ÇEVRE - 21 Şubat 2015 Cumartesi 12:16

Çukurova Deltası'nda 10 Bin Turna Kışlıyor

A
A
A
Çukurova Deltası'nda 10 Bin Turna Kışlıyor

Lastik üreticisi Brisa ve WWF-Türkiye’nin işbirliğiyle başlatılan “Turnalar Hep Uçsun Projesi” kapsamında yapılan sayımlarda Çukurova Deltası’nda kışladığı belirleyen 10 bini aşkın turnanın, Türkiye’deki turna sayısının yüzde 95’ini oluşturduğu öğrenildi.
Türkiye’nin lider lastik üreticisi Brisa ve WWF-Türkiye’nin işbirliği ile 2013 yılında turna popülasyonunu koruma ve turnaların güncel durumunu ortaya koyma amacıyla Çukurova Deltası’nda başlatılan “Turnalar Hep Uçsun” projesi, 2015 yılında da alan çalışmalarıyla devam ediyor. Türkiye’de bir kışlama alanında yapılan en kapsamlı çalışma olma niteliğini taşıyan projenin detaylarını düzenli olarak kamuoyuyla paylaşan Brisa ve WWF-Türkiye, bu doğrultuda 20 Şubat Cuma günü Adana Hilton’da basın mensuplarının katılımıyla bir basın toplantısı gerçekleştirdi.
Brisa Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Levent Akpulat, Brisa İnsan Kaynakları ve Kurumsal Gelişim Direktörü Nilgün Özkan ve WWF-Türkiye Doğa Koruma Direktörü Dr. Sedat Kalem’in katılımlarıyla gerçekleşen basın toplantısında sürdürülebilirlik ve biyoçeşitlilik konularına dikkat çekilerek, projenin detayları paylaşıldı.
Çukurova Deltası, Türkiye üzerinden göç eden turnaların kışı geçirmek için uğradığı en önemli duraklardan biri olma özelliğine sahip. Lagünler, turna sürüleri için geniş ve güvenli geceleme alanları sunarken, tarım alanları ise göç sırasında ihtiyaç duyulan besin kaynaklarını sağlıyor. Turnalara yönelik tehditlerin başında, türün uyuma ve dinlenme için kullandığı yerlerde otlatma yapılması, balıkçılık, su rejimine müdahale edilmesi ve yasa dışı avcılık gibi faaliyetler geliyor.
“HEM TÜRK HEM JAPON KÜLTÜRÜNDE ÇOK ÖNEMLİ”
“Hem Türk hem de Japon kültüründe uzun ömür, iyi şans, refah ve umudu simgeleyen ve önemli bir yere sahip olan ‘Turna’, bu projenin temelini oluşturduğu gibi, aynı zamanda Sabancı Holding ile Bridgestone Corporation arasındaki ortaklığın da sembolü haline geldi” diyerek Brisa’nın “Turnalar Hep Uçsun” projesine özel bir anlam yüklediğine dikkat çeken Brisa Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Levent Akpulat, aynı zamanda Brisa’nın iş alanını ve iş süreçlerinde elde ettiği başarılı sonuçları da basın mensuplarıyla paylaştı.
“RAKAM POTANSİYELİN ÇOK ALTINDA”
WWF-Türkiye Doğa Koruma Direktörü Dr. Sedat Kalem ise, kuşların ekosistemlerin sağlığı hakkında önemli bilgiler verdiğini onların varlığı ve zenginliğinin yaşadıkları doğal alanların iyi durumda olmasının göstergesi olduğunu kaydetti. Türkiye’deki turnaların yüzde 95’inin Çukurova Deltası’nda yaşadığını belirten Kalem, 16 gün süren çalışmalar sonucu tespit ettikleri turna sayısının 10 bin olduğunu dile getirdi. Bu rakamın Çukurova Deltası potansiyelinin çok altında olduğunu kaydeden Kalem, arazi çalışmalarını şöyle aktardı:
“Arazi çalışmamızla turna hakkında edindiğimiz bir yeni bilgi de günün doğmasıyla birlikte geceleme alanlarından havalanan turnaların pamuk, yer fıstığı, mısır ve buğday tarlalarında hasat sonrası kalan tohum ve yumrularla beslenmeleri. Bu da turnaların alandaki davranışlarıyla tarımsal faaliyetler arasında yakın ilişki olduğunu gösteriyor. Tür koruma çalışmaları uzun zaman ve istikrar ister. O nedenle Brisa işbirliğinde başladığımız bu proje ile yapacak çok iş, gidecek daha çok yolumuz var. Bu konuda toplumun tüm kesimlerinden destek bekliyoruz” dedi.
TURNALAR TEHLİKE ALTINDA, LAGÜNLER KORUNMALI”
Yumurtalık, Akyatan ve Ağyatan Lagünleri’nde yaptığı incelemeleri anlatan ve diğer ülkelerdeki durumlarla kıyaslayan Kuş Uzmanı Kerem Ali Boyla ise lagünlerin korunmasını, turnaların tehlike altında olduğunu anlattı. Dünyada toplamda 360 bin turna yaşadığının tespit edildiğini vurgulayan Boyla, tahminen 100 bin civarında turna topluluğunun Karadeniz’in kuzeyinden, Türkiye üzerinden İsrail ve Nil Vadisi’ne indiklerini belirtti. Boyla, turnaların yaşadığı bölgeler olarak Çukurova Deltası’nda Yumurtalık, Ağyatan, Akyatan lagünleri, Tuzla Gölü ve bunlara ek olarak Göksu Deltası, Sultansazlığı, Ereğli ve Karapınar Ovası’nın önplana çıktığını kaydetti. Turnaların çiftleşme öncesi kızışma dönemlerinde dans edercesine davranışlar içinde bulunduğunu söyleyen Boyla, bu görüntüyü kaçırmak istemeyenleri Kasım, Aralık, Ocak, Şubat aylarında lagünlere davet etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.