Son Dakika
|
Eski muhtar varilde ölü bulunmuştu, düştüğü ihtimali üzerinde duruluyor
İngiltere’ye kaçan şüpheli ve eşi hakkında kırmızı bülten çıkarıldı
Bakırköy’de otomobile silahlı saldırı: 1 ölü
ABD'de nükleer bilimci MIT profesörü vurularak öldürüldü
Bakan Işıkhan: "Asgari ücrette rakam konuşmak için daha çok erken"
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Karadeniz’de sivil gemiler hedef alınmamalı, ikazlarımızı ilettik"
Tayland-Kamboçya çatışmasında can kaybı 45'e yükseldi
PFDK’dan 218 futbolcuya bahis cezası!
Gazeteci Fatih Altaylı hakkında gerekçeli karar açıklandı
Bolivya'da sel felaketi: 20 ölü, 24 kayıp
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Pakistan’s Traditional Instrument ‘Rubab’ Reaches Beyond Borders
Almanya Başbakanı Merz: "Büyük güçlerin oyun topu değiliz"
İsrail'den Mısır’a gaz ihracatına onay
Zelenskiy: "Bugün Moskova'dan, gelecek yılın savaş yılı olacağına dair yeni sinyaller aldık"
Kontrolden çıkan otomobil kafeteryaya girdi: Saniyelerle kurtuldular
ABD Dışişleri Bakanı Rubio, Katar Başbakanı Al Thani ile Gazze’yi görüştü
Sarıkamış kayak sezonuna "Merhaba" dedi
Eski belediye başkanına suikast davasında itiraf: "Ben bu olayı 175 bin TL için yaptım ama parayı alamadım"
TEKNOLOJİ
Sabiha Gökçen’de uçuş emniyeti için 7/24 yaban hayatla mücadele devam ediyor
17 Aralık 2025 Çarşamba - 17:39:27
İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nda uçuş emniyetini tehdit eden kuş ve diğer yaban hayvanlarına karşı bilimsel ve teknolojik yöntemlerle yürütülen mücadele faaliyetleri, uluslararası standartlara uygun şekilde 7 gün 24 saat devam ediyor. Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı Meydan Otoritesi (HEAŞ), uçuş emniyetini korumak amacıyla yaban hayat kaynaklı riskleri bilimsel veriler ışığında yönetiyor. Havalimanı sahasında görev yapan ekipler, araçlı devriye ve anlık gözlem faaliyetleriyle kuş ve yaban hayvanlarının uçuş hattına yaklaşmasını önlüyor. Yaban hayatla mücadele kapsamında doğaya zarar vermeden etkili sonuç alınmasını sağlayan çeşitli teknolojik sistemler kullanılıyor. Bu kapsamda el tipi lazer kovucular, propan toplar, akustik etki oluşturan güneş panelli sesli kovucu sistemler, ultrasonik cihazlar ile 4x4 devriye ve Follow-Me (TOGG) araçları aktif olarak görev yapıyor. El tipi lazer kovucuların, kuşların görsel algılarını hedef alarak bulundukları alandan uzaklaşmalarını sağladığı, kuşlara ve doğal yaşama herhangi bir zarar vermediği belirtildi. Bu sistemlerin özellikle pist, taksi yolu ve apron gibi kritik alanlarda etkin şekilde kullanıldığı ifade edildi. Bilimsel gözlemle riskler önceden tespit ediliyor HEAŞ bünyesinde görev yapan uzman biyolog ve ornitologlar tarafından sahada düzenli gözlemler yapılıyor. Kuş türleri, uçuş yönleri, davranış biçimleri ve göç dönemleri kayıt altına alınarak riskli alanlar belirleniyor. Elde edilen bilimsel veriler, operasyonel karar süreçlerine doğrudan entegre ediliyor. Yaban hayatla mücadele faaliyetleri; Apron Yönetim Müdürlüğü’ne bağlı 1 biyolog, 1 ornitolog ve 84 operasyon personeli tarafından yürütülüyor. Türkiye genelinde üst sıralarda yer aldı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün yayımladığı yıllık emniyet olay bültenine göre, Türkiye genelindeki 56 havalimanı arasında 10. sırada yer alan Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı, yaban hayat kaynaklı olay oranları açısından bazı Avrupa ülkeleri ortalamalarından daha iyi bir performans sergiliyor. HEAŞ Yaban Hayatla Mücadele Birimi’nin temel amacının, doğal yaşamı koruyarak uçuş emniyetini en üst seviyede tutmak olduğu vurgulandı. Bilimsel veriler, teknolojik çözümler ve sahadaki çalışmalar sayesinde Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nın, yaban hayatla mücadelede Türkiye’de ve uluslararası alanda örnek uygulamalar arasında yer aldığı belirtildi.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 16:48
Sabiha Gökçen’de uçuş emniyeti için 7/24 yaban hayatla mücadele devam ediyor
İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nda uçuş emniyetini tehdit eden kuş ve diğer yaban hayvanlarına karşı bilimsel ve teknolojik yöntemlerle yürütülen mücadele faaliyetleri, uluslararası standartlara uygun şekilde 7 gün 24 saat devam ediyor. Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı Meydan Otoritesi (HEAŞ), uçuş emniyetini korumak amacıyla yaban hayat kaynaklı riskleri bilimsel veriler ışığında yönetiyor. Havalimanı sahasında görev yapan ekipler, araçlı devriye ve anlık gözlem faaliyetleriyle kuş ve yaban hayvanlarının uçuş hattına yaklaşmasını önlüyor. Yaban hayatla mücadele kapsamında doğaya zarar vermeden etkili sonuç alınmasını sağlayan çeşitli teknolojik sistemler kullanılıyor. Bu kapsamda el tipi lazer kovucular, propan toplar, akustik etki oluşturan güneş panelli sesli kovucu sistemler, ultrasonik cihazlar ile 4x4 devriye ve Follow-Me (TOGG) araçları aktif olarak görev yapıyor. El tipi lazer kovucuların, kuşların görsel algılarını hedef alarak bulundukları alandan uzaklaşmalarını sağladığı, kuşlara ve doğal yaşama herhangi bir zarar vermediği belirtildi. Bu sistemlerin özellikle pist, taksi yolu ve apron gibi kritik alanlarda etkin şekilde kullanıldığı ifade edildi. Bilimsel gözlemle riskler önceden tespit ediliyor HEAŞ bünyesinde görev yapan uzman biyolog ve ornitologlar tarafından sahada düzenli gözlemler yapılıyor. Kuş türleri, uçuş yönleri, davranış biçimleri ve göç dönemleri kayıt altına alınarak riskli alanlar belirleniyor. Elde edilen bilimsel veriler, operasyonel karar süreçlerine doğrudan entegre ediliyor. Yaban hayatla mücadele faaliyetleri; Apron Yönetim Müdürlüğü’ne bağlı 1 biyolog, 1 ornitolog ve 84 operasyon personeli tarafından yürütülüyor. Türkiye genelinde üst sıralarda yer aldı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün yayımladığı yıllık emniyet olay bültenine göre, Türkiye genelindeki 56 havalimanı arasında 10. sırada yer alan Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı, yaban hayat kaynaklı olay oranları açısından bazı Avrupa ülkeleri ortalamalarından daha iyi bir performans sergiliyor. HEAŞ Yaban Hayatla Mücadele Birimi’nin temel amacının, doğal yaşamı koruyarak uçuş emniyetini en üst seviyede tutmak olduğu vurgulandı. Bilimsel veriler, teknolojik çözümler ve sahadaki çalışmalar sayesinde Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nın, yaban hayatla mücadelede Türkiye’de ve uluslararası alanda örnek uygulamalar arasında yer aldığı belirtildi.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 16:03
Zorlu testleri geçen ’modern makineli tüfek’ seri üretime hazır
Türkiye’nin ilk piyade tipi modern makineli tüfeği, kalifiye edilerek seri üretime hazır hale geldi. Makine ve Kimya Endüstrisi (MKE), ’Millî Piyade Tüfeği’ projesinden edindiği tecrübe ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyaçları doğrultusunda yeni silah sistemlerini geliştirmeye devam ediyor. Bu kapsamda, MKE mühendislerince tamamen yerli ve millî imkanlarla tasarlanıp geliştirilen Türkiye’nin ilk piyade tipi modern makineli tüfeği (MMT), kalifiye edilerek seri üretime hazır hale geldi. Altında MKE imzası bulunan MMT, toplamda 250 bine varan atış sayısı ve 40 farklı zorlu NATO testini başarıyla geçti. 1 yıldan daha kısa sürede kalifikasyon süreci tamamlanan MMT, 7.62 mm x 51 kalibre NATO standardında mühimmat ile kusursuz bir şekilde atış yapabiliyor. Mehmetçiğin sahada yeni vurucu gücü Yaklaşık 8 kilogram ağırlığa ve 1000 metre etkili menzile sahip olan MMT, dakikada kesintisiz 750 fişek atım kapasitesiyle de kahraman ordumuzun harp sahasındaki vurucu gücüne güç katacak. Yüksek ateş gücü ve dayanıklılığı ile öne çıkan MMT, NATO standartlarında üretilen makineli tüfekler arasında muadillerine göre daha hafif olma özelliği ile de dikkat çekiyor. Gaz piston hareketli ve döner başlı kilitleme mekanizmaya sahip olan MMT, farklı çevre ve zorlu iklim şartlarında etkin şekilde kullanılabiliyor. 6 kademeli ayarlanabilir (teleskobik) dipçik ve ergonomik tasarımı ile Mehmetçiğe konforlu bir kullanım sunan tüfeğin fişekleri de yine MKE’ye bağlı fabrikalarda yerli ve millî imkanlarla üretiliyor.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 14:28
Yapay zekâ destekli platform Nudge duyuruldu
Avrupa genelindeki personal trainer’ların manuel işleri azaltmasına, müşteri iletişimini otomatikleştirmesine ve günlük verimliliği artırmasına yardımcı olmak üzere geliştirilen yapay zekâ destekli platform Nudge duyuruldu.
Çok Okunan Kategori Haberleri
1
17 Aralık 2025 Çarşamba- 10:47
Matrix filminden esinlenip vücuttaki atık ısıyı elektriğe dönüştürdüler
2
16 Aralık 2025 Salı- 16:03
Zonguldak’ta öğrencilere yerli ve milli teknolojiler tanıtıldı
3
08 Kasım 2023 Çarşamba- 10:38
Türk yazılımcılar hazırladı, ABD’de 750 proje içinde 2’nci oldu
4
15 Aralık 2025 Pazartesi- 18:32
Muğla’da taktiksel şehircilikle yaya sirkülasyonu rahatlatılıyor
5
15 Aralık 2025 Pazartesi- 11:56
GAMEON Revival 2025’de şampiyon Misa Esports
17 Aralık 2025 Çarşamba - 13:51
BBVA ve OpenAI’dan iş birliği
BBVA ve OpenAI, yapay zekâ destekli müşteri deneyimini ve operasyonel verimliliği dönüştürmeyi hedefleyen stratejik bir iş birliğine imza attı. BBVA Yönetim Kurulu Başkanı Carlos Torres Vila ve OpenAI CEO’su Sam Altman tarafından duyurulan anlaşma kapsamında, BBVA yapay zekâyı bankanın tüm ürün ve operasyonlarının merkezine entegre edecek. İş birliği, kişiselleştirilmiş bankacılık deneyiminden çalışan verimliliğine kadar geniş bir dönüşümü hedefliyor. BBVA ve OpenAI, finansal hizmetlerin geleceğini yapay zekâ ile yeniden tanımlamayı amaçlayan stratejik bir iş birliğine imza attı. Anlaşma BBVA Yönetim Kurulu Başkanı Carlos Torres Vila ile OpenAI CEO’su ve Kurucu Ortağı Sam Altman tarafından San Francisco’daki OpenAI merkezinde duyuruldu. Yaklaşık iki yıl süren ortak çalışmanın ardından hayata geçirilen bu anlaşma kapsamında, BBVA ve OpenAI ekipleri ortak hedefler doğrultusunda birlikte çalışacak ve ortak yatırımlar gerçekleştirecek. OpenAI, BBVA’nın yapay zekâ stratejisinin hızlandırılmasına katkı sunarak; bankanın müşteri deneyimini dönüştürmesini, yeni çalışma modelleri geliştirmesini ve iç operasyonlarını daha verimli hale getirmesini destekleyecek. BBVA Yönetim Kurulu Başkanı Carlos Torres Vila, anlaşmaya ilişkin değerlendirmesinde şunları söyledi: "Dijital ve mobil dönüşümün öncülerinden biriyiz. Şimdi ise çok daha büyük bir vizyonla yapay zekâ çağına giriyoruz. OpenAI ile kurduğumuz bu iş birliği, yapay zekânın bankanın tamamına yerel ve doğal bir şekilde entegre edilmesini hızlandıracak. Amacımız; her müşterinin ihtiyacını önceden öngören, daha akıllı, daha proaktif ve tamamen kişiselleştirilmiş bir bankacılık deneyimi sunmak." OpenAI CEO’su Sam Altman ise iş birliğine dair şu değerlendirmeyi yaptı: "BBVA, büyük bir finansal kurumun yapay zekâyı ne kadar iddialı ve hızlı şekilde benimseyebileceğinin güçlü bir örneği. İş birliğimizi genişleterek, BBVA’nın yapay zekâmızı ürün ve operasyonlarının merkezine yerleştirmesine destek oluyoruz. Bu sayede müşteriler için bankacılık deneyimi baştan sona daha güçlü hale gelecek." Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı İlker Kuruöz, iş birliğine ilişkin değerlendirmesinde şu açıklamalarda bulundu: "Yapay zekâ artık bankacılığın nasıl tasarlandığını, hizmetlerin nasıl sunulduğunu ve ekiplerin nasıl çalıştığını kökten dönüştüren stratejik bir kaldıraç. Hâkim ortağımız BBVA’nın OpenAI ile kurduğu kapsamlı iş birliği, yapay zekânın bankacılığın merkezine yerleştiği yeni bir dönemin en güçlü göstergelerinden biri. Biz bu iş birliğini yalnızca bir teknoloji yatırımı olarak değil; müşteri deneyimini daha sezgisel, daha proaktif ve daha kişiselleştirilmiş hale getiren bir dönüşüm hamlesi olarak ele alıyoruz. Bu yaklaşımın en somut örneklerinden biri, Garanti BBVA Mobil’de yer alan akıllı asistanımız Ugi. Üretken yapay zekâ ve büyük dil modelleriyle yenilenen Ugi, standart yanıtlar veren bir chatbot olmanın ötesine geçerek, bankanın güncel veri kaynaklarını tarayan, konuşmalar arasında bağlamı takip eden ve müşteriye özel yanıtlar üreten bir yapı sunuyor. Ayrıca geçtiğimiz yıl hayata geçirdiğimiz pilot uygulamalarda, yazılım geliştirmeden risk analizine, müşteri etkileşiminden çalışan deneyimine kadar geniş bir alanda üretken yapay zekâ destekli çözümleri hızlıca devreye aldık. Ugi ile edindiğimiz bu deneyim, üretken yapay zekânın müşteriyle temas eden süreçlerde nasıl ölçeklenebileceğini de net biçimde ortaya koydu. BBVA-OpenAI iş birliğinin derinleşmesiyle birlikte; hem Ugi gibi müşteriyle doğrudan temas eden çözümlerde hem de çalışanlarımız için geliştirilen asistan ve otomasyon uygulamalarında çok daha hızlı bir ölçekleme yapacağımıza inanıyoruz. Hedefimiz net: Her müşterimize kendisini anlayan, ihtiyacını doğru zamanda öngören ve en uygun çözümü sunan bir bankacılık deneyimi yaşatmak; her çalışanımızın ise işini kolaylaştıran, üretkenliğini artıran kişisel bir dijital asistana sahip olması. BBVA Grubu’nun küresel ölçekte attığı bu adımların parçası olmak, teknoloji vizyonumuzu ileri taşırken sorumlu yapay zekâ yaklaşımımızı da güçlendiriyor. Çünkü bu çağda farkı oluşturan şey yalnızca hız değil; ölçeklenen empatiyi güvenle birleştirebilmek. Biz de bunu ‘Birlikte yaparız.’ diyerek, değer odağımızı koruyarak büyütmeye devam edeceğiz." BBVA, OpenAI’ın en gelişmiş yapay zekâ modellerine öncelikli erişime sahip olacak Bu iş birliğinin en ayırt edici unsurlarından biri, OpenAI’ın BBVA ile birlikte çözüm geliştirme sürecine doğrudan dahil olması. Bu kapsamda BBVA, OpenAI’ın en gelişmiş yapay zekâ modellerine, uzman yeteneklerine ve ileri mühendislik kapasitesine öncelikli erişim sağlayacak; OpenAI’ın mühendislik, araştırma ve çözüm geliştirme ekipleriyle yakın iş birliği içinde çalışacak. Anlaşma çerçevesinde öncelikli çalışma alanları arasında, müşterilerin günlük finansal ihtiyaçlarını destekleyecek akıllı bir sohbet asistanı geliştirilmesi yer alıyor. Bu çözüm, müşteri etkileşiminde yeni bir standart belirlemeyi ve bankacılık hizmetlerinde farklılaşmış bir deneyim seviyesi sunmayı hedefliyor. Ayrıca, müşteri yöneticilerinin müşterilere tamamen kişiselleştirilmiş hizmet sunabilmesini sağlayacak yeni yapay zekâ çözümleri de ortaklaşa geliştirilecek. İş birliği çalışan deneyimini de geliştirecek BBVA ve OpenAI, risk analizi süreçlerini sadeleştiren, yazılım geliştirme ve çalışanların günlük iş akışlarını dönüştüren sistemler üzerinde de birlikte çalışacak. Bu kapsamda, her çalışanın çalışma tarzını öğrenen, projelerini hatırlayan ve yetkilendirme dahilinde görevleri yerine getiren dijital bir "alter ego" (ikinci benlik) geliştirilmesi de planlanıyor. 120 binden fazla çalışana yapay zekâ erişimi Anlaşma kapsamında BBVA, 120 bini aşkın çalışanı için ChatGPT Enterprise kullanımını yaygınlaştıracak. Bu adım, dünyanın en büyük kurumsal yapay zekâ uygulamalarından biri olarak öne çıkıyor. Daha önce 11 bin çalışanın katıldığı pilot uygulama sürecinde, kullanıcıların yüzde 80’i aracı günlük olarak kullandığını belirtirken; çalışanlar haftada ortalama üç saat zaman tasarrufu sağladıklarını ifade etti. ChatGPT Enterprise’ın tüm organizasyona yaygınlaştırılmasıyla birlikte BBVA’nın, yapay zekâ destekli yeni bir verimlilik modeline geçişte önemli bir eşik aşmış olacağı belirtildi. Bununla birlikte BBVA, ürün ve hizmetlerini doğrudan ChatGPT’ye entegre etmeye yönelik çalışmalar da yürütüyor. Banka, İtalya ve Almanya’daki dijital bankaları için ChatGPT ile entegre çalışan uygulamasının demosunu tanıttı.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 13:48
Balıkesir Teknokent Oyun Geliştirme kampı gerçekleştirildi
Balıkesir Teknokent koordinasyonunda düzenlenen Balıkesir Teknokent Oyun Geliştirme Kampı-GameJam II, Demo Day etkinliği ile tamamlandı. Balıkesir Üniversitesi öğrencilerinin katılımıyla yürütülen programda, 14 gün süren eğitim ve mentörlük sürecinin ardından takımlar geliştirdikleri oyun projelerini jüri karşısında sundu. Demo Day programı, Balıkesir Teknokent Genel Müdürü Öğr. Gör. Burcu Aydemir’in açılış konuşmasıyla başladı. Aydemir konuşmasında, kampın yalnızca oyun üretimiyle sınırlı kalmadığını; öğrencilerin teknik yetkinliklerinin yanı sıra ekip çalışması, proje yönetimi ve sunum becerilerini geliştiren uygulamalı bir süreç sunduğunu vurguladı. Balıkesir Teknokent’in genç yetenekleri oyun geliştirme ekosistemiyle buluşturmaya yönelik çalışmalarını sürdüreceğini ifade etti. Program, Balıkesir Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fatih Satıl’ın hitaplarıyla devam etti. Satıl konuşmasında, üniversite-sanayi iş birliğinin öğrencilerin girişimcilik yolculuklarında kritik bir rol üstlendiğini belirterek, Balıkesir Üniversitesi’nin teknoloji odaklı girişimcilik faaliyetlerinde öğrencilerin yanında olmaya devam edeceğini söyledi. Kamp sürecinde katılımcılar; oyun geliştirme çalışmalarını hem teknik hem de tüm boyutlarıyla deneyimleme imkânı buldu. Eğitim ve mentörlük içerikleri; Balıkesir Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği ile Balıkesir Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyeleri, Balıkesir Teknokent bünyesindeki oyun firmaları ve oyun sektörü profesyonellerinin katkılarıyla yürütüldü.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 13:38
Yapay zeka dönemi başladı: Tüketici alışkanlıkları değişiyor
Marketing Türkiye ve Deloitte tarafından düzenlenen The TECH Summit, 3-4-5 Aralık tarihlerinde Zorlu PSM’de gerçekleşti. Zirvede, yapay zeka çağı ile dönüşümün başladığı belirtilirken, tüketici alışkanlıkları üzerindeki etkisi vurgulandı. Yapay zekânın ticaret ekosistemini yeniden şekillendiren etkilerinin ele alındığı zirvenin öne çıkan oturumlarından AI Powered Commerce’te, Casper adına sahneye çıkan Pazarlama ve Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Feray Karaman, kullanıcı beklentilerinden ticaretin yeni dinamiklerine uzanan dönüşümün geleceğini içgörülerle aktardı. AI Powered Commerce oturumunda konuşan Casper Pazarlama ve Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Feray Karaman yapay zekânın iş süreçlerinden kullanıcı deneyimine uzanan geniş etki alanını ve bu dönüşümde Casper’ın nasıl konumlandığını verilerle aktardı. "Yapay zeka, yeni normalin kalbinde" Yapay zekanın bir trendden öte, yeni normal olduğunu vurgulayan Feray Karaman, 2026 itibarıyla bilgisayarların yüzde 55’inin AI PC olacağı bir geleceğe ilerlediklerini belirterek şunları söyledi: "Yapay zeka çağının henüz başındayız; dönüşüm ise çoktan başladı. Yapay zeka iş yapış şekillerimizi ve kullanıcı davranışlarını kökten dönüştüren yeni bir gerçeklik. Biz de Casper olarak, bu yaklaşımın etkilerini işimizin her alanında net biçimde görüyoruz. Gelişmiş donanım ve yapay zeka çözümlerimizle kurumsal işletmelerin ve bireysel kullanıcıların hızını artırıyor, maliyetlerini azaltıyor ve üretkenliklerini güçlendiriyoruz. Böylece geleceği bugünden şekillendiriyoruz." "Yapay zeka, insan zekasının yanında yer alıyor" Casper’ın yapay zeka alanında gerçekleştirdiği araştırmadan elde edilen somut verilerle bu görüşlerini destekleyen Karaman, 2025 yılının ilk yarısında Türkiye genelinde 8 ilde, 16-55 yaş arası 803 bireysel kullanıcıyla yapılan çalışmaya dikkat çekti. Araştırma sonuçlarına göre kullanıcıların yüzde 59’u yapay zeka özellikli bilgisayarları tercih ediyor. Bu bulgu, yapay zekanın artık karar anlarını ve tüketici davranışlarını yeniden şekillendiren yeni bir standart haline geldiğini ortaya koyuyor. Teknoloji dönüşürken kullanıcıların da bu değişime hızla adapte olduğunu vurgulayan Karaman, yapay zekaya yönelik algının sanılandan çok daha olgun bir noktaya ulaştığını ifade ediyor. Toplumda yapay zekaya karşı belirli kaygılar bulunsa da, yapay zekanın bireylerin yerine geçen bir unsur değil; onlarla birlikte çalışan, iş verimliliğini artıran ve karar süreçlerini güçlendiren bir yol arkadaşı olarak konumlandığını belirtiyor. Karaman’a göre yapay zeka, insan zekasının karşısında değil, tam yanında yer alıyor. Araştırma, yapay zekanın alışveriş alışkanlıklarını da dönüştürdüğünü ortaya koyuyor. Alışveriş öncesinde her üç kullanıcıdan birinin karar sürecinde yapay zekadan destek alması, bu teknolojinin günlük yaşamın doğal bir parçası haline geldiğini gösteriyor. Kullanıcıların yapay zeka denildiğinde aklına ChatGPT, asistanlık, kolaylık, yardım ve bilgiye hızlı erişim gibi kavramların gelmesi de bu dönüşümü destekliyor. Karaman, yapay zekanın uzun saatler bilgisayar başında geçirilen iş süreçlerini daha verimli hale getirdiğini; bu değişimin kullanıcıları daha güçlü ve yapay zekaya uyumlu bilgisayarlara yönelttiğini ifade ediyor. "Müşteri deneyimimiz yüzde 35 iyileşti" Yapay zekayı merkeze alarak müşteri memnuniyetini ciddi oranda artırdıklarını ifade eden Karaman, "Bu yaklaşımın etkilerini işimizin her alanında net biçimde görüyoruz; Ar-Ge, üretim ve pazarlama gibi süreçlerimizin hızını optimize ederken, servis süremizi de yeni teknolojilere adapte ederek 1 saate indirdik’’ dedi.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 10:47
Matrix filminden esinlenip vücuttaki atık ısıyı elektriğe dönüştürdüler
Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nde yerli bir projede, atık ısıdan elektrik enerjisi elde edilmesine yönelik dikkat çekici bir çalışma yürütülüyor. İnsan vücudu ile çevre arasındaki sıcaklık farkı ile araçlarda ve endüstriyel sistemlerde ortaya çıkan ısı kayıplarının değerlendirilmesini amaçlayan proje, giyilebilir teknolojiler için alternatif ve destekleyici enerji çözümleri sunmayı hedefliyor.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 10:12
GÖKKURT ile Türkiye ikincisi olan gençler, projelerini daha ileriye taşımayı hedefliyor
Zonguldak’ın Devrek ilçesinde Anadolu Lisesi bünyesinde 2020 yılında kurulan GÖKKURT İnsansız Hava Araçları Takımı, Teknofest 2025 sürecinde elde ettiği önemli derecenin ardından çalışmalarını yeni başarılar için yoğunlaştırdı. Takım, edindiği tecrübe ve teknik birikimi daha ileri projelere taşımayı hedefliyor. Teknofest 2025 İnsansız Hava Araçları Yarışması’nda finale kalan 19 takım arasında yer alan GÖKKURT, yarışma sürecinde hazırladığı Proje Sunum Raporu ile TÜBİTAK desteği almaya hak kazanmış, kendi üretimleri olan İHA’nın tüm test aşamalarını başarıyla tamamlamıştı. Bu sürecin ardından ekip, 17-21 Eylül 2025 tarihleri arasında İstanbul Atatürk Havalimanı’nda düzenlenen Teknofest’te projelerini sergileyerek ziyaretçilerle buluşturdu. "Sabit kanat" kategorisinde elde edilen derecenin ardından GÖKKURT Takımı, yarışma sonuçlarını bir "varış noktası" değil, yeni bir başlangıç olarak gördüklerini ifade etiler. Takım, teknik altyapıyı geliştirmek, üretim süreçlerini hızlandırmak ve yarışmalara daha güçlü projelerle katılmak için çalışmalarını sürdürüyor. Takımın danışman öğretmeni Burak Demirci, sürecin uzun soluklu bir emek olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: "GÖKKURT takımı 2020 yılında kuruldu. İlk yıllarda finale kalamadık, sonrasında 17’ncilik, ardından 5’incilik geldi. Bir süre ara vermek zorunda kaldık ama bu yıl tekrar yarışmaya döndük. Geçmişten gelen bilgi birikimi ve öğrencilerimin özverili çalışmasıyla önemli bir sonuç elde ettik. Bu süreç bize şunu gösterdi: İmkânlar sınırlı olsa bile çalışarak, isteyerek ve vazgeçmeyerek ciddi sonuçlar alınabiliyor." Demirci, asıl kazanımın derece değil, öğrencilerin edindiği deneyim olduğuna dikkat çekerek, "Devrek gibi küçük bir ilçede okuyan öğrenciler, normal şartlarda kolay kolay yaşayamayacakları bir mühendislik ve teknoloji deneyimi yaşadı. Kendi yaşıtlarının neler ürettiğini gördüler, özgüven kazandılar. Bu deneyimin onların üniversite hayatına ve meslek yolculuklarına çok ciddi katkı sağlayacağına inanıyorum. Bundan sonra bu birikimle çok daha büyük işlere imza atacaklar" dedi. Takım pilotu Alper Sarsık da yarışmanın ardından hedef büyüttüklerini belirterek, "Bundan sonra tekrar katılmayı planlıyoruz. O şekilde üç boyut yazı şu anda prototip üretmeye çalışıyoruz. Uçağımız için o şekilde bizim için müthiş bir deneyimdi yarışmaya katılmak. Oradaki ortamı görmek çok iyiydi. Liseler arası vardı. Uluslararası İHA yarışmalarına katılan yarışmacıları da görmüştük. Oradaki heyecan başka yani öyle söyleyeyim. İHA’mızın stall hızı 9 m/s İHA’mızın uçuş hızı maksimum 25 km/s İHA’mızda 200 gram yükler bıraktık. Birinci yükümüz 2 m çapındaki dairede 47 cm’e düştü. İkinci yükümüz ise 10 m çapındaki dairede 1.47’ye düştü. O şekilde yaklaşık olarak 6-7 ay sürdü. Yaz tatilimizde sürekli okula gittik. O şekilde çalışmalar yürüttük. Sürekli okuldaydık yani uçağımızı üretmek için. Bununla ilgili normalde biz 1. olmuştuk. Fakat yükü bıraktığımız sırada uçağımız bir direğin içerisinden döndüğü için 10 puanlık bir ceza yedik. Bu yüzden ikinciliğe düştük. Üzülmüştük ama yine de ikinci olmak da bizim için büyük bir başarıydı. Yine de çok mutluyduk" dedi. GÖKKURT Takımı; danışman öğretmen Burak Demirci ile öğrenciler Kerem Gebeş, Asya Karabürme, Tuğsem Erva Çibasmaz, Muhammed Enes Tor ve Alper Sarsık’tan oluşuyor. Ekip, elde edilen deneyimi daha ileri teknoloji projelerine dönüştürmek için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 10:09
GÖKKURT ile Türkiye ikincisi olan gençler, projelerini daha ileriye taşımayı hedefliyor
Zonguldak’ın Devrek ilçesinde Anadolu Lisesi bünyesinde 2020 yılında kurulan GÖKKURT İnsansız Hava Araçları Takımı, Teknofest 2025 sürecinde elde ettiği önemli derecenin ardından çalışmalarını yeni başarılar için yoğunlaştırdı. Takım, edindiği tecrübe ve teknik birikimi daha ileri projelere taşımayı hedefliyor. Teknofest 2025 İnsansız Hava Araçları Yarışması’nda finale kalan 19 takım arasında yer alan GÖKKURT, yarışma sürecinde hazırladığı Proje Sunum Raporu ile TÜBİTAK desteği almaya hak kazanmış, kendi üretimleri olan İHA’nın tüm test aşamalarını başarıyla tamamlamıştı. Bu sürecin ardından ekip, 17-21 Eylül 2025 tarihleri arasında İstanbul Atatürk Havalimanı’nda düzenlenen Teknofest’te projelerini sergileyerek ziyaretçilerle buluşturdu. "Sabit kanat" kategorisinde elde edilen derecenin ardından GÖKKURT Takımı, yarışma sonuçlarını bir "varış noktası" değil, yeni bir başlangıç olarak gördüklerini ifade etiler. Takım, teknik altyapıyı geliştirmek, üretim süreçlerini hızlandırmak ve yarışmalara daha güçlü projelerle katılmak için çalışmalarını sürdürüyor. Takımın danışman öğretmeni Burak Demirci, sürecin uzun soluklu bir emek olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: "GÖKKURT takımı 2020 yılında kuruldu. İlk yıllarda finale kalamadık, sonrasında 17’ncilik, ardından 5’incilik geldi. Bir süre ara vermek zorunda kaldık ama bu yıl tekrar yarışmaya döndük. Geçmişten gelen bilgi birikimi ve öğrencilerimin özverili çalışmasıyla önemli bir sonuç elde ettik. Bu süreç bize şunu gösterdi: İmkânlar sınırlı olsa bile çalışarak, isteyerek ve vazgeçmeyerek ciddi sonuçlar alınabiliyor." Demirci, asıl kazanımın derece değil, öğrencilerin edindiği deneyim olduğuna dikkat çekerek, "Devrek gibi küçük bir ilçede okuyan öğrenciler, normal şartlarda kolay kolay yaşayamayacakları bir mühendislik ve teknoloji deneyimi yaşadı. Kendi yaşıtlarının neler ürettiğini gördüler, özgüven kazandılar. Bu deneyimin onların üniversite hayatına ve meslek yolculuklarına çok ciddi katkı sağlayacağına inanıyorum. Bundan sonra bu birikimle çok daha büyük işlere imza atacaklar" dedi. Takım pilotu Alper Sarsık da yarışmanın ardından hedef büyüttüklerini belirterek, "Bundan sonra tekrar katılmayı planlıyoruz. O şekilde üç boyut yazı şu anda prototip üretmeye çalışıyoruz. Uçağımız için o şekilde bizim için müthiş bir deneyimdi yarışmaya katılmak. Oradaki ortamı görmek çok iyiydi. Liseler arası vardı. Uluslararası İHA yarışmalarına katılan yarışmacıları da görmüştük. Oradaki heyecan başka yani öyle söyleyeyim. İHA’mızın stall hızı 9 m/s İHA’mızın uçuş hızı maksimum 25 km/s İHA’mızda 200 gram yükler bıraktık. Birinci yükümüz 2 m çapındaki dairede 47 cm’e düştü. İkinci yükümüz ise 10 m çapındaki dairede 1.47’ye düştü. O şekilde yaklaşık olarak 6-7 ay sürdü. Yaz tatilimizde sürekli okula gittik. O şekilde çalışmalar yürüttük. Sürekli okuldaydık yani uçağımızı üretmek için. Bununla ilgili normalde biz 1. olmuştuk. Fakat yükü bıraktığımız sırada uçağımız bir direğin içerisinden döndüğü için 10 puanlık bir ceza yedik. Bu yüzden ikinciliğe düştük. Üzülmüştük ama yine de ikinci olmak da bizim için büyük bir başarıydı. Yine de çok mutluyduk" dedi. GÖKKURT Takımı; danışman öğretmen Burak Demirci ile öğrenciler Kerem Gebeş, Asya Karabürme, Tuğsem Erva Çibasmaz, Muhammed Enes Tor ve Alper Sarsık’tan oluşuyor. Ekip, elde edilen deneyimi daha ileri teknoloji projelerine dönüştürmek için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. (OA-
17 Aralık 2025 Çarşamba - 09:37
Samsun TEKNOPARK, Karadeniz’in teknoloji üssü olma yolunda gücünü artırıyor
Karadeniz Bölgesi’nde teknoloji ve inovasyonun lokomotifi konumuna yükselen Samsun TEKNOPARK, AR-GE odaklı büyüme performansıyla hem bölge ekonomisine yön veriyor hem de nitelikli istihdamın merkezlerinden biri haline geliyor. Samsun Valiliği tarafından paylaşılan verilere göre, Samsun TEKNOPARK bünyesinde 141 aktif firma ve girişimci faaliyet gösteriyor. Yazılım ve bilişimden medikal sağlık teknolojilerine, makine-teçhizattan tarım teknolojilerine kadar geniş bir sektörel yelpazede çalışan firmalar, yüksek katma değerli projelerle bölgenin teknoloji altyapısını güçlendiriyor. TEKNOPARK çatısı altında bugüne kadar 395 AR-GE projesi başarıyla tamamlanırken, 181 projenin ise aktif olarak sürdüğü bildirildi. Sağlık teknolojileri, yapay zekâ uygulamaları, biyoteknoloji ve ileri üretim alanlarında geliştirilen bu projeler, yenilikçi ürün ve çözümlerle dikkat çekiyor. Girişimcilik ekosistemini desteklemek amacıyla oluşturulan girişim ofisleri, erken aşama iş fikirlerinin hayata geçirilmesinde önemli bir rol üstleniyor. Her yıl çok sayıda yenilikçi girişimin teknoloji dünyasına kazandırıldığı bu yapı, Samsun’da girişimcilik kültürünün gelişmesine katkı sağlıyor. Samsun TEKNOPARK’ta faaliyet gösteren firmalar, geliştirdikleri ürünlerle uluslararası pazarlara açılarak bölge ihracatına da ivme kazandırıyor. Özellikle yazılım, medikal ve makine sektörlerinde faaliyet gösteren AR-GE firmaları, küresel ölçekte rekabet edebilecek seviyeye ulaşıyor. Binin üzerinde nitelikli uzman ve AR-GE personelinin istihdam edildiği Samsun TEKNOPARK, güçlü insan kaynağıyla teknoloji üretimini hızlandırırken, Karadeniz Bölgesi’nin yüksek nitelikli iş gücü kapasitesini de sürekli artırıyor. Ortaya konan bu verilerle Samsun TEKNOPARK, teknoloji, girişimcilik ve AR-GE alanlarında Karadeniz’in stratejik merkezi olma konumunu her geçen gün daha da pekiştiriyor.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 09:18
Ülkelerin yeni tel örgüsü: Veri merkezleri
Dijital çağda ülkelerin güvenliği artık yalnızca kara, deniz ve hava sınırlarıyla sınırlı kalmıyor. Kamu kurumlarından savunma sanayiine, sağlık sistemlerinden finans altyapısına kadar kritik öneme sahip milyonlarca veri, yeni nesil sınır hattı olarak değerlendiriliyor. Türkiye’de e-devlet hizmetlerinden bankacılık sistemlerine, sağlık kayıtlarından savunma sanayiine kadar yüzlerce dijital hizmet, veri merkezleri üzerinden kesintisiz şekilde yürütülüyor. Uzmanlara göre, olası bir siber saldırı ya da afet anında yerli ve yedekli veri merkezleri hayati rol üstleniyor. Yapay zeka ve büyük veri teknolojilerinin hızla yaygınlaşması, veri merkezlerinin stratejik önemini daha da artırıyor. Yapay zeka sistemlerinin çalışabilmesi için yüksek işlem gücü ve güvenli altyapı gerekiyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı da veri merkezlerinin stratejik önemine dikkat çekerek, önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin veri merkezi ve yapay zeka altyapısına yönelik milyarlarca dolarlık yatırımı harekete geçirmeyi hedeflediğini açıkladı. Bakanlık, yerli ve milli altyapıların güçlendirilmesiyle verinin ülke sınırları içinde korunmasının amaçlandığını vurguluyor. Öte yandan Türkiye’de veri merkezi yatırımlarının İstanbul dışına kayması dikkat çekiyor. Karadeniz Bölgesi, serin iklimi, enerji altyapısı ve stratejik konumuyla yeni veri merkezi yatırımları için avantajlı bölgeler arasında gösteriliyor. Uzmanlar, Trabzon ve çevresinin bölgesel veri merkezi üssü olabilecek potansiyele sahip olduğunu belirtiyor. "Trabzon’a veri merkezi yatırımı yapılırsa bütün sektörleri geliştirir" Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Meclis Üyesi Ahmet Kazaz, dünyanın dönüştüğünü ve değiştiğini belirterek "Bu değişen ve dönüşen dünyanın iki tane güçlü etkeni var. Bunlardan biri küresel ısınma diğeri de teknoloji. Baktığımızda bunların ikisi de birbirini çok etkiliyor. Veri merkezleri dünyanın geleceğindeki veriyi tutma, kullanma ve işleme konusunda en önemli faktörün olduğu yer. Dünya bu konuda çok ciddi bir farkındalıkta ve buna yatırım yapar nitelikte. Bir yıl içerisindeki değişim 1.7 milyar dolarlık bir yatırımdan 4 milyar dolarlık bir yatırım çıktı. Dünyanın geleceğinde bu denli önemi olan veri merkezleri için kendi coğrafyamızın ve şehrimizin buna çok uygun olduğunu gördüm. Bölgemiz küresel ısınma da dünyada en az ısınan coğrafyalardan ve şehirden biriyiz. İklimsel değişimde aynı. Su sorununda bölgesel olarak ve şehir olarak bir problemimiz yok. Enerji, teknoloji altyapısı, yatırım, ulaşım ve lojistik açısından baktığımızda bir problemimiz yok. Bir veri merkezi kurulurken de en çok bunlara bakılıyor. Çünkü en önemli maliyetinin enerji ve soğutma olduğu en önemi gerçek olarak ortaya çıkıyor. Bu anlamda coğrafyamızı ve şehrimizi dikkate aldığımızda bu avantajları sunabilecek çok şeye sahip. Bu şehir ve coğrafya değişecekse yeni dünyanın en önemli gerçeği bu. Bu gerçeği biz şehir adına bir vizyona dönüştürmezsek aslında şehir için talep ettiğimiz bir çok şeyin neden talep edilir gerçeğini de anlatamıyor ya da vurgulamıyor oluyoruz. Şehrimizin bundan sonraki vizyonunda önemli bir alan olduğunu bu değişime ve dönüşüme şehrimizle birlikte çok ciddi fayda sağlayacağını gençleri şehirde tutacağımızı düşünüyorum. Böyle bir vizyonla şehrimizin uzun zamandır duraksadığı ve kendini bir tık kabuğunu kırmada sorun yaşadığı gerçeğini aşacağını düşünüyorum" dedi. "Yazılım ve teknolojiyi bugünkü yaşamın en üst şemsiyesi" Veri merkezinin Trabzon’a kurulması halinde kentin 10 yıl içerisinde 10 gömlek yukarı gideceğini kaydeden Kazaz, "Türkiye’de büyük şirketlerin hareketlerine baktığımızda daha yaşanabilir alanda daha konforlu konumlanmayı tercihi çalışanlar açısından çok geliştiriliyor. Yazılım ve teknolojiyi başlı başına bir şeymiş gibi görmemek lazım. Bence bugünkü yaşamın en üst şemsiyesi. Büyük sektörler onun altında. Trabzon’da böyle bir süreç sanayinin, turizmin ve buna bağlı sektörlerin kendi içlerinde çok hızlı yenilenmesi, sınır atlanması hem şehrin gelirine hem istihdamına hem de gençleri şehirde tutma açısından çok büyük faydaya hizmet edeceğini düşünüyorum. Veri merkezinin Trabzon’a kurulması halinde 10 yıllık zaman diliminde Trabzon 10 gömlek yukarı gider. Çevre şehirlerde bile yüzde 20’lik bir değişime sebebiyet veriyor" ifadelerini kullandı.
16 Aralık 2025 Salı - 16:03
Zonguldak’ta öğrencilere yerli ve milli teknolojiler tanıtıldı
Zonguldak’ta "Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası" kapsamında öğrencilere yerli ve milli teknoloji ürünlerin maketleri tanıtıldı. İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nce Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası kapsamında yerli ve milli teknoloji ürünlerimiz belirli oranda küçültülmüş maketlerinden oluşan sergi düzenlendi. Sergide, savunma sanayinde son dönemde geliştirilen yüksek teknolojiye sahip araçların maketleri, öğrencilerin yerli ve milli teknolojilerden ilham alarak hazırladığı maket çalışmalarının yanı sıra, TEKNOFEST yarışmalarında insansız hava aracı kategorisinde Türkiye derecesi elde eden öğrencilerin projeleri de yer aldı. Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu, eşi Güney Hacıbektaşoğlu, Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, İl Milli Eğitim Müdürü Uygar Keskin ve protokol üyeleri kurdele kesimi sonrası sergideki maketleri inceleyerek öğrencilerle sohbet etti. Gazetecilere açıklamalarda bulunan Milli Eğitim Müdürü Uygar Keskin, "Burada özellikle küçük yaştaki öğrencilerimizin, gençlerimizin bu sergiyle birlikte burada sonra savunma sanayimizde birçok ürünü var. Belli boyutta küçültülmüş minyatür modellemeleri var. Burada çocuklarımız bu sergiyi gezerekten inanıldığında, hayal edildiğinde nelerin gerçekleştirebileceğini çocuklarımıza göstermek istiyoruz. Çocuklarımızın farklı bir bakış açısı geliştirmek, hayal kurmalarını ve üretmelerini istiyoruz. Çocuklarımız burada bu hafta boyunca bu alanı gezecekler, ziyaret edecekler. Hem bu modelleri görme imkanı çok yakar. Üst katta da yine burada bir teknoloji sınıfımız var. Orada öğrencilerimizin hem teknolojik projelerinde hem üniversitelerin yaptığı yarışmalarda hem de dünya ölçeğinde geliştirdiği yerli üretim ürünlerimiz var. Bu öğrencilerimizle bir araya gelecekler. Onlarla bir fikir alışverişinde bulunacaklar. Bu sayede öğrencilerimiz de milli gücün, ürünlerin, ürün üretimin ne kadar ülkemiz açısından önemli olduğunu öğrencilerimize göstermek istiyoruz" şeklinde konuştu. Sergide; Kızılelma, Hisar, Akıncı, TB-2, TB-3, Anka, Sungur, Tayfun ve Çakır gibi Türkiye’nin savunma sanayisindeki önemli projelerinin maketleri yer aldı.
16 Aralık 2025 Salı - 15:46
Zonguldak’ta öğrencilere yerli ve milli teknolojiler tanıtıldı
Zonguldak’ta "Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası" kapsamında öğrencilere yerli ve milli teknoloji ürünlerin maketleri tanıtıldı. İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası kapsamında yerli ve milli teknoloji ürünlerimiz belirli oranda küçültülmüş maketlerinden oluşan sergi düzenlendi. Sergide, savunma sanayinde son dönemde geliştirilen yüksek teknolojiye sahip araçların maketleri, öğrencilerin yerli ve milli teknolojilerden ilham alarak hazırladığı maket çalışmalarının yanı sıra, TEKNOFEST yarışmalarına hazırlanan ve insansız hava aracı kategorisinde Türkiye derecesi elde eden öğrencilerimizin projeleri de yer aldı. Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu, eşi Güney Hacıbektaşoğlu, BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, İl Milli Eğitim Müdürü Uygar Keskin ve protokol üyeleri tarafından serginin kurdelesi kesildi. Ardından protokol üyeleri sergideki maketleri inceleyerek öğrencilerle sohbet etti. Gazetecilere açıklamalarda bulunan Milli Eğitim Müdürü Uygar Keskin, "Burada özellikle küçük yaştaki öğrencilerimizin, gençlerimizin bu sergiyle birlikte burada sonra savunma sanayimizde birçok ürünü var. Belli boyutta küçültülmüş minyatür modellemeleri var. Burada çocuklarımız bu sergiyi gezerekten inanıldığında, hayal edildiğinde nelerin gerçekleştirebileceğini çocuklarımıza göstermek istiyoruz. Çocuklarımızın farklı bir bakış açısı geliştirmek, hayal kurmalarını ve üretmelerini istiyoruz. Çocuklarımız burada bu hafta boyunca bu alanı gezecekler, ziyaret edecekler. Hem bu modelleri görme imkanı çok yakar. Üst katta da yine burada bir teknoloji sınıfımız var. Orada öğrencilerimizin hem teknolojik projelerinde hem üniversitelerin yaptığı yarışmalarda hem de dünya ölçeğinde geliştirdiği yerli üretim ürünlerimiz var. Bu öğrencilerimizle bir araya gelecekler. Onlarla bir fikir alışverişinde bulunacaklar. Bu sayede öğrencilerimiz de milli gücün, ürünlerin, ürün üretimin ne kadar ülkemiz açısından önemli olduğunu öğrencilerimize göstermek istiyoruz" şeklinde konuştu. Sergide; Kızılelma, Hisar, Akıncı, TB-2, TB-3, Anka, Sungur, Tayfun ve Çakır gibi Türkiye’nin savunma sanayisindeki önemli projelerinin maketleri yer aldı. (OA-
16 Aralık 2025 Salı - 14:25
TEI, millî havacılık motorlarını öğrencilerle buluşturdu
Türkiye’nin havacılık motorlarındaki lider şirketi TEI; Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası kapsamında Eskişehir’de eğitim gören öğrencileri yerli ve millî teknolojilerle buluşturdu. 12-18 Aralık tarihleri arasında kutlanan Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası çerçevesinde, TEI ve Eskişehir İl Millî Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle farklı etkinlikler gerçekleştirildi. Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası kapsamında düzenenlenen programda, Eskişehir’in farklı liselerinden 300’e yakın öğrenci, TEI Eskişehir yerleşkesini ziyaret etti. Program kapsamında düzenlenen etkinlikte, Eskişehir İl Millî Eğitim Müdürü Sinan Aydın, TEI yöneticileri ve öğretmenler yer aldı. Öğrencilere yönelik bir konuşma gerçekleştiren Aydın, eğitime sunduğu desteklerden ötürü TEI’ye teşekkür etti. Konuşmanın ardından TEI Kariyer Geliştirme ve Eğitim Müdürü Özdoğan Turan öğrencilere TEI’nin havacılık motorları alanındaki yetkinliklerini ve yürütülen millî projeleri anlatan bir sunum gerçekleştirdi. Sunumda yerli ve millî teknolojilerin savunma ve havacılık sanayisinde taşıdığı stratejik önem vurgulandı. Program kapsamında öğrenciler, tesis gezisinin ardından TEI Müzesi’ni ziyaret ederek Türkiye’nin millî havacılık motorları yolculuğunda TEI’nin geliştirdiği kritik teknolojileri yakından tanıma fırsatı bulurken Türkiye’nin millî havacılık motorlarını yerinde görme şansı buldu. Son olarak Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası etkinlikleri kapsamında TEI yetkilileri, farklı okullarda öğrencilerle bir araya gelerek, TEI’nin yerli ve milli motorları hakkında 400’ün üzerinde öğrenciyi bilgilendirdiler.
16 Aralık 2025 Salı - 10:20
Girişimlerin 2024 yılında doğum oranı 15,8 oldu
Girişimlerin 2024 yılında doğum oranı 15,8 oldu. Bu girişimlerin istihdam oluşturma payı yüzde 4,9 oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılı Girişimcilik ve İş Demografisi verisini açıkladı. Girişimlerin 2024 yılında doğum oranı 15,8 oldu. Bu girişimlerin istihdam oluşturma payı yüzde 4,9 oldu. Girişimlerin 2023 yılındaki doğum oranı ise yüzde 15,5 ve istihdamdaki payı yüzde 4,9 olarak gerçekleşti. Doğan girişimler incelendiğinde, 2024 yılında en yüksek payı yüzde 32,1 ile toptan ve perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı sektörü aldı. Bu sektörü sırasıyla, yüzde 16,8 ile ulaştırma ve depolama ve yüzde 10,1 ile inşaat sektörleri takip etti. İllere göre 2024 yılında doğan girişimlerden en yüksek payı yüzde 25,8 ile İstanbul aldı İstanbul’u sırasıyla yüzde 7,5 ile Ankara ve yüzde 6,5 ile İzmir takip etti. Girişimlerin 2022 yılında ölüm oranı yüzde 12,9 oldu Ölen girişimlerin istihdamdaki payı ise 2022 yılında yüzde 4,2 oldu. Girişimlerin 2021 yılındaki ölüm oranı yüzde 11,9 iken istihdamdaki payı yüzde 4,1 olarak gerçekleşti. Ölen girişimler incelendiğinde, 2022 yılında en yüksek payı yüzde 35,0 ile toptan ve perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı sektörü aldı. Bu sektörü sırasıyla, yüzde 16,3 ile ulaştırma ve depolama ve yüzde 10,6 ile konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetleri sektörleri takip etti. İllere göre 2022 yılında ölen girişimlerden en yüksek payı yüzde 25,7 ile İstanbul aldı İstanbul’u sırasıyla yüzde 7,0 ile Ankara ve yüzde 6,0 ile İzmir takip etti. Girişimlerden 2023 yılında doğanların yüzde 78,3’ü 2024 yılında hayatta kaldı Girişimlerin 2022 yılında bir yıllık hayatta kalma oranı yüzde 75,2, iki yıllık hayatta kalma oranı yüzde 58,6 olarak gerçekleşti. Hızlı büyüyen girişimler oranı 2024 yılında yüzde 14,4 oldu Aynı yıl için ceylan girişimler oranı ise yüzde 2,4 oldu. Hızlı büyüyen girişimlerin 2024 yılında yüzde 23,5’i imalat, yüzde 20,5’i toptan ve perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı ve yüzde 15,2’si ise inşaat sektöründe faaliyet gösterdi. Ceylan girişimlerin 2024 yılında yüzde 27,0’ı imalat, yüzde 15,2’si toptan ve perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı yüzde 12,4’ü ise inşaat sektöründe faaliyet gösterdi. İmalat sanayinde 2024 yılında doğan girişimlerin yüzde 57,8’i düşük teknoloji ürünleri üretti İmalat sanayinde 2024 yılında doğan girişimlerin yüzde 29,6’sı orta düşük, yüzde 11,7’si orta yüksek, yüzde 0,9’u ise yüksek teknoloji düzeyine sahip ürünleri üreten girişimler oldu. Kuruluş yılı 2016-2020 arası olan girişimlerin 2024 yılındaki ciro payı yüzde 16,6 oldu En yüksek ikinci ciro payına ise yüzde 14,1 ile 2011-2015 yılları arasında kurulan girişimler sahip oldu. Kuruluş yılı 2016-2020 arası olan girişimlerin 2024 yılındaki istihdam payı yüzde 20,1 oldu Girişimlerden 2021 ve sonrasında kurulanlar ise yüzde 17,4’lük istihdam payına sahip oldu. Kuruluş yılı 1990 ve öncesi olan girişimlerin 2024 yılındaki ihracat payı yüzde 17,3 oldu Girişimlerden 1996-2000 arasında kurulanlar ise yüzde 16,3’lük ihracat payı ile ikinci en yüksek orana sahip oldu. Kuruluş yılı 1990 ve öncesi olan girişimlerin 2024 yılındaki ithalat payı yüzde 28,4 oldu Girişimlerden 1996-2000 arasında kurulanlar ise yüzde 16,3’lük ithalat payı ile en yüksek orana sahip oldu.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder