EKONOMİ - 16 Ocak 2017 Pazartesi 09:54

Doğu Karadeniz’e 2016 yılında 124 milyon TL’lik 22 taşkın koruma tesisi yapıldı

A
A
A
Doğu Karadeniz’e 2016 yılında 124 milyon TL’lik 22 taşkın koruma tesisi yapıldı

Devlet Su İşleri (DSİ) Trabzon, Rize, Giresun, Bayburt ve Gümüşhane’ye 2016 yılında yatırım bedeli 124 milyon TL olan 22 taşkın tesisi kazandırdı.
Doğu Karadeniz Havzası Taşkın ve Rüsubat Kontrolü Eylem Planı (TRKEP) çalışmaları kapsamında 6 Ekim 2016 tarihinde Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu başkanlığında yapılan taşkın konulu koordinasyon toplantısı ile Doğu Karadeniz Havzasında seçilen pilot havzalarda Taşkın ve Rüsubat Kontrolü Eylem Planı (TRKEP) çalışmalarına başlandı. Taşkın ve Rüsubat Kontrolü Eylem Planı kapsamında taşkınlar konusunda riskli bölgelerimizden biri olan Doğu Karadeniz’de taşkın koruma tesisi yatırımlarının yanı sıra, dere ıslah çalışmalarının da sürdürüldüğünü belirten Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürü Murat Acu, “Bu çerçevede Trabzon 22. Bölge Müdürlüğümüz görev alanı içerisindeki Doğu Karadeniz illerinden Trabzon, Rize, Giresun, Bayburt ve Gümüşhane’de 2016 yılında toplam 22 taşkın koruma tesisini tamamlayarak vatandaşımızın istifadesine sunulmuş olup toplam yatırım bedeli 124 milyon TL olan tesisler ile 250 dekar arazi 1 il, 6 ilçe, 25 köy ve 7 mahallede taşkın riski azaltılmıştır” dedi.

“121 Taşkın Koruma Tesisinin Yapımı Devam Ediyor’’
884 milyon TL’lik 121 taşkın koruma tesisinin inşaatının devam ettiğini vurgulayan Genel Müdür Acu, “Trabzon Bölge Müdürlüğümüz görev alanında halen devam eden 121 taşkın koruma tesisi bulunmakta olup toplam yatırım bedeli 884 milyon TL olan bu tesisler tamamlandığında 5 il, 30 ilçe, 128 köy, 76 mahalle ve 8 bin 960 dekar arazinin taşkın riski azaltılacaktır” ifadelerini kullandı.
2017 yılı yatırım programına 53 yeni taşkın koruma tesisinin daha teklif edildiğini belirten Acu, “Toplam yatırım bedeli 848 milyon TL olan bu tesislerle birlikte 4 il, 17 ilçe, 45 köy, 8 mahalle ve 2 bin 945 dekar arazinin taşkın riski azaltılacaktır” şeklinde konuştu.

“2016 yılında 52 kilometre dere yatağı temizlendi”
Hedeflerinin 2017 yılında 120 kilometre dere yatağını temizlemek olduğunu kaydeden Acu, “DSİ 22. Bölge Müdürlüğü sınırları dahilinde yapılan taşkın koruma tesislerinin yanı sıra, taşkınların önlenebilmesi için büyük önem arz eden, dere ıslah çalışmalarına da ara vermeden devam ediliyor. 2016 yılında bölge illerinde gerçekleştirilen toplu makineli çalışmalar kapsamında 52 bin 155 metre dere yatağının temizliğinin yapılarak temizliği yapılan derelerde 6 bin 300 metrede istifli taş tahkimat yapıldı. 2017 yılında ise toplu makinalı çalışmalar kapsamında yatak tamiri yapılacak toplam dere uzunluğunu 120 kilometre olarak planladık. Bütün bu çalışmaları yapmamızda en büyük destekçimiz Orman ve Su İşleri Bakanımız Sayın Prof. Dr. Veysel Eroğlu’na şükranlarımı sunuyor, çalışmalarda emeği geçen idareci ve çalışanlarımıza teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır’da eğitimciler, eğitimcilere yönelik şiddete dikkat çekti Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir araya gelen eğitim sendikaları, eğitimcilere yönelik şiddete dikkat çekti. Merkez Kayapınar ilçesinde İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir araya gelen Türk Eğitim Sen ve Eğitim-Bir-Sen üyeleri, slogan atarak basın açıklamasında bulundu. Basın açıklamasını okuyan Türk Eğitim Sen Diyarbakır Şube Başkanı Ahmet Bürhan, İstanbul’un Eyüp Sultan ilçesinde okul müdürü olarak görev yapan İbrahim Oktugan’ın bir öğrenci tarafından menfur bir saldırıyla silahla vurularak canice katledildiğini belirtip, meslektaşlarına Allah’tan rahmet; ailesine, yakınlarına ve eğitim camiasına başsağlığı dileğinde bulundu. “Okullarda öğretmene şiddet, mobbing, taciz, itibarsızlaştırma vakaları ciddi önlemlerin, yasal düzenlemelerin ve esaslı politikaların hayata geçirilememesi nedeniyle maalesef had safhaya ulaşmıştır” diyen Bürhan, “Okullarda rehberlik birimleri daha etkin hale getirilmeli, rehber öğretmen sayıları artırılmalıdır” dedi. Rabia Sevilay Durukan, Mehmet Aktaş, Ayhan Kökmen, Ceren Damar Şenel, Necmettin Kuyucu, İbrahim Oktugan, hayatlarının en verimli döneminde sevdiklerinden, öğrencilerinden koparılan tüm şehit eğitimcileri saygı, rahmet ve özlemle andıklarını ifade eden Bürhan, “Değerli meslektaşlarımız; eğitim çalışanlarımıza yönelik şiddet aslında geleceğimize sıkılan kurşundur. Bu nedenle geleceğimizin karartılmasına müsaade etmeyeceğiz, şiddete müsamaha göstermeyeceğiz. Türk eğitimcileri olarak şiddetle sonuna kadar mücadele edeceğiz” ifadelerinde bulundu. Eğitimciler, basın açıklamasının ardından dağıldı.
Osmaniye Devlet desteğiyle üretmeyi başaran annelerin elinden çıkan fıstık helvasının ünü sınırları aştı Osmaniye’de depremzede kadınlar, devletten aldıkları desteklerle kurdukları kooperatif çatısı altında ürettikleri ürünlerin satışından elde ettikleri gelirle aile bütçelerine katkı sağlıyor. Kadınlar tarafından üretilen fıstık helvası, Dubai ve Kazakistan’a da satılmaya başlandı. Osmaniye’nin Düziçi ilçesinde kooperatif aracılığıyla coğrafi işaret tescili bulunan Osmaniye yer fıstığı helvası ve yöresel ürünleri de kooperatif çatısı altında üreten kadınlar, elde ettikleri gelirle aile bütçelerine katkı sağlıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının SOGEP programı çerçevesinde depremden önce, 1 milyon 400 bin Türk lirası bütçeli proje ile fıstık helvası üretim kapasitesini artıran ve üretim şartlarını iyileştiren Düziçi Kadın Kooperatifi, deprem sonra bölgede yaşanan ekonomik zorluklara karşı dayanıklılığını artırdı, bölgede ortak paylaşım kültürü ve kadın istihdamı konusunda rol model oldu. Kadınlar tarafından üretilen fıstık helvası, Dubai ve Kazakistan’a da satılmaya başlandı. Kooperatif çatısı altında bir araya gelen kadınlar, Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansının aracı olduğu SOGEP desteği ile kurdukları butik mandırada da süt, peynir ve tereyağı üretimi ve satışı yapıyor. "Bizim hikayemizin başlangıcı DOĞAKA oldu" Kadınların istihdamı konusunda ilçede çok büyük sıkıntı olduğu için kooperatif kurduğunu söyleyen Başkan Rahime Yüksel, "Bizim hikayemizin başlangıcı aslında Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı, DOĞAKA ile oldu. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü ve Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı’nın katkılarıyla biz buralara geldik. Biz Osmaniye’nin yer fıstığını işliyoruz çünkü yer fıstığı buranın coğrafi işaretli bir ürünü ve hep kuruyemiş olmuş, kuruyemişin ötesine geçememiş bir üründü. Biz bunu mutfağa nasıl daha fazla girdirebiliriz, nasıl daha fazla kazanç elde edebiliriz ve bundan kadına katkı ne olabilir düşüncesiyle yer fıstığını işledik. Kendi çabamızla üretmiş olduğumuz yer fıstığından bir helvamız var, helvamızı kadın kooperatifimizin ortaklarına tattırdık, çeşitli fuar ve festivallerde sunduk, beğeni kazandı, dedik biz bu ürünle yola çıkalım. Yer fıstığı helvamızı gördüğünüz gibi üretmeye başladık" diye konuştu. "Bakanlığımızdan aldığımız destekle bize sadece helva yapsana kısmı kaldı" Eskiden sadece pazarlara götürecek kadar ürün yaparken Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı desteğiyle yurtdışına ürün yolladıklarını söyleyen Başkan Yüksel, "İmkansızlık sebebiyle seri bir üretim yapamıyorduk, sadece pazarlarda ve panayırlarda satabilecek kadar 20 kavanoz, 30 kavanozun ötesine gidemiyorduk. Makineleşmemiz gerekiyordu Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının SOGEP çağrısını duyduk. DOĞAKA Osmaniye Yatırım Destek Ofisi yetkilileri bizlere yardımcı oldular. Projemiz yazıldı, onaylandı ve seri bir şekilde makinelerimiz gelmeye başladı. Fıstık kavurma makinemiz geldi. Artık kendi fıstığımızı kendimiz kavuruyoruz çiftçiden aldığımız kuru kırımlı fıstıklarımızı kendimiz kırmaya başladık. Zarını kendimiz soyup şak fıstık haline getirebiliyoruz, susamımızı kendimiz çekiyoruz, tahin haline getiriyoruz. Susam, fıstık, tahin derken bize sadece helva yapsana boyutu kaldı ve biz helvamızı yapmaya başladık. Ulusal marketlere ürün veriyoruz, yerel marketlere ürün veriyoruz, yurt dışı satışlarımız oldu. Yurt dışında helvamız çok beğenildi ve ilk defa Dubai’ye ve Kazakistan’a mal vermeye başladık. Kooperatif bünyesinde kadın arkadaşlarla beraber çalışıyoruz. Bunlar anneler, her birinin çocukları var, onların geleceklerine dair endişeleri vardı. Kadınlar üretimde kendilerini çok mutlu hissediyorlar mutlu kadınlar da mutlu yarınlar getiriyorlar açıkçası. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının desteğiyle de biz kadın kooperatiflerinin üretimleri arttı. İstihdam sağladığımız kadın sayımız arttı ve kadının hakikaten üretimde olmasını sağlayan bir Bakanlığımız var. Teşekkür ediyorum" dedi. Ürettikleri tereyağının Osmaniye yer fıstığı helvası yapımında da kullandığını söyleyen Hüsne Soy, "DOĞAKA’nın sunduğu imkanlarla butik mandıramızı kurduk, burada ürettiğimiz tereyağlarını da fıstık helvamızın yapımında kullanıyoruz. Katkısız ve doğal olduğu için güzel oldu. Buradan kazandığım ücretle 3 çocuğumun eğitim masraflarını karşılıyorum, aileme de katkıda bulunuyorum. Devletimizin verdiği katkılarla biz buradayız, ondan önce evde oturuyordum. Üretiyoruz, ürettikçe de mutlu oluyoruz" dedi.