ÇEVRE
24 Nisan 2024 Çarşamba - 11:11 Elazığ’da süne ile mücadele çalışmaları başladı Elazığ’da buğdayın ana zararlısı olan süne ile mücadele çalışmaları başladı. Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ve Diyarbakır Zirai Mücadele Enstitüsü Müdürlüğü teknik personeli tarafından buğdayın ana zararlısı olan süne ile mücadele çerçevesinde İl genelinde hububat alanlarında süne sürvey çalışması başlatıldı. Bu kapsamda 16 ekipten olan 54 teknik personelin hasat zamanına kadar çalışmalarını sürdüreceği bildirildi. Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’nden yapılan çalışmada, “Dünyada ve ülkemizde temel besin maddesi olan buğdayın ana zararlısı olan süne (Eurygaster spp.) verim ve kaliteyi olumsuz yönde etkileyen en önemli etmendir. Süne popülasyon yoğunluğunun yüksek olduğu yer ve yıllarda mücadele yapılmaması durumunda yüzde 100’e varan oranlarda zarar meydana gelmektedir. Bu çerçevede her yıl düzenli olarak ilimiz genelinde hububat ekili alanlarda aralıksız survey ve kontrollerimiz yapılmaktadır. 2023 yılı içerisinde Diyarbakır Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü ile koordineli olarak yürütülen süne mücadelesi kapsamında 563 bin 860 da alanda Süne Sürvey çalışması yapılarak, 294 bin 583 da alanda kimyasal ilaçlamaya karar verilmiş 116 bin 320 da alanda üreticilerimiz tarafından kimyasal ilaçlama yapılmıştır. Yapılan mücadele çalışmaları sonucunda buğday da emgi oranı yüzde 2 nin altına düşürülmüştür. 2024 yılı süne mücadelesi çalışmaları kapsamında da binlerce dekar hububat ekim alanlarında sünenin verdiği zararı en alt seviyede tutmak için çalışmalar yıl boyunca aralıksız olarak yürütülecektir. Süne kıymetlendirme çalışmaları kapsamında 2024 yılı Nisan ayı içerisinde 16 ekip oluşturularak 54 teknik personel ile mücadeleye esas olacak surveylere başlanmıştır. Hasada kadar olan dönemde survey çalışmaları devam edecek olup, çiftçilerimize zararlının durumu hakkında gerekli bilgilendirme ve duyurular yapılacaktır” denildi.
24 Nisan 2024 Çarşamba - 11:10 Terörden temizlenen dağlarda yetişen otlar adeta şifa deposu Şırnak’ta güvenlik güçlerinin başarılı operasyonları ile teröristlerden temizlenen dağlarda artık güvenli bir şekilde gezilebilirken, vatandaşlar bahar mevsiminin gelmesi ile birlikte şifalı otları toplamak için dağlara akın ediyor. Beytüşşebap ilçesinde 3000 rakımlı karla kaplı dağlarda bahar aylarında yetişen endemik bitkiler bölge halkı tarafından hastalıklarda şifa olarak da kullanılıyor. Hengedan, bik ve ment otlarının yanı sıra, çevr, luşk, kenger, heliz, alilo ve daha birçok bitkinin yetiştiği dağlara giden vatandaşlar, günlerce topladıkları bitkileri at sırtında köylerine getiriyor. Zorlu yolculuk 2 gün sürüyor. 6 kilometre boyunca atların sırtında dağa çıkan köylüler, kamp kurup geceyi dağlarda geçiriyor. Sabahın ilk ışıklarıyla bitkileri toplamaya başlayan köylüler, kilolarca otu toplayıp at sırtına yükleyerek köylerine getiriyor. Kimi topladığı bitkileri satarken, kimisi de kış aylarında tüketmek için saklıyor. İlkbahar aylarında yalnızca 20 gün ömrü olan bu bitkileri toplama mesaisi günlerce devam ediyor. Dağlarda şifalı otları toplayan Servet Ermağan, topladıkları bitkileri guatır ve kanser tedavisinde kullandıklarını söyledi. Ermağan, "Sabah yola çıktık, 6 kilometre yol geldik. Burada pancarları toplayıp evimize götürüyoruz. Bu bitkiler guatır ve kanser ilacı olarak kullanılıyor’’ dedi. Caner Gükçe isimli genç ise, "Günler önce buraya çıkıyoruz. Dün kamp kurduk, uyuduk, sabah pancar topladık. Her sene olduğu gibi bu yıl da geldik. Kimisi topladıklarını satıyor, kimisi ilaç olarak götürüyor’’ diye konuştu.
24 Nisan 2024 Çarşamba - 11:05 Kavaklı köyü sakinleri “madenlere” karşı eylem başlattı Hakkari’nin Kavaklı köyünde 2007’den beri devam eden maden çalışma faaliyetlerine karşı köy sakinleri eylem başlattı. Hakkari il merkezine 50 kilometre mesafede bulunan ve bölgedeki çatışmalı süreçten kaynaklı 1995 yılında boşaltılan Kavaklı köyü halkı, 2007 yılında Karakaya Maden ile Sedex Resources Maden şirketlerinin başlattığı çinko ve kurşun madeni çalışmalarını durdurmak amacıyla Hakkari, Van ve Yüksekova’da yaşayan yüz kişilik bir grupla maden sahasına giderek eylem başlattı. Şine Köprüsü’nde nöbet tutan askerlerden izin alarak maden sahasının olduğu vadiye yürüyen grup, maden galerilerinin olduğu bölgede basın açıklaması yaptı. Maden şirketi sahipleriyle görüşmek isteyen köylüler, jandarmanın kontrolünde firma yetkililerinden iki kişi ile görüşme yaptı. Köylüler, taleplerinin kabul edilmemesi üzerine nöbet eylemi başlattı. İlk nöbeti köy sakinlerinden oluşan 40 kişilik grup tuttu. “Maden çalışmaları derhal durdurulmalı” Kavaklı köyü halk adına açıklamayı okuyan Salih Kurt, yapılan maden çalışmalarından dolayı mağdur olduklarını söyledi. Kurt, “Köyümüzün mera alanlarında bulunan maden ocağı 18 yıldır çevreye ve köylülerin yaşam alanlarına ciddi zararlar vermektedir. Maden çalışmaları nedeniyle topraklarımız kirlendi ve verimliliğini kaybetti. Su kaynaklarımız zehirlendi ve içilmez hale geldi. Hava kirliliği arttı ve solunum problemlerine yol açtı. Hayvanlarımızın otlanma alanları tahrip edildi. Köyümüzün doğal güzelliği bozuldu. Bu sorunlara rağmen maden çalışmaları durdurulmak yerine aralıksız devam etmektedir. Köylüler olarak defalarca yetkilere başvurmamıza rağmen sorunumuza çözüm bulunamadı. Artık dayanacak gücümüz kalmadı. Köyümüzün ve gelecek nesillerin haklarını korumak için maden çalışmalarının derhal durdurulmasını talep ediyoruz. Köy halkı olarak Kavaklı köyü mera alanlarında bulunan maden ocağının faaliyeti derhal durdurulsun. Maden ocağının çevreye verdiği zararlar tazmin edilsin. Köylülerin yaşam alanları eski hale getirilerek maden faaliyetinin bıraktığı tahribat ortadan kaldırsın. Bölgede yeniden ağaçlandırma yapılsın” ifadelerini kullandı. Köylüler, maden ocağı önünde dönüşümlü nöbet eylemi başlatırken, jandarma da bölgede önlemlerini arttırdı.
Terörden temizlenen dağlarda yetişen şifalı otlar ilaç deposu gibi
24 Nisan 2024 Çarşamba - 11:01 Terörden temizlenen dağlarda yetişen şifalı otlar ilaç deposu gibi Şırnak dağlarından temizlenen terörün ardından oluşan huzurla birlikte vatandaşlar şifalı otları toplamak için dağlara akın etmeye başladı. Adeta ilaç deposu olan dağlarda bir çok hastalığa iyi gelen bitkiler yetişiyor. Beytüşşebap ilçesinde 3 bin metreye kadar çıkan karlı dağlarda bahar aylarında yetişen endemik bitki türleri binlerce hastaya şifa oluyor. Hengedan, bik ve ment otlarının yanı sıra, çevr, luşk, kenger, heliz, alilo ve daha bir çok bitkinin yetiştiği dağlara giden vatandaşlar günlerce topladıkları bitkileri at sırtında köylerine getiriyor. Zorlu yolculuk ve pancar toplama 2 gün sürüyor. 6 kilometre atların sırtında dağa çıkan köylüler burada kamp kurup geceyi dağlarda geçiriyor. Sabahın ilk ışıklarıyla pancara çıkan köylüler kilolarca pancarı toplayıp at sırtına yükleyerek köylerine getiriyor. Kimi topladığı bitkileri satıyor, kimisi de ilaç olarak kış aylarında tüketmek için saklıyor. İlkbahar aylarında 20 gün yetişen bu bitkileri toplama mesaisi günlerdir devam ediyor. Servet Ermağan, topladıkları bitkileri guatır ve kanser tedavisinde kullandıklarını söyledi. Ermağan, "Sabah yola çıktık 6 kilometre yol geldik burada pancarları toplayıp evimize götürüyoruz. Bu bitkiler guatır ve kanser ilacı olarak kullanılıyor’’ dedi. Caner Gükçe isimli bir genç ise "Günler önce buraya çıkıyoruz. Dün kamp kurduk, uyuduk, sabah pancar topladık. Her sene olduğu gibi bu yılda geldik. Kimisi topladıklarını satıyor, kimisi ilaç olarak götürüyor’’ diye konuştu.
Alanya’da duvara asılı cezalı otomobile teklif yağıyor
24 Nisan 2024 Çarşamba - 10:26 Alanya’da duvara asılı cezalı otomobile teklif yağıyor ANTALYA (İHA) – Antalya’nın Alanya ilçesinde yaşayan vatandaşın yaptığı trafik kazası sonrası ceza olarak yaşadığı evin duvarına astığı otomobil, yaklaşık 3 aydır aynı şekilde duruyor. Çevreden geçen vatandaşlar asılı halde duran aracı ilk kez gördüklerini belirtirken, araç sahibi ise otomobil için çok sayıda teklif geldiğini ancak satmayı düşünmediğini söyledi. Sugözü Mahallesi’ndeki iki katlı apartmanda yaşayan Mehmet Aydın (47) isimli vatandaş, yaklaşık 3 ay önce kazaya karışan otomobilini ceza olarak evinin duvarına astı. Otomobil, vinç yardımıyla ön bölgesinden yukarı bakacak şekilde duvara asılı halde sergileniyor. Fileyle etrafının kapatıldığı aracın ilginç görüntüsü çevredeki vatandaşların ilgisini çekiyor. Aracın asılı olduğu sokaktan geçen bazı vatandaşlar ise gördükleri manzaraya anlam veremiyor. “Ben böyle bir şeyi ilk kez gördüm” Aracın asılı olduğu evin sokağından geçen Muzaffer Süs isimli bir vatandaş, aracın o halini gördüğünde şaşırdığını belirtti. Süs, hayatında ilk kez asılı bir araçla karşılaştığını dile getirerek, “Ben de arabayla ilgilenen birisi olduğum için arabayı böyle görünce dikkatimi çekti. Düzeltme amaçlı mı hobi amaçlı mı ne için astığını ben de öğrenmek istiyorum, merak ediyorum. Ben böyle bir şeyi ilk kez gördüm. Ben o kadar araba işi içindeyim, arabanın bu şekilde ikinci kata kadar asıldığını ilk kez görüyorum” diye konuştu. “1 milyon euro versen arabayı vermem dedim” Zaman zaman duvarda asılı olan aracın ses sistemini açarak müzik dinleyen Mehmet Aydın ise yurt dışından aracı görmeye gelenlerin olduğunu ifade ederek, “Gelen giden çok. İran, Irak, Almanya’dan fotoğraf çekilmeye geliyorlar. İzmir’den buraya yaklaşık 300 araba geldi. Gelip bakıyorlar, hoşlarına gidiyor. Arabayı sat diyorlar, satmam diyorum. 1 milyon euro versen arabayı vermem dedim. Çünkü dursun burada, ben ona ders vereceğim. En az 2 yıl kalacak ama uzayabilir. Uzama şansı yüzde 80. Çocuklar istiyor, anne babası getiriyor onları. Çok gelen var. Milletin dikkatini çekiyor. Niye astın diyorlar” dedi.
Reşadiye, kaplıca turizminde önemli bir merkez olacak
24 Nisan 2024 Çarşamba - 10:24 Reşadiye, kaplıca turizminde önemli bir merkez olacak Reşadiye Belediye Başkanı Ergül Ünal, ilçedeki kaplıca suyunun potansiyeline dikkat çekti. Ünal, “Reşadiye’yi turizmde farklı bir yere getireceğiz” dedi. Reşadiye Belediye Başkanı Ergül Ünal, ilçenin eşsiz doğal kaynaklarından biri olan kaplıca suyunun potansiyelini vurgulayarak, Reşadiye’nin turizmde önemli bir noktaya yükseltilmesi hedeflerini açıkladı. Başkan Ünal, İhlas Haber Ajansı’na yaptığı özel açıklamada, Reşadiye’nin Türkiye genelinde eşi benzeri bulunmayan bir kaplıca suyuna sahip olduğunu belirtti. “Suyumuz çok güzel ve kaynağı bol bir suya sahiptir” diyen Ünal, bugüne kadar Reşadiye’nin bu doğal kaynaktan yeterince faydalanamadığını düşündüğünü ifade etti. Seçim kampanyası sürecinde bu konuya sürekli olarak değindiklerini dile getiren Başkan Ünal, göreve geldikleri süre içinde hem kaplıca suyuna hem de daha önce yapılan termal otele önemli bir ağırlık vereceklerini vurguladı. "Kaplıca suyumuz ve termal otel başta olmak üzere Reşadiye’yi turizm noktasında farklı bir yere getirmeyi düşünüyoruz" diyen Ünal, ilçenin doğal güzellikleriyle öne çıkan bir coğrafyaya sahip olduğunu da ekledi. Ünal, ilçenin yaylaları, şelaleleri ve dağlarının çok güzel olduğunu belirterek, “Biz istiyoruz ki bu cennet toprakları ülke ve hatta yurt dışındaki herkesin görmesini sağlayalım. İlerleyen dönemde güzel projelerle ilçemizi tanıtacağız” şeklinde konuştu. Reşadiye’nin turizm potansiyelini harekete geçirmek için çalışmaların başladığını belirten Başkan Ünal, ilçenin bu doğal zenginliklerini daha geniş kitlelere tanıtmak için çeşitli projelerin hayata geçirileceğini ifade etti. Başkan Ünal, son olarak, Reşadiye’nin turizmde önemli bir destinasyon olması için ellerinden gelen gayreti göstereceklerini ve ilçenin bu alandaki potansiyelini en üst düzeye çıkarmak için çalışacaklarını sözlerine ekledi.
Kar kaplanları Nisan ayında da görevinin başında
24 Nisan 2024 Çarşamba - 10:13 Kar kaplanları Nisan ayında da görevinin başında Turuncu kar kaplanlarının 3 bin rakımlı Van-Bahçesaray kara yolunda zorlu mücadelesi devam ederken kapalı bulunan 51 kilometre yolun 41 kilometresi açıldı. Geri kalan 10 kilometre için çalışmalar tüm hızıyla devem ediyor. Kışın çetin geçtiği Van’ın Bahçesaray ilçesinde Karayolları 11. Bölge Müdürlüğü ekipleri, kış mevsiminin büyük bölümünde olumsuz hava koşulları nedeniyle ulaşıma kapanan 3 bin rakımlı Van-Bahçesaray kara yolunu açmak için büyük uğraş veriyor. Birçok çığ yatağının bulunduğu yolda kapalı bölümün açılması için 1 haftadan bu yana kontrollü olarak çalışmalarını sürdüren Karayolları 11. Bölge Müdürlüğü 111. Şube Şefliği’ne bağlı Görentaş Şantiyesi’nde görevli 8 personel, 5 iş makinesiyle yüksek dağların yamaçlarından geçen yolu açmaya çalışıyor. Ekipler, kar kalınlığının yer yer 5 metreyi geçtiği bölgede adeta kardan tüneller oluşturarak ilerliyor. Kar kalınlığının yer yer 5 metreyi bulduğu bölgede, çığ tehlikesi nedeniyle çalışmalarını kontrollü sürdüren ekipler, yolun kapalı olan 51 kilometrelik bölümünün 41 kilometresini açarken, geri kalan 10 kilometre için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Van-Bahçesaray kara yolunun yoğun kar yağışı ve tipi nedeniyle kış mevsiminde ulaşıma kapandığı dönemde Bahçesaray’a ulaşım, Bitlis`in Hizan ilçesi güzergahından sağlanıyor.
Flamingolar kuluçka öncesi eşleşme için Mamasın Barajında
24 Nisan 2024 Çarşamba - 10:09 Flamingolar kuluçka öncesi eşleşme için Mamasın Barajında Akdeniz havzasından kuluçka öncesi Tuz Gölü’ne gelmeye başlayan Flamingoların en önemli beslenme ve aynı zamanda eşleşme bölgesi olarak seçtiği Mamasın Barajı bu günlerde özel misafirlerini ağırlıyor. Son günlerde gruplar halinde Mamasın Barajına gelen allı turnalar sesleri ve kanat çırpışları ile görsel şölen oluşturuyor. Tuz Gölü’nü üreme alanı olarak seçen flamingoların Mamasın Barajı ve çevre gölleri beslenme alanı olarak kullandığını belirten Doğaya Kuş Bakışı Derneği Başkanı Fahri Tunç, her yıl binlerce flamingonun kuluçka öncesi Aksaray’daki sulak alanlarda eşleştiğini söyledi. Nisan ayının sonlarına doğru Tuz Gölü havzasına gruplar halinde gelen flamingoların burada kuluçkaya yattığını ifade eden Tunç yaptığı açıklamada her yıl binlerce yavrunun Tuz Gölünde beslenip büyüdüğünü ardından sonbaharda göç ettiğini kaydetti. Yaptıkları gözlemlerde 2024 yılında flamingoların 13 ila 15 bin yavru popülasyonuna ulaşmasını beklediklerini kaydeden Tunç, “İzmir, Antalya gibi sıcak bölgelerden Tuz Gölü havzasında gelen flamingolar üreme ve beslenme için Tuz Gölü’ne yakın sulak alanları seçiyor. Mamasın Barajı bunlardan bir tanesi. Buradan da kuluçka merkezi olan Tuz Gölü içlerine geliyorlar. Bu süreçten sonra yine Tuz Gölü içerisinde hareket eden flamingolar bizim kreş bölgeleri olarak adlandırdığımız yavrularını büyütme ve beslenme alanlarına gidiyorlar” dedi. Dernek olarak flamingolarla ilgili haftalık gözlemler yaptıklarını ifade eden Tunç, 2022 yılında 8 bin 700 olan yavru sayısının 2023 yılında 11 bin 500’e ulaştığını kaydetti. Yaptıkları gözlemlere göre bu yıl büyük bir kuluçka dönemi beklediklerini belirten Tunç, “2024 yılı için 13 bin ila 15 bin arasında bir yavru popülasyonu oluşabilir. Biz doğa gönüllüleri ve Doğaya Kuş Bakışı Derneği olarak flamingoları gözetleyip, koruyup bölgeden sağ salim ayrılması için elimizden geleni yapıyoruz” şeklinde konuştu. Fahri Tunç, Tuz Gölü’nün korunaklı bir alan olması ve besin kaynaklarının burada bolca bulunmasından dolayı halk arasında allı turna olarak adlandırılan flamingoların burayı üreme ve beslenme alanı olarak seçtiğini kaydetti.