YEREL HABERLER - 02 Mart 2014 Pazar 16:11

Başbakan Yardımcısı Ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç

A
A
A
Başbakan Yardımcısı Ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç

Bursa’nın İnegöl ilçesindeki seçim ofisi açılışına katılan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, 5 yıl meclis başkanlığı yaptığını, 40 yıldır siyasetin içende olduğunu fakat böyle terbiyesizlik görmediğini söyledi.
AK Parti İnegöl Belediye Başkan Adayı Alinur Aktaş’ın seçim ofisi açılışındaki konuşmasında CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na seslenen Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, 5 yıl meclis başkanlığı yaptığını ve 40 yıldan beri de siyasetin içende olduğunu ama böyle terbiyesizlik görmediğini söyledi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Bursa’da yaptığı mitinge değinen Arınç, “Bir yere genel başkan geldi mi o partinin kundaktaki bebeğinin bile gelmesi lazım. Hatta Balıkesir’den gelmesi lazım değil mi? Ama dün bütün gazeteleri taradım, tüm arkadaşlarına sordum, CHP lideri geliyor, Kent Meydanı’nı doldurmaktan korktuğu için Gökdere Meydanı’nda yapıyor. Peki, ne söylüyor bu adam? Seçime 30 gün var öyle güzel şeyler söyle, partini güzel tanıt, projelerini güzel ortaya koy ki, biz de sana oy verelim. Ama iki laf söylüyor birisi tekrarlamaktan haya ediyorum. Başbakanımıza ağız dolusu hakaret ediyor. Bu hiç bir siyasetçinin yapmayacağı bir şey. Hiçbir insanın ağzına alamayacağı şey genel başkana yakışmaz. Başbakanı sevmeseniz bile makama olan saygınızın daim olması lazım. Zamanında sevmediğimiz, beğenmediğimiz cumhurbaşkanları, başbakanlar oldu. Saygısızlık yapmadık. Ağzını açtı hakaret etti. Genelge yayınlamış, bundan sonra CHP, ne ‘sayın’, ne ‘başbakan’ demeyecekmiş. Onun ağzına yakışan, çirkin ifadeyi söyleyecekmiş. 5 yıl meclis başkanlığı yaptım, 40 yıldır siyasetin içendeyim böyle terbiyesizlik görmedim. Böyle ahlak dışı görmedim böyle çirkin siyasetçi görmedim. Bu kanunsuz dinlemelerle bir takım konuşmalar yayınlanıyor. Karar vermiş, ‘bu konuşmalar doğrudur’ diyor. Bu konuşmalardan dolayı, henüz soruşturma yok, henüz bir iddianame tanzim edilmemiş. Henüz dava açılmamış, sen neyle kadar verdin ki başbakan hakkında çirkin kelimeyi söylüyorsun” diye konuştu.
TBMM’de bugün 950 civarında dokunulmazlık tezkeresinin olduğunu ifade eden Arınç, “Savcı iddianameyi hazırlamış TBMM Başkanlığı’na göndermiş, ‘dokunulmazlığını kaldırın, ben bunlar hakkında soruşturma yapacağım’ diyor. Bunların 97’si CHP’li vekillere ait. Bunların 7 tanesi Kılıçdaroğlu’na ait. Savcının hazırladığı fezlekeden bahsediyorum. Bir kısmı hileli iflas, bir kısmı resmi evrakta sahtecilik bir kısmı başka şey. Sen konuşurken, imkânım olsaydı sana şunu söylemek isterdim, ‘Başbakanımız hakkında ismi geçen hiçbir iddianame yok, dava açılmadı. Bunların kanunsuz dinlemelerin montaj olduğuna dair raporlar var. Sen nasıl böyle bir durumda karar vermiş gibi konuşursun. Konuşursan benim edebim müsaade etmez. Yanında bir adamın var üstelik senin vekilin. Sen mecliste, grup başkanı hakkında fezleke var. Cinsel tacizden dolayı. Senin yanındaki adama ben şuradan, ırz düşmanı diye bağırsam hoşuna gider mi sen başbakana aynı şeyi yapıyorsun başbakan iddianame bile yok. Vekilin hakkında 8 sayfa fezleke var okudum yüzüm kızardı senin yüzün kızarmıyorsa yuh olsun sana? Senin 7 tane fezleke var. Her türlü suçlamaları karşına geçip de ‘Şen şusun’ desem hoşuna gider mi? Kendinin hoşuna gider mi? Milyonların sevgilisini, halkın kahramanına bu kadar edepsizce suçluyorsun. Her şeyi gördük bunu görmemiştik. Allah bize bunu da gösterdi. Türünün son örneği. Hakaretle bir yere varamazsın. Bu parti bu kadar seni suçladıktan sonra bile en büyük mitinglerini yapıyor. Son Balıkesir, bugüne kadar üç misli, Denizli dört mislini yapıyor. Kırklareli, bugüne kadar yaptıklarının sekiz mislini yapıyorlar. Bunun bir sebebi yok mu? Halk sana inanmıyor, senin ne kadar yalancı ve çarkçı olduğunu biliyor ayağının üstünde 40 defa nasıl çark ettiğini bu millet biliyor. Sana inanmıyor ona inanıyor. Türkiye hukuk devletiyse her türlü iddia araştırılır ama sen hem hâkim ve savcı gibi hem suçlayıp hem karar veremezsin. Aklına başına al, ana muhalefet başkanı çıkar, ‘iktidara gelirsem sunu yapacağım’ diye konuşur. Allah akıl fikir versin sana. Bu ülkeye faydası dokunan herkese her zaman hayır dua eder Kılıçdaroğlu aklına başını alda çekip gittiğinde arkandan güzel laf söyleyecek dört adam kalsın” diyerek Kılıçdaroğlu’na seslendi.
"AK PARTİ’NİN CUMHURBAŞKANI ADAYI BİRİNCİ TURDA SEÇİLECEK"
Güçlü partiyiz olduklarını ifade eden Arınç, mahalli seçimlerin lideri olacaklarını da ekledi. Beş ay sonra Cumhurbaşkanlığı seçiminin yapılacağına dikkat çeken Arınç, “AK Parti’nin göstereceği aday birinci turda cumhurbaşkanı olacak Allah’ın izniyle. Biz Büyükerşen’e değil İnegöl halkına, ahlaklı insanlara güveniyoruz, gücümüz buradan geliyor” dedi.
"ALLAH DİYEN AYAKTA KALACAK"
Bugüne kadar kimsenin kendilerini topla tüfekle susturamadıklarını belirten Arınç, “Kapatma davası açtılar kapatamadılar. Hileler, tuzaklar kurdular, başaramadılar. Şimdi yalan ve iftiralarla bizleri yıkacaklarını zannediyorlar. Temiz, samimi, dindar, hangi cemaate mensup olursa olsun tüm arkadaşlarımız bizimle. Allah bizi onlardan onları bizden ayırmasın. İhanet eden yanlış yapan, tuzak kuran, tökezletmeye çalışanların, hukuka karşı eylem yapanlarında hesabını bir bir soracak ‘Allah’ diyen ayakta kalacak sahtekârlık yapan yere gidecek. Hükümet oylanıyor bu seçimlerde. ‘Hükümet zayıflasın dertleri bu, cumhurbaşkanı seçemesinler Ahmet Necdet sezer gibi birisi cumhurbaşkanı olsun’ diyorlar hesapları bu. Hesapları bozacağız inşallah” diye kaydetti.
"GENSORU VERENLER, PARLEMENTOYA GELİNDİĞİ ZAMAN ORTADA YOKLAR"
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ hakkında MHP’nin verdiği gensoru önergesinin mecliste görüşüldüğünü ifade eden Arınç, “Sabah’ın 05.00’da mecliste işler bitti. Ben de oradaydım. MHP’nin 51 milletvekilinden 9 kişi, CHP’nin 151 milletvekilinden 21 kişi, BDP’den ise üç kişi görüşmede vardı. Bağırıp çağıranlar gensoru verenler parlamentoya geldiği zaman ortalıkta görmüyorlar. 550 kişiyiz, ikisi rahmetli oldu. 9 kişiyle meclisi bloke ettiler. Eğer 9 kişi gelmemiş olsaydı, gensoru vermemiş olsalardı o saatlerimizi daha faydalı işlerde kullanacaktık. Akşam 7,5’ta bitti, arkasından Demokratikleşme paketi başladı. Sabah 5’de kadar bizi meşgul ettiler. Sadece bir milletvekili bile oylama sırasında ‘Ben, karar yeter sayısı istiyorum’ derse siz 139 kişi içeride tutmak zorundasınız, muhalefet bu hakkını iyi kullanırsa iyi de suiistimal ederse çok kötü. Bir kişi isterse en az 139 kişi hazır tutacaksın. 20 kişi ayağa kalkıp ‘yoklama istiyorum’ derse 184 kişi bulup getirmen lazım. Zaman seçim zamanı, biraz bölgesiyle her yerde iyi var. Bunları takip edecek. Niye bizi burada tutuyorsun? ‘Ben seni çalıştırmayacağım’. Böyle bir muhalefet halkın gerçek muhalefeti değildir huzurlarınızda şikâyet ediyorum. Refah partisi döneminde nasıl muhalefete yaptığımızı destanlar gibi kitaplar yazıyor. Tek başımıza çıkar, bir eksiğimiz bile olmazdı mecliste. Sonra 150 kişi oldu, iktidar ortağı nasıl olunur onu gösterdik. Fazilet’te 110 kişiydik, temiz, ahlaklı halkın işine yarayacak muhalefet nasıl olur bunları gösterdik. Bunlar 20 kişiye gensoru verip sonra 9 kişiyle alay etmeye kalkıyorlar muhalefetin halkta yüz bulamamasının sebebinin birisi budur” dedi.
Açılıştan kısa bir süre önce Bülent Arınç’ın konuşma yapacağı platforma çıkan yaşlı bir partili, müzik eşliğinde oynamaya başladı. Arınç’ın tören alanına yaklaşması üzerine partili görevliler yaşlı vatandaşı platformdan indirmek istedi. Yaşlı partili, platformdan inmemekte ısrar edince devreye giren polisler, yaşlı partiliyi güçlükle aşağıya indirdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gümüşhane Gümüşhane Valisi Tanrısever, Nisan ayının güvenlik istatistiklerini paylaştı Gümüşhane Valisi Alper Tanrısever Nisan ayının güvenlik istatistiklerini paylaştı. Gümüşhane Valiliği Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıya Gümüşhane Valisi Alper Tanrısever, Gümüşhane İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Serhat Demiral ve Gümüşhane İl Emniyet Müdür Yardımcısı Metin Aygün katıldı. Toplantıda Gümüşhane’nin nisan ayı istatistiklerini paylaşan Vali Tanrısever ilk olarak YSK tarafından alınan kararla 2 Haziran tarihinde Kelkit’in Söğütlü Beldesi Merkez mahallesinde ve Kelkit Karacaören köylerinde muhtarlık seçimleri yenileneceğini söyledi. Terörle mücadelede PKK bölücü terör örgütü ve FETÖ/PDY başta olmak üzere 18 operasyon gerçekleştirildiğini belirten Vali Tanrısever, terörle mücadeleye kararlılıkla devam edileceğini sözlerine ekledi. Düzensiz göçmenlere yönelik gerçekleştirilen 10 operasyonda 1 organizatörün tutuklandığını ifade eden Vali Tanrısever, 17 düzensiz göçmenin de Geri Gönderme Merkezleri’ne sevk edildiğini dile getirdi. “Uyuşturucu operasyonu sayısı yüzde 166 arttı” Uyuşturucuyla mücadelede, operasyon sayılarının büyük oranda arttığını söyleyen Gümüşhane Valisi Tanrısever, “Operasyon sayısı bir önceki döneme göre yüzde 166 artmış, gerçekleştirilen toplam 16 operasyonda 8 şahıs tutuklanarak cezaevine teslim edilmiştir. Operasyonlarda yakalanan metamfetamin miktarındaki artış dikkat çekicidir. Metamfetamin; diğer uyuşturucu maddelere kıyasla gerek öldürücü, gerekse vücutta bıraktığı tahribat nedeniyle en tehlikeli maddeler arasında yer almaktadır” dedi. Organize suç örgütlerine yönelik düzenlenen 1 operasyonda 2 şahsın gözaltına alındığını açıklayan Vali Tanrısever, ayrıca kaçakçılık faaliyetlerine yönelik de 8 operasyon gerçekleştirildiğini ifade etti. Nisan ayı içerisinde gerçekleştirilen diğer operasyonlardan da bahseden Vali Tanrısever, “Bütün vatandaşlarımızın kendisini huzur ve güvende hissetmesi tek amacımızdır. Bu kapsamda kişilere ve mal varlığına karşı işlenen suçların azaltılmasına ve aydınlatılmasına yönelik ciddi gayret sarf ediyoruz. Nisan ayı içerisinde, kişilere karşı işlenen suçların aydınlatma oranı yüzde 92, mal varlığına karşı işlenen suçların aydınlatma oranı ise yüzde 76’dır. Ayrıca ülke çapında gerçekleştirilen ’Huzur, Güven, Mercek ve Çember’ gibi operasyonlar ile uzun süredir aranan şahısların yakalanmasına yönelik gayretlerimizi artırdık. Dönem içerisinde çeşitli suçlardan haklarında arama kararı olan 37 şahıs yakalandı. Tüm kurumlarımız iş birliği ve koordinasyon içerisinde en ücra köşedeki vatandaşlarımıza ulaşmak suretiyle çalışmalarını sürdürmektedir. Bu çalışmalar sonrasında telefonlarına KADES uygulamasını indiren vatandaş sayımız 7 bin 429’a ulaşmıştır. Dönem içerisinde her ne kadar olay sayımız yüzde 29 artsa da ihbarların, müessif bir olay vukuu bulmadan alınması ve hayatını kaybeden vatandaşımızın bulunmaması memnuniyet vericidir. Ülke çapında gerçekleştirilen SİBERGÖZ ve münferit operasyonlar sonucunda terör örgütleri ile siber alanda da güçlü mücadelemiz devam etmektedir. Bu kapsamda siber alanda terör örgütlerinin propagandasını yapan 224 hesap kapatılmış ve 6 şahıs hakkında adli işlem başlatılmıştır. Ayrıca yasa dışı bahis suçuna yönelik 1 operasyon gerçekleştirilmiş, bu operasyonda 2 şahıs gözaltına alınmıştır.” diye konuştu. Nisan ayı içerisinde Gümüşhane’de 2023 yılına göre kazalarda yüzde 75’lik bir artış olduğunu dile getiren Vali Tanrısever, 35 ölümü ve yaralanmalı kaza meydana geldiğini belirterek, bu kazalarda 2 kişinin hayatını kaybettiğini 63 vatandaşın da yaralandığını açıkladı.
İstanbul Zabit katibinin yargılandığı davada ara karar açıklandı: Tutukluluk halinin devamına hükmedildi Bakırköy Adliyesi’nde zabıt katibi olarak çalışırken, yüksek kar getirisi vaadiyle vatandaşları milyonlarca lira dolandıran zabıt katibi Süleyman Demirel’in yargılandığı davada sanığın tutukluluk halinin devamına hükmedildi. Zabit katibi duruşmada, “Herkes benden para aldı, ödeme yaptığım insanlar beni kullandı. Şimdi tek suçlu ve sorumlu ben oldum” dedi. Bakırköy Adliyesi Ağır Ceza Mahkemesi’nde zabıt katibi olarak görev yaparken yüksek kar getirisi vaadiyle 8 vatandaşı milyonlarca lira dolandıran zabıt katibi Süleyman Demirel’in yargılanmasına devam edildi. Bakırköy 27. Asliye Ceza Mahkemesi’nce Bakırköy Adliyesi Konferans Salonu’ndan görülen duruşmada tutuklu zabıt katibi sanık Süleyman Demirel ve Abbas Kırmızı, bir kısım tutuksuz sanıklar ve tarafların avukatları hazır bulundu. “Bu dosyada tefecilikle suçlanıyorum ama Emel bana kanser olduğunu söyleyip birçok kez para aldı” Görülen davada tutuklu sanık Demirel, duruşma salonunda tutuksuz sanık olarak hazır bulunan eski eşi Emel D.’nin olayların en başından beri her şeyden haberdar olduğunu belirttiği savunmasında “Ben bahis oynuyordum. Bunu Emel dahil herkes biliyor. Ben bu dosyada tefecilikle suçlanıyorum ama Emel bana kanser olduğunu söyleyip benden birçok kez para aldı. Benden aldığı parayı bir yıl sonra geri ödedi” ifadelerini kullandı. “Beni Sarallar çetesine gidip şikayet etti” Savunmalarına devam eden sanık Demirel “Burada bulunan herkes beni kullandı. Benden paraları aldılar daha sonra olayın tek suçlusu benmişim gibi yansıttılar. Herkes benden para aldı, ödeme yaptığım insanlar beni kullandı. Şimdi tek suçlu ve sorumlu ben oldum. Bu olaylar yaşanırken Levent Sırataş beni Sarallar çetesine gidip şikayet etti. “Bir lira bile alamadığım olay için 10 milyon liralık evim şu an satışta” Duruşmada savunma yapan ve Levent Sırataş’ın eski eşi olduğunu söyleyen tutuksuz sanık Emel Danış “Ben hiçbir suça ve örgüte dahil olmadım yardım etmedim. Ayrıca Levent Sırttaş’ın eski eşiyim Levent Süleyman’a özenip bu işlere girmiştir. Eski eşim Levent, bu işlere bulaştığını öğrenip ona tepki gösterdiğimde, beni oğlumun en yakın arkadaşının annesi olan kişiyle aldatmıştır. Süleyman’ı günde beş altı kere arıyordum. Bir lira bile alamadığım olay için 10 milyon liralık evim şuan satışta çok mağdurum. Görülen davada savunma yapan sanık avukatları sanıkların beraatlarını aksi kararda ise adli kontrol şartıyla tahliyelerin talep ettiler. Sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep etti Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı sanıkların üzerlerine atılı suçları işlediklerine dair delillerin ortada olduğunu belirterek tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti. Tutukluluk halinin devamına hükmedildi Görülen davada mahkeme ara kararını açıkladı. Tutuksuz sanıkların haklarında bulunan yurt dışı çıkış yasağı tedbirinin devamına karar veren mahkeme, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devam etmesine hükmederek duruşmayı erteledi.
Burdur Türk müziğinin ineklerin süt verimini artırdığı akademik olarak ispatlandı Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Çiftliğinde Devlet Konservatuarı ile ortak düzenlenen Türk Müziğinin süt ineklerinin hormon ve süt veriminin incelenmesi projesi çerçevesinde ineklere Türk müziği dinletilerek süt veriminin arttığı gözlemlendi. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuvarı, Veteriner Fakültesi, Gıda Tarım ve Hayvancılık MYO, MAKÜ Çiftliğinin de işbirliği yaptığı “Müziğin süt ineklerinin hormon ve süt verimi üzerindeki etkisinin incelenmesi ”projesi meyvelerini veriyor. Çiftlikte yetiştirilen ineklere dinletilen Türk Müziği’nin ardından ineklerin daha sakin ve huzurlu bir ortamda beslendikleri için süt veriminde de artış sağlandığı gözlemlendi. Proje sorumlusu MAKÜ Müzik Kültürü Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Prof. Dr. Zeki Nacakcı projesi hakkında MAKÜ çiftliğindeki ineklere uyguladıkları projelerinde müziğin her bir tarzına ineklerin farklı tepkiler verdiklerini, müzikli ortamda durmalarının onlardaki mutluluk hormonlarında değişim gösterdiğini ve bu sayede de süt verimlerinin de arttığını aktardı. Daha önce birçok farklı yerde uygulanan bu yöntemin MAKÜ’de uygulanan bu sistemin farkının ise Türk Halk Müziği ve yöresel müzikler dinletmeleri olduğunu belirtti. Ayrıca Proje hakkında bilgi veren Prof. Dr. Zeki Nacakcı; “Müziğin canlılar üzerindeki etkisine yönelik bir çok çalışma vardır. Bizim de bu projede çıkış noktamızdan bir tanesi de ineklerin süt verimini arttırabilir miyiz düşüncesiyle hareket ederek MAKÜ çiftliğinde müzik denemeleriyle ineklerimizin süt verimini arttırmaya yönelik bir proje başlattık. Bizim dünyada yapılan diğer projelerden farkımız onlar klasik müzik temelli araştırmalar yaparken biz bunu Türk Halk Müziği ile, yöre müzikleri ile, meditasyon müzikleri ile şekillendirme çalışması başlattık. Bunun öncelikli etapta dünyadan çok daha farklı olarak fareler üzerinde, atlar üzerinde, onlarında stres hormonlarını ve süt verimini arttırıcı hormonları üzerinde çalışmalarını yaptık. Bu çalışmalarda belli başlı müzikleri belirledik ve hangi desibelde vereceğimizi, hangi sürelerde vereceğimizi, ne kadar vereceğimiz gibi konuları önce atlar üzerinde yapılan araştırmalar ile belirledikten sonra çiftlikte ineklere günün belirli saatlerinde müzik dinletiyoruz. Bir de biliyoruz ki inekler en çok süt sağarken strese giriyorlar. Onlara o noktada farklı müzikler dinletip Pavlov’un şartlı deneysel olarak yapmış olduğu araştırma gibi bizde farklı denemeler yapıyoruz. Tabi bunların sonuçlarını daha almadık ama görünen o ki şu anda olumlu yönde gidiyoruz. Çünkü yaptığımız ön araştırmalara göre ineklerin müziğe çok güzel tepki verdiğini görüyoruz. Hatta ben ilk projeye başladığımda çok da şaşırmıştım, bu kadar aşırı bir tepki beklemiyordum. Direk bütün sese odaklanarak hareket ediyorlar. İlk etap araştırmalarımızda Türk Halk Müziğine, caz müziğine, meditasyon müziklerine diğer müziklere oranla daha çok tepki verdikleri görülüyor. Proje sonuçlandıktan sonra bunun bilimsel verileri makaleler ve bilimsel ortamlarda açıklanacak. O zaman çok daha net veriler elimize ulaşmış olacaktır.” dedi. -İneklerin stresleri az olunca süt verimi de artıyor İneklerin süt veriminin dış etkenlere bağlı olduğunu ve mutlu olduklarında süt veriminde artış yaşandığının altını çizen Prof. Dr. Nacakcı; “Benim diğer uzman arkadaşlardan aldığım davranışları ile ilgili bilgilere göre inekler stresleri ne kadar az olursa o kadar süt verimleri artıyor. Dolayısıyla normal yemeklerini yedikten sonra dinlenme modlarındaki müziklerin aslında meditasyon ve onları çok hareket ettirmeyecek bir tarzda müzik olduğu zaman onların çok daha rahat yattıkları ya da dinlendiklerini görüyoruz. Bu da onların günlük süt üretimlerini artırdığı gibi hareketli müziklerde de çok daha canlı hissediyorlar. İnsanlar nasıl farklı müziklere farklı tepkiler gösteriyorlar aynı hayvanlar da farklı müziklere farklı tepkiler gösteriyorlar ve bunun sonuçlarını da alıyoruz. Proje başlayalı bir yıl oldu. Bir yıl süresi içerisinde değerli veriler elde ettik. Bunu gerek kan alma örneklerinde, gerekse davranışlarını gözlemleyerek de görüyoruz. Projenin sonlarına doğru geldik. Yaklaşık 3 ay içinde de projemiz sonuçlanacak. 3 ay sonra da basın mensupları ile bu verileri paylaşacağız.” şeklinde konuştu. Projede farklı fakültelerden 15 kişi yer alıyor Projenin büyük katılımlı bir proje olduğundan bahseden Prof. Dr. Nacakçı; “Proje ekibimiz büyük. Veteriner Fakültesinde branşları çok farklı olan hekim arkadaşlarımızdan da destek alıyoruz. Laborantından hayvan davranışlarını gözlemleyen veterinerlere kadar. Yine biz de konservatuvar bölümünden farklı müzik türleriyle uğraşan arkadaşlarımızdan çok farklı destekler alıyoruz. Projemize yaklaşık 15 kişi destek veriyor. Bu da projenin büyüklüğünü ve başarıya ulaşmasında katkı veriyor.” sözlerini sarf etti. Merkezimizde hayvanlar üzerinde 40’ın üzerinde çalışma yapılıyor MAKÜ çiftliğinde yer alan hayvanlar üzerinde farklı çalışmalar yapıldığını dile getiren Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi ve Tarım Hayvancılık ve Gıda Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Dr. Öğr. Üyesi İlktan Baştan ise proje ile ilgili olarak; “Merkezimiz bünyesinde 40’ın üzerinde çalışma yapılmakta. Lisans ve lisansüstü öğrencilerimizin yanı sıra birçok bilimsel araştırma da uygulanmaktadır. Bunlardan bir de müziğin süt verimi üzerindeki artmasının araştırılması. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Bölgesel Kalkınma Odaklı üniversite ve hayvancılık alanında özel desteklenen bir üniversite. Burada da bu üniversitenin farklı birimlerinde farklı disiplinlerinde hayvancılığın veriminin nasıl artırılabilir, nasıl daha iyiye götürülebilir, onun bir çalışma örneğini görüyoruz. Burada Güzel Sanatlar Fakültesi, Konservatuvar, Fen Edebiyat Fakültesi, Mimarlık Mühendislik Fakültesinden bir çok hocamızın aynı zamanda eşgüdümlü araştırmaları yürütülmektedir. Amacımız bölgemizdeki hayvancılığa bir örnek, bir rol model olabilmektir” dedi.