YEREL HABERLER - 24 Nisan 2017 Pazartesi 13:03

Arıtma çamurları çorak topraklara hayat oluyor

A
A
A
Arıtma çamurları çorak topraklara hayat oluyor

Konya Büyükşehir Belediyesi KOSKİ Genel Müdürlüğü tarafından işletilen Konya Kentsel Atıksu Arıtma Tesisinden çıkan arıtma çamurları, çorak toprakları canlandırıyor.

Konya Büyükşehir Belediyesi KOSKİ Genel Müdürlüğü tarafından işletilen Konya Kentsel Atıksu Arıtma Tesisinden çıkan arıtma çamurları, çorak toprakları canlandırıyor.


Konya şehir merkezinden kaynaklanan atıksuların arıtılması amacıyla Konya Büyükşehir Belediyesi KOSKİ Genel Müdürlüğü tarafından yapımı tamamlanarak 2009 yılında işletmeye alınan Konya Kentsel Atıksu Arıtma Tesisi, organik madde içeriği fazla olan arıtma çamurlarıyla çorak toprakların ıslahında büyük umut oldu. Dünyada ve Ülkemizde arıtma çamurlarının bertarafı için yüksek maliyetli teknolojiler kullanılırken, Konya Büyükşehir Belediyesi KOSKİ Genel Müdürlüğü, enerji ve organik gübre değeri olan arıtma çamurlarının ekonomiye bir değer olarak kazandırılması ve atık olarak değil hammadde olarak değerlendirilmesi için bir ilki gerçekleştirdi.


Konya Atıksu Arıtma Tesisinden kaynaklanan arıtma çamurlarının toprakta kullanılması için Türkiyede bir ilk olarak “Stabilize Arıtma Çamurlarının Toprakta Kullanılmasına Dair Yönetmelik” kapsamında çalışmalar yürüten KOSKİ, 2014 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığından “Stabilize Arıtma Çamuru Kullanım İzin Belgesi”ni aldı. Akabinde arazi uygulamalarına başlayan KOSKİ, bu izin belgesinin kapsamını 2015 ve 2016 yıllarında daha da genişleterek, toplamda 5 milyon 200 bin metrekare alanda stabil arıtma çamuru ile toprak ıslahı ve tarımsal amaçlı uygulamalar yaptı.



Arıtma çamuruna olan ilgi ve talep artıyor


KOSKİ Genel Müdürlüğünün uygulamaları ile Konya Kentsel Atıksu Arıtma Tesisinden kaynaklanan arıtılmış ve stabil hale getirilmiş arıtma çamurlarından hem enerji elde ediliyor, hem de toprakta uygulamaları yapılarak bertaraf için ilave bir yatırıma gerek kalmaksızın ürün olarak değerlendiriliyor. Arıtma çamuru kullanıcıları olan çiftçilerden verim artışı ve toprak iyileşmesi yönünden pozitif dönüşler alınmaya devam edilirken, öte yandan arıtma çamuruna olan ilgi ve talep her geçen gün artıyor.


Arıtma çamurları, organik madde içeriği fazla ve gübre değeri olan bir ürün olması dolayısıyla verimliliğini kaybetmiş topraklara umut veriyor. Yörenin topraklarının çorak ve organik madde içeriğinin az olmasından dolayı Türkiye’nin tahıl ambarı olan Konya ovasında toprak ıslahı ve verim artışının sağlanması amacıyla Konya Atıksu Arıtma Tesisinden kaynaklanan stabil arıtma çamurlarının bu alanlarda kullanılması büyük bir önem arz ediyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Akdeniz anemisi anne ve babada taşıyıcılık varsa çocukta 4’te 1 ihtimalle oluyor Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hematoloji branşında Uzman Doktor Özlem Beyler, “Talasemi, diğer adıyla Akdeniz anemisi kalıtımsal geçen genetik bir kansızlık hastalığıdır. Anne ve babada eğer taşıyıcılık varsa çocukta 4’te 1 ihtimalle hastalık olur. Ülkemizde yüzde 2 oranında görüyoruz” dedi. Uzman Doktor Özlem Beyler, Akdeniz anemisinin kalıtımsal bir hastalık olduğunu söyledi. Anne ve babada eğer taşıyıcılık varsa çocukta 4’te 1 ihtimalle olduğunu belirten Dr. Beyler, hastalığın Türkiye’de yüzde 2 oranında görüldüğünü ifade etti. “Bu taşıyıcılık neden önemli? Evlilik öncesi genetik danışmanlık gerekebilir” diyen Dr. Beyler, “Hastalar, evlilik öncesi yapılan tarama testleriyle bize yönlendiriliyor. Biz de hemoglobin elektroforeze bakarak bilgilendirme yapıyoruz. Taşıyıcılık bir hastalık değildir, tedavi gerektirmez. Taşıyıcıların evlenmesinde ya da çocuk sahibi olmasında herhangi bir sakınca yoktur. Ancak çocuklarına aktarılabildiği bir hastalık olduğu için çocukta ciddi kansızlık olabilir. Bu nedenle takipte olmaları önemlidir” dedi. Bu hastaların kansızlığı olduğu için gereksiz demir tedavisi verilme durumu olabildiğine dikkat çeken Dr. Beyler, şöyle konuştu: “O açıdan mutlaka bir hematoloji uzmanına muayene olmalarını öneririm. Daha sonrasında bazı ağır talasemi hastalarına aylık kan nakli yapmak gerebiliyor. Buna bağlı olarak demir yükleri olabiliyor. Başka organların etkilenme riski olabiliyor. Yine bu hastaların aylık takipte kalmaları lazım. Beslenme durumuna gelecek olursak özel bir beslenme şekli yok. Herkes gibi yiyip içebilirler, beslenebilirler. Bazen biz folik asit desteği verebiliyoruz. Yine bu kontrollerdeki kan değerlerine bakarak karar verebileceğimiz bir durum. Tam kan sayımı, periferik yayma, hemoglobin elektroforezi ve demir testlerine bakarak tanı koyuyoruz. Bu şekilde diğer kansızlık nedenlerinden ayırt etmemiz gerekiyor bu hastaları. Çünkü gereksiz yere vitamin takviyesi alıp kan seviyelerini yükseltme durumlarına girmelerini engellemek istiyoruz.” "Türkiye, Akdeniz Bölgesin’e komşuluğu açısından bu hastalığı sık gördüğümüz bir bölge" Ailenin eğer bir hastada halsizlik, aşırı yorgunluk, çarpıntı, nefes darlığı gibi kansızlığın oluşturduğu durumlar varsa bir doktora gidip kontrol ettirebileceğini aktaran Dr. Beyler, “Bunun haricinde de evlilik öncesi rutin tarama testi yapılıyor. Bu şekilde ülkemizdeki yüksek taşıyıcılık oranlarından kaynaklanabilecek çocuklara aktarımın önüne geçilmiş oluyor. Bizim bu civar için oran yüzde 6 diyebiliriz. Aslında bunlar hep yüksek oranlar. Türkiye için yüzde 2, bölgemiz için yüzde 6’lara çıkıyor. Ama Antalya, Hatay civarına gittiğimizde yüzde 13’lere çıkıyor. Talasemi, aslında sık gördüğümüz bir kansızlık. Akdeniz Bölgesi derken Güneydoğu Asya’ya kadar uzanan, tüm dünyada sıklıkla görülen bir genetik kansızlık nedeni. Türkiye, Akdeniz Bölgesi’ne komşuluğu açısından bu hastalığı sık gördüğümüz bir bölge” şeklinde konuştu.
Mersin Mersin Şehir Hastanesi yöneticileri, engelli personelle bir araya geldi Mersin Şehir Hastanesi yöneticileri, Engelliler Haftası kapsamında hastanede çalışan engelli personelle bir araya geldi. Hastane yönetimi ve sosyal sorumluluk ekibi tarafından organize edilen etkinlikte, yöneticilerle bir araya gelen engelli personeller hem keyifli vakit geçirdi hem de istek ve önerilerini paylaşma imkanı buldu. Programda engelli personellere hastane yönetimi tarafından hazırlanan teşekkür belgeleri de takdim edildi. Başhekim Doç. Dr. Bahar Aydınlı, engelli çalışanların her zaman yanında olduklarını ifade etti. Bu kapsamda engelli personelin çalışma hayatlarını kolaylaştırmak için gerekli çalışmaları başlatmaya kararlı olduklarını vurgulayan Aydınlı, alınan istek ve öneriler doğrultusunda, engelli personellerin ihtiyaçlarını karşılayacak düzenlemeleri hayata geçireceklerini kaydetti. Engelliler Haftası’nın, engelli bireylerin topluma katılımlarının önemini hatırlatmak ve engelli haklarının farkındalığını artırmak için önemli bir fırsat olduğunu vurgulayan Aydınlı, "Biz de Mersin Şehir Hastanesi olarak bu hafta vesilesiyle engelli personelimizin değerini bir kez daha vurgulamak ve onların başarılarıyla gurur duyduğumuzu ifade etmek isteriz. Engelli personelimiz, azimleri ve başarılarıyla tüm topluma örnek olmaktadır. Hikayeleri, bize her şeye rağmen başarmayı öğretmektedir. Mersin Şehir Hastanesi olarak, engelli personelimizi her zaman desteklemeye ve önlerini açmaya devam edeceğiz" dedi.