TEKNOLOJİ
Köyceğiz’de öğrenciler Ay’ı teleskopla inceledi 28 Aralık 2025 Pazar - 14:44:51 Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde Köyceğiz Bilim ve Sanat Merkezi (BİLSEM) ve Naip Hüseyin Anadolu Lisesi’nin iş birliği ile planlanan ’Kadrajımdan Gökyüzü Atölyesi’ etkinliğine katılan öğrenciler, teleskopla Ay’ın yüzeyini ve Satürn’ü gözlemleyerek unutulmaz bir deneyim yaşadı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın, bilimsel düşünme, teknolojik üretkenlik ve sosyal beceri gelişimini erken yaşlardan itibaren teşvik etmek amacıyla planladığı Genç-Arge Faaliyetleri dahilinde Köyceğiz Aralık ayı faaliyeti ’Kadrajımdan Gökyüzü Atölyesi’ etkinliği Naip Hüseyin Anadolu Lisesi tarafından organize edildi. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nden Astronom Doç. Dr. Hasan Zühtü Okulu ile ilk olarak Ay ve Satürn gözlemi yapıldı. Etkinlik kapsamında öğrenciler, Ay’ın muhteşem görüntüsünü teleskopla yakından inceleme fırsatı buldu. Teleskop başında uzun kuyruklar oluşturan katılımcılar, heyecanla Ay’ın yüzeyindeki kraterleri ve detayları gözlemledi. Astronom Doç. Dr. Okulu’nun yaptığı bilgilendirme sonrasında öğrenciler uzay ve astronomi ile ilgili sorularını sordu. Köyceğiz Delta Plajı’nda gerçekleşen ’Kadrajımdan Gökyüzü Atölyesi’ etkinliği, öğrenci ve velilerden büyük ilgi gördü. Halka açık olarak yapılan etkinliğe Köyceğiz İlçe Milli Eğitim Müdürü Taner Şen, okullardan idareci, öğretmen, öğrenci ve veliler katıldı.
28 Aralık 2025 Pazar - 09:16 Vatandaşın geliştirdiği bu sistem yangını kıvılcım anında durduracak Kocaeli’de yaşayan Kuddusi Kuranel, ormanlık alanlar ve dar bölgelerdeki yangınların başlangıç aşamasında kontrol altına alınabilmesi amacıyla motosiklete entegre edilebilir, taşınabilir söndürme sistemi geliştirdi. İtfaiye araçlarının girmekte zorlandığı sarp araziler ve dar sokaklar için tasarlanan sistem, yangının yayılmadan "ilk kıvılcım" aşamasında söndürülmesini hedefliyor. Özel bir firmadaki yangın eğitimi sırasında edindiği bilgilerden yola çıkan Kuddusi Kuranel (62), özellikle başlangıç aşamasındaki yangınların hızla kontrol altına alınabilmesi için teknik bir çalışma gerçekleştirdi. İtfaiye ekiplerinin girmekte zorlandığı otoyol kenarları, dar sokaklar ve orman içindeki sarp arazileri hedefleyen Kuranel, geliştirdiği sistemin amacının büyük ölçekli yangınları söndürmek değil, felaketin büyümesine neden olan ilk kıvılcıma müdahale etmek olduğunu bildirdi. Fikrin ortaya çıkış sürecini anlatan Kuddusi Kuranel, "Özel bir firmada çalışırken yangın söndürme eğitimi aldık. Bu tip olaylarla ilgili bilgi birikimim vardı. Bir gün tünelden geçerken sulu tip bir motosiklet gördüm. Ben bunu biraz daha geliştirip orman yangınları ve itfaiyenin gidemediği dar alanlar için uyarlamak istedim. Otoyol kenarları, kaldırım araları gibi her yere girsin istedim. Genelde yangın kıvılcımla başladığından dolayı böyle bir şey geliştirdim" dedi. "Küçük çaplı yangınları boğarak söndürüyor" Sistemin temel amacının büyük ölçekli yangınları söndürmek değil, felaketin büyümesini engellemek olduğunu vurgulayan Kuranel, kuru kimyasal modelinin ardından köpüklü model üzerindeki çalışmalarına da devam ettiğini aktardı. Sistemin çalışma şekline ilişkin de bilgi veren Kuddusi Kuranel, "6 litrelik bir tüpün içine 6 litre su ve 180 gram kimyasal koyuyoruz. Hortumun ucunda oksijenle birleşince battaniye tipi köpük oluşuyor. Bu köpük küçük çaplı yangınları boğarak söndürüyor" diye konuştu. "Vatandaşlar ’bununla mangal mı söndüreceksin’ diyor" Kuranel, cihazın 10 metrelik hortumu sayesinde nokta atışı müdahale imkanı sunduğunu ve sistemin özellikle orman köyleri ile mezralarda konuşlandırılmasının hayati önem taşıdığını ifade ederek, şunları kaydetti: "Her ormanın içinde küçük yerleşimler var. Muhtarlıklara bu sistemden birer ikişer verilse yangının merkezinde müdahale edilebilir. Ülkemiz için faydalı olacağına inanıyorum. Bazı vatandaşlar bana ’bununla mangal mı söndüreceksin’ diyor. Mangal söndürmüyoruz. Yangının ilk kıvılcımına, ilk noktasına atış yapıyoruz. Orman kenarına bidonla su koymak çözüm değil. Köklü çözüm istiyorsan bu sistemi koyacaksın."
27 Aralık 2025 Cumartesi - 13:25 Bodrum’a çocuk dostu projeler Muğla Büyükşehir Belediyesi gerçekleştirdiği projelerle ilçelerde bulunan park ve bahçeleri güzelleştirmeye, geliştirmeye devam ediyor. Bu kapsamda Bodrum’un merkezinde yapılan Bodrum Liman Oyun Parkı Yenileme Projesi ile çocuklara güvenli, modern ve gelişim odaklı bir alan imkânı sunuldu. Muğla Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Tayfun Yılmaz’ın incelediği Bodrum Liman Parkı, hizmete girdi. Park, yalnızca bir oyun alanı değil, aynı zamanda adil, güvenli ve sağlıklı gelişimi önceleyen modern bir yaşam ve eğitim alanı olarak bin 450 metrekarelik alanda yer alıyor. Engelsiz tasarımlara sahip ve güvenli oyun alanları Büyükşehir Belediyesi, bu projeyle yalnızca fiziksel bir yenileme değil, çocukların gelişimsel ve sosyal ihtiyaçlarını merkeze alan çağdaş bir park oluşturmayı hedefliyor. Engelsiz tasarım anlayışıyla planlanan engelli dostu oyun alanları, özel ihtiyaçlı çocukların yaşıtlarıyla güvenle oyun oynamasına imkân tanıyor. Parkta yer alan aktivite panoları ve duyusal oyuncaklar bilişsel gelişimi desteklerken; teleferik, halatlı salıncaklar ve tırmanma elemanları gibi hareket odaklı oyun ekipmanları çocuklara güvenli fiziksel gelişim alanları sunuyor. Hem estetik hem de güvenliği bir arada sunan EPDM zemin kaplama ile donatılan parkın, çocuklar ve aileler için yeni bir buluşma noktası olması hedefleniyor. Gümüşlük’te doğayla uyumlu ve sürdürülebilir park projesi Muğla Büyükşehir Belediyesi, Karakaya Mahallesinde mülkiyetinde bulunan 21 bin 511 metrekarelik alanda park ve spor alanı yapılmasını planlıyor. Doğal sit ve 3. derece arkeolojik sit statüsüne sahip alanda, geçmiş yıllarda mevzuata aykırı şekilde inşa edilmiş ruhsatsız yapıların yıkım ve temizleme çalışmaları titizlikle sürdürülüyor. Çalışmalar; Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu ve ilgili tüm kurumların görüş ve izinleri doğrultusunda, doğal ve kültürel dokuya zarar verilmemesi temel ilke kabul edilerek yürütülüyor. Doğayla uyumlu ve sürdürülebilir park projesi Karakaya Mahallesi Gümüşlük mevkiinde yer alan alanda, yıkım ve temizleme çalışmalarının tamamlanmasının ardından ilgili kurullardan alınacak onaylar doğrultusunda; doğal ve arkeolojik sit şartlarını gözeten, kurakçıl peyzaj anlayışıyla tasarlanan, bölgeye özgü bitki türlerini içeren, yenilenebilir enerji kullanımını esas alan, spor, dinlenme ve sosyal ihtiyaçları birlikte karşılayan çevre dostu bir park ve spor alanının hayata geçirilmesi hedefleniyor. Proje ile alanın, bölge halkı ve yerli-yabancı ziyaretçiler için güvenli, nitelikli ve sürdürülebilir bir kamusal alan haline gelmesi amaçlanıyor. Muğla Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Tayfun Yılmaz, Bodrum Liman Oyun Parkı Yenileme Projesinin tamamlanmasının ardından ve Gümüşlük’te yapılacak iklim ve çevre dostu bir park ve spor alanı ile ilgili yaptığı değerlendirmede, çocukların ihtiyaçlarını merkeze alan projelere büyük önem verdiklerini belirtti. Çocukların ve gençlerin sağlıklı gelişimini önceleyen projelere büyük önem verdiklerini vurgulayan Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, çocukların güvenle oyun oynayabildiği, engellerin ortadan kaldırıldığı, doğayla uyumlu ve sürdürülebilir kamusal alanlar oluşturmanın en temel sorumluluklarından olduğunu, Bodrum Liman Oyun Parkı bu anlayışın somut bir örneği olduğunu, Gümüşlük’te planlanan park ve spor alanını da doğal ve kültürel değerleri koruyarak, tüm kurulların onayları doğrultusunda Bodrum’a kazandıracaklarını açıkladı.
Türkiye’de düşen İHA’lar alarm veriyor: Güvenlik Uzmanından vatandaşlara kritik uyarılar
27 Aralık 2025 Cumartesi - 10:50 Türkiye’de düşen İHA’lar alarm veriyor: Güvenlik Uzmanından vatandaşlara kritik uyarılar Güvenlik Uzmanı Mehmet Akif Ceylan, art arda yaşanan son dönemde Türkiye’nin farklı bölgelerine düşen İHA’lara karşı vatandaşların bilinçli hareket etmesi gerektiğini vurguladı. Güvenlik Uzmanı Mehmet Akif Ceylan, son dönemde sivil ve askeri alanda kullanımı artan İHA’ların kullanımına ilişkin bilgilendirmelerde bulundu. Gelişen teknolojiyle birlikte İHA’ların teknik arıza, sinyal kaybı veya dış müdahale gibi nedenlerle kontrolsüz şekilde düşebildiğini belirten Ceylan, bu araçların masum bir hobi ekipmanı olarak görülmemesi gerektiğinin altını çizdi. Ceylan, düşen bir İHA’nın patlayıcı madde, kimyasal bileşen veya istihbarat amaçlı donanım taşıyabileceğine dikkat çekerek, vatandaşların yerde düşmüş bir İHA gördüklerinde kesinlikle dokunmamaları gerektiğini, parçalarını kurcalamamalarını ve olay yerinden uzak durmaları gerektiğini belirtti. Bu tür İHA’ların ya da tehlikeli maddeler içerebileceğini ifade eden Ceylan, özellikle sosyal medya için görüntü alma refleksinin ciddi tehlikelere yol açabileceğini dile getirdi. Yapılması gerekenin derhal güvenlik güçlerine haber vermek olduğunu söyleyen Ceylan, bölgenin mümkünse emniyet şeridiyle kapatılması ve kalabalığın uzaklaştırılması gerektiğini ifade etti. "Vatandaşlarımızın yapması gereken şey İHA’ya mümkün olduğu kadar yaklaşmamak" İHA’nın düştüğünü fark eden vatandaşların düştüğü alana mümkün olduğu müddetçe yaklaşmamaları konusunda uyaran Ceylan, "Son zamanlarda açık kaynaklara yansıyan bilgilerde ülkemizin farklı yerlerinde İHA enkazlarına ulaşılmış, kimisi etkisiz hale gelmiş, kimi kontrolünü kaybederek düşmüştür. Bu tarz durumlarda İHA’ları fark eden vatandaşlarımızın yapması gereken şey İHA enkazlarına mümkün olduğu kadar yaklaşmamak. Hızlı şekilde kolluk kuvvetlerine bilgi verilmesi önem arz etmektedir. Toplumsal olarak İHA’lara karşı teknolojinin getirdiği yeniliklerin vatandaşlar tarafından tanınması gerekiyor. Bunun için İHA’larla ilgili farkındalık projelerinin yapılmasında fayda var. İHA’lar kontrolsüz bir şekilde ülkemizde tespit edilmiştir. Bunun için ilgili makamlar tarafından farkındalığın artılması gerekiyor. İHA’ların bilinmesi gerekiyor" diye konuştu. "Sosyal medyada paylaşma, yetkililerle paylaş diyoruz" Türkiye’de düşen İHA’lara kontrolsüz bir biçimde yaklaşıldığını ve bu durumun vatandaşların can güvenliği açısından kritik derecede olumsuz olduğunu yineleyen Ceylan, "İHA fark edildiğinde hızlı şekilde kolluk kuvvetlerine haber vermemiz gerekiyor. Onunla beraber hiçbir şekilde dokunulmaması gerekiyor. Güvenli mesafe dediğimiz en az 100 metre uzak mesafede beklememiz gerekiyor. Kimseyi yaklaştırmamamız gerekiyor. Ankara’da yaşanan uçak kazası olayı doğrultusunda birçok vatandaşın uçak enkazına hızlı şekilde ulaştığını hep beraber gördük. Herkesin telefonları kayıt altında. Parçalara nasıl tekme attıklarını, bilinçsiz şekilde nasıl müdahale ettiklerini hep beraber gördük. Uçaktaki vatandaşlara müdahale edilmesi gerekiyor ama onunla beraber de uçak parçalarına dokunulmaması gerekiyor. Bizim bir sloganımız var. Sosyal medyada paylaşma, yetkililerle paylaş diyoruz" açıklamasında bulundu.
Tam otonom su üstü deniz aracıyla 284 takım arasından Türkiye ikinciliği
27 Aralık 2025 Cumartesi - 10:10 Tam otonom su üstü deniz aracıyla 284 takım arasından Türkiye ikinciliği Elazığ’da Deneyap Teknoloji Atölyelerinde geliştirilen tam otonom insansız su üstü deniz aracıyla Gelidonya takımı, TEKNOFEST 2025’te Türkiye ikinciliği elde etti. Ekip, ASELSAN ve ASFAT paydaşlığında düzenlenen yarışmada 284 takım arasından finale kalarak Türkiye ikinciliğini kazandı. Fırat Üniversitesi öğrencilerinden oluşan Gelidonya takımı, TEKNOFEST 2025 İnsansız Deniz Aracı Yarışması’nda önemli bir başarıya imza attı. Elazığ Şehit Muammer Faruk Salgar Gençlik Merkezi Deneyap Teknoloji Atölyelerinde çalışmalarını sürdüren ekip, geliştirdikleri tam otonom insansız su üstü deniz aracıyla finale kalarak Türkiye ikincisi oldu. Yarışma sürecinde video ve final aşamaları için iki ayrı prototip üreten takım, kendi yazılımlarıyla geliştirdikleri araçla dikkat çekti. Su üstü deniz aracı, harita noktası takibi, engellerin otonom şekilde aşılması ve angajman görevlerini tamamen otonom olarak yerine getirecek şekilde tasarlandı. Yunus Emre Güler, Yunus Emre Baycan, Alpaslan Hamzaoğlu ve Ali Töme’den oluşan genç mühendis ekibi, teknik bilgi ve saha deneyimini bir araya getirerek önemli bir başarı elde etti. Gelidonya Takımı olarak önümüzdeki dönemde farklı kategorilerde de yarışmalara katılarak başarılarını sürdürmeyi hedeflediklerini belirten takım kaptanı Yunus Emre Güler, "TEKNOFEST 2025’te insansız deniz aracı yarışmasında Türkiye ikincisi olan Gelidonya takımının kaptanıyım. Şu anda Deneyap Teknoloji Atölyelerindeyiz. Araçlarımızı burada imal ettik ve yarışmaya burada hazırlandık. Gelecek yıl için de hazırlıklarımızı yine burada yapmayı planlıyoruz. Önümüzdeki yıl hem hava savunma sistemleri hem de savaşan İHA gibi kategorilerde yarışmalara katılmayı düşünüyoruz. Geliştirmeye ve üretmeye devam ediyoruz. Aracımız, üç farklı parkuru tamamen otonom, yani insansız bir şekilde tamamlayabilecek şekilde tasarlandı. Birinci parkurumuz işaretlenen harita noktalarının takip edilmesi, ikinci parkurumuz engellerin otonom şekilde aşılması, üçüncü parkurumuz ise angajman görevinin yerine getirilmesiydi. Bu görevleri yerine getirebilecek sistemi, otopilot kartları ve yapay zeka bilgisayarları kullanarak kendi geliştirdiğimiz yazılımlarla ortaya çıkardık. İnşallah gelecek yıl hem gövde hem de yazılım olarak daha da geliştirerek Türkiye birinciliği için elimizden geleni yapacağız" dedi. Fırat Üniversitesi Yazılım Mühendisliği Bölümü 4. sınıf öğrencisi Alpaslan Hamzaoğlu ise " Gençlik Merkezindeyiz. Deneyap Teknoloji Atölyeleri bünyesinde geçen yıldan beri TEKNOFEST projeleri için çalışıyoruz. Bu yıl insansız deniz aracı yarışması kapsamında Türkiye ikincisi olduk. Süreç oldukça zorluydu. Saatlerce çalıştık, zaman zaman uykusuz kaldık. Ancak emeğimizin karşılığını aldık. Bu yıl hem savaşan hem de hava savunma sistemleri yarışmalarına katılmayı planlıyoruz. Çalışmalarımızı üniversiteden arkadaşlarımızla daha geniş bir kadroyla sürdürmek istiyoruz. Kişisel hedefim ise TUSAŞ ya da BAYKAR gibi savunma sanayimizin önde gelen firmalarında görev alarak insansız hava araçları alanında çalışmalar yapmak" şeklinde konuştu. Gelidonya takımı yazılım ekibinde görev alan Bilgisayar Mühendisliği Bölümü 3. sınıf öğrencisi Ali Töme de" Bu takımın ve atölye ortamının çalışmalarımız üzerindeki etkisi çok büyük oldu. Derslerde öğrendiğimiz teorik bilgileri pratiğe dökme imkanı bulduk. TEKNOFEST 2025’te İstanbul Mavi Vatan’da düzenlenen yarışmalara katıldık ve insansız sistemler kategorisinde Türkiye ikinciliğini elde ettik. Şu anda çalışmalarımız devam ediyor. Yurt içi TEKNOFEST yarışmalarının yanı sıra yurt dışı yarışmalarda da ülkemizi temsil etmeyi planlıyoruz. Hedefim, milli savunma sanayinde Türk mühendisler olarak ülkemizin geleceği için çalışmak" ifadelerini kullandı.
Yapay zeka tehlikesi büyüyor: "Sahte içerikler kamuoyunun algısını çok hızlı bir şekilde şekillendirebiliyor"
27 Aralık 2025 Cumartesi - 09:52 Yapay zeka tehlikesi büyüyor: "Sahte içerikler kamuoyunun algısını çok hızlı bir şekilde şekillendirebiliyor" Yapay zeka teknolojilerinin hızla gelişmesiyle birlikte sosyal medyada yer alan video ve fotoğraflardan oluşan içeriklerin gerçek ile kurgu olup olmadığının belirlenmesi zorlaşırken uzmanlardan uyardı gelmeye başladı. Yapay zeka ile üretilen içeriklerin çok hızlı yayıldığına dikkat çeken Doç. Dr. Ahmet Taylan:" Kişilerin hiç söylemediği sözleri söylemiş gibi gösterilmesi ya da hiç yaşamadığı olayların yaşanmış gibi sunulması söz konusu olabiliyor, bu durum, doğrudan itibar suikastı anlamına geliyor" dedi. Son yıllarda yapay zeka destekli video üretimi, dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de sosyal medya platformlarının en dikkat çeken trendleri arasında yer alıyor. Gerçek görüntülerin üzerine yapay zeka ile ses, mimik ve yüz hareketi eklenerek hazırlanan videolar, çoğu zaman gerçeğinden ayırt edilemeyecek kadar yüksek doğrulukla üretiliyor. Bu durum, kullanıcıların izledikleri içeriklerin gerçekliği konusunda tereddüt yaşamasına neden oluyor. Dijital iletişim uzmanları, yapay zekanın eğlence ve içerik üretimi açısından önemli avantajlar sunduğunu ancak bilinçsiz ve kontrolsüz kullanımın ciddi riskleri beraberinde getirdiğini belirtiyor. Özellikle ‘deepfake’ olarak adlandırılan yapay zeka destekli sahte görüntülerin, kamuoyunu yanıltma ve manipüle etme potansiyeline dikkat çekiliyor. "Hangi videonun gerçek, hangisinin yapay olduğunu ayırt etmek çok zor" Mersin Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve İletişim Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Taylan, "Günümüzde özellikle yapay zekayla üretilen videoların sosyal medyada çok hızlı bir şekilde yayıldığını görüyoruz. Yazılımlar o kadar gelişti ki, kullanıcıların hangi videonun gerçek, hangisinin yapay zeka aracılığıyla üretildiğini ayırt etmesi giderek güçleşiyor. Çoğu zaman izlediğimiz içeriğin gerçek mi yoksa kurgu mu olduğu konusunda ciddi bir belirsizlik oluşuyor" şeklinde konuştu. "Dezenformasyon ve manipülasyon riski çok ciddi boyutlarda" Bu durumun toplumsal etkilerine dikkat çeken Doç.Dr.Taylan, yapay zeka destekli içeriklerin özellikle hassas dönemlerde tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini vurguladı. Taylan "Bu tür görüntülerle dezenformasyon ve manipülasyon yapmak çok daha kolay hale geliyor. Özellikle seçim dönemlerinde, kriz zamanlarında, toplumsal afetler ya da gerilimlerin yaşandığı süreçlerde toplumun yanlış yönlendirilmesi, yanlış bilgilendirilmesi mümkün oluyor. Yapay zeka ile üretilmiş sahte içerikler kamuoyunun algısını çok hızlı bir şekilde şekillendirebiliyor" ifadelerini kullandı. "Dolandırıcılık ve itibar suikastı için kullanıldığını görüyoruz" Yapay zeka destekli videoların bireysel mağduriyetlere de yol açtığına dikkat çeken Taylan, "Dolandırıcılık vakalarında bu tür kurgulanmış içeriklerin kullanıldığına tanık oluyoruz. Bunun yanında, kişilerin hiç söylemediği sözleri söylemiş gibi gösterilmesi ya da hiç yaşamadığı olayların yaşanmış gibi sunulması söz konusu olabiliyor. Bu durum, doğrudan itibar suikastı anlamına geliyor ve mağduriyetleri beraberinde getiriyor" diye konuştu. "Mahremiyet ihlali ve hukuksal sorunlar ortaya çıkıyor" Deepfake içeriklerin en önemli risklerinden birinin mahremiyet ihlali olduğunun altını da çizen Taylan, "İnsanların rızası olmadan fotoğraflarından ya da görüntülerinden yapay içerikler üretilmesi, mahremiyet alanının ihlali anlamına geliyor. Bu yalnızca teknik bir mesele değil, aynı zamanda ciddi hukuksal ve ahlaki sorunları da beraberinde getiriyor. Kişiler hiç bulunmadıkları ortamlarda bulunmuş gibi ya da hiç görüşmedikleri insanlarla görüşmüş gibi gösterilebiliyor" diyerek tehlikeyi gözler önüne serdi. "Teknoloji çok hızlı gelişiyor, mağduriyet riski de artıyor" Yapay zeka alanındaki hızlı değişimi aktaran Taylan, "Son 10 yılda bu alanda inanılmaz bir hızla gelişim yaşandı. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde çok daha baş döndürücü gelişmelere tanık olacağız. Teknoloji geliştikçe bu tür içerikleri üretmek de çok daha kolay hale geliyor. Bu nedenle bireylerin bu konuda daha bilinçli olması gerekiyor. Medya okuryazarlığı ve teknoloji okuryazarlığı, yani dijital okuryazarlık becerilerinin mutlaka geliştirilmesi gerekiyor. İzlenen içeriklerin kaynağını sorgulamak, güvenilir olup olmadığını araştırmak en temel adım. Ayrıca yapay zeka ile üretilmiş videolarda zaman zaman dudak hareketleriyle ses uyumsuzluğu, göz kırpma, el ve parmak anatomisi gibi görsel tutarsızlıklar da görülebiliyor. Kullanıcılar bu tür detaylara dikkat ederek içerikleri daha sağlıklı değerlendirebilir" diyerek sözlerini tamamladı.
Bakan Kacır: "Türkiye teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın parlayan yıldızı olarak tarif ediliyor"
26 Aralık 2025 Cuma - 19:58 Bakan Kacır: "Türkiye teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın parlayan yıldızı olarak tarif ediliyor" Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "23 yıl önce piyade tüfeğini yurt dışından temin eden bir ülkeydik, savunma ürünlerinde yüzde 80 dışa bağımlıydık. Bugün, kendi İHA’mızı, mühimmatını, uçaklarını, helikopterlerini, uydularını, radarlarını, elektronik harp sistemlerini geliştiren, üreten ve artık rekabetçi şekilde dünyaya ihraç edebilen bir ülkeyiz. Fikirden ürüne, üründen pazara uzanan yolculukta her aşamada Türkiye teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın parlayan yıldızı olarak tarif ediliyor" dedi. Sakarya Teknokent Ar-Ge Binası, Füzyon Girişim Ofisi ve Milli Teknoloji Atölyesi açılışı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın katılımıyla gerçekleşti. Açılışta konuşan Bakan Kacır, "Teknolojide tam bağımsız Türkiye tasavvurumuzu gerçeğe dönüştürme yolunda hayata geçirdiğimiz tüm bu projelerin Sakarya’mıza, üniversitelerimize, gençlerimize, ülkemize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. Küresel ölçekte değişimin hız kazandığı, bilginin stratejik bir güç halinde geldiği bir çağdayız. Bu dönemde ülkelerin refah düzeyini ve rekabet gücünü bilimsel bilgi üretme kabiliyetiyle teknolojideki yenilikleri ekonomik değere dönüştürme düzeyi belirliyor. Özellikle yenilikçi teknolojilerde söz sahibi ülkeler sadece bugünün değil yarının dünyasını da şekillendiriyor. Pek çok ülkenin belirsizlikler sarmalında bocaladığı ve geleceğe dair vizyon ortaya koymakta zorlandığı bu süreçte bizler yaşanan değişimi tehdit olarak değil bilakis Türkiye adına tarihi bir fırsat olarak görüyoruz. Bu anlayışla bilimi ve teknolojiyi kalkınma yolculuğumuzun pusulası atlettik. Son 23 yılda dev bir Ar-ge ve inavasyon alt yapısı inşa ettik. Bugün özel sektörümüz bünyesinde bin 700’ü aşkın Ar-Ge ve tasarım merkezinde görev yapan nitelikli mühendislerimiz ve teknisyenlerimiz, yüksek katma değerli üretimi mümkün kılan yenilikçi çözümler geliştiriyor" dedi. "Ar-Ge harcamalarımızın milli gelirimizdeki payını binde 5’ten yüzde 1,46’ya çıkardık" Bakan Kacır, "113 Teknoparkımızda 12 binden fazla firmamız inavasyon odaklı çalışıyor. Bilim insanlarımız, araştırmacılarımız özel sektörümüze sunduğumuz destekler neticesinde Ar-Ge harcamalarımızın milli gelirimizdeki payını binde 5’ten yüzde 1,46’ya çıkardık. 2002’de 29 bin olan tam zaman eş değer Ar-Ge personel sayımız şimdi 310 bini aştı. İnşa ettiğimiz güçlü Ar-Ge alt yapısı milli teknoloji hamlesinin vizyon projelerinin fikirden hakikate dönüştüğü biz zemini sundu. 23 yıl önce piyade tüfeğini yurt dışından temin eden bir ülkeydik, savunma ürünlerinde yüzde 80 dışa bağımlıydık. Bugün, kendi İHA’mızı, mühimmatını, uçaklarını, helikopterlerini, uydularını, radarlarını, elektronik harp sistemlerini geliştiren, üreten ve artık rekabetçi şekilde dünyaya ihraç edebilen bir ülkeyiz. İnsansız hava aracı üretiminde dünyada lideriz. Türkiye’nin otomobili Togg ile elektrikli ve akıllı araç devrimini ve otomotiv sektöründe yaşanan eşzamanlı dönüşümleri ülkemiz adına fırsata çevirme iddiamızı ortaya koyduk. Teknoloji üretiminde ve geliştirmede yakaladığımız bu ivmeyi farklı sektörlere taşıyarak üniversitelerimizle sanayi arasındaki iş birliğini daha da güçlendirerek Türkiye yüzyılında teknolojide tam bağımsız Türkiye hedefimizi adım adım gerçeğe dönüştüreceğiz" diye konuştu. "Teknoloji girişimciliğini bu vizyonu hayata geçirecek itici güç addediyoruz" Bakan Kacır, "Teknoloji girişimciliğini bu vizyonu hayata geçirecek itici güç addediyoruz. Bu doğrultuda ülkemizde teknolojik girişimlerin yeşermesini ve ölçeklenmesini mümkün kılacak zemini çok boyutlu adımlarla inşa etti. Hayata geçirdiğimiz fonların fonu ve eş finansman mekanizmalarıyla 4,6 milyar liralık kamu kaynağını doğrudan girişimlerimize yönlendirdik. Bu etkiyle 120 milyar liralık özel sektör yatırımını harekete geçirdik. Erken aşama girişimlerine finansman sağlayan BİGG programımızla 2 bin 500’den fazla teknoloji girişiminin hayata geçmesini sağladık. 2018’den bu yana düzenlediğimiz Teknofestlerle gençlerimizi girişimcilik yolculuğuna dahil ettik. Fikirden ürüne, üründen pazara uzanan yolculukta her aşamada Türkiye teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın parlayan yıldızı olarak tarif ediliyor" şeklinde konuştu. "Her yaştan çocuğumuzu ve gencimizi bilimin büyülü dünyasıyla buluşturacağız" 81 ilde milli teknoloji atölyelerinin kurulacağını aktaran Bakan Kacır, "Bugün oyundan e-ticarete, yapay zekadan finans teknolojilerine geniş bir yelpazedeki girişimlerimiz iftihar vesilemizdir. Bu başarı ivmesini katlanarak 2030 yılına kadar ülkemizden 100 bin teknolojik girişiminin doğmasını ve milyar dolar değeri aşan unicornların bizim değimimizle Turkornların toplam kıymetinin 100 milyar doları aşmasını hedefliyoruz. Bu cennet vatanın her köşesindeki gençlerimizin teknoloji geliştirme ve dünyayı değiştirme iddiası taşıyabilmesini sağlayacak bir alt yapıyı kurmayı temel önceliğimiz olarak görüyoruz. Sakarya gerek sahip olduğu dev sanayi alt yapısı ve lojistik gücü, gerekse küresel finans ve teknoloji merkezi İstanbul’a yakınlığıyla girişimciler için önemli bir marka değerine sahip. 2010’da faaliyete geçen ve bünyesinde 130’dan fazla firmanın çalışmalarını sürdürdüğü Sakarya Teknokent, şehrimizde teknoloji girişimciliğinin nabzının attığı, üretim ile aklın buluştuğu milli teknoloji hamlemizin örnek projelerinin hayata geçirildiği ekosistemi inşa ediyor. Girişimcilerin yoğun ilgi gösterdiği Teknokentin yatırımcı talebine cevap verebilmesi adına ilave olarak 6 bin 500 metrekare kapalı alan barındıran 39 bin metrekare bir alanı ilan ettik. Bugünde bakanlığımızın 113 milyon lira ile hayata geçen yeni Ar-ge binasının açılışındayız. Teknokentimizde 3 bin 700 metrekare kapalı alanıyla girişimcilerimize çalışma alanı sunuyoruz. Aynı zamanda bina içinde faaliyet gösterecek füzyon girişim ofisiyle kuluçka ve kuluçka öncesi aşamadaki girişimcilerimize destek seti sunuyoruz. Üniversitelerimiz ve bilim merkezlerimiz bünyesinde kurduğumuz milli teknoloji atölyeleriyle ülkemizin yarınlarını inşa edecek gençlerimizi ileri teknoloji ekipmanları ve modern alt yapıyla buluşturuyoruz. Önümüzdeki yılsonuna kadar 81 ilimizde 100 milli teknoloji atölyesini tamamlamak üzere bir seferberlik ruhuyla çalışıyoruz. İki üniversitemizin de öğrencileri bu atölyede çalışacak. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak ülkemizin nitelikli insan kaynağını büyüten, yetkinliğini derinleştiren politikaları sürdüreceğiz. Her yaştan çocuğumuzu ve gencimizi bilimin büyülü dünyasıyla buluşturacağız. 60 milyon lira destek sağlayacağımız ve bünyesinde atölyeler, sergiler barındıracak olan modern tesis ile gençlerimizin merak ve keşfetme duygusunu ateşleyen bilim üssünü şehrimize kazandıracağız" ifadelerini kullandı.
Yapay zeka vizyonu iki prestijli ödülle taçlandı
26 Aralık 2025 Cuma - 11:30 Yapay zeka vizyonu iki prestijli ödülle taçlandı Samsun merkezli elektrik dağıtım firması, yapay zekâ ve dijital dönüşüm alanındaki yenilikçi uygulamaları sayesinde iki önemli ödüle layık görülerek ulusal ölçekte dikkat çekici bir başarıya imza attı. Future of AI & Cloud Zirvesi’nde NEBULA & YEDAŞ AI Projesi ile "Best AI Powered Decision & Management" ödülünü alan YEDAŞ, IDC Technology Symposium’da ise 2025 Yapay Zekâ Yılı Projesiyle "Best in New Ways of Work" kategorisinde üçüncülük elde etti. Bu başarılar, şirketin dönüşüm yaklaşımının geniş bir çevrede takdir edildiğini ortaya koydu. YEDAŞ’ın bu yıl hayata geçirdiği yapay zekâ odaklı çalışmalar; iş süreçlerinin hızlanmasına, bilgiye erişimin kolaylaşmasına ve şirket genelinde daha verimli bir çalışma kültürünün oluşmasına katkı sağladı. NEBULA & YEDAŞ AI Projesi, çalışanların günlük operasyonlarında ihtiyaç duyduğu bilgilere erişimi sadeleştiren yenilikçi bir yapay zekâ platformu sunarken, 2025 Yapay Zekâ Yılı Projesi ise şirket genelinde geniş katılımlı bir dönüşüm programı olarak dikkat çekti. Her iki proje de teknoloji kullanımını işin merkezine alan stratejik bir yaklaşımın ürünü olarak değerlendirilerek ödüle layık görüldü. Future of AI & Cloud Zirvesi’nde ödüllendirilen NEBULA & YEDAŞ AI Projesi; çalışanların ihtiyaç duydukları bilgiye hızlı erişmesini sağlayan, süreçlerdeki iş yükünü azaltan ve kurum içinde ortak kullanım alışkanlığını güçlendiren yapısıyla öne çıkıyor. Nebula AI Asistan sayesinde mevzuatlara, İK dokümanlarına ve kurum içi prosedürlere tek merkezden erişim sağlanırken, projede yer alan yapay zekâ uygulamaları toplantı yönetimi, çağrı merkezi süreçleri ve planlama adımları gibi birçok alanda destek sunuyor. Bu bütünleşik yapı, süreçlerin daha verimli ilerlemesine ve şirket içi bilgi yönetiminin gelişmesine katkı sağlıyor. IDC Technology Symposium’da ödüllendirilen 2025 Yapay Zekâ Yılı Projesi de çalışanların yapay zekâ uygulamalarını iş süreçlerinde daha etkin kullanmasına yönelik kapsamlı bir gelişim yılı olarak öne çıkıyor. Eğitimler, atölyeler, seminerler, yarışmalar ve dış paydaşlarla yürütülen iş birlikleriyle desteklenen program, şirket içinde yapay zekâ bilincinin yaygınlaşmasını güçlendiriyor. Farklı birimlerde görev alan Anahtar Kullanıcılar ise bu dönüşümün günlük iş akışlarına yerleşmesinde önemli rol oynuyor. "Önceliğimiz, operasyonel verimliliği ve müşteri memnuniyetini artırmak" YEDAŞ BT ve Dijital Dönüşüm Koordinatörü Mehmet Sami Ensari, alınan ödüllere ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Her iki projemiz de şirketimizde uzun süredir devam eden çalışmaların önemli bir yansıması niteliğinde. Teknolojiyi süreçlerimize entegre ederken önceliğimiz, operasyonel verimliliği ve müşteri memnuniyetini artırmak, süreçlerimizi yalınlaştırmak, kaliteli ve sürdürülebilir hizmet sağlamak oldu. Elde edilen bu sonuçlar, ekiplerimizin ortaya koyduğu yoğun emeğin ve kurum genelinde benimsenen dönüşüm anlayışının somut bir göstergesi niteliğinde. Önümüzdeki dönemde yapay zekâ uygulamalarını daha geniş alanlarda kullanarak kurumsal gelişimi desteklemeye devam edeceğiz" dedi.
İlk yapay zekâlı Excalibur filmi yayında
26 Aralık 2025 Cuma - 11:23 İlk yapay zekâlı Excalibur filmi yayında Excalibur’un tamamı yapay zekâ ile üretilen yeni reklam filmi yayımlandı. Çalışma, markanın teknoloji odaklı yaklaşımını ve gelecek vizyonunu yansıtan bir iletişim projesi olarak dikkat çekiyor. Excalibur’un tamamı yapay zekâ ile üretilen yeni reklam filmi, yüksek performans gereksiniminin oyun alanlarıyla sınırlı kalmadığını ortaya koyuyor. Filmde; iş dünyası, tasarım ve profesyonel üretim süreçleri gibi farklı kullanım alanlarında Excalibur’un donanım kapasitesi, akıcı geçişler ve görsel kurgu eşliğinde aktarılıyor. Geleceği şekillendiren güç: Yapay zekâ Reklam filminin tamamının yapay zekâ ile üretilmesi, Excalibur’un teknoloji yaklaşımını yalnızca içerik düzeyinde değil, üretim sürecinin tamamında benimsediğini gösteriyor. Filmde, yapay zekânın marka için geleceğe yönelik stratejik bir unsur olduğu vurgulanırken, Excalibur’un bu dönüşüm sürecinde kullanıcılarına eşlik etmeyi hedeflediği mesajı aktarılıyor. Hayata güç katan performans ‘Excalibur: İş, Tasarım ve Oyunda Güç Budur’ söylemi, markanın ‘Oyunda Güç Budur’ konumlandırmasını sürdürürken, profesyonel kullanım alanlarındaki performans vurgusunu da öne çıkarıyor. Filmde; iş hayatında hız ve verimlilik ihtiyacı duyan profesyoneller, üretken süreçlere odaklanan kullanıcılar ve tasarım alanında yüksek performans beklentisi olan profiller yer alıyor. Farklı senaryolar üzerinden güçlü donanımın sağladığı katkı, Excalibur’un performans odaklı yaklaşımı çerçevesinde aktarılıyor. "Yapay zekâ ile markamızın iletişimini güçlendiriyoruz" Filme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Casper Pazarlama ve Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Feray Karaman, şunları söyledi: ‘’Yapay zekâyı iki yılı aşkın süredir pazarlama iletişimlerimizin merkezine alarak, markamızın anlatım gücünü dönüştürüyoruz. Yapay zekâ teknolojilerinin bugün geldiği seviye, bize bu filmimizi yapay zekâ ile üretme şansı verdi. Casper olarak yenilikçi teknolojileri yalnızca ürünlerimizde değil, markamızın hikâyesini anlatma biçiminde de cesurca kullanmaya devam ediyoruz.’’
TEKNOFEST’te büyük gurur: Tekirdağlı öğrenciler Türkiye birincisi oldu
26 Aralık 2025 Cuma - 10:21 TEKNOFEST’te büyük gurur: Tekirdağlı öğrenciler Türkiye birincisi oldu TEKNOFEST 2025 kapsamında düzenlenen Roket Yarışması’nda, Tekirdağ Seval-Ahmet Çetin Fen Lisesi öğrencilerinden oluşan Bozok Roket Takımı, kendi tasarlayıp ürettiği "Çetin 03" adlı roketle Türkiye birincisi olarak büyük bir başarıya imza attı. Türkiye’nin en büyük teknoloji organizasyonu olan TEKNOFEST 2025 çerçevesinde elde edilen başarı sonrası Seval-Ahmet Çetin Fen Lisesi’nde Türkiye Roket Kategorisi 2025 Türkiye Şampiyonluğu Ödül Töreni düzenlendi. Programa öğrenciler, öğretmenler ve protokol üyeleri katıldı. Tören, öğrencilerin roketi tasarlama ve üretme sürecini anlatan video gösterimiyle başladı. Aynı organizasyon kapsamında düzenlenen Robolig Yarışması’nda ise yine aynı okuldan Robolig Kızıl Pençe Takımı Türkiye beşincisi olma başarısı gösterdi. Elde edilen dereceler, Tekirdağ’ın bilim ve teknoloji alanındaki yükselişini bir kez daha gözler önüne serdi. Programda konuşan Tekirdağ Valisi Recep Soytürk, Türkiye’nin son yıllarda savunma sanayisinde büyük bir hamle gerçekleştirdiğini vurgulayarak, insansız hava, kara ve deniz araçlarıyla dünyanın dikkatini çeken bir noktaya gelindiğini ifade etti. Savunma sanayisinde elde edilen ihracat rakamlarının her geçen yıl arttığını belirten Vali Soytürk, bu başarının arkasında Türk mühendislerinin emeği ve azmi olduğunu söyledi. Tekirdağ’da da savunma sanayine yönelik önemli çalışmalar yürütüldüğünü belirten Soytürk, SAHA İstanbul ile kurulan iş birliklerinin kent sanayisine önemli katkılar sunduğunu dile getirdi. Vali Soytürk, Seval-Ahmet Çetin Fen Lisesi öğrencilerinin ortaya koyduğu başarının gurur verici olduğunu belirterek, gençlerin bilim ve teknoloji alanındaki çalışmalarının geleceğe umut verdiğini ifade etti. Öğrencileri, öğretmenleri ve emeği geçen hayırseverleri tebrik eden Soytürk, gençlere çalışmayı ve üretmeyi bırakmamaları yönünde tavsiyelerde bulundu. Program, dereceye giren öğrencilere hediye takdimi yapılması ve günün anısına hatıra fotoğrafı çekilmesiyle sona erdi.
Endüstriyel Sektörler fuarı gençleri sektörle buluşturdu
25 Aralık 2025 Perşembe - 19:33 Endüstriyel Sektörler fuarı gençleri sektörle buluşturdu Balıkesir Üniversitesi Uluslararası Bilgi ve Teknoloji Topluluğu tarafından gerçekleştirilen ve Gençlik ve Spor Bakanlığı ÜNİDES Projeleri desteğiyle ile düzenlenen Gençler ve Mentörler: Gelecek Gençlerle Projesi 2. Endüstriyel Sektörler Fuarı, Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu’nun yanı sıra il protokolü ve öğrencilerin yoğun katılımlarıyla başarıyla gerçekleştirildi. Avlu Kongre ve Kültür Merkezindeki fuara katılan Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, sektör firmalarının açtığı stantları ziyaret ederek gençler ve firma temsilcileriyle bir araya geldi. Fuar alanında yürütülen çalışmaları yerinde inceleyen Vali Ustaoğlu; "Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz bu fuar; Bakanlığımızın gençleri iş dünyasıyla buluşturmayı, üniversite ile sanayi arasındaki etkileşimi güçlendirmeyi ve gençlerimizin istihdam edilebilirliğini artırmayı hedefleyen politikalarının önemli bir uygulama alanıdır." Değerlendirmesinde bulundu. Programda konuşan Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, il genelinde yürütülen çalışmaların ÜNİDES Programının sahadaki karşılığını ve etkisini açık biçimde ortaya koyduğunu belirterek, Genç Ofisler aracılığıyla hayata geçirilen projelerin, kamu, üniversite ve gençlik arasındaki iş birliğini kurumsal bir zemine taşıdığını ifade etti. Ustaoğlu, gençliğe yönelik destek mekanizmalarının başarısının; merkezi idare, yerel yönetimler, üniversiteler ve özel sektör arasında kurulan güçlü iş birliğiyle mümkün olduğunu dile getirdi. Gençlik ve Spor İl Müdürü Adem Özalp, Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından gençlere yönelik yürütülen çalışmaların önemine dikkat çekti. ÜNİDES’in, üniversite öğrenci topluluklarının proje üretme kapasitesini artıran güçlü bir destek programı olduğunu vurgulayan Özalp, bu programın gençlerin kişisel, akademik ve mesleki gelişimlerine önemli katkılar sunduğunu ifade etti. ÜNİDES sayesinde gençlerin fikirlerini somut ve uygulanabilir projelere dönüştürmelerinin teşvik edildiğini belirtti. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Genç Ofis paydaşlığında yürütülen Endüstriyel Sektörler Fuarı, gençlerin farklı sektörleri yakından tanımasına, firmalarla birebir iletişim kurmasına ve kariyer fırsatları hakkında bilgi edinmesine imkân sunuyor.
İnovatif Fikirler Proje Pazarı’nda ödüller sahiplerini buldu
25 Aralık 2025 Perşembe - 19:32 İnovatif Fikirler Proje Pazarı’nda ödüller sahiplerini buldu Balıkesir Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi koordinasyonunda Tübitak desteğiyle düzenlenen 2. İnovatif Fikirler Proje Pazarı ödül töreniyle sona erdi. 23-24 Aralık 2025 tarihlerinde gerçekleştirilen etkinliğin final programı ve ödül töreni, Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Malazgirt Salonunda yoğun katılımla yapıldı. Üniversite-sanayi-girişimcilik etkileşimini güçlendirmeyi amaçlayan proje pazarında; 17 farklı üniversite ve 7 firmadan toplam 262 katılımcı başvurusu oldu. Üniversite-sanayi-girişimcilik etkileşimini yansıtan etkinlikte; sürdürülebilir tarım ve beslenme, akıllı ulaşım, akıllı üretim sistemleri, enerji ve temiz teknolojiler ile sağlıklı ve iyi yaşam tematik alanlarında, 7 farklı girişimci firmadan ve Balıkesir Üniversitesi dâhil 17 farklı üniversiteden gelen 94 proje yer aldı. BASİAD, BAİKAD, Müsiad, Balıkesir Ticaret Odası, Balıkesir Sanayi Odası ve Balıkesir Teknokent’in paydaşlığındaki programın birinci gününde proje sahipleri proje sunumlarını gerçekleştirirken, ikinci gün ise ödül töreni yapıldı. Rektör Oğurlu: "Üniversitelerin bilgiyi değere dönüştürme sorumluluğu var" Proje pazarının ödül töreni açılış konuşmalarıyla başladı. Ödül töreninin açılışında konuşan Balıkesir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Oğurlu, proje pazarının yalnızca bir yarışma değil, aynı zamanda iş birliği ve üretim kültürünün önemli bir yansıması olduğunu vurguladı. Üniversitelerin bilgiyi ekonomik değere dönüştürmekle de yükümlü yapılar olduğunu vurgulayan Rektör Oğurlu "Bugün burada ortaya konulan fikirler ve projeler; gençlerimizin, akademisyenlerimizin ve sanayi paydaşlarımızın bu sorumluluğu ne denli güçlü bir şekilde sahiplendiğini göstermektedir. Uluslararası kurum ve kuruluşlar tarafından desteklenen Ar-Ge proje sayısında Türkiye 4’üncüsü olan üniversitemizde Ar-Ge, inovasyon ve girişimcilik odaklı çalışmaları desteklemeye kararlılıkla devam edeceğiz." Rektör Yardımcısı ve BAÜN TTO Başkanı Prof. Dr. Fatih Satıl ile BAÜN TTO Koordinatörü Doç. Dr. Fatmagül Tolun da yaptıkları konuşmalarla katılımcıları tebrik ettiler. Başarılı Projeler Ödüllendirildi Jüri değerlendirmeleri sonucunda, yenilikçilik, uygulanabilirlik ve ticarileşme potansiyeli kriterleri doğrultusunda başarılı bulunan projeler ödüle layık görüldü. Farklı üniversitelerden, firmalardan ve disiplinlerden katılan proje ekipleri, ödüllerini ve belgelerini Rektör Prof. Dr. Yücel Oğurlu ve protokol üyelerinin elinden aldı. Ödül töreni, proje sahiplerinin toplu fotoğraf çekimi ve sertifika takdimiyle sona erdi. Törende tüm projeler arasında öğrenci kategorisi alanında ilk 3 sırada yer alarak para ödülü alanlar ise şöyle: 1-Muhammed Arslan- Doç.Dr. Âdem KORKMAZ (Danışman) Prof. Dr. Mehmet Tektaş- (Danışman) Görme Engelliler İçin Görsel Verilerle Anlamsal Çevre Betimlemesi Yapan Gömülü Yapay Zekâ Sistemi Sağlık ve İyi Yaşam Öğrenci 25 bin TL para ödülü, 2-Habibullah Abdullayev, Yunıs Temurlu, Nahıd Ahadzade yapay zekâ destekli bir akıllı asistandır Akıllı Üretim Sistemleri Öğrenci 15 bin TL para ödül aldılar. 3-Hüseyin Özgen Çatar Sultan Nur Bektaş Döngüsel OSB- Dijital Simbiyoz Platformu Enerji ve Temiz Teknolojiler Öğrenci 10 bin TL para ödülü Etkinlik kapsamında ayrıca; sürdürülebilir tarım ve beslenme, akıllı ulaşım, akıllı üretim sistemleri, enerji ve temiz teknolojiler ile sağlıklı ve iyi yaşam tematik alanlarında plaket ve başarı ödülleri de dağıtıldı. Düzenlenen programa Balıkesir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Oğurlu, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Cevdet Avcıkurt ve Prof. Dr. Fatih Satıl, BASİAD Başkanı Selçuk Savaş, BAİKAD Başkanı Oya Hansu Çolak, Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Beyoğlu, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.
Aselsan Gaziantep Kayar Bilezik Fabrikası İçin Ortaklık İmza Töreni Gerçekleştirildi
25 Aralık 2025 Perşembe - 15:40 Aselsan Gaziantep Kayar Bilezik Fabrikası İçin Ortaklık İmza Töreni Gerçekleştirildi Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB), Askeri Elektronik Sanayi (ASELSAN) ve Gaziantep Sanayi Odası (GSO) iş birliğiyle Gaziantep’te kurulacak olan ‘’ASELSAN Gaziantep Kayar Bilezik Fabrikası Yatırımı Ortaklık Sözleşmesi İmza Töreni’’ gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı’nda gerçekleştirilen ve savunma sanayisinin kritik alt sistemlerinden biri olan kayar bileziklerin yerli ve milli imkânlarla üretimine yönelik gerçekleştirilen protokol törenine, SSB Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, Gaziantep Milletvekilleri Abdulhamit Gül, Sermet Atay, Bünyamin Bozgeyik, Mesut Bozatlı, Hasan Öztürkmen, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, SSB Başkan Yardımcıları Prof. Dr. İhsan Kaya ve Prof. Dr. Hakan Karataş, GSO Meclis Başkanı Adil Sani Konukoğlu, GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi (GAOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Şimşek, Gaziantep Genç İş İnsanları Derneği (GAGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Yiğitcan Konukoğlu, SSB ve ASELSAN yetkilileri ile firma temsilcileri katıldı. İmza töreninde bir konuşma yapan Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, savunma sanayi ekosisteminde yer alan tüm paydaşların oluşturduğu güçlü sinerjiye dikkat çekerek, ‘’Bu süreç bir takım ruhu ve aile anlayışı içerisinde yürütülmektedir. Amacımız yalnızca ülkenin bugünkü ihtiyaçlarını karşılamak değil; geleceğe ve çocuklara daha güçlü bir Türkiye bırakmak. Yerli ve milli imkânlarla, en doğru, en hızlı ve ihtiyaçlara uygun çözümler üreterek bu kabiliyetleri dost ve müttefik ülkelerle de paylaşılabilecek bir vizyonla geliştiriyoruz. Anadolu’nun girişimcilik kültürü, yenilikçi yaklaşımı ve güçlü organizasyonel yapısı Türkiye’nin sanayisine, istihdamına, ticaretine ve ihracatına önemli katkılar sunmaktadır. Gaziantep’te, ülkenin değerli bir savunma sanayi firmasıyla böylesine stratejik bir teknolojik yatırımın hayata geçirilmesini son derece anlamlı buluyorum. Bu yatırımın ortaya çıkaracağı potansiyellerin Gaziantep sanayicisi ve yöneticileri tarafından sahiplenilmesiyle çok kısa sürede önemli başarılara ulaşılacağına inanıyorum’’ dedi. Tesiste yalnızca kayar bilezik üretimi yapılmayacağının da altını çizen Prof. Dr. Haluk Görgün, bu yatırımın bölgedeki savunma sanayi tedarik zincirini güçlendireceğini ve Endüstriyel Yetkinlik Değerlendirme ve Destekleme Programı (EYDEP) kapsamındaki firma sayısının artmasına katkı sağlayacağını belirterek, Gaziantep’in sahip olduğu 4 üniversite, güçlü akademik altyapı ve nitelikli insan kaynağıyla bu sürecin başarıyla yönetileceğine inancının tam olduğunu dile getirdi. ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol da kayar bileziklerin (slip ring) hava savunma sistemlerinden zırhlı araçlara, radarlardan optik sistemlere kadar geniş bir yelpazede kritik öneme sahip olduğunu belirterek, "ALTAY Tankı’nın kayar bileziğine, süreci baltalamak amacıyla ambargo koymuşlardı. Bu bileşen, ASELSAN mühendislerince millileştirildi ve şu an seri üretimde kullanılıyor. Kilogram değeri 2 bin 500 dolardan 15 bin dolara kadar çıkan bu ürün ailesini Gaziantep’te üreterek hem tam bağımsızlık sağlayacağız hem de dünya pazarlarına ihraç edeceğiz. Gaziantep’teki tesis hassas mekanik üretim altyapısıyla tasarlanacak ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bölgede bakım-onarım hizmeti de verecek. Yaklaşık 25-30 milyon dolarlık bir yatırımla, 200’den fazla nitelikli personeli Gaziantep’te istihdam edeceğiz. Konya, Sivas, Malatya ve Adıyaman’dan sonra beşinci spin-off yatırımımızı Gaziantep’e taşımaktan gurur duyuyoruz’’ şeklinde konuştu. GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi de, savunma sanayisi adına hem Gaziantep, hem de ülke adına önemli bir iş birliğini gerçekleştirecek olmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, ‘’Bizim için25 Aralık Gaziantep’in düşman İşgalinden Kurtuluşunun 104. yıl dönümünün arifesinde bu iş birliğini yapıyor olmak çok daha anlamlı hale gelmiştir. Gazi şehrimiz, Kurtuluş Savaşı’nın zor şartlarında , İmalat-ı Harbiye Fabrikasını kurmuştur. Bu sebeple, Gaziantep sanayisinin temelinde savunma sanayisinden de bir maya vardır. ASELSAN ile yapacağımız iş birliği ile bu süreç yeni bir aşamaya geçecek, şehrimiz ve ülkemiz sanayisi adına güzel sonuçları olacaktır’’ dedi. Ünverdi, ‘’Biz bu yolculuğa Gaziantep Sanayi Odası olarak, önceki dönem başkanlarımızın çabalarıyla uzun yıllar önce çıktık ve 2019 yılında Sanayi Odamızın başlattığı sanayide teknolojik dönüşüm hamlesi ile geliştirerek adımlarımızı büyüttük. Savunma sanayi bizim için hedef sektörlerin hep en başında yer almıştır. Çünkü, teknolojik, katma değerli ve sürdürülebilir üretimlere bu sayede kavuşabileceğimizin farkında olarak kararlılıkla çalışmalarımıza devam ettik. Gazi şehrimizin sanayi altyapısı, üretim gücü, işlem hacmi, sektörel çeşitliliği, iş gücü, ihracattaki başarısı ile bu alanda kabiliyet ve yetenekleri ile çok başarılı olacağından da eminiz. Tüm bu gayretlerimiz neticesinde gelinen noktada, değerli Gaziantep firmalarımız ve ASELSAN iş birliğinde, İleri Teknoloji Merkezi’nin şehrimizde kurulacak olması ve stratejik öneme sahip olan, "Slip Ring-Kayar Bilezik" üretiminin şehrimizde yapılacak olmasından büyük mutluluk duyuyoruz. Bu sürecin en verimli şekilde yürütülmesi için tüm imkanlarımızla elimizden gelen çabayı göstereceğiz. Bu noktada Savunma Sanayii Başkanımıza, ASELSAN Genel Müdürümüze ve emeği olan herkese bir kez daha teşekkür ediyorum’’ şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından ’’ASELSAN Gaziantep Kayar Bilezik Fabrikası Yatırımı Ortaklık Sözleşmesi İmza Töreni’’ gerçekleştirildi. Yaklaşık 25 milyon dolarlık bu yatırım; 16 bin metrekare alan üzerinde yaklaşık 6 bin 500 metrekarelik kapalı alanda hayata geçirilecek, ilk etapta istihdam sağlayacak ve kısa sürede yüzlerce nitelikli çalışanı savunma sanayii ekosistemimize kazandıracaktır. Gaziantep’te hayata geçirilecek tesis, savunma, havacılık, radar, elektro-optik, deniz ve kara platformları başta olmak üzere pek çok ileri teknoloji sisteminde kullanılan kayar bileziklerin üretimini gerçekleştirecek. Tesiste üretilecek kayar bileziklerin, askerî standartlara (MIL-STD) uygun, zorlu çevresel şartlara dayanıklı ve uzun ömürlü olacak şekilde tasarlanması planlanıyor. Ayrıca fabrikanın; Ar-Ge, test, montaj ve kalite kontrol süreçlerini aynı çatı altında barındıran entegre bir yapıda faaliyet göstermesi öngörülüyor. Yatırım ile birlikte, bugüne kadar büyük ölçüde yurt dışından tedarik edilen yüksek katma değerli bu kritik bileşenlerin yerli üretim oranının artırılması, tedarik sürelerinin kısaltılması ve dışa bağımlılığın azaltılması amaçlanıyor. Projenin aynı zamanda Gaziantep’te nitelikli mühendislik ve teknik personel istihdamını artırması bekleniyor.