YEREL HABERLER - 20 Nisan 2017 Perşembe 15:17

Tekirdağ’da kaçak hafriyatı önlemek için kararlı adım

A
A
A
Tekirdağ’da kaçak hafriyatı önlemek için kararlı adım

Tekirdağ’da kaçak hafriyat dökümlerinin önüne geçilmesi için Tekirdağ Valiliği ve Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından toplantı düzenlendi.

Tekirdağ’da kaçak hafriyat dökümlerinin önüne geçilmesi için Tekirdağ Valiliği ve Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından toplantı düzenlendi. Toplantıda, kontrol ve denetimlerin arttırılması, kaçak döküm yapanlara 50 bin ile 150 bin TL. arasında ağır para cezaları getirilmesi kararı alındı.


Tekirdağ’da kaçak hafriyat dökümlerinin iyice artması üzerine Tekirdağ Valiliğinde, Vali Mehmet Ceylan’ın başkanlığında Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, İl Jandarma Komutanı Erdal Eren, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Prof Dr. Tamer Dodurka, Çevre ve Şehircilik il Müdürü Ömer Albayrak, Tarım, Gıda ve Hayvancılık İl Müdürü Zekeriya Sarıkoca, İl Defterdarı Mehmet Malanlı, Emniyet Müdür Yardımcısı Yaşar Mercan, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Kontrol Dairesi ve Zabıta Dairesi Başkanlarının katıldığı bir toplantı düzenledi.


Vali Ceylan toplantıda yaptığı konuşmada, kaçak hafriyat dökümüyle ilgili önlemlerin gözden geçirilmesi için bu toplantıyı düzenlediğini belirtti ve Büyükşehir Belediyesinin “hafriyat toprağı ve inşaat/yıkıntı atığı yönetim planı” hakkında bilgi aldı.


Verilen bilgide hafriyat kamyonlarının GPS cihazı ile takip sisteminin başladığı belirtildi. Bu sistemle araçların nerede döküm yaptığı izlenebilecek ve dökümün uygun olup olmadığı tespit edilip suç duyurusunda bulunulabilecek. Alınan karara göre bu sistem Emniyet ve jandarma ekiplerinin de kullanımına açılarak takip ve denetimde daha etkin bir yol izlenecek. Bu sisteme dahil olmayanlar “atık taşıma ve kabul belgesi” alamayacak ve bu belgeyi, yapılan kontrollerde sunamayan kamyon şoförü veya firmasına “kaçak döküm” muamelesi uygulanabilecek. Araç takip sistemine dahil olmayan araçlar tarafından yapılan kaçak dökümleri önlemek için denetimler daha da yoğunlaştırılıp gerektiğinde sivil plakalı araçlar da kaçak takibinde kullanılacak. Bu amaçla teknolojiden daha fazla yaralanma amacında olan Büyükşehir Belediyesi takip ve fotoğraflama işinde dronları devreye sokacak.



50 bin lira para cezası


Toplantıda Büyükşehir Belediyesinin ardından, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalar da aktarıldı. Depolama alanlarıyla ilgili prosedürlerin aşılması için her türlü desteğin verileceği, kaçak döküm yapanlar için mevzuatın zorunlu kıldığı cezaları uygulamaktan imtina edilmeyeceği, fotoğraf ve videolarla tespit edilen araçlara 50 bin TL ile 150 bin TL arasında ceza uygulanacağı, geçtiğimiz günlerde sekiz araca kesilen ellişer bin lira para cezasının araç sahiplerine tebliğ edileceği ve bu araç sahipleri hakkında, ayrıca Cumhuriyet Savcılıkları’na Çevre Kanununu ihlalden suç duyurusunda bulunulacağı belirtildi.



“Kurallara uyanlara kolaylık”


Toplantıya katılan diğer müdürlükler de konuyla ilgili çalışmalarından söz ettikten sonra mevcut döküm alanları gözden geçirilerek alternatif alanların oluşturulması ve işini düzgün yapan hafriyatçılara kolaylık sağlanması amacıyla ilgili tüm kurumların işbirliği yapması kararlaştırıldı. Bu doğrultuda bir alt komisyon oluşturularak çalışmalara ivedilikle başlanacak.


Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi, hafriyat taşımacılığı yapan vatandaşların bir mağduriyet yaşamaması için hafriyat araçlarına mutlaka taşıma izin belgesi alması, araçların izleme sistemine entegre olması ve sadece Büyükşehir Belediyesi tarafından belirlenen döküm alanlarına döküm yapılması gerektiğinin altını çizip sisteme uygun çalışmayan tüm hafriyatçılara mevzuat doğrultusunda yaptırım uygulamak zorunda olduklarını vurguladı.


Büyükşehir Belediye Başkanı Albayrak, “Kimsenin mağdur olmasını ya da ceza almasını istemeyiz, ancak bazı kamyonlar İnsafsızca boş arazilere, dere kenarlarına ya da ormana döküp ciddi bir çevre kirliliğine neden oluyorlar. Bunları durdurmak zorundayız” dedikten sonra toplantıyı düzenleyen Vali Ceylan’a teşekkür etti.


Vali Ceylan, mevcut alanların yanı sıra yeni depolama alanlarının oluşturulması ve emniyet, jandarma ve zabıta denetimlerinin sıklaştırılması konusundaki hassasiyetini belirtti ve yapılan çalışmaları değerlendirmek üzere bu toplantıların devam edeceğini söyledikten sonra toplantıya son verildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Osmaniye Devlet desteğiyle üretmeyi başaran annelerin elinden çıkan fıstık helvasının ünü sınırları aştı Osmaniye’de depremzede kadınlar, devletten aldıkları desteklerle kurdukları kooperatif çatısı altında ürettikleri ürünlerin satışından elde ettikleri gelirle aile bütçelerine katkı sağlıyor. Kadınlar tarafından üretilen fıstık helvası, Dubai ve Kazakistan’a da satılmaya başlandı. Osmaniye’nin Düziçi ilçesinde kooperatif aracılığıyla coğrafi işaret tescili bulunan Osmaniye yer fıstığı helvası ve yöresel ürünleri de kooperatif çatısı altında üreten kadınlar, elde ettikleri gelirle aile bütçelerine katkı sağlıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının SOGEP programı çerçevesinde depremden önce, 1 milyon 400 bin Türk lirası bütçeli proje ile fıstık helvası üretim kapasitesini artıran ve üretim şartlarını iyileştiren Düziçi Kadın Kooperatifi, deprem sonra bölgede yaşanan ekonomik zorluklara karşı dayanıklılığını artırdı, bölgede ortak paylaşım kültürü ve kadın istihdamı konusunda rol model oldu. Kadınlar tarafından üretilen fıstık helvası, Dubai ve Kazakistan’a da satılmaya başlandı. Kooperatif çatısı altında bir araya gelen kadınlar, Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansının aracı olduğu SOGEP desteği ile kurdukları butik mandırada da süt, peynir ve tereyağı üretimi ve satışı yapıyor. "Bizim hikayemizin başlangıcı DOĞAKA oldu" Kadınların istihdamı konusunda ilçede çok büyük sıkıntı olduğu için kooperatif kurduğunu söyleyen Başkan Rahime Yüksel, "Bizim hikayemizin başlangıcı aslında Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı, DOĞAKA ile oldu. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü ve Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı’nın katkılarıyla biz buralara geldik. Biz Osmaniye’nin yer fıstığını işliyoruz çünkü yer fıstığı buranın coğrafi işaretli bir ürünü ve hep kuruyemiş olmuş, kuruyemişin ötesine geçememiş bir üründü. Biz bunu mutfağa nasıl daha fazla girdirebiliriz, nasıl daha fazla kazanç elde edebiliriz ve bundan kadına katkı ne olabilir düşüncesiyle yer fıstığını işledik. Kendi çabamızla üretmiş olduğumuz yer fıstığından bir helvamız var, helvamızı kadın kooperatifimizin ortaklarına tattırdık, çeşitli fuar ve festivallerde sunduk, beğeni kazandı, dedik biz bu ürünle yola çıkalım. Yer fıstığı helvamızı gördüğünüz gibi üretmeye başladık" diye konuştu. "Bakanlığımızdan aldığımız destekle bize sadece helva yapsana kısmı kaldı" Eskiden sadece pazarlara götürecek kadar ürün yaparken Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı desteğiyle yurtdışına ürün yolladıklarını söyleyen Başkan Yüksel, "İmkansızlık sebebiyle seri bir üretim yapamıyorduk, sadece pazarlarda ve panayırlarda satabilecek kadar 20 kavanoz, 30 kavanozun ötesine gidemiyorduk. Makineleşmemiz gerekiyordu Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının SOGEP çağrısını duyduk. DOĞAKA Osmaniye Yatırım Destek Ofisi yetkilileri bizlere yardımcı oldular. Projemiz yazıldı, onaylandı ve seri bir şekilde makinelerimiz gelmeye başladı. Fıstık kavurma makinemiz geldi. Artık kendi fıstığımızı kendimiz kavuruyoruz çiftçiden aldığımız kuru kırımlı fıstıklarımızı kendimiz kırmaya başladık. Zarını kendimiz soyup şak fıstık haline getirebiliyoruz, susamımızı kendimiz çekiyoruz, tahin haline getiriyoruz. Susam, fıstık, tahin derken bize sadece helva yapsana boyutu kaldı ve biz helvamızı yapmaya başladık. Ulusal marketlere ürün veriyoruz, yerel marketlere ürün veriyoruz, yurt dışı satışlarımız oldu. Yurt dışında helvamız çok beğenildi ve ilk defa Dubai’ye ve Kazakistan’a mal vermeye başladık. Kooperatif bünyesinde kadın arkadaşlarla beraber çalışıyoruz. Bunlar anneler, her birinin çocukları var, onların geleceklerine dair endişeleri vardı. Kadınlar üretimde kendilerini çok mutlu hissediyorlar mutlu kadınlar da mutlu yarınlar getiriyorlar açıkçası. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının desteğiyle de biz kadın kooperatiflerinin üretimleri arttı. İstihdam sağladığımız kadın sayımız arttı ve kadının hakikaten üretimde olmasını sağlayan bir Bakanlığımız var. Teşekkür ediyorum" dedi. Ürettikleri tereyağının Osmaniye yer fıstığı helvası yapımında da kullandığını söyleyen Hüsne Soy, "DOĞAKA’nın sunduğu imkanlarla butik mandıramızı kurduk, burada ürettiğimiz tereyağlarını da fıstık helvamızın yapımında kullanıyoruz. Katkısız ve doğal olduğu için güzel oldu. Buradan kazandığım ücretle 3 çocuğumun eğitim masraflarını karşılıyorum, aileme de katkıda bulunuyorum. Devletimizin verdiği katkılarla biz buradayız, ondan önce evde oturuyordum. Üretiyoruz, ürettikçe de mutlu oluyoruz" dedi.
Diyarbakır Diyarbakır’da dezavantajlı gruplara ücretsiz ulaşım hizmeti Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, sosyal belediyecilik anlayışı çerçevesinde dezavantajlı halkın şehirler arası ulaşımını ücretsiz sağlıyor. Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı bünyesinde hizmet veren ’Diyar Masa’ ve ’Alo153’ destek hattı üzerinden gelen talepler doğrultusunda çözüm üretiliyor. Ekipler, ulaşım problemleri ile ilgili yoğun taleplerin olduğu 15 Nisan tarihinden itibaren farklı konularda her kesimden yurttaşın sıkıntısına çözüm üretme gayreti içinde oldu. Hasta ve hasta yakınlarının taşınmasından üniversite öğrencilerinin okudukları şehre gitmesine, taziye ziyaretlerinden sporcuların ulaşım taleplerinden yolda kalan işçilerin iş yerlerine ulaştırılmasına kadar geniş bir kesimin bireysel taleplerini değerlendiren ekipler; Kadın Sığınma Evi ve Çocuk Esirgeme Kurumundan gelen kurumsal taleplere de hızlıca çözüm üretti. Büyükşehir Belediyesi, gelen talepler doğrultusunda dezavantajlı vatandaşların şehirler arası otobüs bileti bedellerini karşıladı. 25 günde 166 kişi uygulamadan yararlandı Bu doğrultuda 15 Nisan-10 Mayıs tarihleri arasında 166 dezavantajlı kişinin talebi sonuçlandırılarak ücretsiz ulaşımdan yararlandırıldı. Büyükşehir Belediyesi, ’Diyar Masa’ ve ’Alo 153’ destek hattı üzerinden gelen talepler doğrultusunda vatandaşlara yardımcı olmaya devam edecek.
Eskişehir OEDAŞ ‘Can Dostlar’ projesinin kapsamını genişletti Osmangazi Elektrik Dağıtım A.Ş. (OEDAŞ), sokak hayvanlarının hayati ihtiyaçlarını karşılamak üzere sürdürdüğü Can Dostlar sosyal sorumluluk projesinin kapsamını göçmen kuşları dahil ederek genişletti. Afyonkarahisar, Bilecik, Eskişehir, Kütahya ve Uşak’ta elektrik dağıtım hizmeti sağlayan OEDAŞ, ana faaliyet alanındaki çalışmaların yanı sıra biyoçeşitliliğin korunması ve artırılması amacıyla çeşitli adımlar atıyor. Kuşların göç rotasında yer alan bir bölgede hizmet veren ve bu çerçevede kuşların korunmasına yönelik çeşitli çalışmalar yürüten şirket, bu alandaki çalışmalarını artık sosyal sorumluluk projesi Can Dostlar çatısı altında yürütecek. “Elektrik hat güzergahlarımızı habitata göre belirliyoruz” Göçmen kuşlara yönelik çalışmaları hakkında bilgi veren OEDAŞ Direktörü Muzaffer Yalçın, “Bölgede faaliyet gösterdiğimiz 2017 yılı itibarıyla 5 ildeki biyolojik çeşitliliğin ortaya konulması ve bu doğrultuda elektrik dağıtım hatlarının ekosistem üzerine etkilerinin ve potansiyel risklerin detaylandırılmasına yönelik çalışmalara başladık. İlk etapta uzmanlar tarafından ekolojik ve ornitolojik (kuş bilimi ile ilgili) araştırma ve değerlendirme raporları hazırlandı ve bu kapsamda çeşitli aksiyonları hayata geçirdik. 2020 yılında yayımladığımız ‘Osmangazi Dağıtım Hatları Kuş İzleme Raporu’ ile bölgemizdeki kuş gözlem sahaları ile enerji üretimi ve dağıtımının gerçekleştiği sulak alanlarda yaşayan canlı türlerini gözlemleyerek kayıt altına aldık. Yürütülen çalışmalar çerçevesinde, 4 bin 592 hektarlık korunan alan ve yüzey alanı değişen birçok gölet ve sulak alanı detaylı bir şekilde inceleyerek tehdit altındaki türleri tespit ettik. Ayrıca kritik habitatların listesini oluşturarak elektrik hat güzergahlarımızı buna göre belirlemeye başladık. Kuşların çarpılmasını önlemek için yaptığımız nakil hatlarında izolatör, flexiglass kaplama gibi çalışmalarla da kuşların zarar görmesinin büyük ölçüde önüne geçtik” dedi. “Göçmen kuşların korunması ekosistem açısından kritik bir konu” Yalçın, göçmen kuşlara yönelik çalışmalarının Can Dostlar sosyal sorumluluk projesine dahil olmasıyla ilgili olarak ise, “Can Dostlar sosyal sorumluluk projemizi, pandemi dönemindeki kısıtlamalarda sokak hayvanlarının temel ihtiyaçlarının karşılanmadığını gözlemleyen saha çalışanlarımızın önerisiyle 2021 yılında hayata geçirdik. O tarihten bu yana STK ve yerel yönetimlerin de desteğiyle sokak hayvanlarının beslenme, barınma, kısırlaştırma, bakım ve tedavi ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Uluslararası ödüllü bu projemizi şimdi de yine çalışanlarımızın önerisiyle başta göçmen kuşlar olmak üzere bölgemizdeki tüm kuşları kapsayacak şekilde genişletiyoruz. Böylece hem sokak hayvanlarına hem de göçmen kuşlara yönelik çalışmalarımızı birbirini destekleyecek şekilde, daha bütüncül bir yaklaşımla ele alacağız. Ayrıca Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda ekosistemi korumaya ve iyileştirmeye devam edeceğiz. Projemizin yeni fazına geçiş için 11 Mayıs Dünya Göçmen Kuşlar Günü’nü seçtik, bu da bizim için çok anlamlı oldu. Çünkü göçmen kuşların korunması tüm dünyanın ortak konularından biri, ekosistem açısından son derece kritik. Biz de kendi bölgemizde yaptığımız çalışmalarla bu konuya katkı sağladığımız için mutluyuz” ifadelerini kullandı. “Hurda malzemelerimizden kuş yuvaları yapacağız” Projenin yeni fazında ilk olarak göçmen kuşlar için hurda malzemelerden yuva yapacaklarını açıklayan Muzaffer Yalçın, konuşmasına şöyle devam etti: “Can Dostlar projesi çerçevesinde bu zamana kadar sokak hayvanlarının yaşam şartlarını iyileştirmek için depolarımızdaki hurda malzemelerden barınaklar yapmıştık. Şimdi yine bu malzemelerle göçmen kuşlar için de yuvalar yaparak güzergahlarındaki uygun yerlere yerleştireceğiz. Hurda malzemeleri dönüştürerek hem hayvanlara katkı sağlıyor hem de çevresel etkilerimizi azaltıyoruz. Bu çalışma, 2030 yılına kadar atıklarımızı yüzde 50 azaltma, 2050’ye kadar ise sıfırlama vizyonumuzu da destekliyor.” “20 kilometrelik hatta izolasyon çalışması yaptık” Göçmen kuşların konduğu ve bazen yuva da yaptığı hatlarda izolasyon çalışmalarının sürdüğünü de ifade eden Direktör Yalçın, “Bölgemizdeki tüm arıza kayıtlarımızın yüzde 3’ü kuş kaynaklı. Biz de özellikle kuşların güzergahında olan ve sık kondukları hatlarda izolasyon çalışmaları yapıyoruz. Şu ana kadar 20 kilometrelik hatta izolasyon çalışmamızı tamamladık. Bölgede çalışmalarımız devam ediyor. Bu sayede hem kuşların çarpılmasının hem de kuşlardan kaynaklanan arızaların önüne geçiyoruz. Kuşların daha yoğun olduğu bölgelerde ise hatların enerji geçen bölümlerini flexiglass malzeme ile kaplayarak kuşların enerjisiz bölümlere yuva yapmasını sağlıyoruz” şeklinde konuştu.