Son Dakika
|
İstanbul'da uyuşturucu soruşturması: Saadettin Saran ifadeye çağırıldı!
ABD, Yeşil Kart programını süresiz askıya aldı
Trump: "Venezuela ile savaş ihtimalini dışlamıyorum"
MİT ve Emniyetin ortak operasyonunda Fetullah Gülen’in yeğeni yakaladı
51 yaşındaki Türkçe öğretmeni 3 gündür kayıp
ABD, Suriye'ye yaptırımları kaldırdı
Zehra Kınık 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı
Bakan Işıkhan: "İşçilerimizin taleplerini, dileklerini komisyona yansıtacağım"
Peskov, Türkiye'nin Rusya'ya S-400 sistemlerini iade edeceğini yalanladı
Berrak Tüzünataç ifade vermeye geldi
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Pakistan’s Traditional Instrument ‘Rubab’ Reaches Beyond Borders
Tayvan'daki sis bombalı saldırıda 3 kişi hayatını kaybetti
ABD, Yeşil Kart programını süresiz askıya aldı
51 yaşındaki Türkçe öğretmeni 3 gündür kayıp
Fenerbahçe, Eyüpspor’a konuk olacak
Eski milli basketbolcu balkondan düşerek hayatını kaybetti
Park halindeki otomobil alev topuna döndü
Trump: "Ukrayna zaman harcadıkça Rusya fikrini değiştiriyor"
TEKNOLOJİ
OMÜ’de kuantum bilimi ve teknolojilerinin geleceği konuşuldu
19 Aralık 2025 Cuma - 16:52:41
Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) ev sahipliğinde, Fizik Topluluğu tarafından düzenlenen ’Kuantum Ufuklar: Bilim ve Teknolojide Yeni Bir Çağ’ başlıklı panel, akademisyenler ve öğrencilerin yoğun katılımıyla gerçekleştirildi. 2025 yılının UNESCO tarafından ’Dünya Kuantum Bilim ve Teknolojileri Yılı’ ilan edilmesi kapsamında, Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen panelde, kuantum biliminin farklı disiplinlerle kesişen boyutları ele alındı. Panelin moderatörlüğünü, OMÜ Fen Fakültesi Fizik Bölümü Atom ve Molekül Fiziği Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Azmi Genç üstlendi. Panelin açılış konuşmasını yapan Fizik Topluluğu Danışmanı Prof. Dr. Ufuk Çoruh, kuantum biliminin temel araştırmalardan ileri teknolojilere uzanan geniş etkisiyle günümüzün ve geleceğin en stratejik bilim alanlarından biri haline geldiğini vurguladı. Kuantum fiziğinin yaklaşık bir asır önce atomların, ışığın ve maddenin davranışlarını açıklamak amacıyla ortaya çıktığını belirten Çoruh, günümüzde kuantum hesaplama, kuantum iletişim ve kuantum sensörler gibi alanlarda somut teknolojilere dönüştüğünü ifade etti. Prof. Dr. Çoruh, bilimin yalnızca bilenlerin değil; sorgulayanların, vazgeçmeyenlerin ve birlikte üretenlerin yolu olduğunu belirterek, bu kültürün üniversitelerin en kıymetli miraslarından biri olduğuna dikkat çekti. Uzman isimler kuantum teknolojilerini değerlendirdi Panelin ilk konuşmacısı, Türk-Alman Üniversitesi Enerji Bilimi ve Teknolojileri Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Elif Yunt, kuantum teknolojilerinin hangi koşullarda ve neden üstünlük sağladığını bilimsel temelleriyle aktardı. İstanbul Teknik Üniversitesi Bilişim Endüstrisi Bölümü’nden Doç. Dr. Deniz Türkpençe ise kuantum hesaplamadan kuantum mühendisliğine uzanan sürecin kritik aşamalarını ele aldı. Panelin üçüncü konuşmacısı, Kadir Has Üniversitesi Fizik Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Onur Pusuluk, kuantum nedensellik, görelilik ve kuantum teorisinin kavramsal katmanlarını disiplinler arası bir bakış açısıyla değerlendirdi. Program, katılımcıların sorularının yanıtlandığı soru-cevap bölümünün ardından sona erdi. Panelin sonunda konuşmacılar Dr. Öğr. Üyesi Elif Yunt, Doç. Dr. Deniz Türkpençe, Dr. Öğr. Üyesi Onur Pusuluk ile moderatör Prof. Dr. Azmi Genç’e teşekkür hediyeleri takdim edildi. Ayrıca Samsun Aziz Atik Fen Lisesi bahçesine konuşmacılar adına dikilen fidanlara ait sertifikalar sunuldu.
19 Aralık 2025 Cuma - 11:30
İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi’nden 2’nci World Bridges Zirvesi’nde küresel sağlık diplomasisi iş birliği
"Uluslararası Bilimsel Panel ve Diplomasi Zirvesi: Sanayi, Ticaret, Sağlık" etkinliği İstanbul’da gerçekleştirildi. Farklı ülkelerden akademisyenleri, araştırmacıları, sektör temsilcilerini ve uzmanları bir araya getirerek disiplinler arası etkileşimi artırdı. İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, Covid-19 pandemisinin sağlık ve diplomasinin sınır tanımadığını gösterdiğini belirtti. İnsanlık için iş birliğinin ve bu sürecin merkezinde üniversitelerin yer aldığını vurguladı.
19 Aralık 2025 Cuma - 10:26
Yerli Malı Haftası’na damga vuran yapay zekâlı çalışma
Muş’un Malazgirt ilçesinde bulunan Mollabaki İlkokulu; Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası kapsamında gerçekleştirdiği yenilikçi ve anlamlı etkinlikle büyük takdir topladı. 3/A sınıfı öğretmeni Seher Çalışkan’ın öncülüğünde hayata geçirilen çalışma, yerli ve millî teknoloji bilincini erken yaşta öğrencilere kazandırmasıyla dikkat çekti. Hazırlanan video sosyal medyada kısa sürede gündem oldu. Etkinlik kapsamında öğrenciler, Türkiye’nin savunma ve teknoloji alanında ürettiği önemli projeleri kendi hayal güçleriyle resmetti. Öğrenciler tarafından çizilen Altay tankı, Kızılelma, Kirpi zırhlı aracı, Hürkuş, GökTürk, KAAN, Hürjet, Gökbey helikopteri, TCG Anadolu, ATAK helikopteri, Akıncı İHA ve İHA’lar öğretmen Seher Çalışkan’ın rehberliğinde yapay zekâ teknolojisi kullanılarak canlandırıldı. Öğrenciler, çizdikleri resimlerin hareket ettiğini gördüklerinde büyük heyecan yaşarken, teknolojiye olan ilgileri de gözle görülür şekilde arttı. Okul Müdürü Mensur Demir ve öğretmenler, etkinliğin amacını şu sözlerle anlattı: "Bu çalışmayı Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası kapsamında gerçekleştirdik. Amacımız çocuklarımıza ülkemizin kendi imkânlarıyla ürettiği teknolojileri tanıtmak ve erken yaşta farkındalık oluşturmaktı. Öğrencilerimiz savunma sanayimize ait araçları hayal güçleriyle çizdi, biz de bu çizimleri yapay zekâ desteğiyle canlandırdık. Çocuklarımızın heyecanı ve mutluluğu her şeye değerdi. Burada gördüğümüz şey sadece bir resim değil; minik ellerden çıkan büyük bir vatan sevgisidir. Yerli ve millî değerlerle yetişen bu çocuklar, gelecekte ülkemiz için daha iyisini yapma hayaliyle büyüyecek."
18 Aralık 2025 Perşembe - 21:12
İYTE Rektörü Prof. Dr. Yusuf Baran, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Bilim Kurulu üyeliğine seçildi
İzmir Yüksek Teknoloji Üniversitesi (İYTE) Rektörü Prof. Dr. Yusuf Baran, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Bilim Kurulu üyeliğine seçildi. Prof. Dr. Baran, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Bilim Kurulu üyeliğine seçilmekten büyük bir onur duyduğunu belirterek, kendisine tevdi edilen bu görevi "bilimle topluma hizmet" vizyonunun bir yansıması olarak gördüğünü ifade etti. Baran, üniversite bünyesinde üretilen akademik bilgi ve birikimi, Türkiye’nin sosyal politikalarına katkı sunmak amacıyla ilgili platforma taşımaktan heyecan duyduğunu kaydetti. Açıklamasında kendisine duyulan güvene de teşekkür eden Prof. Dr. Baran, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’a ve Bilim Kurulu’nun üyelerine teşekkürlerini iletti. Prof. Dr. Baran, ülke için şevk ve azimle çalışmaya devam edeceklerini vurguladı.
Çok Okunan Kategori Haberleri
1
18 Aralık 2025 Perşembe- 13:06
Şırnak’ta gençler için Deneyap Çalıştayı
2
17 Aralık 2025 Çarşamba- 10:47
Matrix filminden esinlenip vücuttaki atık ısıyı elektriğe dönüştürdüler
3
18 Aralık 2025 Perşembe- 11:09
Hareket halindeki elektrikli araçlara kablosuz şarj projesi: "Hedef, araç durmadan menzili yüzde 10-20 yükseltmek"
4
16 Aralık 2025 Salı- 16:03
Zonguldak’ta öğrencilere yerli ve milli teknolojiler tanıtıldı
5
18 Aralık 2025 Perşembe- 21:12
İYTE Rektörü Prof. Dr. Yusuf Baran, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Bilim Kurulu üyeliğine seçildi
18 Aralık 2025 Perşembe - 15:57
BEUN’lü akademisyenler geliştirdi: Zemin yapısı ve fay hattı ücretsiz sorgulanabiliyor
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Mühendislik Fakültesi Geomatik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu tarafından, Türkiye genelindeki fay hatları ve zemin yapısına ilişkin deprem verilerini gösteren internet tabanlı ve interaktif DepremBİS uygulaması geliştirildi. Sosyal sorumluluk projesi kapsamında geçen yıl hayata geçirilen deprembis.com.tr adresli platform, Türkiye’deki fay hatları ve zemin özelliklerinin vatandaşlar tarafından açık şekilde sorgulanabilmesini amaçlıyor. Bilgiye erişimdeki eksiklik giderildi Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu belirterek, vatandaşların yaşadıkları bölgelerle ilgili sağlıklı ve açık bilgiye ulaşmakta zorlandığını söyledi. Kutoğlu, "Vatandaşlarımız yaşadıkları yerlerdeki fayların varlığı, bu fayların üretebileceği depremlerin büyüklüğü, oturdukları bölgenin zemini ve muhtemel bir depremde ne tür hasarlarla karşılaşabilecekleri konusunda açık platformlara erişemiyor" dedi. Bu eksikliği gidermek amacıyla DepremBİS’i geliştirdiklerini ifade eden Kutoğlu, platformun temel hedefinin deprem farkındalığını artırmak olduğunu kaydetti. Faylar ve zemin aynı sistemde görüntülenebiliyor DepremBİS’te hem fay hatlarının hem de zemin özelliklerinin birlikte görüntülenebildiğini aktaran Kutoğlu, "Platformda vatandaşlar, bölgelerindeki fayları, bu fayların hangi büyüklükte deprem üretebileceğini ve zeminlerin dayanım durumlarını görebiliyor" diye konuştu. Sistemde iki ayrı sorgulama alanı bulunduğunu belirten Kutoğlu, zemin sorgulamasında yapıların bulunduğu noktaya tıklanarak zemin sertliği ve dayanım seviyesine ulaşılabildiğini, fay sorgulamasında ise her bir fayın üretebileceği deprem büyüklüğünün görüntülenebildiğini söyledi. Yaşanabilecek hasar harita üzerinde gösteriliyor Sisteme yeni eklenen özellikle birlikte, fayların beklenen bir deprem üretmesi durumunda oluşabilecek hasarların da hesaplandığını ifade eden Kutoğlu, şu bilgileri verdi: "Fayın üzerine tıkladıklarında, beklenen depremin hangi bölgelerde ne düzeyde hasar oluşturabileceğini renklendirilmiş harita üzerinde görebiliyorlar. Ayrıca depremin hangi alanlarda hissedileceği de harita üzerinden izlenebiliyor." Haritada mavi rengin sarsıntının hafif hissedileceği ve hasar beklenmeyen alanları, sarı rengin orta düzey hasar oluşabilecek bölgeleri, kırmızı rengin ise şiddetli sarsıntı ve ağır hasar beklenen alanları gösterdiği aktarıldı. 50 fay hattı için hesaplama tamamlandı DepremBİS’te şu ana kadar yaklaşık 50 fay hattına ilişkin hasar hesaplamalarının tamamlandığı öğrenildi. Bu fayların harita üzerinde turuncu renkle gösterildiğini belirten Kutoğlu, "Hesaplamalar devam ediyor. Bilgileri tamamlanan faylar siyah renkten turuncuya dönecek ve tıklanabilir hale gelecek" dedi. Sistem üzerinden Marmara’nın güneyinde Gemlik’ten deniz içine uzandığı ve Bandırma yönünde devam ettiği değerlendirilen fay hattına ilişkin örnek veren Kutoğlu, "Bu fay yaklaşık 7 büyüklüğü civarında bir deprem üretebiliyor. Depremin nerede hissedileceği ve hangi bölgelerde ne düzeyde hasar oluşacağı sistem üzerinden görülebiliyor" ifadelerini kullandı. Tamamen ücretsiz olarak hizmet veren DepremBİS platformuna üye olan kullanıcılar, Türkiye genelindeki fay hatlarını, zemin özelliklerini ve muhtemel hasar seviyelerini çevrim içi olarak sorgulayabiliyor.
18 Aralık 2025 Perşembe - 15:51
Türkiye’nin ilk erken aşama girişimcilik programı ODTÜ’de gerçekleştirildi
Türkiye’nin ilk erken aşama girişimcilik programı Yeni Fikirler Yeni İşler (YFYİ) programının final etkinliği Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlendi. Türkiye’nin erken aşama hızlandırma programlarından YFYİ, teknoloji tabanlı iş fikirlerini hayata geçirmek ve hızlı ticarileşme sürecine destek olmak amacıyla girişimcileri ODTÜ TEKNOKENT çatısı altında bir araya getirdi. Türkiye’nin ilk erken aşama girişimcilik programı olan ve 2005 yılından bu yana ODTÜ ve ODTÜ TEKNOKENT tarafından sürdürülen YFYİ programının final etkinliği, ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlendi. 21 yıldır girişimcilere ulaşmayı ve gelecek vadeden start-up’lar ile scale-up’lara destek olmayı sürdürmeyi amaçlayan program, bu yıl da girişimcilik yolculuğuna adım atan ekipleri, alanında uzman mentorlar ve yatırımcılarla bir araya getirdi. 5 hafta sürecek program kapsamında iş modeli geliştirme, ürün-pazar uyumu, marka yönetimi, yatırım süreçleri, ticarileşme ve fikri mülkiyet hakları gibi girişimciliğin temel başlıkları ele alındı. Toplamda 35 saatlik kapsamlı bir eğitim sunuldu Düzenlenecek eğitim kapsamında toplamda 35 saatlik eğitimin yanı sıra, 25 oturumda hafta içi eğitimler ve cumartesi günleri ODTÜ TEKNOKENT CoZone’da gerçekleştirilen yüz yüze çalışmalarla katılımcılara eğitim sunuldu. Program boyunca girişimcilik ekosisteminin farklı alanlarından 22 mentor, deneyimlerini YFYİ ekipleriyle paylaşarak sürece rehberlik etti. "ODTÜ, kuruluşundan bu yana teknolojiyi ve yenilikçi düşünceyi girişimcilik kültürüyle bütünleştiren öncü bir üniversite olmuştur" Programın 2005 yılından bu yana aralıksız şekilde sürdüğünü ve ODTÜ’nün teknoloji alanında gelişerek ilerlediğini belirten ODTÜ rektörü Prof. Dr. Ahmet Yozgatlıgil, "Bugün artık güçlü bir gelenek haline gelen Yeni Fikirler Yeni İşler Programı, üniversitemizin bilgi üretimini toplumsal ve ekonomik değere dönüştürme anlayışının somut bir göstergesidir. Bugün burada, bu vizyonla yola çıkan girişimci adaylarımızın fikirlerinin olgunlaştığı, emeklerinin görünür hale geldiği önemli bir ana birlikte tanıklık ediyoruz. Orta Doğu Teknik Üniversitesi, kuruluşundan bu yana yalnızca nitelikli mezunlar yetiştiren bir yükseköğretim kurumu olmanın ötesinde bilimi, teknolojiyi ve yenilikçi düşünceyi girişimcilik kültürüyle bütünleştiren öncü bir üniversite olmuştur. YFYİ Programı da bu yaklaşımın en değerli çıktılarından biri olarak, bugüne kadar çok sayıda girişimin doğmasına, büyümesine ve ulusal ve uluslararası ölçekte rekabet edebilir hale gelmesine katkı sunmuştur. Bizler için girişimcilik yalnızca ekonomik bir faaliyet alanı değil, aynı zamanda analitik düşünmenin, disiplinler arası iş birliklerinin, problem çözme yetkinliğinin ve toplumsal sorumluluk bilincinin geliştiği stratejik bir öğrenme alanıdır. Yeni Fikirler Yeni İşler Programı, katılımcılarına bu yetkinlikleri kazandıran bütüncül bir ekosistem sunmakta üniversitemizin bilgi birikimini gerçek dünya problemleriyle buluşturmaktadır" ifadelerine yer verdi. Programın ardından Ardından ODTÜ70 Girişimi Sermayesi Yatırım Fonu’nun tanıtımı gerçekleştirildi ve girişimcilik ekosisteminin önde gelen isimlerinin katılımıyla bir VC Paneli düzenlendi. Panel sonrasında 10 girişimci ekip projelerini jüri ve yatırımcılar karşısında sundu. Sunumların ardından gerçekleştirilen kapalı oylama ile ödül törenine geçildi. Toplamda 1 milyon liralık büyük ödül iki girişim arasında paylaştırılırken, farklı kurumlar tarafından özel ödüller takdim edildi. YFYİ’25 programı 100’ün üzerinde yatırımcı, iş ortağı, sponsor ve protokol temsilcisini, 40 girişimciyi ve 300’ü aşkın öğrenciyi bir araya getirerek girişimcilik ekosistemine buluşma alanı sundu.
18 Aralık 2025 Perşembe - 15:40
BEUN’lü akademisyenler geliştirdi, zemin yapısı ve fay hattı ücretsiz sorgulanabiliyor
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Mühendislik Fakültesi Geomatik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu tarafından, Türkiye genelindeki fay hatları ve zemin yapısına ilişkin deprem verilerini gösteren internet tabanlı ve interaktif DepremBİS uygulaması geliştirildi. Sosyal sorumluluk projesi kapsamında geçen yıl hayata geçirilen deprembis.com.tr adresli platform, Türkiye’deki fay hatları ve zemin özelliklerinin vatandaşlar tarafından açık şekilde sorgulanabilmesini amaçlıyor. Bilgiye erişimdeki eksiklik giderildi Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu belirterek, vatandaşların yaşadıkları bölgelerle ilgili sağlıklı ve açık bilgiye ulaşmakta zorlandığını söyledi. Kutoğlu, "Vatandaşlarımız yaşadıkları yerlerdeki fayların varlığı, bu fayların üretebileceği depremlerin büyüklüğü, oturdukları bölgenin zemini ve olası bir depremde ne tür hasarlarla karşılaşabilecekleri konusunda açık platformlara erişemiyor" dedi. Bu eksikliği gidermek amacıyla DepremBİS’i geliştirdiklerini ifade eden Kutoğlu, platformun temel hedefinin deprem farkındalığını artırmak olduğunu kaydetti. Faylar ve zemin aynı sistemde görüntülenebiliyor DepremBİS’te hem fay hatlarının hem de zemin özelliklerinin birlikte görüntülenebildiğini aktaran Kutoğlu, "Platformda vatandaşlar, bölgelerindeki fayları, bu fayların hangi büyüklükte deprem üretebileceğini ve zeminlerin dayanım durumlarını görebiliyor" diye konuştu. Sistemde iki ayrı sorgulama alanı bulunduğunu belirten Kutoğlu, zemin sorgulamasında yapıların bulunduğu noktaya tıklanarak zemin sertliği ve dayanım seviyesine ulaşılabildiğini, fay sorgulamasında ise her bir fayın üretebileceği deprem büyüklüğünün görüntülenebildiğini söyledi. Yaşanabilecek hasar harita üzerinde gösteriliyor Sisteme yeni eklenen özellikle birlikte, fayların beklenen bir deprem üretmesi durumunda oluşabilecek hasarların da hesaplandığını ifade eden Kutoğlu, şu bilgileri verdi: "Fayın üzerine tıkladıklarında, beklenen depremin hangi bölgelerde ne düzeyde hasar oluşturabileceğini renklendirilmiş harita üzerinde görebiliyorlar. Ayrıca depremin hangi alanlarda hissedileceği de harita üzerinden izlenebiliyor." Haritada mavi rengin sarsıntının hafif hissedileceği ve hasar beklenmeyen alanları, sarı rengin orta düzey hasar oluşabilecek bölgeleri, kırmızı rengin ise şiddetli sarsıntı ve ağır hasar beklenen alanları gösterdiği aktarıldı. 50 fay hattı için hesaplama tamamlandı DepremBİS’te şu ana kadar yaklaşık 50 fay hattına ilişkin hasar hesaplamalarının tamamlandığı öğrenildi. Bu fayların harita üzerinde turuncu renkle gösterildiğini belirten Kutoğlu, "Hesaplamalar devam ediyor. Bilgileri tamamlanan faylar siyah renkten turuncuya dönecek ve tıklanabilir hale gelecek" dedi. Sistem üzerinden Marmara’nın güneyinde Gemlik’ten deniz içine uzandığı ve Bandırma yönünde devam ettiği değerlendirilen fay hattına ilişkin örnek veren Kutoğlu, "Bu fay yaklaşık 7 büyüklüğü civarında bir deprem üretebiliyor. Depremin nerede hissedileceği ve hangi bölgelerde ne düzeyde hasar oluşacağı sistem üzerinden görülebiliyor" ifadelerini kullandı. Tamamen ücretsiz olarak hizmet veren DepremBİS platformuna üye olan kullanıcılar, Türkiye genelindeki fay hatlarını, zemin özelliklerini ve olası hasar seviyelerini çevrim içi olarak sorgulayabiliyor.
18 Aralık 2025 Perşembe - 15:35
Türk mühendislerden çocuklar için mobil yürüme robotu
Samsun’da Türk mühendisler, fiziksel engeli bulunan bireylerin rehabilitasyon süreçlerine hareket özgürlüğü kazandırmayı hedefleyen yerli ve yenilikçi bir mobil yürüme destek cihazı geliştirdi. Samsun Valisi Orhan Tavlı, Samsun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Aydın ile birlikte, çok sektörlü AR-GE ve inovasyon ekosistemiyle bölgesel kalkınmaya katkı sunan Samsun Teknoloji Geliştirme Merkezi’nde faaliyet gösteren bir firmayı ziyaret etti. Ziyarette, geliştirme ve üretim süreçleri Samsun TEKNOPARK’ta sürdürülen ve çocuklar başta olmak üzere fiziksel engeli bulunan bireylerin robotik rehabilitasyon süreçlerini desteklemek amacıyla geliştirilen MYR KIDS Mobil Yürüme Robotu incelendi, yetkililerden bilgi alındı. Yenilikçi bir yürüme rehabilitasyon robotu olarak öne çıkan MYR, sabit zeminlerin yanı sıra hareketli platformlarda ve gerçek zemin koşullarında kullanılabilen mobil yapısıyla dikkat çekiyor. Bu özelliği sayesinde yalnızca klinik içi kullanım ile sınırlı kalmayan cihaz, sınırlı alanlarda ve dış ortamda da etkin biçimde uygulanabiliyor. Yürüme antrenmanlarının yanı sıra stabilizasyon ve eklem hareket açıklığı egzersizleri için özel modlar sunan sistem, rehabilitasyon sürecini çok yönlü olarak destekliyor. Kişiselleştirilebilir ve ayarlanabilir gövde yapısıyla hem çocuklarda hem yetişkinlerde güvenle kullanılabilen MYR’nin en önemli avantajlarından biri mobil uygulama entegrasyonu. Uygulama üzerinden eklem açıları, destek kuvvetleri ve hız parametreleri kolayca kontrol edilebiliyor; her seans için detaylı istatistikler kaydedilerek terapötik sürecin izlenebilirliği sağlanıyor. Diz ve kalça eklemlerinin birbirinden bağımsız ayarlanabilmesi ise bireysel tedavi ihtiyaçlarına uygun özelleştirilmiş programlara imkân tanıyor. Hafif yapısı ve kolay kurulumu sayesinde taşınabilirliğiyle öne çıkan cihaz, farklı mekânlarda hızlı kullanım olanağı sunuyor. Vali Tavlı, geleneksel yürüme rehabilitasyon yöntemlerinin sınırlılıklarını aşan, yüksek erişilebilirlik ve kullanım kolaylığı sağlayan bu yeni nesil mobil yürüme robotunu geliştiren firmayı ve mühendisleri tebrik ederek çalışmalarında başarılar diledi. Ballıca Kampüsü ziyareti Öte yandan Samsun Valisi Orhan Tavlı, yaklaşık 8 bin öğrencisiyle kente önemli katkı sunan ve Milli Teknoloji Hamlesi kapsamında savunma sanayii, havacılık ve uzay teknolojileri başta olmak üzere birçok alanda nitelikli insan kaynağı yetiştirmeyi hedefleyen Samsun Üniversitesi’nin Ballıca Kampüsü’nü de ziyaret etti. Kampüste gerçekleştirilen incelemelerde üniversitenin akademik ve teknik altyapısı yerinde değerlendirildi; Milli Teknoloji Atölyesi, Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu ile mühendislik laboratuvarlarında yürütülen çalışmalar hakkında bilgi alındı. Vali Tavlı, üniversitelerin sahip olduğu teknik donanım ve uygulamalı eğitim imkânlarının Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu donanımlı gençlerin yetişmesinde kritik rol oynadığını vurguladı.
18 Aralık 2025 Perşembe - 14:11
Konyaaltı bilim buluşmalarının beşincisi düzenlenecek
Konyaaltı Belediyesi, Bilim-Kültür-Sanat Buluşmaları’nın beşincisini düzenlemeye hazırlanıyor. Beşinci buluşmanın, ‘Sayma Sanatı: Özel Sayma Dizileri’ konusu altında gerçekleşeceği duyuruldu. Konyaaltı Belediyesi, Bilim-Kültür-Sanat Buluşmaları’nın beşincisini düzenleyeceğini duyurdu. Konyaaltı Belediyesi Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Müdürlüğü’nden edinilen bilgiye göre buluşmanın, ‘Sayma Sanatı: Özel Sayma Dizileri’ konusu altında düzenleneceği aktarıldı. Türk Matematik Derneği ile iş birliği içerisinde Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kağan Kurşungöz’ün sunumuyla gerçekleşecek 5’inci Bilim-Kültür-Sanat Buluşması, 20 Aralık Cumartesi günü saat 14.00’te Konyaaltı Belediyesi Ana Hizmet Binası içerisinde bulunan Feslikan Salonu’nda düzenlenecek. Vatandaşlar herhangi bir ücret ödemeden etkinliğe katılabilecek.
18 Aralık 2025 Perşembe - 13:06
Şırnak’ta gençler için Deneyap Çalıştayı
Şırnak’ta gençlerin teknoloji alanındaki yetkinliklerini artırmak ve Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuna katkı sunmak amacıyla Deneyap Çalıştayı düzenlendi. Yoğun katılımla gerçekleştirilen programa, Sanayi ve Teknoloji Şırnak İl Müdürü Ahmet Çetin ile Türkiye Teknoloji Vakfı (T3 Vakfı) Şırnak İl Sorumlusu Rukiye Asan katılarak gençler, eğitmenler ve velilerle bir araya geldi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan çalıştayda DENEYAP Teknoloji Atölyelerinde yürütülen eğitim faaliyetleri, öğrencilerin teknoloji ve inovasyon alanındaki projeleri ile geleceğe yönelik hedefler ele alındı. Programda, katılımcılar arasında bilgi ve deneyim paylaşımını artırmaya yönelik kapsamlı görüş alışverişinde bulunuldu. Çalıştay kapsamında eğitim süreçlerinin daha nitelikli hale getirilmesi, uygulamalı çalışmaların güçlendirilmesi ve disiplinler arası iş birliğinin artırılması başlıkları öne çıktı. DENEYAP modeliyle gençlerin erken yaşta teknolojiyle buluşturulmasının önemi vurgulandı. Programda konuşan T3 Vakfı Şırnak İl Sorumlusu Rukiye Asan, çalıştayın stratejik önemine dikkat çekerek, "Bugün burada gerçekleştirdiğimiz bu çalıştay, yalnızca bir değerlendirme süreci değil Milli Teknoloji Hamlesinin sahadaki karşılığını güçlendiren stratejik bir adımdır. DENEYAP Teknoloji Atölyeleri gençlerimizin sadece teknoloji tüketen değil, geliştiren, üreten, çözümler üreten ve küresel ölçekte rekabet edebilen bireyler yetiştirmeyi hedefleyen çok kıymetli bir eğitim modelidir. Bu modelin başarısı öğrencilerimiz kadar eğitmenlerimizin, gönüllülerimizin, bursiyerlerimizin, paydaşlarımızın aynı hedef doğrultusunda birlikte hareket etmesine bağlıdır. Bugün burada yapılacak değerlendirmeler, eğitim süreçlerinden atölye işleyişine, öğrenci motivasyonundan veli iletişimine kadar birçok başlıkta sahadan gelen gerçek verilerle yol haritamızı güçlendirecektir. İnanıyoruz ki bu çalıştaydan çıkacak her bir öneri, Deneyap ekosistemini daha nitelikli, daha kapsayıcı ve daha sürdürülebilir hale getirecektir" dedi. Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Ahmet Çetin ise Deneyap Türkiye’nin 2026 vizyonuna vurgu yaparak, "Bugün burada DENAYAP Türkiye’nin 2026 vizyonuna katkı sunacak ve geleceğin yol haritasını birlikte şekillendireceğimiz önemli bir çalıştay vesilesi ile bir araya gelmiş bulunuyoruz. Bu kapsamda düzenlenen teknoloji atölyeleri çalıştayı, mevcut yapının sahadan gelen veriler ile değerlendirilmesi ve yeni dönem öğrenci alım süreçlerinin daha etkin, adil ve sürdürülebilir bir şekilde yapılandırılması amacını taşımaktadır. Milli teknoloji vizyonu doğrultusunda teknoloji üretme etkinliği yüksek bireyler yetiştirmek amacı ile kurulan Deneyap teknoloji atölyeleri bugün 81 ilde 131 atölyeye ulaşmıştır. Ortaokul ve lise düzeyindeki öğrencilerimiz e-sınavdan uygulama sınavına uzanan çok aşamalı ve nitelikli bir seçme sürecinden geçerek, bu atölyelerde eğitim alma hakkı kazanmaktadır. 2018 yılından bu yana 11 farklı eğitim başlığını tamamlayan 9 bin 490 öğrencimiz mezuniyet hakkı elde etmiş, bugüne kadar toplam 42 bin 133 öğrencimize teknoloji eğitimi imkanı sunulmuştur. Yapay zekadan siber güvenliğe, havacılık ve uzay teknolojilerinden robotik ve kodlamaya kadar birçok stratejik alanda eğitimler verilmektedir. Bu çalıştayda ortaya konulacak her görüş ve alınacak her karar geleceğimizin potansiyeline ve ülkemizin teknoloji eko sistemine ve Türkiye Yüzyılı hedeflerine önemli katkılar sağlayacaktır’’ diye konuştu. Konuşmaların ardından Deneyap sınıflarında oluşturulan çalışma gruplarında; eğitmenler, gönüllüler, öğrenciler ve veliler fikirlerini paylaşarak çalıştaya aktif katılım sağladı. Çalıştay, gençlerin teknolojiye yön veren bireyler olarak yetişmesine yönelik güçlü mesajlarla sona erdi.
18 Aralık 2025 Perşembe - 13:02
BEUN Öğretim Üyesi Doç. Dr. Altan’dan ScholarGPS 2025’te büyük başarı
Uluslararası akademik performans ve etki analiz platformu ScholarGPS tarafından açıklanan 2025 Scholar Rankings sonuçlarına göre, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) önemli bir akademik başarıya daha imza attı. BEUN öğretim üyelerinden Doç. Dr. Aytaç Altan, dünya genelindeki araştırmacılar arasında ilk %0,05’lik dilimde yer alarak "Highly Ranked Scholar" ünvanına layık görüldü. ScholarGPS’in yayın üretkenliği, atıf etkisi ve bilimsel katkı kalitesine dayalı bibliyometrik değerlendirmeleri kapsamında BEUN Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü akademisyenlerinden Doç. Dr. Altan; Tüm Alanlar (Overall - All Fields) kategorisinde dünya 4.789’uncusu, Mathematical Optimization (Matematiksel Optimizasyon) alanında ise dünya 73’üncüsü oldu. Bu başarılarıyla, son beş yıllık akademik performansa dayalı değerlendirmede dikkat çekici bir başarı elde etti. ScholarGPS sıralamaları; araştırmacıların kariyerleri boyunca ve özellikle son yıllardaki bilimsel üretimlerini alan ve disiplin bazında analiz eden, uluslararası ölçekte saygın bir değerlendirme sistemi olarak öne çıkıyor. Bu sistem, akademisyenlerin küresel bilim dünyasındaki görünürlüğünü ve etkisini ortaya koymayı amaçlıyor. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, elde edilen başarıya ilişkin yaptığı açıklamada sözlerinde şu ifadelere yer verdi: "Üniversitemiz öğretim üyelerinden Doç. Dr. Aytaç Altan’ın ScholarGPS gibi uluslararası saygınlığa sahip bir platformda, dünya genelinde üst sıralarda yer alması bizler için büyük bir gurur ve mutluluk vesilesidir. Bu başarı, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesinin bilimsel üretkenliğinin, araştırma kalitesinin ve uluslararası görünürlüğünün somut bir göstergesidir. Akademisyenlerimizin dünya çapında elde ettiği bu tür nitelikli başarılar, Üniversitemizin bilim mutfağı kimliğini daha da güçlendirmekte, genç araştırmacılarımıza da ilham kaynağı olmaktadır. Bu duygu ve düşüncelerle değerli hocamız Doç. Dr. Aytaç Altan’ı, bu önemli başarısından dolayı yürekten tebrik ediyor, başarılarının artarak devam etmesini temenni ediyorum."
18 Aralık 2025 Perşembe - 11:09
Hareket halindeki elektrikli araçlara kablosuz şarj projesi: "Hedef, araç durmadan menzili yüzde 10-20 yükseltmek"
Doç. Dr. Ali Ağçal’ın yürütücülüğünü yaptığı, hareket halindeki elektrikli araçların kablosuz olarak şarj edilmesini hedefleyen proje, TÜBİTAK 3501 Kariyer Geliştirme Programı kapsamında desteklenmeye hak kazandı. Elektrikli araçların hareket hâlindeyken şarj edilmesini hedefleyen projeyle menzil sorununa çözüm üretmeyi amaçladıklarını belirten Doç. Dr. Ayçal, "Araç durmadan ilerlerken menzilini yüzde 10–20 artırabilecek bir enerji aktarımı sağlamayı hedefliyoruz. Yollara entegre edilecek şarj şeritleriyle elektrikli araçlar kendi kendini şarj edebilecek" dedi. Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ali Ağçal’ın yürütücülüğünü üstlendiği "Hareket Halindeki Elektrikli Araçların Şarjı için Kablosuz Enerji Aktarımı Tasarımı ve Kapalı Çevrim Rezonans Frekansı Sabitleme Kontrolü" başlıklı proje, TÜBİTAK 3501 – Kariyer Geliştirme Programı kapsamında destek almaya hak kazandı. Proje kapsamında, elektrikli araçların hareket hâlindeyken kablosuz enerji aktarımı yoluyla şarj edilebilmesini sağlayacak yeni bir sistem tasarımı ile bu sisteme yönelik kontrol yöntemi geliştirilmesi hedefleniyor. Çalışmanın, elektrikli araç teknolojilerinde yaşanan menzil ve şarj sorunlarına çözüm sunması ve kablosuz şarj alanında önemli bir katkı sağlaması amaçlanıyor. "Hareket hâlindeyken şarj eden araçlar hedefleniyor" Üniversitenin Elektrik Makineleri Bölüm Başkan Yardımcısı Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Ali Ağçal, yürüttükleri çalışmalarla ilgili, "Yıllardır kablosuz enerji transferi üzerine çalışıyorum. Kablosuz şarj alanında cep telefonları, insansız hava araçları ve elektrikli otomobiller için çeşitli uygulamalar geliştirdik. Şimdi ise elektrikli araçların hareket hâlindeyken şarj olabilmesini sağlayacak kablosuz bir şarj sistemi üzerinde çalışıyoruz. Elektrik makineleri dersleri veriyorum ve uzmanlık alanım genel olarak kablosuz şarj sistemleri. Bu proje, elektrikli araçların şarj sorunlarına çözüm olabilecek nitelikte. Elektrikli araçların hareket hâlindeyken, yollara yerleştirilecek şarj şeritleri aracılığıyla kablosuz şekilde şarj edilmesini hedefleyen bir TÜBİTAK projesi geliştirdik. Dünyada benzer çalışmalar bulunuyor ancak biz bu sistemi daha verimli ve daha hızlı olacak şekilde tasarladık" şeklinde konuştu. "Hedef araç durmadan menzili artırmak" Projenin çıkış noktası, elektrikli araçlarda yaşanan menzil sorunu olduğunu belirten Ağçal, "Togg’un piyasaya çıkmasıyla birlikte ülkemizde elektrikli araç sayısı hızla arttı. Ancak mevcut batarya teknolojileri nedeniyle menzil hâlâ önemli bir problem. Örneğin Isparta’dan İstanbul’a gitmek istediğinizde, en iyi şartlarda bile yaklaşık 500 kilometrede durup şarj etmeniz gerekiyor. Bizim hedefimiz, araç durmadan ilerlerken menzilini yüzde 10–20 oranında artırabilecek bir enerji aktarımı sağlamak. Bu sistem şu anda dünyada deneme aşamasında. Bazı ülkelerde, özellikle ağır vasıtaların kullandığı yavaş şeritlerde birkaç kilometrelik kablosuz şarj şeritleri oluşturuldu. Biz de benzer bir altyapı üzerine kendi sistemimizi geliştirdik" ifadelerini kullandı. "İlham kaynağı Nikola Tesla’nın çalışmaları oldu" Bu projedeki ilham kaynağının yüksek lisans yıllarına dayandığını ifade eden Ağçal, "Nikola Tesla’nın kablosuz enerji transferi üzerine yaptığı çalışmalar beni çok etkilemişti. Doktora sürecimde elektrikli araçların şarj sistemlerini inceledim ve bu alanda özellikle hareketli şarj konusunda bir boşluk olduğunu fark ettim. Akademisyenler olarak da bu tür eksik alanlara çözüm üretmeyi amaçlıyoruz" dedi. "Projeye en büyük motivasyon öğrencilerinden geldi" "Projede beni en çok motive eden ise öğrencilerim oldu" diyen Ağçal, "TÜBİTAK onayından sonra, daha önce Yıldız Teknik Üniversitesi’ne gidip gelerek yürüttüğümüz çalışmaları burada kurduğumuz laboratuvarda sürdürebilmek bize büyük hız kazandırdı. Projemiz iki yıllık bir süreçten oluşuyor. Bütçenin aktarılmasının ardından proje resmen başlayacak. Bu projede bir yüksek lisans öğrencim görev alacak ve konu aynı zamanda tez çalışması olacak. Süreç içinde başka yüksek lisans öğrencilerinin de projeye dahil olmasını planlıyoruz. Kablosuz şarj sistemlerinin yaygınlaşmasının hem elektrikli araç teknolojilerine hem de yetiştirdiğimiz öğrencilere önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum. Amacımız, buradan yetişen öğrencilerle birlikte ülkemize ve dünyaya daha fazla fayda sağlamak" ifadelerini kullandı.
18 Aralık 2025 Perşembe - 11:03
Hareket halindeki elektrikli araçlara kablosuz şarj projesi: "Hedef, araç durmadan menzili yüzde 10-20 yükseltmek"
Doç. Dr. Ali Ağçal’ın yürütücülüğünü yaptığı, hareket halindeki elektrikli araçların kablosuz olarak şarj edilmesini hedefleyen proje, TÜBİTAK 3501 Kariyer Geliştirme Programı kapsamında desteklenmeye hak kazandı. Elektrikli araçların hareket hâlindeyken şarj edilmesini hedefleyen projeyle menzil sorununa çözüm üretmeyi amaçladıklarını belirten Doç. Dr. Ayçal, "Araç durmadan ilerlerken menzilini yüzde 10-20 artırabilecek bir enerji aktarımı sağlamayı hedefliyoruz. Yollara entegre edilecek şarj şeritleriyle elektrikli araçlar kendi kendini şarj edebilecek" dedi. Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ali Ağçal’ın yürütücülüğünü üstlendiği "Hareket Halindeki Elektrikli Araçların Şarjı için Kablosuz Enerji Aktarımı Tasarımı ve Kapalı Çevrim Rezonans Frekansı Sabitleme Kontrolü" başlıklı proje, TÜBİTAK 3501 - Kariyer Geliştirme Programı kapsamında destek almaya hak kazandı. Proje kapsamında, elektrikli araçların hareket hâlindeyken kablosuz enerji aktarımı yoluyla şarj edilebilmesini sağlayacak yeni bir sistem tasarımı ile bu sisteme yönelik kontrol yöntemi geliştirilmesi hedefleniyor. Çalışmanın, elektrikli araç teknolojilerinde yaşanan menzil ve şarj sorunlarına çözüm sunması ve kablosuz şarj alanında önemli bir katkı sağlaması amaçlanıyor. "Hareket hâlindeyken şarj eden araçlar hedefleniyor" Üniversitenin Elektrik Makineleri Bölüm Başkan Yardımcısı Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Ali Ağçal, yürüttükleri çalışmalarla ilgili, "Yıllardır kablosuz enerji transferi üzerine çalışıyorum. Kablosuz şarj alanında cep telefonları, insansız hava araçları ve elektrikli otomobiller için çeşitli uygulamalar geliştirdik. Şimdi ise elektrikli araçların hareket hâlindeyken şarj olabilmesini sağlayacak kablosuz bir şarj sistemi üzerinde çalışıyoruz. Elektrik makineleri dersleri veriyorum ve uzmanlık alanım genel olarak kablosuz şarj sistemleri. Bu proje, elektrikli araçların şarj sorunlarına çözüm olabilecek nitelikte. Elektrikli araçların hareket hâlindeyken, yollara yerleştirilecek şarj şeritleri aracılığıyla kablosuz şekilde şarj edilmesini hedefleyen bir TÜBİTAK projesi geliştirdik. Dünyada benzer çalışmalar bulunuyor ancak biz bu sistemi daha verimli ve daha hızlı olacak şekilde tasarladık" şeklinde konuştu. "Hedef araç durmadan menzili artırmak" Projenin çıkış noktası, elektrikli araçlarda yaşanan menzil sorunu olduğunu belirten Ağçal, "TOGG’un piyasaya çıkmasıyla birlikte ülkemizde elektrikli araç sayısı hızla arttı. Ancak mevcut batarya teknolojileri nedeniyle menzil hâlâ önemli bir problem. Örneğin Isparta’dan İstanbul’a gitmek istediğinizde, en iyi şartlarda bile yaklaşık 500 kilometrede durup şarj etmeniz gerekiyor. Bizim hedefimiz, araç durmadan ilerlerken menzilini yüzde 10-20 oranında artırabilecek bir enerji aktarımı sağlamak. Bu sistem şu anda dünyada deneme aşamasında. Bazı ülkelerde, özellikle ağır vasıtaların kullandığı yavaş şeritlerde birkaç kilometrelik kablosuz şarj şeritleri oluşturuldu. Biz de benzer bir altyapı üzerine kendi sistemimizi geliştirdik" ifadelerini kullandı. "İlham kaynağı Nikola Tesla’nın çalışmaları oldu" Bu projedeki ilham kaynağının yüksek lisans yıllarına dayandığını ifade eden Ağçal, "Nikola Tesla’nın kablosuz enerji transferi üzerine yaptığı çalışmalar beni çok etkilemişti. Doktora sürecimde elektrikli araçların şarj sistemlerini inceledim ve bu alanda özellikle hareketli şarj konusunda bir boşluk olduğunu fark ettim. Akademisyenler olarak da bu tür eksik alanlara çözüm üretmeyi amaçlıyoruz" dedi. "Projeye en büyük motivasyon öğrencilerinden geldi" "Projede beni en çok motive eden ise öğrencilerim oldu" diyen Ağçal, "TÜBİTAK onayından sonra, daha önce Yıldız Teknik Üniversitesi’ne gidip gelerek yürüttüğümüz çalışmaları burada kurduğumuz laboratuvarda sürdürebilmek bize büyük hız kazandırdı. Projemiz iki yıllık bir süreçten oluşuyor. Bütçenin aktarılmasının ardından proje resmen başlayacak. Bu projede bir yüksek lisans öğrencim görev alacak ve konu aynı zamanda tez çalışması olacak. Süreç içinde başka yüksek lisans öğrencilerinin de projeye dahil olmasını planlıyoruz. Kablosuz şarj sistemlerinin yaygınlaşmasının hem elektrikli araç teknolojilerine hem de yetiştirdiğimiz öğrencilere önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum. Amacımız, buradan yetişen öğrencilerle birlikte ülkemize ve dünyaya daha fazla fayda sağlamak" ifadelerini kullandı. (FGY-SM-
18 Aralık 2025 Perşembe - 09:55
IAC 2026 Kampüs Buluşmalarının yeni adresi Ege Üniversitesi oldu
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının koordinasyonu ile gerçekleştirilecek olan 77. Uluslararası Uzay Kongresi (IAC 2026) öncesi düzenlenen "Kampüs Buluşmaları" etkinliğinin yeni adresi Ege Üniversitesi oldu. Kongrenin başarıyla gerçekleştirilmesi ve etkin bir akademik katılım sağlanması amacıyla düzenlenen Ege Üniversitesi Kampüs Buluşması, 22 Aralık Salı günü Prof. Dr. Yusuf Vardar MÖTBE Kültür Merkezinde yapılacak. Programın açılış konuşmalarını Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Alcı, SAHA İstanbul Genel Sekreteri Levent Kerim Uça ve Türkiye Uzay Ajansı (TUA) Başkanı Yusuf Kıraç gerçekleştirecek. Açılış konuşmalarının ardından IAC 2026 Ülke Koordinatörü Emine Doğrukök, Uluslararası Uzay Kongresi 2026’nın tanıtımını yapacağı bir sunum gerçekleştirecek. Program kapsamında düzenlenecek olan IAC Bildiri Hazırlama Panelinde, IAC 2026 Bilim ve Eğitim Çalışma Grubu Başkanı Kamil Akpınar, bildirim hazırlama sürecini ve dikkat edilmesi gerekenleri katılımcılara aktaracak. Programın kapanış etkinliğinde ilk Türk astronot Alper Gezeravcı, uzaydan kazanımlar ve gerçekleştirilen deneyler hakkında detaylı bilgi verecek. Uluslararası Uzay Kongresi, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının koordinasyonu ile 5-9 Ekim 2026 tarihleri arasında Antalya’da düzenlenecek.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 17:39
Sabiha Gökçen’de uçuş emniyeti için 7/24 yaban hayatla mücadele devam ediyor
İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nda uçuş emniyetini tehdit eden kuş ve diğer yaban hayvanlarına karşı bilimsel ve teknolojik yöntemlerle yürütülen mücadele faaliyetleri, uluslararası standartlara uygun şekilde 7 gün 24 saat devam ediyor. Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı Meydan Otoritesi (HEAŞ), uçuş emniyetini korumak amacıyla yaban hayat kaynaklı riskleri bilimsel veriler ışığında yönetiyor. Havalimanı sahasında görev yapan ekipler, araçlı devriye ve anlık gözlem faaliyetleriyle kuş ve yaban hayvanlarının uçuş hattına yaklaşmasını önlüyor. Yaban hayatla mücadele kapsamında doğaya zarar vermeden etkili sonuç alınmasını sağlayan çeşitli teknolojik sistemler kullanılıyor. Bu kapsamda el tipi lazer kovucular, propan toplar, akustik etki oluşturan güneş panelli sesli kovucu sistemler, ultrasonik cihazlar ile 4x4 devriye ve Follow-Me (TOGG) araçları aktif olarak görev yapıyor. El tipi lazer kovucuların, kuşların görsel algılarını hedef alarak bulundukları alandan uzaklaşmalarını sağladığı, kuşlara ve doğal yaşama herhangi bir zarar vermediği belirtildi. Bu sistemlerin özellikle pist, taksi yolu ve apron gibi kritik alanlarda etkin şekilde kullanıldığı ifade edildi. Bilimsel gözlemle riskler önceden tespit ediliyor HEAŞ bünyesinde görev yapan uzman biyolog ve ornitologlar tarafından sahada düzenli gözlemler yapılıyor. Kuş türleri, uçuş yönleri, davranış biçimleri ve göç dönemleri kayıt altına alınarak riskli alanlar belirleniyor. Elde edilen bilimsel veriler, operasyonel karar süreçlerine doğrudan entegre ediliyor. Yaban hayatla mücadele faaliyetleri; Apron Yönetim Müdürlüğü’ne bağlı 1 biyolog, 1 ornitolog ve 84 operasyon personeli tarafından yürütülüyor. Türkiye genelinde üst sıralarda yer aldı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün yayımladığı yıllık emniyet olay bültenine göre, Türkiye genelindeki 56 havalimanı arasında 10. sırada yer alan Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı, yaban hayat kaynaklı olay oranları açısından bazı Avrupa ülkeleri ortalamalarından daha iyi bir performans sergiliyor. HEAŞ Yaban Hayatla Mücadele Birimi’nin temel amacının, doğal yaşamı koruyarak uçuş emniyetini en üst seviyede tutmak olduğu vurgulandı. Bilimsel veriler, teknolojik çözümler ve sahadaki çalışmalar sayesinde Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nın, yaban hayatla mücadelede Türkiye’de ve uluslararası alanda örnek uygulamalar arasında yer aldığı belirtildi.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 16:48
Sabiha Gökçen’de uçuş emniyeti için 7/24 yaban hayatla mücadele devam ediyor
İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nda uçuş emniyetini tehdit eden kuş ve diğer yaban hayvanlarına karşı bilimsel ve teknolojik yöntemlerle yürütülen mücadele faaliyetleri, uluslararası standartlara uygun şekilde 7 gün 24 saat devam ediyor. Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı Meydan Otoritesi (HEAŞ), uçuş emniyetini korumak amacıyla yaban hayat kaynaklı riskleri bilimsel veriler ışığında yönetiyor. Havalimanı sahasında görev yapan ekipler, araçlı devriye ve anlık gözlem faaliyetleriyle kuş ve yaban hayvanlarının uçuş hattına yaklaşmasını önlüyor. Yaban hayatla mücadele kapsamında doğaya zarar vermeden etkili sonuç alınmasını sağlayan çeşitli teknolojik sistemler kullanılıyor. Bu kapsamda el tipi lazer kovucular, propan toplar, akustik etki oluşturan güneş panelli sesli kovucu sistemler, ultrasonik cihazlar ile 4x4 devriye ve Follow-Me (TOGG) araçları aktif olarak görev yapıyor. El tipi lazer kovucuların, kuşların görsel algılarını hedef alarak bulundukları alandan uzaklaşmalarını sağladığı, kuşlara ve doğal yaşama herhangi bir zarar vermediği belirtildi. Bu sistemlerin özellikle pist, taksi yolu ve apron gibi kritik alanlarda etkin şekilde kullanıldığı ifade edildi. Bilimsel gözlemle riskler önceden tespit ediliyor HEAŞ bünyesinde görev yapan uzman biyolog ve ornitologlar tarafından sahada düzenli gözlemler yapılıyor. Kuş türleri, uçuş yönleri, davranış biçimleri ve göç dönemleri kayıt altına alınarak riskli alanlar belirleniyor. Elde edilen bilimsel veriler, operasyonel karar süreçlerine doğrudan entegre ediliyor. Yaban hayatla mücadele faaliyetleri; Apron Yönetim Müdürlüğü’ne bağlı 1 biyolog, 1 ornitolog ve 84 operasyon personeli tarafından yürütülüyor. Türkiye genelinde üst sıralarda yer aldı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün yayımladığı yıllık emniyet olay bültenine göre, Türkiye genelindeki 56 havalimanı arasında 10. sırada yer alan Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı, yaban hayat kaynaklı olay oranları açısından bazı Avrupa ülkeleri ortalamalarından daha iyi bir performans sergiliyor. HEAŞ Yaban Hayatla Mücadele Birimi’nin temel amacının, doğal yaşamı koruyarak uçuş emniyetini en üst seviyede tutmak olduğu vurgulandı. Bilimsel veriler, teknolojik çözümler ve sahadaki çalışmalar sayesinde Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nın, yaban hayatla mücadelede Türkiye’de ve uluslararası alanda örnek uygulamalar arasında yer aldığı belirtildi.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder