ÇEVRE
Haliç’ten 33 kilogram olta kurşunu çıkarıldı 18 Aralık 2025 Perşembe - 16:08:31 İstanbul’da deniz ekosistemimin korunmasına yönelik Haliç bölgesinde belirlenen koordinatlarda deniz dibi temizlik ve farkındalık çalışması gerçekleştirildi. İstanbul Tarım ve Orman Müdürü Suat Parıldar, "Dalgıçlarımızın yapmış olduğu dalış neticesinde şu ana kadar 33 kilogram kurşunu denizden çıkarmış olduk" dedi. İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nce Sucul Biyoçeşitliliğin Korunması ve Geliştirilmesi projesi kapsamında Haliç bölgesinde belirlenen koordinatlarda deniz dibi temizlik ve farkındalık çalışması gerçekleştirildi. Etkinliğin açılış konuşması yapan Tarım ve Orman İl Müdürü Suat Parıldar, sucul biyoçeşitliliğin korunması ve geliştirilmesi projesi kapsamında örnek bir farkındalık projesini Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü ile beraber özellikle olta balıkçılığının çok yoğun yapıldığı Haliç’te organize edildiğini söyledi. "33 kilogram kurşunu denizden çıkarmış olduk" Suat Parıldar, "Olta balıkçılığında herhangi bir sebeple kopan kurşunlar, deniz dibinde toplanıyor ve denizin tuzlu suyu ile beraber zaman içerisinde korozyona uğrayarak hem balıklar açısından hem de insanlar için ağır metal konusunda tehlike arz ediyor. Biz de hem balıkçılarımızı ve oltacılarımızı bu konuda bilinçlendirmek hem de denizlerimizin temizliğini sağlamak adına bu farkındalık çalışmasını organize ettik. Dalgıçlarımızın yapmış olduğu dalış neticesinde şu ana kadar 33 kilogram kurşunu denizden çıkarmış olduk. 5-9 Aralık tarihinden ise dalgıçlarımız toplam 25 kilogram kurşunu denizden çıkarmıştı. Biyoçeşitliliğin korunması ve geliştirilmesi adına ise daha önce hayalet ağların denizden temizlenmesi projesini yürütmüştük" diye konuştu. "450 bin metrekarelik hayalet ağları denizden uzaklaştırdık" 2025 yılında 450 bin metrekarelik hayalet ağların denizden uzaklaştırıldığını ifade eden Parıldar, "Tarım ve Orman İstanbul İl Müdürlüğü olarak 5,3 milyon metrekare alanı taradık. Bu taramış olduğumuz alandan da 2025 yılının sonuna kadar yaklaşık 450 bin metrekarelik hayalet ağları denizden uzaklaştırdık. İç sularımız ile beraber taramış olduğumuz alan toplam 6,3 milyon metrekaredir. Denizlerden çıkarmış olduğumuz hayalet ağları atık halde bırakmayarak bununla ilgili çeşitli geri dönüşüm projesi gerçekleştirdik. Amacımız dün olduğu gibi denizlerimizin cömertliğinin bugün de devam etmesi sürdürülebilirliğin sağlanabilmesidir" şeklinde konuştu. "25 milyonu aşkın destekleme ödemesini balıkçılarımıza buluşturduk" Konuşmasına devam eden Parıldar, "İstanbul su ürünleri açısında çok kıymetli bir yer, 660 kilometrenin üzerinde bir kıyı şeridimiz, 48 balıkçı barınağımız 2 bin 19 balıkçı gemimiz ve 18 bini aşkın ticari ruhsatlı balıkçı ile beraber avcılıkta önemli bir konuma sahip. Bakanlığımızın destekleme politikaları çerçevesinde özellikle kıyı balıkçılığının kayıt altına alınması kapsamında bin 400’ü aşkın balıkçımıza 2025 yılında 12.6 milyon destekleme ile birlikte toplamda 25 milyonu aşkın destekleme ödemesini balıkçılarımıza buluşturduk" ifadelerini kullandı. Etkinliğe katılan İstanbul Vali Yardımcısı Cengiz Karabulut, "Sucul biyoçeşitliliğin korunması adına önemli bir çalışma yapıyoruz. Son yıllarda artan iklim değişikliğinden kaynaklanan su ve çevre kirliliği denizlerimizi, göllerimizi ve su kaynaklarımızı olumsuz etkilemekte, bu anlamda bizler de kamuoyunda toplumsal bir farkındalık oluşturmak açısından bu projeyi hayata geçirdik" dedi. Karabulut ayrıca, Galata bölgesinin balıkçılık konusunda sembol bir yer olduğu için projeyi buradan başlatmayı uygun gördüklerini ifade etti. Etkinlik su altı tarama dalgıç ekiplerinin deniz dibinde olta kurşunlarını çıkarması ile sona erdi.
18 Aralık 2025 Perşembe - 16:04 Şanlıurfa’da kentsel dönüşüm projesi hayata geçiyor Şanlıurfa’nın Haliliye ilçesindeki Hızmalı ve Atatürk Mahallelerini kapsayan "2. Etap Kentsel Dönüşüm Projesi" kapsamında 27 bin 380 metrekarelik alanda büyük bir yeni yapı alanı hayata geçiriliyor. Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar’ın öncülüğünde, Haliliye ilçesinin çehresini değiştirecek bir dönüşüm projesi hayata geçiriliyor. Şehir merkezinde can ve mal güvenliğini tehdit eden, fiziksel açıdan yıpranmış ve sosyo-ekonomik olarak dönüşüme ihtiyaç duyan bölgelerde hayata geçirilen "2. Etap Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı" kapsamında Hızmalı ve Atatürk Mahallelerini kapsayan dev bir yeni yapı projesi başlatıldı. Projenin güney sınırını Karakoyun Deresi oluştururken, kuzeyde Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi yer alıyor. Tarihi Justinyen Su Kemeri ile Hızmalı Köprü arasında kalan bu özel alan, imar planında yeni yapı olarak tanımlanıyor. Toplamda 27 bin 380 metrekarelik bir alan üzerinde şekillenen proje, bölge halkı için yeni bir yaşam alanı oluşturmayı hedefliyor. yeni yapı alanı içerisinde toplam 85 yapı ve 250 bağımsız birim yer alıyor. Bu alanın yaklaşık 18 bin metre karelik kısmı mülkiyet alanı olarak belirlenmiş durumda. Hak sahipleriyle kamulaştırma amacıyla uzlaşma görüşmeleri devam ederken, projenin tamamlanmasının ardından bölgedeki yapıların tahliyesi ve yıkımı gerçekleştirilecek. Hızmalı ve Atatürk Mahallelerini kapsayan "2. Etap Kentsel Dönüşüm Projesi" ilk uygulama çalışmaları, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar’ın katılımıyla 19 Aralık Cuma günü saat 14.30’da düzenlenecek programla başlatılacak.
18 Aralık 2025 Perşembe - 15:46 Sapanca Gölü’nde Bizans’a açılan kapı: Kalıntılar, stratejik bir yapının parçası olabilir Sapanca Gölü’nde su seviyesinin çekilmesiyle ortaya çıkan adacıktaki kalıntıların bazilika, kilise, şapel ya da gözetleme noktası olabileceği değerlendiriliyor. Sakarya Sosyal ve Kültürel Çalışmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi (SAKUM) Müdürü Dr. M. Alper Cantimer ise "Bitinya döneminden itibaren Roma’da, Bizans’ta ve hatta Osmanlı’da denenmiş olan bir proje var. Biz bunu hep Marmara’ya üçüncü bir boğaz gibi düşündük ama bir alternatif olarak Karadeniz’e çıkışı değil de Sakarya Nehri’ni değerlendirerek Sapanca Gölü’yle birleştirerek Körfeze bir çıkış yani İstanbul’a yeni yol olarak düşünmenin de oldukça makul olduğunu düşünüyorum" dedi. Sakarya ve Kocaeli’de milyonlarca vatandaşın içme suyu kaynağı olan Sapanca Gölü’nün çekilmesiyle gözle görülür şekilde ortaya çıkan adacık üzerindeki yapı merak uyandırdı. İlgili adacık hakkında başlatılan tahkikat sürecinin ardından Sakarya Müze Müdürlüğü tarafından bölgede kurtarma kazısı çalışmaları başlatıldı. Çalışmalar sırasında çeşitli envanter niteliğinde buluntulara rastlandığı, sikke gibi küçük buluntuların yanı sıra yerleşime ait olduğu değerlendirilen mozaik kalıntılarının tespit edilerek koruma altına alındığı bildirildi. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) Sakarya Sosyal ve Kültürel Çalışmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi (SAKUM) Müdürü Dr. M. Alper Cantimer ise göl seviyesinin düşmesiyle görünür hale gelen kalıntının bir bazilika, kilise, şapel ya da gözetleme ve kontrol noktası olabileceği ihtimallerinin değerlendirildiğini söyledi. Kalıntının, Sakarya ve çevresinde Bizans döneminden kalma kale ve köprülerle birlikte ele alınmasının daha sağlıklı neticeler verebileceğini dile getiren Cantimer, Justinianus döneminde planlandığı bilinen ve Beşköprü’yü de içine alan nehir limanı projesinin hayata geçirilmiş olması halinde, bu alanın stratejik bir noktada yer almış olabileceğini kaydetti. Cantimer, Sakarya Nehri üzerinden İstanbul’a taşımacılık yapılması durumunda 200 kilometrelik bir yol kat edilmesi gerektiğini, projeyle nehir ve göl ikilisi kullanılarak Körfez’den İstanbul’a ulaşımın mesafesinin en az 100 kilometre kısaltılmasının hedeflendiğini aktardı. "Burasının gözetleme ve kontrol noktası olması da muhtemel" Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) Sakarya Sosyal ve Kültürel Çalışmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi (SAKUM) Müdürü Dr. M. Alper Cantimer, "Sapanca Gölü’nde ortaya çıkmış olan kalıntı üzerinde yoğun çalışmalar gerektiriyor. Önümüzdeki birkaç yıl boyunca bu çalışmaların devam edeceğini düşünüyorum. Ortaya çıkan yapının ne olduğunu bilmemekle birlikte bir hipotez üzerinde çalışacak olursak Sakarya ve çevresinde Bizans döneminden kalmış olan kaleler, köprüler ve bu kalıntıyı beraber değerlendirebilmenin bence ciddi bir anlamı var. Bu kalıntı, şuan itibariyle belki güncel bilgi olarak bazilika İznik’tekiyle mukayese edilebilir ya da bir kilise, şapel denebilir. Bize kalmış olsa makul olan çerçevede üretmek istediğimiz hipotezle bağlantılı olarak burasının gözetleme ve kontrol noktası olması da muhtemel ya da ihtimaller dahilindedir. Gözetleme derken eğer Justinianus zamanında Beşköprüyü’de içine alacak şekilde planlanmış olan nehir liman projesi işlemiş olsaydı burası önemli bir nokta olacaktı. Elbette bugün böyle görünmüyor çünkü ‘Sakarya’nın bir tarihi yoktur’ diye düşünülüyor. Oysaki adı konulmamış birbirinden farklı noktalarda bir sürü yapıyı bir araya getirebilme imkânı sunuyor bu kalıntı bize. Eğer bir iskele babasına rastlarsak ya da yapılan araştırmalarda buna benzer bir yapılar bulunursa memnun oluruz. Çünkü hemen yakınlarında Kurtköy Kalesi ve Eşme de hemen bu kalıntıyı gören bir de köprü var. Bu yapının bulunduğu yer Kocaeli Körfezi’ne doğru en son derinlikli noktadan önceki zirve nokta göl içeresinde" dedi. "Bitinya döneminden itibaren Roma’da, Bizans’ta ve hatta Osmanlı’da denenmiş olan bir proje var" Bizans döneminden bu yana Marmara ile Karadeniz arasında ticaret ve askeri transfer hususunda ulaşımın kısaltılması hedeflenen bir projenin olduğuna dikkat çeken Cantimer, "Göl çerçevesinde konuşmak gerekirse bunların anlam kazanabilmesi için gölün genişleme ve daralma sürelerini tarihi olarak bilememiz gerekiyor. Bununla ilişkilide hidrojeologlar çalışıyorlardır, bunların verilerinden istifade etmek ve beraber çalışmak gerektiğini düşünüyorum. Beşköprü ile buraya nasıl birleştirecek dersek; restorasyon geçirmekte olan Beşköprü’de bugün itibariyle biliyoruz ki altında küçük bir iskelesi var. Bitinya döneminden itibaren Roma’da, Bizans’ta ve hatta Osmanlı’da denenmiş olan bir proje var. Biz bunu hep Marmara’ya üçüncü bir boğaz gibi düşündük ama bir alternatif olarak Karadeniz’e çıkışı değil de Sakarya Nehri’ni değerlendirerek Sapanca Gölü’yle birleştirerek Körfeze bir çıkış yani İstanbul’a yeni yol olarak düşünmenin de oldukça makul olduğunu düşünüyorum. Bunu bizden evvel düşünen pek çok tarihçi, arkeolog, sanat tarihçimiz var, rahmetli Sencer Şahin hocamız bunlardan bir tanesiydi. Beşköprü’nün altında yapılan sondaj çalışmalarında büyük bir nehrin geçmediği ama geniş bir bataklık olduğu meselesi önümüzde akademik çalışma olarak duruyor. Bunun yapılabilmesi, bütün boğazın açılabilmesi Sapanca Gölü’nün tatlı su havzası özelliğini kaybetmesi demektir. Bitinyalılardan beri kimse bunu yapmak istemiyor. Kaldı ki Körfez’in kotunu sıfır aldığımızda Sapanca’nın rakımının 31-32 olduğunu, Sakarya Nehri’nin gölün paralelinden geçerken bundan biraz daha yüksek olduğunu düşündüğümüzde başka bir yapılanmaya ihtiyaç vardı. Bugün itibariyle Körfez tarafında bir ticaret yolu eğer ortaya çıkacak olursa bir taş zemin veya başka bir şey olabilir. Bu yol ortaya çıkacak olursa söylediklerimiz büyük bir anlam kazanacaktır. Sakarya Nehri’nden Sapanca Gölü arasında nasıl bir bağlantı söz konusu olabilir; Çark Deresi suyuyla bağlanılarak Sakarya Nehri’nin Kuzey’den Güney’e çevrilmesi ve Anadolu içlerinden gelen ticari emtianın aynı zamanda gönderilmek istenen askeri birliklerin en hızlı transfer edebileceği alandır. İnsanların zihinlerinde canlandırılmaları adına da 5-6 metre uzunluğunda, yaklaşık 3 metre eninde Bizans teknelerinin varlığını Yenikapı kazısı sırasında ortaya çıktığını söylemek isterim" diye konuştu. "Ayasofya’nın varlığından daha eski bir Bizans yapısına da erişmiş oluruz" Kalıntının, Ayasofya’dan daha eski bir yapı olabileceği ihtimalinin olduğunu aktaran Cantimer, "Eşdeğer olma ihtimali vardır hatta öncesinde de bir yapının varlığına erişilebilirse Ayasofya’nın varlığından daha eski bir Bizans yapısına da erişmiş oluruz. Bunu da İznik ile mukayese etmiş olursa oradaki Bazilika’nın altında da bir mezarlığın olduğunu hatırlatmak gerekir. Sapanca’nın altında da böyle bir yapının olması insanlık tarihinde anormal gelmemelidir. Sağlıklı bir araştırmanın 2-3 yıldan önce bitebileceğini ön görmüyorum çünkü gölün içerisinde ve tatlı su havzasıyla ilişkili zaten transfer imkânı oldukça sınırlı seyrediyor. Ekiplerin de devreye girmesi akademisyen arkadaşların çalışmalarını zaman alacağını zannediyorum. Bunun zaman alması bir kayıp değildir çünkü Beşköprü’deki restorasyonun da buna benzer şekilde hızla bitmesini istiyor insanlar ama Beşköprü’nün ayaklarının daha aşağıya kazılması ve görünür hale gelmesi bizim için çok önemli. Gözle görülmeyen bir sürü yeni iş çıkabilir. Sakarya’nın tarihi çerçevesinde oldukça önemli olan bu eser, Sakarya Nehri boyundaki Bizans kaleleriyle, nehir limanla birlikte Sakarya şehir tarihinin ilerlemesi ve derinleşmesinde büyük katkılar sağlayacaktır" şeklinde konuştu.
18 Aralık 2025 Perşembe - 15:24 Bursa’da temiz hava seferberliği Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Bursa’nın hava kirliliği açısından büyük bir risk altında olduğunu belirterek, "Çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Halkımızın daha temiz, daha sağlıklı ve daha yaşanabilir bir Bursa’da yaşamalarını istiyoruz" dedi. Bursa Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı tarafından hava kalitesinin iyileştirilmesine yönelik çalışmaları artırmak, kurumlar arası iş birliğini güçlendirmek ve mevcut durumun bilimsel veriler ışığında değerlendirilmesini sağlamak amacıyla ‘Hava Kirliliği ve Çevresel Etkileri Paneli’ düzenlendi. Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi’ndeki programa, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra aynı zamanda Halk Sağlığı Uzmanı olan CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala, Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, Büyükşehir Belediyesi yöneticileri, siyasi parti temsilcileri, meclis üyeleri, akademisyenler, kamu kurumları, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı. "Hepimiz aynı havayı soluyoruz" Programda konuşan MBB ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, yeşilin, beyazın ve mavinin bir araya gelerek eşsiz bir doğa dokusu oluşturduğu Bursa’da hava kalitesinin düşük olduğunu vurguladı. Bunda kentin coğrafi konumunun, yeryüzü yapısının ve sanayi yoğunluğunun etkili olduğunu anlatan Başkan Mustafa Bozbey, "Bursa hava kirliliği açısından bugün de çok büyük bir risk altındadır. Kentimizin hava kalitesi gelecek kuşaklar için de önem taşıyor. Göreve geldiğimiz günden itibaren havamız ve suyumuz için birçok çalışma yaptık ve bunları kamuoyuyla paylaştık. Önemli çağrılar yaptık. Havamızı ve suyumuzu kimlerin kirlettiğini açıkladık. Bu konuda herkesin sorumluluk sahibi olması gerektiğini her platformda dile getirdik. Hepimiz aynı havayı soluyoruz. Havamız ne kadar temizse, insan sağlığı açısından o kadar kaliteli bir yaşam sunarız" diye konuştu. "Amacımız, temiz, sağlıklı ve yaşanabilir Bursa" Bursa’da hava kirliliğinin en yüksek olduğu yerin İnegöl olduğunu vurgulayan Başkan Mustafa Bozbey, hava kirliliği açısından Kestel ve Gürsu’nun da İnegöl’ü takip ettiğini söyledi. Kentin farklı noktalarına yerleştirilen hava kalitesi ölçüm cihazlarıyla canlı takip yapabildiklerini belirten Başkan Mustafa Bozbey, "Bu tür çalışmalarımızı genişleteceğiz. Muhtemelen İnegöl’de ve Kestel’de maske dağıtacağız. Çünkü durum bunu gösteriyor. Hava kirliliği, insan sağlığını, yaşam kalitesini ve kentlerin geleceğini doğrudan etkileyen bir konudur. Sanayi kimliğiyle öne çıkan Bursa’da özellikle kış aylarında partikül madde değerlerinde yaşanan artış, hepimizin yakından takip ettiği önemli bir sorundur. Bizler halk sağlığını önceleyen, temiz çevreyi merkeze alan bir anlayışa sahibiz. Amacımız, halkımızın daha temiz, daha sağlıklı ve daha yaşanabilir bir Bursa’da yaşamasını sağlamaktır" dedi. "Gelecek kuşaklara karşı sorumluluğumuz var" Yılların ihmali ve düşüncesizliği sonucu Nilüfer Çayı’nın kirlendiğini ve buna sebep olan kurumlardan birinin de BUSKİ olduğunu dile getiren Başkan Mustafa Bozbey, bunun yanında 155 kaçak deşarj da tespit ettiklerini hatırlattı. Bunlara yönelik işlemlerin sürdürüldüğünü anlatan Başkan Mustafa Bozbey, "Bu süreci kararlılıkla sürdürüyoruz. Çevreyi kirleten her unsurla mücadele edeceğiz. 2026 yılı içerisinde atık su ve altyapı projelerini büyük ölçüde tamamlayacağız. Eksikleri gidererek kentimizin havasını ve suyunu korumak için gereken adımları atacağız. Ovaakça bölgesindeki atıkların da Nilüfer Çayı’na karıştığını biliyoruz. Bu konuda proje hazırladık. İnşaat süreci başladı ve kısa sürede faaliyete başlatacağız. Yıllarca bu kentte görev yapan insanların duyarsızlığı bir Bursalı olarak beni son derece üzdü. Gelecek kuşaklara karşı sorumluluğumuz var. Çocuklarımız ve torunlarımız bu kentte yaşayacak" diye konuştu. "Kurumlar arası iş birliğiyle hareket etmek zorundayız" Hava kalitesi ölçümüyle ilgili Nilüfer Belediye Başkanlığı döneminde yapılan çalışmalar hakkında da bilgi veren Başkan Mustafa Bozbey, dünya genelinde yaşanan iklim krizine de dikkat çekerek gerekli tedbirlerin şimdiden alınması gerektiğini vurguladı. Sorunların ancak tüm kurumların iş birliğiyle çözülebileceğinin altını çizen Başkan Mustafa Bozbey, "Kurumlar arası iş birliğiyle ve ortak akılla hareket etmek zorundayız. El ele verdiğimizde hava kirliliğine karşı daha etkili ve kalıcı çözümler üretebileceğimize inanıyorum. Düzenlenen panelin, Bursa için yol gösterici sonuçlar ortaya koyacağını inanıyorum" dedi. "Bursa’nın temiz hava eylem planına ihtiyacı var" CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala, Bursa’nın uzun yıllardır hava kirliliğiyle mücadele ettiğini söyledi. Çarpık kentleşme, endüstri ve ulaşım gibi etkenlerden dolayı hava kirliliğinin Bursa’da ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirten Pala, "Bursa, yıllar boyunca Türkiye genelindeki ölçüm istasyonları arasında en kirli ilk 10 kent arasında olmuştur. Nilüfer ölçüm istasyonunda partikül madde (PM10) değeri 367 seviyesine ulaştı. Bu açık bir alarm durumudur. Hava kirliliği, sadece Bursa merkezde değil, 17 ilçede ciddi sorundur. Bursa’da her yıl 3 bine yakın insan hava kirliliği sebebiyle hayatını erken kaybediyor. Çok sayıda çocuk hava kirliliğine bağlı hastalıklara yakalanıyor. Bu hastalıkların bir bölümü ömür boyu sürüyor. Dünya Sağlık Örgütü, hava kirliliğini sigara kadar ciddi bir sağlık tehdidi olarak tanımlıyor. Bursa’nın çok ciddi temiz hava eylem planına ihtiyacı var. Umarım hep birlikte temiz hava soluduğumuz günleri yaşarız" diye konuştu. Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Dr. Ahmet Cihat Kahraman, Bursa genelinde kentsel hava kalitesini yakından takip ettiklerini, Bursalıların sağlıklı hava teneffüs etmelerini sağlamak amacıyla çalıştıklarını ifade etti. Hava kirliliğiyle mücadelede sunduğu yol gösterici destekler için Başkan Mustafa Bozbey’e teşekkür eden Kahraman, emeği geçenlere teşekkür etti. Program, konuşmaların ardından panel oturumlarıyla devam etti. ‘Farklı dinamikler perspektifinden hava kalitesi’ konulu birinci oturumda, Prof. Dr. Ülkü Alver Şahin ‘Kent havasının kirlilik dinamikleri ve kaynak dağılımları’, Doç. Dr. Aşkın Birgül ‘Bursa’da hava kalitesi ve emisyon kaynaklarının bilimsel değerlendirilmesi’, Derya Sarıoğlu ‘Hava emisyon yönetimi çalışmaları’, Prof. Dr. Burcu Onat ‘İç ortam hava kalitesi: Bina içi kirlilik kaynakları ve yönetimi’, Prof. Dr. Çiğdem Çağlayan ‘Temiz hava hakkı ve çevresel adalet perspektifi’, Prof. Dr. Alpaslan Türkkan ‘Hava kirliliğinin halk sağlığı üzerine etkileri’ başlığında sunum yaptı. ‘Yerelde havayı yönetmek’ isimli ikinci oturumda ise, Bursa, İstanbul ve İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkilileri tarafından ‘hava kalitesi ve izleme yönetimi’ hakkında bilgi verildi. Program, moderatörlüğünü Barış Can Üstündağ’ın yaptığı ‘Hava sohbetleri-Birlikte konuşalım: Çevre için paylaşılan sorumluluklar’ oturumuyla sona erdi.
Tarsus’ta Kent Meydanı Projesi açılış için gün sayıyor
18 Aralık 2025 Perşembe - 15:24 Tarsus’ta Kent Meydanı Projesi açılış için gün sayıyor Mersin’in Tarsus Belediyesi tarafından yapımı sürdürülen Kent Meydanı Projesi, gün yüzüne çıkarılan tarihî mozaikleri ve sosyal yaşamı canlandıracak yapısıyla tamamlanma aşamasına gelirken, kentin kültürel mirasını geleceğe taşıyacak yeni bir buluşma noktası olmaya hazırlandığı belirtildi. Tarsus Belediyesi tarafından yapımı sürdürülen Kent Meydanı Projesi, tamamlanma aşamasına geldi. Kente sosyal ve kültürel açıdan yeni bir soluk kazandıracak olan proje, aynı zamanda Tarsus’un köklü tarihi mirasını gün yüzüne çıkararak geçmiş ile bugünü aynı meydanda buluşturuyor. Projesi kapsamında yürütülen çalışmalar sırasında gün yüzüne çıkarılan gladyatör mozaiği ile Tarsus’un bir dönem balıkçı kenti olduğunu gösterdi. Tarihî mozaik, kentin binlerce yıllık geçmişine ışık tutarak kültürel mirasına da önemli bir değer kattı. Ortaya çıkarılan bu nadide eserlerin, Tarsus’un tarihi kimliğini bir kez daha gözler önüne serdiği, kentin belleğinde kalıcı izler bırakacak nitelikte bulunduğu kaydedildi. Kent Meydanı Projesi’ne ilişkin değerlendirmede bulunan Tarsus Belediye Başkanı Ali Boltaç, bu projenin Tarsus için önemli bir kazanım olduğunu belirtti. Boltaç,"Kent Meydanı Projemizde artık sona yaklaşıyoruz. Bu alan, Tarsus’un hem bugünü hem de tarihi birikimiyle buluştuğu çok özel bir yaşam merkezi olacak. Çalışmalarımız tamamlandığında, hemşehrilerimizin gurur duyacağı bir meydanı kentimize kazandırmış olacağız" ifadelerini kullandı.
Yıldırım’da dev dönüşüm
18 Aralık 2025 Perşembe - 14:45 Yıldırım’da dev dönüşüm Yıldırım Belediyesi, hazırlıklarını tamamladığı 12 kentsel dönüşüm projesi kapsamında 2 bin 722 bağımsız binayı yıkarak, 3 bin 151 güvenli modern konut inşa edecek. Yıldırım Belediyesi, geri dönüşüm ağını genişletiyor. İlçe genelindeki 286 noktada kamu, özel sektör, özel sektör-kamu yatırım ortaklığı ile veya kamu destekli özel sektör gibi farklı yöntemlerle yürütülen kentsel dönüşüm çalışmaları devam ederken Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, 12 bölgede yeni kentsel dönüşüm projesine başlayacaklarının müjdesini verdi. Mevlâna, Şirinevler, Beyazıt, Arabayatağı Mimarsinan, Ortabağalar, Davutkadı mahallelerinde yürütülecek projelerin planlamalarının tamamlandığını aktaran Başkan Yılmaz, "Bugüne kadar farklı yöntemlerle 5 binin üzerinde güvenli ve modern konut yaptık. Tamamı belediyemiz tarafından planlanan ve uygulanan 20 kentsel dönüşüm projemiz var. Bunlardan 4 tanesini tamamladık, 4 projemiz ise yüzde 40 seviyesine ulaştı. Tamamlanan projelerimiz kapsamında bin 500 konut ve iş yerinin yanı sıra 3 bin metrekare yeşil alan ve 8 bin metrekare sosyal donatı alanını Yıldırım’a kazandırdık" diye konuştu. Kentsel dönüşüm noktasında Bursa’nın en tecrübeli kurumu olduklarının altını çizen Başkan Yılmaz, sadece binaları değil şehri dönüştürdüklerini ifade ederek, "Kentsel dönüşümün önündeki en büyük engel yapısal sorunlar ve planlama problemleriydi. Biz bu problemlerin çözümüne katkı sağlayarak, kentsel dönüşüm alanında sadece Yıldırım’ın değil Türkiye’nin önünün açılmasına destek olduk. Binaları dönüştürürken, aynı zamanda bu konutlarda yaşayacak insanlarımızın yaşam standartlarını yükseltecek kazanımlar da sağlıyoruz. Bu 20 projemiz bunun için örnektir. Bu kapsamda 700 bin inşaat alanında 3 bin 5 bin 799 konut ve iş yerinin yanı sıra 5 bin 500 araçlık otopark, 20 bin metrekare yeşil alan ve 32 bin metrekare sosyal donatı alanını ilçemize kazandırıyoruz. Yeni ulaşım arterleri oluşturuyoruz. Yeni binalar değil, yeni bir şehir oluşturuyoruz. Geçmişimizden güç alarak geleceğin Yıldırım’ını inşa edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Talas 2026’da rengarenk olacak
18 Aralık 2025 Perşembe - 14:29 Talas 2026’da rengarenk olacak Talas Belediyesi, 2026 yılını ‘Talas Çiçek Yılı’ ilan ederek şehre estetik ve doğayı harmanlayan dev bir vizyon kazandıracak. Hazırlanan bu kapsamlı proje, mayıs ayı boyunca başta Talas Millet Bahçesi olmak üzere ilçenin dört bir yanında rengarenk ortamlar oluşacak. Talas Çiçek Festivali, sadece bir etkinlik olmanın ötesinde koku koridorları, endemik bitki sergileri ve mini seralarla ziyaretçilerini masalsı bir yolculuğa çıkaracak. Yarışmalarla heyecan Festivalin coşkusu Talas Millet Bahçesi’nin sınırlarını aşarak evlerin balkonlarına ve esnafın vitrinlerine kadar uzanacak. Hıdrellezle başlayıp Anneler Gününü de kapsayarak Babalar Günü’nde sona erecek olan "Balkon Yarışması", Talaslıları en güzel balkon, apartman ve vitrini oluşturmak için tatlı bir rekabete davet ediyor. Belediye tarafından bitki ve çiçek desteğiyle teşvik edilecek olan bu yarışma sayesinde, tüm ilçe sakinleri el birliğiyle Talas’ı canlı bir sanat eserine dönüştürecek. Festivalde yok yok Etkinlik programı ise her yaştan vatandaşa hitap eden zengin bir içerikle tasarlandı. Gastronomi meraklıları çiçek şerbetleri ve çiçek konulu sokak lezzetlerini deneyimlerken, sanatseverler koku ve çiçek atölyelerinde hayal güçlerini konuşturacak. Üniversite öğrenci kulüplerinin ve sokak sanatçılarının performanslarıyla renklenecek festival alanında, çocuklar için özel oyun ve yüz boyama noktaları kurulacak. Fotoğraf tutkunları ise özel olarak hazırlanan "Talas Çiçek Sahneleri"nde en güzel karelerini yakalayabilecek. Başkan Yalçın’dan davet Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, Çiçek Festivali’nin Talas’ın yaşam kalitesine katkı sunacağını belirterek, "2026’yı ‘Talas Çiçek Yılı’ ilan ederek doğayı, estetiği ve şehir kültürünü bir araya getiriyoruz. Talas Çiçek Festivali ile ilçemizin her köşesinde renk demeti oluşacak ve kokular yayılacak. Tüm hemşehrilerimizi şimdiden bu güzelliği birlikte yaşamaya davet ediyorum" ifadelerini kullandı.
Başkan Çolakbayrakdar: "Yeşil alanda dünya standartlarını üçe katlıyoruz"
18 Aralık 2025 Perşembe - 14:14 Başkan Çolakbayrakdar: "Yeşil alanda dünya standartlarını üçe katlıyoruz" Kocasinan Belediyesi, çevreye duyarlı yatırımlarıyla geleceğe nefes olmaya devam ediyor. Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, daha yeşil bir Kocasinan hedefiyle 2025 yılında 102 binden fazla ağaç ve fidanı toprakla buluşturduklarını, son 11 yılda ise ilçeye toplam 1 milyon 67 bin ağaç kazandırdıklarını açıkladı. ‘Kocasinan’da herkesin dikili bir ağacı olsun’ parolasıyla çalışmalarını kararlılıkla sürdürdüklerini belirten Başkan Çolakbayrakdar, yapılan ağaçlandırma faaliyetleri sayesinde Kocasinan’da dikilen ağaç sayısının ilçe nüfusunun üç katına yaklaştığını vurguladı. Başkan Çolakbayrakdar, iklim değişikliğinin yol açtığı olumsuzluklara karşı 5 milyon metrekare yeşil alan hedefiyle yeni bir rekora imza atacaklarını ifade etti. Kocasinan’da park ve yeşil alan sayısını her geçen gün artırarak ilçeyi dünya normlarının üzerine taşıdıklarına dikkat çeken Başkan Çolakbayrakdar, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "En fazla önem verdiğimiz konuların başında yeşil alan ve ağaçlandırma çalışmaları geliyor. Hem kentsel dönüşüm alanlarında hem de ilçemizin farklı bölgelerinde vatandaşlarımızın huzurla vakit geçirebileceği, mutlu olabileceği parklar ve yaşam alanları inşa ediyoruz. Ağaçlandırma faaliyetleri kapsamında fidanlığımızın ve seramızın altyapısını güçlendirerek daha fazla yeşil alan üretmeye devam ediyoruz. Bugüne kadar diktiğimiz ağaçların yanı sıra, altyapısını her geçen gün geliştirdiğimiz fidanlığımızda 530 binden fazla ağaç ve fidan, toprakla buluşmak için hazır halde bekliyor." İlçeye kazandırılan yeşil alan ve dikilen ağaç sayılarıyla ilgili bilgiler aktaran Başkan Çolakbayrakdar, "Ağaçlandırma ve yeşillendirme çalışmaları kapsamında; 2015 yılında 40 bin metrekare, 2016 yılında 88 bin metrekare, 2017 yılında 250 bin metrekare, 2018 yılında 425 bin metrekare, 2019-2020-2021 yıllarında 200 bin metrekareden fazla, 2022 yılında 345 bin 500 metrekare, 2023 yılında 232 bin 500 metrekare, 2024 yılında 202 bin metrekare ve bu yıl ise 214 bin metrekare yeşil alanı ilçemize kazandırdık. Ağaç sayısı olarak ise 2015’te 40 bin, 2016’da 70 bin, 2017’de 100 bin, 2018’de 125 bin, 2019, 2020 ve 2021 yıllarında ayrı ayrı 100 bin, 2022’de 126 bin, 2023’te 117 bin, 2024’te 87 bin ve bu yıl 102 binden fazla ağacı toprakla buluşturduk. Böylece 11 yılda 1 milyon 67 bin ağaç dikmiş olduk. Yaptığımız yatırımlar hem bugünümüz hem de geleceğimiz içindir" İfadelerine yer verdi. Başkan Çolakbayrakdar, Kocasinan’ı daha yeşil, daha sağlıklı ve daha yaşanabilir bir ilçe haline getirmek adına benzer projeleri kararlılıkla hayata geçirmeye devam edeceklerini sözlerine ekledi.
Düzce’nin doğa turizminin gelişmesi için hazırlanan Üçgöller Projesi devam ediyor
18 Aralık 2025 Perşembe - 14:11 Düzce’nin doğa turizminin gelişmesi için hazırlanan Üçgöller Projesi devam ediyor Düzce (İHA) – Düzce Valiliği İl Özel İdaresi’nin çalışmalarıyla, kentin doğa turizm potansiyelinin arttırılması için hazırlanan Üçgöller Destinasyonu Projesi kapsamında, Kaynaşlı ilçesinde bulunan Saklıgöl’de çalışmalar sürüyor. Çalışmalar kapsamında gölün aynası ortaya çıkarken, bahar aylarında vatandaşların ziyaretine açılmasına bekleniyor. Düzce Valiliği koordinesinde, Düzce Belediyesi, İl Özel İdaresi, ilçe belediyeleri ve kaymakamlıkları ortaklaşa hareket ederek, ilin turizm potansiyelini ortaya çıkarmak için çalışmalar yapıyorlar. Bu çerçevede Düzce Belediyesi tarafından yapılan çalışmada eski adı Kurugöl olan ve tescil çalışmalarının ardından Korugöl olarak anılan gölde alt ve üst yapı çalışmaları yapılarak, gölün etrafında gezi alanları, piknik yerleri oluşturuldu ve hizmete açıldı. Düzce Valiliği de hem Korugöl hem de Yaylagöl projesine entegre olarak eski adı Sülüklügöl olan Saklıgöl gölünde turizm destinasyon çalışmaları yapmaya başladı. Korugöl, Yaylagöl ve Saklıköy’ün içinde yer alacağı Üçgöller Projesi ile Düzce’nin özellikle doğa turizmi konusunda ciddi adımlar atması hedefleniyor. Bu çerçevede Düzce İl Özel İdaresi tarafından Saklıgöl’de yapılan çalışmalar sonrası gölün aynası ortaya çıktı. Bununla birlikte gölün hemen yanında birde longoz gölü olduğu tespit edildi. Saklıgöl ve longoz gölü ile birlikte alanda toplamda 55 hektara çıktı. Kış aylarında su biriktirmesi hedeflenen göl bahar aylarında vatandaşların ziyaretine açılacak. Çalışmalar hakkında bilgiler veren Vali Selçuk Aslan, Düzce’nin turizm potansiyelini ortaya çıkamaya çalıştıklarını belirterek "İlimizin turizm potansiyeli noktasında yeni bir destinasyon oluşturulması iddiası ile çıktığımız yolda, Üçgöller diye adlandırdığımız, doğal güzelliği potansiyel imkanları açısından Üçgöller markasını doğru bir şekilde tanımladığımız düşüncesindeyiz. Sırtımızı yasladığımız dağların ardından ülkemizin en önemli turizm değeri olan Yedigöller yer alıyor. Dağın arkasında Yedigöller, önünde ise Üçgöller ile ülkemizin turizmine yeni alan oluşturarak, hizmete sunacağız. Yeni adıyla Korugöl tamamlandı hizmete alındı. Yeşilay ile uluslararası kamp konseptinde işletilecek olan Yaylagöl projesi, Spor Toto başkanlığının finansal desteği ve İl Özel Desteği ile tamamlandı ve önümüzdeki ay ilk kamp programı yapılacak. Üçüncü gölümüz olan eski adıyla halk arasındaki ismi ile Sülüklügöl, yeni adıyla Saklıgöl’ün aynası tamamlanmış durumda. Bu durumu sizinle paylaşmak istedik. Kışın su depolaması ile bambaşka bir göl çehresi ortaya çıkacak. Bu 3 gölümüzü üst isimle Üçgöller Destinasyonu olarak tanımlıyoruz. Türkiye’nin 51. milli parkı tescillenmesi konusunda girişimlerde bulunacağız. Saklıgöl’ün özelliği 45 hektarlık gölün varlığı ile birlikte Düzce açısından ilk defa longoz gölü ortaya çıkmakta. İzin aldığımız orman idaremizden his göleti olarak ruhsatlandırdığımız 45 hektarlık göl aynasının bitişinde doğal bir alan kazandırdı. Yaklaşık 10 hektarlık longoz gölü ortaya çıktı. Bu çalışmalarımızda bir nevi sürpriz oldu. Farklı bir tanıtım öğesi olacak. Düzceliler olarak endüstriyel tarım, güçlü ormancılık ve güçlenen sanayinin yanı sıra turizm pastadan en az pay aldığımız alandı. Düzce Valiliği koordinesinde paydaşlarımızla Düzce’nin potansiyelini duyurmak adına ciddi çalışmalarımız var. Özel sektör eliyle üst yapıda da ciddi çalışmalar başladı. Birkaç tane marka otel çalışması başladı. Kamu olarak bizler sosyal hizmet amacıyla çalışmamız olur. Özel sektör yatırıma gireceği zaman incelerler. Düzce’nin potansiyeli bilindiği için bu yatırımlar geliyor. Düzce turizm kenti olarak adını duyuracak" ifadelerinde bulundu.
Büyükşehirden 35 milyon TL’lik dev yeşil alan ve spor yatırımı
18 Aralık 2025 Perşembe - 14:11 Büyükşehirden 35 milyon TL’lik dev yeşil alan ve spor yatırımı Kayseri Büyükşehir Belediyesi, Şehir Hastanesi çevresinde vatandaşların sosyal ihtiyaçlarını karşılayacak, nefes alabilecekleri ve spor yapabilecekleri büyük bir yatırımı hayata geçiriyor. Toplam maliyeti 35 milyon 579 bin TL’yi aşan proje, dört farklı noktada devam ediyor. Kayseri Büyükşehir Belediyesi, Başkan Dr. Memduh Büyükkılıç’ın öncülüğünde şehrin yaşam kalitesini arttırmaya yönelik yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. Bu kapsamda Şehir Hastanesi çevresinde toplam 35 milyon TL’yi aşkın bedelle 4 farklı noktada başlatılan yeni yeşil alan ve spor alanı projeleri hayata geçiriliyor. Fen İşleri Daire Başkanlığı ekipleri tarafından sürdürülen çalışmalar çerçevesinde, 36 bin metrekare yeşil alan, 20 bin metrekare parke yürüyüş yolları, 3 adet 400 metrelik akrilik kaplama koşu pisti, 30 adet kamelya, 1 adet açık hava basketbol sahası, 4 adet çocuk oyun alanı ve 4 adet açık hava aletli spor alanı, bölge halkının hizmetine sunulacak. 4 farklı proje, Şehir Hastanesi’nin çevresinde, hasta ve hasta yakınlarının konakladığı misafirhane çevresinde yer alıyor. Ekipler tarafından titizlikle yürütülen çalışmalarda, her yaş grubunun faydalanabileceği donatılar düşünülerek alan tasarlandı. Park bahçelerden 12 bin metreküp toprak dolgusu Öte yandan, Park ve Bahçeler Daire Başkanlığı da 2025 yılı sonbahar peyzaj ve altyapı çalışmaları kapsamında, toprak alanlarda kazı, dolgu, kuru peyzaj, tesviye, ekim-dikim, bakım ve sulama sistemleri yapımları devam ediyor. Bu kapsamda Şehir Hastanesi çevresinde Fen İşleri Daire Başkanlığı tarafından yapımı devam eden yeni parkların olduğu alanda yaklaşık 12 bin metreküp toprak dolgusu yapıldı. Söz konusu alanda toplam 1250 adet çınar, atlas sediri, ıhlamur, mavi ladin, leylandi, süs eriği, süs kirazı gibi yapraklı, ibreli, çalı ve şekilli bitki dikimi yapıldı. Kent donatıları olarak, 29 adet kamelya, 4 adet çocuk oyun alanı, 3 adet spor-fitnes aletleri, basket ve mini futbol sahası ile 10 bin metrekare yürüyüş yolu yapıldı. Paklar, Serpil-Mehmet İştahlı Hasta ve Hasta Yakınları Misafirhanesi ile İsmet Özkan Camisinin çevresini, otoparkları, spor alanları, yürüyüş yolları, kent donatılarıyla ve yeşil bir kuşakla çevreliyor. Parkların kısa sürede hizmete girmesi planlanıyor. Şehir estetiği ve sosyal hayat iç içe Kayseri Büyükşehir Belediyesi, toplam maliyeti 35 milyon 579 bin TL’yi aşan bu önemli yatırımla yalnızca altyapıya değil, yaşam kalitesine, çevreye ve insana yatırım yapmayı sürdürüyor. Şehir Hastanesi çevresindeki yeni yaşam alanları, bölgedeki yoğunluğu dengeleyecek, hasta yakınlarının ve çevre sakinlerinin sosyal ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikte olacak.
Çorum’da manav ve marketlere sıkı denetim: 105 işetme denetlendi
18 Aralık 2025 Perşembe - 13:44 Çorum’da manav ve marketlere sıkı denetim: 105 işetme denetlendi Çorum Belediyesi, halk sağlığını korumak ve kayıt dışı ticaretin önüne geçmek amacıyla şehir genelindeki manav ve marketlerde denetimlerini sıkılaştırdı. 1,5 ayda 105 işletmeyi denetleyen ekipler, mevzuata uymayan 30 esnafı uyardı. Çorum Belediyesi Hal Müdürlüğü, sebze ve meyvelerin üretim bölgesinden tüketiciye ulaşana kadar geçen tüm süreçte denetimlerini aralıksız sürdürüyor. Hem halk sağlığının korunması hem de kayıt dışı ticaretin önlenmesi amacıyla kapsamlı kontroller yapan ekipler, son bir buçuk ayda 105 işletmeyi denetledi. Çorum Belediyesi’nden yapılan açıklamada, ürünlerin ilk yüklendiği araç bilgileri, hale giriş-çıkış kayıtları, market, manav ve pazar esnafına ait bildirim, künye ve faturaların 5957 Sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında titizlikle incelendiği vurgulandı. Ayrıca tezgâhlardaki ürünlerin genel kalite kontrollerinin de yapıldığı ifade edildi. Açıklamada, 1 Kasım-15 Aralık tarihleri arasında Çorum mücavir alan sınırları içerisinde sebze ve meyve ticareti yapan market ve manavlara yönelik denetimlerin tamamlandığı bildirildi. Bu kapsamda toplam 105 adet manav ve marketin tamamı kontrol edildi. Yapılan incelemelerde eksiklikleri bulunan veya yasal düzenlemeler hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığı tespit edilen 30 esnaf, uyarılarak bilgilendirildi ve yeniden ziyaret edilerek faaliyetlerini mevzuata uygun şekilde sürdürmeleri sağlandı. Uyarılara rağmen yasalara aykırı faaliyetine devam ettiği tespit edilen işletmelere ise gerekli yasal işlemlerin uygulandığı açıklandı.