana kadar 20 kilometrelik hatta izolasyon çalışmamızı tamamladık. Bölgede çalışmalarımız devam ediyor. Bu sayede hem kuşların çarpılmasının hem de kuşlardan kaynaklanan arızaların önüne geçiyoruz. Kuşların daha yoğun olduğu bölgelerde ise hatların enerji geçen bölümlerini flexiglass malzeme ile kaplayarak kuşların enerjisiz bölümlere yuva yapmasını sağlıyoruz” şeklinde konuştu.
İstanbul İş adamı Nihat Özçelik 38 yıla kadar hapis talebiyle hakim karşısında İş adamı Nihat Özçelik, birkaç emniyet görevlisine rüşvet verip yargı görevini yapanı etkilemeye teşebbüs ettiği iddiasıyla 38 yıla kadar hapis talebiyle hakim karşısına çıktı. Duruşmada savunma yapan sanık Özçelik, "Üzerime atılı suçların hiçbirini kabul etmiyorum. Ben kimseyi suç işleme konusunda azmettirmedim. Kimseye menfaat sağlamadım" dedi. İş adamı Nihat Özçelik’in 2023’de birkaç emniyet görevlisine rüşvet verip yargı görevini yapanı etkilemeye teşebbüs ettiği iddiasıyla 4 ayrı suçtan 38 yıla kadar hapis talebiyle yargılanmasına başlandı. İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada başka suçtan tutuklu sanık İ.H.A. ve tutuksuz sanık Nihat Özçelik hazır bulundu. Duruşmaya müşteki Enver Çevik ve taraf avukatları da katıldı. "Ben kimseyi suç işleme konusunda azmettirmedim. Kimseye menfaat sağlamadım" Duruşmada kimlik tespiti yapılan Özçelik, aylık gelirinin 20 milyon lira olduğunu belirtti. Savunma yapan sanık Özçelik, "Ben kanuna ve hukuka aykırı hiçbir faaliyetin içinde olmadım, bu yönde kimseyi azmettirmedim ve kimseye menfaat sağlamadım. Savcılığın anında takipsizlik kararı vermesi gerekirdi. Adaletin er ya da geç tecelli edeceğine ilişkin inancımı koruyorum. Yargılama sonunda kim gerçek suçlu, kim mağdur ortaya çıkacaktır. Ben 30 yılı aşkın sermaye piyasalarına yatırım yapan bir iş insanıyım. Üzerime atılı suçların hiçbirini kabul etmiyorum. Ben kimseyi suç işleme konusunda azmettirmedim. Kimseye menfaat sağlamadım. Beraatımı talep ederim" şeklinde konuştu. Emniyet görevlisi sanıkların SGK kayıtlarına bakılacak Alınan savunma ve beyanların ardından ara kararını açıklayan mahkeme, aralarında sanık Nihat Özçelik’in de bulunduğu 5 sanığın adli kontrol tedbirlerinin devamına karar verdi. Tüm beyanlar tamamlandıktan sonra emniyet görevlisi olan sanıkların tüm banka hesap bilgilerinin, taşınmaz ve araç tescil bilgilerinin, SGK kayıtlarının getirtilerek 3 kişilik emekli Sayıştay üyeleri tarafından oluşturulacak bilirkişi tarafından rapor da aldırılmasına karar veren heyet, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, şüpheli Nihat Özçelik’in müştekiler ile arasındaki ticari ilişkinin bozulması sonrasında aralarında husumet oluştuğu, husumet sebebiyle taraflar arasında birçok soruşturma olduğu anlatıldı. Şüpheli polis memurlarının olaya ilişkin buluşmalarında tanınmamak için gözlük taktıklarının aktarıldığı iddianamede, şüpheli polis memurları arasında hayatın olağan akışına aykırı olacak şekilde para alışverişinin bulunduğu belirtildi. Hazırlanan iddianamede, şüpheli Nihat Özçelik’in ‘yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs’ suçunu işlediği, şüpheli Özçelik tarafından kendisinin katılan olarak yer aldığı ve devam etmekte olan bir yargılamada husumetli olduğu müştekilerin ceza alması amacıyla mağdur T.K. üzerinden tanık olarak beyanda bulunmaya zorladığı, Özçelik’in kendi lehine ve karşı taraf aleyhine sonuç doğurabilecek bir karar verilmesi amacıyla hukuka aykırı olarak eylemde bulunduğu kaydedildi. 38 yıla kadar hapis talebi Hazırlanan iddianamede şüpheli Nihat Özçelik’in ‘rüşvet vermek’, ‘yargı görevini yapanı etkilemeye teşebbüs’, ‘kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak’ ve ‘birden fazla kişiyle birlikte kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından toplamda 14 yıldan 38 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. İddianamede diğer 4 şüphelinin ise aynı suçlara ek olarak ‘resmi belgede sahtecilik’ ve ‘rüşvet almak’ suçlarıyla birlikte 7’şer yıldan 43’er yıla kadar değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
Denizli Başkan Çavuşoğlu’na halk oyunları şampiyonlarını ağırladı Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, Türkiye Halk Oyunları Federasyonu’nun düzenlediği Denizli İl Halk Oyunları Yarışması’nda birincilik kazanan Büyükşehir Belediyesi Halk Oyunları ekibini ağırladı. Türkiye Halk Oyunları Federasyonu’nun geçen ay düzenlediği Denizli İl Halk Oyunları Yarışmasında dereceye giren Büyükşehir Belediyesi Halk Oyunları ekibi Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu’nu ziyaret etti. Ziyarete, Türk Halk Oyunları Federasyonu Denizli İl Temsilcisi ve Denizli Büyükşehir Belediyesi Konservatuvar Müdürü Hakan Eyiden, halk oyunları antrenörü Cihan Doğan ve Ahmet Kulaksız ile Büyükşehir Belediyesi Halk Oyunları büyükler ve minikler kategorisi ekibi katıldı. 16 takımın yer aldığı yarışmada, “minikler geleneksel düzenlemesiz” dalda il birinciliği, “minikler geleneksel düzenlemeli” dalda il ikinciliği, “büyükler geleneksel düzenlemeli” dalda il birinciliği ve “büyükler geleneksel düzenlemesiz” dalda il ikinciliği kazanan halk oyunları ekibi aldıkları kupları Başkan Çavuşoğlu’na getirdi. Bölge şampiyonasına katılacaklar Denizli Büyükşehir Belediyesi Halk Oyunları ekibi aldıkları başarılı derecelerle haziran ayında yapılacak bölge yarışmasına katılmaya hak kazandı. Bir süre ziyaretçileriyle sohbet eden Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu halk oyunları ekibinin derecelerini tebrik ederek haziran ayında yapılacak bölge şampiyonasında başarılar diledi.