TEKNOLOJİ
Çocuklar Mercan’da ilk kez ’Gece Gözlem Etkinliği’ne katıldı 28 Nisan 2024 Pazar - 10:54:15 Cumhuriyetin 100’üncü yılında Mersin Büyükşehir Belediyesince çocuklara armağan edilen ‘Mercan 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezi’, kapılarını ‘Gece Gözlem Etkinliği’ne ilk kez açtı. Açıldığı günden bu yana bilim meraklılarının uğrak noktası olan ve her gelenin bir daha gelmek istediği Mercan, bu kez de gökyüzü meraklılarını ağırladı. Etkinliğe yoğun ilgi gösteren çocuklar, büyük bir heyecanla gökyüzünü seyre daldı. Geleceğin bilim insanları etkinlik sayesinde ilk kez böyle bir deneyim yaşamanın keyfine vardı. Yüzlerce çocuğun aileleri ile akın ettiği etkinlik, açık havada ‘Dünyamız ve Uydumuz Ay’ isimli sunum ile başladı. Lazer ile gökyüzü tanıtımı gerçekleştirilen etkinlikte; Türkiye’nin en büyük planetaryumunda ay, gezegenler ve yıldızlar hakkında eğlenceli ve bilgilendirici bir film de izleyen çocuklar, teleskoplarla ayı ve ayın yüzeyini büyük bir heyecanla inceledi. 19.30-23.30 saatleri arasında gerçekleşen etkinlikte, çocuklar pür dikkat ayı gözlemledi. “Bizim için heyecanlı bir gün. İlk gözlem şenliğimizi gerçekleştiriyoruz” Mersin Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanı Dr. Kemal Zorlu, Mercan 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezi’nin her zaman kalabalık ve cıvıl cıvıl olduğundan söz ederek, ‘Gece Gözlem Etkinliği’ hakkında da bilgi verdi. Zorlu, vatandaşların katılımıyla ilk gözlem şenliğini gerçekleştirdiklerini ve ay gözlemi yaptıklarını ifade ederek, “100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezimiz oldukça kalabalık. Burada gözlem ve ay ile ilgili bilgilendirmeler yapıldı. Sonra da çocukları ve ailelerini gözlem evimize aldık, gözlem için yukarıya geçtiler. Bahçede de 2 tane mobil teleskopumuz kuruldu. Bizim için gerçekten heyecanlı bir gün. Çünkü ilk gözlem şenliğimizi gerçekleştiriyoruz. Bundan sonrası için de yine hem merkezimizde hem de merkezimizin dışında, ışık kirliliğinin az olduğu yaylalarımızda gözlem şenlikleri gerçekleştireceğiz” dedi. “Çocukların, belediye aracılığıyla gökyüzüne başlarını çevirmeleri bizde bir heyecan oluşturuyor” Çocukların heyecanının kendilerini de heyecanlandırdığını kaydeden Zorlu, 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezi’ne çok yoğun bir talep olduğundan söz ederek, “Çocukların, Mersin Büyükşehir Belediyesi aracılığıyla gökyüzüne başlarını çevirmeleri ve dünyadan uzak diyarlara bakmaları, ayı ve ayın kraterlerini görmeleri heyecan oluşturuyor. Onlar mutlu oldukça ve heyecanlandıkça biz de mutlu oluyoruz. Bundan sonra bu etkinliklerimiz devam edecek” diye konuştu. Bilim meraklısı çocukların heyecanı gözlerinden okundu Çocuklardan Duru Balcı da 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezi’ni çok güzel bulduğunu belirterek, “Buraya okulca geldiğimizde çok eğlendik ve çok güzeldi. Benim haberim yoktu, arkadaşımın annesi getirdi. Ayı daha önce hiç izlemedim, şansım olmamıştı. Çok heyecanlıyım. Burası çok güzel bir yer” ifadelerini kullandı. Aileler, çocukların heyecanına ortak oldu Çocuklar için çok büyük ve keyifli bir etkinlik olduğunu söyleyen veli Mehtap Erdem, “Burada ayı birebir görmek, gözlemlemek ve doğru yerden anlatmak onlar için faydalı oldu. Derslerine biraz daha katkı olduğuna inanıyorum. İçeriye girdik dolaştık, çok güzel olmuş. Vahap Beye katkılarından dolayı çok teşekkür ederiz. Bu etkinlikler devam ettiği sürece çocukların okula daha başarılı olacağına inanıyorum” şeklinde konuştu.
28 Nisan 2024 Pazar - 10:50 Türkiye kompozit üssü olacak Dünyada ‘çağın malzemesi’ olarak adlandırılan kompozitte Türkiye atağa kalktı. Hedef, Türkiye’yi kompozit üssü haline getirmek. Türkiye’de yaklaşık 3 milyar dolarlık bir büyüklüğe sahip kompozit sektörü, 5 yıl içinde 7 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşmayı hedefliyor. Kompozit Sanayicileri Derneği Başkanı Barış Pakiş, "Kompozitte elde edilecek başarılar, ülkemizin ihracatını direkt olarak etkileyecektir. Çünkü, kompozitten elde edilen ürünler yüksek katma değere sahip” diye konuştu. Pakiş, ‘çağın malzemesi’ olarak nitelendirilen kompozitin, havacılıktan savunma sanayine, otomotivden tekne üretimine, yapı malzemelerinden tarıma, enerji sektöründen altyapı çalışmalarına, gıda depolamadan banyo malzemelerine kadar onlarca sektörde kullanıldığına dikkat çekerek, "Türkiye ’kompozit konusunda dünyada öne çıkan ülkeler arasında. Hafif ve mukavemeti yüksek bir ürün. Bu sayede, kullanılan tüm sektörler için büyük avantajlar sağlıyor. Yanmaz ürün de üretilebiliyor, görselliği yüksek ürün de. Dünya çapında birçok üretim alanında kompozit ürünlere olan talep hızla artıyor. Uçaklar, otomobiller bu ürünle hafifleyip, daha az yakıt harcarken savunma sanayinde çok kritik bir ürün olarak karşımıza çıkıyor. Gelecekte hidrojen depolama kısmında da karşımıza çıkacak en önemli malzemeler arasında kompozit yer alıyor. Bu malzeme Türkiye’de de ciddi şekilde kullanılıp, üretiliyor. Kompozit pazarında Almanya, Fransa, İtalya, İngiltere, ABD, Çin ve Brezilya güçlü konumda. Tüm dünyada global kompozit pazarının, 2026 yılında yüzde 7,5 büyüyerek 126,3 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Türkiye’nin bu ticaretten aldığı pay ise yüzde 1 ile 1,5 arasında değişiyor. Biz, bu pastadan daha fazla pay almak istiyoruz. Bizim hedefimiz, Türkiye’yi bir ‘kompozit üssü’ haline getirmek. Aslında bu ortama da sahibiz. İlgili bakanlıklarımız da kompozit sektörüne ciddi şekilde eğilmiş durumda. Kompozit konusunda iki ana ham madde var ve Türkiye olarak bunlara sahibiz. Bunları işleyecek yerli-yabancı üretici şirketlerimiz de var. Tüm bunlar birleşince ‘neden daha iyi noktalara gelmeyelim?’ diyoruz. Kompozitte elde edilecek başarılar, ülkemizin ihracatını direkt olarak etkileyecektir. Çünkü, kompozitten elde edilen ürünler yüksek katma değere sahip. Bu da ihracatımızın hızlı bir şekilde artmasına yardımcı olacak. Sektörümüz, üretim teknolojileri bakımından da çok iyi noktalarda. Aynı zamanda ülkemizin istihdamına da ciddi katkı sunuyoruz. Türk kompozit endüstrisinin uluslararası buluşma noktası olması hedefiyle 10-12 Ekim 2024 tarihleri arasında ‘Meet4Composite’ fuarı düzenlenecek. Gelecek 5 yıl içinde sektörümüzün büyüklüğünü 7 milyar dolar seviyelerine çıkarmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
28 Nisan 2024 Pazar - 10:04 ‘Deprem kara kutu sistemi’ afet esnasındaki 4 risk faktörünü engelleyecek İzmir’de Türk Mühendislerden oluşan bir ekip, ‘Deprem Kara Kutu Sistemi’ projesini geliştirdi. Geliştirilen proje ile deprem öncesi, sırası ve sonrasında risk oluşturacak 4 faktör engellenerek; muhtemel tehlikelerin önüne geçilmesi amaçlanıyor. İzmir’de Türk Mühendislerin yer aldığı 10 kişilik bir ekip, uçaklarda bulunan ve uçağın düşmesini engelleyen ‘kara kutulardan’ esinlenerek ‘Deprem Kara Kutu Sistemi’ni geliştirdi. Geliştirilen sistem ile deprem öncesi, sırası ve sonrasında oluşacak 4 risk faktör tespit edilerek, muhtemel tehlikelerin engellenmesi amaçlanıyor. Sistem sayesinde, binada bulunan kişilerin yerleri de daha önceden kayıt altına alınıp, bu veriler Afet Koordinasyon Merkezi’ne iletilecek. Bu sayede enkaz altında bulunan kişilerin hayatta kalması hedefleniyor. Veriler araştırmacılarla ücretsiz paylaşılacak Projenin çıkış aşamasını anlatan 9 Eylül Üniversitesi Deprem Merkezi Kurucusu Prof. Dr. Zafer Akçığ, “Ülkemizin yüzde 90’ı deprem bölgesi. Kentsel dönüşümü de tamamlamak için çok uzun bir süreye ihtiyaç var. Depremden kaçamıyoruz, şimdilik yıkımlardan da kurtulamıyoruz. O zaman tespit ettiğimiz önemli bir aksaklık 6 Şubat depremlerinde çıktı. İnsanlar enkaz altında canlı olarak kalıp, maalesef ilk 72 saat ulaşılamadığı için ‘onları nasıl kurtarırız?’ ‘nasıl canlı çıkarabiliriz? fikrini düşündük. Projede hem deprem öncesi hem sırası hem de sonrası var. Öncesinde, daha iyi yapılacak mikro bölgeleme ve çalışmaları, bilimsel verilere ışık tutacak bilgileri elde ediyoruz. Bu bilgileri araştırmacılar yararlanabilsinler diye kamuoyuyla ücretsiz paylaşıyoruz. Deprem anında ise eğer bina yıkılmadıysa, deprem büyüklüğüne göre bir ölçek belirliyoruz” dedi. 4 risk faktörüne müdahale ediyor İki tane kara kutunun bulunduğunu aktaran Akçığ, “Bu kara kutulardan bir tanesi zeminde, bir tanesi çatıda. Aşağıdaki kara kutunun; depremi algıladığı zaman yaptığı dört tane işlem var. Önce alarm veriyor. Sonra suyu kesiyor. Daha sonra doğalgazı kesiyor. İlk planda asansörleri stabil hale getirip insanların orayı kullanarak sıkışmamaları için onları park haline getiriyor. En sonunda ise ana vanadan apartmana kalan mesafedeki doğalgazı kesiyor. Dolayısıyla yangın ve su basması gibi tehlikelerinde önüne geçmiş oluyoruz” ifadelerine yer verdi. Canlıların yerini tespit ediyor Sistem beklediğini ve binada bir yıkım yoksa 10 dakika sonra tekrar çalışır hale geldiğini söyleyen Prof. Dr. Akçığ, şunları kaydetti: “Cihaz bir yıkım algıladığı zaman, her ihtimale karşı bir tane de çatıda aynı özellikleri taşıyan bir aparatımız daha var. Ne olur ne olmaz düşüncesiyle aşağıdaki kara kutu kendini kapatıyor ve görevini yukarıdaki kara kutuya devrediyor. Her dairede sensörlerimiz var. Yukarıdaki kara kutu o sensörlerle devreye giriyor. Kara kutular insan nefesine ve nem basınç değişimlerine, karbondioksit tüketimine duyarlı. O nedenle canlı olma ihtimali olan yerleri ve paralelde GPS’leri de içinde olduğu için yaklaşık 25-50 santim hata payı ile canlıların yerini bulup aşağıya gelen kurtarma ekiplerine bilgi veriyor. Baygınlar da olabiliyor. Onların da yerleri tespit edilebiliyor.” Prof. Dr. Akçığ, sistemin enerjisini kendi kendine sağladığını belirterek, 72 saate kadar da dayandığını ifade etti. Sözlerini sürdüren Akçığ, sistemin dayanıklılığını 98 saate kadar çıkarma çalışmalarının devam ettiğinin altını çizdi. Binaya giren ve çıkan kişi sayısı kayıt ediliyor “Sistem dahilinde daha önceden yapılan çalışmalarla, yapıdaki kişi sayıları da baştan belli” diyen Akçığ, “Giriş-çıkışlardan dolayı gelen ve çıkanların sayısından apartmanda kimlerin olduğunu biliyoruz. Örneğin deprem bir tatil zamanı olduysa, bir iş hanı önceliğini yitiriyor. Bu da çok sayıda insanın binada olmamasından kaynaklanıyor. Öncelikle nerede yoğunluk var onları bulmayı amaçlıyoruz” şeklinde konuştu. “Öncelik canlılar ve baygınlar” Deprem sırasında önceliğin canlılar ve baygınlar olduğunu ifade eden Zafer Akçığ, sözlerine şunları da ekledi: “Dolayısıyla 72 saat veya 96 saatten sonra canlı kavramı ortadan kalktığı andan itibaren de amacımız naaşları bütün çıkarabilmek. Enkazdan kol bacak parçalarının çıkmasını asgariye indirmek için çabalıyoruz. Bu çalışmaların temelinde yatan ana fikir de budur.”
27 Nisan 2024 Cumartesi - 19:36 Dünyaca ünlü fizikçiler Fethiye’de buluştu Muğla’nın Fethiye ilçesinde 9. Uluslararası Süperiletkenlik ve Manyetizma (ICSM2024) ve 2. Uluslararası Kuantum Malzemeleri ve Teknolojileri Konferansları (ICQMT2024) başladı. 9. Uluslararası Süperiletkenlik Manyetizma Konferansı (ICSM2024) ve 2. Uluslararası Kuantum Malzemeleri ve Teknolojileri Konferansı (ICQMT2024) Fethiye’de başladı. Ölüdeniz Mahallesi’nde düzenlenen konferanslara dünyadaki ünlü fizikçiler katıldı. Konferansa Fethiye Belediye Başkan Yardımcısı Oğuz Bolelli ve 55 ülkeden yaklaşık 800 kişi katıldı. Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Gencer Başkanlığı’nda gerçekleşen konferans açılışında küresel ısınmaya dikkat çekildi. Prof. Dr. Ali Gencer konuşmasında, “Konferansımızın asıl amacı, küresel iklim değişikliği ve bunun dünyamıza getireceği değişiklikleri önlemek üzere uluslararası bir çabanın ürünü olarak ortaya çıkan yeni teknolojilerin tartışılmasıdır. Dünyanın ortalama sıcaklığı artışı eğer kontrol altına alınamazsa hem ülkemiz hem de dünya açısından gerçekten yaşanamaz bir yer olacak. Ülkemizin uluslararası başlattığı çabalara bir destek olsun diye akademik bir bakış açısıyla gelişmeleri tartışacağız. Ülkemizin bu coğrafyada daha yaşanabilir bir ülke olması için yeni teknolojilerin geliştirilmesi kaçınılmaz. Bunun için Türkiye’nin pozisyon almasına ve yükseltmesi konularını teknik açıdan bu konferansta değerlendirmiş olacağız. Katılım oldukça yüksek” ifadelerini kullandı.
Teknopark, Niğde’nin teknoloji yolculuğuna yeni bir boyut kazandırıyor
26 Nisan 2024 Cuma - 11:41 Teknopark, Niğde’nin teknoloji yolculuğuna yeni bir boyut kazandırıyor Teknoloji ile mal ve hizmet üretmek isteyen girişimcileri çatısı altında toplayan Niğde Teknopark, tarımdan savunma sanayiye kadar geniş yelpazedeki sektörleri, akademik bilgi ve birikimle birlikte bölgenin teknolojik potansiyelini harekete geçiriyor. 2017 yılından itibaren girişimcileri, akademisyenleri ve sanayicileri buluşturan Niğde Teknopark’ta, yüzde 40’ı yazılım ve bilgisayar teknolojileri üzerine yoğunlaşan 70’ten fazla firma ve 150’ye yakın personel yer alıyor. Yüksek teknolojili ürünler geliştirmek adına çalışmalar yapılan Niğde Teknopark’ın ulusal ve uluslararası ölçekte ödüllü firmalara ev sahipliği yaptığını ifade eden Teknopark Yönetim Kurulu Başkanı, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Uslu; Teknopark’ın bölgenin teknolojik altyapısına önemli destek verdiğini belirtti. Uslu; "Amacımız Niğde Ömer Halis Demir Üniversitesi’ndeki bilgi birikimini Teknopark’la birleştirerek sanayicilerimizle bölgenin teknolojik altyapısına destek vermektir. Bugün Niğde Teknopark’ta 70’ten fazla firma ve 150’ye yakın personel çalışmakta, teknolojiyi geliştirme alanında faaliyetler göstermektedir. Bu firmaların yüzde 40’ı yazılım ve bilgisayar teknolojileri üzerine yoğunlaşmış durumda ancak farklı sektörlerden de pek çok girişim burada kendini göstermektedir" dedi. Niğde Teknopark’ın sadece yerel değil uluslararası arenada başarı hikayelerinin olduğunu vurgulayan Uslu, bugüne kadar yapılan toplam satışların 1.3 milyar TL’yi aştığını, toplam ihracatın ise 2.9 milyon doları geçtiğini belirtti. Nanoteknolojik Hayvan Bakım ve Destek Ürünleri, Akıllı Tarım Teknolojileri, Tarımsal İlaçlama ve Gözlem Dronları, Akıllı Ayırma ve Sayma Teknolojileri, Bitki Genetiği, İHA Eğitim Simülasyonları gibi firmalarla teknoloji tabanlı ürün ve hizmet geliştiren Niğde Teknopark’ın girişimcilik ekosistemine katkı sağladığını söyleyen Niğde Teknopark Genel Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Rifat Battaloğlu kentin sanayi, üniversite iş birliğine destek olduklarını da belirtti. Battaloğlu; "AR-GE projeleri KOSGEB ve TÜBİTAK destekli projelerimiz var. Bu projelerimizin bir kısmı üniversitemiz akademisyenlerinin bilimsel çalışmalarını içeren projeler, bir kısmı öğrencilerimize ait projeler. Bu firmalarımızın çalışmalarının yaklaşık 30 tanesi patent başvuruları yapılan ve ticarileşmiş projeler. Biz burada bu süreçlerin içerisinde onları ulusal ve uluslararası hızlandırıcı programlara dahil ederek projelerinin ticarileşme imkanlarını sağlamalarına kolaylık sağlıyoruz" dedi. Gençler girişimcilik ekosistemine dahil ediliyor İl genelinde girişimcilere yönelik proje yarışmaları AR-GE proje pazarları oluşturduklarını söyleyen Battaloğlu, sanayi, üniversite iş birliğine de destek olduklarını belirtti. Battaloğlu; "Üniversitedeki bilgi birikimini, akademik çalışmaları firmalarla iş birliği içerisinde daha ileri boyutlara taşınması anlamında çalışmalar yürütüyoruz. Gençlerimizi girişimcilik ekosistemine dahil ediyoruz. AR-GE projeleri, girişimcilik yarışmaları, proje pazarlarını bütün kurumların iş birliğiyle gerçekleştiriyoruz bu da ilimizin girişimcilik potansiyeline olumlu olarak yansıyor. Öte yandan Teknopark içerisindeki firmalarda öğrencilere staj imkanı sunabiliyoruz. Oluşturmuş olduğumuz girişimcilik ekosistemi birlikte Niğde’den AR-GE dünyasına projeler hazırlamış oluyoruz ve bu firmaların ödüller alması, ulusal ve uluslararası alanda bizim aslında doğru yolda olduğumuzu gösteriyor" şeklinde konuştu.
Renault Duster görücüye çıktı
26 Nisan 2024 Cuma - 10:56 Renault Duster görücüye çıktı Türkiye’de Renault markası altında yeni Renault Duster İstanbul’da gerçekleştirilen gecede görücüye çıktı. Bursa Oyak Renault Otomobil Fabrikaları’nda üretilecek olan yeni Renault Duster araç için Ümraniye’de tanıtım lansmanı düzenlendi. Renault Uluslararası Oyun Planı 2027” çerçevesinde, Türkiye’yi hem Avrupa pazarı hem de uluslararası ihracatta merkez haline getirmeyi amaçlayan en önemli adımı attı. Yıllardır Türkiye’deki SUV pazarının dinamiklerini belirleyen Duster, Renault markası altında yepyeni teknik donanımı, geliştirilmiş özellikleri ve dikkat çekici görünümü ile kullanıcılarıyla buluştu. Yeni Renault Duster, 25 Nisan’da İstanbul Ümraniye’de gerçekleştirilen lansman ile dünyada ilk kez Türkiye’de tanıtıldı. Bursa’da bulunan Oyak Renault Otomobil Fabrikaları’nda üretilecek olan Yeni Renault Duster, hem Türkiye pazarına sunulacak hem de dünyanın çeşitli noktalarına ihraç edilecek. Mayıs ayı sonunda ön siparişe açılacak olan Yeni Renault Duster, 2024 yazında yollarda olacak. "Türkiye’nin Duster’ı, bizim Duster’ımız" Renault Duster tanıtım lansmanında konuşan Mais Genel Müdürü Dr. Berk Çağdaş, "Bu otomobil tamamıyla Türkiye’de üretilen Bursa Oyak Otomobil Fabrikalarında üretilen ürün. Bu zamana kadar biliyorsunuz, Dacia Duster modeliyle efsaneler oluşturduk Türkiye’de. Yıllık yaklaşık 17 bin ila 20 bin adet satışıyla, SUV segmentte kendi alanında pirincilikler taşıyan birçok ilde segment lideri, pazar lideri olan bu araç Türk halkı tarafından çok sevilen bir ürün oldu. Amacımız Renault markasıyla, bu rozet değişimiyle aynı başarıyı daha da arttırarak sürdürmek. Dacia Duster iken olan kasa, Renault Duster olduğunda yani bu rozet değişimi olduğunda büyük bir değişimden geçti. Tamamıyla yenilendi aracın kasası, görünümü, iç dizaynı, ergonomik özellikleri, dijital özellikleri. Çok önemli bir unsur, yüzde 20 geri dönüşümlü malzemelerden müteşekkil içi, iç dizaynı özellikle. Dolayısıyla birçok katma değeri de bünyesinde getiriyor. Her şeyden önce tabi bizim için en önemli olan bu, Türkiye’nin Duster’ı. Bu bizim Duster’ımız. Türkiye’de Bursa Oyak Renault’un otomobil fabrikalarında üretilen aracımız. Dolayısıyla başarılarımıza daha fazla başarılı katarak devam etmek istiyoruz" diye konuştu.
Öğrencilerin bilim projeleri sergilendi
26 Nisan 2024 Cuma - 10:02 Öğrencilerin bilim projeleri sergilendi Aydın’ın Nazilli ilçesinde Nazilli Anadolu Lisesi Bilim Fuarı’nda 13 projeyi sergiledi. Nazilli’de 2023-2024 eğitim öğretim sezonunun ilk Bilim Fuarı Nazilli Anadolu Lisesi’nde açıldı. Okul karşısındaki kapalı pazar yerinde Okul Müdürü Zakir Tali’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen fuarın açılış törenine Nazilli Kaymakamı Sedat Sırrı Arısoy, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Mehmet Atay, İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Şimşek, okul müdürleri, veliler ve öğrenciler katıldı. 13 proje sergilendi Nazilli Anadolu Lisesi danışman öğretmen ve öğrenciler tarafından bu yılın teması olan; Kültürel Miras, Çevre ve Çevreyi Koruma ve Sürdürülebilir Şehirler ve Toplumlar konuları içeren 5’i tasarım ve 3 tanesi inceleme olmak üzere toplam 13 proje yer aldı. Proje koordinatörlüğünü İngilizce Öğretmeni Aydın İmrak’ın yaptığı bilim fuarında 13 öğretmen ve 45 öğrenci görev aldı. Ziyaretçilere projeler anlatıldı Açılışta konuşan Okul Müdürü Zakir Tali, fuarda emeği geçen öğretmen ve öğrencilere ve açılışta kendilerini yalnız bırakmayan protokol üyelerine teşekkür etti. Açılış kurdelesi kesimi öncesi de Kaymakam Sedat Sırrı Arısoy, bilim fuarlarının çok önemli olduğuna dikkat çekerek hayırlı olması dilekleriyle kurdeleyi kesti. Ardından stantları gezen Kaymakam Arısoy ve beraberindekiler sorumlu öğretmenler ve öğrencilerden bilgi aldılar. Fuarda sergilenen halk oyunları ve yakın döğüş tekniklerinin sergilendiği gösteriler ise heyecanla izlendi.
Türk teknolojisi Londra üzerinden dünyayla buluşacak
26 Nisan 2024 Cuma - 09:17 Türk teknolojisi Londra üzerinden dünyayla buluşacak Türkiye’nin teknoloji ve girişimcilik alanındaki potansiyelini uluslararası alana taşımayı amaçlayan YTÜ Yıldız Teknopark, Londra ofisinin faaliyetlerine başladı. İngiltere’den sonra İstanbul’da gerçekleştirilen açılış programında konuşan Yıldız Teknopark Genel Müdürü Orhan Tanışman, bu vesileyle Türkiye’nin ihracat hacmini artıracaklarını söyledi. Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nin desteği ile YTÜ Yıldız Teknopark global markası YTU Startup House tarafından Londra ofisi faaliyete geçirildi. Türkiye’nin teknoloji ve girişimcilik alanındaki potansiyelini uluslararası alana taşımak amacıyla açılan ve Battersea Power Station’dabulunan ofisin lansmanı, İngiltere’den sonra İstanbul’da da gerçekleşti. Türkiye’nin teknoloji ihracatıyla ilgili önemli bilgilerin paylaşıldığı açılış programına; Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosu Kenan Poleo ile YTÜ Yıldız Teknopark Genel Müdürü Orhan Tanışman ve çok sayıda davetli katıldı. Poleo: “İngiltere hükümeti ile Türkiye hükümeti arasındaki ikili ilişkiler güçlenerek devam ediyor” Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosu Kenan Poleo, “Yıldız ekibi, geçen yıldan beri, İstanbul’daki ekibim ve Londra’daki meslektaşlarımızla bu girişimi gerçekleştirmek için çok yakın çalıştı. Ayrıca, Londra’yı küresel büyüme açılan kapı olarak seçen değerli Türk girişimcilerimize, şirketlerimize ve vizyonerlere sıcak bir karşılama dilemek isterim. Türk mirası, dayanıklılık, zanaatkarlık ve misafirperverlik iplikleriyle dokunmuş zengin bir duvar halısıdır. Bu kültür, dayanıklılık ve girişimcilikten bahseder. Bugün, bu mirası çeşitlilik ve yeniliğin geliştiği bir şehir olan Londra’ya taşımaktan dolayı mutluyuz. Bugün, Türkiye’nin girişimci ruhu ile Birleşik Krallığın canlı teknoloji ekosisteminin birleşmesine tanık oluyoruz. Bildiğiniz gibi, İngiltere hükümeti ile Türkiye hükümeti arasındaki ikili ilişkiler güçlenerek devam ediyor. Odada bulunan herkese, ticaret ve yatırımın her iki hükümet tarafından da tanınan ikili ilişkilerin temel direklerinden biri olduğunu vurgulamak isterim” dedi. Poleo: “YTU Startup House gibi markaların duvar ve masalardan ibaret olmadığına biliyoruz” “İngiltere’nin, küresel olarak işlerini genişletmeye hazır yenilikçi Türk şirketleri için mükemmel büyüme fırsatları sunduğunun hepimiz farkındayız” diyen Poleo sözlerine şunları ekledi: “İngiltere’nin teknoloji ekosistemi, 1 trilyon doların üzerinde bir değere sahip olan ve hızla büyüyen, dünya lideri konumundadır. 85 binden fazla girişim ve ölçekli şirkete ve Fransa ile Almanya’nın toplamından daha fazla olan 170’den fazla unicorna ev sahipliği yapmaktadır. Yatırımcılar, İngiltere’nin teknoloji ekosisteminin güçlü yönlerini tanır. Avrupa rakiplerinden daha fazla girişim sermayesi yatırımı çekmektedir. 2022 yılında, girişimler 31 milyar dolardan fazla Girişim Sermayesi fonu aldı. İngiltere’nin Türk Teknoloji şirketlerini memnuniyetle karşıladığını rahatlıkla söyleyebilirim. İngiltere’de varlık göstermeye karar veren Türk teknoloji şirketlerinin yalnızca ofis kurmadıklarının, iş birliği tohumları ektiklerinin farkındayız. Keskin çözümler, yıkıcı teknolojiler ve gelişme arzusu getiriyorlar. YTU StartupHouse gibi markaların duvar ve masalardan ibaret olmadığına inanıyoruz: Bunlar, ortak büyümenin vaadini sembolize eden köprülerdir; fikirlerin, ortaklıkların, büyümenin ve dostlukların bir kanalıdır.” “Buradaki ekosistemi dünyaya taşıyabilmek önemli” Açılış konuşmasını yapan Orhan Tanışman, “Yıldız Teknopark olarak yıllarca üst üste Türkiye’nin birincisi olmak bize yetmedi. Bölgemizde liderliğimizi pekiştirmiştik. Ama globalde söz sahibi olmak adına 2015’te silikon vadisinden başladığımız yolculuğu Taşkent’e, Dubai’ye götürürken asıl varmak istediğimiz nokta olan Londra’ya geldik. Geçen hafta, 15 Nisan’da şubemizin açılışını yaptık. Ama asıl Londra’ya gitmesi gerekenler burada. Buradaki ekosistemi dünyaya taşıyabilmek, onları dünya pazarıyla buluşturabilmek önemli. Londra deyince akla ilk finans geliyor. Girişim ve teknoloji dünyasının da büyük ihtiyaçlarından birisi de finans sektörü” açıklaması yaptı. Açılışın sadece bir şube açılışı gibi algılanabileceğini belirten Orhan Tanışman sözlerine şunları ekledi: “Ama yaklaşık bir buçuk yıldır çalışıyoruz. Böyle bir çabayı ortaya koyuyoruz çünkü sizler bizim o geçtiğimiz yolları daha hızlı geçin diye. Bütün dünyaya Türk teknolojisini anlatabilmek, Türk yeteneğini dünyaya oluşturabilmek ve günün sonunda finans alanı oluşturabilmek adına buradayız.” Teknolojileri Hizmetleri pazarının 2024 yılında 100 milyar sterlini aşacağı öngörülüyor Statista’nın 2024 yılı için İngiltere pazarına yönelik yaptığı araştırmaya göre; Birleşik Krallık’ta Bilişim Teknolojileri Hizmetleri pazarının 2024 yılında 100 milyar sterlini aşacağı tahmin ediliyor. Dünya bilişim sektöründe yüzde 5-10 arası paya sahip olarak öne çıkan Londra bu payın önemli bir kısmını oluşturarak yılda 85 milyar sterlinin üzerinde ekonomik çıktı üretiyor. Her beş işten birinin artık teknoloji sektöründe 9 milyonluk nüfusu ile Londra, teknoloji sektöründe faaliyet gösteren şirketler için paha biçilemez bir yetenek havuzuna ev sahipliği yapıyor. Şehirdeki her beş işten birinin artık teknoloji sektöründe olması, Londra’nın bu alandaki lider konumunu pekiştiriyor. YTU Startup House Londra ofisi hakkında Londra’nın sembolik yapılarından biri olan ve dünya finans merkezinin kalbindeki Battersea Power Station’da bulunan ofis, firmalara sağlanan avantajlar ve destekler sayesinde Türk bilişim şirketlerinin Birleşik Krallık pazarına (ve Avrupa bölgesine) erişimini kolaylaştıracak. Teknoloji alanında deneyimli ve bilgili bir iş gücü nüfusuna sahip Londra’da yerli firmalar geniş bir networking alanına sahip olacak.
Ankara’daki Türkiye finaline Samsun’dan 15 proje sergilecenk
25 Nisan 2024 Perşembe - 16:25 Ankara’daki Türkiye finaline Samsun’dan 15 proje sergilecenk Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) bu yıl 18’incisi düzenlenen Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışmasının Bölge Sergisi ve Ödül Töreni, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) ev sahipliğinde düzenlendi. Programda Türkiye finaline gidecek 15 proje de sergilendi. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından “Bu Benim Eserim” adıyla başlatılan yarışma, 2016-2017 eğitim-öğretim yılından itibaren TÜBİTAK tarafından düzenleniyor. Türkiye genelinde 12 bölge merkezinde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen yarışmada Samsun Bölgesi; Amasya, Çorum, Giresun, Kastamonu, Ordu, Samsun, Sinop ve Tokat illerini kapsıyor. Bu yıl Samsun Bölgesinden 10 farklı alanda 2 bin 339; Türkiye genelinde ise 16 bin 712 proje başvurusu yapıldı. Yapılan değerlendirmeler sonucunda Bölge Sergisi aşamasına geçmeye hak kazanan 104 proje OMÜ Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi Prof. Dr. Mehmet Yalçın Taşmektepligil Spor Salonunda 3 gün boyunca sergilendi. Sergi, çok sayıda öğrenci ve öğretmen tarafından ziyaret edildi. Seçilen 15 proje Ankara’da yapılacak olan Türkiye Finali Yarışmasında bölgeyi temsil edecek Projelerin şu ana kadar tamamlanmış bulunan ön inceleme, ön değerlendirme ve bölge değerlendirmesi aşamalarında 25 farklı üniversiteden 117 akademisyen görev aldı. Bölge Sergisi sonucunda jüri üyeleri tarafından finalist olarak seçilen 15 proje Ankara’da yapılacak olan Türkiye Finali Yarışmasında bölgemizi temsil edecek. Prof. Dr. Topcu: “Sizler de bu yolun en genç yolcularısınız, yol arkadaşlarımızsınız” Programın açılışında konuşan TÜBİTAK Proje Yarışmaları Samsun Bölge Koordinatörü Prof. Dr. Yıldıray Topcu, “Sizleri yetiştiren öğretmenleriniz; şu an salonda bulunan, sergide sizleri ziyaret eden abileriniz, ablalarınız, hocalarınız hep bu uzun ve çetin yolun yolcuları. Sizler de bu yolun en genç yolcularısınız, yol arkadaşlarımızsınız. Bu yolculuk bazen sizleri, bizleri bir yarışın eşiğine getiriyor. Tıpkı bugünkü gibi ama bu yarış diğerlerinden çok farklı, çünkü bu yarışın bir kaybedeni yok. Bu nedenle buradan birazdan açıklanacak olan derecelerden birini alsanız da almasanız da öğretmenlerinizin, bizlerin, ailelerinizin size verdiği derece birincilik olacak. Değerli öğretmenlerimiz, kıymetli velilerimiz; sizleri öğrencilerimizle birlikte hayranlıkla izledik, izliyoruz. Ne güzel evlatlar yetiştirmişsiniz. Çalışmalarınızı onlarla birlikte sürdürmek, onlara özümsetmek, bilimsel araştırma yöntemlerinin temellerini kavratmak onları özgüven sahibi, azimle çalışan, merak eden, sorgulayan, değerlerine sahip çıkan gençler haline getirmiş, buna hep birlikte şahit olduk ve sizleri yürekten tebrik ediyoruz” dedi. Rektör Yardımcısı Eren: “Yarışmalarda öğrencilerin başarısını ve ürünleriyle kaliteyi her geçen gün arttığını görüyoruz” Katılımcılara teşekkür ederek konuşmasına başlayan OMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Selim Eren, “Öğrencilerin sunumlarındaki profesyonellik ve heyecan gerçekten beni etkiledi. Ben de her yıl bu yarışmalarda jüri üyesi ve danışman olarak bulunuyorum. Yarışmalarda öğrencilerin başarısını ve ürünleriyle kaliteyi her geçen gün arttığını görmenin mutluluğunu sizlerle paylaşmak istiyorum. Öğrencilerimizi özveriyle yetiştiren velilerimiz de büyük bir teşekkürü hak ediyor. Öğretmen arkadaşlarımız da bu işin içerisinde olmazsa hayata yeni başlayan gençlerin yol yürümede sendeleyeceklerin farkındayız. Bu bağlamda proje kültürünü geliştiren öğretmen arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Son teşekkürü ise öğrencileri heveslendirme ve cesaretlendirdikleri için Milli Eğitim Müdürlüğü idarecilerine; yol göstericiliği ve teşvikiyle de TÜBİTAK’a yapmamız gerekiyor” diye konuştu. “Yarışmaya katılan öğrencilerin ilerleyen zamanlarda OMÜ olarak talibiyiz” Yarışmaya katılan öğrencilerin ilerleyen zamanlarda OMÜ olarak talibi olduklarını söyleyen Rektör Yardımcısı Eren, “Bu başarılı öğrencilerin bir kısmını üniversitede farklı bölümlerimizde görmek isteriz. Üniversitemiz yaklaşık yarım asırlık bir üniversite hem bilimsel araştırmalar noktasında hem eğitim ve sağlık alanında bölgenin tek Türkiye’nin ise sayılı üniversiteleri arasında. Bu toplantıyı ilgilendiren kısım araştırma geliştirme ve projeler noktasında önde gelen üniversiteler arasındayız. 53 bin 600 öğrencimiz ve 2 bin 318 akademisyenimizle biz büyük bir aileyiz. Ülkenin ve bölgenin gelişmesine katkı sunmak istiyoruz” şeklinde konuştu. Atatürk Kongre Merkezinde düzenlenen etkinliğe ayrıca Samsun İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Murat Ağar, Tokat İl Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Kır, Samsun İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Kenan Arslan, Kastamonu İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Yaşar Dolapçı, ilçe milli eğitim müdürleri, akademisyenler, öğretmenler, öğrenciler ve aileleri katıldı. Program ödül törenin ardından hatıra fotoğrafı çekilmesiyle sona erdi.
TÜİK’in çocuk portalı Malatya’da öğrencilerine tanıtıldı
25 Nisan 2024 Perşembe - 14:58 TÜİK’in çocuk portalı Malatya’da öğrencilerine tanıtıldı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından çocuklarda veri okuryazarlığını artırmak amacıyla hayata geçirilen ‘TÜİK Çocuk’ portalı projesi Malatya’da ilkokul öğrencilerine tanıtıldı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 98’ncı kuruluş yıldönümü dolayısıyla TÜİK Malatya Bölge Müdürlüğü tarafından Fırat Ortaokulunda öğrencilere eğitim verildi. Eğitimde Malatya’nın nüfusu, ilçelerinin sayısı ve Türkiye’nin kaç ili olduğu gibi bazı bilgileri içeren bir mini yarışma yapılırken soruları doğru yanıtlayan öğrencilere ise hediye takdim edildi. TÜİK Malatya Bölge Müdürlüğü İstatistik Grup Müdürü Ramazan Oruç, gazetecilere yaptığı açıklamada Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Türkiye Ofisi ile birlikte yürütülen çalışma doğrultusunda çocukların gelişimine katkıda bulunduklarını söyledi. Platformda çocukların anlayabileceği sadelikte ve düzeyde istatistikler oluşturulduğunu kaydeden Oruç, “Çocuklarımızın kendilerinin girip oyun oynayabileceği, vakit geçirebileceği, belirli istatistiklere ulaşabileceği bir platform oluşturduk. Burada tüm çocuklarımızı bu platforma girip ziyaret etmeye davet ediyoruz. Bu platformu tüm çocuklarımıza bu yıl 23 Nisan hediyesi olarak takdim ettik" dedi. Etkinliğe katılan öğrenciler ise platformun çok eğlenceli olduğunu ve burada istatistiki çalışmaları öğrendiklerini söylediler.
Bakan Kacır: "Türkiye uzay teknolojilerinde ilerleme kaydetmeye kararlıdır"
25 Nisan 2024 Perşembe - 14:58 Bakan Kacır: "Türkiye uzay teknolojilerinde ilerleme kaydetmeye kararlıdır" Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Bilim ve teknolojiye olan güçlü tutkumuz ve genç ve dinamik iş gücümüzle Türkiye, uzay teknolojilerinde önemli ilerlemeler kaydetmeye kararlıdır" dedi. Türkiye Uzay Ajansının (TUA) ev sahipliğinde düzenlenen "Space Technology Conference (STC) 2024 Orta Avrasya Uzay Teknolojileri Konferansı" Ankara’da bir otelde başladı. Bakan Kacır, konferansın açılışına gönderdiği video mesajda, etkinlik kapsamında uzay sektörünün büyüyüp geliştiği bir dönemde dünyanın dört bir yanındaki uzay topluluklarını bir araya getirmenin önemine işaret etti. Kacır, uzayın daha erişilebilir hale geldikçe ve uzay yarışına yeni katılımcılar dahil oldukça küresel uzay sektörünün hızlı bir ilerleme kaydettiğini, bu büyümenin evreni kavrayış açısından önemli bir gelişmeye yol açtığını anlattı. "Önümüzdeki 12 yıl boyunca küresel ekonominin iki katı büyüyeceği öngörülüyor" Bakan Kacır, uzay sektörünün artık her yerde insanların günlük yaşamlarını etkilediğini ve küresel ekonominin tüm sektörlerinde değer oluşturma kapasitesine sahip olduğunu belirterek, "Uzay ekonomisinin 2035’e kadar 1,8 trilyon dolar büyüklüğünde bir pazara ulaşması ve önümüzdeki 12 yıl boyunca küresel ekonominin iki katı büyüyeceği öngörülüyor. Türkiye, son 22 yılda geliştirdiği sağlam altyapı sayesinde uzayın sunduğu sınırsız fırsatlardan yararlanmaya fazlasıyla hazır. Uzaya dair yeteneklerimiz artık kendi uydularımızı geliştirmemize, test etmemize ve üretmemize olanak sağlıyor" diye konuştu. "Uzaydaki varlığımızı insanlık yararına kullanacağız" Bilsat, Rasat, Göktürk ve İmece uydularıyla görüntüleme uydularının üretiminde önemli kabiliyetler kazandıklarının altını çizerek, yakında ilk milli haberleşme uydusu Türksat 6A’yı fırlatarak bu alanda yetkin 11 ülkeden biri olacaklarını belirten Kacır, şunları kaydetti: "Uzaydaki varlığımızı sürdürmeyi ve onu barış içinde tüm insanlığın yararına kullanmayı hedefliyoruz. Kaynaklarımızı, yeteneklerimizi, insan sermayemizi ve altyapımızı istikrarlı bir şekilde geliştiriyoruz. Türkiye Milli Uzay Programı, keşif ve inovasyonun sınırlarını zorlama kararlılığımızı örnekleyen 10 yıllık cesur girişimleri, stratejileri ve hedefleri özetleyen vizyoner bir yol haritası belirliyor. Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde Milli Uzay Programımızın kilometre taşlarından biri de insanlı ilk uzay bilim misyonumuz oldu. Küresel uzay yarışında önemli bir oyuncu olarak ortaya çıktığımızı ve keşif, yenilik ve ilerlemeye olan sarsılmaz bağlılığımızı göstererek, bu tarihi görevi başarıyla tamamladık." "Yerli ve milli hibrit roketle Ay’a ulaşacağız" Kacır, Türk Astronot ve Bilim Misyonu’nun uzayda yeni yetenekler arayışlarında büyük önem taşıdığını belirterek, şöyle devam etti: "Uluslararası Uzay İstasyonu’nda daha fazla bilimsel araştırma yapılması, uzay teknolojilerinde AR-GE ve üretim kapasitelerinin güçlendirilmesi için programlar başlatacağız. Yeni nesil uydu geliştirmede küresel bir oyuncu olmayı, bölgesel konumlandırma ve zamanlama sistemimizi geliştirmeyi ve uzay limanı kurarak uzaya erişimi güvence altına almayı hedefliyoruz. Yerli ve milli özgün hibrit roketle Ay’a ulaşacağız." "Uzay teknolojisinde ilerleme kaydetmeye kararlıyız" Kacır, her yaştan ve kesimden binlerce kişinin katılımıyla düzenlenen Gökyüzü Gözlem Şenlikleri’nin de uzay ile toplumu buluşturduğunu vurgulayarak, "Uzay bilimi ve teknolojisinde insan kaynağımızı güçlendirmeye yönelik adımlar atmaya devam edeceğiz. Bilim ve teknolojiye olan güçlü tutkumuz ve genç ve dinamik iş gücümüzle Türkiye, uzay teknolojilerinde önemli ilerlemeler kaydetmeye kararlıdır" dedi.
Geleceğin bilim insanlarının projeleri görücüye çıktı
25 Nisan 2024 Perşembe - 14:31 Geleceğin bilim insanlarının projeleri görücüye çıktı Kastamonu’da gerçekleştirilen bilim fuarında öğrenciler tarafından tasarlanan ürünler, beğeniye sunuldu. Kastamonu’da öğrencilerin tasarladığı ürünlerin tanıtıldığı yazılım ve tasarım temalı TÜBİTAK 4006 Bilim Fuarı kapılarını açtı. Şehit Mehmet Yılmaz İmam Hatip Ortaokulu’nda gerçekleştirilen fuarda öğrenciler tarafından yazılımları ve tasarımları yapılan 19 proje sergilendi. Öğrenciler tarafından yapılan projeler fuarda ziyaretçilerden yoğun ilgi gördü. Fuarın açılışı, Gençlik ve Spor İl Müdürü Reşat Asrak, İl Müftüsü Bekir Derin, İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Mesut Şeker, Şube Müdürleri Hasan Sarıahmetoğlu ve Mehmet Sait Aydın ile okul ve kurumlardan yönetici, öğretmen ve öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirildi. Fuarda konuşan İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş, “Dünyamız hızlı bir şekilde değişim ve dönüşüm içerisinde. Özellikle teknolojik anlamda ve ‘Endüstri 4.0’ dediğimiz hatta 5.0’a giden bir çağdan bahsediyoruz. Dijital çağın içerisinde meslekler farklılaşıyor. Yeni yeni ürünler ortaya çıkıyor. Bu ürünleri yapacak olan da Kastamonu’muzdaki kıymetli gençlerimiz olacak. Yeni ürünleri tanıtmak aynı zamanda gelecek yüzyılda neler üretebildiğini görmek ve bu beklentilere karşılık ortaya koydukları ürünleri sergilemek için bir etkinlik düzenlendi. Öğrencilerimizin etkinliklerinin yanında ürettikleri eserlerinin yanında Bakanlığımızın da bilim otobüsünü çocuklarımıza görmeleri için getirttik. Otobüsün içerisinde öğrencilerimiz eğlenceli vakit geçirecekler ve öğrenecekler. Uzay yolculuğundan tutun sonsuzluk ve benzeri deneyleri de çok rahatlıkla yapacaklar. Bu deneyler neticesinde daha çok bilgi birikimine erişerek bunları da aynı zamanda bir esere bir ürüne dönüştürecekler. Bu şekilde Türkiye Yüzyılı’nı imar edeceğimiz gençlerimizle beraber büyük ve güçlü Türkiye hedefleri gerçekleşecek ve Türkiye yüzyılını da tüm dünyaya göstermiş olacağız. Gençlerimize güveniyoruz yaptıkları eserlerle ispatı şeklinde karşımıza çıkıyor. Bizlere destek veren tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyoruz. Bu kıymetli yavrularımızın yetişmesinde okul yöneticilerimize ve öğretmenlerimize de teşekkürü bir borç biliyoruz” dedi. Fuar çerçevesinde Milli Eğitim Bakanlığı Mobil Bilim Merkezi öğrencilerin ziyaretine açıldı. Mobil Bilim Merkezi’ni ziyaret eden öğrenciler, hem eğlendi hem de bilimle ilgili bilgilendirildi. Fuar çerçevesinde okul bahçesinde roket gösterisi ile çeşitli deneyler yapıldı. Öğrencileri bilimle buluşturacak Mobil Bilim Merkezi’nin bir hafta boyunca ziyarete açık olacağı belirtildi.
DPÜ öğrencilerinden TR&UK Uluslararası CTF Yarışması’nda tarihi başarı
25 Nisan 2024 Perşembe - 14:16 DPÜ öğrencilerinden TR&UK Uluslararası CTF Yarışması’nda tarihi başarı Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ), Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ile Siber Anadolu Toplulukları tarafından Türkiye ve Birleşik Krallık’tan 20 üniversitenin katılımıyla düzenlenen TR&UK Uluslararası CTF Yarışması’nda ikinci olarak Türkiye’nin ve dünyanın sayılı üniversitelerini geride bıraktı. Bilgi Teknolojileri Kurumu (BTK) ve Siber Anadolu Toplulukları’nın ortaklığında Ankara’da düzenlenen TR&UK Uluslararası CTF Yarışması’nda DPÜ’yü Siber Güvenlik Topluluğu (DPUSEC) üyesi öğrenciler Emre Akay, Meryem Dalgalı, Serkan Özyaman ve Kaan Bıçaklar temsil etti. Aralarında dünyanın önde gelen eğitim kurumları olan Cambridge Üniversitesi, University College London, Imperial College London, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesinin de bulunduğu toplam 20 üniversitenin katıldığı CTF (Capture the Flag - Bayrağı Ele Geçir) yarışmalarında Kütahya Dumlupınar Üniversitesi öğrencileri, 5 bin 510 puanla ikinci olarak önemli bir başarıya imza attılar. Yarışmayı Warwick Üniversitesi öğrencileri 5 bin 570 puanla birinci tamamladı. "Öğrenciler elde ettikleri sonuçla çok önemli bir başarıya imza attı" Öğrencilerin elde ettikleri sonuçla çok önemli bir başarıya imza attığını kaydeden Rektör Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, “ Kütahya Dumlupınar Üniversitesi öğrencilerini TR&UK Uluslararası CTF Yarışması’nda elde ettikleri başarıdan dolayı gönülden kutluyorum. Öğrencilerimizin sadece Türkiye’nin değil, aynı zamanda dünyanın en saygın eğitim kurumlarını geride bırakarak elde ettiği bu sonuç, her şeyden önce üniversitemizin bilişim teknolojileri ve siber güvenlik alanındaki öncü rolünü bir kez daha teyit etmektedir” dedi. “Öğrencilerimiz ülkemizi uluslararası platformlarda en iyi şekilde temsil etmeye devam edecek” DPUSEC ekibi üyesi olan öğrenciler Emre Akay, Meryem Dalgalı, Serkan Özyaman ve Kaan Bıçaklar’ı, danışman hocalarını ve başarıda emeği geçen tüm akademisyenleri kutlayan Rektör Kızıltoprak, “ Bundan sonraki çalışmalarında kendilerine üstün başarılar diliyorum. İnanıyorum ki DPUSEC ekibi ve onlardan ilham alan tüm öğrencilerimiz, bu başarıları daha da ileriye taşıyarak ülkemizi uluslararası platformlarda en iyi şekilde temsil etmeye devam edecektir. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi olarak, bilişim teknolojileri ve siber güvenlik alanlarında öncü rolümüzü sürdürmek için DPUSEC ekibimiz gibi yetenekli öğrencilerimizle ve özverili akademisyenlerimizle birlikte çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
ERÜ’de Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Kayseri Bölge Yarışması’nda ödüller sahiplerini buldu
25 Nisan 2024 Perşembe - 13:31 ERÜ’de Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Kayseri Bölge Yarışması’nda ödüller sahiplerini buldu Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı tarafından Erciyes Üniversitesi (ERÜ) ev sahipliğinde düzenlenen 18. Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Kayseri Bölge Yarışması’nın ödül töreni gerçekleştirildi. Kültür Sitesi’nde düzenlenen ödül törenine; ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun, Vali Yardımcısı Adnan Türkdamar, İl Milli Eğitim Müdürü Bahameddin Karaköse, okul müdürleri, danışman öğretmenler ile çok sayıda öğrenci katıldı. Törende Konuşan Rektör Prof. Dr. Fatih Altun, Erciyes Üniversitesi’nin elde ettiği başarılardan bahsederek, yarışmaya katılan öğrencileri ilerde Erciyes Üniversitesi’nin birer öğrencisi olarak görmekten mutlu olacaklarını söyledi. Konuşmasında proje yarışmasına katılarak derece elde eden öğrencileri tebrik eden Rektör Prof. Dr. Altun, “Sevgileri gençler, araştırma projesi yapma eğiliminize devam ettirin” dedi. İl Milli Eğitim Müdürü Bahameddin Karaköse de konuşmasında öğrencilere seslendi. Karaköse; "Ne olursa olsun bir Türk genci olarak her zaman kendinize güvenin. Bizim kadim bir tarihimiz var. Çok onurlu, dünyaya hükmetmiş atalarımız var. Sizler onların torunlarısınız. Bu düstur ile çalışmayı, emeği hiç bira zaman esirgemeden sonuna kadar mücadele etmelisiniz” diye konuştu. Proje Yarışmaları Kayseri Bölge Koordinatörü Prof. Dr. Oğuz Demiryürek ise düzenlenen proje yarışması hakkında bilgi verdi. Konuşmaların ardından Kayseri, Aksaray, Nevşehir, Kırşehir, Niğde, Sivas ve Yozgat olmak üzere yarışmaya katılan 101 projeden dereceye giren öğrencilere ödülleri takdim edildi.